Kralın Kafesi - Victoria Aveyard Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kralın Kafesi kimin eseri? Kralın Kafesi kitabının yazarı kimdir? Kralın Kafesi konusu ve anafikri nedir? Kralın Kafesi kitabı ne anlatıyor? Kralın Kafesi PDF indirme linki var mı? Kralın Kafesi kitabının yazarı Victoria Aveyard kimdir? İşte Kralın Kafesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Victoria Aveyard
Çevirmen: Belgin Selen Haktanır
Orijinal Adı: King's Cage
Yayın Evi: Pegasus Yayınevi
İSBN: 9786052993064
Sayfa Sayısı: 520
Kralın Kafesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kafeste tutsağım.
Ama savaşmadan teslim olmayacağım.
Buradan ya o çıkacak. Ya da ben.
Görün Beni. Onun nasıl yalan söylediğini görün.
Ben şimşek kızım. Ben fırtınayım.
Dökülen kızıl kanların intikamını alacağım.
İsyan ateşi tutsaklıkla körüklenecek.
Mare Barrow şimşeği olmadan tamamen güçsüz düşmüştür ve ölümcül hatalarını unutamamaktadır. Bir zamanlar sevdiği, yalan ve ihanetlerden ibaret bir çocuğun merhametine kalmıştır. Artık kral olan Maven, ülkesini ve tutsağını kontrolü altına alabilmek için entrika ağları örmeye devam etmektedir.
Mare sarayda tutsakken, artık gölgelere saklanmak istemeyen Kırmızı Muhafızlar organize olup kendilerini eğitmeye başlar. Mare’den uzak kalmaya dayanamayan sürgündeki prens Cal ise onu geri getirebilmek için her yolu denemeye hazırdır.
Bu savaşta aynı soydan gelenler birbirine sırt çevirirken iki taraf da sadakatle sınanacak.
“İç çatışmalar ve saray entrikalarıyla dolu.”
Kirkus Reviews
“Yine heyecan verici bir sonla okurları merak içinde bırakacak.”
Booklist
“Aveyard’ın küçük şimşek kızı hatalar yapan ve insanın kendisinden bir şeyler bulduğu bir karakter… Yazar, henüz kazanılmamış bir savaşla dördüncü kitaba hazırlık yapıyor.”
Publishers Weekly
Kralın Kafesi Alıntıları - Sözleri
- Acı kişiyi güçlendirir. Aşk güçsüz kılar.
- " Bir hücreyi nasıl gösterirseniz gösterin, yine de bir hücredir." dedim öfkeyle. Davidson istifini bozmadı." Bir savaş da savaştır, Mare Barrow. Niyetin ne kadar iyi olursa olsun."
- “Canavarlar en tehlikeli hallerine korktuklarında bürünürlerdi.”
- Karanlıkta olmanın nasıl bir şey olduğunu bilenler, aydınlıkta kalabilmek için her şeyi yaparlar.
- “Tek bildiğim, umudumu canlı tutmam gerektiğiydi. İçindeki karanlığa karşı tek kalkanım buydu.”
- "Yalnız değilsin" Bakışlarındaki umut ifadesi içime işledi. "Tacın var"
- Bir savaş da savaştır, Mare Barrow. Niyetin ne kadar iyi olursa olsun.
- “Artık bir kralın kafesindeydim. Ama o da öyleydi. Benim zincirlerim Sessiz Taş'tı. Onunkiyse tacıydı.”
- “Güç herkesi baştan çıkarır, hepimizi kör ederdi.”
- Canavarlar en tehlikeli hallerine korktuklarında bürünürlerdi.
