diorex
sampiyon

Lawrence Efsanesi - Orhan Koloğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Lawrence Efsanesi kimin eseri? Lawrence Efsanesi kitabının yazarı kimdir? Lawrence Efsanesi konusu ve anafikri nedir? Lawrence Efsanesi kitabı ne anlatıyor? Lawrence Efsanesi PDF indirme linki var mı? Lawrence Efsanesi kitabının yazarı Orhan Koloğlu kimdir? İşte Lawrence Efsanesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 14.06.2022 12:00
Lawrence Efsanesi - Orhan Koloğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Orhan Koloğlu

Yayın Evi: Alkım Yayınevi

İSBN: 9756363533

Sayfa Sayısı: 211

Lawrence Efsanesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir delinin kuyuya attığı taşı, kırk akıllı zor çıkarırmış. Lawrence'ın öyküsü daha doğrusu sonradan yaratılmış efsanesi de ilk bakışta bu deyimi anımsatıyor. Hakkındaki iddialar yaklaşık seksen yıldır tartışılıyor, pek çok bilim adamı, tarihçi, araştırmacı, hatta Hollywood Lawrence'ı bıkıp usanmadan farklı bakış açılarından yorumluyorlar.

Peki ama, İngilizlerin ulusal kahramanı haline getirilen Lawrence gerçekte kimdi? Niye kahramanlaştırılmıştı?

Bedevi aşığı bir Batılı mıydı, esir aldığı Türk askerlerini gözünü kırpmadan katlettiren bir canavar mı? Türk süvari albayı Şerif Güralp niye Genelkurmay Başkanlığı'na verdiği dilekçeyle Lawrence'ı, yer ve silah seçimini ona bırakarak, düelloya davet edebilmek için izin istemişti? Kimilerine göre "gerilla savaşı"ının mucidi, kimilerine göre Arapları birbirine düşüren basit bir İngiliz ajanı olan Lawrence'ın eşcinselliği çeşitli tavır ve tercihlerinde bir rol oynamış mıydı? Daha sonraki medya stratejilerinin ilk habercilerinden sayılabilecek Lawrence efsanesinin yaratılmasında İngiliz İmparatorluğu'nun çıkarı neydi?

Orhan Koloğlu, hem İngiliz arşivlerine hem de konu üzerinde yazılmış çok sayıda esere dayandırdığı bu çalışmasında, Lawrence efsanesini tüm bu soruların ışığında irdelerken, anlatının fonuna da emperyalist güçlerin Ortadoğu'yu paylaşma kavgasını oturtuyor.

Bir yanıyla yüz yıllık bir öykü bu, diğer bir yanıyla da insanın ruhunu acıtacak denli güncel…

