diorex
Dedas

Latife Hanım - İpek Çalışlar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Latife Hanım kimin eseri? Latife Hanım kitabının yazarı kimdir? Latife Hanım konusu ve anafikri nedir? Latife Hanım kitabı ne anlatıyor? Latife Hanım kitabının yazarı İpek Çalışlar kimdir? İşte Latife Hanım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.02.2022 16:00
Latife Hanım - İpek Çalışlar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İpek Çalışlar

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9789759915179

Sayfa Sayısı: 524

Latife Hanım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Mustafa Kemal Atatürk'ün evlendiği kadındı o. Hırçındı, öyle yazdılar. Atatürk'e göre değildi. Zaten evlilikleri de bitti. Mustafa Kemal Atatürk'ün ayrıldığı kadındı o. Latife Hanım'dı.

İpek Çalışlar, Latife Hanım'da işte o kadını anlatıyor. Ama şimdiye kadar gördüğümüz, tanıdığımızdan başka bir Latife Hanım çıkıyor karşımıza. Kadın haklarının savunucusu, eşi karşısında sağlam duran, ona destek olan, kültürlü bir kadın. Şimdiye kadar hiç gün ışığına çıkmamış belgeler, yabancı kaynaklardan alıntılar, fotoğraflar Latife Hanım portresini daha ayrıntılı ve net çiziyor. Cumhuriyet tarihiyle birlikte Mustafa Kemal'in portresi de bir kez daha şekilleniyor. Eşiyle siyaset dahil birçok konuda tartışabilen, onunla gurur duyan, onu herkese tanıtmaktan hoşlanan bir erkek bu kitapta ortaya çıkan. Ayrıca, Latife Hanım da Atatürk'le birlikte olduğu dönemle sınırlı kalmıyor, çocukluğu, boşandıktan sonraki yaşamı da giriyor devreye. Öyle olaylar anlatılıyor ki bu kitapta, gölgede kalmış bir aşk gözler önüne seriliyor. Gölgede kalmış bir kişilik şahlanıyor. Kitaba, kadınca bir bakış açısı egemen oluyor. Bir kadını tanımak, Cumhuriyet tarihine bambaşka bir gözle bakmak, sonu hüzünle bitse de olağanüstü bir aşk macerasına tanık olmak için Latife Hanım'ı mutlaka okumalısınız. Yeni Türkiye'nin kuruluşuna katkıları olan, Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci adamına âşık bir kadından söz ediyoruz, unutmayın. İşte gölgede kalmış Latife!

(Kitaptan)

... Nikâh günü yaşanan bu ilginç olayı, hemen hiç kimse fark etmemiş, bu nedenle anılarda da üstünde duran olmamıştı; ancak Latife o gün yaşadıklarını bir gazeteciye anlatmıştı:

"Bir gün babam 40-50 arkadaşına İzmir'in ordularımız tarafından geri alınması şerefine bir resepsiyon veriyordu. Müstakbel kocamın bu daveti bir düğün partisine dönüştüreceğinden haberim yoktu. Ziyaretçilerin hepsi gelmiş, ben de mutfakta yemeğin hazırlanmasına nezaret ediyordum. Mustafa Kemal Paşa mutfağa geldi ve bir el işaretiyle beni çağırdı. Dudaklarında bir gülümsemeyle, 'Bu daveti düğüne dönüştürmemize bir itirazın var mı?' diye sordu. Babamla konuşup konuşmadığını sordum. O da 'Konuşacağız' dedi. Sonra da babama haber gönderdi. Babam, 'Size uygunsa bizim için de uygundur' demiş. Benim heyecanımı ve mahcubiyetimi tahmin edebilirsiniz. Ben belki de kocasıyla birlikte nikâh masasına oturan ilk Türk kızıydım. Ziyaretçilerden biri de müftüydü o da nikâhı kıydı. Gerçek bir Batı düğünüydü."

Mustafa Kemal, Fevzi Paşa'ya hitaben, "Paşam siz benim, Abdülhalik Bey de Latife Hanım'ın şahitliğini kabul buyurun da bizim şu mihri müeccel ve mihri muacelleri tayin edip nikâhımızı kıyıverin" dedi. Mareşal şaşırmıştı. "Şey" diye başladı söze, "Paşam hiç haberimiz yoktu da bu karar ani oldu..." diye kekeledi. Bu konuşmalar olurken Latife Hanım salonu terk etmiş, Müftü Efendi'nin gelişi üzerine de başına bir örtü almıştı.

