diorex

Kumandan - Okay Tiryakioğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kumandan kimin eseri? Kumandan kitabının yazarı kimdir? Kumandan konusu ve anafikri nedir? Kumandan kitabı ne anlatıyor? Kumandan PDF indirme linki var mı? Kumandan kitabının yazarı Okay Tiryakioğlu kimdir? İşte Kumandan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 30.04.2022 11:00
Kumandan - Okay Tiryakioğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Okay Tiryakioğlu

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9789752637702

Sayfa Sayısı: 320

Kumandan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ruslar ve onlara yardıma gelen Romen ordularınca istilaya uğramış bir Plevne, düşmana karşı amansız bir mücadele veren bir avuç asker ve Plevne yamaçlarında ümitle ufku gözleyip İstanbul'dan uzanacak yardım elini bekleyen bir Kumandan...

Ödüllü romancı Okay Tiryakioğlu, yeni romanı ile okurlarıyla yeniden buluşuyor.

Kumandan

Gazi Osman Paşa'nın Plevne Kuşatmasını konu alan romanda paşa, göğsündeki madalyalarla, mağrur edasıyla ünlü bir komutan olmanın yanı sıra, çelişkileri, ümitleri, yalnızlığı ve hayalleriyle, kısacası "kanlı canlı" bir insan olarak karşımıza çıkıyor. Tarihi gerçekliği modern anlatı tekniklerinin yardımıyla kurgulaştıran Tiryakioğlu, 19.yy'ın sonlarında Tuna nehri yakınlarında vuku bulan Plevne Savunması'nı sürükleyici bir üslupla kaleme almış" 

Elinizden bırakamayacağınız, tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz destansı bir direnişin romanı...

Plevne, Tuna nehri kıyısında küçük, şirin bir kent. Bulgarı ve Osmanlısı kardeşçe geçinmiş asırlarca. Plevne küçükse bile Rusya'nın hayali büyüktür. Dünyaya, Bulgarların Osmanlılarca katledildiği yalanını yayarak işgal etmek niyetindedir. Osmanlı hasta bir adamsa ve Plevne küçük bir kentse, bunu başarmak çocuğun elinden oyuncağını almaktan farksız diye düşünür Rus Çarı II. Alexandr. Daha sonra sırada İstanbul'a uzanıp Padişah'ı ele geçirmek vardır. İşte Rusların, bu hayallerini gerçekleştirmek maksadıyla başlar 93 Harbi ya da Küçük Kıyamet.

Fakat işler Çar ve Generali Gourko'nun sandığı gibi yolunda gitmez. Zira hesaba katmadıkları kadar güçlü, inançlı ve zeki bir başkumandan vardır karşılarında: Gazi Osman Paşa. Paşa "Plevne'yi kaptırmam" diyor ancak komutasında bir emriyle ölmeye hazır birkaç bin askerden başka hiçbir kuvveti yoksa ne yapabilir? Kumandan'ın gözleri ufukta şimdi, öteleri, Padişah'ı bekler durur. Daha çok küçükken babası Mehmet Efendi'nin kulağına usulca fısıldadıklarını önemsemiyor, bunlara inanmıyor sanki.

"Hayatta alışman gerekecek şeylerin başında gelir bu. Ayaklarının üzerinde durmana yardım edecek tek düşünce yalnız olduğundur. Ancak böyle olduğunu düşünerek sonuna kadar savaşabilirsin. Sana kimse yardım etmeyecek Osman, dostlarına da öyle; kimse kimseye yardım etmeyecek... İnsan yalnız yaşar ve yalnız ölür oğlum. Bunu bil, buna göre yaşa...."

Kumandan Gazi Osman Paşa, ümidini hiç kaybetmez. Sultan Abdülhamid'in yardımına koşacağını, ona takviye birlikler göndereceğini bekler durur askerleri birer birer eksilirken. Tahir Paşa, beklentisinin bir hayal olduğunu söylemesine rağmen, önünde Romenlerin, Ruslara yardım elini uzattığı yüz seken bin kişilik devasa bir Rus-Romen ordusu çarpışmaya hazır bulunca bile... Ve Plevne'de batan her güneşi, yardımsız geçen son akşam olacağına inanarak bekler.

