diorex
Dedas

Kültür Emperyalizmi - Aytunç Altındal Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kültür Emperyalizmi kimin eseri? Kültür Emperyalizmi kitabının yazarı kimdir? Kültür Emperyalizmi konusu ve anafikri nedir? Kültür Emperyalizmi kitabı ne anlatıyor? Kültür Emperyalizmi PDF indirme linki var mı? Kültür Emperyalizmi kitabının yazarı Aytunç Altındal kimdir? İşte Kültür Emperyalizmi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 05.07.2022 15:00
Kültür Emperyalizmi - Aytunç Altındal Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Aytunç Altındal

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786053113768

Sayfa Sayısı: 112

Kültür Emperyalizmi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)

Benzerlik ve farklılıkları ele almak, “kültür emperyalizmi”ne karşı kullanılabilecek en güçlü yöntemlerden biridir. Tek taraflı değil, nesnel gerçekliği ele alan bir bakış açısıdır. Benzerlikler (eşitlik değil) ve farklılıklar, bireyi ve toplumları tanımlayan öğelerdir. Farklılıkları abartarak öne çıkarmak kimlik değerlerimizin (identity stracture) dengesini (equilibrium) bozar. Aynı şekilde sadece benzerlikleri öne çıkarmak, onlara bağlanmak da kişiliği (personality) ortadan kaldırır.

Kimlik konusu son yıllarda çok tartışıldı. Ben de bu tartışmalarda çok kez taraf olarak yer aldım. Söylenen şuydu: “Farklılıklarımızı görmeyin, bakın biz sizlere benzemek için yırtınıyoruz.” Kimliksizleşme ve kişiliksizleşme işte budur. Bu kitapta yer alan yazılar da –1970’lerden bu yana– kimlik ve kişilik konusuyla bağlantılıdır. Türkiye’de, başbakanın durup dururken alt kimlik ve üst kimlik diye ayrımlar yapması bu konunun önemini bir kez daha artırmıştır.

Kültür Emperyalizmi Alıntıları - Sözleri

  • Sevginin tutsağı olmayın, sevginizi kullanarak birbirinizin üstünde baskı kurmayın. Çünkü şunu aklınızdan çıkarmayın ki sevginin tek hedefi vardır; kendi kendine yetmek. Sevgi, ne kendinden bir şeyler verir ne de bütünlüğüne dışarıdan bir şeyler katılmasına göz yumar…
  • “Sevginin tutsağı olmayın, sevginizi kullanarak birbirinizin üstünde baskı kurmayın. Çünkü şunu aklınızdan çıkarmayın ki sevginin tek hedefi vardır; kendi kendine yetmek. Sevgi, ne kendinden bir şeyler verir ne de bütünlüğüne dışarıdan bir şeyler katılmasına göz yumar...”
  • Halil Cibran: İnsanlara eziyet edenleri, sömürenleri, aldatanları şiddetle kınar. Ama sömürülenlere de yalnız acıma duygusuyla yanaşmaz: “Eğer başınıza bir despot geçmişse bunun sorumlusu sizlersiniz. Yüce Yaradan, alnınıza diktatörleri yazmamıştı, bunu sizler kendi kendinize yazıyorsunuz.
  • İsa, Vatikan'da hapistir. Vatikan'ın tekelleştirdiği İsa, bir devlet tanrısı haline getirilmiştir. Gerçek İsa'yla hiç ilgisi yoktur. Ben Hıristiyan olsam İsa'ya özgürlük kampanyası başlatırdım...
  • Kültür sabırla,ağır ve yorucu fikir ve beden işçiliği yapılarak ve kesinlikle karşılık beklenmeksizin edinilir.
  • Eğer başınıza bir despot geçmişse bunun sorumlusu sizlerisiniz.Yüce Yaradan alnınıza diktatörleri yazmamıştı,bunu sizler kendi kendinize yazıyorsunuz.(23 Ağustos 1974. & Milliyet Sanat
  • Mademki doğada ilahi bir adalet var, Tanrı’nın bir parçası olan insanda ve onun toplumunda da aynı adalet bulunmalıdır.
  • Bugün kendini ilerici kabul edenler kuramda ve pratikte öncelikle “özeleştiri”nin yol göstericiliğine ihtiyaç duymalıdırlar.
  • Emperyalizm, girdiği ülkelerde salt doğal kaynakları sömürmekle kalmaz,işgal edilen ülkenin sanatı,edebiyatı ve bütün olarak kültürel yaşantısı da istilacıların yağmasına uğrar.
  • Birçok sanatçı, Ortega y Gasset'nin "İnsan kendi topraklarında iki ayağı üzerinde sıkıca basmalıdır, ancak gözleri tüm dünyayı görmelidir." sözüyle özdeşleştirilebilir.
  • Bakkala gidip, “Şuradan bir kilo kültür, üç metre edebiyat, bir çuval felsefe ver” denmez
  • Kültür sabırla, ağır ve yorucu fikir ve beden işçiliği yapılarak ve kesinlikle karşılık beklenmeksizin edinilir.
  • Zen öğretisine göre, birey öncelikle kendi benliğiyle barışmış, onu anlamış ve onun yüceliğine kesin inanç duymuş olmalıdır..
  • Zen, insan aklına yapılacak herhangi bir dürtüye, şartlandırmaya karşıdır. Aklın dolayısıyla da bireyin tam anlamıyla bağımsız olmasından yanadır.
  • “Eğer başınıza bir despot geçmişse bunun sorumlusu sizlersiniz. Yüce yaradan alnınıza diktatörleri yazmamıştı, bunu sizler kendi kendinize yazıyorsunuz.” der

