Mevlana Çağırınca - Serdar Özkan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Mevlana Çağırınca kimin eseri? Mevlana Çağırınca kitabının yazarı kimdir? Mevlana Çağırınca konusu ve anafikri nedir? Mevlana Çağırınca kitabı ne anlatıyor? Mevlana Çağırınca kitabının yazarı Serdar Özkan kimdir? İşte Mevlana Çağırınca kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Serdar Özkan
Yayın Evi: Artemis Yayınları
İSBN: 9786051424552
Sayfa Sayısı: 200
Mevlana Çağırınca Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Hz. Mevlânâ bugüne,
21. yüzyıl Türkiye'sine gelse,
kapınızı çalsa ve sizi çağırsa…
Kalbinize dünün sözleriyle değil,
yeni, bugüne ait sözlerle dokunsa…
Mevlânâ Çağırınca, Hz. Mevlânâ'nın, bir genç kızın kanayan kalbine uzanabilmek için günümüz İstanbul'una gelişinin öyküsüdür.Kitapları 44 dilde 100'ü aşkın ülkede okunan, ilk romanı Kayıp Gül ile, Amerika'dan Japonya'ya, Brezilya'dan Çin'e yüz binlerce okura ulaşan Serdar Özkan'ın kaleminden
(Tanıtım Bülteninden)
Mevlana Çağırınca Alıntıları - Sözleri
- "Hak teâlâ beni aşk şarabından yaratmıştır. Ölsem,çürüsem bile,ben yine o aşkım."
- "Kalbin kanayan yarasina,akıl merhem süremez."
- "Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryat eden bülbüle değil; sessiz sedasız can veren pervanelere sor."
- ...o damla okyanusa aittir.özü okyanusun özüyle aynıdır.ve damla kendi içine bakarsa,özünü bulur.
- "...ancak cahiller kendilerini yeterli görürler."
- Çünkü ancak yardım isteyen insanlara yardım ulaştırabilirsiniz, ama buradaki insanların hâl dilinden yardım istemedikleri anlaşılıyordu. Hâl diliyle sanki şöyle diyorlardı: "Mutsuzum, ama güçlüyüm. En azından güçlü görünmek zorundayım ve problemlerimi ben halledebilirim." Ve bunu başkalarından gizlemeye çalışıyorlardı. Bazen gülerek, bazen duygusuz görünerek, bazen de başka bir yüz ifadesiyle. Çoğu da gözlerini koyu renk camlar arkasına gizlemişti. Çünkü gözler insanı ele verir. Gözler ruhun aynasıdır, ya ışık vardır onlarda ya da loşluk. Dudaklara şekil verebilirsiniz, yanaklara, kaşlara, alna, ama gözlere asla.
- Peygamberimiz bir sözünde, "Kim Allah'a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever." diyor. Bu öbür dünya için değil sadece, bu dünya için de geçerli. Bir kimse bu dünyada, yaşarken, hayattayken, Allah'a kavuşmayı arzu ediyorsa, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. İşte bu yüzden Allah'a, bir kulun kendi kapısını çalmasından daha sevimli bir şey yoktur. Kapıyı her çalışımız müzik gibi gelir O'na. Bir aşk şarkısı gibi. Allah bizi bunun için yaratmadı mı? Biz cennetteyken, bizi bu dünyaya bunun için indirmedi mi, kapıyı bunun için kapatmadı mı? Aşk için. Âşık olalım, âşık olunan olalım, aşk ile, aşık ile maşuku birleyelim diye.
- "Sevgiden nasibini almayanlar hayatlarını başkalarını ithamla geçirirler."
- -insan ancak hiç olduğunda,hep olabilir.
- "Çünkü gözler insanı ele verir. Gözler ruhun aynasıdır, ya ışık vardır onlarda ya da loşluk. Dudaklara şekil verebilirsiniz, yanaklara, kaşlara, alna, ama gözlere asla."
- Bazen en güçlü söz,sesizliktir.
- Hayat kelimesi, Allah'ın hayat sıfatı olan Hayy kelimesinden gelir. O yüzden, bir insan kalbinde Allah'a ne kadar çok yer ayırıyorsa -ya da ayırmışsa- o kadar hayattadır.
- "...gök yağmurunu toprak için bırakır,deniz için değil."
Mevlana Çağırınca İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Dünle beraber gitti, cancağazım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım." İçimi huzurla dolduran kitap. Okurken aslında Hz. Mevlana ile konuşuyorsun. Söylediği her kelime sanki hayatımdan alınan bir alıntı gibi.. (Meylis Bayramov)
okurken pek etkilemedi beni,yuregimi titretmedi ama sıkmadi da. Sanirim mevlana ve tasavvufla ilgili daha etkili kitaplar okudugumdan olabilir. (secil.secil)
Düz bir kitap akıcı hiç sıkmıyor insanı mevlanadan fazla hikayeler yok zaten baş kahraman. Bize yine herşeyin kalbimizde olduğunu ona iyi bakmamızı tavsiye ediyor. (CANAN)
Kitabın Yazarı Serdar Özkan Kimdir?
Ağustos 1975'te doğan Serdar Özkan, ortaokul ve liseyi Robert Kolejde okudu. Lisans eğitimi için Amerika'ya giderek, Lehigh Üniversitesi'nde İşletme ve Psikoloji eğitimi gördü. Halen İstanbul'da yaşayan Serdar Özkan 2002 yılından beri full-time roman yazarlığıyla uğraşıyor. İlk romanı Kayıp Gül bugüne kadar 29 dile çevrildi, 40'tan fazla ülkede basıldı. Brezilya'dan Japonya'ya, Kanada'dan Endonezya'ya dünyanın dört bir yanında okurların büyük ilgi ve beğenisini kazanan Kayıp Gül, birçok ülkede haftalarca bestseller listelerinde yer aldı.
