Kısa Surelerin Tefsiri - Davut Aydüz Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kısa Surelerin Tefsiri kimin eseri? Kısa Surelerin Tefsiri kitabının yazarı kimdir? Kısa Surelerin Tefsiri konusu ve anafikri nedir? Kısa Surelerin Tefsiri kitabı ne anlatıyor? Kısa Surelerin Tefsiri kitabının yazarı Davut Aydüz kimdir? İşte Kısa Surelerin Tefsiri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Davut Aydüz
Yayın Evi: Işık Yayınları
İSBN: 9789752786882
Sayfa Sayısı: 264
Kısa Surelerin Tefsiri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Namaz dinin direğidir. Halkımız arasında namaz sûreleri olarak nitelendirilen -ki aslında tüm sûreler namaz sûresidir- Duhâ Sûresinden Nâs Sûresine kadar olan bölümdeki sûreler, âyet sayılarının azlığı dolayısıyla ezberlenmesi kolay olan sûrelerdir.
Yayınevimiz, genel olarak halkımızın ezbere bildiği bu sûrelerin tefsir edildiği elinizdeki eseri yayımlayarak, dinin direği olan namaz ibadetinin daha bilinçli yerine getirilmesi hedeflenmiştir.
İnanıyoruz ki günlük ibadetlerde sıkça okunan sûreler hakkında bilgi sahibi olmak; ibadetlerden, daha fazla kalp huzuru alınmasına vesile olacaktır.
Kısa Surelerin Tefsiri Alıntıları - Sözleri
- Onlar, hayat seviyeleri yükselsin diye kendilerini o kadar kaptırmışlardır ki, insanî seviyelerini düşürmeyi bile göze almışlardır. Çok fazla servet elde etmek isterken bunun hangi yolla olacağına aldırmazlar.
- Kadir gecesinin İslam'daki önemi, dünyanın en büyük inkılabını yapan, cihanı saran cehalet karanlıklarını giderip dünyayı aydınlatan Kur'an'ın o gece inmeğe başlamasındandır.
- Zümer Sûresi 68. ayete göre Sûr'a iki defa üflenir: "Sûr'a üflenir; Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir daha üflenir : Bir de bakarsın bütün insanlar, kabirlerinden ayağa kalkmış, etrafa bakınıp duruyorlar!"
- 6."Gerçekten insan, Rabbine karşı çok nankördür." Yani...gördüğü nimetleri, ulaşmış olduğu feyizleri hesaba almaz. O'na karşı görevini yapmaz, unutur da hep uğradığı musibetleri anarak şikayet eder durur.
- "Evet, güçlükle beraber kolaylık vardır."(İnşirah, 6) Bundan sonra da bir zorlukla karşılaşırsan, onu da başka bir kolaylığın izleyeceğini veya beraberinde bir kolaylık olduğunu bil, bu vaadi tasdik et de o zorluktan yılma. Onu da gönül hoşluğuyla karşıla. Ayet, mü'minler için her zorlukta iki kolaylık var demektir ki, bunun birine dünya kolaylığı, diğerine ahiret kolaylığı demek uygun olur. Hz. Ömer(r.a); "Şu muhakkak ki mü'min bir kalbe herhangi bir sıkıntı inerse Yüce Allah ona bunun arkasından bir rahatlık verir ve bir zorluk iki kolaylığı yenemez."
- Hâlik'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak. Ne büyük şey kul için hakkın elinden tutmak! Hani, Ashâbı Kirâm, ayrılalım derlerken, Mutlakâ "Sûre-i ve'l-Asr"ı okurmuş, bu neden? Çünkü meknûn o büyük sûrede esrârı felâh; Başta îmânı hakîkî geliyor, sonra salâh, Sonra hak sonra sebat: İşte kuzum insanlık. Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân artık.
- 8."Sonra o gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz." O nimetleri nereden elde ettiğiniz ve netelere harcadığınız elbette size sorulacaktır, ...Nimete şükrettiniz mi? Malın kirini temizleme olan zekât borcunu ödediniz mi? Muhtaçlara vererek onları kendinize tercih ettiniz mi?
- -İkinci defa "Sûr'a üflenince" (Zümer,68), kulakları sağır edecek bir ses ve korkunç bir sarsıntı sebebiyle "emzikli kadınlar kucaklarındaki çocukları unutacak, hamile kadınlar bebeklerini düşürecek, insanlar sarhoş gibi olacaklardır. "(Hac,1-2).
- Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ın(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şüphesiz Allah, kulunun üzerinde nimetinin izlerini görmeyi sever." Nu'man ibn Beşir, Allah'ın vermiş olduğu nimetlere karşılık şükranda bulunma hususunda Resulullahın, minber üstünde şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim aza teşekkür etmezse, çoğa da teşekkür etmez. Kim insanlara teşekkür etmezse Allah'a da şükretmez. Allah'ın nimetlerini anlatmak şükürdür. Onları anlatmayı terk etmek ise nankörlüktür. Cemaat halinde olmak rahmet, ayrılık ise azaptır."
- Hakk'ı tavsiye etmenin anlamı, ehl-i imandan müteşekkil toplumun, hakka karşı bâtılın yayılmasına seyirci kalmayacak kadar duyarlı olmasıdır...Bir cemiyeti ahlakî düşüşten korumak ancak bu şekilde mümkün olur.
- ...gerçek, sandığınız gibi değil. İleride bileceksiniz. Ne büyük gaflette bulunduğunuzu, içinde bulunduğunuz halin sonu ne kadar kötü olduğunu, sonucunu gördüğünüz zaman anlayacaksınız.
- Bazılarına göre Kadir, Tazyik (sıkıştırma, daraltma) manasına olmasıdır ki tazyik gecesi demek olur. Zira o gece inen meleklere yer dar gelir denilmiştir...
- "Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?" sorusu; istifham-ı takriridir. Yani, Ey Peygamber! Hidayet, iman ve Kur'an nuruyla, Biz senin kalbini rahatlattık, demektir.
- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz." (Tirmîzî, Kıyamet 1.)
- فإزافرغت فانصب. "O halde bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş. "(İnşirah-7) Bu âyet-i kerime, İslâm'da çalışmanın önemine işaret eden en önemli âyetlerden birisidir. Çünkü Müslüman'a önemli bir hareket felsefesi ve bir hayat düsturu sunuyor. Evet mü'min her zaman hareket halinde olmalıdır. Çalışırken hareket, dinlenirken de hareket.. bir diğer ifadeyle o, mesaisini öyle tanzim etmelidir ki, hayatında hiç boşluğa yer kalmamalıdır. Gerçi insan olmanın gereği, dinlenmeye ihtiyaç duyduğunda dinlenecektir; ama böyle bir dinlenme de yine aktif dinlenme şeklinde gerçekleşmelidir... Böylece, "çalışarak dinlenme, dinlenirken çalışma " metoduyla hareket etme, mü'mince bir davranış olsa gerek.
Kısa Surelerin Tefsiri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Namaz dinin direğidir.Halkımız namaz sureleri olarak nitelendirilen-ki aslında tüm namaz suresidir Duha suresi Nas suresine kadar olan sureler ,ayet sayıların azlığı dolayısıyla ezberlemesi kolay olan surelerdir. (♡Agnes)
Duha ve altındaki sürelerin nerede nazil olduğu, nüzul sebebi, ayet ayet meali ve tefsirlerini içeren çok yararlı bulduğum bir kitap. Namazlarda sürekli okuduğum ama anlamını bilmediğim ayetlerin artık ne dediğini bilerek okumak çok güzel. 'İyyakenağbudu ve iyyakenestain' yani yalnız sana kulluk eder yalnız senden yardım dileriz ve sonrasında bizi doğru yola ilet ayetinin arkasından amin yani kabul eyle diye ediyormuşuz, yeni öğrendim. Keşke kelime kelime anlamlarının tamamı verilseydi bazı kelimelerin kökü ve birebir anlamı yazılmayınca akılda kalmıyor. (Memmedaga Memmedov)
Kitabın Yazarı Davut Aydüz Kimdir?
1962’de Çanakkale ilinin Çan ilçesine bağlı Hacılar köyünde doğdu. İlkokulu köyde, ortaokulu ilçede ve İmam-Hatip Lisesini de Biga’da bitirdi. 1981 yılında Atatürk Ün. İslâmî İlimler Fakültesine başladı ve 1986’da mezun oldu. Beş yıllık diploma aldığı için 1987’de aynı fakültenin Tefsir Anabilim Dalın’da Doktoraya başladı. 1992’de Marmara Ün. İlâhiyat Fakültesinde Doktorasını tamamladı. 1990-1993 arası İstanbul adalar ilçesinde diyânete bağlı olarak vâizlik yaptı. 1993 Mart ayında Harran Ün. İlâhiyat Fakültesi’nde Tefsir Öğretim Görevliliğine intikal etti. Aynı fakültede Temmuz ayında Yardımcı Doçent oldu. Ekim 1993’te Sakarya Ün. İlâhiyat Fakültesi’ne Yardımcı Doçent olarak geçiş yaptı. 1993 Kasım döneminde Doçentlik Yabancı Dili verdi ve 1996 Ekim ayında da Doçent oldu. Millî Eğitim Bakanlığı bursu ile araştırma yapmak üzere 1994 Aralık-1995 Ağustos tarihleri arasında Mısır’da bulundu. Qafqaz Üniversitesinin daveti üzerine gittiği Bakü’de 1997-2000 yıllarında araştırmalar yaptı. Şubat 2002’de Profesör oldu. Askerlik vazifemi îfa etti. Evli ve iki çocuk babasıdır. Hâlen aynı fakültede Tefsir anabilim dalında öğretim üyesi olarak vazife yapmaktadır.
