Lanetli - Chuck Palahniuk Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Lanetli kimin eseri? Lanetli kitabının yazarı kimdir? Lanetli konusu ve anafikri nedir? Lanetli kitabı ne anlatıyor? Lanetli kitabının yazarı Chuck Palahniuk kimdir? İşte Lanetli kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Chuck Palahniuk
Çevirmen: Gökçe Çiçek Çetin
Orijinal Adı: Damned
Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları
İSBN: 9789755398068
Sayfa Sayısı: 256
Lanetli Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Orada mısın, Şeytan? Benim ben, Madison. Şimdi geldim buraya, Cehennem'e; ve belki de aşırı doz marihuanadan ölmek dışında hiçbir şey benim hatam değil. Belki de şişman… gerçek bir domuzcuk olduğum için düştüm Cehennem'e. Kendine saygın yeterli olmadığı için Cehennem'e gidilebiliyor mu bilmiyorum ama ben bu yüzden buradayım. Keşke yalan söyleyip, sarı saçlarım ve iri göğüslerimle bir deri bir kemik olduğumu anlatabilseydim sana. İnan bana, şişmanım ama çok iyi nedenlerim var bunun için. Önce kendimi takdim edeyim…
İşte böyle başlıyor daha on üç yaşındaki, narsist ve milyarder bir Hollywood yıldızının kızı Madison Spencer'ın heyecanlı, eğlenceli, biraz da korkunç Cehennem macerası…
Dünyaya dair hatırladığı son şey, lüks bir otomobile bindiği ve uykuya daldığıdır. Sonra Cehennem'de bir hücrede uyanır. Yan hücrelerde kalan kendisi gibi genç günahkârlardan oluşan renkli bir grupla tıraş bıçağı, peçete ve izmarit atıkları, kırık camlar, kepek, zalim tarihsel şahsiyetler, bok, salya, balgam, cerahat dolu bataklıklar, göller ve okyanuslarla, her çeşit iblisle dolu ve elbette dehşetli ateşlerin yandığı Cehennem topraklarında zorlu bir yolculuğa çıkarlar. Baştan sona olağanüstü zeki gözlemlerle, toplumsal eleştiriyle, şiddetle, hicivle, akılla ve aşkla örülü, çok katmanlı ama büyük bir zevkle okunacak, sizi asla yanıltmayacak, o her zamanki irkiltici ama eğlenceli Palahniuk kitaplarından biri, Lanetli.
Lanetli Alıntıları - Sözleri
- Rakiplerini geçip rahme düşmenin gururuyla yürüyordu sokaklarda, bir şampiyon edasıyla..
- Hayatı cehenneme çeviren şey bizim onun ebediyen sürmesi beklentimizdir. Oysa hayat kısadır. Ölüm ise ebedi.
- Olmak ya da olmamayı tayin etmek için, kayda değer bir çaba sarf etmen gerekir.
- ...Dünyayı cehenneme çeviren, onun cennet gibi olması gerektiğine dair beklentimiz. Dünya dünyadır.
- Annem ne zaman soracak olsanız size, “Madison’a güvenebilirsiniz, kendisi hakkında her şeyi anlatacaktır size... gerçek hariç” diyecektir. Anlamı ise şudur: Benden bir anda her şeyimi ortaya dökmemi ve sizi benim derin kişisel benliğimle ilgili itiraflarımla baş başa bırakmamı beklemeyin.
- Ölü olmak, ışık hızıyla seyahat etmenin özüdür.
- Anılar son derece travmatik olabilir ama önünde sonunda bir anıdır o. Kimse sizden bir daha o şeyleri yaşamanızı istemez.
- Hayır, hiç adil değil biliyorum ama hayatı Cehennem’e çeviren şey bizim onun ebediyen sürmesi beklentimizdir. Oysa hayat kısadır. Ölüm ise ebedi.
- Umut gerçekten bırakmak zorunda olduğunuz zorlu ve inatçı bir şey. Mutlaka vazgeçmeniz gereken bir alışkanlık.
- dünyayı Cehenneme çeviren, onun Cennet gibi olması gerektiğine dair beklentimiz.
