diorex
life
Dedas

Kıskanmak - Nahid Sırrı Örik Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kıskanmak kimin eseri? Kıskanmak kitabının yazarı kimdir? Kıskanmak konusu ve anafikri nedir? Kıskanmak kitabı ne anlatıyor? Kıskanmak PDF indirme linki var mı? Kıskanmak kitabının yazarı Nahid Sırrı Örik kimdir? İşte Kıskanmak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 17.04.2022 00:00
Kıskanmak - Nahid Sırrı Örik Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Nahid Sırrı Örik

Yayın Evi: Oğlak Yayıncılık

İSBN: 9799753290110

Sayfa Sayısı: 248

Kıskanmak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Oğlak Yayınları, yıllardır unutulmuş ama Türk ve dünya edebiyatının, baş kahramanı "negatif" belki de tek yapıtını yayımlıyor.

Kıskanmak, son yirmi yılın genç okurlarının yalnızca Sultan Hamit Düşerken adlı yapıtıyla tanıdığı çok önemli bir yazarımızın, insan derinliğine iyiden iyiye eğilen bir yapıtı. "Kıskanma" kavramının arkasını enine boyuna inceleyen tek roman.

Nahit Sırrı Örik'in Kıskanmak'ı, Enis Batur'un sunuşta belirttiği gibi gerçekten "Tutkunun Negatif Çehresi Üzerine Kanlı Bir Divertimento".

Oğlak Yayınları, ilk yayımlanışından tam kırksekiz yıl sonra Kıskanmak'ı yeniden yayımlayarak bir görev yaptığına inanıyor.

(İç Kapak)

Kıskanmak Alıntıları - Sözleri

  • Bugün âsabım dehşetli bozuk.
  • Sokaklarda kadınlara sataşma âdeti hamdolsun artık kalmadı!
  • Güzelliğine güzel amma akıl namına bir şey yok.
  • Şu insan kısmı hiç olduğu gibi görünmüyor.
  • Çirkinlerin sevilmemeye ve güzeller için daima feda edilmeye mahkum olduklarını Seniha pek küçük yaşındayken bilmiş anlamıştı..
  • "Şu insan kısmı hiç olduğu gibi görünmüyor."
  • " Hayatta başkalarının nasihaleri ile değil, kendi muhakemenle hareket etmelisin! "
  • Bir görümce üç kaynanaya bedelmiş.
  • Odun gibi bir mahluk.
  • Ve alabileceği intikamın lezzetini uzun uzun tahayyül ediyor ve bu lezzeti şimdiden ve hazzından ürpere ürpere tadıyordu.
  • Değmez miyim? Her fedakârlığa değmez miyim?
  • Hayat gittikçe çetinleşiyor, erkekler gittikçe menfaatperest oluyor, babaları nüfuzlu ve mallı kızlar gittikçe daha fazla aranıyordu.
  • Odun gibi bir mahluk.
  • Çirkinlerin sevilmemeye ve güzeller için daima feda edilmeye mahkûm bulunduklarını Seniha pek küçük yaşından itibaren bilmiş, anlamıştı.
  • “Şu insan kısmı hiç olduğu gibi görünmüyor.”