Lawrence Efsanesi Alıntıları - Sözleri

  • Günümüz Lawrenceleri..
  • Herkes taşı kuyuya Lawrence'ın tek başına attı inancından hareket ediyordu. Aksine acaba taşı atanla hazırla yanlarında 40 kişi olabileceği ve Lawrence'ı sadece bunu kuyuya atmak için araç olarak kullandıkları düşünülemez miydi?
  • Bedevinin desteğine güvenen, evini suyun üzerinde kurmak isteyen adama benzer, en küçük çıkarın çekiciliği belirdiğinde bugünün dostları yarının düşmanı olur.
  • Lawrence'ın ün ve prestijinin bedevilerin gözünde altın ile başladığını belirtir.
  • “ Lawrence kendi masalını dünyaya yaydı. Türk destanı meçhul kaldı. Oysaki asıl destan odur. ”
  • “ Türk çok iyi ve şerefli bir savaşçıdır. ”
  • “ Propagandada amaç genellikle doğru olması değil, iz bırakabilmesidir. ”
  • Batılıların propagandadaki üstünlükleri, bizim ise zayıflığımızın etkisi ve uzun süre siyasi ve tarihi olaylara resmi tez dışında yaklaşımların hoşgörüyle karşılanmaması bu konuda orijinal çalışmalar üretmemizi engelledi.
  • Kısa boylu, koca kafalı, hiçbir çekici yanı olmayan Lawrence’ı filmde, Peter O’Toole gibi Hollywood’un en yakışıklı artistlerinden birinin canlandırması, amacın gerçeği göstermek değil, propaganda yapmak olduğunu kanıtladı.
  • 1919 Noel’inde bitmiş müsveddelerin yüzde seksenini kaybetti. Bunların dayandığı not ve belgeleri de atmış olduğu için, daha çok hafızasına dayanarak hepsini yeniden yazdı.
  • İngilizlerin “resmi tarih kaynağı” sayabileceğimiz Encyclopaedia Britannica’ya göre, 1917-1918’de Hicaz-Suriye bölgesinde 35 bin Türk askerinin ölümünde ve 35 bininin de esirliği ya da yaralanmasında Lawrence, Arapları yöneterek başrolü oynamıştır.
  • 1880’lerin başından itibaren İngiliz politikası Mısır’da milliyetçiliği (Mısır, Mısırlılarındır) ve İslam dünyasında Arap Hilafeti tezini desteklemeye yönelik olmuştur.
  • Suriye ve Irak bölgesinde cirit atan ajanlar, kimi ne zaman ve hangi koşullarla kullanabileceklerini biliyorlardı.
  • 1890’larda İngiltere’nin özellikle Suriye-Irak-Basra körfezi ile ilgilenmesi, buranın Hindistan’ın güvenliği ve ekonomisi açısından öneminden ileri geliyordu.
  • İngilizlerin, Müslüman kökenli habercilerle yetinmeyerek, kendi güvendikleri gözlemcileri de Müslüman kılığında Mekke ve Medine’ye kadar soktuklarına dair örnekler de var.

