Kırmızı Köpek - Louis de Bernieres Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kırmızı Köpek kimin eseri? Kırmızı Köpek kitabının yazarı kimdir? Kırmızı Köpek konusu ve anafikri nedir? Kırmızı Köpek kitabı ne anlatıyor? Kırmızı Köpek PDF indirme linki var mı? Kırmızı Köpek kitabının yazarı Louis de Bernieres kimdir? İşte Kırmızı Köpek kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Louis de Bernieres
Çevirmen: Bülent Doğan
Orijinal Adı: Red Dog
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Yayınları
İSBN: 9754583919
Sayfa Sayısı: 124
Kırmızı Köpek Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
1998'in başlarında bir edebiyat şenliğine katılmak üzere Batı Avustralya'da bulunan Perth'e gittim, yapılan organizasyona göre Karratha'ya uğrayacak ve o yıl ilk kez düzenlenen, "edebi meselelerin tartışıldığı" bir akşam yemeğine katılacaktım. Karratha epeyce kuzeyde kalan bir madenci şehri.
Oraya gideken yol boyunca seyrettiğim uçsuz bucaksız çalılıkların arasından yükselen koyu kırmızı toprak yığınları ve kayalar.
Herhalde Mars'ta yolculuk yapsam, camdan dışarı bakınca aynı şeyleri hissederdim. Çevreyi keşfe çıktığımda, Dampier kasabasının biraz dışında Kırmızı Köpek'in bronz heykeline rastladım. Heykeli görür görmez, bu harika köpek hakkında daha fazla şey öğrenmem gerektiğini hissettim.
Kırmızı Köpek Alıntıları - Sözleri
- Gün gelir, daima yüzümüze gülen talih bize arkasını dönüverir. Kendi başımıza kalır ve son mücadelemizde ayakta kalmaya çabalarız. Kimileri gerçekten de ölürken yapayalnızdır, kimilerinin başucunda bekleyen dostları, akrabaları vardır, ama ne olursa olsun, insan yaşamının sonuna geldiğinde o karanlık tünele girerken yanına kimseyi alamaz.
- İnsanlar gibi sövüp saymayan, seni her gördüğünde mutlu olan bir köpeğe sahip olmaktan daha güzel ne olabilir ki?
- Ve çevresin de hoşlandığı pek çok insan olmasına rağmen her köpeğin sevmesi gereken şekılde gerçekten sevebileceği birini bulamamıştı daha uğruna canını verebileceği kimsesi yoktu
- Gün gelir daima yüzümüze Gülen talih bize arkasını dönüverir kendi başımıza kalır ve son mücadelemizde ayakta kalmaya çabalarız .kimileri gerçekten ölürken de yapayalnızdır,kimilerinin baş ucunda bekleyen dostları , akrabaları vardır ama ne olursa olsun insan yaşamının sonuna geldiğinde o karanlık tünele girerken yanına kimseyi almaz
- Doğu münasebet adası diye tuhaf isimli bir ada onun Güney batısında ise dalgalar arasına sıkışıp kalmış gibi görünen yanılgı adası vardı bu adanın acayip isim almasına yol açan yanılgının kimin yanılgısı olduğu ya da yanılanın ne hakkın da yanıldığını kimseler bilmezdi
- Ne de olsa kadın kadına tatile çıkmak ve insanın keyfini kaçıran erkekler olmadan bir süre kafa dinlemek her kadının hakkıdır
- Köpek sahipleri önce birbirlerinin köpeklerini tanır ancak ondan sonra tanışma fırsatı bulurlardı
- Hiç anlamıyorm insan neden yolun kenarında gezinen köpeklere ateş eder ki ?