Kültür Emperyalizmi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kültür Emperyalizmi: Kültür Emperyalizmi adını taşıyan bu kitap, Aytunç Altındal'ın farklı tarihlerde, gazete ve dergilerde yayımlanan kültür ve sanat üzerine yazdığı yazılarından oluşmaktadır. Burada sadece kendi yazıları da yok, ayrıca kendisiyle belli bir konu üzerine yapılan röportajlarda var. Bu tür derlemeleri her zaman önemserim. Dergilerin, gazetelerin içinde kalan, sıkışan ve unutulan yazılar bu sayede gün yüzüne çıkmış oluyor. Bu açıdan da değerli bir çalışma. Peki, kitabın içinde ne tür konular var? Öncelikle ABD ve İngiltere'de ortaya çıkan ve yer altı edebiyatı adı verilen 'underground' olayına değiniyor. Bu değindiği tarihte 1973 yılı. Bunun dışında Uzak Doğu Felsefesi Zen, Halil Cibran, Kültür ve Sanat üzerine çeşitli yazılar yer almaktadır. İlgili kesimlerin dikkatine sunar ve tavsiye ederim. Bu kitabı 3 Nisan 2020 tarihinde okuyup inceleme yazısı da yine 3 Nisan 2020 tarihinde yazılıp 1000Kitap sitesine eklenmiştir. (S. Ali)

Underground ve Beat Kuşağı,Zen felsefesi.Afrika üzerinde dönen oyunlar,Abdi İpekçi suikasti, 11 Eylül olayı,Mason Locaları,uyuşturucu Pazarı ve daha bir çok konuda aradıklarınıza cevap alabileceğiniz çok detaya girmeden ve okurun Zihni’ni yormadan sade bir şekilde cevaplıyor Aytunç ALTINDAL..: (Ömerce)

Kültür Emperyalizmi PDF indirme linki var mı?

Aytunç Altındal - Kültür Emperyalizmi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kültür Emperyalizmi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aytunç Altındal Kimdir?

Aytunç Altındal asıl ismi Aytun Altındal (d. 12 Ocak 1945, Bakırköy, İstanbul), tarih ve politika alanında faaliyet gösteren Çerkez asıllı Türk gazeteci, yazar ve araştırmacı. Dinler, felsefe, gizli örgütler ve sair konularda birçok makale ve kitap yazmıştır.

