tatlidede

Lucky Strike - Kim Stanley Robinson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Lucky Strike kimin eseri? Lucky Strike kitabının yazarı kimdir? Lucky Strike konusu ve anafikri nedir? Lucky Strike kitabı ne anlatıyor? Lucky Strike PDF indirme linki var mı? Lucky Strike kitabının yazarı Kim Stanley Robinson kimdir? İşte Lucky Strike kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 27.01.2023 01:00
Lucky Strike - Kim Stanley Robinson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Kim Stanley Robinson

Çevirmen: Osman Bulut

Orijinal Adı: The Lucky Strike

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9786053143284

Sayfa Sayısı: 112

Lucky Strike Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hugo ve Nebula ödülleri sahibi • World Fantasy ödülü • Locus ödülü • John W. Campbell ödülü

SAVAŞ, TUHAF UĞRAŞLAR YARATIR. 1945 Temmuz ayında Kuzey Pasifik’teki Tinian adasında Yüzbaşı Frank January, Lasso Dağı’nın zirvesinde çakıl taşından tepecikler yapmayı kendine uğraş edinmişti: her B-29 kalkışı için bir çakıl taşı, her görev için bir tepecik. En büyük tepecikte dört yüz çakıl taşı vardı. Bu akılsızca bir oyundu, ama poker de öyleydi. 509’uncu hava birliğinin adamları bir palmiye ağacının gölgesinde, ters çevrilmiş bir sandığın etrafında, pamuklu fanilalarının içinde terleyerek, küfürler arasında tüm paralarını ve sigaralarını tüketene kadar, bir el, bir el daha, sonra bir el daha, ta ki kartlar tuvalet kâğıdı niyetine kullanılabilecek kadar yumuşayıp kenarları bükülene kadar milyonlarca el poker oynamışlardı.

“Güçlü ve tutarlı bir kurmaca hikâye yazarı.”

– New York Times

“Robinson’ın hikâyeleri en üst düzeyde...”

– Publishers Weekly

“Bizim en hayalperest bilimkurgu yazarlarımızdan birinin

aynı zamanda son derece iyi bir doğa yazarı olması rastlantı değil.”

– Los Angeles Times

Lucky Strike Alıntıları - Sözleri

  • Kalbi umutsuzca nefes almaya çalışan ciğerlerinin arasına sıkışıp ezilmiş gibiydi.
  • Atomlar bir maddenin en küçük yapı taşlarıydı. Bu gergin ve titreyen elleri yapabilmek için milyarlarca atom gerekliydi. Bir atomu parçalayınca bir ateş topu elde ediliyordu. Bunun anlamı, tek bir elde mevcut olan enerjinin miktarı...January bir avucunu açıp içindeki çizgilere ve saydam cildin altındaki alacalı ete baktı. Bir insan bütün dünyayı havaya uçurabilecek kadar atoma sahipti.
  • January de aynı şekilde artık vazgeçmek istiyordu. Beyni acıyordu. Kaçma planları öylesine saçma, aptalca ve faydasızdı ki. En iyisi vazgeçmekti. Düşünmemeye çalıştı, ama imkânsızdı. Nasıl düşünemezdi? Bilinci yerinde olduğu sürece düşünecekti. Zihin, sıkıştığı kapanların içinde bir tilkiden çok daha uzun süre mücadele ediyordu.
  • Ve şimdi o sırıtkan Harry Truman alçağı ona, Frank January'ye, iki yüz bin kadın ve çocuğun üzerine güneşi bırakma emrini vermişti.
  • Bu savaşın her yılını anılarında sanki on yıl gibi hissedecekler ve bu yüzden savaş hayatlarının merkezindeki en büyük deneyim olarak, yani tarihi ellerinde somut olarak tuttukları, her birinin günlük faaliyetlerinin etkilediği, ahlaki konuların basit olduğu ve başkalarının onlara ne yapmaları gerektiğini söylediği bir zaman dilimi olarak kalacaktı; o yüzden yıllar daha çok geçip de kurtulanlar yaşlandıkça, vücutlar çöktükçe, hayatları şu veya bu yeknesaklık içinde akarken dünyayı tekrar bir savaşın sokmak için bilinçsizce çabalayacaklar içlerinde bir yerde yine bir dünya savaşına, son savaşta olduklar gibi sihirli bir şekilde yine öyle genç, özgür ve mutlu olarak dönebilseler diye hayal kuracaklardı. Ve o zaman geldiginde o güce sahip bir konumda olarak bunu yapmaya muktedir olacaklardı. Yani daha başka savaşlar da olacaktı, January bunu görüyordu. Bunu Matthew'un gülüşünde duymuş, onların heyecanlı gözlerinde okumuştu
  • Şimdi buradan bir çıkış yoktu. Bir anlamda, bir rahatlamaydı bu. Artık endişelenmeyi bırakabilir, başka seçeneği olduğunu düşünmekten vazgeçebilirdi.
  • Elbette, eğer bir çocuksan ve kafan Tibbets gibi fanatikler tarafından şekillendirilmişse, sadece emir almak ve bunların doğuracağı sonuçları asla düşünmemek üzere eğitilmişsen, bu doğal sayılırdı.
  • Ama diğer yandan bütün dünya bir anlamda hepimizin birlikte yazdığı bir bilim-kurgu romanıdır.
  • "Birkaç bağlantılı açıklama kuralı vardır. Başlangıç koşulları asla tam olarak bilinemez. Kelebek belki uçuyordur, belki ayakaltında ezilmiştir. Sen Hiroşima'ya doğru uçuyorsundur.

