diorex
Dedas

Küllerin Günü - Jean-Christophe Grangé Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Küllerin Günü kimin eseri? Küllerin Günü kitabının yazarı kimdir? Küllerin Günü konusu ve anafikri nedir? Küllerin Günü kitabı ne anlatıyor? Küllerin Günü kitabının yazarı Jean-Christophe Grangé kimdir? İşte Küllerin Günü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 22.02.2022 00:00
Küllerin Günü - Jean-Christophe Grangé Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jean-Christophe Grangé

Çevirmen: Tankut Gökçe

Orijinal Adı: Le Jour des Cendres: Pierre Niémans #3

Yayın Evi: Doğan Kitap Yayınları

İSBN: 9786050981971

Sayfa Sayısı: 280

Küllerin Günü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Masumiyetin hüküm sürdüğü bir dünyada, katili öldürmeye sevk eden ne olabilir?

Günah nedir bilmeyen bir toplumda nasıl olur da kan akar?

Ya tam tersiyse…

Suçlu, o topluluktaki tek masumsa…

Küllerin Günü Alıntıları - Sözleri

  • “Tek bir kişiyi özlerseniz her yer ıssızlaşır.”
  • Tek bir kişiyi özlerseniz her yer ıssızlaşır.
  • Tek bir kişiyi özlerseniz her yer ıssızlaşır
  • “Tek bir kişiyi özlerseniz her yer ıssızlaşır.”
  • “RAB doğru insanı sınar; Kötüden, zorbalığı sevenden tiksinir. “
  • Kurallar vardır ve an vardır. Ana, duyguya, güvene göre kurallar göz ardı edilebilir.
  • En kötü düşman umutsuzluktu.
  • Hiçbir şey kimseye ait değildir.
  • Tanrı anlatılamaz. Tanrı görünmezdir.
  • "Günahın bedeli ölümdür"
  • Uzun lafın kısası, ona bir ortam ve istikrar - çıkış yolu - sağlayan polislik mesleği olmuştu. Kimileri, ayakta kalmak için alkol uyuşturucu, anksiyolitik ilaç bağımlısı olurdu. O ise cinayet bağımlısıydı.
  • “Tek bir kişiyi özlerseniz her yer ıssızlaşır.”
  • Ne söylediğinize dikkat edin!!!
  • Bir polisin beyni, bir kütüphane gibiydi. Isıyı ve nem oranını her zaman denetlemek gerekirdi

Küllerin Günü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

“Suçlu, o topluluktaki tek masumsa.. “ Kitabın arkasındaki bu cümle suçlunun masum biri olduğunu anlamanızı sağlasa da grange çok sevdiğim bir yazar olduğundan bu kitabı okumamazlık yapamazdım. Diğer kitapları gibi heyecanla kitabı okumaya başladım. Ben gerçekten çok büyük bir grange hayranıyım ve kitaplarının hepsini okudum ve ne yazık ki diğer kitaplarına göre bu kitabının konusu çok sönük kalmış. Katil, kitabın arkasındaki o cümle olmasa da kolay bulunurdu. Diğer kitapaları insanı gerip, tüyleri diken diken ederken bu kitabı normal bir polisiye türündeydi. Yine de grange sevenler okusunlar. Ama çok büyük beklentiye girmemek faydalı olur. (Hanife Hacıbektaşoğlu)

Aylardır elimde sürünen okumaya fırsat bulamadığım kitabı sonunda bitirdim. Yeni bebeğim oldu ve diğer bebeğimle kıskançlık krizlerini bastırmayla boğuşurken elime alamadım. Her neyse. Öncelikle Jean Christophe Grange hayranı olarak tüm kitaplarını okudum nerdeyse ve bu kitabına da bayıldım. Konusu işleyişi anlatımı mükemmel. Ama katili tahmin edebildim beni şaşırtmadı doğrusu. Ama hikayesine, olay örgüsüne yine hayran kaldığımı söylemeliyim. Okunur mu, okunur kesinlikle tavsiye ederim. (Burcu Açıkel)

