diorex

Lokman Hekim Sokağı - Mauro Martino Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Lokman Hekim Sokağı kimin eseri? Lokman Hekim Sokağı kitabının yazarı kimdir? Lokman Hekim Sokağı konusu ve anafikri nedir? Lokman Hekim Sokağı kitabı ne anlatıyor? Lokman Hekim Sokağı PDF indirme linki var mı? Lokman Hekim Sokağı kitabının yazarı Mauro Martino kimdir? İşte Lokman Hekim Sokağı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 03.10.2022 17:00
Lokman Hekim Sokağı - Mauro Martino Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Mauro Martino

Çevirmen: Zeynep Apaydın Güvenç

Yayın Evi: Anatolia Kitap

İSBN: 9786054447626

Sayfa Sayısı: 192

Lokman Hekim Sokağı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hangi milletten olursak olalım, hangi ülkede yaşarsak yaşayalım, aklı erenlerimiz var. Bir de yaşasa da asla uyanamayanlarımız. Kimimiz gönülleri aydınlatan gerçeklere ulaşabiliyoruz, kimimiz yalan yanlış bir âlemde savrulup gidiyoruz. Mauro (Mevlud) Martino, Hakk`ı kabul edebilmişlerden... Martino; İtalyan asıllı Kanada vatandaşı, Katolik kültürle yetişmiş bir Batılı... Takip ettiği yollar ve karşılaştığı olaylar onu İslamiyet`le tanıştırmış. Lokman Hekim Sokağı`nda Amerikan insanının günlük hayatı ele alınıyor. Hindistanlı bir Müslüman olan Hâkim Lukman, eserdeki karakterler için bilgelik ve erdem kaynağı niteliğindedir. Okur, Hâkim Lukman`ın tekrar tekrar dile getirdiği hikmetli görüşler sayesinde İslâm inancının nurlu ufuklarında dolaşacaktır. Lokman Hekim Sokağı`nın en etkili cümlelerinden birinde yazar, `Günümüzde insanların kalbinin bir köşesinde sessiz bir devrimin gerçekleştiğini düşünüyorum,` diyor. Eser, yazarın sözünü ettiği soyut fakat oldukça güçlü devrimin parıltılı bir panoramasını sunuyor. Modern çağların yenilikçi görüşlerini kendisine rehber edinmiş günümüz Amerikan dünya görüşü, Müslüman ülkelerden gelen insanların örnek yaşantıları sayesinde geniş halk kitleleri tarafından sorgulanmaktadır. Mevlud Martino, bu zümrüdî devrimi ana çizgileri ile müjdeliyor Lokman Hekim Sokağı`nda... Geçmiş, güzel günlere özlem, olumsuzca gerçekleşen toplumsal değişimlerin geleneklerine bağlı insanlar üzerinde bıraktığı hüzün hissi eserin tematik yapısını oluşturuyor. Leyla`nın "Yalnızca Sabun", Hâkim Lukman`ın "Haşere Kontrol" isimli dükkânları alegorik ipuçları veriyor. 21. Yüzyılın kalpleri kirletmeye aday unsurlarını temizlemek, insan ruhunu insafsızca kemiren ve ona rahatsızlık veren manevi haşerelere karşı mücadele etmek gibi manevi ihtiyaçlara hizmet ediyor bu iki dükkân. Böylelikle Lokman Hekim Sokağı, şifa dağıtıcı bir eser hâlini alıyor. Okuyucu, roman kahramanlarının çağ yangınları ile yanmış gönüllerine iyi gelen şifayı, eserin satır aralarında mutlaka hissedecektir.

Lokman Hekim Sokağı Alıntıları - Sözleri

  • Söz vermenin, el sıkmanın bir anlamı vardı.Artık insanlar hiçbir şeye saygı duymaz oldular.
  • İnsan kendi anlamını kendi yaratır…
  • İnsan biçimindeki tilkiler, köpekler, akrepler ve hayaletler seni şaşırtmaya hala devam ediyor olsa gerek.
  • Ama aslında bakarsan evliliğin ve arkadaşlığın da gizli formülü yok. Bir fincan kahveyi beraberce keyifle içebiliyor musunuz, o halde her şeyden keyif almanız mümkün.
  • Şimdi cüzdanım hafifse de yüreğim kanaatkâr.
  • Allah kendisinden biz diye bahseder. Biz olmanın bir gizemi vardır. İki veya daha fazla insan biz olabildiği zaman, yaşamda karışıklıklar ve fırtınalar olsa da rahmet ve merhamet de olur.
  • İnsanlarda artık eski saygı kalmadı. Babam buralara ilk geldiğinde, çalışmaya başladığı günlerdeki gibi değil. O zamanlar söz vermenin, el sıkmanın bir anlamı vardı. Artık insanlar hiç bir şeye saygı duyma oldular. Silahlara bile...
  • İyi kadınlar, iyi erkekler içindir; iyi erkekler de iyi kadınlar içindir... onların mükafatı pek çoktur.
  • Sevgiden karşılık beklemeksizin söz etmeliyiz...
  • Dışarıdan bakan birinin gözüyle,amaçsız,toplumsal başarının basamaklarını tırmanmaya azim duymayan biri gibi görünebilirdim, ancak içinde hayatım boyunca sıkı sıkıya tutunduğum bazı şeyler olmuştu...