- Artık herkesin köpeğiydi cünki en sevdiği insanı bulamamıştı ve daha az sevdiği birini sahip olarak benimseyemezdi
- Kimse onun gerçek adını bilmediğinden artık sadece kırmızı köpek dıye çağrılıyordu köpekler birden fazla isim sahibi olmaktan hiç rahatsız olmazlar Çapaklı da bazılarının onu kırmızı dıye çağırmasından kendine hiç dert etmiyordu hem zaten Çapaklı gerçekten de kırmızı bir köpekti
- İnsanın en sevdiğini kaybetmesinden daha kötü olan tek bir şey vardır ki , bu da onu neden kaybettiğini bilmemesidir.eğer bir köpekseniz ve sahibiniz sizin için bir tanrıysa duyduğunuz acı daha da büyük olur .
- Bu lanet olası dünyada biz insanlardan daha aşağılık, daha namussuz bir hayvan yoktur.
- Gün gelir, daima yüzümüze gülen talih bize arkasını dönüverir. Kendi başımıza kalır ve son mücadelemizde ayakta kalmaya çabalarız.Kimileri gerçekten de ölürken yapayalnızdır, kimilerinin başucunda bekleyen dostları, akrabaları vardır, ama ne olursa olsun, insan yaşamının sonuna geldiğinde o karanlık tünele girerken kimseyi alamaz.
- "İnsanın en sevdiğini kaybetmesinden daha kötü olan tek bir şey vardır ki, bu da onu neden kaybettiğini bilmemesidir. Eğer bir köpekseniz ve sahibiniz sizin için bir tür tanrıysa, duyduğunuz acı daha da büyük olur."
Kırmızı Köpek İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Boji'ye gelsin bu kitap.: Son günlerde Boji isimli İstanbul metrosunda seyahat etmeyi seven bir köpek var. Kırmızı köpek tıpkı ona benziyor. Ne kadar yerse yesin doymayan, seyahat etmeyi seven, genelde ön koltuğu seçen ve çok kötü kokulu gaz çıkaran bu köpeğin hatırlaralarını ele almış yazar. O kadar güzel anlatmış ki kitabı bir günde bitirdim. Çoğu insandan daha vefalı, daha anlayışlı ve daha sevgi dolu Kırmızı Köpek. Sonlara doğru gözleriniz doluyor. Ama kitap çoğu yerde insanı güldürüyor. Çocuklarında okuyabileceği gerçek olaylardan esinlenilerek yazılmış güzel bir kitap. (Gülçin)
Louis de Bernières'in akıcı anlatımı ve hikayenin tatlılığından dolayı bu kitabı kesinlikle herkes okumalı. Kitap kırmızı bir köpeğin gerçek hikayesini anlatıyor. Kırmızı köpek, hayatında onu seven tüm insanları bir insan gibi ziyaret eden ve başı beladan ayrılmayan, dünyanın her yerinde bulunan vicdansız insanlarla karşılaşmış olan bir köpekçik. Uzun zamandır okuduğum en güzel kitaptı. (Jeanne)
Kitap gerçek bir köpeğin hikayesini anlatıyor. Ömrünü dolu dolu yaşamış her gittiği yerde kendini sevdirmiş, biraz masum, biraz yaramaz birazcıkta muzip köpeğimiz hikayenin sonunda duygulandıryor. Çerez niteliğinde hemencecik okunacak türde bir kitap. Herkese keyifli okumalar. (E R T U Ğ R U L خ)
Kırmızı Köpek PDF indirme linki var mı?
Louis de Bernieres - Kırmızı Köpek kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kırmızı Köpek PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Louis de Bernieres Kimdir?