Lucky Strike İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hüzünlendiren bir alternatif tarih öyküsü. Binlerce masum hayatın katili olma düşüncesinin ağırlığını metnin cümlelerine ustaca yerleştirmiş Robinson. Keşke daha çok kitabı Türkçeye çevrilse. (Gökhan Karagül)

Kitap alternatif bir kurguya sahip olan bir bilim kurgu kitabı ince olmasına rağmen gayet çarpıcıydı. Sadece akıcılıktan ve karakterleri yeterli tanıyamadığımızdan dolayı kırdım. Daha kalın bir kitap olsa çok daha zevkle okurduk diye düşünüyorum. Ama bu haliyle de 2.dünya savaşının alternatif bir kurgusu olarak çok başarılı buldum. (Kürşat Akpınar)

Ayrıntı Bilimkurgu kitaplarından okuduğum 5. ve şimdilik son kitap oldu. Serideki diğer kitaplara göre daha çok beğendiğim bir eser oldu. Böyle alternatif tarih okumak hoşuma gidiyor. 11.22.63 dizisini izledikten sonra bu türü daha çok sevmeye başladım. Lucky Strike kitabı 2 öykü ve yazarla yapılan bir söyleşiden oluşuyor. Birinci öykü Yüzbaşı Frank January'nin atom bombasını engellemek için yaptığı işlemler, ikinci öykü peki bunlar değil de şunlar olsa neler olurdu gibi alternatif olaylar anlatılıyordu. Bu kısmı çok beğendim. Yazarla yapılan söyleşi diğer kitaplardan daha farklı geldi bana. Yazar biraz egosit sanırım. Cevapları bana öyle geldi. Ayrıca söyleşide Red Mars serisinin AMC kanalında TV dizisi olabilme ihtimali varmış. Pek olumlu düşünmüyorum ama. Çünkü söyleşide Obama dönemi filan bahsedildi. Sanırım en az 2 yıllık bir söyleşi. Genel anlamda eseri çok beğendim. Kısa sürede okunabilir ama düşündürdüğü olaylar çok fazla. (Fatih Çetin)

Lucky Strike PDF indirme linki var mı?

Kim Stanley Robinson - Lucky Strike kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Lucky Strike PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Kim Stanley Robinson Kimdir?

Amerikalı yazar Kim Stanley Robinson 1952’de doğdu. Lisans eğitimini San Diego Üniversitesi’nde, yüksek lisansını Boston Üniversitesi’nde edebiyat üzerine yaptı.

