diorex
sampiyon

Kirpiklerimin Gölgesi - Şebnem İşigüzel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kirpiklerimin Gölgesi kimin eseri? Kirpiklerimin Gölgesi kitabının yazarı kimdir? Kirpiklerimin Gölgesi konusu ve anafikri nedir? Kirpiklerimin Gölgesi kitabı ne anlatıyor? Kirpiklerimin Gölgesi PDF indirme linki var mı? Kirpiklerimin Gölgesi kitabının yazarı Şebnem İşigüzel kimdir? İşte Kirpiklerimin Gölgesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 02.05.2022 13:00
Kirpiklerimin Gölgesi - Şebnem İşigüzel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Şebnem İşigüzel

Editör: Belce Öztuna

Yayın Evi: İletişim Yayınevi

İSBN: 9789750507953

Sayfa Sayısı: 160

Kirpiklerimin Gölgesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şebnem İşigüzel, Kirpiklerimin Gölgesi'nde, henüz on bir yaşında bir kız çocuğunun yaşadığı akıl almaz olayları anlatıyor. Herkesin bildiği, ama kimsenin görmek istemediği bir trajedinin üzerindeki perdeyi kaldırıyor ve bir dil ustalığıyla, kolay kolay cesaret edilemeyecek bir yüreklilikle hepimizin tanıdığı bu kız çocuğuna ses veriyor. Hayatta bazen kirpiklerinizin gölgesinden başka sığınacak yeriniz kalmaz. Herkes kötülük yapar size. Bu böyle olmasına rağmen, orman, ağaçlar, sular, kuşlar, gökyüzü ne kadar güzeldi.

"Sence hayatın en güzel yanı neresi?" diye sorarsanız bana, "Hepsi," derdim size. Mutlu olmaya dair bir umudum var benim. Avlanan ceylanlar son ana kadar yaralı gövdeleriyle doğrulup koşup kaçmak, avcının elinden kurtulmak isterler. Yaparlar da bunu. Yaraları ne kadar ölümcül ve derin olursa olsun. Vurulup düştükleri yerden kalkıp kaçarlar.

Öleceklerini anladıkları zaman gözyaşı döken bu hayvanların ölüme direnişine şaşarsınız. Yaşadığım şu hayatta, kirpiklerimin gölgesi kadar bir yerde bile hayat kalmadı bana. Bunları düşündüm ve sonra geri dönüp o fena şeyi yaptım. Annemi öldürdüm.

İşigüzel'in tarzı zaman zaman bir sihir gibi ışıldıyor.

- Tageszeitung

Şebnem İşigüzel'in Avrupa edebiyat tarihinde bir yeri olduğu aşikar.

- Frankfurter Rundschau

Kirpiklerimin Gölgesi Alıntıları - Sözleri

  • Kötü insanlar ormandaki yabani hayvanlar gibidir. Tuzağa düşürülmüş zavallı masum hayvanın kokusunu alıp gelirler.
  • Zehrin tortusu dibe çökeceği yerde kafamda birikti. Çünkü insan vücudunun dibi, sanıldığı gibi ayakları değil, kafasıdır, zihnidir. Bütün ömrün tortusu işte buraya çöker.
  • Kafamızın içi bizim mağaramızdır, kuyumuzdur, bu hayattaki mezarımız. Oraya bizden başka kimse giremez.
  • Dünyanın kaçıp gidebileceğin bir deliği yok. İğne başı kadar bile olsa yok.
  • “Karanlık tekinsiz sularda sizi taşıyan fındık kabuğudur kafamızın içi.”
  • “Canımı yakanları pençelerimle bir vuruşta yere yıkayım, unutmak istediklerimi en derine gömeyim ve unutayım isterdim. Bu imkansızdı. İmkansız şeyler kafamızın içinde olur. Çünkü hayat gerçektir.”
  • “Bir mezarda uyumak, bir döşekte uyumaktan iyidir kimi zaman.”
  • İnsan bu kadar hafif ve zavallıyken, yarattığı dünya ne kadar sert, ne kadar ölümcül.
  • ‘Senin ülken Körler Ülkesi,’ diyordu Alman bana […] Başkalarının acılarına bakmayı bilmeyenlere kör diyordu. Dünya neden böyle adaletsiz bir yer?
  • Yalanlarıma ben bile inandım. Acılarım hepten hafifledi.