(sayfa 109-110)

(Tanıtım Yazısından)

Latife Hanım Alıntıları - Sözleri

  • Her şeyin farkındayım, savaşabilirim ama silahım yok.
  • Mustafa Kemal o gece kurulan ziyafet masasında "Evleniyorum!" dedi. "İzmir Fatihi'nin kalbini fetheden bu bahtiyar kim?" sorusunu da şöyle yanıtladı. "Pek öyle ahım şahım değil. Fakat öyle zeki ve samimi konuşuyor ki... İnsanın kafasından geçeni biliyor!" Sonra da ekledi :"Ben zaten evlenmek için evlenmek istemiyorum. Vatanımızda yeni bir aile hayatı yaratmak için önce kendim örnek olmalıyım. Kadın öyle umacı gibi kalır mı?
  • “bir insanın mutluluk rüyasının bu şekilde tuzla buz olması ve aşkının bir anda hayatından çıkıp gitmesi korkunç bir şey”
  • -bırakın da benim gibi yaşayan ölülere türbedarlık edenler ağlasın.-
  • tek kalmışlığın ıstırabı gözlerinde okunurdu-
  • Latife'nin temmuz ayında Ankara'ya gelip Mustafa Kemal'le uzun bir söyleyiş yapan Saturday Evening Post muhabirine söyledikleri de ilginçti. "O sadece büyük bir vatansever ve büyük bir asker değil aynı zamanda kendini düşünmeyen bir lider.
  • Büyük reisim,paşam... mutluluksa beraber. Ölümse yine beraber. Hatta atılacak kurşuna ben göğsümü gererek sana canımı siper ederim.
  • “elem büyük mürebbiyedir. bilseniz bana neler öğretiyor…”
  • Kadınların kırık kalpten öldüğü günler artık çoktan geçmişte kaldı. Yaralı, örselenmiş bir kalp için çok çalışmaktan daha iyi bir merhem yoktur. Ben şu andan itibaren ülkem ve kendi cinsim için böyle bir çalışmaya atılacağım. Onlara benim tabiatımdaki bir kadının hevesini kırmanın kolay olmadığını göstereceğim. ("Latife Hanım İhtirasa Yenik Düştü" 28 Ağustos 1925, Toronto Daily Star)
  • Ve artık inanabiliriz ki, layık olduğumuz alakayı, kıymeti, itibarı, şerefi, saygıyı ve sevgiyi kazanarak yaşayabilmemiz için, başvurabileceğimiz tek çare vardır: "Ölmek!"
  • yağmur yerine dürrü güher yağsa semadan bibaht olanın bağına katresi düşmez-
  • +"Emniyet'e bana bir ölüm tuzağı kurulduğu ihbar edilmiş. Fakat nasıl ve nerede yapılacağı bilinmiyor. İstedim ki hiç yoktan başına bir iş gelmesin." -"Törenlerde senin yanında olacağım da ölüm tehlikesi karşısında ayrı olmaya razı mı olacağım sanıyorsun! Mutluluksa beraber. Ölümse yine beraber. Hatta atılacak kurşuna ben göğsümü gererek sana canımı siper ederim."
  • bugün hor gördüğümüz nice kıymetler var ki yarın mezarları başında göz yaşı dökeceğiz. Ve onların birer "kıymet" olduklarını itiraf edebilmek, için ölmelerini beklemekteyiz: çünkü yaşadıkları sıralarda onlara bu kıymeti vermemize, kıskançlığımız manidir.
  • "Her şey toz pembe değildi, ama hep saygı ve sevgi vardı. Ve o sevgi ölene kadar hep onunla beraberdi."
  • "Canlıyken mezara gömülmek gibiydi onun hayatı.

Latife Hanım İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İpek Çalışlar' ın söyleşinde tanıdığım, yazarın kendi ağzından önce dinlediğim sonra da okuduğum bu eser çok kapsamlı işlenmiş ve edebi açıdan her türlü tadı bulmak mümkün. Latife Hanım ile ilgili aşina olduğumuz tüm bilgileri tersine çeviriyor .Kadının sadece hanım ve peçeli olduğu bir dönemde Latife Hanım eğitim, kültür ve görgüsüyle modern Türk kadının ilk örneğini teşkil ediyor. Keşke bu yönü ile tarihimizde daha çok yer verilseydi. Kitap diğer yandan sadece 2,5 sene evli kalmış olmasına rağmen hayatının geri kalanını yas tutarak geçiren bir kadının hazin dramı . (Melek Gonuc)

Tarih-Biyografi: Mustafa Kemal Atatürk'ün hiç bilmediğim, hiç okumadığım, hiç duymadığım Prensiplerinin yanısıra milli mücadelenin kadın öncülerinden Latife Hanım'ı yakından tanımamama vesile olan bir kitap oldu. Hem tarih hem biyografi anlamında bana çok şey katan ipek Çalışlara ayrıca teşekkür ederim. Sitare kadar güzel bir anlatım oldu. (Talin Albayrak)