Öğrenimi

İlkokulu İstanbul'da, ortaokulu Diyarbakır'da (1956) bitirdi. Haydarpaşa, Kabataş ve Pendik liselerinde okuyarak liseyi tamamladı.

Aile Hayatı

Aytunç Altındal'ın babası Cavit Altındal, Beşiktaş kulübünde futbol oynamış aynı zamanda Haysiyet Divanı Başkanlığı yapmıştır. Annesi Fatma hanım ise ev hanımı. Aytunç Altındal, 4 kardeş içinde en küçük olanıdır.

Siyasi Hayatı ve Çalışmaları

Aytunç Altındal 1973 yılında Partizan adlı şiir kitabı nedeniyle 7.5 yıl hapse mahkum oldu ve yurtdışına kaçtı. 1975 yılında İsviçre'de "Marksist Yaklaşımla Türkiye'de Kadın" adlı kitabı çıkardı. 1977'de Havass ve1984'de Süreç yayınlarını kurdu. 1982'ye kadar Süreç dergisini yönetti. Daha sonra 1989'da Zürich'te Modus Vivendi Yayınevi ve Sanat Galerisini yönetti. Yine 1989 yılında Rusya'da Kültür Danışmanlığı görevini yaptı. 1992'de İngiltere Edinburg'da ki International Academy For European and Christian Studies kuruluşunda Project Academic Board (Akademik Proje İdari Heyeti) üyeliğine seçildi. Aynı yıl İngitere'de yayınlanan Three Faces Of Jesus(Üç İsa) adlı kitabı dünya basınında geniş yankı buldu. Daha sonra 1993'de Rusça'ya çevrildi.

1993'te International Society For The Study Of European Ideas (Uluslararası Avrupa Düşünce Çalışmaları Topluluğu) Bilimsel Kuruluna üye oldu. Aynı yıl Avusturya'nın Graz şehrindeki Karl- Franz Üniversitesi tarafından düzenlenen European Seculer Legacy (Avrupa'nın Laik Vasiyeti)adlı uluslararası konferansta Oturum ve Bölüm Başkanlığına seçildi.

1995'te merkezi New York'ta bulunan Carnagie Council On Ethics And International Affairs örgütüne davet edilen, ilk ve tek Türk Konuşmacı oldu.

Aynı sene, New York'ta Birleşmiş Milletler bağlantılı Global Forum Of Spiritual And Parliamentary Leaders Or Human Survival (İnsan Yaşamından Sorumlu Ruhani ve Siyasi Liderler Global Forumu)'nda Uluslararası Danışman üyesi oldu.

Ünlü Fizikçi Isaac Newton'un bugüne kadar hiç bilinmeyen bir kitabını da yayınlayan Altındal, Uğur Mumcu'nun "Sakıncasız" adlı eserinin de yapımcılığını üstlendi.

Şiir dışında deneme ve inceleme türlerinde eserler verdi. 1964'ten başlayarak Haber, Akşam, Cumhuriyet, Yeni Halkçı, Ulus, Yenigün gibi gazetelerde yazılar yazdı. Çeviri yaptı. Dokuz çeviri kitabı yayımlandı. Yedi kitabı yasaklandı. Fransa ve İsviçre'de bazı yazıları yayımlandı. Şiirleri Sanat Edebiyat, Varlık, Süreç, Bilim-Sanat gibi dergilerde yayımlandı. Bazı şiirleri Amerika ve İzlanda dergilerinde yer aldı.

Aytunç Altındal Kitapları - Eserleri

  • Bilinmeyen Hitler
  • Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri
  • Gül ve Haç Kardeşliği
  • Bir Türk Casusunun Mektupları
  • Üç İsa
  • Kehanetler Kitabı
  • Hangi İsa
  • Yoksul Tanrı Tyanalı Apollonius
  • Türkiye'de ve Dünyada Casuslar
  • Devlet ve Kimlik
  • Dünün Belgeleriyle Yarının Tarihi
  • Tanrı Neden Fikir Değiştirdi?
  • Bilinmeyen Vatikan
  • Türkiye ve Ortodokslar
  • Kültür Emperyalizmi
  • Papa 16. Benedikt
  • Laiklik - Enigma'ya Dönüşen Paradigma
  • Türkiye'de Kadın
  • Haşhaş ve Emperyalizm
  • Elvedasız
  • Çağların Sorumluluğu
  • Siyasal Kültür ve Yöntem
  • Kültür Savaşları - II
  • Elvedasız Ayrılık
  • Meryem ve Hilal

