diorex
Dedas

Lataşiba - İki Kentin Arasında - İrem Uşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Lataşiba - İki Kentin Arasında kimin eseri? Lataşiba - İki Kentin Arasında kitabının yazarı kimdir? Lataşiba - İki Kentin Arasında konusu ve anafikri nedir? Lataşiba - İki Kentin Arasında kitabı ne anlatıyor? Lataşiba - İki Kentin Arasında PDF indirme linki var mı? Lataşiba - İki Kentin Arasında kitabının yazarı İrem Uşar kimdir? İşte Lataşiba - İki Kentin Arasında kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 31.12.2022 02:00
Lataşiba - İki Kentin Arasında - İrem Uşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İrem Uşar

Çizer: Sadi Güran

Yayın Evi: Günışığı Kitaplığı

İSBN: 9786054603572

Sayfa Sayısı: 136

Lataşiba - İki Kentin Arasında Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Zıtlıklar üzerine eğlenceli bir senfoni!

Çocuk edebiyatının dikkati çeken genç yazarlarından İrem Uşar, birbirine zıt kentlerde yaşayan ve yasak olanı keşfetmek için benzer duygularla yola çıkan iki çocuğun, tehlikeli olduğu kadar eğlenceli hikâyesini anlatıyor. Herkesin zayıf, her yerin dapdar ve eğlenceli her şeyin yasak olduğu Şiba'da yaşayan Dara da; hayatın yemek, eğlence ve tembellik üzerine kurulu olduğu Lata'da yaşayan Şlopgen de, günün birinde kentlerini çevreleyen yüksek duvarların ardında ne olduğunu merak ederler. Katı kurallarla tektipleştirilmiş toplumlarda birbirinden habersiz büyüyen iki kahramanın yıllar önce bir belediye başkanının kaprisi sonucu ikiye bölünen Lataşiba'yı bir araya getirme girişimlerini etkileyici bir kurguyla aktaran roman, Bilge Yarasa ve Ressamlar adlı ressam gibi renkli karakterlerle bezeli. Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (ÇGYD) Yılın En İyi Çocuk Öyküleri Kitabı 2011 Jüri Özel Ödülü sahibi yazarın, yalın bir dille kaleme aldığı kitaba, Sadi Güran'ın özgün desenleri hayat katıyor. Hem çocukları hem de yetişkinleri tektipleştiren ve ötekileştiren kurallar üzerine düşünmeye davet eden modern bir masal. 

Bir yanda Genişler'in kenti Lata'da yaşayan Şlopgen; diğer yanda Darlar'ın kenti Şiba'da yaşayan Dara. Birbirinden habersiz iki çocuk. Genişler'in Lata'sında hayat yirmi top dondurma gibi; Darlar'ın Şiba'sındaysa her şey solucan gibi ince ve uzun. Eski bir kitap ve festivalde kendini gösteren bir gölge, Şlopgen'le Dara'nın dikkatini çekince olan olur! Yaşamlarının ve kentlerinin sınırını belirleyen yüksek duvarın ardında ne vardır acaba?...

Lataşiba - İki Kentin Arasında Alıntıları - Sözleri

  • " Kendine hiç benzemeyen biriyle arkadaşlık kurabilene tüm kilitler açılır."
  • Zaten ne bekliyordum ki? Hayat böyle bir şey. Sıkıcı, sıradan, ağır... Burada macera, ancak rüyalarda yaşanır!
  • Hayat böyle bir şey. Sıkıcı, sıradan, ağır... Burada macera, ancak rüyalarda yaşanır!
  • Zekasını öyle yerli yersiz göstermemesi gerektiğini de öğrendi elbette. Ve her şeyin bir sınırı olduğunu!
  • Bazen her şey üst üste gelir ve onları birbirine bağlayan bir senaryo yazar insan. Halbuki, gerçekte olan bitenle, kafadaki kurgu arasında hiçbir bağ yoktur. İşte şimdi şüphe duyduğum şey bu: Kendim.
  • Hayat böyle bir şey. Sıkıcı, sıradan, ağır..
  • Böyledir işte. Kaybettiğini arar insan hep...
  • Bir şeyden tam olarak emin değilsek, bizim için olasılıklar sonsuzdur.
  • Bazen her şey üst üste gelir ve onları birbirine bağlayan bir senaryo yazar insan. Halbuki, gerçekte olan bitenle, kafadaki kurgu arasında hiçbir bağ yoktur. İşte şimdi şüphe duyduğum şey bu: Kendim.
  • ...(şibalar-darlar)yazilanlar disinda baska sey okumadiklari icin gittikce bencillestiler. Genisler(latalar) de hep bana hep bana dedikleri icin sadece kendini onemseyen bir halka donustu. Tipkı isigi alip vermek istemeyen renkler gibi. Her iki taraf da paril paril parlayacagini dusunuyordu oysa ikisi de yok oldu.