8 Aralık 1954 yılında Londra'da doğdu. Manchester Üniversitesi'nde öğrenim gördü. Kolombiya'da öğretmenlik, sığır çobanlığı, bahçıvanlık ve araba tamirciliği yaptı. 1991'de yayımlanan ilk romanı The War of Don Emmanuel's Nether Parts ile Commonwealth Writers 'En İyi İlk Kitap' Ödülü'nü, ikinci romanı Senor Vivo and the Coca Lord ile 1992'de yine Commonwealth Writers 'En iyi Kitap' Ödülü'nü aldı. Halen Londra'da yaşayan Bernières, Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini kitabıyla 1995 yılında bu kez Commonwealth Writers Ödülü'nü aldı. 1993'te Granta Dergisi tarafından "En İyi 20 Genç İngiliz Romancısı" ödülüne layık görülen Bernières'in Yunanistan'ın Kefalonya adasında geçen Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini adlı romanı Avrupa'da, deyim yerindeyse bir fenomen oldu. Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini, Hollywood tarafından filme alındı.
En son romanı Kanatsız Kuşlar (Birds Without Wings), Anadolu'da Fethiye yakınlarında Eskibahçe adlı bir sahil kasabasında yaşayan Müslüman ve Hıristiyan ailelerin fertlerini, iç içe yaşamlarını, aşklarını, dramlarını, Anadolu topraklarında yaşanan savaş yıllarını konu alan bir romandır. Türkçeye çevirisi Bahar Öcal Düzgören yapılan Kanatsız Kuşlar, Altın Kitaplar Yayınevi tarafından yayınlanmıştır.
Louis de Bernieres Kitapları - Eserleri
- Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini
- Kanatsız Kuşlar
- Kırmızı Köpek
- Partizanın Kızı
- Kardinal Guzman'ın Belalı Çocukları
- Bay Vivo ve Kokain Kralı
- Don Emmanuel'in Alt Tarafları
- Rüyalardan Düşen Tozlar
- Yaşanacak Uzun Bir Hayat Kaldı
- Başkana İki Ölü Balık Gönderen Adam
Louis de Bernieres Alıntıları - Sözleri
- Tanrıların sevdikleri genç ölür. (Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini)
- Bu lanet olası dünyada biz insanlardan daha aşağılık, daha namussuz bir hayvan yoktur. (Kırmızı Köpek)
- Buraya geldim, çünkü Hristiyanların Anadolu'yu terk etmesi gerekiyordu. Benim gibi bütün Hristiyanların Yunanlı olduğu sanılıyordu ve dünyayı yöneten insanlardan hiçbirinin işlerin esasta ne kadar karmaşık olduğundan haberi yoktu ve hiçbir zamanda olmayacak! (Kanatsız Kuşlar)
- Nikahta gecikmenin bir kadını üzmesi olağandır ama yıkmaz böyle bir şey onu. Aşık olmak genellikle bir erkeğin ya da kadının başına gelebilecek en kötü şeydir; böyle bir şey olduğunda hepimiz uzaktan bakar ve kafalarımızı sallar, Allah'a bu kendi başımıza gelmedi diye şükreder ve çocuklarımızın başına da asla gelmemesi için dua ederiz. Aşk insanları aptallaştırır, saplantılı bir hale getirir ve evlilik meselelerinde ailelerine itaatsizlik etmeye yöneltir. Dikkatlerini bir konu üstüne toplayamazlar, uyanıkken bile düş görürler, fizik olarak zayıflarlar, hem uyuma, hem de çalışma yetilerini yitirirler ve hayallerine müdahale edildiğinde kötü tepki verirler. Muhtemelen bir büyü ya da kem göz yüzünden başa gelen bir derttir ve insanı aklında ettiği için ürpertiyle bakılması lazım gelir. Bu içkiyi içmek, rakının verdiği aptallıktan ya da haşhaşın verdiği boşluk duygusundan daha beterdir; çünkü çok daha uzun sürer ve zamandan ya da evlilikten gayri çaresi yoktur. (Kanatsız Kuşlar)
