Kızıl Şebeke - Ayfer Kafkas Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kızıl Şebeke kimin eseri? Kızıl Şebeke kitabının yazarı kimdir? Kızıl Şebeke konusu ve anafikri nedir? Kızıl Şebeke kitabı ne anlatıyor? Kızıl Şebeke PDF indirme linki var mı? Kızıl Şebeke kitabının yazarı Ayfer Kafkas kimdir? İşte Kızıl Şebeke kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ayfer Kafkas
Yayın Evi: Portakal Kitap
İSBN: 9786059696005
Sayfa Sayısı: 432
Kızıl Şebeke Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
1800’lü yıllarda bir Osmanlı sancağında iki cinayet... Üstelik ikisi de aynı usulle işlenmiş...
Kilitli odalar, kırılan kapılar ve beklenilmeyen bir son...
Cesetlerin alınlarında bir not: “Sultanım çok yaşa!”
Sultan tarafından İstanbul’dan görevlendirilen Eşrefzade İdris Bey ise iz peşinde... Gizemli aile üyelerinden iş ortaklarına, evdeki hizmetliden mahalle esnafına kadar herkes şüpheliler listesinde...
İdris Bey... Somut delilleri toplamakta usta olmasının yanı sıra akıl yürütme becerisi sayesinde pek çok kişinin göremediği detayları görmekte mahir... Geçmişte yaşadığı ve acı bir sonla biten gönül hikâyesi ise en büyük sırrı...
Tam tüm taşları yerine oturtmuş ve katilin zihniyle düşünüp onun gözleriyle bakarak Devlet-i Âli’nin dahi içine sızmış bu ihanet ağını çözmüşken…
Hiç de derin bir nefes almayın; macera asıl şimdi başlıyor!
“Müthiş bir roman, uykusuz bir geceye hazır olun!”
-Criminals Weekly-
“Katilin yerinde olsam en başta İsador’u keserdim.”
-Şerif Holmeszade-
“Bir solukta okuyacağınız bir roman değil. Nereden baksan 75.000 kelime...
Kimse nefesini o kadar tutamaz.”
-Mecmua-ı Konstantiniyye-
Kızıl Şebeke Alıntıları - Sözleri
- "Sahibine dönük en keskin hançer ihanettir."
- Bir insanı ne kadar tanırsan o kadar özlerdin.
- Şeriatın koparacağı kellelerin tespiti için bazı kellelerin kırılması icap edebilir. Kellelerin kırıldığı yerde ise tekerleklerin esamesi okunmaz.
- Çok derin acılar yaşayan insanlar zaman zaman kendilerini kandırmayı başarır.
- Hain olarak gördüğü bu insanları öldürerek Sultan'a hediye veren bir katil arıyoruz azizim!
- Her cinayet bir sebep için işlenmiştir, bundan hiç şüpheniz olmasın. Kazaların bile bir sebebi vardır. Kazara katil olan biri aslında tedbirsizliğinin farkına varamamış, farkına varsa bile buna ehemmiyet vermeyerek vaziyete göz yummuş insandır.
- Bilirsiniz ki şeriat, herkesin masum ve borçsuz olduğunu, suç ve borcun sonradan geldiğini kabul eder. Hâl böyle olunca, elimizde şahit veya ispat yoksa kimseyi suçlamak bize düşmez. Birinin suçlu olduğunu ima etmekle de kendimizi suçlu durumuna düşürürüz.
- Beni öldürmek isteyenin katilimiz olmadığını aklımdan geçirmeye başladım. Neyse katilimiz maktuller hakkında verdiği hükmün tenkidine zerre tahammül edemiyor. Belki bana öyle geliyordur ama düşündüğüm tam olarak bu... Bence aklını kaçırmış bir deliyle değil, bazen pişmanlık da duyabilen bir katille muhatabız. Tahminime göre aradığımız adam yanımıza gelse ve bizimle sohbet etse onun katil olduğunu katiyyen anlamayız. Sizin, benim gibi biri... Tabii cinayet asla affedilemez. Can almak en büyük suç ama katilimiz bunun zaten farkında olan biri bence.