- Dünyanın bize cenneti yaşatması gerektiği konusundaki beklentimiz yüzünden dünyada kendimizi cehennemdeymiş gibi hissediyoruz.
- Aynı zamanda -kitap okumayı seviyorsa- ölü olmayı da çok seveceğini söylemek istiyorum ona. Çoğu kitabı okumak zaten insana ölmüş olma hissi veriyor. Yani her şey bitmiş gibi.
- Herhangi bir şey bizi kişisel davranışlarımızı değiştirmeye mecbur bırakırsa, o şey, toplum sözleşmesine olan sadakatimiz olmalıydı, yakıcı bir cezanın müphem ve dışarıdan dayatılan tehdidi değil.
- Dünyayı cehenneme çeviren, onun cennet gibi olması gerektiğine dair beklentimiz.
- “Hatta iblis anlamına gelen ‘demon’ kelimesi bile” diyor Leonard, “Hıristiyan ilahiyatçıların, Sokrat’ın yazılarındaki ‘daimon’ kelimesini yanlış yorumlamasından kaynaklanmaktadır. Aslında bu kelime, ‘esin perisi’ veya ‘ilham’ demektir, ancak en yaygın anlamı ‘tanrı’dır.” Medeniyet geleceğe kadar sürerse, günün birinde İsa bile cehennem için pusuya yatıp, sürgün edilip tiye alınabilir diye ekliyor.
Lanetli İncelemesi - Şahsi Yorumlar
BU İNCELEMEDE YAZILANLARIN HEPSİ HAYAL ÜRÜNÜDÜR!: Cehennemdesiniz Gülümseyin! Gözünüzü bir açtınız kusmuk çukurları, atık traş bıçağı yığınları, hamam böceği çukurları, kürtaj kalıntısı atık yığınları, bok göletleri, yeni ölmüş insan eti kokusuna karışmış kimyasal bir morg kokusu. Tam karşınızda tarih boyunca isimlerini mitoloji tarihi kitaplarında duymuş olduğunuz, rönesans tablolarından fırlamış gibi duran 6.666.666 tane zebani, sekülerizmle, hümanizmle geçmiş bir ömrün sonunun böylesi bir sonla biteceğini hiç ummazken tam da cehennemin merkezine düşmek, böylesini ancak Chuck yazabilirdi, iyi ki de yazmış. Varoluşun, bu kez tersten sorgulandığı, içinde bütün dini mitlerin, Dante’nin cennet, cehennem’ine atıfların bulunduğu, eğlenceli birazda fantastik bir kitap olmuş bu sefer ki. Her birimiz en nihayetinde ne kadar çabalarsak çabalayalım ölüp gideceğimizin farkındayız, bunu şiddetle düşünmeye başladığımızda dünyada bizi kaygılandıran, mutsuz eden, keyfimizi kaçıran onca tasanın aslında o kadar da önemli olmadığını fark ederiz. -Sınavdan mı kaldın? *Tekrar girersin! -Prestijini mi kaybettin? *Aynı toprağın altına gömüleceğiz. -Yalnız mısın? *Bakma yığınların kalabalığına herkes öyle. Madison Spancer, Hollywood yıldızı bir punk-rock’cı seküler-hümanist bir anne babanın, 13 yaşındaki obez, şımarık ve zeki kızları. Ailesinin multi milyoner olduğu göz önünde bulunduğunda Maddy zengin ve mutsuz bir çocuk. Anne ve babasının dış dünyadaki yaşantısı Madison’ın tüm lükslere sahip oluşu, kimlik arayışı, ruhsal nevrozları, kitap boyunca cehennemde şeytana sorduğu sorular ve çelişkili davranışlarını konu ediniyor. Konusu gerçekten orijinal Dante’nin Cennet-Cehennem-Araf’ını okumadığım için henüz kıyas yapamıyorum ama etkilenmiş olduğunu düşünüyorum. Kitapta dünya, cehennem metaforu olarak kullanılmış. İnsanların sanki hiç ölmeyecekmiş gibi bir beklentiyle, bir umutla yaşadığı dünyayı, hayattayken nasıl cehenneme çevirdiği, tek kavrayamadığı detayın hayatın kısa ölümün ebedi olduğu anlatılıyor. gonderi/37950772 Yarın öleceğimizi bilsek hala olduğumuz kişi olarak kalabilir miydik? Yarın öleceğimizi bilsek, pişmanlık mı duyardık, yoksa eksik parçanın tamamlandığını mı düşünürdük? Orda mısın Şeytan? Ben Ayşe, ben öldükten sonra hikayenin bittiğini düşünüyorum, belki de yeniden başlıyordur bilemem. Yaşamayı da ölmeyi de cazip kılan bu belirsizlik değil mi? “Memento Mori” deyip nefes almaya devam. (Ayşe*)