Lokman Hekim Sokağı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap, edebi açıdan şuana kadar okuduğum en zayıf kitaplardan biriydi. Baskı/çeviri hatası mıdır bilmem ama sürekli aynı cümleler hatta paragraflar bir kaç sayfada bir dönüp durdu. Kurgu da oldukça zayıf... Okuduğum kitabı yarıda bırakma adedim yoktur, okudum bitti. Ama kitabın ve dahi yazarın ilgi çekici yanları yok değil... Bir kere karakterler çok ilginç. Ama bunun ötesinde İtalyan asıllı bir Kanadalı olan Mauro Martino İslamiyetle tanışıp Müslüman oluyor ve Mauro, Mevlud oluyor. Kitabın ana karakteri de İtalyan asıllı bir Kanadalı ve Lokman Hekim sayesinde İslamiyetle tanışıyor. Muhteşem ana karakter yazarımızın kendisi. Bu haliyle İslami doğru anlamaya çalışan bir adam var karşımızda. Üstelik hem kültürel olarak hem de coğrafi olarak İslama çok uzak olan bir adam. Kitap, İslamın gerçeklerini yansıtmıyor diye bazı eleştiriler okudum, oldukça zalimce geldi. Bizim bildiğimiz gördüğümüz gibi yazmasını bekleyemeyiz. Evet edebi güzellikten yoksun ama bence yine de şansı hak ediyor :) (Entelektüel Kiviler)

Edebi olarak incelemeye ne yazık ki gerek bile yok, baba ben ne okuyorum ya diye diye bitirdim kitabı. Asıl olarak kitapta geçen dini motiflere biraz değineceğim. Mauro Martino, KVP'den de tanıdığımız, sonradan Müslüman olmuş biri. Bu kitaptaki ana karakter Frank'ın da kendisini yansıttığını söylüyor. Kitabı okurken Frank'ın iman ettiği şeyin aslında İslam değil de mistik, spiritüalizm yoğunluklu garip bir meditasyon dini olduğunu gördüm. Kitapta İslam temsilcisi olarak gösterilen Hâkim Lokman'ın, yıllar önce Uganda'da ölmüş olan oğluyla sanki o hayattaymış gibi konuşup oynayıp vakit geçirmesi, kitaptaki karakterlerin evlerinde ne yaptıklarını bilmesi, onların davranışlarına yön verebildigini söylemesi İslâmî değil. Bu kısımları okurken Mauro'nun gavsımız uçar kaçar, yatakta kaç kere döndüğünü bilir anlayışının benzeri olan bir fikrin pençesine düştüğünü anladım. (Burada bir not. Mauro Martino, kendisini Kadiri tarikatı üyesi olduğunu bildiğimiz Necati Şaşmaz'ın Türkiye'ye davet ettiğini söylüyor. Yani tam olarak şeyhim uçar kaçar fikriyatında olan birinin) Kitabın sonunda ise İslam'ın Budizm'le ve Hristiyanlıkla çelişmediğini söyleyerek zırvalıkta bingo yapıyor ne yazık ki. Burada küfürle İslam'ı bir tutması her şeyden daha büyük, çok daha büyük bir facia. Mauro, "Müslüman olma" (veya buraya kadar yazdıklarıma binaen "olmaya çalışıp olamama") hikayesinde Bawa Muhaiyaddeen adlı birinin etkisinden bahsediyor. Bu kişinin nasıl biri olduğunu araştırdığımda bütün bu falsoların sebebi tarafımca daha iyi anlaşıldı. Eğer şimdi de bu şekilde düşünüyorsan bu dini öğrenmeye hâlâ şiddetle ihtiyacın var Mauro, üzgünüm. Cidden üzgünüm. Son olarak yazmak istiyorsan hobi olarak yine yaz ama ben kitap yazdım diye lütfen sürme piyasaya. Vaktimiz ziyan, dünyamız da çöl olmasın abi. Malum bunlar hep ağaç. (koren)