Kıskanmak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İnsan'ı Çözmüş Bir Roman: Kıskanmak: Muhtemelen kimsenin psikolojiymiş, psikanalizmiş bilmediği, bilse de umursamadığı, roman yazarken bu hususları hiç dikkate almadığı bir dönemde çok iyi bir iş çıkararak bu güzel kitabı yazmış Nahid Sırrı Örik. Kıskanmak, kin duygusunun bin türlü duygu altında gizlenip bir anda hortlayabilmesinin romanı. İnsanın insanın yurdu değil belki olsa olsa kurdu olabileceğini anlatan bir roman. Başta bir erkeğin kadını kıskanacağını, onun için yanıp yakılıp tüm hayatını yok edebileceğini düşünsek de roman aslında başka biri üzerine kurulmuş: Abisini kıskanan, onu yerin yedi kat dibine göndermek için yıllarca doğru günü hatta saatleri bekleyen kız kardeş Seniha üzerine. Seniha'nın nefreti en saf, iyi niyetli duygularımız altında bile yeni bilenmiş bir bıçak gibi parlayan başkalarına karşı kinimizi yansıtıyor. Yazar böylesi durumlarda bilinçaltımızdan bilinç düzeyine çıkaramadığımız, kendimize dahi söylemekten imtina ettiğimiz hisleri olabildiğince incelikle aktarmış. Karakterlerin böylesi gerçekçi tasvir edilişi eserdeki yetkinliği de gösteriyor. Çünkü bu dönemde yazılmış roman kişileri genellikle ''karakterden'' öte bir ''tip'' gibi. Keskin özellikleri olan, nerede ne yapacağı tahmin edilebilen, derinlikten yoksun varlıklar. Nahid S. Örik ise bunu yıkabilmiş, kahramanları yaşayan insanlar gibi hemen hemen canlı suretinde. Ben romanı Demirkubuz'un filmi sayesinde tanımış, günün birinde izlerim diye yıllarca beklemiştim. Ama gördüm ki film romanın yanında bir karikatürü andırıyor. Filmde mecburen hem ince ayrıntılar hem de karakterlerin geçmişleri atılmış. Geçmişlerini bilmediğimiz için karakterlerin hayatını gördüğümüz gelecekte neden öyle davrandıklarını da anlayamıyoruz, bir neden sonuç ilişkisi kuramıyoruz. Roman karakterlerin kesifliğini yansıtabilmeyi bilmiş. Demirkubuz'u çok sevmeme rağmen film ise bir kukla oyunu düzeyinde diyebilirim. Enis Batur'un romanın ön sözünde bahsettiği eksikler olsa da ben eserin sadece iyi yönlerinden bahsedip zamanında hak ettiği değeri görmeyen bir sanatçıya naçizane torpil geçmek istiyorum. Çünkü o dönemde negatif bir anti kahramanın başrolde olduğu bir roman yazmak bile sanki başlı başına tebrik edilebilecek bir durum. Bazen bilinçaltımızın biz ne dersek diyelim bizi dinlemeyip aklına estiği gibi davrandığı, bilinçli duygularımızı bir oyuncak derekesine indirdiği olabiliyor. Kimsenin sütten çıka ak kaşık olmadığını, insanın çoğu zaman sevgi değil de nefret tarafından yönlendirildiğini içgüdülerimizle de olsa biliyoruz. Böyle zamanlarda bazen bir filozofun ''Nefret başarısızlığa uğramış sevgidir.'' sözünü hatırlıyorum. Hep abisinin gölgesinde yaşayan, abisinin geleceği için ailesi tarafından hayatı iç edilen Seniha başka ne yapabilirdi ki? Kıskanmak, benim için insan denilen yumağı çözmüş bir roman. Sözü Bruce Fink'in kitap/lacanda-ask--162726 kitabından bir cümleyle bitireyim: ''Bir çocuğun hayatındaki hiçbir mücadele, kardeşleriyle mücadelesindeki kadar nefret dolu bir tutku ve rekabetle sonuçlanmaz.'' (Barbaros)

