Kitap Kokusu - Mustafa K. Erdemol Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kitap Kokusu kimin eseri? Kitap Kokusu kitabının yazarı kimdir? Kitap Kokusu konusu ve anafikri nedir? Kitap Kokusu kitabı ne anlatıyor? Kitap Kokusu PDF indirme linki var mı? Kitap Kokusu kitabının yazarı Mustafa K. Erdemol kimdir? İşte Kitap Kokusu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Mustafa K. Erdemol
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750740503
Sayfa Sayısı: 320
Kitap Kokusu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Deneyimli gazeteci Mustafa K. Erdemol daha çocukluğunda kokusuna kapılmış kitapların. Büyüdükçe de dört yanını sarmış bu koku, koyu bir okuma tutkusuyla her fırsatta kitapların dünyasına eğilmiş. İyi okur olmanın peşinde, yıllar boyunca tuttuğu notların, biriktirdiği tarihî anekdotların, bizzat kendi tatlı hatıralarının kendine has karışımlarından mürekkep denemeler yer alıyor Kitap Kokusu’nda. Bir nevi kırkambar: Türk ve dünya tarihinden, Doğu ve Batı kültüründen, zamanın farklı noktalarından hepimizin aşina olduğu ya da bazılarımızı şaşırtacak pek çok detay akıp gidiyor sayfalarda. Anlık bir kokunun cezbettiği, aşçıları olduğu kadar oburları da doyuracak, mutlu edecek bir kitap.
Yazılı kâğıdın neden güzel koktuğunu, o kâğıdı koklamış olmanın bana neden zevk verdiğini hâlâ bilmiyorum. Ama bunun bir bağımlılık olduğunukabul ediyorum. Matbaa, mürekkep, kâğıt kokusunu sevmenin ne olduğunu herkes anlamayabilir.
(Tanıtım Bülteninden)
Kitap Kokusu Alıntıları - Sözleri
- Çocukken zamanın, zaman kaybının önemi mi vardı?
- Yakın zamanda yazılmış en güzel çocuk öykülerinden biri Charlie'nin Çikolata Fabrikası'dır bana sorarsanız. Yazarı Roald Dahl'ın müthiş bir çikolata tutkunu oluşuyla ilgisi vardır bu kitabın yazılmasının. Çocukların dünyasına kolayca girecek kadar titiz olan Dahl, üç yaşındayken kendisinden birkaç yaş büyük ablasını apandisit patlamasından, kendi kızı Olivia'yı yedi yaşında bir beyin hastalığından kaybetmiş birisi olarak kaldırılması güç acılar yaşadı. Oğlu Teo'nun da dört aylıkken bir trafik kazasında kafasından yaralanıp özürlü kaldığını da eklersem, Dahl'ın onca sıkıntıyı çocukların dünyasına sığınarak atlatmış oluşuna hayranlık duyuşum anlaşılmış olur. Dahl, 1990'da öldü. Tam 36 yıl yaşadığı evinin bahçesi yarattığı kahramanların heykelleriyle, öykülerinde geçen, bir Çingene arabasının da bulunduğu araç gereçlerle dolduruldu. Babasını çok genç yaşta kaybettiği için, Roald Dahl ailesinin tüm sorumluluğunu üzerine almak zorunda kalmıştır, derler. Bu nedenle öykülerinde her zaman güvenilecek bir yetişkin arayışı içinde olduğu ileri sürülür. O güzelim kitaplarını evinin bahçesindeki bir köşeye kondurduğu tek kişilik kulübesinde yazmıştır.
- "Dünyada kalem ve kâğıt oldukça hiç aralıksız ve hiç usanmadan üzerinde gideceğim bir yol olduğunu kim görmez ki?"