Gazi Osman Paşa, eski ile yeni ordu arasındaki farkları görür, ıstırabı katlanır bu yüzden. Beynindeki gizli koridor, sık sık bu gerçeği hatırlatır ona. Destanlarda, menakıpnâmelerde anlatılan, düşmanın üzerine korkusuzca atılan mübarek yüzlü gazi ve şehitler nerededir şimdi?

"Etrafları korkaklar ve vatan hainleriyle çevrilidir. Elleri kolları bağlı bu seçkin vatan evlatlarına bu muamele reva mıdır?.. Nerededir komutanlarının bir tek emriyle gözünü dahi kırpmadan ölüme atılan tarihin o unutulmaz kahramanları? Ölüme, özlenen taze bir sevgilinin kollarına atılırcasına arzu ve heyecanla koşacak o yiğitlere ne olmuştur?.. Şehitlik heyecanıyla yerlerinde duramayan, o unutulmaz menkıbelerin kahramanları artık tükenmiş midir; yoksa... yoksa böyle insanlar hiç yaşamamış mıdır?.. Anlatılanların hepsi ölümün soğuk yüzü karşısında titreyen ürkek yürekleri avutmaya yönelik birer masaldan mı ibarettir?" 

Yine de Plevne'den çıkmamaya kararlıdır Kumandan. "Yanacaksak hep beraber yanacağız!" diyecek kadar gözü kara.. Savunma tarihinde benzeri görülmemiş bir huruc harekâtı başlatırken de, erlerle tasta patates çorbasını paylaşırken de, insan üstü bir mukavemet gösterip sonunda pes eden firarilerin donmuş cesetlerine dağ yollarında rastlandığında onlar için de cenaze töreni düzenletirken de, harp meydanında en önde çarpışırken de aynı Osman Nuri'dir o

Osmanlı ordusunun yoklukla, çaresizlikle imtihanıdır anlatılan. Hasta erlerin ve esirlerin üzerindeki battaniyeleri almak ve onları Bulgar kıyımına terk etmek mecburiyetinde kalmanın acısıdır öykülenen. Ve yürüyemeyecek haldeki hasta, çocuk ve yaşlıları, kapılarına haç işareti ve "Bu evde yaralılar vardır," yazılı kâğıtlar asmaktan ve bunun işe yaramasını ummaktan başka bir yol bulmamanın çaresizliğidir.

Roman, Gazi Osman Paşa'nın Rus Çarı II.Alexandr ve Generali Gourko ile Beyaz General olarak anılan Skobelev'de hayranlık uyandıran cesaret dolu direnişini anlatmaz yalnızca. Yirmi yedi yaşında, entelektüel bir kimliğe sahip şık bir salon generali olan Binbaşı Ali Rıza'nın da öyküsüne sürüklenir okur. Ali Rıza, Plevne saflarında savaşmaya mecbur bırakılınca, yanlış mesleği seçtiğini anlar. Zira eli bir türlü silahına gidememektedir. Öyle ki komutanları, kendisinden bir Bulgar tecavüzcüyü öldürmesini istediklerinde annesiyle yaşadığı küçük evde, Dumas romanlarından birini okurken bulur kendini. Yaşadığı büyük acıyı ve yapamamanın, başaramamanın verdiği sıkıntıyı kimselere anlatamamaktan yakınır. 

'Ama her şey bitti işte,' diye düşünmüştü, 'şu ölüm emrini verdiğim andan itibaren, bir insanın kanı, benim de üzerime sıçramış olacak.' Sonunda, "Komuta bende!.." diye bağırdığını duymuştu Osman Paşa'nın. Tabur Komutanı İsmail Bey'in, palaskasından geri çektiğini hissetmişti kendisini. Sonra tüfekler aynı anda patlamış, o zayıf beden, titreyen dizlerinin üzerine yığılıp tamamen hareketsiz kalmıştı. Hatalarının bedelini canıyla ödeyen bir insan vardı karşısında. Yaşadığı uzun yıllar boyunca yanlışlarının dönüşsüz acısıyla kıvranmış mıydı acaba bu beden?