Kralın Kafesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Muhteşem Bir Devam Kitabı: Kralın Kafesi; serinin en güzel, en can alıcı, en buz kestiren ve en ihanet dolu kitabıydı. Bu kitabı ilk okuduğumda açıkçası en sonunda neler olduğunu ve Cal'ın yaptığı seçimin neden o olduğunu anlayamamıştım ama şimdi görebiliyorum. Serinin son kitabında Gümüşlerin birbirlerini parçaladıklarını görmek için sabırsızlanıyorum. Altı ay boyunca "eksik" bir kralın kafesinde yavaş yavaş ölen Mare ve tüm bu olanlardan sonra tacını seçen sürgün prensimiz Cal, gerçekten okuması çok acı vericiydi. Bu kitaba, hayalgücüme ve çizimlerime kattığı her şey için teşekkür ediyorum. Muazzam bir seri. İlk kitabı bu fantastik evrenin tarihi olması niteliğindeyken ikinci kitabı gelişme ve psikoloji üzerineydi. Üçüncü kitap ise tam bir duygu fırtınasıydı. Bir Kızıl'dan şimşeğe, oradan çatlamış bir cam kılıca ve karanlık bir kalbe dönüşen Mare, artık bir fırtına. Ve son kitapta intikamını almasını her şeyden çok diliyorum. Ve küçük bir not olarak da şunu eklemek istiyorum; bu kitabın gerçekten kötü olduğuna inanıyorsanız dikkatinizi vererek okumamışsınız demektir. İkinciye okunmasını tavsiye ediyorum. Bir dip not daha; Cameron, tatlım sen tam bir sürtüksün. (lala)
ALEVLER HER YANI SARACAK!: !!!BU YORUMUMUN TAMAMI SPOİLER İÇERMEKTEDİR!!! 5/5 Merhabalar! Bugün Kralın Kafesi kitabının yorumuyla karşınızda bulunuyorum. Öncelikle puan konusunda iki arada bir derede kaldığımı belirtmeliyim. Ama düşününce beğendiğim şeyler sayesinde 5 puan vermeye karar verdim. Kitaptaki en sevdiğim şey karakterlerin büyük bir ölçüde değişim yaşamasıydı. İlk ve son halleri arasında dağlar kadar fark vardı. Buna en iyi örnek bence Cameron'du. Başta çok saldırgan ve asabi bir kız nasıl olur da bu kadar farklılaşıp olgunlaşır anlayamadım. Farklı karakterlerin görüşünden kitabı okumak da ayrı bir hava vermiş kitaba. Ayrıca bu kitabın bir kısmının da psikolojiye dayandığını düşünüyorum. Örneğin Mare birisi onun bileğini tutunca kendini sessiz taş kelepçesiyle bağlıymış gibi hissediyordu. Bu sebepten psikolojisi olumsuz etkilenmişti. Bana kalmışsa bunun en büyük sebebi de Maven'dı. Gerçekten Maven'ı hiç sevmiyorum. Her kitapta daha da nefret ediyorum. Onun Mare'e olan takıntısı yüzünden canım karakterlerin başına gelmeyen kalmadı. Savaş sahneleri diğer kitaplara kıyasla fazlaydı. Ama ne de olsa sona yaklaşıyoruz. Son demişken en sinir olduğum ana yani son sahneye gidelim. ''Zaman geriye aksın!'' Bu kitabı okuyanlar olarak bilirsiniz ki tüm kitap boyunca Cal Mare'i Maven'ın elinden kurtarmak için uğraştı. Her geçen gün daha da çaresiz bir hale geliyor ve bir yol arıyordu. Birçok savaş yaşandı. Bunlar sadece Mare'i alabilmek içindi. Ve hatta bu olaydan dolayı Dadı bile öldü. Ama gel gör ki kitabın sonunda Kraliçe Anabel Cal'u tahta geçirmek istedi. Cal başta sinirlendi ve odayı terk etti. Dedim ki: ''Bu iş oldu. Olaylar başkalaştı, Mare ve Cal buradan kırmızı halı eşliğinde çıkar ve Poyraz başta olmak üzere herkesi Maven'dan kurtarır. Sen de rahatlarsın.'' Ama Cal ne yaptı Mare ona onca laf etmesine, birbirlerine aşık olmalarına, onca ''Mare'i Kurtarma Savaşı''na rağmen tahtını seçti. Kalbim ortasından bir daha yapışmamak üzere kırıldı. Mare'in haline çok üzüldüm. Ben Cal'un Mare ile Poyraz'ı kurtaracağını düşünmüştüm ama sadece bir Calore ihaneti daha gerçekleşti ve düşman oldular. 4. kitap için sabırsızlanıyorum. Umarım finali güzel biter bu sayede rahatlarım. Böylelikle bir yorumumun daha sonuna gelmiş olduk. Buraya kadar okuduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Şimdilik hoşça kalın! :) *ALINTI KÖŞESİ* *Gökte morlu beyazlı akımlar oluşturdu. Bu bir işaretti. Şimşek kız özgürdü. (Sayfa 311) (Zeynep Ecrin TOPRAKÇI)
Kralın Kafesi PDF indirme linki var mı?
