diorex

Kırmızı Pelerinli Kent - Aslı Erdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kırmızı Pelerinli Kent kimin eseri? Kırmızı Pelerinli Kent kitabının yazarı kimdir? Kırmızı Pelerinli Kent konusu ve anafikri nedir? Kırmızı Pelerinli Kent kitabı ne anlatıyor? Kırmızı Pelerinli Kent PDF indirme linki var mı? Kırmızı Pelerinli Kent kitabının yazarı Aslı Erdoğan kimdir? İşte Kırmızı Pelerinli Kent kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 28.03.2022 08:00
Kırmızı Pelerinli Kent - Aslı Erdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Aslı Erdoğan

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9789752893580

Sayfa Sayısı: 144

Kırmızı Pelerinli Kent Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dünya okurlarınca "geleceğe kalacak elli yazar" arasında sayılan Aslı Erdoğan'ın Türkiye'de olduğu kadar Avrupa'da da ses getirmiş kitabı: Kırmızı Pelerinli Kent. Bir kentin karanlık sokaklarında, kuytu köşelerinde kendi izini süren bir yalnızlık öyküsü.

(Tanıtım Bülteninden)

Kırmızı Pelerinli Kent Alıntıları - Sözleri

  • Yalnızlığı­mız çok fazla can yaktığında, acıyı kaptan kaba aktarıyor, aslında zerre kadar anlam içermeyen hayata ne derinlikler yüklüyoruz!
  • "Sıfırı tü­ketmiş insanlar, çaresiz hayvanlar kadar bile sevecenlik uyandır­mıyor,"
  • Artık biliyordu. Amazonlar'a dek kaçsa da, kendini yanında götürecekti.
  • Kendisinden kat kat güçlü akıntıya kapılmıştı bir kere; bir kaya­lıktan ötekine çarpa çarpa sürüklenmeye yazgılıydı artık.
  • Sonucta, eline kalem alan herkes şu soruyla fazlasıyla boğusmak zorundadır. Gerçeğin ne kadarına DAYANABİLİRİM?
  • Yalnızlığımı bir zırh gibi ku­şanıp okyanuslara açıldım.
  • Ah, aşk! Dünyayı döndüren güç!"
  • Sözcükler ona yaşa­mını geri veremez, ama en azından adını iade edebilir: O bir İn­san'dı.
  • İnsan, kendi türüne karşı çok insafsız.
  • Yaşam başka yerlerde, başkalarının, onu koparıp ala­bilenlerin elindeydi.
  • "Yalnızlığımı asla yenemedim," diye düşündü, "ama san­ki ondan dışarıya doğru büyüdüm - onu sarıp sarmalayacak denli büyüdüm. Bir cenin gibi içimde artık, bir madalyon gibi de göğsümde."
  • Yalnızlığımız çok fazla can yaktığında, acıyı kaptan kaba aktarıyor, aslında zerre kadar anlam içermeyen hayata ne derinliklerine yüklüyoruz!
  • ...beden tüylerine karşı girişilen Sisyphos'vari anlamsız savaşı. Yere serdi­ği gazeteye düşen kıllar gibi hissediyordu kendini; doğal, zararsız ve nedense istenmeyen.
  • Yanından geçip giden rasgele bir kola sarılmak ve bir sözcük dilenmek istiyor. Ne aşk, ne sevgi, ne dostluk; yalnızca tek bir sözcük. Bütün seslere anlam verecek o tek sözcük.

Kırmızı Pelerinli Kent İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Aslı Erdoğan , kitapta yer verdiği ana karakter olan Özgür isimli kişide , hem Rıo’da yaşadığı dönemi hem bu karakterin aynı şekilde Rıo’da yaşarken kaleme aldığı kitabı konu alan sanki bir Matruşka gibi iç içe geçmiş iki farklı fakat benzer olan bir olay örgüsü kaleme almış . Yani az çok hepimiz Brezilya’nın özellikle de Rıo şehrinin sadece göründüğü gibi caf caflı , rengarenk , eğlenceli olmadığını ,arka planda bir çok karanlık güçlerin , gayri meşrunun ve yasa dışı oluşumların olduğunu biliyoruz fakat Yazar bunu öyle etkili kaleme almış ki yani resmen daraldığımı hissederek , bırakamadan okumaya devam ettim . Bir çok defa İnsanlık adına üzülsem de bir Türk olarak Türkiye’de yaşıyor olmaktan dolayı da şükür ettim . Konudan açıkcası koptum ben bu kitapta fakat , Aslı Erdoğan’ın bana göre ortaya koymak istediği, olay örgüsünden ziyade , Brezilya’daki Rıo gerçeğini kendi gözünden bizlere sunmayı öncelikli olarak hedeflediği hissine kapıldım . (köşedekikitapcı)

