diorex
sampiyon

Mesela - İskender Pala Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mesela kimin eseri? Mesela kitabının yazarı kimdir? Mesela konusu ve anafikri nedir? Mesela kitabı ne anlatıyor? Mesela kitabının yazarı İskender Pala kimdir? İşte Mesela kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 05.02.2022 02:19
Mesela - İskender Pala Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İskender Pala

Yayın Evi: Kapı Yayınları

İSBN: 9786055147440

Sayfa Sayısı: 216

Mesela Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Geleneğin hikmetiyle günümüzün gerçeği “Mesela”da buluşuyor.

“Doğu kültürü sosyal hayatı hikâyelerle harmanlamayı, kuşaktan kuşağa aktarırken büyük veya küçük hikâyeler üzerinden ilerlemeyi sever. Bazen kulağımızdan kısa bir hikâye girer, zihnimize veya kalbimize yerleşir, benliğimiz ile özdeşlik kurarak bize bir ders verir. Modern zamanlar maalesef bu devamlılığı bozdu ve bizi o tür medeniyet taşıyıcı hikâyeciklerden, mesellerden mahrum bıraktı.

Bu coğrafyanın ve medeniyetin bağrında özenerek ve göz nuru ile üretilen iğne oyaları maalesef ucuz pahaya feda edildi. Ve şimdi bazısını restore veya tamir etmeye, kimisinin imitasyonunu yapmaya, kimisini de inşa ve ibda usulüyle yeniden üretmeye mecburuz.”

Bu mecburiyete dikkat çeken İskender Pala, “Mesela” diye okumaya başlayacağımız doksan dokuz hikâye sunuyor bize. Her bir hikâye “mutlaka”larımız ile “keşke”lerimiz üzerine yeni bir bakış açısı getiriyor. Bazen bizi eski zamanlara götürüyor, bazen güncel sorunlara farklı bir gözle bakmamızı sağlıyor, en çok da çevremizi ve kendimizi tekrar tanımamıza

kapı aralıyor. Usta kalemiyle geleneğin hikmetlerini ve günümüzün tecrübelerini güncel bir üslupta buluşturan Pala, okuyucularına eğlenceli ve yararlı bir okuma serüveni vadediyor.

Mesela Alıntıları - Sözleri

  • Aşka giden yol, yanmış bir yürekten geçer.
  • "Ölümden daha güçlü olan şey, bize ölümü göze aldıran şeydir."
  • Unutmayın, bugün hayatınızın geri kalanının ilk günüdür.
  • Bir evde iyi bir eş varsa cennet işte orasıdır.
  • Ruhlar birbiri içinde eriyecek kadar uyum gösterdiğinde aşk kendini gösterir.
  • Düşünün, "İyi ki yapmışım!" dediğiniz şeyler mi; yoksa "Bunu niye yaptım sanki?" dedikleriniz mi daha çok?
  • "Dikkat edin, dünya arkasını dönmüş gidiyor, ahret yüzünü çevirmiş geliyor."
  • Aşka giden yol, yanmış bir yürekten geçer.
  • Ama birisi de bunlara özlemek olmadan aşkın olmayacağını, sabır kalkınca üzümün hep koruk kalacağını anlatmalı. Ekşi, kekre, tatsız...
  • Anladım ki dünya nimetinin yokluğu felaket, ama çokluğu musibettir.
  • Aşka giden yol yanmış bir yürekten geçer.
  • Toprak insana değil, insan toprağa aittir.
  • Demek ki yegan yegan herkesin kendisini sorgulama vaktidir.
  • Akıllının düşmanlığı ; cahilin arkadaşlığından daha iyidir.