Aytunç Altındal Alıntıları - Sözleri

  • Cizvitler Hitler'den tutun da Kenny'nin öldürülmesine kadar sayısız '' konspirasyon teorisinde '' baş rolü oynamışlar ve oynamaya da devam etmektedirler . (Papa 16. Benedikt)
  • Türkiye'de, gerçekte, "Şeriat"a bağlı bir Devlet düzeni kurabilmek hayalden de öte bir halüsinasyondur. Din'i Devlet işlerine alet edebilmek ise, öncekinden daha Zırva bir iddiadır. Siz 1990'lar Türkiyesi'nde, bir yetkilinin örneğin baştan aşağı zemzem suyuyla yıkanmış, namazında niyazında "Tam" Müslüman bir Devlet yetkilisi IMF ile, Dünya Bankasıyla, AET ile, NATO ile islami Şeriat'a uygun anlaşmalar imzalayabileceğini düşünebiliyor musunuz? Sadece Türkiye'de değil, dünyanın hiçbir ülkesinde -İran dahil - taraflardan biri, dinsel esaslara göre hazırlanmış bir "Petrol" ya da "Teknoloji" ya da "Ticaret" anlaşması imzalatmayı isteyemez. Bu koşullar altında "Şeriat Devleti" bir aldatmaca ve umacı işlevini görmektedir, o kadar. (Laiklik - Enigma'ya Dönüşen Paradigma)
  • kimi niçin seveceğimi, biliyorum aştım duygusallığı, sıyrıldım düşlerden... (Elvedasız)
  • Vatikan’a bağlı olan gizli örgüt OPUS DEİ (Tanrının işleri) gittiği her ülkede ilkin mesleğimde çabuk yükselmek isteyen hırslı, yerleşik, ahlaki değerlere önem vermeyen şahıslarla, kendileri çok önemseyen fakat nedense adlarını duyuramamış aydınları avladı. Özellikle basın ve tv ile bunları destekledi. Sonra bunları kullanarak ülkelerde her istediğini yaptırır hale geldi. (Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri)
  • Dünya Müslümanları bir konuda şaşmaz bir istikrara sahipler; ''şaşkınlıkta''. Müslümanlar kadar şaşırmayı seven insanlara az rastlanır doğrusu! (Dünün Belgeleriyle Yarının Tarihi)
  • "Öğrenebileceğin kadar öğren,fakat kimliğini hiçbir zaman açıklama..." (Bilinmeyen Hitler)
  • Eğer başınıza bir despot geçmişse bunun sorumlusu sizlerisiniz.Yüce Yaradan alnınıza diktatörleri yazmamıştı,bunu sizler kendi kendinize yazıyorsunuz.(23 Ağustos 1974. & Milliyet Sanat (Kültür Emperyalizmi)
  • Yüzyıllar boyunca süren bu mezhepler arası kavgalar, Rus Ortodoksluğunun en belirleyici özelliği olmuştur. Birbirlerine amansızca saldıran bu mezheplerin mensupları kanlı kıyımlar yapmışlardır. Örneğin 17.yüzyılda patlak veren bir mezhepler arası savaşta geleneğe bağlı kalmak isteyen "Eski Müminler" tarikatının üyeleri, bizzat Rus Ortodoks kiliseleri tarafından suçlanmışlar ve işkence edilerek öldürülmüşlerdi. (Türkiye ve Ortodokslar)
  • İnanç, bilgiyi dışlar. Aslolan inanmaktır. "Credo quia absurdum est."(Saçma olduğunu ben de biliyorum ama içimden inanmak geliyor, yapılacak birşey yok!!!) (Hangi İsa)
  • Sözün özü; Türkiye'nin AB'nin tarihinde vardır ama kültüründe yoktur. (Gül ve Haç Kardeşliği)
