diorex

Kötülük Çiçekleri - Charles Baudelaire Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kötülük Çiçekleri kimin eseri? Kötülük Çiçekleri kitabının yazarı kimdir? Kötülük Çiçekleri konusu ve anafikri nedir? Kötülük Çiçekleri kitabı ne anlatıyor? Kötülük Çiçekleri kitabının yazarı Charles Baudelaire kimdir? İşte Kötülük Çiçekleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 05.03.2022 06:00
Kötülük Çiçekleri - Charles Baudelaire Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Charles Baudelaire

Çevirmen: Sait Maden

Orijinal Adı: Les Fleurs du Mal

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053325079

Sayfa Sayısı: 208

Kötülük Çiçekleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Charles Baudelaire (1821-1867): Fransız şair, çevirmen ve sanat eleştirmeni. İlk yayımladığı eser Salon 1845 başlıklı sanat eleştirisidir, bu metinle modernist estetiğin öncüleri arasındaki yerini almıştır. 19.yüzyılın en büyük şairlerinden biri olarak gerek çağdaşları gerekse kendinden sonra gelen sanatçılar, A.Rimbaud'dan S. Mallarmé'ye, T.S. Eliot'tan W. Benjamin'e uzanan modernist çizginin hem teorisi hem de pratiği üzerinde muazzam bir etki bırakmıştır. Kötülük Çiçekleri, yabanıl, korkunç ve kara bir gerçekliğin kitabı, Romantizm'in yeniden keşfi, Benjamin'in söylediği gibi Avrupa'yı etkileyen son lirik başyapıttır.

Kötülük Çiçekleri Alıntıları - Sözleri

  • "Nerdendir, diyordunuz, bu garip hüzün sizde, Çıplak, kara kayaya yükselen deniz gibi?"
  • Bana sık sık yalan gelir olup bitenler, Çukura düşerim göğe göz gezdirirken
  • "Hiçbir şey bilmemek, hiçbir şey öğrenmemek, hiçbir şey duymamak, yalnızca uyumak, uyumak hep, bugün tek dileğim bu. Utanılacak, rezil bir dilek, ama yürekten."
  • Uyuyuversem! Benim neyime yaşamak.
  • İncitilmiş bir yürek gibi titriyor keman
  • "... Ve o zavallı ağacı bir buracağım, Vebalı goncalar açamayacak yine!"
  • "Gözlerimin yıldızı, ömrümün güneşi,"
  • Senin kokunda yüzer benim gönlüm, sevgili.
  • Bana sık sık yalan gelir olup bitenler, Çukura düşerim göğe göz gezdirirken.
  • Dingin hıçkırıklarımı boğup yutacak Tek yer senin kucağının uçurumudur.
  • ... bulunmuş bir ateş diyebilirsiniz buna, gizli bir ateş, ışık saçabilecekken saçmak istemeyen...
  • Fırtınaların estiği menekşe gözleri, büyülü bir hüzünle dolu ey öldüren zevk.
  • Nerdeyim bilmezsin, bilmem nerdesin şimdi,
  • "Ölümden daha tatlı bir uykuya varsam! Uyuyuversem! Benim neyime yaşamak."
  • Ruhun tutuşur da giderek Yakan şimşeğiyle zevklerin, Atılır, hızlı ve gözüpek, O büyülü göklere, engin. Yayılır sonra, yavaşlayıp, Hazin, gevşek bir sudur, akar Görünmez bir yamaçtan kayıp Yüreğimin dibine kadar.