Eserlerinde sıklıkla doğal felaketleri işleyen, çevreci bir bilimkurgu geleneğinin önde gelen temsilcilerinden biri olan Kim Stanley Robinson 2008 yılında Time dergisi tarafından “Hero of the Environment” seçilmiştir.

İlk romanı The Wild Shore ile kariyerine başlayan Robinson, bugüne dek 18 roman yayımlamıştır. Kariyeri boyunca çeşitli eserleriyle Hugo, Locus, Nebula ve World Fantasy ödüllerine layık görülmüştür. En önemli eserleri Kızıl Mars, Yeşil Mars ve Mavi Mars’tan oluşan Mars Üçlemesi’dir.

2016 yılında, “insanlığın uzay keşfini teşvik etmek adına bilimkurgu veya teknik yazılara üstün katkıları” dolayısıyla Robert E. Heinlein Ödülü’ne layık görülmüştür.

Kim Stanley Robinson Kitapları - Eserleri

  • Kızıl Mars
  • 2312
  • Lucky Strike
  • Yağmurun Kırk İşareti

Kim Stanley Robinson Alıntıları - Sözleri

  • Diğer insanlar hakkında yalnızca izlenim edinirdiniz, daha fazlasını değil. Hiçbir zaman düşüncelerini duymazdınız, sadece söylediklerini işitirdiniz; okyanustaki bir damla, sonsuz bir uçuruma bir temastı bu. Uzayın karanlığında süzülürken elinizi tutan bir el. Çok fazla bir şey değildi. Birbirlerini sahiden de çok iyi tanıyamazlardı. O nedenle o öyle, o böyle der ve bunu bir kişi olarak adlandırırlardı. Bir yargıya varabilmek için varsayımda bulunurlardı. Bu sadece bir tahmindi. Tahmininizde bir tür doğruluk payı olabilmesi için o kişiyle yıllarca konuşmanız gerekirdi. Ve o zaman bile emin olamazdınız. (2312)
  • " Konuşmaları nasıl buldunuz? " diye sordu, fincanının dibindeki siyah tortuya bakarak. (Kızıl Mars)
  • Yola çıkmışlardı. Dokuz aylık bir yolculuğun ya da kalan yaşamları boyunca sürecek bir yolculuğun başlangıcıydı. Tek başlarınaydılar. (Kızıl Mars)
  • Kalbi umutsuzca nefes almaya çalışan ciğerlerinin arasına sıkışıp ezilmiş gibiydi. (Lucky Strike)
  • Ve şimdi o sırıtkan Harry Truman alçağı ona, Frank January'ye, iki yüz bin kadın ve çocuğun üzerine güneşi bırakma emrini vermişti. (Lucky Strike)
  • " Öyleyse beni neden bütün konuşmalardan çıkarıyorsun!" (Kızıl Mars)
  • Ölüm hep kötü bir şey olagelmistir fakat onun acısını sadece hayatta kalanlar hissediyor , o yüzden ... (2312)
  • Diğer insanlar hakkında yalnızca izlenim edinirdiniz, daha fazlasını değil. Hiçbir zaman düşüncelerini duymazdınız, sadece söylediklerini işitirdiniz; okyanustaki bir damla, sonsuz bir uçuruma bir temastı bu. Uzayın karanlığında süzülürken elinizi tutan bir el. Çok fazla bir şey değildi. Birbirlerini sahiden de çok iyi tanıyamazlardı. O nedenle o öyle, o böyle der ve bunu bir kişi olarak adlandırırlardı. Bir yargıya varabilmek için varsayımda bulunurlardı. Bu sadece bir tahmindi. Tahmininizde bir tür doğruluk payı olabilmesi için o kişiyle yıllarca konuşmanız gerekirdi. Ve o zaman bile emin olamazdınız. (2312)
  • "Birkaç bağlantılı açıklama kuralı vardır. Başlangıç koşulları asla tam olarak bilinemez. Kelebek belki uçuyordur, belki ayakaltında ezilmiştir. Sen Hiroşima'ya doğru uçuyorsundur. (Lucky Strike)
