Kırık Beyaz - Can Gürses Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kırık Beyaz kimin eseri? Kırık Beyaz kitabının yazarı kimdir? Kırık Beyaz konusu ve anafikri nedir? Kırık Beyaz kitabı ne anlatıyor? Kırık Beyaz PDF indirme linki var mı? Kırık Beyaz kitabının yazarı Can Gürses kimdir? İşte Kırık Beyaz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Can Gürses
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9786050925630
Sayfa Sayısı: 288
Kırık Beyaz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Can Gürses, ikinci romanında zengin Türkçesi, sersemletici üslubuyla, renkler üstünden, Kuzgun ile Zambak'ın masalsı aşkını, diğer bir deyişle beyaz ile beyazın kara sevdasını anlatıyor.
"Ben, insanın alın yazısı kadar karayken; sen, Tanrı'nın el yazısı kadar beyazsın."
1994'te köyü yakılan Kuzgun, cansız düşen annesini, canından edilen babasını, ceviz ağacını, battaniyesini, toprağını bırakıp, İstanbul'a göçer. Peşinden gelen çocukluğu, Kuzgun'a Emek Sineması'nın Bahtiyar'ını, Beyoğlu'nu, gençliğini, gökyüzünü, sinemayı,Lâl Devran'ın sahafını,Çiçek Pasajı'nı, rüzgârı, dostluğu, denizi, İstanbul'u, Can Edipsever'i, İzmir Palas'ı, yalnızlığını, en çok da Zambak'ı, aşkı bahşeder.
En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın adlı ilk romanının ardından Can Gürses, ikinci romanında zengin Türkçesi, sersemletici üslubuyla, renkler üstünden, Kuzgun ile Zambak'ın masalsı aşkını, diğer bir deyişle beyaz ile beyazın kara sevdasını anlatıyor.
"Hayat ne kurnaz. Kitabın birine gözün takılıyor, açıyorsun, bir de bakıyorsun ki içinde hayatın duruyor."
(Tanıtım Bülteninden)
Kırık Beyaz Alıntıları - Sözleri
- Sevgiden payına ne kadar düşmüşse o kadar insan olmuşsundur.
- Sevgiden payına ne kadar düşmüşse o kadar insan olmuşsundur.
- “Mutluluk, senin yaşadığın yerlere yakın bir kasaba, sevgili Tanrım. Dünya o kadar kalabalık ki o kasabada ancak kısacık kalabiliyoruz biz kulların.”
- Sevgiden payına ne kadar düşmüşse o kadar insan olmuşsundur.
- Güneş yakarmış!.. İnsanlardır birbirini yakan. Yangının alevi candır. İnsanlar birbirlerini canlarıyla ve canlarından yakar. Kim ki daha şiddetli sever, sevdiği canı en zalimce o yakacaktır.
- Neymiş? Gençlikmiş. Arkadaşmış. Çocuklukmuş. Sevgiliymiş. Anneymiş. Kimi, neyi yitirmedin doğduğun günden bugüne dek? Her şeymiş. Kim kaldı yanında? Bugün hala kim sadık sana? Korkma, söyle. Ölürken kim olacak yanı başında? Hiçbir zaman yitirmeyeceğin, seni bırakıp gitmeyecek olan ne? Söyle Kuzgun. Kim gözünü kırpmadan seninle gidecek ölüme? Ben! Dünya ahiret yalnızlığın.
- “Aşk, soyut, uzaktan, ölümsüz bir şey değildir. Aşk, dünyamızdaki en somut, en içten, en ölümlü şeydir. Tam da bu yüzden sonuna kadar yaşanması elzemdir. Tenimin kokusundan bilirim: Aşk, tenin cana dönüşmesidir.”
- İstanbul; Bu Kuzgun gibi bir insan evladını sev. İşte o zaman bir düşte yaşar gibi hissettiririm sana kendini. Ne beni sevmek ne kendini sevmek doyurabilir ruhunu. Merak edin birbirinizin öykünüzü, insanlarım. El verin, güzelleşin. Siz güzelleştikçe, ben de güzelleşirim. Yoksa bu gidişle beni benden, beni senden edeceksin.
- Hayatta tek aşırılığım okuduğum kitaplar. Her insanın doğası gereği bir aşırılığı olmalı. Aşırılığı olmayan insandan korkmalı.