Daha çok roman tarzında bir biyografi. Latife hanım ile Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK arasında yaklaşık 2 yıl süren evliliğin anlatıldığı ve bunun sonucunda latife hanımın hayatının ne yönde ilerlediginin anlatıldığı bir eser. Okurken incelemeye şunu da yazayım dedigim çok düşünceler vardı şu an aklıma gelenler ... bir kadın düşünün ki, yıllarca cephelerde savaşıp, köylülerden bir milli mücadele baslatan ,vatanını her türlü kötülükten korumaya çalışıp bağımsız bir cumhuriyet kuran , vücudundaki son can parçasına kadar vatani milleti uğruna, kendini ideallerine adamış bir dünya liderine kafa tutmaya çalışıp, sakin bir ev adamı haline getirmeye çalışmış. Her zamanki kadın kaprisi, ama sonuçları çok acımasız. Benim fıkrim ATATÜRK latife hanımla bir aşk evliliği değil,Türk kadınına model olmasını ve yeniliklere açık bir kadın olduğu için mantık evliliği yapmış. Çok şey var yazmak istedigim ama hep şu düşünce öne çıkıyor ATATÜRK evlendigin adam, ATATÜRK...ötesi var mı!!! (Hatice)

Kitabın Yazarı İpek Çalışlar Kimdir?

İpek Çalışlar (d.1947 İstanbul), Türk gazeteci yazar.rnrnÜsküdar Amerikan Kız Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunudur. Gazeteciliğe TRT'de başlamıştır. Nokta dergisinin haber müdürlüğünü yaptı. Söz gazetesiyle patronsuz Sokak dergisinin kurucularından biriydi. 1990-92 yılları arasında Hamburg'da eşcinsellik, kadın ve İslam konularını araştırdı. Türkiye'ye dönünce, Cumhuriyet gazetesinin haber müdürlüğünü üstlendi; ardından on yıl süreyle Cumhuriyet Dergi 'yi çıkarttı. Mustafa Kemal Atatürk'le 2,5 yıl evli kalan Latife Hanım'ın hayatını araştırıp yazdığı Latife Hanım 2006'da yayımlandı. 2010'da "Biyografisine Sığmayan Kadın" altbaşlığını taşıyan "Halide Edip" adlı kitabı yayımlandı. Gazeteci Oral Çalışlar ile evlidir.

İpek Çalışlar Kitapları - Eserleri

  • Latife Hanım
  • Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatı
  • Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın
  • Atatürk - Çocukluk ve Okul Yılları
  • İran: Bir Erkek Diktatörlüğü

İpek Çalışlar Alıntıları - Sözleri

  • +"Emniyet'e bana bir ölüm tuzağı kurulduğu ihbar edilmiş. Fakat nasıl ve nerede yapılacağı bilinmiyor. İstedim ki hiç yoktan başına bir iş gelmesin." -"Törenlerde senin yanında olacağım da ölüm tehlikesi karşısında ayrı olmaya razı mı olacağım sanıyorsun! Mutluluksa beraber. Ölümse yine beraber. Hatta atılacak kurşuna ben göğsümü gererek sana canımı siper ederim." (Latife Hanım)
  • ‘’ Ya hiç doğmamış olmak veya hiç unutulmamak isterdim.’’ (Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatı)
  • Bir gun gelecektir ki,daha buyuk bir mahkeme,milletleri tabii haklarindan mahrum birakanlari mahkum edecektir. O mahkeme bu gun bizim aleyhimizde olan devletlerin fertlerinden tesekkul edecektir. Cunku,her ferdin icinde ezelu bir hak duygusu vardir ve milletleri meydana getirenler de fertlerdir. (Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın)
  • Artık tamamen öğrendim ve inkiyad ettim ki hayatta insan yalnızdır . Sevdiği ve sevildiği insanlar bir geçici hayaldir. (Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın)
  • -bırakın da benim gibi yaşayan ölülere türbedarlık edenler ağlasın.- (Latife Hanım)
  • Zübeyde temizliğe önem verir çocuklarını çok temiz giydirirdi. Ancak salgın hastalıklardan korunmak imkânsızdı. İki oğulları Ahmed ile Ömer aynı anda kuşpalazına yakalandı. Henüz 2 yaşındaki Mustafa, bütün gün kardeşleri ile bir aradaydı. Aynı bardaktan su içerler, aynı oyuncaklarla oynarlardı. Ahmed ile Ömer arka arkaya öldüler. Mustafa'nın salgından sapasağlam çıkışı annesi ile babasını yeniden hayata bağlayan mucize oldu. Karı koca sürekli Mustafa'yı gözlüyor, biraz kırıklık duydu mu, yorgun göründü mü hemen hekime koşuyorlardı. Son çocuklarını kaybetme korkusu hep hayatlarını etkilemişti. (Atatürk - Çocukluk ve Okul Yılları)