- Gerçek cesaret herhalde insanın korkuyu yenerek yapmaktan korktuğu şeyi yapacak kudreti bulmasıdır. (Bay Vivo ve Kokain Kralı)
- Ve çevresin de hoşlandığı pek çok insan olmasına rağmen her köpeğin sevmesi gereken şekılde gerçekten sevebileceği birini bulamamıştı daha uğruna canını verebileceği kimsesi yoktu (Kırmızı Köpek)
- "Dünya iki kere sona erecek; bir karım öldüğünde bir kere de ben öldüğümde." (Kanatsız Kuşlar)
- Bilim gerçekler üstüne kurulmuştur, ahlaksa değerler üstüne. (Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini)
- "Mustafa Kemal bunu görüyor ve kendi insanları adına, insana acı veren bir utanç ve bir tedirginlik duyuyor. Kanı tepesine, öfkesi burnuna sıçrıyor. İleri derecede manevi ve felsefi gelişmemişlik semptomlarını, yüzeyin hemen altındaki radikal irrasyonelliği ve saflığı açıkça seziyor ve kendi halkını geride tutanın, ortaçağı, modernden ayıran kapının ardında kilit altında bırakanın kendi toplumunun geri kalmış gelenekleri olduğuna giderek ikna oluyor." (Kanatsız Kuşlar)
- Kimse onun gerçek adını bilmediğinden artık sadece kırmızı köpek dıye çağrılıyordu köpekler birden fazla isim sahibi olmaktan hiç rahatsız olmazlar Çapaklı da bazılarının onu kırmızı dıye çağırmasından kendine hiç dert etmiyordu hem zaten Çapaklı gerçekten de kırmızı bir köpekti (Kırmızı Köpek)
- İstanbul'da Yakup Cemil adındaki komplocu, soruşturma sırasında, imparatorluğun ancak, Enver Paşa'nın azledilip yerine Mustafa Kemal'in Savaş Bakanı ve Genelkurmay Başkanı olmasıyla kurtarılabileceğini itiraf ediyor. Bunu duyduğunda Mustafa Kemal'in dediği şu oluyor: "Iki görevi de kabul edebilirdim ama önce Yakup Cemil'i astırmam gerekirdi. Ben, bu türden insanların arka çıkmasıyla iktidara gelecek biri değilim." (Kanatsız Kuşlar)
- Pek çok şey inancımı yitirmeme yol açtı. (Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini)
- Aslında insanların hepsinin bitmek bilmez tuhaflıkları var. (Rüyalardan Düşen Tozlar)
- Doğu münasebet adası diye tuhaf isimli bir ada onun Güney batısında ise dalgalar arasına sıkışıp kalmış gibi görünen yanılgı adası vardı bu adanın acayip isim almasına yol açan yanılgının kimin yanılgısı olduğu ya da yanılanın ne hakkın da yanıldığını kimseler bilmezdi (Kırmızı Köpek)
- Sevgi her şeyin üstesinden gelir! (Rüyalardan Düşen Tozlar)
- Her yerde kendimi aradım, bulamadım. (Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini)
- Yazgımın beni yaşamaya zorladığı bu dünyada hava yok, havasız ve ışıksız boğulup kalan bir bitki gibiyim, köklerim zedelenmiş, yapraklarım zehirle sıvanmış. Aşk ateşiyle çatlıyorum ama ne tomurcuklarımı deren var ne de sevgimi besleyen. (Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini)
- 'Gecenin vaat ettiğini gündüz inkar eder.' (Kanatsız Kuşlar)
- "...bebeklerin çirkin ya da güzel olması ya da tıpkı babalarına veya halalarına benziyor olması, yanlış yolda olan insanlar tarafından uydurulan sıkıcı yalan. Bütün bebekler birbirine benziyor.." (Kanatsız Kuşlar)
- "İnsanın en sevdiğini kaybetmesinden daha kötü olan tek bir şey vardır ki, bu da onu neden kaybettiğini bilmemesidir. Eğer bir köpekseniz ve sahibiniz sizin için bir tür tanrıysa, duyduğunuz acı daha da büyük olur." (Kırmızı Köpek)