Nefes kesen bir polisiye macerasına hazır olun... Jean-Christophe Grangé yazılan Küllerin Günü uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Yazarın Kızıl Nehirler ve Leyleklerin Uçuşu kitaplarını çok sevmiş, kurgulara yeteneğine ve yaptığı ters köşelere hayran kalmıştım. Eğer yazarı daha önce hiç okumadıysanız 10/10 verip çok kusur bulamayacağınıza eminim fakat benim gibi bir iki kitabını daha önce okuduysanız 8.5/10 luk bir değerlendirme yapabilirsiniz. Yazar kendi çıtasını o kadar yükseltmiş ki katili doğru tahmin edebildim diye üzüldüm resmen Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse, Fransa sınırları içerisinde, kendilerine Tebliğciler adı veren ve tabiri caizse kendilerine ayrı bir cumhuriyet kuran bir toplulukla karşı karşıyayız bu kez. Tebliğcilere ait olan bir binada yaşanan çökme sonucu Samuel isimli bir rahip hayatını kaybeder. Olayı sorgulamak üzere oraya varan savcı ise durumdan şüphelenir ve en güvendiği polislerden Niemans ve onun yardımcısı Ivana'yı bu konuyu araştırmak üzere görevlendirir. Bir liderleri olmayan, tüm dünyadan uzak yaşayan ve bugüne dek bir kez seslerini bile yükselttikleri duyulmayan bu dindar, uysal ve masum topluluğun bir kaza sonucu gerçekleşen rahibin ölümü ile ne gibi bir ilgisi olabilir? Yer yer gereksiz diyaloglar yer verilse de genel itibari ile anlatım gayet akıcı ve kurgu oldukça başarılıydı. Hristiyanlık ve sanat tarihine dair içerdiği bilgilerle bana Dan Brown tarzını anımsattı.Polisiye seviyorsanız kesinlikle okumanızı öneririm. "Tek bir kişiyi özlerseniz, her yer ıssızlaşır." "Masumiyet, insanoğlu için sürekli bir meydan okumadır." "Yılların insanı zenginleştirdiği, daha güçlü kıldığı düşünülürdü. Tamamen tersiydi. Yaş insanı duyarsızlaştırırdı. Tecrübe isteğinizi kangrenleştirir, hayallerinizi çürütürdü." (Aycan)

Kitabın Yazarı Jean-Christophe Grangé Kimdir?

Fransız yazar Jean-Christophe Grangé 15 Temmuz 1961’de Paris’te doğdu. Serbest gazeteci olarak çeşitli haber ajansları ve gazeteler için çalıştı.

Leyleklerin Uçuşu adlı ilk romanı 1994'te yayımlandı. Bu kitap Fransa'da 450.000 adet sattı ve sekiz bölümlük bir TV dizisi haline getirildi.

Yazarın ikinci eseri Türkiye baskısını Şubat 2001'de yapan ve 20 dile çevrilen Kızıl Nehirler'di. Roman beyazperdeye taşındığında yönetmen koltuğunda Mathieu Kassovitz, başrollerde ise Jean Reno ve Vincent Cassel yer aldı.

Grangé'ın üçüncü romanı Taş Meclisi, Eylül 2000'de piyasaya çıktı ve Fransa'da kısa sürede 150.000 adet sattı.

Türkiye'de Ağustos 2001'de yayımlandı. 2006 yılında Stéphane Cabel ve Guillaume Nicloux tarafından senaryolaştırılan kitap, Guillaume Nicloux yönetiminde sinemaya uyarlandı. Filmin oyuncu kadrosunda Monica Bellucci, Catherine Deneuve, Moritz Bleibtreu, Sami Bouajila, Elsa Zylberstein, Nicolas Thau, Tubtchine Bayaertu, Laurent Grévillgibi güçlü isimler yer aldı.

2001 yılında vizyonda yer bulan Vidocq filminin senaryosunu Pitof ile birlikte yazdı.

2003 yılında Kurtlar İmparatorluğu'nu yayımladı. Eser 2005 yılında Chris Nohan'ın yönetmenliğinde beyazperdeye aktarıldı. Kurtlar İmparatorluğu'nda Jean Reno'nun yanı sıra Emre Kınay da yer aldı. Kitabın Türkiye baskısı Temmuz 2003'te yapıldı.

Grangé'ın bir yıl gibi kısa bir sürede kaleme aldığı Siyah Kan ise Mayıs 2005'te yaptığı ilk baskısı ile raflardaki yerini aldı.