Kendisiye savaşma, gerçek kimliğini bulma ümidiyle çırpınırken babası yerine koyduğu ve "kırkambar" olarak nitelediği Hakkı Çavuş yardım elini uzatır ona. Onun şefkat dolu telkinleri, Ali Rıza'nın, utanç yüklü savaşımında epey yol yürümesine vesile olur. Yaşadığı bu dönüşüm okuru da şaşırtır.

Ödüllü yazar Okay Tiryakioğlu'nun iç monologlar, ruhsal çözümlemeler ve iç hikâyelerle zenginleştirdiği bu kitabı okurken gerçeğin okullarda öğrenip ezberlediğimiz ruhsuz cümle dizelerinden ne kadar farklı olduğunun farkına varacaksınız...

(Tanıtım Yazısından)

Kumandan Alıntıları - Sözleri

  • Ve beklemek...Hiç durmadan, dinlenmeden sabretmek...
  • İyi bak, dumanlar içindeki harp alanının üzerinde gezinen şu leş kargalarını görmüyor musun? İşte, tüm savaşların tek galibi onlar.
  • Her insanın kendine ait bir zamanı vardır Osman. Kendi zamanını, yine kendi hayalleri içinde korurken, tanıştığı, yaklaştığı, sevdiği ya da nefret ettiği insanlara da o zamanı bulaştırır.
  • Bir sorunun varlığını kabul ettiğimiz sürece o sorun oradadır, ama ya yokmuş gibi davransak? Bir gün, o kendi isteğiyle yüzeye çıkana kadar, unutuşun gül rengi kanatlarında uzaklaşıp, varlık düzleminden, yokluğun sonsuzluğuna yakın dursak?
  • İyi bak, dumanlar içindeki harp alanının üzerinde gezinen şu leş kargalarını görmüyor musun? İşte, tüm savaşların tek galibi onlar.
  • İyi bak, dumanlar içindeki harp alanının üzerinde gezinen şu leş kargalarını görmüyor musun? İşte, tüm savaşların tek galibi onlar.
  • "iyi niyet "yalnızca unutulmuş ,hayali bir mevhum olarak ,hiçbir geçerliliği olmayan bir kimlik kartı hükmündeydi artık.
  • -yalnız olmak düşüncesi iyi değil baba . yalnızlık iyi bir şey degil çok ürkütücü. -Hayatta alışman gereken şeylerin başında gelir bu. Ayaklarının üzerinde durmana yardımcı olacak tek düşünce yalnız oldugundur.sana kimse yardım etmeyecek dostları na da öyle ;kimse kimseye yardım etmeyecek insan yalnız yaşar ve yalnız ölür bunu bil ve ona göre yasa .Bir gün bende öleceğim annende ölecek.Yildizlara baktığında gördüğün bu boşluk ürkütmesin seni.
  • Ağır adımlarla şehre doğru ilerlerken "Sanki bunlar benim başıma gelmiyor" diye düşündü "ya ben bir başkasıyım yada bir başkası çoktan ben olmuş.Birbirinden ayırmak ne de güç.Bu halin üzerimde yoğunlaşmasından korkuyorum .Okuyorum ama yine yeterince okumuş saymıyorum kendimi .Düşünüyorum halbuki daima eksik bir şeyler kalıyor.Odaklaniyorum fakat biteviye o kadar çok ıskaladığım oluyor ki bu defa benden ayrı bir benin dışarıdan beni izlediğini görmeye başlıyor şaşırıyorum.
  • Ve beklemek...Hiç durmadan, dinlenmeden sabretmek...
  • İyi bak, dumanlar içindeki harp alanının üzerinde gezinen şu leş kargalarını görmüyor musun? İşte, tüm savaşların tek galibi onlar.
  • Her insanın kendine ait bir zamanı vardır Osman. Kendi zamanını, yine kendi hayalleri içinde korurken, tanıştığı, yaklaştığı, sevdiği ya da nefret ettiği insanlara da o zamanı bulaştırır.
  • Bir sorunun varlığını kabul ettiğimiz sürece o sorun oradadır, ama ya yokmuş gibi davransak? Bir gün, o kendi isteğiyle yüzeye çıkana kadar, unutuşun gül rengi kanatlarında uzaklaşıp, varlık düzleminden, yokluğun sonsuzluğuna yakın dursak?
  • İyi bak, dumanlar içindeki harp alanının üzerinde gezinen şu leş kargalarını görmüyor musun? İşte, tüm savaşların tek galibi onlar.
  • İyi bak, dumanlar içindeki harp alanının üzerinde gezinen şu leş kargalarını görmüyor musun? İşte, tüm savaşların tek galibi onlar.
  • "iyi niyet "yalnızca unutulmuş ,hayali bir mevhum olarak ,hiçbir geçerliliği olmayan bir kimlik kartı hükmündeydi artık.
  • -yalnız olmak düşüncesi iyi değil baba . yalnızlık iyi bir şey degil çok ürkütücü. -Hayatta alışman gereken şeylerin başında gelir bu. Ayaklarının üzerinde durmana yardımcı olacak tek düşünce yalnız oldugundur.sana kimse yardım etmeyecek dostları na da öyle ;kimse kimseye yardım etmeyecek insan yalnız yaşar ve yalnız ölür bunu bil ve ona göre yasa .Bir gün bende öleceğim annende ölecek.Yildizlara baktığında gördüğün bu boşluk ürkütmesin seni.
  • Ağır adımlarla şehre doğru ilerlerken "Sanki bunlar benim başıma gelmiyor" diye düşündü "ya ben bir başkasıyım yada bir başkası çoktan ben olmuş.Birbirinden ayırmak ne de güç.Bu halin üzerimde yoğunlaşmasından korkuyorum .Okuyorum ama yine yeterince okumuş saymıyorum kendimi .Düşünüyorum halbuki daima eksik bir şeyler kalıyor.Odaklaniyorum fakat biteviye o kadar çok ıskaladığım oluyor ki bu defa benden ayrı bir benin dışarıdan beni izlediğini görmeye başlıyor şaşırıyorum.

