diorex
Dedas

Kurtuluş Savaşı Tarihi - Celal Erikan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kurtuluş Savaşı Tarihi kimin eseri? Kurtuluş Savaşı Tarihi kitabının yazarı kimdir? Kurtuluş Savaşı Tarihi konusu ve anafikri nedir? Kurtuluş Savaşı Tarihi kitabı ne anlatıyor? Kurtuluş Savaşı Tarihi PDF indirme linki var mı? Kurtuluş Savaşı Tarihi kitabının yazarı Celal Erikan kimdir? İşte Kurtuluş Savaşı Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 01.12.2022 10:00
Kurtuluş Savaşı Tarihi - Celal Erikan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Celal Erikan

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Yayınları

İSBN: 9789944884471

Sayfa Sayısı: 446

Kurtuluş Savaşı Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kurtuluş Savaşımız... Kuva-yı Milliye'nin gayrinizami birlikleriyle başlayan ve yeniden yaratılan bir orduyla süren mucizevi bir askeri mücadele...

İstanbul Hükümeti'nin işgale kayıtsız kalmasıyla başlayıp, isyanlarla ve tehditlerle Milli Mücadele'ye engel olmasına uzanan bir iç siyasi mücadele...

Savaşa bulaşmamak için, bu savaşla ilgisi olmayan Yunanistan'ı Anadolu'ya süren İngiltere başta olmak üzere İtilaf Devletlerine karşı sürdürülen bir diplomasi ve dış siyaset seferberliği...

Çoğu zaman, doğasındaki niteliğiyle ve öne çıkan kahramanlık öyküleriyle hatırlanan Kurtuluş Savaşı, bu kitapta başından sonuna eksiksiz öyküsüyle yer alıyor.

Genelkurmay Başkanlığı Harp Tarihi Dairesi'nin yayınları ve belgeleri ile hazırlanan Kurtuluş Savaşı Tarihi, savaşı tüm yalınlığıyla ve bilimselliğe yaraşır bir nesnellikle anlatıyor.

Arka Kapak'tan

Kurtuluş Savaşı Tarihi Alıntıları - Sözleri

  • Bu hedef, Mustafa Kemal’ce sonradan yazıldığı gibi, şöyle gösterilmiştir, “ Baylar, bu durum karşısında tek bir karar vardı. O da ulusal egemenliğe dayanan, kayıtsız ve şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak!”
  • " Efendiler, egemenliği hiç kimse, hiç kimseye, bilim gereğidir diye, görüşmeye, tartışmaya vermez. Egemenlik güçle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları zorla Türk Milletinin egemenliğine el koymuşlardır. Bu yolsuzluklarını altıyüz yıldan beri sürdürmüşlerdir. Şimdi de Türk Milleti bunlara, artık yeter diyerek ve bunlara karşı ayaklanarak egemenliğini kendi eline almış bulunuyor. Bu bir oldu bittidir..." "Gazi Mustafa Kemal Atatürk"
  • “Eğer Yunan Kralı tutsaklarımız arasında bulunmuyorsa bu, taçdarların (aristokrasi) şiarlarının yalnızca millerinin sefalarına katılmak ve savaşın felaketli günlerinde saraylarından başka bir şey düşünmemek alışlanlıklarından ileri gelir.”
  • “Dedim ki; savunma çizgisi ( hattı müdafaa) yoktur; savunma yüzeyi (sathı müdafaa) vardır. O satıh, bütün vatandır ( “Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. Bu, bütün saha-i vatandır). Yurdun her karış toprağı, vatandaş kanıyla sulanmadıkça düşmana bırakılmaz. Onun için küçük büyük her birlik (cüz-ü tam) bulunduğu mevziden atılabilir; ama küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada düşmana karşı yeni bir cephe kırıp savaşmayı sürdürür. Yanındaki birliğin çekilme zorunda kaldığını gören birlikler ona uymaz. Bulunduğu mevzide sona dek dayanmak ve direnmekle yükümlüdür...”
  • Erzurum Kongresi’nin sona erdiği 7 Ağustos 1919 gecesi elde edilen sonuçları Mazhar Müfit (Kansu) ve İbrahim Süreyya ( Yiğit ) ile konuşurken, İbrahim Süreyya’nın ülkede devrimler yapılması gerektiğini söylemedi üzerine Mazhar Müfit’in not defterine, üçünün arasında kalmasını tembih ederek şöyle yazdırır: Daha önce de söylemiş olduğum gibi, zaferden sonra hükümet şekli cumhuriyet olacaktır.
  • Yunanlılar, Anadolu'da bir muhtariyet idaresi (özerk idare) oluşturmak ve ordularının hayatlarını devam ettirebilmek amacıyla bu kaynaktan yararlanıp savaşa devam etmek istiyorlar. İdarenin başına da bir Yunan prensinin tayinini... Bu duruma, İngiltere razı olmuş durumda. "Tarih, İngiltere hükümetinin böyle gülünç bir teşebbüse ümit bağlamasını hayretle kayıt edecektir. Maskara bir kavmi Türkiye'yi istila ettirerek cihangir yapmak."
  • Mustafa Kemal, kurtuluşun ancak halkın uyanıp ayağa kalkmasına bağlı olduğu ve bütün güç ve kuvvet kaynağının halkta olduğu kanısındaydı. En başta başvurulacak kaynak o idi... Havza’nın ileri gelenlerine söyledikleri şöyledir: “ Hiçbir zaman tutsak olmayacağız. Ülkeyi kurtaracağız. Bizi öldürmek değil, diri diri gömmek istiyorlar. Son bir silkinme bizi, belki kurtarabilir. Zaten başka türlü de yaşama olanağı yoktur. Havza’da Müdafaa-i Hukuk cemiyeti kurmalısınız. Bunu, çevrenizdeki vilayet ve kazalara bildirmeli ve vatan savunması için hazırlanmalısınız. Ulusun onuru, hürriyet ve bağımsızlığı gerçekten tehlikeye düşmüştür. Bu felaketten kurtuluş, yurdun son bireyine dek ölmeyi göze almakla olur.”
  • “Dedim ki; savunma çizgisi ( hattı müdafaa) yoktur; savunma yüzeyi (sathı müdafaa) vardır. O satıh, bütün vatandır ( “Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. Bu, bütün saha-i vatandır). Yurdun her karış toprağı, vatandaş kanıyla sulanmadıkça düşmana bırakılmaz. Onun için küçük büyük her birlik (cüz-ü tam) bulunduğu mevziden atılabilir; ama küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada düşmana karşı yeni bir cephe kırıp savaşmayı sürdürür. Yanındaki birliğin çekilme zorunda kaldığını gören birlikler ona uymaz. Bulunduğu mevzide sona dek dayanmak ve direnmekle yükümlüdür...”
  • Meclisin 13 Ocak 1921’de yaptığı birleşim heyecanlı oldu. Dualar ve tekbirler arasında Mustafa Kemal, Namık Kemal’in ünlü beytini gününe uydurarak şöyle okudu: “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini; Bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini.”
  • Türkiye’nin II.Dünya savaşı çıkma ihtimaline karşı kendinin korumak için yaptığı ilk siyasi eylem Balkan Paktını imzalanmasıdır