Ben ne okudum? Bu soruyu bu kitap için bolca kullandım. Sevmedim, sevemedim. Ya ben bu kitabı anlamak için algısı fazla kapalı birisiyim ya da kitap cidden yazılmış olmak için yazılmış. "Çünkü olay yok, heyecan yok, anlatılmak istenen şeyin ne olduğu belirsiz. Bolca puan kıracağım ama sevdiğim iki şey var. Kapak tasarımı hoşuma gitti ve okunması kolay. Lakin geri kalan puanlar tak tak tak diye düşüyor gözümden. Yani bu incelememde gömeceğim kitabı, bu durumda sen kimsin ki diyecekler olacaktır ama gerçekler ve hislerim bu yöndeyken tersi bir şey söyleyemem. Konusundan bahsetmek isterdim ama bir konu yok. Devamlı tekrara düşen kelimeler, ne olduğu anlaşılmayan durumlar, yazılmak için yazılmış bir roman görünümünde olan bu kitap bana bıkkınlık verdi. Tavsiye etmiyorum, ben aşırı sıkıldım çünkü. (NUR)

Lokman Hekim Sokağı PDF indirme linki var mı?

Mauro Martino - Lokman Hekim Sokağı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Lokman Hekim Sokağı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mauro Martino Kimdir?

Mauro Martino Kitapları - Eserleri

  • Rücu
  • Lokman Hekim Sokağı
  • Aşka Dönüş
  • Adını Sen Koy
  • Külden Güle

Mauro Martino Alıntıları - Sözleri

  • Başka bir raunt. Bir diğer öfke nöbeti ve umutsuzluğa düşüş... (Külden Güle)
  • Sevgiden karşılık beklemeksizin söz etmeliyiz... (Lokman Hekim Sokağı)
  • Tanrı, kendisi bizzat bütün kıskançlığla, içinizde kendi varlığını ilan ettiğinde, önceleri tanrılara tapar gibi sevdiğiniz birçok şeyi kaybetmenin verdiği acı muazzam boyuttadır. (Külden Güle)
  • Biz düşük ihtimallerin adamıyız .. (Aşka Dönüş)
  • ve diğerlerine hiç benzemeyen o tuhaflığını sevdim ve lezzetini, enerjisini... Yolunda gitmeyen bir dünyayı anlayabilmek için dans edişini. (Külden Güle)
  • Bir zamanlar...Sonsuza dek mutlu yaşadı. (Rücu)
  • Dünyanın ceketi hâlâ üzerindeyken ve hâlâ sahte arzular duyarak o ceket içinde yol alırken, tevazu ve sabır ve hoşgörü ve cömertlik ve ibadet ve huzur ve buna benzeyen tüm kelimelere âşık oldu. (Rücu)
  • Her soru bir ok, her cevap; okların açtığı yaraları iyileştirmekten aciz bir merhem.. (Rücu)
  • Hayat yaşamak,vermek içindir, almak da güzeldir ancak katkıda bulunmak daha iyidir. (Adını Sen Koy)
  • Söz vermenin, el sıkmanın bir anlamı vardı.Artık insanlar hiçbir şeye saygı duymaz oldular. (Lokman Hekim Sokağı)
  • Bence şehirleri bozan şey insanlar için yeterince sevginin olmayışı. (Adını Sen Koy)
  • İnsanlarda artık eski saygı kalmadı. Babam buralara ilk geldiğinde, çalışmaya başladığı günlerdeki gibi değil. O zamanlar söz vermenin, el sıkmanın bir anlamı vardı. Artık insanlar hiç bir şeye saygı duyma oldular. Silahlara bile... (Lokman Hekim Sokağı)
  • Her soru bir ok, her cevap okların açtığı yaraları iyileştirmekten aciz bir merhem... (Rücu)
  • Ve bütün dinler, yalnızca tek bir Tanrı olduğunu söylüyor. Fakat Tanrının sadece tek bir dini var, o da Islam. (Rücu)
  • Bırak dünü geçmişte, yarını henüz bekleme, yetin elindeki bugünle. (Adını Sen Koy)
  • Çoğunlukla demeliyim,çoğu zaman yaşamam gereken hayatı yaşamadığımı hissediyorum.. (Aşka Dönüş)
  • Ege'ye doğru açılan pencereden yolun aşağısına baktıklarında, suyun üzerindeki o parıltılı ışığı gördüler. Yıldızlar sanki o karanlık gök kubbeye batırılmış iğneler gibiydi ve böylece daha fazla ışığın süzülmesine izin veriyorlardı. Kendilerini inandıkları ve özgürlük adına gecenin hakimiyetine bıraktılar. (Külden Güle)
  • Bırak dünü geçmişte, yarını henüz bekleme, yetin elindeki bugünle (Adını Sen Koy)
  • Bir olayı birilerinin anlamsız bulması,onu gerçekten de anlamsız mı kılar ? (Rücu)
  • Fakat sana söyledim. Aynı anda birden fazla adamı sevebilirim. Bu ikisiyle birden sevişmek anlamına mı geliyor? Evet. (Külden Güle)

Yorum Yaz