Kötülük Çiçekleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kendisini bu kadar geç okuduğum için kendimden özür diliyorum :): Baudelaire'ın bu kadar etkili ve sağlam bir şiir dünyası olduğunu bilmiyordum. Okumaya başlayınca zorlanacağımı, şiirlerinin hepsinin müthiş bir zenginlikte olacağını tahmin ediyordum ama beklediğimden de inanılmaz şiirler buldum. Onun şiirlerinde geçmiş, gelecek ve şimdi bir potada eriyor. Efsanelerden, mitlerden, masallardan olduğu kadar şehirlerden, gerçekçilikten, yıkımdan da etkilenen hem gerçekçi hem de idealist bir şiir dünyasına sahip. Günümüz dünyasının masalları, onun zamanındaki masallardan farksız değil. Çoğu şairimizin, Baudelaire'den neden etkilendiğini, şiirlerini okudukça daha iyi anladım. Etkilenmemek çok zor gibi duruyor. İçine alıp götürüyor ve size bereketli bir şiir mahsülü veriyor. Bu ürünler kaliteli ve birinci sınıf şiir malzemelerine dönüşebilir ve bizim şairlerimizin şiirlerinde dönüşüyor da. Örnek verecek olursak, Yahya Kemal ve Tevfik Fikret bu şairlerden sadece iki tanesi. Baudelaire, kelimelerle kuklacının kuklalarla oynadığı gibi oynuyor. Okurken her dizede farklı bir anlam saklanmış, okuyanın keşfetmesini bekliyor. (Erkan Uluğ)

Dünyaca ünlü sıradışı çok harika fransız şair Charles baudelaıre'nın harika şiilerinden oluşan Kötülük Çicekleri şiir kitabı hemen hemen bütün şiirleri yer almakta bu kitapta çok güzel bir kitap kendine has özgün özgür sıradışı çok harika şiirler.En sevdiğim şairlerdendir. şiir seven herkez bu kitabı okumalı Eşduyumlar Doğa bir tapınak, canlı direklerinden Anlaşılmaz sözlerin yayıldığı yer yer; İnsan orda simgeler ormanından geçer Bildik bakışlarla gözlenirken derinden. Birleşen uzun yankılar gibi uzakta Bir karanlık ve bir derin birlikte yalnız, Gece gibi, ışık gibi uçsuz bucaksız, Renkler, sesler, kokular söyleşip durmakta. Diri kokular vardır çocuk tenlerince, Obua tadında, çayırlarca yeşildir, - Kimi de var, ayartıcı, gür, zengin nice, Genişleyen, yayılan sonsuz şeylerle bir, Misk, amber, buhur ve günlük benzeri, uzun Coşkusunu şarkılar duyuların, usun. Okuma __alıntı Milyonlarca kurtçuk gibi gide gele ziflenir beynimizde bir şeytan oymağı Ve her solukta ölümün gizli ırmağı iner ciğerlerimize boğuk bir sesle İNSAN VE DENİZ Sen, hür adam, seveceksin denizi her zaman; Deniz aynandır senin, kendini seyredersin Bakarken, akıp giden dalgaların ardından. Sen de o kadar acı bir girdaba benzersin. Haz duyarsın sulardaki aksine dalmaktan; Gözlerinden, kollarından öpersin; ve kalbin Kendi derdini duyup avunur çoğu zaman, O azgın, o vahşi haykırışında denizin. Kendi âleminizdesinizdir ikiniz de. Kimse bilmez, ey ruh, uçurumlarını senin; Sırlarınız daima, daima içinizde; Ey deniz, nerde senin o iç hazinelerin? Ama işte gene de binlerce yıldan beri Cenkleşir durursunuz, duymadan acı, keder; Ne kadar seversiniz çırpınmayı, ölmeyi, Ey hırslarına gem vurulamayan kardeşler! Yükselme Göllerden yukarı, vadilerden yukarı, Dağ, deniz, bulut, orman, hepsinden öte, Güneşin, havanın dışındaki bir gökte, Yıldızlı boşluğun sınırlarından ayrı, Ruhum, devinirsin nasıl da yeğin, çevik, Ve, suda bayılan yüzücü gibi usta, Yol açarsın kendine derin sonsuzlukta Dile gelmez ve erkekçe bir hazla, esrik. Çok yükseğe uç, unut bu iğrenç leşleri, Artık kendini yüce, eşsiz bir uzayda, Ve iç, bir tanrısal, katkısız içki say da, Saf boşluğu dolduran parlak ateşleri. Ağırlığıyla sisli varlığa yüklenen Can sıkıntıları, bitmez dertler ardında, Ne mutludur güç bulup da kanatlarında Aydın, duru alanlara doğru yükselen! Düşünceleri birer kuş gibi art arda Havalanır gider göklere sabahleyin, - Süzülür yaşamın üzerinde, her şeyin, Dilsiz çiçeklerin dillerinden anlar da! (Murat Tosun)