Her kitabını okumayı istediğim ve bu konuda kararlı olduğum bir kaç yazardan biridir, Chuck Palahniuk. Kalemine, hayal gücüne, anlatım diline ve zekasına hayranım. Yazdığı hikayelerin okuyucuyu böylesine hapsetmesi, her seferinde kitaptaki kahramanlarla özdeşleşmemizi sağlayabilmesi, insanlığın gölge yanlarını böylesine çarpıcı ve mizahi bi şekilde ifşa etmesi onun ne kadar büyük bir yazar olduğunu gösteriyor. Görünmez Canavarlar, Gösteri Peygamberi, Tıkanma ve Ninni’den sonra Lanetli kitabı da favorim artık. Ölüm Pornosu hakkında aynı şeyi söyleyemesem de -bence Chuck Palahniuk seviyesinin altında kalmış- yinede seviyorum. Chuck Palahniuk bizi Lanetli kitabıyla ergen bir kızın ölümünden sonra ahirete göçerek, Ölüler diyarı Cehennem’de vuku bulan maceralarına, önceki yaşamında dünyada yaşadığı ilginç aile hayatına tanık ediyor. Dünyanın dinler ve şeytan hakkındaki çarpıklaşmış, birbirine karışmış yargılarını da bol bol iğneleyici ve mizahi bir dille aktarıyor. Uyuşturucunun, cinsellik hakkında bilgisizliğin, sahte insan ilişkilerinin, ilgisiz bırakılan çocukların, her daim umut etmenin, gururun, utancın, hırsın ve egonun dünyamızı nasıl cehenneme çevirdiğini bir bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Lanetli kitabının ikincisi ve devamı Cehennem Azabı’nı en kısa sürede temin edip , okumaya başlamak için sabırsızlanıyorum. (Tolga)
Yeraltı edebiyatı severler toplanın burada size Cehennem'i gezdirecek harikulade bir kitap var. Tabi ki kitap bu türün kralından, zihnine hayran olduğum adam Chuck Palahniuk'tan geldi. Şimdi size kitap konusuyla ilgili en ufak bir şey söylesem bir yönüyle büyü bozulacak. Ki Palahniuk kitaplarında akla hayale gelmeyecek kurgular vardır ve üstü kapalı bile anlatmaya kalksanız o sıradışılıktan spoiler vermiş olursunuz. O yüzden hiç kendime kızdırmaya niyetim yok. Ve bu konuda tek verdiğim kelime dışında başka da bir şey yazmayacağım. Ama bir solukta ve hem heyecanla, hem ürkerek, hem iğrenerek, hem de hayran olarak okuyacağınız garantisini verebilirim. Bir yeraltından da daha ne beklenir değil mi? Fakat şöyle bir durum var bu kitabın devam kitabı da var. Yani kitap en heyecanlı yerinde kalıyor. Kötü tarafı 'Cehennem Azabı' elinizde yoksa öylece kalakalıyırsunuz. İyi tarafı da kitaba doymamış olup, asıl bombanın sonra geleceğini ve lezzetin devam edeceğini biliyorsunuz. Yeraltı severler için doyurucu olacağına eminim ve gözüm kapalı tavsiye ederim. Tabi devam kitabını henüz okumadan bu iddia başka yazar olsa düşündürücü olabilir ama sevgili Chuck için garanti verebilirim. Türü bilmeyenler için belki 'daha hafif kitaplarla başlayabilirsiniz' diyerek çekimser kalacağım sanırım. (Huzursuz Kitap)
Kitabın Yazarı Chuck Palahniuk Kimdir?