Lawrence Efsanesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Lawrence Efsanesi: Bazıların gazetelerden bazıların kitaplardan ya da filmden adı duyduğu bir isimden bahsediliyor. Onun adı Thomas Edward Lawrence; kısaca T.E.Lawrence ya da biz daha çok Arabistanlı Lawrence olarak biliyoruz. Her şekilde Lawrence bu coğrafyanın kaderinde söz sahibi olmuş kişilerden biridir. Orhan Koloğlu'nun Lawrence Efsanesi adlı kitabı da Lawrence efsanesi üzerine odaklanarak bu kişiyi, yaptıklarını ve onunla özdeşleşen veya efsane haline getirilen durumları analiz ediyor. Peki kimdir bu Lawrence? Nereden gelmiş, kimlerden, ne yapmış? İngilizler için ne ifade ediyor? Onunla ilgili anlatılan bilgilerin ne kadarı doğru? Gerçekten de 'efsane' mi, 'kof' mu yoksa 'abartılmış' bir gerçeklikle örülmüş bir kişi mi? Orhan Koloğlu da yine önsözde, bu ve buna benzer şeyleri merak ederek bu çalışmayı ortaya çıkartmış. Yani Lawrence Efsanesi'ni irdelemiş. Bu kişi özelinde Batının anlatımı, bizlerin anlatımı, kıyaslama, gerçekler ve yalanların derlenmesiyle Lawrence efsanesinin nasıl ortaya çıktığını okuyucuyla paylaşıyor. Kitabın oluşturulmasında yüzlerce yerli ve yabancı kaynak taranmış. Buradan hareketle Lawrence'nin hayatına, yaptıklarına ve yapamadıklarına odaklanılarak durum aydınlatılmaya çalışılıyor. Kitap sadece Lawrence anlatmakla yetinmiyor. Ayrıca bölgenin siyasi, ekonomik, askeri durumu da yansıtılıyor. Lawrence dışında Osmanlı'nın son zamanları, Arap yarımadasında yaşananlar, Osmanlı'nın buna engel olma çabaları, teknoloji, silah, para, güç, kabileler gibi çeşitli unsurlar da gösteriliyor. Bu içe içe geçen anlatım, konunun daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Bölgede bedevi unsurlarla aşiretlerin gel-git misali durumu; parayı verenin düdüğü çaldığı bir ortamın etkin olması, Osmanlı'nın işini de zorlaştırmış. Burada özellikle bedevilerin savaştaki (ya da ayaklanma, ihtilal, ne denirse) rolü önemli. Bölgenin aşiret yapısı bilinmeden sadece tek bir şeye bakarak sebep sonuç çıkarmanın zorluğunu da anlatılıyor. Orhan Koloğlu salt İngiliz, Fransız, Arap ve Türk kaynaklara bakmamış. Ön planda gözükmeyen, bazen 'hayalet savaşçı' olarak da nitelendirilecek şekilde pusuda bekleyen bu bedevileri de konunun içine dahil ederek, okuyucular için yeni pencerenin de açılmasını da sağlıyor. Lawrence'nin Bilgeliğin Yedi Direği adlı kitabından da bol miktarda alıntı ve karşılaştırma yaparak, efsane tabirini çözümlemeye çalışıyor. Bu sayede Lawrence ne demiş ama ne olmuş şeklinde kıyaslama da mevcut. Ayrıca Bilgeliğin Yedi Direği adlı kitabının da ilginç hikayesini anlatıyor. Bu bile oldukça çarpıcı ve önemli bilgidir. Orhan Koloğlu da yabancı menşei alıntılarla bu durumu anlatıyor. Şerif Hüseyin ve çocuklarının İngilizlerle yaptıkları işbirliğinin sonucunun ne olduğu da önemli. İngilizlerin desteğini alarak yapılan çatışmalarda binlerce Müslümanın ölmesinin müsebbibi kim diye bir soru da sorulabilir? İngilizlerle işbirliği yaparak Arap ayaklanmasını [bu kitap Lawrence ve Şerif Hüseyin kısmını anlatıyor] isteyen Arapların sonraki durumu için de bu dönem önemli bir milattır. Arap ayaklanması denildiğinde hep homojen bir şekilde tüm Arapların aynı düşündüğü hesabı yapılır. Lakin bu ayaklanmayı destekleyenler olduğu gibi karşı çıkanlar da mevcut. Ayrıca bedevilerin Arap ama Araplardan farklı bir şekilde davranması işin seyrini acaba ne kadar değiştirmiş bu da kitabın içinde anlatılıyor. Mekanik bir dil kullanmadan gayet anlaşılır ve dengeli bir kaynakça kullanımı ile bütünlük güzel oluşmuş. [Bu kelimeyi (mekanik dil) burası için uydurdum lakin şu anlamda kullanıyorum: Bir metinde (Burada kitap) yazarın sayfalar boyunca kendi duygu ve düşüncelerini de metne aktarması şeklinde kullandım. Çünkü bazen sağdan soldan alınan bilgiler peşi sıra kullanılıyor, bu tür kullanım için mekanik dil tanımlaması yapıyorum. Bu tanımlamanın doğru ve yanlışlığı benim düşüncelerim doğrultusundadır ve geneli bağlamaz, kesinlik bildirmez]. Yazarın çok boyutlu kimliği ve tecrübesi, kitabı da herkesin okuyacağı şekilde sade bir anlatım ile oluşturmasını sağlamış. Birinci el kaynakların da kullanıldığı bu önemli ve değerli kitabı tüm -özellikle tarihsever- okuyuculara tavsiye ederim. Hamasi nutuklar ve menkıbelerle coşturulmuş bir metin bulamazsınız. Akıcı anlatım sayesinde kelime ve cümlelerle boğuşmadan ne demek istendiği rahat anlaşılabiliyor. İngilizlerle işbirliği yapan bazı Arap aşiretlerin bu coğrafya da çıkarttıkları yangın halen devam etmektedir. (Bazı sayfalarda dizgiden kaynaklı kelime hataları var.) Ezcümle: Bu kitabı 18 - 19 Ocak 2021 tarihleri arasında okudum. Bu yazı da 7 Mart 2021 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi. (S. Ali)