Kirpiklerimin Gölgesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kirpiklerimin Gölgesi: Kitabı biraz okuduktan sonra bırakmayı düşündüm..Nedenine gelince yüreğim kaldırmayacak galiba dedim 11 yaşında bir kız çocuğunun başından geçenleri gözleri dolu dolu okurken…İnsanlık nereye gidiyor?Kötülüklere karşı neden bu kadar kör ve sağır oluyoruz..İnsanı en perişan eden sevdiklerinden yediği darbelerdir. (Ezgi Erol Yılmaz)

Ben bu kitabı nasıl anlatırım, nasıl yorumlarım hiç bilmiyorum. Bildiğim tek şey, okumaya başladığımdan ve hatta bitirdiğimden beri küfrettiğim ve lanetler okuduğum. Allahım sen tüm çocuklarımızı koru diye dualar edip durdum. Bu nasıl bir vahşettir? Nasıl bir zulümdür? bunlar insan mıdır? akla mantığa sığmıyor….. Neden bahsediyorsun sen? diyor musunuz? Tabi ki çocuk istismarından bahsediyorum, tıpkı kitapta bahsedildiği gibi. Bir çocuk annesini neden öldürür? Bir çocuğu annesini öldürecek duruma ne getirebilir ki? Hiç düşünebiliyor musunuz? Annesini öldürüyor, ufacık bir kız çocuğu. Bu ufacık kız çocuğu annesini öldürüyor ve hikayesini anlatmaya başlıyor, çocukça, tüm çıplaklığıyla, harfi harfine anlatıyor, korkudan altına kaçırıyor onu bile anlatıyor, çocuk bu, ondan mı utanacak? Onca yaşadığı kötülük varken…. Ve son, beklenmeyen, istenmeyen, aynı kötülükte biten son. Keşke…bu gerçekler varken bari kitap iyi bitseydi diyorsunuz… Koca koca adamlar, anneler, babalar, abiler, komşular, okulda müdürler, hademeler, bekçiler ve niceleri…bu zulmü, bu vahşeti içinde barındırıp o çocuklara ellerini sürenler, bedenlerini, yüreklerini dağlayanlar…Allah hepinizin bin bir belasını versin…. Kalbim sıkışarak okudum, rüyalarıma girdi. “boyalı kuş” beni çok etkiledi demiştim ama bu kitap ondan daha beter, çünkü kendi topraklarında/ülkende oluyor. Hele de bir kız annesi isen… kötü… çok kötü… Okuyun ki, evlatlarınıza, bacılarınıza, ablalarınıza, tüm kız çocuklarına, hatta erkek çocuklarına bile sıkı sıkı sarılın, kollayın onları… ------------------------ ️Alıntılar : - Eğildim ninemi öptüm. Ellerini öptüm. “Gitmekten başka çarem yok,” dedim ona. “Çocukların ve kadınların kaderi hep kötüdür” dedi bana. - Ağaçları, kuru dalları, çiçekleri seven bir kız çocuğu annesini niye sevmesin? İnsan en çok annesini sever. Ben de en çok annemi severim. O beni sevmese de. - Dünyanın kaçıp gidebileceğin bir deliği yok. İğne başı kadar bile olsa yok. - Ormanın güçlü hayvanları güçsüz olanların peşine düşerler. Yalnız olanların. Annelerinin terk ettiği yavruların. Onlar, “Neden bunlar hep benim başıma geliyor?” diye sormazlar, düşünmezler. Benim gibi hiçbir şey düşünmez onlar. Kaderlerine razı olurlar. Çünkü ormanda ve hayatta kötüler kazanır. Güçlüler. - Oturdum ağladım. Odacığıma geri döndüm, düşündüm: Hayatta bazen kirpiklerinizin gölgesinden başka sığınacak yeriniz kalmaz. Herkes kötülük yapar size. Bu böyle olmasına rağmen, orman, ağaçlar, sular, kuşlar, gökyüzü ne kadar güzeldi. “ Sence hayatın en güzel yanı neresi?” diye sorarsanız bana, “Hepsi” derdim size. Mutlu olmaya dair bir umudum var benim…. - Yaşadığım şu hayatta, kirpiklerimin gölgesi kadar bir yerde bile hayat kalmadı bana. ------------------------ Yazarın kendi sayfasında olan bir yazıyı eklemek istiyorum, bu kitabı nasıl yazdığını öğrenmek isteyenler için. http://www.sebnemisiguzel.com/tr/roportaj.aspx?id=13 (Eylem U.K.)