Chuck Palahniuk 21 Şubat 1962'de Washington'da doğdu. Asıl adı Charles Michael Palahniuk'tur. Palahniuk Washington eyaletinin doğusundaki bir çiftlikte büyüdü. Bir süre Eyalet Üniversitesi'ne devam ettikten sonra Oregon Üniversitesi'ne geçti ve öğrenimini orada tamamladı. Otuzlu yaşlarına kadar herhangi bir edebi metin yazmayan, sanıldığını tam aksine, ilk romanı olan Invisible Monsters (Görünmez Canavarlar) dır. Bu romanı yayıncılar tarafından içeriği nedeniyle kabul görmemiştir ancak Palahniuk yayıncılara olan bu öfkesi nedeniyle içeriği çok daha "yok edici" olan Dövüş Kulübü'nü yazmıştır ve bu romanı yayıncılar tarafından zevkle kitaplaştırılmıştır.
Palahniuk, üniversite yıllarından sonra üç yıl boyunca Freightliner adlı bir şirkette montaj hattında, ardından tamirci olarak çalıştı. İlk yazdığı metinler taşıt modifikasyon prosedürleri ve kamyonların onarımı üzerinedir.
Dövüş Kulübü'nün ortaya çıkmasında büyük etkisi bulunan bir olayıda bu yıllarda yaşar. Arkadaşlarıyla birlikte tatildedir. Bitişikteki kamp yerinde müzik rahatsız edici derecede açılır ve bu nedenle başlayan tartışma yerini kavgaya bırakır. Bu olayda yaralanan Chuck tatil'den döndüğünde iş yerinde kimse tarafından ilgi görmez çünkü kimse korkunç derecedeki yüzü hakkında bir şey sormaya, yorum yapmaya cesaret edemez. Bunun üzerine Chuck, eğer insanın yeterince kötü görünürse dilediği gibi hareket edebileceğini keşfeder. Bu olayın ardından devam ettiği bir edebiyat grubu bünyesinde yaptıkları çeşitli gösteri ve eylemler "Kargaşa Projesi"ni esinler. Kısa bir süre sonra aynı isimle bir kısa öykü yayımlar ve bu öykü,üç ay içinde Fight Club (Dövüş Kulübü) romanına dönüşür.
Romanlarındaki tavır isyan gibi görünse de, aslında varoluşumuza özlem duymamıza neden olur. Yarattığımız değer yargıları, para, şöhret, saygınlık, güzellik gibi tüm önemli şeylerin anlamsız yalanlar olduğunu söyler.
Chuck Palahniuk Kitapları - Eserleri
- Dövüş Kulübü
- Gösteri Peygamberi
- Ölüm Pornosu
- Tıkanma
- Görünmez Canavarlar
- Ninni
- Lanetli
- Günce
- Tekinsiz
- Pigme
- Kurgudan da Garip
- Çarpışma Partisi
- Bir Haz Markası - Beautiful You
- Anlat Bakalım
- Kaçaklar ve Mülteciler
- Dövüş Kulübü 2 (Toplu Set)
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 0
- Yanık Diller
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 1
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 2
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 3
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 4
- Uydurma Bir Şeyler
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 5
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 6
- Cehennem Azabı
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 9
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 10
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 7
- Dövüş Kulübü 2 - Sayı 8
- Dövüş Kulübü 3
- Bunu Bi' Düşün
- Zoka
- Guts
Chuck Palahniuk Alıntıları - Sözleri
- “Polis aracılıyla intihar” terimini duydunuz mu? (Dövüş Kulübü 2 - Sayı 0)