- Benim için zevk, televizyonsuz günlerin o güzel kış gecelerinde sobanın yanına tüneyip kitap okumak, yazın ise yine geceleri, açık pencerenin kenarında, dışarıdan gelen seslere de zaman zaman kulak kabartarak sayfaların içine gömülmekti. Hiç kimseyle ya da nesneyle kurulamayacak çok özel bir ilişkidir bu. Hiçbir yere gitme şansı olmayan bir çocuktum ama bulunduğum yerden beni dünyanın herhangi bir yerine götüren uçan bir atım vardı adeta: kitap. Harflerin arasına karışmak, harflerden oluşmuş ormanlarda dolaşmak, harflerden yapılmış kahramanlarla tanışmak hep bu uçan atın sırtındayken gerçekleşti benim için.
- Robinson Crusoe da, sakıncalı yanları bir yana, çok etkileyici, sürükleyici, eline ilk alanda kitap okuma hevesini körükleyen muhteşem bir kitap. Defoe'nun bu başyapıtı kimleri etkilemedi ki? Örneğin Jack London'ı. Gençliğinde dilencilik yapan, serserilik suçlamasıyla polisçe gözaltına alınan London'ın aklına bir kütüphaneye girmek gelmeseydi, belki de 40 yaşında yaşamını yitiren, 19 yaşına kadar ortaokul yüzü görmeyen bu maceracı adamın büyük romancılığı ortaya çıkmayacaktı. O kütüphanede eline aldığı Robinson Crusoe'yu, açlığını unutacak kadar ilgiyle okumuştu. Kitap okuma tutkusu da böyle başladı.
- İnsan nasıl mürekkep, kağıt kokusundan bıkar, okumaktan, yazmaktan yorulur, anlayamam.
- Yazılı kâğıdın neden güzel koktuğunu, o kâğıdı koklamış olmanın bana neden zevk verdiğini hâlâ bilmiyorum. Ama bunun bir bağımlılık olduğunu kabul ediyorum. Matbaa, mürekkep, kâğıt kokusunu sevmenin ne olduğunu herkes anlamayabilir. Anlayanlar da bu tadı, yaşları ne olursa olsun, hep almak isterler. Kitabın kokusuna genç yaşlarda vurulan Stefan Zweig örneğin. "Baskı mürekkebi kokusunun yeryüzündeki bütün kokulardan daha tatlı, Şiraz bahçelerinin gülyağı kokularından bile hoş geldiğini söylemekten hiç utanç duymuyorum," der.
- "Yapamıyorum, kendi yaşamımın saldırısına, kendi kişiliğimden kaynaklanan istemlere, yaşın ve zamanın yıpratmalarına, yazma tutkusunun belli belirsiz zorlamalarına, uykusuzluğa, deliliğin sınırına varmaya dayanamıyorum. Bütün bunları yalnız başıma taşıyacak güçte değilim. Bir odada ancak yalnız uyuyabilirim. İnsanlarla ortak bir yaşama katlanamam."
Kitap Kokusu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap alışveriş sitesinde rastladığım kitabın önce ismine sonra da rengine ve resmine vuruldum diyebilirim. yazarın okuma aşkı,babasının yazara okuttuğu gazete,dergi kitap ile başlamış ve yazar mürekkep,kağıt kokusunu çok sevdiği için okumayı çok sevmiş. Kitap Türk ve dünya edebiyatı/Doğu ve Batı edebiyatı içeriğiyle oldukça etkileyici.oldukça akıcı dille ve anlaşılır kelimelerle konuşma havasında yazılmış. Yazarların, yazar olmadan önce ve yazar olduktan sonra hayatlarıyla ilgili şaşırtıcı bilgiler yer alıyor. Kimler yok ki; stendhal,goethe,rilke,voltaire,cemil meriç ve daha niceleri ben şahsen okuduğum kitapların hangi şartlarda oluşturulduğunu ,kitabı yazan yazarların hayatlarıyla ilgili canalıcı bilgileri merak etmemişim. Bundan sonra en ince ayrıntısına kadar araştırıp ondan sonra kitabı okuyacağım. Mutlaka okuyun.. (Fabellce)