- "Bak Kuzgun... Eğer sen alaya alındığını düşünürsen alay ederler seninle. Herkesten önce sen alay edeceksin kendinle. O zaman kimsenin gücü yetmez seninle alay etmeye."
- "Kim ki daha şiddetli sever, sevdiği canı en zalimce o yakacaktır."
- birini seviyorsan yarın ona şöyle de: "gökyüzü bembeyaz." eğer o bensem, şöyle cevap veririm: "ama bulutlar kapkara" böylece birbirimizi sevdiğimizi anlarız. Köprü Üstü Aşıkları, Leos Carax
- "Aynı şarkıyı bin küsuruncu kez dinlerken Bahtiyar'ın sevgilisi Tülay'ın Bahtiyar'ı seve seve başka bir adamla -sırf adam doktor diye- evlendirildiğini, Bahtiyar'ın rakıyı işte bu sebeple su katmadan içtiğini, yoksa sulu rakı beyazının doktor önlüğünü anımsattığını, doktorları katiyen sevmediğini, ağrıdan ölse bile doktora gitmeyeceğini, Tülay'ı hala ne çok sevdiğini ve yüreğine kök salmış bu derdini nasıl olup da unutmuşum diye inanamazdım kendime."
Kırık Beyaz İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Benim için fazla romantik bir kitaptı. Ben çok sıkıldım okurken. Bitirmekte dahi zorlandım. Sonu ise fazla basit ve komik geldi ancak önemli olan sonu değil asıl hikaye olduğu için bu çok önemli olmadı benim için. Gerçekten kötü bir sondu. (Tuğba Karakaya)
Herkese merhaba. Uzun bir süre sonunda kitap bitirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. Bir süredir de listemdeydi. Ben severek okudum ama ilk kitabı daha çok sevmiştim. Kitapta; köyü yakılan, annesi ve babasını kaybeden Kuzgun, annesine verdiği sözü tutarak İstanbul’a gider. Orada yeni arkadaşlar edinir ve aşık olur. Kuzgun’un aşık oluşunu ve yaşadıklarını okuyoruz aslında. Ama hikayeyi anlatan Kuzgun’un kendisi değil de çevresindeki kişiler, eşyalar, gökkuşağının renkleri. Bu şekilde birçok farklı ağızdan okumak hikayeye farklı bir bakış açısı katmış. Can Gürses’in etkileyici bir anlatımı var. Kurduğu cümleler çok güzel. Kitap boyunca altını çizdiğim bir sürü yer oldu. Kitabın yorumlarına bakarken gördüğüm bir yorumda sonunun çok saçma olduğu yazıyordu. Bu yorumdan sonra kitabın sonunu gerçekten merak ettim. Bitirdiğimde ise bana da biraz saçma geldi açıkçası. Nasıl bir son beklediğimden emin değilim ama böyle bir yere bağlanacağını da düşünmemiştim. Bu konu hakkında yorum yapmak istiyorum ama spoiler olacağı için bir şey diyemiyorum. Yazar ile tanışmak isterseniz bence ilk olarak En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın kitabını okuyun. Daha sonrasında bu kitabını okuyun. (Şeyma Nur)
Kırık Beyaz PDF indirme linki var mı?
Can Gürses - Kırık Beyaz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kırık Beyaz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Can Gürses Kimdir?
6 Temmuz 1989 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Reklamcı yazar yazar/can-kartoglu 'nun kızıdır.
2003-2007 yılları arasında VKV Koç Özel Liseinden Cervantes'in Don Kişot'u, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ı ve Bulgakov'un Usta ile Margarita'sı üzerinden ironi-yazar-toplum ilişkisini tartıştığı tezinden tam not alarak, International Baccalaureate (Uluslararası Diploma) ile mezun olmuştur.
2007-2010 yılları arasında İngiltere'de The University of Kent'te Karşılaştırmalı Edebiyat ve Film Bölümlerini Krzysztof Kieslowski'nin Aşk Üzerine Kısa Bir Film, Mavi ve Veronique'in İkili Yaşamı filmleri üzerinden gerçekliğin kurmacalığını tartıştığı tezi ile en yüksek ikinci dereceyle bitirmiştir.