- Aslında bunun nedeni onunla alakalı şeyleri öğrenme zahmetine katlanmamasından değil; öğrenirse onu hayatına sokacağına, bırakıp gideceği bu memlekette hep düşüneceği biri olacağına dair korkusundandı. Bir insanı ne kadar tanırsan o kadar özlerdin. Artık İdris Bey kimseyi özlemek istemiyordu.
- Biz suçluyu bulmak için sadece görünen delillere değil; görünmeyen delillere, yani akılla ulaşanlara da itibar etmek mecburiyetindeyiz.
- Belki de bütün bu korkulu kabusları hak etmişti ve katlanması gerekiyordu.
- "Sahibine dönük en keskin hançer ihanettir,"
- Düşman bir değil, bin tane ve dahası bazen birbirleriyle çarpışıyor, bazen de bizimle ama en mühimi, bizimle çarpışacakları zaman karga sürüsü gibi bir oluyorlar. Vatanımızı hayallerinde paylaşıp iştahlanıyorlar.
- Karanlığı sevmiyordu. İçerisinde bulunduğu ruh hali de karanlığı kaldıracak gibi değildi.
Kızıl Şebeke İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Türkiye Polisiye Yazarları Birliği'nin , " Kristal Kelepçe Ödüllü " kitabı Divina'nin Bileziğini okuduğumda çok beğenmiştim zira bir Osmanlı polisiyesiydi . Ve yazarın " Kızıl Şebeke " adlı bir kitabı daha olduğunu , dahası ilk kitabın bu olduğunu da bilmiyordum Kitaplar birbirinden bağımsız olarak okunduğu için bir problem olmuyor elbette ama siz ilk kitaptan başlayabilirsiniz Hafiye İdris Efendi her kitapta başka bir vakayı çözme peşinde ... Kitapta yine bir Osmanlı sancağında peşpeşe iki cinayet işlenmiş ve ikiside kilitli kapılar ardında ... Maktullerin alnında ise aynı not : Padişahım çok yaşa ! İdris Efendi ve yardımcıları bu defa bir çıkmazın içinde maktul sayısı daha fazla artmadan olayı çözümlemek gayesindeler ... Kurgu ve karakterler oldukça başarılıydı bence . Kapalı bir odada gerçekleşen cinayetler ve çözüm yoluna adım adım ilerleyişi okumak ilginçti . Ben katili tahmin edemedim nuraytakaz Seri güzel ilerliyor dilerim devamı gelir ve ben en çok ikinci kitap olan Divina'nın Bileziğini daha bir sevdim . O daha bir akıcıydı ️ Yazarın genel olarak dili sade ve akıcı . Yer yer olayların geçtiği döneme istinaden kelimeler olsada bence okunmayı hak eden kitaplar. #tavsiyeederim okuyunuz (Sevtap Cüntay)
Kızıl Şebeke 11.11.2021 Kilitli odalarda ölü bulunan insanların ölümünü araştırmak için gelen hafiye İdris Bey, Devlet-i Ali'nin bile içine sızmış bir şebeke ile karşı karşıya olduğunu tespit eder. Kilitli oda ile başlayan kurgu Poe'nun Morgue Sokağı Cinayetleri hikayesini anımsatabilir. Akış bazen yavaş ama keyifli bir eser. Yazım hataları : 81-116-117(2)- 128-176-192-248-261.S (Kâri Civil)