Lawrance, hakkında dedikodunun eksik olmadığı en alt seviyeden en üst seviyeye kadar herkesin hakkında yanlış söylemlerde bulunabildiği bir kişidir. Macerası, İngiltere'de tarih eğitimi alıp hocası Hogarth'ın yönlendirmesiyle ve tamamen siyasi sebeplerle (Bağdat demir yolunu gözetlemek için) Kargamış'taki kazılara katılmak için 1910 yılında Antep'e gelmesiyle başlamıştır. Uzun yıllar Arap yarımadasında kalmıştır bu sürede sınırlı başarıları olmuştur. Ondan çok daha yetenekli İbn Suud'un yanında yer alan ve Lawrance'den çok daha etkili ve sözü geçen Philby gibi adamlara rağmen efsaneleşmiştir. Peki efsanesi nasıl oluşmuştur? Efsanesi İngilizleri bile şaşırtır Çünkü buna layık değildir: Fakat krallığın en önemli kilisesi St. Paul Katedrali'nde çok önemli komutanların yanında heykeli bile yapılmıştır. Efsanesi, Amerika'nın savaşa katılırken ihtiyaç duyduğu propagandadan doğmuştur. Amerikalı gazeteci Lowell Thomas'ın hakkında yaptığı röportaj bunda etkilidir. (Bu arada Kudüs'ün 1917'de İngilizler tarafından alınması ve 700 yıl sonra ilk defa noelin orada kutlanılması en büyük propaganda malzemesidir. )Bunun yanında Lawrance'in yazdığı kitaplarda etkili olmuştur. Lawrance bu kadardır. O yılların ekonomik, siyasal ve sosyal şartları ve Lawrance efsanesinin ayrıntıları kitapta detaylı olarak anlatılmıştır. Okunması tavsiye edilir. (A.Yasiiiin Altun)

Lawrence Efsanesi PDF indirme linki var mı?

Orhan Koloğlu - Lawrence Efsanesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Lawrence Efsanesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Orhan Koloğlu Kimdir?

Orhan Koloğlu ikinci Dünya Savaşı sonrasında Libya'da yeni kurulan hükümette, Ankara hükümetinin izni ile başbakanlık görevinde bulunan Sadullah Koloğlu'nun oğludur. Galatasaray Lisesi'ni, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne (bugün İletişim Fakültesi'ne) bağlı Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Doktora çalışmasını Strasbourg Üniversitesi Edebiyat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde yaptı.

1947'de Sulhi Garan'ın Türk Spor adlı gazetesinde spor yazarlığı ile başladığı gazetecilik hayatını 1964'e kadar Son Saat, Yeni Sabah, Akşam, Yeni İstanbul gazetelerinde muhabir, yazı işleri müdürü ve yazar olarak sürdürdü. 1970'ler ve 1980'lerde kısa sürelerle Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde çalıştı. 1964-71 arasında Turizm ve Tanıtma Bakanlığı'nın Roma, Paris, Karaçi ve Beyrut bürolarını yönetti. 12 Mart Dönemi'nde Beyrut'ta görevli olan Koloğlu İhtilal sonrası Türkiye'ye çağrıldı ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile ilgili yazdığı rapor nedeniyle (rapor FKÖ ile ilgili Türk basınında 'Türkiye'nin aleyhine çalışıyorlar' diye çıkan haberlerle Beyrut basınını karşılaştırarak olayın farklı olduğunu ortaya koymaya çalışmaktaydı) 15 gün Ankara Cezaevi'nde hapis yattı. 

1972'de Milliyet gazetesinin Almanya baskısından sorumluydu. 1974-75 ve 1975-77 arasında Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nün (bugün T.C. Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü) başında bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) dış ilişkiler danışmanlığını yürüttü.[2] Hacettepe Üniversitesi'nde devrim tarihi dersleri verdi. Ardından, 1982-84 arasında Libya'nın Trablusgarp kentindeki el-Fateh Üniversitesi'nde (bugün Trablus Üniversitesi) öğretim görevlisi olarak bulundu; burada tarih araştırmaları yaptı. Popüler Tarih ile Aydınlık'ta çeşitli yazıları yayınlandı.