Madem mutluluk haram,çevir gemiyi kaptan rotamız intikam !: 1k uygulaması sayesinde denk gelip tanıdığım bir yazar olan Nahid Sırrı'yı okumaktan keyif aldım.konusu ve anlatım şekli etkileyiciydi. Kitabın adı Kıskanmak olsa da aslında bir intikamı anlatıyor.Peygamber efendimiz bir hadisinde evlatlarımız için " Allah, öpücüğe varıncaya kadar adaletli davranmanızı sever." diye buyurmuşlardır. Adaletin olmadığı yerde anarşi başlar.yıllarca anne baba ve abisi tarafından ötelenen, bütün imkanları elinden alınıp abisi Halit'e verilen Seniha kendi adaletini kendi sağlıyor. Kitaba başlar başlamaz kurgunun içinde buluyorsunuz kendinizi.yazarın konuyu işleyiş biçimi ve okuyucuya ufak dozlarda hissettirmesi damağınızda güzel bir tat bırakıyor. Kitabı okurken kendi çocukluğumu da sorguladım.biz üç kardeşiz bir ablam ve bir de kız kardeşim var.babamın kızlarını benden çok sevdiğine yemin edebilirim ama ispatlayamam :) onlara karşı hep güler yüzlüydü bana gelince (ne var lan ne istiyorsun) der gibi bakardı.eski resimlerime bakınca ona hak vermiyor değilim, evlat olsa sevilmez dedikleri bir modelmişim.bana onca yıl katlanıp, besleyip büyüttüğü için ona teşekkür etmeliyim. Burdan anne babalara ve ilerde çocuk sahibi olmayı düşünenlere tavsiyem odur ki , çocuklarınız arasında adaletten şaşmayın.sağlıcakla kalın.. (Orhan Gazi)

Kıskanmak PDF indirme linki var mı?

Nahid Sırrı Örik - Kıskanmak kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kıskanmak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nahid Sırrı Örik Kimdir?

Hayatı

Divan sahibi Oltili Ahmet Nafiz Paşa'nın torunu ve Hukuk Mektebi hocası, rüsûmât müdir-i mütercimi, Şûrâ-yı Devlet Âzâsı, Shakespeare'den iki oyun çevirmiş Gürcü asıllı Hasan Sırrı Bey'in oğlu olan Nahid Sırrı Örik, 22 Mayıs 1895 tarihinde İstanbul'da doğdu. Özel dersler aldıktan sonra Beşiktaş'taki Âfitab-ı Maarif Rüşdiyesi'nde okudu ve mezun oldu. Sırayla bir İngiliz, bir Fransız Mektebine devam etti. Galatasaray Mekteb-i Sultani'sine girdi. Ancak hiçbirini tamamlamadı. Bir müddet Mekteb-i Hukuk'un derslerine katıldı ve burayı da yarım bıraktı (1913).

I. Dünya Savaşı'nın ikinci yılında yurt dışına çıkarak Tiflis, Berlin, Paris, Viyana, Roma ve Kopenhag vd. Batı kentlerinde yaşayan Nahid Sırrı, Cumhuriyet'in ilânını takiben 1928 yılında Türkiye'ye geri döndü. Döndükten hemen sonra Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladı. Ardından Ankara'ya yerleşti ve Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı'nda çevirmen olarak işe girdi. Ankara'da 1933 yılında Yaşar Nabi ile birlikte Varlık Dergisi'ni çıkardı. Aynı yıl babasının vefatının ardından İstanbul'a döndü. Hayatının sonuna kadar çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yapmayı sürdüren Nahid Sırrı'nın Anadolu gezileri sırasında yazdığı makaleleri de farklı dergi ve gazetelerde yayımlandı.

18 Ocak 1960 tarihinde İstanbul'da öldü.

Tarzı

Nahid Sırrı Örik eserlerinde bazı konulara özel olarak değinmiştir. Bunlardan biri siyasi güçler ve bunları elde etme çalışmaları, hırslardır.

Örik özellikle tarihe çok düşkündür. Tarihi anlatırken yalı, konak betimlemelerini ve kadın karakterini çok başarılı yansıtmıştır. Tarihe bu kadar bağlı kalması ve zaman zaman övercesine betimlemesi, Örik'in Osmanlı geçmişini geride bırakmaya çalışan bir toplum tarafından ve bu toplumun edebiyatçıları tarafından geri plana atılmasına neden olur. Bunda eşcinsel kimliği de etkili olmuştur. Yusuf Ziya Ortaç kendisi hakkında "Kırıtarak gelirken uzaktan Nahid Sırrı / Sanırım pantolonlu ceketli bir kız gelir" diye yazmıştır.