Charles Baudelaire çok yönlü bir sanatçı. Şiirden pek anlamayan beni bile müthiş etkiledi. Sanırım onu diğerlerinden farklı kılan şey; duygularını ifade biçimi. Kötülüğü anlatırken, aslında kötülüğün içinde saklanan, insanı cezbeden güzellikten bahsediyor. Yabancı ve Türk bir sürü şairi etkilemiş olmasına da kesinlikle şaşırmamak lazım. Sembolizm akımının öncülerinden ve en iyilerinden ama bence şiirlerinde romantizmin etkileri de görülmekte. Kötülük Çiçekleri'nde şiirlerin bir çoğu düz yazı niteliğinde, eğer kafiye ararsanız çok minik yerler var sizi tatmin edecek. Ama hissiyat derseniz sonuna kadar hissettiriyor. Kötülük çiçekleri adlı kitapta, genel anlamda bir karamsarlık, rahatsız eden bir gerçeklik ve ikilemde kalma hali mevcut. Fakat sanıyorum ki, ikilemde kalmak hepimiz için geçerli bir insan olma hali. Kısacası; kesinlikle okunması gereken bir eser... Keyifli Okumalar! (Özlem)

Kitabın Yazarı Charles Baudelaire Kimdir?

Charles Baudelaire (9 Nisan, 1821 - 31 Ağustos, 1867) 19. yüzyılın en önemli Fransız şairlerinden.

1821'de Paris'de doğdu. Mutsuz bir çocukluk geçirdi. Babası 1827'de öldü. 1839'da okuduğu okuldan disiplinsizlik yüzünden atıldı. Hukuk öğrenimi görmeye zorlanan Baudelaire, buna başkaldırarak Quartier Latin'de bohem bir hayatı seçti. Burada Frengiye yakalandı. 20 Yaşında Hindistan'a gitmek üzere yola çıktı. 1842'de Fransa'ya döndü. Sonradan metresi olan Jeanne Duval ile tanıştı. Babasının mirasını aldı ancak bu parayı hesapsızca harcadığı için ailesi miras hakkını geri aldı.

1846'dan sonra Kötülük Çiçekleri kitabına girecek şiirlerini yazmaya başladı. 1847'de Edgar Allan Poe'yı keşfetti ve eserlerini Fransızcaya çevirmeye başladı. 1848'de devrimcilerin yanında yer aldı. 1857'de Les Fleurs du Mal (Kötülük Çiçekleri) (Elem Çiçekleri) kitap olarak yayınlandı, içindeki altı şiir kamu ahlakına aykırı bulunduğu için Baudelaire hakkında dava açıldı.

1860'da Yapay Cennetleri yayınladı. Bu eserde de uçlarda gezinen bir kişilik sergiledi. Bir tür otobiyografi olan "Çırılçıplak Soyulan Yüreğim" üzerine çalıştığı ve 1862'de "Paris Sıkıntısı" adıyla düzyazı şiirlerini yayımladığı sırada frenginin yan etkileri giderek kendini daha fazla hissettirmeye başladı. İki yıl kaldığı Belçika'dan dönüşünde felç olan sanatçı 31 Ağustos tarihinde Paris'te 46 yaşındayken öldü.

Mezarı Paris Cimetiére du Montparnasse'dadır.

Yaşadığı dönemde kurulmakta olan modern Paris'in metropol yaşantısı üzerine inşa ettiği edebiyatı ve eleştiri yazıları modernist estetiğin habercisi sayılır. Şiirlerini derlediği Kötülük Çiçekleri (Les Fleurs du Mal-1857) ve Paris Sıkıntısı (Le Spleen de Paris-1869), Rimbaud'dan Mallarmé'ye, Yahya Kemal ve Cahit Sıtkı Tarancı'ya kadar pek çok şairin çarpıldığı, 20. yüzyıl edebiyatının en etkili kılavuzları olur. Gerek klasik geleneğe, gerekse egemen çağdaş zihniyetlere karşı isyanı ve gerçekliğe kafa tuttuğu imgelemi, zamanında şiirlerinin yasaklanmasına kadar varan düşmanlıklar uyandırır. Sonradan bu başkaldırı ve imgelem, avangard sanat ve edebiyatın çekirdeğini oluşturacaktır.