Yazarın okuduğum ilk kitabı. Sade bir dili var. Konusu itibarı ile insanı paramparça ediyor hikaye :( Ana karakterimizin yaşadıklarını anlatması ile başlıyor… 11 yaşında bir kız çocuğu… Çocuk diyorum ancak onun yaşamadığı pislik, eziyet ve rezillik kalmamış :( Ona bunları yaşatan en başta kendi öz annesi… Sonra abisi… Sonra toplumda ki her bir bireyden gördüğü aşağılanma, şiddet, taciz, tecavüz ve ve ve ve ve :( o kadar ki yaşadıklarının sınırı yok !!! Ve tüm bunların yanında o minik kız kendince mutlu olmaya çalışıyor… Kirpiklerinin gölgesinde :( Ah paramparça oldum yeminle :( Off off offf yüreğiniz kaldırabilirse okuyun.. (Sevgi Sertel)

Kirpiklerimin Gölgesi PDF indirme linki var mı?

Şebnem İşigüzel - Kirpiklerimin Gölgesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kirpiklerimin Gölgesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Şebnem İşigüzel Kimdir?

İlk ve orta öğrenimini Yalova'da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Antropoloji bölümüne girdi. Pek çok dergi, gazete ve televizyon kuruluşunda muhabirlik ve editörlük yaptı. 1993 yılında ilk kitabı olan Hanene Ay Doğacak ile Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü kazandı. Bu kitabı Öykümü Kim Anlatacak (1994) ve ilk romanı olan Eski Dostum Kertenkele (1996) takip etti ve Eylül 2009 da "Kevnedostê Min Gumgumok" ismiyle Ronî War tafından Kürtçeye çevirildi. Bir kız (Tamar) ve bir oğlan (Ararat) annesi olan yazar hayatını yazarak sürdürmektedir.

Şebnem İşigüzel Kitapları - Eserleri

  • Gözyaşı Konağı
  • Ağaçtaki Kız
  • İyilik
  • Sarmaşık
  • Hanene Ay Doğacak
  • Kirpiklerimin Gölgesi
  • Venüs
  • İstanbullu Amazonlar, 1809
  • Çöplük
  • Öykümü Kim Anlatacak
  • Eski Dostum Kertenkele
  • Bir Puding Hikayesi
  • Resmi Geçit
  • Kaderimin Efendisi
  • Annem, Kargalar ve Ben
  • Öykümü Kim Anlatacak
  • Neşeli Kadınlar Arasında
  • Kevnedoste Min Gumgumok
  • Uçtu Uçtu