Aslı Erdoğan, belleğimize görkemli karnavallarıyla yer etmiş ünlü Rio de Janeiro’yu değil “….. insan acısından lif lif dokunmuş kırmızı peleriniyle benliğini sarıp sarmalayan, keskin dişlerini karnaval maskelerinin ardına gizleyen Rio de Janerio’yu?” insanı en can alıcı yerinden vuran o kendine özgü anlatımıyla anlatmış. Kentin keskin dişleri; arka sokaklardaki sıradanlaşmış soygun, tecavüz, ölüm, cinayet, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, çete hesaplaşmaları, açlık, sefalet, cinsellik, fuhuş batağında olan çocuklar, salgın hastalıklar, nemli, boğucu sıcaklar… Sokakta her an kafanıza dayanan silahla ya da kör bir kurşunla öldürülebileceğiniz gerçeği, sokakta yatan evsizler, vücudu darp, işkence izleriyle kaplı dilenen aç çocuklar, veremli, trahomolu, AIDS’li ilkokul çağındaki çocuklar, ruhu elinde alınan Rio’nun melez kadınlarının anlatıldığı betimlemelerde kentin acımasız, karanlık yüzleri tüm çıplaklığıyla, şiddetiyle kitabın satırlarına serilmiş. İstanbul’dan Rio de Jenario’ya okumak için gelen iyi bir ailenin hayata kafa tutan kızı Özgür’ün kentin olumsuzluklarıyla baş edebilmek için Kırmızı Pelerinli Kenti yazmaya başlar. Kitapta Özgür’ün kendi yaşamını anlattığı bölümler ile onun yazdığı romandan bölümler iç içe. Betimlemeler oldukça fazla, bölümler arası geçişlerde okuma bütünlüğünü korumakta zorlandığım anlar oldu. Anlatılanlar iç açıcı değil. Ancak yazar dış dünyayı gözlemlemede ve kâğıda dökmekte oldukça başarılı. Cümlelerindeki derinlikleri keşfetmek güzeldi. Anlatılan olaylardan beni hiç mutlu eden bir bölümün olmadığını düşünürken Özgür’ün romanının en içten bölümü diye nitelendirdiği bölüm aklıma geldi, bu hariç. Kırmızı Pelerinli Kente gitmek isteyenlere (Kitabı okuduktan sonra gitmek isteyen olur mu bilmiyorum.) yazarın önerilerini eklemek istiyorum. “Rio’nun AIDS ve suç rekorlarının bir an bile akıllarından çıkarmamalarını, hiçbir koşulda tek başlarına dolaşmamalarını, saat, altın ya da altına benzer bir takı takmamalarını, kentin kanının üzerlerine sıçramaması için her türlü akılcı önlem almalarını öneririm. Ayrıca Corcovado’dan (şu ünlü, devasa İsa heykelinin bulunduğu tepe) günbatımını izlemelerini, -tropiklerde etkileyici, ama çabucak olup biten bir gösteridir- ve kesinlikle taze papapya suyunu denemelerini…'' (mısra)

Kırmızı Pelerinli Kent PDF indirme linki var mı?

Aslı Erdoğan - Kırmızı Pelerinli Kent kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kırmızı Pelerinli Kent PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aslı Erdoğan Kimdir?

1967 İstanbul doğumlu. Bilgisayar mühendisliği ve fizik okudu, yüksek lisansını CERN'de (Avrupa Yüksek Enerji Fiziği Laboratuvarı) hazırladı. Rio de Janeiro'da başladığı fizik doktorasını yarıda bırakarak yazmayı seçti, iki yıl Güney Amerika'da yaşadı.

İlk romanı Kabuk Adam 1994'te, öykü kitabı Mucizevi Mandarin 1996'da yayınlandı. Tahta Kuşlar adlı öyküsü, Deustche Welle Ödülü kazandı, dokuz dile çevrildi. İkinci romanı Kırmızı Pelerinli Kent (1998), Fransızca, Norveççe'ye çevrilerek Astes Sud tarafından yayınlandı, Gyldendal Yayınları'nın 'Marg' (Omurilik) Serisi'ne seçildi. Radikal'de yazdığı köşe yazıları Bir Delinin Güncesi ve Bir Kez Daha adlı kitaplarında toplandı.

Şu anda beş dile çevrilmekte olan Aslı Erdoğan, 'Geleceğin 50 Yazarı' arasında gösterildi. 2004'te Hayatın Sessizliği adlı çalışması yayınlandı. 2009'da çıkardığı son kitabı ise Taş Bina ve Diğerleri.