Can Gürses, İskoçya'da The University of Edinburgh'ta Karşılaştırmalı Edebiyat dalındaki yüksek lisans eğitimini, Orhan Pamuk'un Beyaz Kale romanı ve Amin Maalof'un Afrikalı Leo romanı üzerinden kimliğin Doğu-Batı ve ben-öteki parçalanmasını çözümlediği teziyle tamamlamıştır.
2010-2012 yılları arasında Edinburgh ve İstanbul'da En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın adını taşıyan romanını yazmış ve Bilgi Üniversitesinde İngilizce Öğretmenliği Bölümünde Eleştirel Düşünce ile İngiliz Dili ve Edebiyatı derslerini vermiştir.
Can Gürses Kitapları - Eserleri
- En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın
- Ölüyordum Geçerken Uğradım
- Kırık Beyaz
- İnce ile Uzun 3 Kazablanka
- İnce ile Uzun 2 Büyümüş De Küçülmüş Deniz Kızı
- İnce ile Uzun Acıbadem Kurabiyesi
Can Gürses Alıntıları - Sözleri
- Bana öğretilen, insanın nasıl mutlu oluyorsa öyle yaşaması değil, nasıl alıştırılmışsa öyle yaşaması. Mutlu olmaya alıştırılan çocuk var mı? (En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın)
- Hayatta tek aşırılığım okuduğum kitaplar. Her insanın doğası gereği bir aşırılığı olmalı. Aşırılığı olmayan insandan korkmalı. (Kırık Beyaz)
- Bir yeri cennet yapan denizi, havası değildi. Bir yeri cennet yapan o yeri beraber yaşanmasını bilen insanlardı. (Ölüyordum Geçerken Uğradım)
- Er ya da geç, hayat hep birlikte yaşanabilecek... (En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın)
- Hiçbirini istemiyordum. Kimsenin canı istediğinde hayatımdan defolup gitmeye, canı istediğinde çıkıp gelmeye hakkı yoktu. (Ölüyordum Geçerken Uğradım)
- Birbirimizden nefret edelim diye mi sevgiyi yaratmışız? (En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın)
- “Çünkü özgürlüğüne değil hüznüne kavuşmak üzere doğar insan .” (Ölüyordum Geçerken Uğradım)
- Her kafadan bir ses bir de kıl çıkar. Sesler uzadıkça çirkinleşir. Kıllar uzadıkça güzelleşir. (En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın)
- Er ya da geç, ülkeleri canavarlar değil halk yönetecek. (En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın)
- Acıyı tatlı söyleyene dost denir. (Ölüyordum Geçerken Uğradım)
- Ben bayılıyorum Topik'e de İrmik'e de. Hele hele bu İrmik'e! Neden biliyor musun? Emek istediği için. Sabır istediği için. Sen hiç bir tencereye bir paket İrmik döküp uzun uzun karıştırdın mı? (En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın)
- Rüyalarımızın senaristi korkularımız değil de kim ? (En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın)
- Seçme şansım olsaydı, dünyaya kaset olarak gelmek isterdim.Çünkü tek bir ses, bir sürü fotoğraftan meydana gelir.Bir tek fotoğraf azdır.Bir tek ses çoktur.Çok olmak daha iyidir. (En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın)
- Giden mi acıyı yüklenir, kalan mı? (Ölüyordum Geçerken Uğradım)
- "Sevilen bir kadın, dünyanın en kusursuz kadınından bile güzel görünür göze." (Ölüyordum Geçerken Uğradım)
- Uyku, kimisi için çöken bir rehavet, kimi içinse çekilen bir eziyettir. (Ölüyordum Geçerken Uğradım)
- Bir kavuşma, hiçbir şey olmamış gibi yapalım diye mi yaşanır? (En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın)
- Sevgiden payına ne kadar düşmüşse o kadar insan olmuşsundur. (Kırık Beyaz)
- "Yalnızlığın acısı, başka bir insanın verebileceği acıdan daha saf, daha temiz." (Ölüyordum Geçerken Uğradım)
- "Dünyadaki en yalnız kişi, sevdiği uyurken uyanık olandır. Sevdiğinizin uykuya ihtiyaç duyması, artık size ihtiyaç duymamasındandır. Uyuyabilen insan aşka alışmış, sevgiyi gündelik bir teferruat gibi görmeye başlamıştır." (Ölüyordum Geçerken Uğradım)