Mesela İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yazar, doğu toplumunun geçmişte hikayeler ve kıssalar ile kişisel gelişim alanında önemli eserler verdiğini ancak günümüzde ise bu kültürün terk edilerek(Mevlana ve Hz. Ali dışında) batı kaynaklı kişisel gelişime yönelim olduğunu söylüyor ve biraz da bunu değiştirmek için eseri kaleme alıyor. Kitaptaki öğüt verici olayların eski çağlardan günümüze uyarlanması gerçekten hoş olmuş. trafik problemiyle, internet kullanımıyla hatta arkadaşlık uygulamalarıyla ilgili hikayeler var. Fakat yazar İskender Pala olduğu için beklentiği yükselttiğimden midir bilinmez bazı hikayeler dışında anlatım biraz sade geldi. Yine de bir çırpıda okunabilecek ve hayata dair çıkarımlarda bulunabileceğimiz güzel bir eser olarak görüyorum. Aşkın yolunun seveni değil, sevileni öncelemekten geçtiğini anlatan kıssa ile kişilerin makamlar sayesinde büyük ve şerefli olmayacağını ancak makamların kişiler sayesinde şerefli hale geleceğini anlatan kıssalar en sevdiklerimdi. (Fatih Gerçel)

Kısa kısa hikayelerden oluşan bir kitap. Adından anlaşıldığı gibi mesel yani hikayelerden oluşan bir kitap. Her ne kadar hikayeler kısa olsa da üzerinde düşündürücü gzl manalar içeren ve gzl dusunceler aşılayan bir kitap. Eski hikayeler günümüze uyarlanmış. (ayse)

Kısa kısa hikayelerden oluşuyor . Hepsinden dünya ve ahirete yönelik çıkarabilecek dersler var . Kimisinde hüzün kimisnde neşe ama hepsinde genel anlamda bir öğüt , nasihat bulabiliyorsunuz. Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim (Tayyip Zembilci)

Kitabın Yazarı İskender Pala Kimdir?

İskender Pala, 8 Haziran 1958 tarihinde Uşak‘ta Kayaağılı köyünde doğmuştur. Uşak Cumhuriyet ilkokulunda okudu. Kütahya Lisesi’nden mezun oldu. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Lisans tez çalışması Câmiu’n-Nezâir’dir. Yine İstanbul Üniversitesi’nde “Aşkî, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı” konusunda Doktora çalışması yaptı. 1983 yılında Doktorasını tamamladı.

1983 yılında Divan edebiyatı dalında doktor, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi‘nde doçent ve 1998 yılında Kültür Üniversitesi‘nde profesör oldu. Ortaokul ve liseler için Türkçe ve Edebiyat ders kitapları yazdı. Denemeler, hikayeler, fıkralar ve edebiyat araştırmacısı olarak çeşitli ansiklopedi ve dergilerde bilimsel ve edebi makaleler yayımladı. Düzenlediği Divan Edebiyatı seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi.

1979-1982 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji seminer kütüphane memurluğu yaptı. Hayatının ilerleyen dönemlerinde çeşitli sebeplerden dolayı askerlik mesleğini tercih eden İskender Pala, öğretmen subay olarak 1982 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına girdi. 14 yıl 7 ay görev yaptıktan sonra 1996 yılında TSK‘dan ihraç edildi.

1982-1984 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Lisesi Komutanlığı’nda teğmen, 1984-1986 yılları arasında Üsteğmen olarak görev yaptı.

1986-1987 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde part-time Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi olarak çalıştı.

1987-1994 yılları arasında Yüzbaşı olarak, Dz.K.K.lığı Tarihi Deniz Arşivi kuruluş ve faaliyetleri görevinde çalıştı.

1994-1996 yılları arasında Tarihi Deniz Arşiv Araştırmaları ve Dz.K.K.lığı yayın faaliyetlerinin yürütülmesi görevinde çalıştı.

1996-1997 yılları arasında Öğretim yılı, MSÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Eski Türk Edebiyatı öğretim üyesi ve İSAM redakte kurulu üyeliği yaptı.

1997 yılında Öğretim yılında İstanbul Kültür Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Aynı zamanda Uşak Üniversitesi öğretim üyesidir.

İskender Pala, 1980 yılında F. Hülya Avcı ile evlendi. Hilye Banu, Elif Dilasa adında iki kızı, Alperen Ahmet adında bir oğlu vardır.