Yazarın 2007 yılında yayımlanan eseri Şeytan Yemini Türkiye'de ilk baskısını Ağustos 2007'de yaptı.

Sonraki kitabı Koloni, Ağustos 2009'da Türkiye'de satışa çıktı.

Bir sonraki kitabı Ölü Ruhlar Ormanı, 2010 yılında Türk okuyucularıyla buluştu.

Yazarın 2011 yılında çıkan ve Türkiye'de de 2012 yazında satışa çıkmış olan romanı Le Passager (Sisle Gelen Yolcu) isimli eseridir.

Bunların yanı sıra yazarın Kaiken, Lontano, Ölüler Diyarı, Son Av, Kongo'ya Ağıt gibi romanları ve Zener'in Laneti isimli bir çizgi roman çalışması da bulunmaktadır.

Jean-Christophe Grangé Kitapları - Eserleri

  • Kızıl Nehirler
  • Siyah Kan
  • Leyleklerin Uçuşu
  • Kurtlar İmparatorluğu
  • Taş Meclisi
  • Ölü Ruhlar Ormanı

  • Şeytan Yemini
  • Koloni
  • Kaiken
  • Sisle Gelen Yolcu
  • Lontano
  • Ölüler Diyarı
  • Son Av

  • Kongo'ya Ağıt
  • Küllerin Günü
  • Zenerin Laneti 1
  • Zener'in Laneti 3
  • Zener'in Laneti 2

Jean-Christophe Grangé Alıntıları - Sözleri

  • Bir polisin beyni, bir kütüphane gibiydi. Isıyı ve nem oranını her zaman denetlemek gerekirdi (Küllerin Günü)
  • İnsan hayal kurmak için yaratılmıştı, yani itaat etmekten çok mücadele etmek için. Bu evrimin kuralıydı. (Koloni)
  • İnsan bir başkasıyla dünya üzerinde yalnız olduğunu düşünürdü. Ve sonra, bir başkası olmadan... gerçekten yalnız olduğunu fark ederdi. (Son Av)
  • ‘’İnsan, her şeyin ertelendiği bu dünyada her anın doya doya tadının çıkarıldığını düşünebilirdi.’’ (Kongo'ya Ağıt)
  • Freud "Kabus, bastırılmış, geri plana itilmiş bir isteğin gerçekleşmesi, görsel açıdan ön plana çıkmasıdır" diyordu. (Kaiken)
  • Gece her zaman rahatlatmaz. (Leyleklerin Uçuşu)

  • ...boş hayallere kapılmıyordu, ama inanmak, özellikle de denemek istiyordu. Başarısız olursa üzülmeyecekti. (Lontano)
  • “Beyin, hâlâ dünyadaki en tehlikeli silah.” (Kurtlar İmparatorluğu)
  • Düşmanını hiç düşünmemek, onu yenmek demekti. (Lontano)
  • Küçük askeri oynuyorsun ama bir piyondan başka bir şey değilsin. (Kurtlar İmparatorluğu)
  • Kendine bir vaftiz anası bile seçmişti: Kali, şehre göz kulak olan karanlık, ölümcül tanrıça. Kesik kollarla yapılmış bir etek giyiyordu, dışarı sarkmış kanlı bir dili vardı, hoşuna gitmeyen her şeyi yok ediyordu. (Lontano)
  • "Kadın hiç gitmeyecekmiş gibi sever ama yeri gelir hiç sevmemiş gibi gider." (Kızıl Nehirler)
  • Kötülük bir ruhsal bozukluk, bir insan patolojisidir. (Lontano)

  • - Çok cahilsiniz. - Şiddetten başka bir şey bilmiyorsunuz... (Koloni)
  • “O artık gri bir leke, hareket eden bir gölge, insan özelliğini ele vermeyen belirsiz bir şekildi.” (Son Av)
  • "İnsan sadece tanıdığı kişileri, yaşadıgı şeyleri özleyebilir.." (Kızıl Nehirler)
  • İşte sende sevdiğim şey bu. Tüm bu vaatler… (Koloni)
  • Tek bir fotoğraf, resmi çekilen kişinin ruhunu yansıtabilir. (Siyah Kan)
  • ''Herkes kendi hayallerinin kurbanıydı .'' (Son Av)
  • ...sefalet her şeye izin verirdi. (Ölü Ruhlar Ormanı)

Yorum Yaz