Victoria Aveyard - Kralın Kafesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kralın Kafesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Victoria Aveyard Kimdir?
Victoria Aveyard Kitapları - Eserleri
- Kızıl Kraliçe
- Cam Kılıç
- Kralın Kafesi
- Zalim Krallık
- Savaş Fırtınası
- Broken Throne
- Realm Breaker
Victoria Aveyard Alıntıları - Sözleri
- “Artık bir kralın kafesindeydim. Ama o da öyleydi. Benim zincirlerim Sessiz Taş'tı. Onunkiyse tacıydı.” (Kralın Kafesi)
- "Korkağın korkacak çok şeyi vardı." (Cam Kılıç)
- "Bir kişiyi kontrol etmenin en kolay yolu, en sevdiği şeyleri onun elinden almaktır." (Savaş Fırtınası)
- "Birinin korkularını bilirsen, onu tanırsın." (Kızıl Kraliçe)
- Artık kendimi tanıyamıyorum. Yoksa büyümek böyle bir şey mi? (Zalim Krallık)
- "Kalbinizi gizlemeniz, sizin için en iyisi olacaktır Leydi Titanos. O sizi gitmek istediğiniz hiçbir yere götürmez." (Kızıl Kraliçe)
- "Benimle hiç kimse evlenmeyecek; En azından benim istediğim hiç kimse." (Zalim Krallık)
- "Herkesi incitiyorum, özellikle de kendimi." (Kızıl Kraliçe)
- " Bir hücreyi nasıl gösterirseniz gösterin, yine de bir hücredir." dedim öfkeyle. Davidson istifini bozmadı." Bir savaş da savaştır, Mare Barrow. Niyetin ne kadar iyi olursa olsun." (Kralın Kafesi)
- Bir savaş da savaştır, Mare Barrow. Niyetin ne kadar iyi olursa olsun. (Kralın Kafesi)
- "Arkamda çözülmemiş bulmacalar, bir daha bir araya getirilmemiş parçalar bıraktım. Sanki ziyan etmişim gibi hissediyorum. Eşyaları değil ama kendimi." (Zalim Krallık)
- "Amcam öldü, ve nedense, bir şekilde ona imreniyorum." (Zalim Krallık)
- "Kaçınılmaz olanı neden erteliyoruz? Neden sonunu getiremeyeceğimiz bir yarışa giriyoruz?" (Zalim Krallık)
- "Kalabalık içinde saklanmak daha kolaydır." (Zalim Krallık)
- Umudun olmadığı yerde umut vermek acımasız bir şey. (Savaş Fırtınası)
- Ama birisini sevmeyi asla zayıflık olarak tanımlamam. Bence herhangi bir tür sevgi olmadan yaşamak zayıflık. Dahası, en kötü türünden bir karanlık. (Savaş Fırtınası)
- "Para herkesi çaresiz duruma getiriyordu. Tüccarlar ona sahip olmak, müşteriler onu elinde tutmak istiyordu. Ve bu hepsini kör ediyordu." (Cam Kılıç)
- ""Eğer" dünyadaki en kötü kelimeydi." (Kızıl Kraliçe)
- "Denediğim halde, yüreğimde hâlâ yanan umudu dindiremiyordum." (Savaş Fırtınası)
- "Ama karanlıkta yanan bir mum ile doğan güneş arasında fark vardı." (Zalim Krallık)