1995 yılında Türk Çağdaşlaşması adlı eseriyle Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü'nü kazandı. 2000 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) geleneksel Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü'ne layık görüldü. 2001 yılında Reklamcılar Derneği Orhan Koloğlu'nun yüzyıllık reklam arşiv koleksiyonunu satın alarak “Türkiye’de Reklamcılığın İlk Yüzyılı: 1840-1940” adıyla hem bir sergi açtı hem de kitaplaştırdı.

17 Nisan 2020 tarihinde 91 yaşında vefat etti.

Orhan Koloğlu Kitapları - Eserleri

  • Abdülhamid Gerçeği
  • Osmanlı'dan 21.Yüzyıla Basın Tarihi
  • Lawrence Efsanesi
  • Abdülhamit ve Masonlar
  • Arap Kaymakam
  • İttihatçılar ve Masonlar
  • Curnalcilikten Teşkilatı Mahsusa`ya
  • Avrupa Kıskacında Abdülhamit
  • 1915 Basınında Çanakkale
  • Cumhuriyet Döneminde Masonlar
  • Kim Bu? Mustafa Kemal
  • Kutsal Topraklarda Casuslar Savaşı
  • Sorularla Vahdettin
  • Fikret Mualla
  • Soros, CFR ve Arap Ayaklanması
  • İslam Aleminde Masonluk
  • Osmanlı'da Son Tartışmalar Mondros'tan Mudanya'ya
  • Osmanlıcadan Türkçeye Okuryazarlığımız
  • Üç İttihatçı
  • Dünyadan Çizgilerle Atatürk
  • Trablusgarp Savaşı ve Türk Subayları
  • Türk Korsanları
  • Bilimselden `Medyatik`e Tarih
  • Hain'nâme
  • Gazi'nin Çağında İslam Dünyası
  • Kim Bu? Ecevit
  • Türk - Arap İlişkileri Tarihi
  • Aşk - Tarih Boyunca
  • Son Sadrazam
  • Cercle D'orient'dan Büyük Kulüp'e
  • Cilbabtan Türbana
  • İstanbullu - Şehroğlanı ile Şehrkızı
  • Osmanlı Dönemi Basınının İçeriği
  • 1919-1938 Türk Çağdaşlaşması
  • Mazlum Milletler Devrimleri ve Türk Devrimi
  • Basınımızda Resim ve Fotografın Başlaması
  • Prusya'dan Enverland'a ve Günümüze Türk-Alman Tarihi
  • Loti'nin Kadınları
  • İslam’da Değişim
  • 1908 Basın Patlaması
  • Türkiye Karikatür Tarihi
  • Numaracı Cumhuriyetçiler - 2. Cumhuriyetçiler Hakkında Herşey
  • Tamga Pençe Tuğra İmza
  • Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Basın
  • Ecevit ile CHP
  • Mamma Li Turchi
  • Gazeteci Bir Aile Mehmet Asım, Hakkı Tarık, Hasan Rasim Us'lar
  • Türk'ü Dünyaya Saydıran Adam Atatürk
  • Basımevi ve Basının Gecikme Sebepleri ve Sonuçları
  • Osmanlı Meclislerinde Libya ve Libyalılar
  • Reklamcılığımızın İlk Yüzyılı (1840-1940)
  • Fizan Korkusundan Libya Mücahitliğine
  • Aydınlarımızın Bunalım Yılı "Zaferi Nihai`den Tam Teslimiyete"
  • İlk Gazete İlk Polemik