Davut Aydüz Kitapları - Eserleri
- Namazı Anlayarak Kılmak
- Kısa Surelerin Tefsiri
- Yasin Süresi Tefsiri
- Kur'an Kerim'de Besinler Ve Şifa
- Ayetü'l Kürsi Ve Tefsiri
- Hucurat Suresinin Tefsiri
- Tefsir
- Beş Vakit Dört Aşir
- Kaf Suresi Tefsiri
- Namazda Okunan Dua Ve Kısa Surelerin Açıklaması
- Tarih Boyunca Dinlerarası Diyalog
- Kur'an'da Zikredilen Örnek Dualar
- Nebe (Amme) Suresi Tefsiri
- Fetih Suresi Tefsiri
- Faziletli Dualar
- İslam İktisadında Narh
Davut Aydüz Alıntıları - Sözleri
- “Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne itaat edin de emeklerinizi boşa çıkarmayın.” (Fetih Suresi Tefsiri)
- -İkinci defa "Sûr'a üflenince" (Zümer,68), kulakları sağır edecek bir ses ve korkunç bir sarsıntı sebebiyle "emzikli kadınlar kucaklarındaki çocukları unutacak, hamile kadınlar bebeklerini düşürecek, insanlar sarhoş gibi olacaklardır. "(Hac,1-2). (Kısa Surelerin Tefsiri)
- فإزافرغت فانصب. "O halde bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş. "(İnşirah-7) Bu âyet-i kerime, İslâm'da çalışmanın önemine işaret eden en önemli âyetlerden birisidir. Çünkü Müslüman'a önemli bir hareket felsefesi ve bir hayat düsturu sunuyor. Evet mü'min her zaman hareket halinde olmalıdır. Çalışırken hareket, dinlenirken de hareket.. bir diğer ifadeyle o, mesaisini öyle tanzim etmelidir ki, hayatında hiç boşluğa yer kalmamalıdır. Gerçi insan olmanın gereği, dinlenmeye ihtiyaç duyduğunda dinlenecektir; ama böyle bir dinlenme de yine aktif dinlenme şeklinde gerçekleşmelidir... Böylece, "çalışarak dinlenme, dinlenirken çalışma " metoduyla hareket etme, mü'mince bir davranış olsa gerek. (Kısa Surelerin Tefsiri)
- “Hz. Ömer (radıyallahu anh), Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dediğini rivayet etmiştir: نزل علي البارحة سورة هي أحب إلى من الدنيا وما فيها إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا “Dün gece bana öyle bir sûre vahyedildi ki o benim için, bütün dünyadan ve dünyada olan her şeyden daha sevimlidir: O sûre: “İnnâ fetehnâ…” sûresidir.” (Fetih Suresi Tefsiri)
- İslâm Dini her yanı ve yönüyle medeniyettir; edep ve terbiye, nezaket ve nezahettir (Hucurat Suresinin Tefsiri)
- İslam âlimleri, namaz rükûnleri arasında yer alan secdeyi, ''İnsanın ulaşabileceği en son zirve'' olarak kabul eder ve ''Diğer rükûnler, secdeye ulaşabilmek için birer basamak hükmündedir.'' derler. (Namazı Anlayarak Kılmak)
- “İşte Allah Resûlü, Hudeybiye gibi en ağır şartlar altında imza attığı bir antlaşmadan, böyle iç içe fetihler çıkaran harika bir insandı. Hiç düşünmeden, hemen karar vermek zorunda kaldığı bir atmosfer içinde, hiç akla ve hayale gelmeyen böylesi bir fethin zeminini hazırlayabilmek, hiç şüphesiz beşer düşünce sınırlarını aşan ve mucize diyebileceğimiz bir muvaffakiyetti ki bu da O’nun hak peygamber olduğuna en canlı bir şahittir.” (Fetih Suresi Tefsiri)
- Peygamberler... İlahi tebliğin karşısında direnilmediği sürece de asla savaşa yanaşmamışlardır. "Çünkü onların gerçek görevi savaşmak değil, insanlığa rahmet ufuklarını açmaktır." (Tarih Boyunca Dinlerarası Diyalog)
- "İnsan, namaza girmek istediğinde kalp, ruh ve duygularını namaza girmeye hazır hale getirmelidir." ... (Namazı Anlayarak Kılmak)