Muhteşem bir kurgu ve kapalı oda cinayeti konulu Osmanlı polisiyesi... Yazar Ayfer Kafkas'ın kalemi ile daha önce tanışmadığıma hayıflanarak okudum. Yazarın kalemi güçlü ve kurgusu oldukça başarılı. Yazım dili sade ve anlaşılır. Her ne kadar eski Türkçe kelimeler olsa da anlaşılmayan hiç bir kelime yok. Özellikle gün isimleri oldukça ilgimi çekti. Betimlemeler ne fazla ne eksik. Tam polisiye romanlarda olması gerektiği kadar... Eserin konusu kapalı oda cinayeti diye tabir ettiğimiz, yazılması en zor olan polisiye tarzına sahip ama okurken en çok keyif alınan tür. Yazarı kutluyorum. İnanılmaz başarılı kurgusunu son sayfalara kadar taşımayı başarmış.... Osmanlı topraklarında işlenen iki cinayeti soruşturması için gönderilen Eşrefzade İdris Bey, kişiliği, zekası ve kibar tavırları ile tam bir zehir hafiye olarak karşımıza çıkıyor ve yanında ona gönüllü yardımcı olmaya çalışan Musa Bey ile oluşturdukları ekibin bitirim bücürü Ali Cengiz ile cinayetleri soruşturup, buldukları delilleri istişare ederek, aslın da sadece cinayet olarak görünen olayların arkasında bambaşka olayların olduğunu keşfetmeleri ise tam bir sürpriz niteliği taşıyor... Eşrefzade İdris Bey, görünenden ziyade görünmeyene odaklanarak, herkese şüphe ile yaklaşıp, olay örgüsünde kim varsa soruşturup, bir delil bulmak için uğraşıp zekası ile kilitli olan odalarda bulunan kurbanların katiline ulaşmaya çalışmaktadır. Kendisi soruşturduğu her olayı sonuçlandıran bir hafiye olmasına rağmen, kapalı odalarda işlenen ve arkasında hiç delil bırakmayan katili bulmak için günler, hatta saatlerle yarışmaya başlamıştır... Sultan'ın verdiği bu görevden alnının akı ile çıkabilecek midir? Osmanlı topraklarında soruşturma yaparken bindikleri at arabalarının nal seslerini duyarak, ipuçları toplamak oldukça keyifliydi... Yazar Ayfer Kafkas'ı tebrik ediyor, yazılması zor olan kapalı oda cinayetlerine örnek olabilecek bu eseri biz okurlar ile buluşturduğu için teşekkür ediyorum... (Nurhan Işkın)
Kızıl Şebeke PDF indirme linki var mı?
Ayfer Kafkas - Kızıl Şebeke kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kızıl Şebeke PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ayfer Kafkas Kimdir?
1979 yılında Kütahya’da doğdu. Okula gitmeden iki yıl önce okumayı öğrendi; ardından, mevcut piyeslerin daha iyi yazılabileceğini keşfedip kendi piyeslerini yazarak sözcükler dünyasına girdi.
Özgün yazılar yazmanın not getirmediğini ve her kompozisyonun “giriş, gelişme ve sonuç” formülüne oturtulması gerektiğini öğrendiğinde yazı yazmanın ona göre olmadığını düşündü. Doğu Dilleri ve Edebiyatları bölümünü bitirip de artık hiçbir “edebiyat dersi” kuralının kendisini bağlamadığını fark edince özgürce yazmaya, yeni yazın şekilleri denemeye başladı.
Bazıları çeşitli dergilerde yayımlanmış veya seçkilerde yer almış onlarca öyküsü ve birkaç roman denemesi var. İlk kitabı Esrarname-Yasak İlmin Kitabı Timaş Yayınları’ndan çıktı (Şubat 2011).