Lataşiba - İki Kentin Arasında İncelemesi - Şahsi Yorumlar

BU KİTAP ANİMASYON OLSUN: Buradan beni asla duyamayacak çizgi film yapımcılarına sesleniyorum -çünkü başka bir yerden seslenenem- lütfen bu kitabı animasyon yapın. Eminim çok sevilir. Kitap çok eğlenceli. Darlar ve genişler ülkesindeki iki çocuğun bu iki ülkeyi bir araya getirme çabasını anlatıyor. Çocukların merak duygularının ön plana çıkarıldığı, araştırma yapıp gerçeklere ulaşmanın önemini vurgulamış. Kitapta sevdiğim başka bir yön şehir isimlerinin üzerinde düşünülerek zekice bulunmuş olması. Ayrıca kitapta geçen birkaç eşyaya konulan isimlerin de oldukça ince düşülmüş olması. Böyle kitaplar çocuğu düşünmeye sevk eder. Onlara da üretkenlik aşılar. Kısaca bu kitabın keşfedilmesini çok isterim. Ne dersin en yakın kütüphaneye gidip bu kitabı okumak ister misin? (Meryem Sumer)

Ödüllü yazar İrem Uşar'a ait başarılı çocuk edebiyatı yapıtlarından biri. Kitap farklılıkları kabul edip birlikte yaşayabilme iletisini sezdiriyor. Üstelik yazar bu sorumluluğu ve duyarlılığı kitaptaki çocuk karakterlere veriyor. Kitabı okuyan çocuklar buradaki karakterlere öyküneceklerdir. Lata ve Şiba kentlerinde yaşayan iki ayrı çocuk birbirlerinin yaşadığı kentlerden dip dibe olmasına rağmen haberdar değildirler. Birisi geniş bir ova üzerine kurulu, diğeri surlarla çevrili olan bu iki kentteki çocuklar birbirlerine ulaşabilmek için zorlu yollardan geçeceklerdir. (Aylin)

Herşeyin kendine özgü bur tarafı var. Biz bunu yargılayamayız. Sen a derken ben b derim o da c der. Herkes ve herşey farklıdır. Ama mıknatısta olduğu gibi insanlar birbirini çeker. Sürükleyici ve harika bir kitap. Okumanızı ve okutturmanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar. (Ekin Yıldırım)

Lataşiba - İki Kentin Arasında PDF indirme linki var mı?

İrem Uşar - Lataşiba - İki Kentin Arasında kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Lataşiba - İki Kentin Arasında PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İrem Uşar Kimdir?

1975’te İstanbul’da doğan İrem Uşar, Notre Dame de Sion Lisesi’nin ardından Marmara Üniversitesi Radyo, Televizyon, Sinema Bölümü’nden mezun oldu. Muhabirlik, editörlük ve metin yazarlığı yaptı. İlk romanı Ayrıkotu (2008) konusu kadar, genç üslubuyla da ilgi çekti. 2010’da PEN’in davetiyle Belçika’nın Antwerp kentinde katıldığı yazarlık atölyesinde, Günışığı Kitaplığı’nın, Assos yakınlarındaki Sivrice Deniz Feneri için özel projelendirdiği çocuk kitabı Fenerden Taşınan Işık’ı yazdı. Bu resimli ilk çocuk kitabını, gülümseten aile öykülerini içtenlikle kaleme aldığı Kuuzu ve Lunapark Ailesi izledi. Bu öykü kitabıyla, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (ÇGYD) Yılın En İyi Çocuk Öyküleri Kitabı 2011 Jüri Özel Ödülü’ne değer görülen yazarın son kitabı Lataşiba. Uşar, yıllardır tai chi çalışıyor ve Ankara’da yaşıyor.

İrem Uşar Kitapları - Eserleri

  • Lataşiba - İki Kentin Arasında
  • Ben Ayrıkotu
  • Fenerden Taşınan Işık
  • Eksik Dünya Baltı
  • Ayrıkotu
  • Uykusunu Arayan Çocuk
  • Kuuzu ve Lunapark Ailesi
  • Düz Çizgi Tepetaklak