  • Maya daha sonra, Boone ile Chalmers'in arasında aktarılan bakışları anımsamaya çabaladı. Bir şifre ya da tek yumurta ikizlerinin icat ettiği özel bir dil gibiydi. (Kızıl Mars)
  • Rezalet! Fakat insanların istediği, yalanlardı; politika böyle bir şeydi. Sonuçta, konuşmasının sonunda o da büyük bir alkış aldı. (Kızıl Mars)
  • İnsanların istediği, yalanlardı. Politika böyle bir şeydi. (Kızıl Mars)
  • Büyük Çarpışmalar Çağı! Geç Dönem Ağır Bombardımanı! Hiç kimsenin bu büyük atlıkarıncanın tamamen düzeldiğini ve muntazam bir şekilde hareket ettiğini söylemesine izin vermeyin. Ya da arada bir de olsa çarpışan arabaların savruluşuna benzemediğini. Yerçekimi, o gizemli yer çekimi, sabit bir biçimde kendi kurallarına uyar, maddeyle etkileşime geçer ve bazen ortaya karmaşık bir hare­ket çıkar. Görünmez dalgalar o veya bu şekilde kayaları fırlatıp atar. Ya insanlık tarihi de bu tür görünmez dalgalara sahipse? Çünkü en nihayetinde aynı güçler iş başında. Bizi şu anda olduğumuz şeve hangi çarpışmalar getirdi? Yeni bir rezonans yeni bir dalga oluşturup bizleri yepyeni bir yöne fırlatıp atar mı? Kendi “Geç Dönem Ağır Bombardımanımız”a mı giriyoruz? (2312)
  • Ve böylece buraya geldik. Mars eskiden bir güçtü, şimdiyse bir mekâna dönüştü. (Kızıl Mars)
  • January de aynı şekilde artık vazgeçmek istiyordu. Beyni acıyordu. Kaçma planları öylesine saçma, aptalca ve faydasızdı ki. En iyisi vazgeçmekti. Düşünmemeye çalıştı, ama imkânsızdı. Nasıl düşünemezdi? Bilinci yerinde olduğu sürece düşünecekti. Zihin, sıkıştığı kapanların içinde bir tilkiden çok daha uzun süre mücadele ediyordu. (Lucky Strike)
  • Alışkanlıklar ilk tekrarlardan sonra oluşmaya başlar. O andan sonra alışkanlıklara yönelim gelir, çünkü tekrarlar aslında savunmalardır, zamana ve umutsuzluğa karşı alınan siperler... (2312)
  • " Ve böylece buraya geldik. Fakat kavrayamadiklari mesele şuydu, Mars'a ulaştığımızda yolculuk yüzünden öylesine değişmiş olacaktık ki yapılmasını söyledikleri şeyin hiçbir anlamı kalmayacaktı. Deniz altına inmek ya da Vahşi Batı'ya yerleşmek gibi bir şey değildi bu - tamamen yeni bir deneyimdi ve Ares'in uçuşu devam ettikçe Yeryüzü öylesine uzaklaştı ki , sonunda diğerlerinin arasında mavi bir yıldızdan başka bir şey değildi, oradan gelen sesler öylesine gecikiyordu ki sanki bir önceki asırdan geliyor gibiydi. Kendi başımızdaydık ve bu yüzden tamamen farklı varlıklar hâline geldik. (Kızıl Mars)
  • "Herkes güvende olana dek kimse mutlu olmayacak! " (2312)
  • Bu dünyanın coğrafyası sadece insanoğlunun mantığı ve gördükleriyle birleştirilmiştir. Sanatın ışığı ve renkleriyle; dekoratif düzenlemelerle; iyi, doğru ve güzel düşüncelerle. (2312)
  • Minarel olarak öldüm ve bitki olarak doğdum ; bitki olarak öldüm ve hayvan olarak doğdum ; ne zaman ölüp de bir şey kaybettim ki ? • Kimin sözü bu ? • RUMİ . (2312)

Yorum Yaz