Kumandan İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Okay Tiryakioğlu'nun eserlerini beğenerek okuyorum. Bu eserde bunlardan birisi. Gerek anlatım tarzı gerek kullanılan dil kitabı okumaya şevk ediyor. Gazi Osman Paşanın Plevnede kendisinden 3 4 kat daha güçlü askere ve imkana sahip olan Ruslara karşı destansı direnişi anlatılmakta. Osman Paşanın vatan haini olmayı göze aldığı bir savunma "Plevne". Ah birde Osman Paşaya yardım gitse Plevne kurtulabilirmiydi? (Onur UYGUN)

Rus Çarı II. Alexandr ın ayakta karşılayıp saygı duyduğu bir komutan paşaların paşası olan Plevne kahramanı Gaziler Gazisi OSMAN PAŞA nın dillere destan mudafasi adına marşlar yazılan ah TUNA ah denen bir olay ı gün yüzüne çıkaran bir eser... (Mahir Özcan)

Tarihin gördüğü en iyi komutanlardan ve Plevneyi dünyada siper kazma tekniğini bularak savunan Gazi Osman Paşanın kahraman lığı yanına keskin zekasını anlatıyor (Halim)

Okay Tiryakioğlu'nun eserlerini beğenerek okuyorum. Bu eserde bunlardan birisi. Gerek anlatım tarzı gerek kullanılan dil kitabı okumaya şevk ediyor. Gazi Osman Paşanın Plevnede kendisinden 3 4 kat daha güçlü askere ve imkana sahip olan Ruslara karşı destansı direnişi anlatılmakta. Osman Paşanın vatan haini olmayı göze aldığı bir savunma "Plevne". Ah birde Osman Paşaya yardım gitse Plevne kurtulabilirmiydi? (Onur UYGUN)

Rus Çarı II. Alexandr ın ayakta karşılayıp saygı duyduğu bir komutan paşaların paşası olan Plevne kahramanı Gaziler Gazisi OSMAN PAŞA nın dillere destan mudafasi adına marşlar yazılan ah TUNA ah denen bir olay ı gün yüzüne çıkaran bir eser... (Mahir Özcan)

Tarihin gördüğü en iyi komutanlardan ve Plevneyi dünyada siper kazma tekniğini bularak savunan Gazi Osman Paşanın kahraman lığı yanına keskin zekasını anlatıyor (Halim)

Kumandan PDF indirme linki var mı?