Ödülleri :

1989 – Türkiye Yazarlar Birliği dil ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü)

1990 – AKDTYK Türk Dil Kurumu ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü)

1996 – Türkiye Yazarlar Birliği inceleme ödülü, (Şairlerin Dilinden)

2001 – Aydınlar Ocağı Kayseri Şb. Yılın Edebiyat Adamı ödülü,

2001 – YTB Uşak Halk Kahramanı ödülü,

2003 – “Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk” Yılın Romanı Ödülü

2013 – Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü,

Türk Patent Enstitüsü Marka Ödülü

İskender Pala Kitapları - Eserleri

  • Şah ve Sultan
  • Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
  • Od
  • Kitab-ı Aşk
  • Aşkname
  • Aşina Güzeller

  • Ah Mine'l-Aşk
  • ... Ve Gazel Yeniden
  • Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü
  • Atasözleri
  • Ayine
  • Katre-i Matem
  • Boğaziçi'ndeki Mücevher

  • Divan Edebiyatı
  • Divane Güzeller
  • Dört Güzeller - Toprak, Su, Hava, Ateş
  • Düşte Kalan
  • Efsane Güzeller
  • Gözgü
  • Gül Şiirleri

  • Güldeste
  • İki Darbe Arasında
  • Hayriyye
  • İki Dirhem Bir Çekirdek
  • Kadılar Kitabı
  • Kahve Molası
  • Kırk Ambar

  • Kırk Güzeller Çeşmesi
  • Kırkıncı Kapı
  • Kudemanın Kırk Atlısı
  • Leyla ile Mecnun
  • Mir'at
  • Muhteşem Şair Muhibbi
  • Müstesna Güzeller

  • Perişan Gazeller
  • Perî-şan Güzeller
  • Su Kasidesi
  • Şair Fatih: Avni
  • Şairlerin Dilinden
  • Şiirler Şairler Meclisler
  • Şir-i Kadim

  • Tavan Arası
  • Akademik Divan Şiiri Araştırmaları
  • Kronolojik Divan Şiiri Antolojisi
  • Aşka Dair
  • Mevlana
  • Efsane
  • Hoş Sadâ

  • Kırklar Meclisi
  • Lale Devri
  • Mihmandar
  • İstanbulcunun Sandığı
  • Bülbülün Kırk Şarkısı
  • Şahane Gazeller 1
  • Üstatlar konuşuyor

  • Fetih ve Fatih
  • Nurundandır Bütün Nurlar
  • Mesela
  • İstanbul Bir Rüya
  • Karun ve Anarşist
  • Şahane Gazeller 2
  • Şahane Gazeller 3

  • Uzmanlar Konuşuyor
  • Barbarossa
  • Tarihimiz Konuşuyor
  • Türk Dili ve Kompozisyon
  • Yunus Emre
  • Şahane Gazeller 1- Fuzuli 
  • Nabi

  • Naili
  • Namık Kemal'in Tarihi Biyografileri
  • Necati
  • Nedim
  • Nef'i
  • Şeyh Galip
  • Aşkî

  • Baki
  • Fatih Sultan Mehmet
  • Fatih'in Şiirleri
  • Abum Rabum
  • İtiraf
  • Kalp
  • Akşam Yıldızı

  • Şiirin Sultanları
  • Ortaöğretim için Divan Şiiri
  • Ahmed Paşa
  • Jennifer’ın Düğünü
  • Darbe: Kan ve Sultan
  • Aşk Bir Zamanlar
  • Neyzen Tevfik

  • Vali Hanım
  • Süleyman
  • Leyla ile Mecnun
  • Nizamülmülk
  • Kılıçarslan
  • Kervan
  • Düşte Kalan

  • Güldeste
  • Mevlanâ Celaleddin
  • Ah Mine'l Aşk
  • A-71
  • Şehir ve Kültür İstanbul

İskender Pala Alıntıları - Sözleri

  • Aşk da, âşıklık da en güzel meslektir bize. Ve Sevgili'nin yüzü yoksa eğer gözümüzde, aşk da haramdır bize, âşıklık da. (Mevlana)
  • "Sevgilinin Mahallesinde âşık kavgası hiç eksik olmaz,hatta sevgilinin Mahallesinin köpekleri onların kanları ile beslenir." (Şir-i Kadim)
  • Hak kulundan intikamın yine abdiyle alır Bilmeyen ilm-i ledünni anı kul yaptı sanır (Şiirler Şairler Meclisler)
  • İlk aşk günahı cennette işlenmiş, onun için aşk cennet duygusudur. Aşk cennetten çıkarıldığı için insana bu kadar fedakarlık yaptırır. (Ortaöğretim için Divan Şiiri)
  • Mutluluğun zevki paylaşılarak çıkar küçüğüm, lakin üzüntü tek başına yaşanır. (Abum Rabum)
  • Mezarlık bir ibrethanedir. İnsanı duaya sevk eden esrarlı sessizliklerin en muhteşem mabedidir o. (Tavan Arası)