Koklaman Gerek: Bir kitap nasıl bu kadar bilgi dolu olabilir? Okurken her seferinde "bunu unutmak istemiyorum" dedim içimden. Halbuki hepsini unutacağım. Mütemadiyen okunması gereken kitaplar listemin en başında olabilecek bir kitap kesinlikle. Elinize aldığınızda "hadi canım" "yok artık" gibi şaşırma ve ünlem içerikli sözcükler dilinize pelesenk oluyor kitabın son sayfasına kadar. Bazı zaman heyecanlanıp bazı zaman üzülüyorsunuz. Kitap okumayı hiç sevmeseniz bile bu kitap hayatınızdan bir kere geçmeli. (Tuna Civcan)
Mutluluğun kokusu: "Kitap kokusu ömrü uzatır. "Ne kadar eşsiz bir cümle... Açıkçası bu kitabı sipariş ederken ne yazarı hakkında en küçük bir bilgim vardı ne kitabın içeriği ile ilgili. Sadece ismi sıcak gelip aldım bir kitap sitesinden. Aldığı kitabı önce koklayıp sonra okuyan ya da kütüphanesine koyan bir okurum ve bu konuda başkalarının da olduğunu görmek çok iyi hissettirdi bana. Mustafa Erdemol bu kitabında önemli yazar, düşünür ve edebiyatçıların kitapları, ölümleri, evlilikleri, düşünceleri adına o kadar detaylı bilgiler vermiş ki bitirdiğimde bilmediğim ne çok şey varmış dedim. Son derece titizlikle hazırlanmış, deneme türündeki bu kitabı henüz okumadıysanız bir an önce okuyun derim. Herkesin kütüphanesinde bulunması gereken bir yapıt. Şimdiden keyifli okumalar... #OkumakNeGüzelŞey (Nazan Işık)
Kitap Kokusu PDF indirme linki var mı?
Mustafa K. Erdemol - Kitap Kokusu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kitap Kokusu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mustafa K. Erdemol Kimdir?
1961’de İstanbul’da doğdu. Pertevniyal Lisesi’nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe, Londra Middlesex Üniversitesi’nde Politika ve Uluslararası İlişkiler eğitimi gördü. 1979’dan beri gazetecilik yapıyor. Çeşitli dergi ve televizyonlarda çalıştı ve uzun süre Cumhuriyet gazetesinin İngiltere temsilciğini yaptı. Yurda döndükten sonra aynı gazetenin dış haberler servisinde editör, bir süre BirGün’de dış haberler şefi olarak çalıştı. Halen Cumhuriyet gazetesinde editör olarak görev yapıyor. Yayımlanmış kitapları şunlardır: Lordlar Kamarası’nda Taranmak Yasak, Bushçağı Yazıları, Aklını Yitiren Türkiye, Deri Değiştirmeden Yaşamak, Suriye Denklemi, Gezi Parkı Direnişi: “Küçük Bahçede Büyük Kıyamet”, Hanzala’ya Mektuplar, Dış Politikada İflasın Arka Planı.