Kurtuluş Savaşı Tarihi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Milli Mücadele dönemini en yumuşak dille ele almış her Türk gencinin okuması gereken bir eser "Kurtuluş Savaşı Tarihi". Yunanın İzmir topraklarına ayak basmasıyla İstanbul Hükümetinin (vahdettinin) bencil tavrını ve koltuk sevdasını açıkça ve cesurca ortaya koymuş Celal Erikan. Türk toplumunun yıllardır süregelen iç ve dış düşmanlarla nasıl başa çıkmaya çalıştığını okurken duygulanmamak elde değil. Dönemin padişahı Vahdettin ile Damat Ferit'in koca bir milleti galeyana getirmeye çalışması, kendi milletine padişahlığını koruyabilmek için zülmetmesi milletimiz için hayranlık değil yalnızca utanç kaynağı olabilir. Diğer yandan 19. yüzyılda çerkeslerin sürgün edilip Osmanlı topraklarına girişiyle çerkes çetelerinin Osmanlı topraklarında başı boş cirit atması, şımartılması da tarihimizin ironik örneklerindendir. Çerkez Ethem'in İnönü savaşında orduyu oyalaması ve emrindeki askerleri kullanması da detaylıca yer verilmiş yine herkesin bilmesi gereken mühim olaylardan biridir. Mustafa Kemal'in korkusuz iradesi ve milli şuuru ile diğer komutan ve paşaları yönlendirmesi sonunda zafere giden bu kutlu yolda kutlu mücadelesini okumak, duymak, görmek gurur verici! Ne mutlu Türküm diyene! (Tanrı Dağı)

Çok iyi.: Bilgilendirici gayet güzel anlatımlarla yazılmış bir kitap. Kurutuluş tarihi ile ilgili bilgiler net olarak aktarılmış. Bence her evde olması gereken bir kitap çünkü herkesin Kurutuluş yıllarını bilmesi gerektiğini düşünüyorum. (Muhammed Siyah)

Kurtuluş Savaşı Tarihi PDF indirme linki var mı?

Celal Erikan - Kurtuluş Savaşı Tarihi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kurtuluş Savaşı Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Celal Erikan Kimdir?