- “Takvâya götüren söz”den maksat, لَا اِلَهَ اِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ وَ هُوَ عَلَي كُلِّ شَئٍ قَدِيرٌ (Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir, O’nun hiçbir ortağı yoktur, mülk sadece O’na aittir. Övülme sadece O’na mahsustur. O, her şeye gücü yetendir.) sözüdür.” (Fetih Suresi Tefsiri)
- "Rabbim, bana, talihsiz ve nankör olmayan, şirkten arınmış, pak, takva duygusuyla dopdolu bir kalp lütfet." Neylül evtãr 2/294 ; el-ilelül-Mütehâniye 2/559. Hadis-i Şerif (Namazı Anlayarak Kılmak)
- “فَتْحًا مُبِينًا “âşikâr/apaçık bir fetih.” Sûreye adını veren fethin ‘Hudeybiye Antlaşması’ mı yoksa ‘Mekke Fethi’ mi olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Fetih kelimesinin “savaş yoluyla bir toprağı ele geçirmek” mânâsında kullanıldığını dikkate alan bir grup müfessire göre âyetteki fetihten maksat Mekke’nin fethidir. Yüce Allah onu Resûlüne ve müminlere kendisinden bir müjde olarak daha meydana gelmeden vaat etmiştir.” (Fetih Suresi Tefsiri)
- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz." (Tirmîzî, Kıyamet 1.) (Kısa Surelerin Tefsiri)
- “وَيَهْدِيَكُمْ صِرَاطًا مُسْتَقِيمًا “Allah sizi doğru yola iletsin.” (Fetih Suresi Tefsiri)
- Dâvud aleyhisselâm, Cenâb-ı Hakk’a: “Yâ Rab! Senin şükrünü nasıl edâ edebilirim ki, Sana şükür etmem dahi üzerimde şükrü gerektiren ayrı bir nimettir!” deyince, Cenab-ı Hak: “ İşte şimdi tam şükrettin.” buyururlar. (Yasin Süresi Tefsiri)
- Hucûrat Suresi 6 – Ey iman edenler, herhangi bir fâsık size bir haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın. Yoksa gerçeği bilmeyerek, birtakım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz. (Hucurat Suresinin Tefsiri)
- ...gerçek, sandığınız gibi değil. İleride bileceksiniz. Ne büyük gaflette bulunduğunuzu, içinde bulunduğunuz halin sonu ne kadar kötü olduğunu, sonucunu gördüğünüz zaman anlayacaksınız. (Kısa Surelerin Tefsiri)
- “وَمَغَانِمَ كَثِيرَةً يَأْخُذُونَهَا وَكَانَ اللهُ عَزِيزًا حَكِيمًا 19- “Allah onları elde edecekleri birçok ganimetle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Fetih Suresi Tefsiri)
- “إِنَّ اللهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنْفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ بِأَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْدًا عَلَيْهِ حَقًّا فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ وَالْقُرْآنِ وَمَنْ أَوْفَى بِعَهْدِهِ مِنَ اللهِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذِي بَايَعْتُمْ بِهِ وَذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ “Allah, karşılık olarak Cennet’i verip mü’minlerden canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda mücadele ederler, öldürürler ve öldürülürler. Bu Allah’ın Tevrat’ta da İncîl’de de Kur’ân’da da üstlendiği gerçek bir vaattir. Verdiği sözde Allah’tan daha sadık kim olabilir? O hâlde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinin ey mü’minler! Müjdeler olsun size, işte en büyük mutluluk, işte en büyük başarı!” (Tevbe, 111)” (Fetih Suresi Tefsiri)
- “İbret olmaz bize, her gün okuruz ezberde, Yoksa bir maksat aranmaz mı bu âyetlerde? Lafzı muhkem yalnız anlaşılan Kur’ân’ın Çünkü kaydında değil, hiçbirimiz mânânın. Ya açar Nazm-ı Celîl’in, bakarız yaprağına, Yahut üfler geçeriz, bir ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkiyle bilin, Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için”. 《Mehmet Akif》 (Yasin Süresi Tefsiri)