Mustafa K. Erdemol Kitapları - Eserleri
- Kitap Kokusu
- Lordlar Kamarası'nda Taranmak Yasak
- Yurtsever Kasırgalar Feminist Pastalar
- Deri Değiştirmeden Yaşamak
- Suriye Denklemi
- Aklını Yitiren Türkiye
- Fesli Demokrasi
- Hanzala'ya Mektuplar
- Gezi Parkı Direnişi
- Bushçağı Yazıları
Mustafa K. Erdemol Alıntıları - Sözleri
- Yakın zamanda yazılmış en güzel çocuk öykülerinden biri Charlie'nin Çikolata Fabrikası'dır bana sorarsanız. Yazarı Roald Dahl'ın müthiş bir çikolata tutkunu oluşuyla ilgisi vardır bu kitabın yazılmasının. Çocukların dünyasına kolayca girecek kadar titiz olan Dahl, üç yaşındayken kendisinden birkaç yaş büyük ablasını apandisit patlamasından, kendi kızı Olivia'yı yedi yaşında bir beyin hastalığından kaybetmiş birisi olarak kaldırılması güç acılar yaşadı. Oğlu Teo'nun da dört aylıkken bir trafik kazasında kafasından yaralanıp özürlü kaldığını da eklersem, Dahl'ın onca sıkıntıyı çocukların dünyasına sığınarak atlatmış oluşuna hayranlık duyuşum anlaşılmış olur. Dahl, 1990'da öldü. Tam 36 yıl yaşadığı evinin bahçesi yarattığı kahramanların heykelleriyle, öykülerinde geçen, bir Çingene arabasının da bulunduğu araç gereçlerle dolduruldu. Babasını çok genç yaşta kaybettiği için, Roald Dahl ailesinin tüm sorumluluğunu üzerine almak zorunda kalmıştır, derler. Bu nedenle öykülerinde her zaman güvenilecek bir yetişkin arayışı içinde olduğu ileri sürülür. O güzelim kitaplarını evinin bahçesindeki bir köşeye kondurduğu tek kişilik kulübesinde yazmıştır. (Kitap Kokusu)
- Robinson Crusoe da, sakıncalı yanları bir yana, çok etkileyici, sürükleyici, eline ilk alanda kitap okuma hevesini körükleyen muhteşem bir kitap. Defoe'nun bu başyapıtı kimleri etkilemedi ki? Örneğin Jack London'ı. Gençliğinde dilencilik yapan, serserilik suçlamasıyla polisçe gözaltına alınan London'ın aklına bir kütüphaneye girmek gelmeseydi, belki de 40 yaşında yaşamını yitiren, 19 yaşına kadar ortaokul yüzü görmeyen bu maceracı adamın büyük romancılığı ortaya çıkmayacaktı. O kütüphanede eline aldığı Robinson Crusoe'yu, açlığını unutacak kadar ilgiyle okumuştu. Kitap okuma tutkusu da böyle başladı. (Kitap Kokusu)
- Çocukken zamanın, zaman kaybının önemi mi vardı? (Kitap Kokusu)
- Benim için zevk, televizyonsuz günlerin o güzel kış gecelerinde sobanın yanına tüneyip kitap okumak, yazın ise yine geceleri, açık pencerenin kenarında, dışarıdan gelen seslere de zaman zaman kulak kabartarak sayfaların içine gömülmekti. Hiç kimseyle ya da nesneyle kurulamayacak çok özel bir ilişkidir bu. Hiçbir yere gitme şansı olmayan bir çocuktum ama bulunduğum yerden beni dünyanın herhangi bir yerine götüren uçan bir atım vardı adeta: kitap. Harflerin arasına karışmak, harflerden oluşmuş ormanlarda dolaşmak, harflerden yapılmış kahramanlarla tanışmak hep bu uçan atın sırtındayken gerçekleşti benim için. (Kitap Kokusu)
- Ancak, Suriye'ye yönelik kıskaç operasyonu, Arap baharı olarak adlandırılan süreçle başladı. Şu göz ardı edilmemeli. Suriye başından beri Irak işgaline karşı çıkmakla kalmamış, işgal nedeniyle yurtlarından uzaklaş mak zorunda kalan tam 2 milyon Iraklıyı da ülkesine kabul etmiştir. Yarım milyona yakın Filistinliyi daha önce kabul ettiği gibi. Bu nedenle Suriye meselesi sadece Suriye'yi ilgilendirmiyor. "Kavga"nın bu kadar "çoktaraflı" olmasının nedeni bu. Suriye'ye siyasi ve ekonomik baskı