Celal Erikan Kitapları - Eserleri

  • Kurtuluş Savaşı Tarihi
  • Komutan Atatürk Cilt 1-2

Celal Erikan Alıntıları - Sözleri

  • Meclisin 13 Ocak 1921’de yaptığı birleşim heyecanlı oldu. Dualar ve tekbirler arasında Mustafa Kemal, Namık Kemal’in ünlü beytini gününe uydurarak şöyle okudu: “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini; Bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini.” (Kurtuluş Savaşı Tarihi)
  • Bu hedef, Mustafa Kemal’ce sonradan yazıldığı gibi, şöyle gösterilmiştir, “ Baylar, bu durum karşısında tek bir karar vardı. O da ulusal egemenliğe dayanan, kayıtsız ve şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak!” (Kurtuluş Savaşı Tarihi)
  • “Eğer Yunan Kralı tutsaklarımız arasında bulunmuyorsa bu, taçdarların (aristokrasi) şiarlarının yalnızca millerinin sefalarına katılmak ve savaşın felaketli günlerinde saraylarından başka bir şey düşünmemek alışlanlıklarından ileri gelir.” (Kurtuluş Savaşı Tarihi)
  • Mustafa Kemal, kurtuluşun ancak halkın uyanıp ayağa kalkmasına bağlı olduğu ve bütün güç ve kuvvet kaynağının halkta olduğu kanısındaydı. En başta başvurulacak kaynak o idi... Havza’nın ileri gelenlerine söyledikleri şöyledir: “ Hiçbir zaman tutsak olmayacağız. Ülkeyi kurtaracağız. Bizi öldürmek değil, diri diri gömmek istiyorlar. Son bir silkinme bizi, belki kurtarabilir. Zaten başka türlü de yaşama olanağı yoktur. Havza’da Müdafaa-i Hukuk cemiyeti kurmalısınız. Bunu, çevrenizdeki vilayet ve kazalara bildirmeli ve vatan savunması için hazırlanmalısınız. Ulusun onuru, hürriyet ve bağımsızlığı gerçekten tehlikeye düşmüştür. Bu felaketten kurtuluş, yurdun son bireyine dek ölmeyi göze almakla olur.” (Kurtuluş Savaşı Tarihi)
  • “Dedim ki; savunma çizgisi ( hattı müdafaa) yoktur; savunma yüzeyi (sathı müdafaa) vardır. O satıh, bütün vatandır ( “Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. Bu, bütün saha-i vatandır). Yurdun her karış toprağı, vatandaş kanıyla sulanmadıkça düşmana bırakılmaz. Onun için küçük büyük her birlik (cüz-ü tam) bulunduğu mevziden atılabilir; ama küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada düşmana karşı yeni bir cephe kırıp savaşmayı sürdürür. Yanındaki birliğin çekilme zorunda kaldığını gören birlikler ona uymaz. Bulunduğu mevzide sona dek dayanmak ve direnmekle yükümlüdür...” (Kurtuluş Savaşı Tarihi)
  • " Efendiler, egemenliği hiç kimse, hiç kimseye, bilim gereğidir diye, görüşmeye, tartışmaya vermez. Egemenlik güçle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları zorla Türk Milletinin egemenliğine el koymuşlardır. Bu yolsuzluklarını altıyüz yıldan beri sürdürmüşlerdir. Şimdi de Türk Milleti bunlara, artık yeter diyerek ve bunlara karşı ayaklanarak egemenliğini kendi eline almış bulunuyor. Bu bir oldu bittidir..." "Gazi Mustafa Kemal Atatürk" (Kurtuluş Savaşı Tarihi)
  • Yunanlılar, Anadolu'da bir muhtariyet idaresi (özerk idare) oluşturmak ve ordularının hayatlarını devam ettirebilmek amacıyla bu kaynaktan yararlanıp savaşa devam etmek istiyorlar. İdarenin başına da bir Yunan prensinin tayinini... Bu duruma, İngiltere razı olmuş durumda. "Tarih, İngiltere hükümetinin böyle gülünç bir teşebbüse ümit bağlamasını hayretle kayıt edecektir. Maskara bir kavmi Türkiye'yi istila ettirerek cihangir yapmak." (Kurtuluş Savaşı Tarihi)
  • Erzurum Kongresi’nin sona erdiği 7 Ağustos 1919 gecesi elde edilen sonuçları Mazhar Müfit (Kansu) ve İbrahim Süreyya ( Yiğit ) ile konuşurken, İbrahim Süreyya’nın ülkede devrimler yapılması gerektiğini söylemedi üzerine Mazhar Müfit’in not defterine, üçünün arasında kalmasını tembih ederek şöyle yazdırır: Daha önce de söylemiş olduğum gibi, zaferden sonra hükümet şekli cumhuriyet olacaktır. (Kurtuluş Savaşı Tarihi)
  • “Dedim ki; savunma çizgisi ( hattı müdafaa) yoktur; savunma yüzeyi (sathı müdafaa) vardır. O satıh, bütün vatandır ( “Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. Bu, bütün saha-i vatandır). Yurdun her karış toprağı, vatandaş kanıyla sulanmadıkça düşmana bırakılmaz. Onun için küçük büyük her birlik (cüz-ü tam) bulunduğu mevziden atılabilir; ama küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada düşmana karşı yeni bir cephe kırıp savaşmayı sürdürür. Yanındaki birliğin çekilme zorunda kaldığını gören birlikler ona uymaz. Bulunduğu mevzide sona dek dayanmak ve direnmekle yükümlüdür...” (Kurtuluş Savaşı Tarihi)
  • Türkiye’nin II.Dünya savaşı çıkma ihtimaline karşı kendinin korumak için yaptığı ilk siyasi eylem Balkan Paktını imzalanmasıdır (Kurtuluş Savaşı Tarihi)

Yorum Yaz