diorex
sampiyon

Kurtlar İmparatorluğu - Jean-Christophe Grangé Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kurtlar İmparatorluğu kimin eseri? Kurtlar İmparatorluğu kitabının yazarı kimdir? Kurtlar İmparatorluğu konusu ve anafikri nedir? Kurtlar İmparatorluğu kitabı ne anlatıyor? Kurtlar İmparatorluğu kitabının yazarı Jean-Christophe Grangé kimdir? İşte Kurtlar İmparatorluğu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 22.02.2022 00:00
Kurtlar İmparatorluğu - Jean-Christophe Grangé Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jean-Christophe Grangé

Çevirmen: Şevket Deniz

Orijinal Adı: L'Empire Des Loups

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9789759915186

Sayfa Sayısı: 405

Kurtlar İmparatorluğu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kurtlar İmparatorluğunda Fransa ile Türkiye arasında gerilimli bir hat kuruluyor. Jean-Christophe Grangé, her zamanki gibi etkileyici bir atmosfer yaratıyor, kahramanlarına inandırıcı roller biçiyor ve okuyucuyu soluksuz bırakacak bir serüvene tanık ediyor. Seri cinayetler, uyuşturucu kaçakçılığı, Strasbourg-Saint-Denisdeki küçük Türkiye, Fransız polisindeki iç hesaplaşmalar, tıbbın karanlık amaçlara alet edilmesi... Okuyucu kendini böyle gerilimli bir dünyanın içinde buluyor. Heyecan dozu son sayfaya kadar hiç düşmeyen bir roman.

Kurtlar İmparatorluğu Alıntıları - Sözleri

  • Hayatın süresinin ne önemi vardı; yaşamdaki mutlulukların, umutların, düş kırıklıklarını ne önemi vardı. Önemli olan tek şey hayatın değerleriydi.
  • “Deliriyorum. Her geçen gün biraz daha deliriyorum.”
  • Küçük askeri oynuyorsun ama bir piyondan başka bir şey değilsin.
  • Beyin, hâlâ dünyadaki en tehlikeli silah.
  • Müzik ruhun gıdasıdır dostum.
  • Hiçbir şey umurunda değildi, uğradığı ihanet dışında.
  • Her şey korkuyla başlamıştı. Ve her şey yine onunla sona erecekti.
  • Unutma ki kimse görünmez değildir.
  • "Tehlike somut olduğunda rahatsızlık fizikseldir, içgüdüsel olduğundaysa piskolojiktir."
  • Senin Tanrın, benimkinden daha az bağışlayıcı.
  • Yemin etme. Senin Tanrın, benimkinden daha az bağışlayıcı.
  • Küçük askeri oynuyorsun ama bir piyondan başka bir şey değilsin.
  • “Beyin, hâlâ dünyadaki en tehlikeli silah.”
  • "Tehlike somut olduğunda rahatsızlık fizikseldir, içgüdüsel olduğundaysa psikolojiktir."

Kurtlar İmparatorluğu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Müthiş bir giriş, temponun hep çok yukarıda olduğu bir kovalamaca ama fiyasko bir final. Böyle bitmesine üzüldüm. Başı çok iyiydi sonu çok absürt. Bu tarz kitaplarda final her zaman yavan kalıyor nedense. Ya beklenti çok büyüdüğünden tatmin edemiyor final ya da tüm o maceranın sonunda tek bir kişiyi ilgilendirir şekilde sonlanması, yani tek bir karakterin gözünden anlatılıp sonlandırılması bize çok küçük geliyor. Türkiye kısmı çok eleştirilmiş, hak veriyorum bazı yerleri fazla abartılmıştı ama cCc li olmadığım için pek de zoruma gitmedi açıkçası. :D Uzun lafın kısası sonunun böyle bitmesi beni hayal kırıklığına uğrattı :/ Filmi de varmış onu da izleyeceğim (Beyza)