Orhan Koloğlu Alıntıları - Sözleri

  • İtalyanlar şeref ve vatanları için savaştıklarını savunuyorar, ama haksızlar. Biz de aynı şeyi söylüyoruz, ama haklıyız. (Trablusgarp Savaşı ve Türk Subayları)
  • İslam’ın yayılışında, silah gücünün yanı sıra, sömürülen ezilen toplumlara, gününün koşulları içinde daha hoşgörülü, daha adaletli ve güvenli yönetimler getirmiş olması küçümsenmeyecek bir etken olmuştur. (Gazi'nin Çağında İslam Dünyası)
  • Eğer Allah istiyorsa şehit olmaktan kaçınılmaz. Cesur, bir kez ölür, korkak, her an yüz kez. (Trablusgarp Savaşı ve Türk Subayları)
  • "1909-1912 arasında Büyük Doğu'nun Üstadı Âzamlığını Talât Bey, sonra çekildiğinde Faik Süleyman Paşa yapmıştır." (İttihatçılar ve Masonlar)
  • İnsan için büyüklük ve övgü sermayesi olacak şey nedir? Büyüklük çok çalışmaktır, yoksa para ve servetle değil... (İslam Aleminde Masonluk)
  • Teşkilat'ın elemanları son kanlarına kadar dövüşürler. Eşref Bey ise ağır yaralı ve baygın halde esir düşer. Malta'ya sürülmeden, Lawrence ziyaretine gelir. "Bizim misafirimizsiniz!" diye söze başlayınca; kimin ülkesine, kimin sahiplendiğini gören Kuşçubaşı Eşref içlenir. "Biz asırlarca adaletle idare ettiğimiz bu yerlere 'bizim' diyerek hata etmişiz, belli. Yalnız siz de şimdiden 'bizim' demekle aceleci davranmıyor musunuz?" diye sorunca, Lawrence: "Biz, bura insanını nasıl idare edeceğimizi biliriz." diye kibirlenir. Eşref Bey güler, sanki geleceği görmüş gibidir: Osmanlı'nın 400 sene yönettiği Ortadoğu'da İngiliz 40 sene kalamayacaktır!.. (Kutsal Topraklarda Casuslar Savaşı)
  • "Masonlukla Siyonizmi bütünleştirmek çok başvurulan bir yöntem. Oysa, her fırsatta açıkladığım gibi masonlar -bütün insanlığı kavradıkları iddiasını yalanlayan bir tutumla- 19.yüzyılın ikinci yarısına kadar Yahudileri kesin olarak aralarına almamışlardır." (Cumhuriyet Döneminde Masonlar)
  • “DP’nin serleşen politikasında etkili olduğu bilinen içişleri bakanı Namık Gedik de masondu.” “DP ye yönelik yassıada duruşmaları sırasında Ahmet Salih Korur özellikle başbakanlığa ait örtülü ödenek konusundaki soruşturmada hakim karşısına çıktı. ......ödeneğin özellikle basını partinin yanına çekmek için kullanıldığı ortaya çıktı. Başta, özel masonluk sayısı çıkaran Peyami Safa ya 49 bin lira olmak üzere birçok yazara para dağıttığı saptandı. Soru üzerine bu dağıtımı Menderes in emriyle yaptığını söyleyince sabık başbakan itiraz etti. Olayın tanığı gazeteci, Korur un “hiç istemediğim halde beni böyle konuşturuyorsunuz diyerek....” (İslam Aleminde Masonluk)
  • 'Cemiyet içinde iyiye, ileriye ve açıklığa doğru bütün hamleler hızını matbuat hürriyetinden alırlar. Matbuat hürriyetinin mevcut olmadığı yerlerde ise vatandaşın, diğer hak ve hürriyetleri tehlikeye düşeceği gibi, topluluk hayatı gizliliğin ve kapalılığın kiri ve pası altında çürümeye mahkûmdur.' (Osmanlı'dan 21.Yüzyıla Basın Tarihi)
  • Küresel sistemin körüklediği yeni medya düzeninde belirleyici olan, tüketicinin beğenileridir. Tüketicinin hakim olduğu bir dünya düzeninde medyanin başka türlü hareket etmesi mümkün mü? .. Kimliğin kişinin tükettiği malzemeye göre belirlendiği bir dünyadayız. (Osmanlı'dan 21.Yüzyıla Basın Tarihi)