Aslı Erdoğan Kitapları - Eserleri

  • Kabuk Adam
  • Mucizevi Mandarin
  • Kırmızı Pelerinli Kent
  • Taş Bina ve Diğerleri
  • Bir Delinin Güncesi
  • Hayatın Sessizliğinde
  • Bir Kez Daha
  • Artık Sessizlik Bile Senin Değil
  • Bir Yolculuk Ne Zaman Biter
  • Kendi İçinden De Geçip Gitti Mi Uzaklara?
  • Avahiya Keviri ü En Din

Aslı Erdoğan Alıntıları - Sözleri

  • Defalarca kendimi aramaya girecek, bulduğumda, ardım sıra bırakmak zorunda kalacaktım, geriye dönebilmek için. (Hayatın Sessizliğinde)
  • Yalnızlığımız çok fazla can yaktığında, acıyı kaptan kaba aktarıyor, aslında zerre kadar anlam içermeyen hayata ne derinliklerine yüklüyoruz! (Kırmızı Pelerinli Kent)
  • Bütün sesleri yutan kentin ortasında, şarkı söylemeye çalışan bir dilsiz gibi hissediyordum. (Bir Delinin Güncesi)
  • — Bir insan ne kadar kötü dövülürse dövülsün, içeriden ya da dışarıdan, bedeni ya da ruhun ne kadar incinmiş olursa olsun, yaşamı yeniden sevebilir. Yeter ki kafasını hep aynı duvarlara vurmaktan vazgeçsin. (Mucizevi Mandarin)
  • “Herkes bir öyküde başrol kapmış ama kimse kendi öyküsünü anlatmıyor.” (Bir Yolculuk Ne Zaman Biter)
  • Son iki yüzyıla dek çok az kadın yazar-şair çıkmasında şaşılacak bir yan yoktu. Asıl mucizemsi görünen, hemcinslerimizin sonunda anonimlikten çıkıp metinlerinin altına imza atışıydı (Bir Kez Daha)
  • Yaşam başka yerlerde, başkalarının, onu koparıp ala­bilenlerin elindeydi. (Kırmızı Pelerinli Kent)
  • "Taşlar mı suskun, insanlar mı sağır?" (Artık Sessizlik Bile Senin Değil)
  • "İstanbul, yorgun ve alımlı bir kadın." diye düşündüm, "onca hor kullanılmış olmasına karşın güzel kalmayı başarmış, kalbi yaralı bir yosma. Değerini hiç bilmeyen erkeklerle yatmış; güzelliğini, her defasında azar azar yitirerek sunmuş onlara ve hep bağışlamış. Kolayca ele geçirilen ama hiç ulaşılamayan mağrur, benzersiz bir kadın." (Mucizevi Mandarin)
  • Avuçlarımı ter basıyor, önemli olan şeylerin başlaması, benim susmam gerekiyor. Ben biraz sussam ve onlar, kendiliğinden başlasa artık! (Hayatın Sessizliğinde)
  • Bir şehir, ancak içinde sevdiğiniz biri olunca yaşamaya başlar. (Mucizevi Mandarin)
  • Gömülme vakti gelmiş bir ölüye sarılır gibi sarılıyorum sana. (Kendi İçinden De Geçip Gitti Mi Uzaklara?)
  • Yalnızlığımı bir zırh gibi ku­şanıp okyanuslara açıldım. (Kırmızı Pelerinli Kent)
  • Bana kalırsa, kişisel tarihimin tek bir teması vardı; hayal kırıklığı (Kabuk Adam)
  • Cesurca kovaladığı gerçek, acımasızca yakalar onu. (Bir Delinin Güncesi)
  • ...beden tüylerine karşı girişilen Sisyphos'vari anlamsız savaşı. Yere serdi­ği gazeteye düşen kıllar gibi hissediyordu kendini; doğal, zararsız ve nedense istenmeyen. (Kırmızı Pelerinli Kent)
  • Sanki söyleyecek çok sözümüz var ama sesimiz kalmamış gibi. (Artık Sessizlik Bile Senin Değil)
  • Onun varlığı, insan üzerine uzun bir şiirdir. (Taş Bina ve Diğerleri)
  • bir şehir ancak içinde sevdiğiniz biri varsa yaşamaya başlıyor (Mucizevi Mandarin)
  • Yoksa biz dünyaya hep böyle mi bakıyoruz, kitap kapaklarına bakar gibi? (Bir Kez Daha)

Yorum Yaz