Fransız bir yazarın Türk tarihine bu kadar ilgi duyup araştırıp ülkemizi ve geçmişimizi bilerek bir kitap yazması şaşırtıcı. Bunun dışında yazarın polisiye alandaki kitapları başarı olarak son yazdıkları kitaplar. Çünkü yazarın ilk yazdığı kitaplara doğru gittikçe birazcık gözümde o akıcılığı ve betimlemelerindeki heyecanlı gerilimli sahneleri azalıyor. Bilmiyorum. Belki de bana öyle gelmiştir. Ben kitabı çok fazla beğenmedim. Dediğim gibi yazarın son yazdığı kitaplar bana göre daha iyi. Zevkler ve renkler diyebiliriz. Ama yine de yazarın bir kitabı yazarken bir şeyleri araştırması ve her şeyi bilerek yazma durumu çok hoşuma gidiyor bu özellik Ahmet Ümit'tede var ve ikisi de günümüzün en çok okunan yazarları bakalım sırada yazarın hangi kitabı var. Ama uzun bir süre bu yazarı okumaya ara vermeyi düşünüyorum. Sebebi okuduğum son iki eserde istediğim içeriği bulamamak olabilir. (MECNUN)

Yazar bu kitabında Paristeki Türklerin özellikle bozkurtların ve mafyanın arasındaki uyuşturucu trafiğinden söz ediyor. Turkiyenin 1970 li yıllarının Fransa'dan nasıl göründüğünü anlatıyor. Gelecek vaat eden genç insanların kamplarda nasıl yetiştirildiği ve sonra da istenilen görevleri yapmak zorunda olduklarını bir yazardan öğreniyoruz! Yurt dışında yaşayan ve tekstil sektöründe çalışan zavallı kadınlar ve onları yönlendiren suç örgütü insanlardan, kötü polislerden, insan hayatını önemsemeyen psikolog ve doktorlardan bahsediyor. Bazen ölüm kurbanlarını hiç beklemedikleri yerlerde ve zamanlarda yakalıyor. İntikam en güçlü motivasyon aletlerinin biridir. (Selfinaz Çıldır)

Kitabın Yazarı Jean-Christophe Grangé Kimdir?

Fransız yazar Jean-Christophe Grangé 15 Temmuz 1961’de Paris’te doğdu. Serbest gazeteci olarak çeşitli haber ajansları ve gazeteler için çalıştı.

Leyleklerin Uçuşu adlı ilk romanı 1994'te yayımlandı. Bu kitap Fransa'da 450.000 adet sattı ve sekiz bölümlük bir TV dizisi haline getirildi.

Yazarın ikinci eseri Türkiye baskısını Şubat 2001'de yapan ve 20 dile çevrilen Kızıl Nehirler'di. Roman beyazperdeye taşındığında yönetmen koltuğunda Mathieu Kassovitz, başrollerde ise Jean Reno ve Vincent Cassel yer aldı.

Grangé'ın üçüncü romanı Taş Meclisi, Eylül 2000'de piyasaya çıktı ve Fransa'da kısa sürede 150.000 adet sattı.

Türkiye'de Ağustos 2001'de yayımlandı. 2006 yılında Stéphane Cabel ve Guillaume Nicloux tarafından senaryolaştırılan kitap, Guillaume Nicloux yönetiminde sinemaya uyarlandı. Filmin oyuncu kadrosunda Monica Bellucci, Catherine Deneuve, Moritz Bleibtreu, Sami Bouajila, Elsa Zylberstein, Nicolas Thau, Tubtchine Bayaertu, Laurent Grévillgibi güçlü isimler yer aldı.

2001 yılında vizyonda yer bulan Vidocq filminin senaryosunu Pitof ile birlikte yazdı.

2003 yılında Kurtlar İmparatorluğu'nu yayımladı. Eser 2005 yılında Chris Nohan'ın yönetmenliğinde beyazperdeye aktarıldı. Kurtlar İmparatorluğu'nda Jean Reno'nun yanı sıra Emre Kınay da yer aldı. Kitabın Türkiye baskısı Temmuz 2003'te yapıldı.

Grangé'ın bir yıl gibi kısa bir sürede kaleme aldığı Siyah Kan ise Mayıs 2005'te yaptığı ilk baskısı ile raflardaki yerini aldı.

Yazarın 2007 yılında yayımlanan eseri Şeytan Yemini Türkiye'de ilk baskısını Ağustos 2007'de yaptı.