uygulayan ABD ile batılı devletlerin Suriye'ye insan hakları, özgürlük gibi gerekçelerle baskı yaptığını, Suriye'de petrol de olmadığı için amaçlarının petrol ya da doğal gaz olmadığını söyleyenlere pek kulak kabartmamakta fayda var. Çünkü Suriye, kimilerinin söylediği gibi petrolden, doğal gazdan yana hiç de fakir bir ülke değil. Henüz işlenmemiş, ortaya çıkarılmamış, en az Irak'ınki kadar zengin rezervleri var. En son Humus yakınlarında büyük bir doğalgaz havzası keşfedildi. Bugün en yaygın, en kanlı çatışmaların orada yaşanması rastlantı olabilir mi acaba? (Suriye Denklemi)
- "Yapamıyorum, kendi yaşamımın saldırısına, kendi kişiliğimden kaynaklanan istemlere, yaşın ve zamanın yıpratmalarına, yazma tutkusunun belli belirsiz zorlamalarına, uykusuzluğa, deliliğin sınırına varmaya dayanamıyorum. Bütün bunları yalnız başıma taşıyacak güçte değilim. Bir odada ancak yalnız uyuyabilirim. İnsanlarla ortak bir yaşama katlanamam." (Kitap Kokusu)
- "Dünyada kalem ve kâğıt oldukça hiç aralıksız ve hiç usanmadan üzerinde gideceğim bir yol olduğunu kim görmez ki?" (Kitap Kokusu)
- Baba Esad'ın, tüm İsrail karşıtlığına rağmen, İsrail'in Filistin karşıtı politikalarına destek verdiği, en azından Filistinliler İsrail'in bile yapamadığını yaptığını unutmak mümkün değil. Esad, Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) uzun yıllar destek verdi. Örgüt içinde Suriye yanlılarını etkin hale getirmeye çalıştığ bilinir. Ancak, Hafiz Esad'ın desteklediği Lübnan'daki Şii Emel örgütü militanları, 1985 yılında Beyrut'ta bir Filistin mülteci kampına saldıracak, büyük bir Filistinli mülteci kıyımı gerçekleştirecektir. Emel örgütü ile Filistinlilerin savaşı üç yıl sürecektir Tam üç bin Filistinlinin hayatına mal olmuş bir "kirli savaş"tır bu Uzun süre kuşatılmış olan mülteci kamplarındaki Filistinlilerin açlıktan kedileri, köpekleri bile yediği haberlere konu olmuştur (Suriye Denklemi)
- Resmi dairelerde, okullarda Beşar Esad'ın yanı sıra Hafız Esad'ın da fotoğrafları hala asılı bulunuyor. Baba Esad'ın toplumda bıraktığı derin izler var. Nedenini sorduğum, aralarında muhalif kimlikli olanlarında bulunduğu birçok Suriyeli aydından hep aynı yanıtı aldım. Suriye, deniyor, Hafız Esad başkanlığında İsrail'e savaş açan ilk, tek Arap lideri. O zamana kadar, Araplara dilediği zaman saldıran savaş açan İsrail'ken, ilk kez Hafız Esad İsrail'e meydan okuyor bu aydınlara göre. Baba Esad, Araplarda, "biz de istediğimiz zaman İsrail'e savaş ilan ederiz" duygusunu uyandırmış. "Hafız Esad en sert tutumu, mezhep ayrılıklarına ilişkin alır" inancı çok yaygın aydın çevrelerde. Bu konuda suç işleyenlere çok ağır cezalar verildiği özellikle belirtiliyor. (Suriye Denklemi)
- Yazılı kâğıdın neden güzel koktuğunu, o kâğıdı koklamış olmanın bana neden zevk verdiğini hâlâ bilmiyorum. Ama bunun bir bağımlılık olduğunu kabul ediyorum. Matbaa, mürekkep, kâğıt kokusunu sevmenin ne olduğunu herkes anlamayabilir. Anlayanlar da bu tadı, yaşları ne olursa olsun, hep almak isterler. Kitabın kokusuna genç yaşlarda vurulan Stefan Zweig örneğin. "Baskı mürekkebi kokusunun yeryüzündeki bütün kokulardan daha tatlı, Şiraz bahçelerinin gülyağı kokularından bile hoş geldiğini söylemekten hiç utanç duymuyorum," der. (Kitap Kokusu)
- İnsan nasıl mürekkep, kağıt kokusundan bıkar, okumaktan, yazmaktan yorulur, anlayamam. (Kitap Kokusu)