Masalını Yitiren Dev - Adnan Binyazar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Masalını Yitiren Dev kimin eseri? Masalını Yitiren Dev kitabının yazarı kimdir? Masalını Yitiren Dev konusu ve anafikri nedir? Masalını Yitiren Dev kitabı ne anlatıyor? Masalını Yitiren Dev PDF indirme linki var mı? Masalını Yitiren Dev kitabının yazarı Adnan Binyazar kimdir? İşte Masalını Yitiren Dev kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Adnan Binyazar
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750700170
Sayfa Sayısı: 339
Masalını Yitiren Dev Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Masalını Yitiren Dev, ilkokula on dört yaşında başlayan bir edebiyat adamının, Adnan Binyazar'ın çocukluk ve ilkgençlik anılarından oluşuyor. Diyarbakır'da başlayan, yoksulluk içinde geçen bir çocukluk, dağılmış bir aile, çocuk yaşta girilen çalışma hayatı, acımasız koşullar. Anı gibi değil de bir roman gibi okunan bu kitapta Adnan Binyazar, hayatla olan mücadelesini hiçbir abartıya, duygusallığa yer vermeden, son derece nesnel bir tavırla aktarmış. Yaşadıklarını anlatırken, o günlerin Türkiye'sinden çok canlı kesitler veriyor. Ağın'dan Diyarbakır'a, Elazığ'dan İstanbul'a uzanan coğrafyada, anasını-babasını, ustasını, Haco Bibi'yi, Valentino'yu, Möho'yu, Zeko Bibi'yi, birer roman kişisi gibi canlı ve kalıcı kılabiliyor. 'Yazılışı tehlike yaratacak bir hayat yaşadım ben,' diyor yazar; 'onun için yazmakta hep duraksadım. Çünkü yaşadığınız olayları anlatıya dökerken, gözü yaşlı sözcüklerin tuzağına düştünüz mü, televizyonlarda her gün onlarcası görülen yerli filmlerin ya da bayatlamaktan iyice kokuşmuş dizilerin başkişisi oluverirsiniz. 'Adnan Binyazar'ın son derece akıcı bir anlatımla, ustalıkla kullandığı Türkçesiyle kaleme aldığı, bir dönem Türkiye'sine ışık tutan, o günlerden insan manzaraları sunan roman tadındaki anıları ilgiyle okunuyor.
(Arka Kapak)
Masalını Yitiren Dev Alıntıları - Sözleri
- Unutmak, insanoğlunun en büyük gücüdür.
- İnsanoğlu her şeyini yitiriyor da umudunu yitirmiyor.
- İnsan, en çok da, en yakınının uzaklığına dayanamıyor.
- Ölümün rengi soluktur. Ölümün baktığı renkler de soluklaşıyor.
- İnsan çektiği acıları unutmayı bilmese ne olurdu acaba?
- İnsanın insana ettiğini kimse etmiyordu.
- “Dost”, “dostluk” denir de, bunun ne olduğunu söyleyen çıkmaz. Çıksa da kendine göre söyler. Bir İsveç atasözü, “Sevilen çocuğun adı çoktur,” der. Bunun gibi, “dostluğun” tanımı çoktur...
- İnsan yüzünde acının çizgisi bellidir.
- Çocukluk, bir dev masalıdır. Masalı bozulmuş çocukluk ne ise, masalını yitiren dev de odur.
- Biz, üç beş kişilik bir aile, Doğu Anadolu’nun bu küçük avlusunda, kişileri, esprileriyle Don Quijote’li bir İspanya havası yaşıyorduk.
Masalını Yitiren Dev İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabı ilk elime aldığım zaman acaba beni ne bekliyor diye düşünmüştüm her satırında farklı izler bırakan bir eser açıkçası okurken kendinizi bulabileceğiniz kendinizden parçalar olan biri eser. Ve eseri okurken nasıl üzülüp çoğu satıra kendime bıraktığımı fark ettim. Açlığı, yokluğu, hastalığı, sevdayı, yalnızlığı... Umudu diri tutmaya çalışırken ufaldıkça ufalmayı anlatmak zordur bazen...Anlattıkça çırılçıplak kaldığını hisseder insan. Anlattıkça daha da üşür. Bu eser tam da böyle hissettirdi... (Eslem)
Eskisi gibi değilim, artık benim yüreğim zar inceliğinde.: "Yazılışı tehlike yaratacak bir hayat yaşadım ben, onun için yazmakta duraksadım." Diyor yazar kitabın önsözünde.. "Gerçekten yazdıklarınızı yaşadınız mı? diye soran Ahmet Muhip Dıranas'ın sorusunun verdiği iç sızlamasıyla. Çünkü insan kendi hayatını anlatırken mürekkeple yazmaz. Buruk acı ve sadece kendine özgü bir sızıdır kalemin ucundaki. Mesela zordur bir Annenin ölümünü anlatmak... Ya da Anneyle birlikteyken babaya, babanın kanatları altındayken Annenin kokusuna hasret kalmayı anlatmak.. Açlığı, yokluğu, hastalığı, sevdayı, yalnızlığı.. Umudu diri tutmaya çalışırken ufaldıkça ufalmayı anlatmak zordur bazen.. Anlattıkça çırılçıplak kaldığını hisseder insan. Anlattıkça daha da üşür. (Levent..)