  • 18. yüzyıl filozofları Aydınlanmacılar "düşünce özgürlüğü ve vicdan özgürlüğü" kavramlarını yerleştirirken mason girişiminin belirmesi, devrimci değişim ortamındaki örgütlenme ihtiyacının bir yansıması olduğunu kanıtlıyor. (İslam Aleminde Masonluk)
  • Saltanatı süresince ülkenin her tarafından gelen açlık ve kuraklık şikayetleri, bazı doğal felaketlerde yardımlarının yetersizliği, zaten baskı rejimi altında ezilen bu kitlelerde daha büyük tepkiler yaratıyordu. E. Z. Karaı (VII/494) şu örnekleri veriyor: " 1880'de, Anadolu'da ve Kuzey Suriye'de meydana gelen kuraklık, halkın çaresizliğini bütün çıplaklığıyla göstermiştir: Musul' da halk pamuk tohumu yiyor, iş hayatı durmuş, hırsızlık ve cinayet artmış, gündüz ortasında bile adam soyuluyor. Sokaklarda, iskelete dönmüş paçavralar içinde insanlar 'açım, açım' diye feryat ederek ölüyorlar. Çocuklannı satan aileler bile var. Ölü hayvan eti yiyenler, hayvanlar ile beraber otlayan insanlara rastlanıyor. (Abdülhamid Gerçeği)
  • 1880’lerin başından itibaren İngiliz politikası Mısır’da milliyetçiliği (Mısır, Mısırlılarındır) ve İslam dünyasında Arap Hilafeti tezini desteklemeye yönelik olmuştur. (Lawrence Efsanesi)
  • Şeyh Sait ayaklanması vesilesiyle 4 Mart 1925'te çıkarılan Takrir-i Sükûn kanunu ise, hükümete doğrudan basın üzerinde tasarrufta bulunmak hakkını tanıyordu. (Osmanlı'dan 21.Yüzyıla Basın Tarihi)
  • İsyanın boyutu ne Hüseyin'in ne de İngilizlerin umduğunu verecektir. Planları, Hicaz'ı takiben Suriye ve Irak'ta da Arap milliyetçilerinin ayaklanması ve Hatay'a İngiltere'nin çıkartma yapmasıyla, Türklerin iki ateş arasında bırakılmalarıydı. Hüseyin yalnız kalmıştır. Mahcubiyet korkusuyla Kahire'de entilijans, isyanı aslında Hindistan'daki sömürgeci meslektaşlarının çıkarttığı şayiasını yayacaktır. (Kutsal Topraklarda Casuslar Savaşı)
  • İngilizlerin “resmi tarih kaynağı” sayabileceğimiz Encyclopaedia Britannica’ya göre, 1917-1918’de Hicaz-Suriye bölgesinde 35 bin Türk askerinin ölümünde ve 35 bininin de esirliği ya da yaralanmasında Lawrence, Arapları yöneterek başrolü oynamıştır. (Lawrence Efsanesi)
  • Osmanlı Devleti'nin 16. yüzyılda bütün Orta Avrupa ve Balkanlar ile Ortadoğu, Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika'ya hâkim olduğu aşamada İslam'a bağlılığını asla dışlamadığı malumdur. Ancak zorlayıcı bir ihtida politikasına da asla başvurulmamıştır. Kemal Karpat'ın hesabıyla altmıştan fazla dil ve din farkı gösteren cemaati yönetimi altına alan Devlet'in örfi yasalara (yerel geleneklere) İslami kurallar kadar değer verdiği bilinir. (Curnalcilikten Teşkilatı Mahsusa`ya)
  • Suriye ve Irak bölgesinde cirit atan ajanlar, kimi ne zaman ve hangi koşullarla kullanabileceklerini biliyorlardı. (Lawrence Efsanesi)
  • ‘ Abdülhamit ve Masonlar ‘ kitabımızda belirttiğimiz gibi, Abdülhamit saltanatının ikinci yarısına girildiğinde Sultanla mason locaları arasında bir barış dengesi kurulmuştu. Genelde masonlar politikaya karışmıyor, bunun karşılığında sultandan hoşgörü hatta destek alıyorlardı. (İttihatçılar ve Masonlar)
  • Medya, Lawrence'ı ne kadar "şişirse" de hakikat bellidir; Arap İsyanı tutmamıştır. Ortadoğu'da netice İngilizlerin Mısır harekâtı ile alınacaktır. (Kutsal Topraklarda Casuslar Savaşı)

Yorum Yaz