Etkileri

Nahid Sırrı Örik, Selim İleri'yi çok etkilemiştir. Yazar, "Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver" romanındaki erkek karakteri Örik'ten esinlenerek yaratmıştı. Bahriye Çeri ise kendisi hakkında "Bir Cihan Kaynanası: Nahid Sırrı Örik" adlı bir kitap yayınlamıştır. "Eve Düşen Yıldırım" adlı eseri Show Tv tarafından diziye uyarlanmıştır.

Kemal Bekir, Örik'in Sultan Hamid Düşerken isimli romanını 1976 yılında Düşüş ismiyle oyunlaştırmıştır. Eser, 2002 yılında Ziya Öztan tarafından Abdülhamit Düşerken adıyla filme çekilmiştir. 2009'da Zeki Demirkubuz tarafından Kıskanmak isimli romanı aynı isimle çekildi. Nergis Öztürk, bu filmdeki Seniha rolüyle 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandı.

Eserleri

Hikâye Kitapları

Kırmızı ve Siyah (1929)

San'atkârlar (1932)

Eski Resimler (1933)

Eve Düşen Yıldırım (1934)

Romanları

Kıskanmak (1946)

Sultan Hamid Düşerken (1947)

Yıldız Olmak Kolay Mı? (2006)

Tersine Giden Yol

Turnede Bir Artist Öldürüldü

Oyunlar

Sönmeyen Ateş (1933)

Muharrir (1934)

Alınyazısı (1952)

İnceleme

Edebiyat ve Sanat Bahisleri (1932)

Tarihi Çehreler Etrafında (1933)

Roman ve Hikâye Hakkında Bir Kalem Denemesi (1933)

Hayat ile Kitaplar (1956)

Gezi Notları

Anadolu (1939)

Bir Edirne Seyahatnamesi (1941)

Kayseri-Kırşehir-Kastamonu. (1955)

Hatıraları

Eski Zaman Kadınları Arasında (1958)

Nahid Sırrı Örik Kitapları - Eserleri

  • Sultan Hamid Düşerken
  • Kıskanmak
  • Eve Düşen Yıldırım
  • Eski Zaman Kadınları Arasında
  • İstanbul Yazıları
  • Turnede Bir Artist Öldürüldü
  • Kozmopolitler
  • Tersine Giden Yol
  • Yıldız Olmak Kolay mı?
  • Kırmızı ve Siyah
  • San'atkarlar
  • Bütün Oyunları
  • Gece Olmadan!
  • Bilinmeyen Yaşamlarıyla Saraylılar
  • Abdülhamid'in Haremi
  • Tarih Yazıları
  • Sönmeyen Ateş
  • Saray Kadınları
  • Kösem Sultan
  • Kibar Fahişe Zeynep
  • Fatma Hanım'ın Evine Bir Erkek Lazım