Charles Baudelaire Kitapları - Eserleri

  • Kötülük Çiçekleri
  • Paris Sıkıntısı
  • Şarabın Şiiri & Esrarın Şiiri
  • Apaçık Yüreğim
  • Edebiyat Heveslisi Gençlere Tavsiyeler
  • Yapma Cennetler

  • Fanfarlo
  • Modern Hayatın Ressamı
  • Baudelaire'nin Poe'su
  • Şiirler
  • Genç Edebiyatçı Arkadaşlara Bazı Tavsiyeler
  • Gülmenin Özü
  • İçe Kapanış

  • Baudelaire'in Mektupları
  • Kırk Kötülük Çiçeği
  • Özden Günlükler
  • Hatıralar Annesi
  • Sonu Gelmez Öpüşler
  • Özden Günceler / Kötülük Çiçekleri
  • Poe Hakkında Yeni Notlar

  • Kötülüğün ve Acının Çiçekleri

Charles Baudelaire Alıntıları - Sözleri

  • "İnsan, bütün insanlar gibi, isteklerinde kör insan!" (Yapma Cennetler)
  • Uslansana Acım Benim, Dinlenip Dursana Artık. Akşam Olsa Diyordun, İşte Oldu Akşam Bak. (İçe Kapanış)
  • Ama bu yılki kadar beni yıkan bir hastalığa asla tutulmamıştım: hayallere dalma, iç çöküntüsü, kararsızlık ve çaresizlik hastalığı... Bu çeşit illetten, yakasını kurtarabilen insanı, doğrusu ben savaşa giden askerden, düelloya koşan insandan daha cesur bulurum... (Baudelaire'in Mektupları)
  • "yeteneği es geçmek dehayı es geçmekten her zaman daha kolaydır." (Baudelaire'nin Poe'su)
  • İncelediği tüm sanatçılarla kendini, okuduğu tüm kitaplarla da yaşamını özdeşleştirirdi. (Fanfarlo)
  • Hayatımı, düşüncelerimi, ıstırabımı özellikle herkesten, hatta senden bile saklarım. Dertlerimi ne anlatabilirim, ne de anlatmak isterim. Birinci neden: en aşağı elli sayfa tutar; ikinci neden ise: elli sayfa süresince işkence çekerim. (Baudelaire'in Mektupları)

  • Poe, zekanın dünyasını Saf İdrak, Zevk ve Ahlak Duygusu olarak ayırır: Saf İdrak bize Hakikat'i öğretir, Zevk bize Güzelliği gösterir ve Ahlak Duygusu'nun öğrettiği şey ise Ödevdir. (Baudelaire'nin Poe'su)
  • "Düşünen bir buz parçasıydım artık!" (Şarabın Şiiri & Esrarın Şiiri)
  • Bedeli ne olursa olsun hakikati bilmeyi istemek büyük bir suçsa, veya en azından insanı büyük yanılgılara yöneltiyorsa ve eğer budalalık ve aldırmazlık bir erdem de denge unsuruysa, bu suçu işlemiş ünlülere karşı çok hoşgörülü olmalıyız; çünkü, on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyılın çocukları, bu kusur hepimize yüklenebilir. (Baudelaire'nin Poe'su)
  • Yüzümüze öyle korkunç bir makyaj yapmışız ki! Soyluluğu ve güzelliği doğal yollardan yakalayamamanın umutsuzluğu bu. Kalplerimizi karmaşıklaştırmak için elimiz­den geleni yapıyoruz. Onu saran iğrenç urlar ve çirkin siğilleri incelemek için mikroskopları kötüye kullanıyoruz. Bu urları ve siğilleri büyütmekten zevk alıyoruz. Bizim için başkalarının dilini konuşmak mümkün değil. Başkaları yaşamak için yaşı­yorlar. Bizler ise, ne yazık ki bilmek için yaşıyoruz. Bütün giz burada. (Fanfarlo)
  • Gerçek kahraman tek başına eğlenir. (Apaçık Yüreğim)
  • Gülmüyordu düşkün adam! Ağlamıyordu, oynamıyor, el kol sallamıyor, bağırmıyor, yalvarmıyordu, sevinçli yanda acılı hiçbir şarkı söylemiyordu. Dilsiz ve kımıltısızdı. Her şeyden el çekmiş, her şeyden vazgeçmişti. Yazgısını tamamlamıştı. (Paris Sıkıntısı)
  • Uğursuz köpeklerin şarkısını söylüyorum, uçsuz bucaksız kentlerin dolambaçlı çukurlarında başıboş dolaşan köpeklerin, bırakılmış kişiye kırpışmalı, akıllı gözlerle, "Beni de al yanına, ikimizin yoksunluğundan bir tür mutluluk doğar belki!" demiş köpeklerin. (Paris Sıkıntısı)