İrem Uşar Alıntıları - Sözleri

  • "Konserden hemen önce, 'Keşke ben onları görsem, onlara çalsam, ama onlar beni göremese, ' diye inildemeye başladınız. 'Aramızda tül perde olsa...ne kolay olurdu.' Yani, biri gözlerini dikmiş size bakarken kendiniz gibi olamıyorsanız, ne anlamı var ki orada olmanızın? Öyle değil mi? Oradaki siz değilseniz, niye bir de sıkıntısını çekesiniz?" (Ben Ayrıkotu)
  • Annem gülümsüyorsa, her şey yolunda demekti.. (Ben Ayrıkotu)
  • Bazen her şey üst üste gelir ve onları birbirine bağlayan bir senaryo yazar insan. Halbuki, gerçekte olan bitenle, kafadaki kurgu arasında hiçbir bağ yoktur. İşte şimdi şüphe duyduğum şey bu: Kendim. (Lataşiba - İki Kentin Arasında)
  • Bir şeyden tam olarak emin değilsek, bizim için olasılıklar sonsuzdur. (Lataşiba - İki Kentin Arasında)
  • ...(şibalar-darlar)yazilanlar disinda baska sey okumadiklari icin gittikce bencillestiler. Genisler(latalar) de hep bana hep bana dedikleri icin sadece kendini onemseyen bir halka donustu. Tipkı isigi alip vermek istemeyen renkler gibi. Her iki taraf da paril paril parlayacagini dusunuyordu oysa ikisi de yok oldu. (Lataşiba - İki Kentin Arasında)
  • Yalnız kalmak güzel, yeni güzel, eski güzel... Son dakika tanışmak güzel! Yarın ne olur, belli olmaz; yine böyle hisseder miyim, emin olamıyorum. İyisi mi, bu anlamsız sevinç, zamansız heyecanı alıp götürmeden, içindekileri sonuna kadar yazayım. Böylece yarın beni terk etseler bile, hep sende kalırlar. (Ben Ayrıkotu)
  • "Yeniden kalbine kan doluyor, gözlerine ışık, ellerine güç, dudaklarına rüzgar..." (Ayrıkotu)
  • " Kendine hiç benzemeyen biriyle arkadaşlık kurabilene tüm kilitler açılır." (Lataşiba - İki Kentin Arasında)
  • Dışarıda akıp giden trafikten, korna seslerinden, çingenelerin kavruk seslenişinden, kafalarında binlerce düşünce, ağırlaşmış omuzları birbirlerine çarparak kabaca ilerleyen insanlardan upuzun narin kavaklara, dilsiz mezar taşlarına, mırıldanılan dualara, en saf, en temel duygulara, yapraklar arasında oynaşan güneş ışıklarına, hışırdayan rüzgara uzanan bir yol değil mi yaşam? İşte siz de o yolun bir yerinde, kaybolmuş oturuyordunuz. Karşılaştık. (Ayrıkotu)
  • BALTI halkı üç yüz yıldır yeraltında yaşayarak, yerüstünde Lider’in önderliğinde verilen savaştan korunuyordu. Ancak Uruboros kutlamalarında tören yılanı kendi kendini yutunca tuhaf olaylar yaşanmaya başladı: Yeraltında bilinmeyen dilde konuşan bir aile bulundu; ampüller eriyip aktı ve Yaşlı İD gençlere, içlerindeki gizli, eksik parçalarını hatırlattı. Belki de artık genç İD’lerin gizemlerle dolu yerüstüne çıkma vakti gelmişti.... (Eksik Dünya Baltı)
  • "Bir mum gibi dibine kadar yandıktan sonra kendi kendine sönecek. " (Ayrıkotu)
  • "Neden öyle güzel gülüyor o zaman? " (Ayrıkotu)
  • Dillerini anladığı, ama derdini anlatamadığı insanlar doldurmuş içini. (Ayrıkotu)
  • "Bağ bahçe gibisin hayalimde. Ne bileyim işte, yüzünü saklamış kırmızı bir gül gibi (Ayrıkotu)
  • Böyledir işte. Kaybettiğini arar insan hep... (Lataşiba - İki Kentin Arasında)
  • "Birbirini seven -zamanla daha da çok- iki insanın ayrılması için sudan sebepler değil dağlar gerekli. (Ayrıkotu)
  • Bazen her şey üst üste gelir ve onları birbirine bağlayan bir senaryo yazar insan. Halbuki, gerçekte olan bitenle, kafadaki kurgu arasında hiçbir bağ yoktur. İşte şimdi şüphe duyduğum şey bu: Kendim. (Lataşiba - İki Kentin Arasında)
  • Zekasını öyle yerli yersiz göstermemesi gerektiğini de öğrendi elbette. Ve her şeyin bir sınırı olduğunu! (Lataşiba - İki Kentin Arasında)
  • "Ben yerdeysem, o gökte. (Ayrıkotu)
  • Nefes almayı unutuyorum yazarken. Öyle zevk alıyorum, öyle acı çekiyorum. Gebe kalıyorum, karnım büyüyor. Taşıyorum, ağır geliyor, doğuruyorum. Sonra yaşam, arsız bir koca gibi tekrar ırzıma geçiyor. (Ben Ayrıkotu)

Yorum Yaz