Nahid Sırrı Örik Alıntıları - Sözleri

  • Senelerce didindim. Girişmediğim iş kalmadı. Zengin olmak için neler düşünmedim, neler yapmadım. Daima felek önüme engeller çıkardı. 'Artık her şey yoluna girdi' diye kendi kendime düşündüğüm anda, her sefer her şeyin mahvolduğunu gördüm. (Eve Düşen Yıldırım)
  • ... Sultan Aziz'in intiharı sırasında türlü hakarete uğranılan, henüz can üzerinde olan oğlunun üzerine kapanmış bulunduğu sırada kulaklarından askerlerce küpeleri çekilip alınarak sonra başı açık oğlunun cesedinin götürüldüğü karakol meydanına çıkarılan Pertevniyal... (Tarih Yazıları)
  • Ne çare ki,çocuklukta en ehemniyetsiz sayılan şeylerin ihtiyarlığın eşiğinde insanın kendisi için büyük bir kıymet kazanacakları hatta az çok tarih değeri alacakları hatıra gelmiyor. (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • IV. Murad'a kadar hiçbir Osmanlı padişahı celladına bir şeyhülislam boynu vurdurmak zevkini tattırmamış... (Tarih Yazıları)
  • "Bu kadar mağrur olmayın. Biz de vezir haremleriydik, şimdi taşlıklarda, kapılarda sürünüyoruz. Düşmez kalkmaz bir Allah!" (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • "Kız galiba birisine gönül vermiş ki böyle somurtkan kaldı. Nerede ise ağlayacak gibi bir hâli vardı!" (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • "Ne çare ki çocuklukta en ehemmiyetsiz sayılan şeylerin ihtiyarlığın eşiğinde insanın kendisi için büyük bir kıymet kazanacakları, hatta az çok tarih değeri alacakları hatıra gelmiyor." (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • ... Vahideddin, [...] görgüsüzlüğü ve bilgisizliği yüzünden, eniştesi Damat Ferid Paşa'yı [...] bir sefaret katipliğinden bir sultan sarayına geçmiş, otuz yıl kapalı kaldığı bu sultan sarayında uyuyup uyanarak okunmamış Frenkçe kitapların ciltlerine bakmış bir insanı bir devlet adamı olarak kabul edecek [...] ve bu hata tarihin en büyük gafletlerinden birini teşkil edecekti. (Tarih Yazıları)
  • Değmez miyim? Her fedakârlığa değmez miyim? (Kıskanmak)
  • Bak artık bütün hayatım kahır içinde geçeceği halde yine, 'Keşke seni görmesey­dim!' diyemiyorum. Kahrolacaksam da ne beis var! Ma­dem ki gözlerimde senin hayalin yaşayacak! (Eve Düşen Yıldırım)
  • "Sultan Mahmud'un heybeti nerde, bunun hâli nerde! Eyvah, Âl-i Osman devleti mahvolacak!" (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • Benim malik ola­mayacağım bir şey yahut da, malik olduğum takdirde gözle­rimden şükran yaşları dökülmesi icap eden bir nimet değil­dir. (Kozmopolitler)
  • Kellelerinden hatta makamlarında ve mal mülklerinden hayli emin bir halde yaşayan ilmi rical, kendilerine göre bir zadeganlık bile tesis etmişler, evlatlarının daha beşikte rütbe almalarını da usul haline getirmişlerdir... (Tarih Yazıları)
  • Abdülmecid [...] saraylarında kedi bulunmamasını kat'iyetle emrettiği gibi herhangi bir yerde kedi görmeğe tahammül edemez... miş (Tarih Yazıları)
  • Allah encamını din ve devlet için hayırlı kılsın! (Sultan Hamid Düşerken)
  • Heyecanı ve sevinci içinde şimdi her şey kendine o derece mümkün görünüyordu. (Sultan Hamid Düşerken)
  • "Hanım, boş yere neden böyle ağlayıp duruyorsun? Allah merhamet etti ve bana senden güzel olmayan bir kadın aldırttı!" (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • ... Abdülmecid 'in son kızı Mediha Sultan [...] ilk kocası Samipaşazade Necip Paşa' nın cenazesinin kalktığı gün Ferid Paşa'yı kafes ardından görüp beğenmiştir. [...] Bunun üzerine Ferid Bey apar topar Şura-yı Devlet azası bir damat, az sonra da vezir olur... (Tarih Yazıları)
  • Hayat gittikçe çetinleşiyor, erkekler gittikçe menfaatperest oluyor, babaları nüfuzlu ve mallı kızlar gittikçe daha fazla aranıyordu. (Kıskanmak)
  • "Halbuki görünüşünün hayli ürkütücü olmasına rağmen, gayetle nazik, halim selim bir adammış." (Eski Zaman Kadınları Arasında)

Yorum Yaz