  • Âşıkın ciğeri yandıkça, gözü yaş (su) döker. (Ah Mine'l Aşk)
  • Göz... Savaşı başlatan haberci. Bakış... Elde olmayan kader; ilahi kaza. Ve Aşk... Kalple göz arasında kutlu bir hadise... (Kitab-ı Aşk)
  • Dilberin eziyeti, rakibin düşmanlığı, ayrılığın ateşi ve gönlün zafiyeti... Meğer Allah beni bunca türlü dert için yaratmış. (Şiirin Sultanları)
  • 21. Derecelenme ve zıtlıklar olmayınca âlem yıkılır. Nitekim cahil de âlimin yerini tutamaz. 22. Su, ateşin yaptığı işi yapamadığı gibi; toprak da rüzgarın görevini yere getiremez. 23. Demirin işini altın beceremez; tuzun tadını ve çeşnisini de mücevher veremez. 24. Elin yaptığını ayak başaramaz; kalem de kılıcın çıktığı makama ulaşamaz. 25. Gözün yaptığını kulak yapamadığı gibi fare, akıl edip de zehiri düşünemez. 26. Çiftçinin yerini kuyumcu tutamaz, dülger de ayakabıcının işinden anlamaz. 27. Efendinin işini nasıl köle bilmezse, sultan da halkın işini bilemez. 28. Sıcak soğuğun yaptığını yapamazken; kuru hiç yaşın sonunu bilebilir mi? 29. Gölge güneşin eserini ne anlasın? İçki de Cemşit'in neşesini anlamaz ki zaten.. 30. İşte her şeyin bir zıddı vardır. Artık yaratılışındaki kabiliyet ölçüsünde bunu anlayıp hisseni al. (Hayriyye)
  • Mihr-ü mah ister cemalinden zekat Failatün Failatün Failat.. (Ey sevgili! Güneş ile ay (bile, sana hayranlıklarından dolayı) güzelliğinin zekatını isterler.) (Hoş Sadâ)
  • Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâdır bu Nazargâh-ı ilâhidir Makâm-ı Mustafa’dır bu NÂ Bî (Nabi)
  • Dahi mecâz u hakîkat ne olduğunu bilmez Hevâ-yı aşk sanır bir dil-i harâbım var |Nailî Benim, aşka tutulduğunu zanneden harabeye dönmüş bir kalbim var ki henüz neyin mecaz, neyin gerçek aşk olduğunu bile bilmiyor. (Şahane Gazeller 2)

  • Kişi kalbinde olanı Allah'tan başkasına bildirmeye mecbur değildir. (Kervan)
  • Geçmiş zamanın puslu hatıralarıdır kimlikler giydiren ruhlarımıza ve geçmiş zamanlar neşeli ve sevinçleriyle, hüzünleri ve acılarıyla en çok tavan arasında saklanırlar. (Tavan Arası)
  • Hamdım, piştim, yandım... (Mevlana)
  • Yıkılıptır şu cihân sanma ki bizde düzele Devleti çerh-i deni verdi kamu mübtezele Şimdi ebvab-ı saadette gezen hep hezele İşimiz kaldı heman merhamet-i Lemyezele İkbali / Cihangir (Şiirin Sultanları)
  • Ölüm... Acı olduğu kadar mecbur, ürkütücü olduğu kadar alışılmış, aykırı görüldüğü denli doğal ve kovulmak istendiğince kucaklanmış. Hayatla birlikte var; insanla birlikte yok. (Mir'at)
  • gel, yine gel, ne olursan ol yine gel (Mevlanâ Celaleddin)
  • Sevmek, tanımakla başlar. (Müstesna Güzeller)

Yorum Yaz