Şebnem İşigüzel Alıntıları - Sözleri

  • Dünyanın kaçıp gidebileceğin bir deliği yok. İğne başı kadar bile olsa yok. (Kirpiklerimin Gölgesi)
  • "Siz onu bırakın, devletin kurumlarında bir yer kapmaktan başka gayesi olmayan subay bile, altlarında, genç kız elinden çıkmış dantel gibi serilmiş Ege kıyılarını seyretmekte olan Cevdet Kara ile Ali Çoban'a bakarken aklından şunu geçirmişti: 'Aynı pencereyi paylaşıp aşağıdaki manzarayı seyredebiliyorlar. Neden beraberce ülkeyi yönetemediler?" Sorun buna indirgenemezdi. Ateşle su kadar birbirinden uzak bu iki siyasi şimdi aynı yatakta uyuyor gibiydiler." (Resmi Geçit)
  • "Sarmaşık gibidir insan, kime dolanacağı hiç belli olmaz / Sarmaşık gibidir hayat, nereden geçip nereye tırmanacağı hiç belli olmaz." (Sarmaşık)
  • Sana acı veren şeye bakma. Sana acı veren şeyin üstüne gitme. Başka tarafa bak. (Gözyaşı Konağı)
  • "Aşk başkasını kendine köle etmektir yada kölesi olmaktır. Eşit olduğunuz durumlar da olabilir. O zaman dış güçler müdahale eder aşka. Aşka birinin nefes vermesi gerekir. Onu harlaması." (Ağaçtaki Kız)
  • Zehrin tortusu dibe çökeceği yerde kafamda birikti. Çünkü insan vücudunun dibi, sanıldığı gibi ayakları değil, kafasıdır, zihnidir. Bütün ömrün tortusu işte buraya çöker. (Kirpiklerimin Gölgesi)
  • Kimse ne kadar kötü olabileceğini bilemez, bunu bilmeden yaşar. (Çöplük)
  • “Olmuştan çok olmamışa bakmak bir şeyin nasıl iyi ve yerinde olabileceğini öğrenmenin en doğru metodudur.” (Ağaçtaki Kız)
  • -Her şey sonra kötü olursa? +Sen de yatar uyursun. (Eski Dostum Kertenkele)
  • Vicdanını kaybedince yok olur bir insan. (Gözyaşı Konağı)
  • Geçmiş olmadan bugün yaşanamaz çünkü. Hele çocukluk, gençlik bunlar başımızın üzerindeki gökyüzü gibidir, hiçbir yere gitmezler. (Ağaçtaki Kız)
  • İnsan kimseyi aniden bir günde bir saat içinde terk etmez. Kimse kimseden ışık hızıyla kaçmaz. Kaçmak, terk etmek yıllar sürer ama aniden olur. (İyilik)
  • Ali Çoban dünyaya siyaset yapmak için gelmişti. Nitekim yapıyordu da. Sorsanız kimin için? “Halk için” derdi muhtemelen. Ama okuyup göreceksiniz, bu sözünü ettiğimiz memlekette siyaset hiçbir zaman halk için yapılmamıştı. Kişisel hırslar, ihtiraslar, çıkarlar, inatlaşmalar, daha ne kadar saçmalık varsa siz ekleyin, bunlar yönlendirmişti siyaseti. (Resmi Geçit)
  • Söylemiştim , her acı bu dünyayı terkettirir , her kedere başka bir evren yaratılır . (Çöplük)
  • "Belki kalp yerine çam kozalağı taşıyanlardansınızdır." (Ağaçtaki Kız)
  • “Hiçbir hayalinden vazgeçme. İnsan açlığa bile dayanır ancak hayallerinin ve talihinin yarıda kalmasına asla.” (Ağaçtaki Kız)
  • .. Kimse ne kadar perişan olduğumu görmedi. Göstermedim belki de. Hayatta en acıklı şey bir insanın sorunun kendinden kaynaklandığını görmemesi. Bu böyle ama bence en kötü şey insanın kendisini yapayalnız hissetmesine neden olan insanlarla yaşaması. (İyilik)
  • “Karanlık tekinsiz sularda sizi taşıyan fındık kabuğudur kafamızın içi.” (Kirpiklerimin Gölgesi)
  • “Hafıza sadece akılda mıydı yoksa kalpte yeri var mıydı?” (İstanbullu Amazonlar, 1809)
  • Babam, annemin bir fotoğrafının arkasına, "Seni gördüğümde her şeyin nedeni olabilirmişsin gibi geldi bana. Ölmemin, dünyanın bir ucuna gitmemin, ayaklarına kapanmamın," diye yazmıştı. (Öykümü Kim Anlatacak)

Yorum Yaz