  • 1600 yılına kadar Engizisyon Mahkemesi'nin, ajanlar kullanarak yakılarak öldürttüğü insan sayısı on binlerle sayılmıştır. (Türkiye'de ve Dünyada Casuslar)
  • Bu mezhep ve tarikatın üyeleri o günlere kadar alışageldikleri tarzda, yani gelenekleri gereği, Haç işaretini iki parmaklarını kaldırarak yapmaktaydılar. Ama kilise bunun üç parmağın kaldırılmasıyla yapılması gerektiğini öne sürünce, "Eski Müminler" mezhebini üyeleri, işkencede ölmektense topluca intihar etmeyi yeğlemişlerdi. (Türkiye ve Ortodokslar)
  • Bir şeyi bilmenin alameti doğru soru sormaktır. (Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri)
  • Her insan da doğuştan Kimlik vardır ve sonradan Kişilik oluşur.. (Devlet ve Kimlik)
  • Sorunlardan ''mucizevi'' girişimlerle, olağanüstü şahısların önderliğinde -bir anlamda çağın Mesih'leri aracılığıyla- kurtulmaya şartlandırılmış olan Türkiye toplumunda... (Dünün Belgeleriyle Yarının Tarihi)
  • 17 temmuz 2000 de New Yorker dergisinde Hitler'in amerika'da yaşayan üvey kardeşinin ailesiyle ilgili bir inceleme yayımlandı. Yazar Timothy W. Ryback , bu aileden adını vermediği bir adamla görüştüğünü ve bu kişinin kendisine " Hitler Ailesin'de yahudi kanı vardır. Hatta bir amcamız şimdi Tel aviv'de yaşıyor dediğini aktarmıştır. (Bilinmeyen Hitler)
  • Hem Tevrat hem de Torah Avrupa'da özellikle de ortaçağ boyunca daima lanetlen­miş ve yakılmıştı. Tıpkı Teocide=Tanrı Katili diye tanım­lanan Yahudiler gibi! Kilise'nin dilinde Yahudi, Tanrı İsa'yı öldürmüş olan katildi. (Hangi İsa)
  • Tarih boyunca kendilerinin toplum tarafından sefil bir yaşama mahkûm edilmiş oldukları duygusuna kapılmış olan birçok fahişe, intikam, nefret, garaz gibi duygularla hareket edebildikleri için düşman ülkelerin istihbarat örgütlerince elde edilebilecek ilk kişiler arasında sayılmışlardır. (Türkiye'de ve Dünyada Casuslar)
  • Filistin, İsa'nın yaşadığı dönemde Roma'nın egemen­liği altında bir Teokrasiydi. Yahudi Şeriatı acımasız bir şekilde uygulanıyordu, bunu ihlâl en hafifinden ağır hapis veya "Dışlanma" cezasını öngörüyordu. Ve İsa, bunu gö­ze alarak Sinagoga=Havra'ya gitti ve avluda para ticareti ve tefecilik yapan Yahudilerin masalarını devirdi, onlara faizciliğin ve tefeciliğin "Caiz" olmadığını söyledi. Oysa para ticareti ve diğer yollardan Havra her yıl büyük para­lar kazanıyordu. Yazar Jim Bishop'un yaptığı hesaba gö­re, Filistin'deki 3 milyon Yahudi her yıl sadece "Bağış" olarak, 1959 verilerine göre, 420.000 Pound para ödüyordu. Ve bu paraların büyük kısmı da en güçlü Ya­hudi Ailelerinin ve Cemaat Önderlerinin arasında pay edi­liyor ve Sinagog'un avlusundaki tefeciler/aracılar tarafın­dan çoğaltılıyordu. (Hangi İsa)
  • İbranice İsrael adı, "Tanrı'yla mücadele eden" anlamına gelmekteydi. (Üç İsa)

Yorum Yaz