Sonraki kitabı Koloni, Ağustos 2009'da Türkiye'de satışa çıktı.

Bir sonraki kitabı Ölü Ruhlar Ormanı, 2010 yılında Türk okuyucularıyla buluştu.

Yazarın 2011 yılında çıkan ve Türkiye'de de 2012 yazında satışa çıkmış olan romanı Le Passager (Sisle Gelen Yolcu) isimli eseridir.

Bunların yanı sıra yazarın Kaiken, Lontano, Ölüler Diyarı, Son Av, Kongo'ya Ağıt gibi romanları ve Zener'in Laneti isimli bir çizgi roman çalışması da bulunmaktadır.

Jean-Christophe Grangé Kitapları - Eserleri

  • Kızıl Nehirler
  • Siyah Kan
  • Leyleklerin Uçuşu
  • Kurtlar İmparatorluğu
  • Taş Meclisi
  • Ölü Ruhlar Ormanı

  • Şeytan Yemini
  • Koloni
  • Kaiken
  • Sisle Gelen Yolcu
  • Lontano
  • Ölüler Diyarı
  • Son Av

  • Kongo'ya Ağıt
  • Küllerin Günü
  • Zenerin Laneti 1
  • Zener'in Laneti 3
  • Zener'in Laneti 2

Jean-Christophe Grangé Alıntıları - Sözleri

  • Bir polisin beyni, bir kütüphane gibiydi. Isıyı ve nem oranını her zaman denetlemek gerekirdi (Küllerin Günü)
  • İnsan hayal kurmak için yaratılmıştı, yani itaat etmekten çok mücadele etmek için. Bu evrimin kuralıydı. (Koloni)
  • İnsan bir başkasıyla dünya üzerinde yalnız olduğunu düşünürdü. Ve sonra, bir başkası olmadan... gerçekten yalnız olduğunu fark ederdi. (Son Av)
  • ‘’İnsan, her şeyin ertelendiği bu dünyada her anın doya doya tadının çıkarıldığını düşünebilirdi.’’ (Kongo'ya Ağıt)
  • Freud "Kabus, bastırılmış, geri plana itilmiş bir isteğin gerçekleşmesi, görsel açıdan ön plana çıkmasıdır" diyordu. (Kaiken)
  • Gece her zaman rahatlatmaz. (Leyleklerin Uçuşu)

  • ...boş hayallere kapılmıyordu, ama inanmak, özellikle de denemek istiyordu. Başarısız olursa üzülmeyecekti. (Lontano)
  • “Beyin, hâlâ dünyadaki en tehlikeli silah.” (Kurtlar İmparatorluğu)
  • Düşmanını hiç düşünmemek, onu yenmek demekti. (Lontano)
  • Küçük askeri oynuyorsun ama bir piyondan başka bir şey değilsin. (Kurtlar İmparatorluğu)
  • Kendine bir vaftiz anası bile seçmişti: Kali, şehre göz kulak olan karanlık, ölümcül tanrıça. Kesik kollarla yapılmış bir etek giyiyordu, dışarı sarkmış kanlı bir dili vardı, hoşuna gitmeyen her şeyi yok ediyordu. (Lontano)
  • "Kadın hiç gitmeyecekmiş gibi sever ama yeri gelir hiç sevmemiş gibi gider." (Kızıl Nehirler)
  • Kötülük bir ruhsal bozukluk, bir insan patolojisidir. (Lontano)

  • - Çok cahilsiniz. - Şiddetten başka bir şey bilmiyorsunuz... (Koloni)
  • “O artık gri bir leke, hareket eden bir gölge, insan özelliğini ele vermeyen belirsiz bir şekildi.” (Son Av)
  • "İnsan sadece tanıdığı kişileri, yaşadıgı şeyleri özleyebilir.." (Kızıl Nehirler)
  • İşte sende sevdiğim şey bu. Tüm bu vaatler… (Koloni)
  • Tek bir fotoğraf, resmi çekilen kişinin ruhunu yansıtabilir. (Siyah Kan)
  • ''Herkes kendi hayallerinin kurbanıydı .'' (Son Av)
  • ...sefalet her şeye izin verirdi. (Ölü Ruhlar Ormanı)

Yorum Yaz