- İnsanın kendisini bir dans yıldızına dönüştürebilmesi için içinde karmaşa olması gerekir. (Pigme)
- -Saatin kaç olduğunu biliyor musun? -3.45 -Bir kahraman gibi ölme zamanı. (Dövüş Kulübü 2 - Sayı 8)
- "Kahkaha en iyi ilaçtır." (Dövüş Kulübü)
- AŞK... A. Hiçbir zaman özür dilemek zorunda kalmamaktır. B. Uzun süreli duygusal bir yakınlıktır. C. Nihai amacı üreme ve soyun devamlılığını sağlamak olan, hormonların hormonlara biyokimyasal çağrısıdır. D. Hiçbir fikrim yok. (Dövüş Kulübü 2 - Sayı 1)
- İnsanoğlu fikir geliştirmez. Aksine fikirler bizi geliştirir. (Dövüş Kulübü 2 - Sayı 6)
- İnan bana, öldüğünde arkada bırakması en zor gelecek kişi kendinsin... (Cehennem Azabı)
- Yaşamak için bir sürü iyi sebep var, diyorum ve benden bir liste istememesi için dua ediyorum (Gösteri Peygamberi)
- Oğlan kızla tanışır.Oğlan kıza sahip olur.Oğlan kızı öldürür..! (Anlat Bakalım)
- “Önce,” diyor, “aileniz size hayat verir, ama sonra onların hayatını yaşamanızı ister.” (Görünmez Canavarlar)
- Hepimiz, hayatımızı daha büyük bir kadere yönlendiren şeytanlarla doğarız. Şimdi bir felaket olarak gördüğümüz şeyler, zamanla bir kutsama olduklarını belli edecekler. Önemli olan şu ana kadar ne olduğu değil Diren ya da Öl’de bundan sonra nelerin gerçekleşeceğidir. (Dövüş Kulübü 2 - Sayı 5)
- "Vahşi tabiat daima yanı başınızda. Yağmur yağıyor ve her şey çabucak çürüyor" (Kaçaklar ve Mülteciler)
- İnsan hayatının geri kalanını sadece bir dakikada tüketebilir... (Ölüm Pornosu)
- Rasyonel zihnimizin bastırılması, ilhamın kaynağıdır. İlham perisidir. Koruyucu meleğimizdir. Acı çekmek bizi rasyonel özdenetimimizden çıkarır ve ilahi kanalın içimizden akıp gitmesini sağlar. (Günce)
- "Kadınlar epey bir zamandır bedenlerinin el verdiği derinlikli hazdan mahrum bırakılmışlardır." diye sayıp dökmeye başlamıştı. . . "Birçok tıp erbabı gibi, ben de inanıyorum ki, kronik ruhsal ve bedensel sağlık sorunlarının büyük bir bölümü kadınların yakasını bırakmıyor çünkü aksi takdirde doğru araçlarla rahatlıkla ve çarçabuk kurulabilecekleri stres birikimine maruz kalmaktadırlar..." (Bir Haz Markası - Beautiful You)
- Çok önemli bir soru bu: ‘Neden yalnızsınız?’ Yani aslında, hepimiz yalnızız. Yalnızlık... hayatın ta kendisi. Önemli olan şey yalnızlığımızın niteliği. Söz konusu olan kaliteli bir yalnızlık mı, değil mi? İşte asıl mesele bu. Ben yalnız bir insanım. Hep böyle oldum, çocukluğumdan beri. Bence zor bir şey... birini hayatıma almak için çok çaba sarf etmem gerekiyor. (Kurgudan da Garip)
- “Bayan Kathie’m kendini kapana kıstırıyordu çünkü son anda zincirlerinden kurtulmak ona muazzam bir başarı hissi veriyordu.” (Anlat Bakalım)
- ...Dünyayı cehenneme çeviren, onun cennet gibi olması gerektiğine dair beklentimiz. Dünya dünyadır. (Lanetli)
- Niçin insanları, canlarını yaktıktan hemen sonra daha çok severiz? (Dövüş Kulübü 2 - Sayı 2)
- Sevilebilmek için hayatını riske atmak gerektiğini düşündü. Kurtarılabilmek için ölümün kıyısına kadar gelmek gerekiyordu. (Tıkanma)
Editör: Nasrettin Güneş