Ayfer Kafkas Kitapları - Eserleri
- Esrarname 1: Yasak İlmin Kitabı
- Kızıl Şebeke
- Esrarname 2: Kayıp Ruhun Zindanı
- Divina'nın Bileziği
Ayfer Kafkas Alıntıları - Sözleri
- Aslında bunun nedeni onunla alakalı şeyleri öğrenme zahmetine katlanmamasından değil; öğrenirse onu hayatına sokacağına, bırakıp gideceği bu memlekette hep düşüneceği biri olacağına dair korkusundandı. Bir insanı ne kadar tanırsan o kadar özlerdin. Artık İdris Bey kimseyi özlemek istemiyordu. (Kızıl Şebeke)
- Nefsini mürşit belleyen çoğu erkek gibi akşamdan sabah namazı için camiye gitmeye karar verip sabah cayan, sanki yattığı yer kaçıverecekmiş gibi namazını hemen döşeğinin dibinde kılıp “âmin” dediği gibi yatağına kıvrılanlardandı. Üstelik namazı tek gözü açık kılmış gibi yastığa beş kala uyurdu (Esrarname 1: Yasak İlmin Kitabı)
- “Ah, insanoğlu” dedi Esrarname. “Nasıl da kolayca vaatte bulunuyorsunuz. Karşılığında yapacaklarınızı aklınıza dahi getirmeden alacaklarınızı peşinen istiyorsunuz.” (Esrarname 2: Kayıp Ruhun Zindanı)
- İnsanlar kadere müdahale ettiklerini zannederken aslında hep kaderin, olması gerektiği şekilde gerçekleşmesini temin ederlerdi. (Esrarname 2: Kayıp Ruhun Zindanı)
- Bildiklerin, gördüklerinden ibaret ama her şeyi görüyor musun? (Esrarname 1: Yasak İlmin Kitabı)
- Bilirsiniz ki şeriat, herkesin masum ve borçsuz olduğunu, suç ve borcun sonradan geldiğini kabul eder. Hâl böyle olunca, elimizde şahit veya ispat yoksa kimseyi suçlamak bize düşmez. Birinin suçlu olduğunu ima etmekle de kendimizi suçlu durumuna düşürürüz. (Kızıl Şebeke)
- Merak etmek büyük bir erdemdir. Merak eden, bilmediğinin farkında olur. (Esrarname 2: Kayıp Ruhun Zindanı)
- ''.... merak etmek büyük bir erdemdir. Merak eden, bilmediğinin farkında olur. Oku ki bilmediğini öğrenesin.'' (Esrarname 2: Kayıp Ruhun Zindanı)
- "Merak eden bilmediğinin farkında olur." (Esrarname 2: Kayıp Ruhun Zindanı)
- Sevda insanın takatini tüketen, ruhuna işleyen, hayaller kurduran, aklıselimi meskeninden gönderip, yerine kendisi yerleşen acayip bir illetti. (Esrarname 1: Yasak İlmin Kitabı)
- "Sahibine dönük en keskin hançer ihanettir," (Kızıl Şebeke)
- Biz suçluyu bulmak için sadece görünen delillere değil; görünmeyen delillere, yani akılla ulaşanlara da itibar etmek mecburiyetindeyiz. (Kızıl Şebeke)
- Hayat öyle kuvvetli, öyle pervasızca akıp gidiyor ki, insana acziyetini hatırlatıyor... (Divina'nın Bileziği)
- İnsan bazen gaflete düşüyor işte. (Divina'nın Bileziği)
- "Eğer ölüm, vazifenin bitmesini bekleseydi kimse ölmezdi." (Esrarname 2: Kayıp Ruhun Zindanı)
- Herhangi bir kadının konuşmakta zorlanacagi veya can yoldaşı bulmakta sikintiya düsecegi kimin aklına gelirdi ki? Kadinlar dogduklan günden beri konuşmazlar miydi? (Esrarname 1: Yasak İlmin Kitabı)
- İnsanoğlunun rahatlığa alışması ve eski sefil günleri çabucak unutuvermesi ne tuhaftır. (Esrarname 1: Yasak İlmin Kitabı)
- Şeriatın koparacağı kellelerin tespiti için bazı kellelerin kırılması icap edebilir. Kellelerin kırıldığı yerde ise tekerleklerin esamesi okunmaz. (Kızıl Şebeke)
- Zamanın ve mekanın olmadığı tek alem, rüya alemdir. (Esrarname 2: Kayıp Ruhun Zindanı)
- Çok derin acılar yaşayan insanlar zaman zaman kendilerini kandırmayı başarır. (Kızıl Şebeke)