Okay Tiryakioğlu - Kumandan kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kumandan PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Okay Tiryakioğlu Kimdir?

1972 yılında Mersin’de doğdu. Çocukluğu İstanbul - Erenköy’de geçti. Annesinin armağan ettiği gizemli ve kara mizah yüklü öykü kitaplarıyla edebiyata dair ilk heyecanları uyanmaya başladı. Bilkent Üniversitesi’ndeki eğitimini 1994 yılında yarıda bırakarak tamamen edebiyata yöneldi. Yurtdışında, uzak ve gizemli ülkelerde yaşamayı daima sevdi.

Edebiyat çalışmalarının roman alanındaki ilk ürünü olan “Karanlığın Çağrısı” isimli eseriyle Beyan Yayınları 2002/İlk Romanlar ödülünü kazandı. İkinci romanı “Gölgeler” 2004 yılında basıldı. Bunu 2005’te üçüncü romanı “Bin Yılların Gecesi” takip etti. Asıl çıkışını 2009 yılında “Kuşatma 1453” ile yaptı. Tarihi roman okurlarının büyük ilgisiyle karşılaşan Kuşatma 1453’ü, “Kanuni” ve “Yavuz” başta olmak üzere diğer romanları izledi.

Okay Tiryakioğlu Kitapları - Eserleri

  • Yavuz
  • Kuşatma - 1453
  • Kanuni
  • Abdülhamid : Son Hükümdar
  • Alparslan
  • 4. Murat - Gürz ve Zafer
  • Mevlana
  • Sultan: Bir Kanuni Romanı
  • Devlerin Savaşı / Yıldırım - Timur
  • Fatih Sultan Mehmed Han
  • Yıldırım Bayezid
  • Selahaddin Eyyubi
  • Cengiz Han
  • Süleyman Han
  • Kumandan
  • Tarık Bin Ziyad
  • Attila
  • Çaldıran
  • Şeyh Şamil
  • Ulak - Çelik Hilal'in Gölgesinde
  • Kayıp Sır
  • Mohaç
  • Nizamülmülk - Adaletin Kalesi
  • Kurt ve Kuzgun
  • Osman Gazi
  • Ulak - Tuna'nın Sırrı
  • Halid Bin Velid
  • Gazi Osman Paşa
  • Ulak - Viyana Kapılarında
  • Ulak - Mayerling Ormanları Derinliklerinde
  • Ulak - Akıncı Fırtınası
  • Kızıl Ufuklar
  • Kara Panter
  • Karanlığın Çağrısı
  • Gölgeler
  • Barbaros
  • Bin Yılların Gecesi
  • Kara Panter 2 / Kondo Özgürlük Yolunda