  • “Sen Halide Edip hanım değil misin? En çok seni arıyorlar.” “Sana verecekleri ceza en nihayet altı yıllık hapistir. Ölüm cezasının şerefi bana aittir.” (Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın)
  • Milletler, ırklar daima öldürmek,yakmakla meşgul. ...İçimden bir ses bu cinsten ayrılmak, kurtulmak istiyor (Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın)
  • “Hitler Almanya’sı Avrupa’yı felakete sürüklerken Türkiye’de ırkçı politikalara kapı acıyordu. 1942 Şubatı’nda bir felaket yaşandı. Filistin’e gitmek üzere adam başı 1000 dolar alarak Romanya’dan yola çıkan kırık dökük Struma gemisi, Nazilerden “kutsal topraklar”a kaçan yolcularıyla Sarayburnu’na gelmişti.” (Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın)
  • bugün hor gördüğümüz nice kıymetler var ki yarın mezarları başında göz yaşı dökeceğiz. Ve onların birer "kıymet" olduklarını itiraf edebilmek, için ölmelerini beklemekteyiz: çünkü yaşadıkları sıralarda onlara bu kıymeti vermemize, kıskançlığımız manidir. (Latife Hanım)
  • Bazan bir erkek dâhi, kadın ruhunu, kadınların ifade edemeyeceği bir derinlikle ifade ettiği gibi, kadın dâhi de bir erkek ruhunu bazen erkekten fazla anlıyor... (Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın)
  • yağmur yerine dürrü güher yağsa semadan bibaht olanın bağına katresi düşmez- (Latife Hanım)
  • "Her şey toz pembe değildi, ama hep saygı ve sevgi vardı. Ve o sevgi ölene kadar hep onunla beraberdi." (Latife Hanım)

  • “Yirmi dört mebusla Halide Edib Hanım yoldalar.” (Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın)
  • O mütevazı odada bütün gençliğin bir millet yaşasın diye ölmeyi göze alan kararını temsil ediyordu. Ne saray, ne şöhret, ne herhangi bir kudret onun o odadaki büyüklüğüne yaklaşamazdı. (Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatı)
  • Hep aklımdan büyük Bâbl kadını Kurret'l - Ayn'ın (feminist kadın düşünür ve şair) idam edilmeden önce Farsça olarak söylediği cümle geçiyordu: "Ayaklarımı yerden kaldırın ki, yüksekten dünyayı daha iyi göreyim." (Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın)
  • tek kalmışlığın ıstırabı gözlerinde okunurdu- (Latife Hanım)
  • "Sekiz sene evvel mustarip ağlayan İstanbul'dan kalbim sızlayarak çıktım.Uğurlayanım yoktu. Sekiz sene sonra kalbim müsterih olarak, gülen ve daha güzelleşen İstanbul'a geldim. Vatanın imarı milletin refahı daha çok gayret ve mesai talep etmektedir. Artık bu saray, Allahın gölgelerinin değil, gölge olmayan, gerçek olan ulusun sarayıdir ve ben burada ulusun bir bireyi, bir konuğu olarak bulunmakla mutluyum." (Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatı)
  • Gerçek, her zaman olduğu gibi, ne biri ne de diğeri, ikisinin ortası. Efendim bendeniz hünkarımız ile aynı dişçiye gitme şerefine erenlerdenim. Tooth Paşa ( Sultan’ın dişçisine taktığı ad ) bana ne dedi biliyor musunuz? Ona göre padişahımız hem nalına hem mıhına oynuyor. Bir yandan işgalciye karşı büyük esneklik gösterip çok iyi bir barış antlaşması sağlamak istiyor, öte yandan da Anadolu ayaklanmasına karşı çıkmıyor. Bu yüzden de onca yetenekli paşa arasından Mustafa Kemal Paşa’yı seçti. Hünkar, işgalcilere, Türk ulusuna her istediklerini kabul ettiremeyeceklerini kanıtlamak istiyor. Anadolu’da karışıklıkların artmasıyla barış görüşmelerinde değerli bir koz elde etmiş olur. (Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatı)
  • Güneş batıyordu. Mustafa Kemal gazeteciye: "Bugün Türkiye'de her şey inşa halinde. Yollar, demiryolları, evler ve kafalar..." demişti. (Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatı)

Yorum Yaz