  • özgürce düşünmek ve kadere boyun eğmek birbirinin zıttı iki kavramdır ama ister yakından ister uzaktan bakarsın aslında ikisi de tek bir arzun ürünüdür (Genç Edebiyatçı Arkadaşlara Bazı Tavsiyeler)
  • En gülünç hayvanlar, en ciddidir. Sözgelimi, maymunlarla papağanlar. Gerçekte, bir an için insanı dünyada yok sayarsak gülünç dediğimiz şey de var olmayacaktır. (Gülmenin Özü)
  • Fırtınaların estiği menekşe gözleri, büyülü bir hüzünle dolu ey öldüren zevk. (Kötülük Çiçekleri)
  • Yüreklerde saltanat kurmak budalalıktır; Aşkmış, güzellikmiş, hepsi çatırdar, Unutuş tüm bunları sepetine fırlatır, Sonsuzluğa teslim edinceye kadar!'' Sık sık anımsadım hep o büyülü ay'ı ben, Kalbin günah çıkaran hücresindeki Korkunç gizi; kulağıma fısıldayıp söylenen, O iç sıkıntısını, o sessizliğini. (Özden Günceler / Kötülük Çiçekleri)
  • İnsanların en bayağısı, en yalnızıyım, aşktan da, dostluktan da yoksunum, en ilkel hayvandan bile geriyim bu konuda. (Paris Sıkıntısı)
  • Sen güzel bir evde oturuyorsun, kimseyi görmüyorsun. Benim ise, ne kitaplarım yanımda ne de oturduğum yer güzel; üstelik param da yok; terbiyesiz, nefret ettiğim insanlar içindeyim; Saçmalıklarla dolu insanlarla yaşıyorum... Her sabah kapıcıya yüreğim çarpa çarpa iniyorum; mektup soruyorum; dostlarımın benimle ilgilenip ilgilenmediğine bakıyorum; makalelerimin yayınlanıp yayınlanmadığına, paramın, kitap havalelerimin gelip gelmediğini soruşturuyorum; sonra artık her şey bitiyor; yapılacak iş kalmıyor... (Baudelaire'in Mektupları)
  • Zamanı geldi işte saplarında ürperen Her çiçek orada bir buhurdan gibi tüter; Akşamın havasında gezer kokular, sesler; Bir yorgun baş dönmesi ve bir vals hüzün veren! Her çiçek orada bir buhurdan gibi tüter; Titrek keman bir yürek gibidir acı deren; Bir yorgun baş dönmesi ve bir vals hüzün veren! Gök hazin ve güzel bir büyük sunağa benzer. Titrek keman bir yürek gibidir acı deren, Seven yürek geniş ve siyah hiç’e kin duyar! Gök hazin ve güzel bir büyük sunağa benzer; Güneştir pıhtılaşmış kanında hep can veren. Seven yürek geniş ve siyah hiç’e kin duyar, Aydınlık bir geçmişin izlerini içeren! Güneştir pıhtılaşmış kanında hep can veren... Hatıran bende kutsal bir kap gibi parıldar! (Kırk Kötülük Çiçeği)

Yorum Yaz