Okay Tiryakioğlu Alıntıları - Sözleri

  • “Alnı içe çökük, önyargılarının ve eğitiminin at gözlükleri arasından kaçak bakışlar fırlatan adam…” - Marcel Proust (Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde) (Gazi Osman Paşa)
  • Kendini beğenen kimse terbiye ve edep edinmede bir ilerleme kaydedemez. İlerleyemeyen kimse de eksikliğle yerinde sayar. (Ulak - Akıncı Fırtınası)
  • "Biz konuştuğumuz sürece imkansız," dedi Şamil."Yapmaya çalıştığımız sürece değil!Kendi korkularımız bağlıyor ellerimizi." (Şeyh Şamil)
  • İyi bak, dumanlar içindeki harp alanının üzerinde gezinen şu leş kargalarını görmüyor musun? İşte, tüm savaşların tek galibi onlar. (Kumandan)
  • "Dinlemek, olmanın ilk eşiğidir. Dinle! Olmadan eremezsin. Ölmeden de olamazsın." (Mevlana)
  • " Yaralı Kartala sormuşlar, niye bu denli hüzünlüsün? ' diye." "Beni vuran okun arkasında kardeşimin tüyleri var, ' demiş." (Halid Bin Velid)
  • Hilalîler merak eder, fakat genellikle muhataplarının kendiliğinden çözülmelerini beklerlerdi. (Ulak - Mayerling Ormanları Derinliklerinde)
  • Bir sorunun varlığını kabul ettiğimiz sürece o sorun oradadır, ama ya yokmuş gibi davransak? Bir gün, o kendi isteğiyle yüzeye çıkana kadar, unutuşun gül rengi kanatlarında uzaklaşıp, varlık düzleminden, yokluğun sonsuzluğuna yakın dursak? (Kumandan)
  • "Dostlar arasında olmak ne kadar güzel. Ama ne var ki tek tek azalıyorlar.." (Devlerin Savaşı / Yıldırım - Timur)
  • “ Dinleyin oğullar! Çok okuduk, çok bildik demeyin! Çünkü ağırbaşlı ve makul davranmayı öğretmeyen bilgiden hayır gelmez. Dengesizliğin ve aşırılığın ateşi, kentleri, ormanları, hayvanları ve insanları kavuran alevlerden daha az tesirli değildir. Gerçekte ilk söndürülmesi gerken ateş de budur. “Bu yüzden aşırılıklardan, kahraman olma sevdasından kaçının ve sadece sizden isteneni yapın. Unutmayın ki, kıymetli bir cevherin damarına ulaşmak için, kantarlarca toprak elenir; ama eliniz tamamen boş da kalabilir. Emeği ve aklı aynı anda yüceltirseniz, maksadınıza erersiniz yiğitler!” (Ulak - Mayerling Ormanları Derinliklerinde)
  • "Öç gecikir fakat asla yaşlanmaz." Osmanlı Atasözü (4. Murat - Gürz ve Zafer)
  • İnsan neyi aradığını bilmezse, gözünün önünde duranın ne olduğunu da bilemez. Aradığınız bir bardak su olsa, başucunuzda surahiyle dursa bile, ihtiyacınız olanın o olduğunu bilmedikten sonra neye yarar?... (Gölgeler)
  • “Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar; İnsan, alemde hayal ettiği müddetçe Yaşar.” Yahya Kemal (Osman Gazi)
  • Omuzlarındaki sorumluluğu bir külfet değil, bir ayrıcalık olarak gördüğün müddetçe zafer avuçlarının arasındadır. O vakit, inandığın yolda attığın her adımın zaferin bütününden koparılan bir parça olduğunu görürsün. (Ulak - Tuna'nın Sırrı)
  • “Sus, yeter artık, Var git yokluğa haydi, Yoklukla yok ol. Git, yokluklardan tanı Yokluktan var olanı.” Mevlana Celalettin Rum-i (Yıldırım Bayezid)
  • “Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.” Mevlana Celalleddin Rum-i (Osman Gazi)
  • Oysa göklerdeki değişim değil zihninde renkleri böylesine çarpıtan; gözlerine inen kendi kanın aslında iyi bak.. (Çaldıran)
  • Yoluma durdu dağlar, geçit vermedi seller, tahtalar uzattım uçurumlara, ırmaklara köprü kurdum. (Ulak - Çelik Hilal'in Gölgesinde)
  • Az olandan şifa, çok olandan illet bulursun! (Kara Panter)
  • Düşün, insan kendi davranışlarının "bir"olan yaratıcısıysa eğer, neden tüm müsbet çabalarına rağmen hedeflerinin ekserisine ulaşamıyor? Eğer "tek" olan müsebbip kendisiyse, kudreti nerede kalıyor? Daha da kötüsü, her menfi sonuç onu içten içe yıkıyor bünyesini harap ediyor. Ordular, seçme askerlerine çağın gereği her türlü teçhizatı sağlıyor ama küçücük bir idari hatayla önemsiz gördükleri çarpışmaları kaybediyor; büyük tacirler, günde on sekiz tane ticaretin içinde ve öz sermayesinin başında ömürlerini tüketiyor ama, ufacık bir kıvılcımla gelen yangına engel olamıyor. NEDEN?.. "Çünkü tek gerçeği kendisi zannediyor..." "Ve hep başını taşa vuruyor..." "Oysa 'gerçek umduğundan öyle farklı ki..." "Umduğu da gerçekten öylesine kopuk..." (Gölgeler)

Yorum Yaz