"Gerçekten, yazdıklarınızı yaşadınız mı?" İşte Ahmet Muhip Dıranas'ın Adnan Binyazara sorusu... Ben ise şöyle diyorum : Yaşanmadan yazılamayacak kadar insani... Okula 14 yaşında başlayan, anne ve babasını, yıllarca, ikisini birden yanında bulamayan yoksul, aç, ağlamaklı, çocukluğu Elazığ, İstanbul ve Diyarbakır' ın yaşam kokan ;aşk, acı, özlem vs. Sokaklarında geçen bir yazarın hikayesi... Okumaktan keyif aldım. Yakın geçmişte yaşanmış olması, yazarla şuanda aynı Dünya'nın oksijenini paylaşıyor olmak, yazar ile hemşehri olmak daha bir içine girmemi sağladı kitaba... Yazarın dili, hem özgün türkçesi hem de Diyarbakır şivesi ile yazdığı kelimeler farkını ortaya koyuyor ve kitabın lezzetini damağınızda hissediyorsunuz... Gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim toprağımızın romanı... Keyifli okumalar... (Hakan Tekin)
Masalını Yitiren Dev PDF indirme linki var mı?
Adnan Binyazar - Masalını Yitiren Dev kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Masalını Yitiren Dev PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Adnan Binyazar Kimdir?
Adnan Binyazar, (d.7 Mart 1934) Türk yazar, öğretmen, eleştirmen.
Adnan Binyazar, 7 Mart 1934 tarihinde Diyarbakır’da doğdu aslen Elazığ-Ağın'lıdır. Ancak 14 yaşında başlayabildiği ilköğrenimi çeşitli illerde sürdürdü. Dicle Köy Enstitüsü'ne girerek köy enstitülerinin yetiştirdiği köylü aydınlar kuşağının bir parçası oldu. Eğitimini, Gazi Eğitim Enstitüsü'nde sürdürdü.
Türkiye’nin çeşitli öğretmen okullarında, Hacettepe Üniversitesi, Gazi Eğitim Enstitüsü, Devlet Konservatuarı, Basın Yayın Yüksek Okulu gibi birçok eğitim kurumunda ve Türk Tarih Kurumu'nda, Kültür Bakanlığı'nda, Türk Dil Kurumu'nda görev yaptı. 1978 yılında Kültür Bakanlığı Tanıtma ve Yayımlar Dairesi Başkanlığı'na getirildi. 1981 yılında Berlin Eğitim Senatosu'nun çağrısı üzerineBerlin'e gitti, bu dönemde İncila Özhan'la birlikte altı ciltlik Türkçe/Dil ve Okuma Kitabı'nı (1.-2.) yazdı. Yurtdışında çeşitli öğretmen yetiştirme proejlerinde çalıştı. Halk kültürüne ilişkin araştırmalarda bulundu. Öğretmenliğini yazarlığı ile birleştirdi; deneme ve roman alanında eserler verdi.
Adnan Binyazar, Masalını Yitiren Dev adlı anı-romanında yoksulluk içinde geçen çocukluk dönemini, Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazanan Ölümün Gölgesi Yok adlı kitabında bir sevda öyküsü anlattı.
Ödülleri
2005 Orhan Kemal Roman Armağanı (Ölümün Gölgesi Yok adlı romanıyla)
Adnan Binyazar Kitapları - Eserleri
- Masalını Yitiren Dev
- Ölümün Gölgesi Yok
- Atatürk Anlatıyor
- Ağıt Toplumu
- Şairin Kedisi
- On Beş Türk Masalı
- Kızıl Saçlı Kontes
- Bozkır Aydınlığında Aşk
- Şah Mahmet
- Kerem İle Aslı
- Duyguların Anakarası
- Toplum ve Edebiyat
- Ozanlar Yazarlar Kitaplar
- Günışığına Yolculuk 1
- Günışığına Yolculuk 2
- Aşık Veysel: Uzun İnce Yolda
- Elif ile Mahmut
- Sözün Onuru
- Halk Anlatıları
- Günışığına Yolculuk 3
- Ardında Leke Bırakmamalı Sevgi
- Ayna
- Edebiyatın Dar Yolu
- Türk Dilinde 25 Ünlü Eser
- Kültür ve Eğitim Sorunları
- Aklın İç Kalesi
Adnan Binyazar Alıntıları - Sözleri
- (...)İyi kitaba alışmış kişi, kitabın dışındaki hayatın, alışkanlıklarla sarmalanmış bir tekdüzelik olduğunun ayrımına tez varır.(...) ( Okuma Körlüğü ) (Ağıt Toplumu)
- “İnsanoğlunun yapısında var bu; kendini savaştan uzak tuttuğunda bile akıtacak ‘kan’ buluyordu.” (Ölümün Gölgesi Yok)
- Hayatım hep böyle geçmişti; sevinmeyegöreyim, yüreğimde cadıların kanlı elleri dolaşıyordu. (Duyguların Anakarası)
- Ne sevdiğim yemek vardır ne sevmediğim. Eşimin elinin kokusu sinen her yemek ağzımın tadı olurdu. Şimdi yediğim her şeyde o kokunun yitik hüznü tütüyor... (Sözün Onuru)
- Yitip giden dostlar gözlerimin perde arkasından geçtikçe ölüm sıcak geliyor bana. İçimdeki ölüm korkusunu yeniyorum. (Ağıt Toplumu)
- Kiminin ensesinde ölüm dolaşır, kimi düğün dernek kurar. (On Beş Türk Masalı)
- İnsan düşüncesi, sistemleri kırarak gelişir. Montaigne (Ozanlar Yazarlar Kitaplar)
- Mutluluklarının kaynağı, kendi içlerinde yarattıkları o " büyük yalnızlık" tı. (Ölümün Gölgesi Yok)
- Sevgi ırmağa benzer; önü tutulsa da bir yerlerden sızıp yürekteki yerine ulaşır. (Kerem İle Aslı)
- Kitabı kaldıracaksın öğrencinin başına diktatörler, rahipler dikeceksin. Kimi yüksek sesle nutuk atacak kimi "telkin"lerde bulunacak. Buna da öğretim diyeceksin! Onu tartışmadan uzaklaştırıp bir Ortaçağ kafasıyla düşündüreceksin. Her şey yoluna girecek böylece...? (Ağıt Toplumu)
- Ağa Kerem, paşa Kerem, han Kerem! Alış Kerem, tutuş Kerem, yan Kerem! Aslı olsun sana kurban can Kerem! Aman Kerem, beni rüsvay eyleme! (Kerem İle Aslı)
- "Gel ver muradımı ben de bileyim Çok ağlattın bugün, ben de güleyim İstersen canımı kurban edeyim Hünerim yok sana bundan ziyade" (Kerem İle Aslı)
- "Yalnızlık Allah'a özgüdür." (On Beş Türk Masalı)
- insan ... şu zavallı umut mahkumu ... (Şah Mahmet)
- “Dost”, “dostluk” denir de, bunun ne olduğunu söyleyen çıkmaz. Çıksa da kendine göre söyler. Bir İsveç atasözü, “Sevilen çocuğun adı çoktur,” der. Bunun gibi, “dostluğun” tanımı çoktur... (Masalını Yitiren Dev)
- Tattığı hazzın ne olduğunu kişinin kendi bilir. Ne dişi ne erkek soyundan bir varlığın o güne değin böyle bir hazza ermediğini düşündün. Bilmiyordun ki, bedende varlık kazanan dişilikle erkeklik durmadan didişiyor, öyle bir an geliyordu ki, biri öbürünün benliğinden yaratılıyordu. Hazların bir duygu kesişmesi olduğunun bilincine o gün vardın. (Şah Mahmet)
- Dertli Kerem der ki dünya fanidir Nicelerin abdal abdal gezdirir Kimse bilmez ne zamandan beridir Hiç hesaba gelmez yaşı dünyanın (Kerem İle Aslı)
- Sevmek, insanoğlunun en yüce duygusuyken duyguca gelişmemiş toplumlarda sevmekten büyük suç yoktur. (Ölümün Gölgesi Yok)
- " Derinliği olmayanın dinginliği de olmaz. " (Şah Mahmet)
- “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince öbürleri de yanlış gider.” (Ardında Leke Bırakmamalı Sevgi)