Serdar Özkan Kitapları - Eserleri
- Kayıp Gül
- Kayıp Gül 2: Ölümsüz Kalp
- Kayıp Gül - Ekim Yağmurları
- Hayatın Işıkları Yanınca
- Aşkın Resmi
- Mevlana Çağırınca
- Rumi'nin Bildiği Aşk
- Sen Ancak Sevdiğinsin
- Rumi'nin Kitabı
- Sarıl Bana
- Şimdi Hayal Et
- Sev
- Göklerin Ötesi
- Cennette Hüzün
- Aziz Sultan
- Mutlu Son
- Bir Tek Sen Varsın
- Mutluluk Yeniden
- When Life Lights Up
Serdar Özkan Alıntıları - Sözleri
- Kardeşim sen düşünceden ibaretsin Geriye kalan et ve kemiksin Gül düşünür gülistan olursun Diken düşünür dikenlik olursun. Rûmî (Rumi'nin Kitabı)
- "Havaya dalgaların fırlattığı damlalar gibiyiz bu hayatta. Damlalar olarak denizden geldik, yine denize döneceğiz. Havada olduğumuz zaman da bu dünyadaki ömrümüz kısacık... Ama onu küçümsememeliyiz. Çünkü bir damla havada olduğu anda dahi, denizdendir ve denizledir." (Mutluluk Yeniden)
- "Küçük çocuklar gibi olmadıkça, göklerdeki bilgeliğe erişemezsiniz." Sayfayı çevirdim. Bir sonraki bölümün en tepesinde şöyle yazıyordu. "Öyle masallar vardır ki, gerçek hayattan daha gerçektir..." Kitabı okumaya devam ettim, ama bir kaç dakika sonra şu cümleye gelince durdum: " Tanrı sevgidir. " " Sev, sadece sev, "demişti dostum bana. Ama hiçbir karşılık beklemeden sev. " En büyük mucize karşılıksız sevebilmektir. " (Hayatın Işıkları Yanınca)
- Yaşam tahterevalliye binmek gibi. Bir ucunda ümit , diğer ucunda hayal kırıklığı . Ümit ne zaman en yükseğe çıksa ,aynı hızla hayal kırıklığını yukarı fırlatmaya başlıyor. Ne kadar hızlı yükselmişseniz ,o kadar hızlı düşüyorsunuz. Bir ümit, bir hayal kırıklığı, bir ümit, bir hayal kırıklığı, bir ümit , bir hayal kırıklığı ve oyun böylece sürüp gidiyor. Ama sürüp giderken , sürekli kıç üstü yere oturan siz oluyorsunuz. (Hayatın Işıkları Yanınca)
- Bil ki, sürekli ben demenin bedeli, öz benliğini unutmandır. (Kayıp Gül - Ekim Yağmurları)
- “Soru ne olursa olsun cevabı sevgidir.” (Mutlu Son)
- Sevginin elini tutan insan, o eli hiç bırakmazsa, sevginin kendisi olur. (Mutlu Son)
- -sahibine Allah'a iade edilmesi gereken bir ev olan kalbi,bir kula vermiş olman.....Allah aşkıyla dolmamışsa o kalp,bir kula aşık olabilir. (Aziz Sultan)
- "...ancak cahiller kendilerini yeterli görürler." (Mevlana Çağırınca)
- Aramakla bulunmaz; lakin bulanlar arayanlardır. (Sen Ancak Sevdiğinsin)
- Keyif, bir şezlongun üstüne uzanıp elinde bir kokteyl ile güneşlenmek değildir. Ya da bir yatın püfür püfür esen güvertesinde koy koy dolaşmak. Gerçek keyif, göğsünde genişlik, kalbinde sakinlik hissetmektir. (Rumi'nin Bildiği Aşk)
- Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ Sevgiler bekliyor sürekli benden. İnsanın bir yanı nedense hep eksik Ve o eksiği tamamlayayım derken Var olan aşınıyor azar azar zamanla. Anamın bıraktığı yerden sarıl bana. Anıların kar topluyor inceden Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne. Ama yine de unutuş değil bu Sızlatıyor sensizliği tersine. Senin kim olduğunu bile bilmezken. Sevgiden caydığım yerde darıl bana. (Sarıl Bana)
- ...o damla okyanusa aittir.özü okyanusun özüyle aynıdır.ve damla kendi içine bakarsa,özünü bulur. (Mevlana Çağırınca)
- Çünkü ancak yardım isteyen insanlara yardım ulaştırabilirsiniz, ama buradaki insanların hâl dilinden yardım istemedikleri anlaşılıyordu. Hâl diliyle sanki şöyle diyorlardı: "Mutsuzum, ama güçlüyüm. En azından güçlü görünmek zorundayım ve problemlerimi ben halledebilirim." Ve bunu başkalarından gizlemeye çalışıyorlardı. Bazen gülerek, bazen duygusuz görünerek, bazen de başka bir yüz ifadesiyle. Çoğu da gözlerini koyu renk camlar arkasına gizlemişti. Çünkü gözler insanı ele verir. Gözler ruhun aynasıdır, ya ışık vardır onlarda ya da loşluk. Dudaklara şekil verebilirsiniz, yanaklara, kaşlara, alna, ama gözlere asla. (Mevlana Çağırınca)
- "Allah'ım. Zaten bildiğin şeyleri bir kezde benden dinle. Çünkü sıkıntılar anlattıkça hafifler. Hüzün paylaştıkça dağılır. Ve ben, beni senden daha iyi dinleyecek birini bulabileceğimi zannetmiyorum. (Sarıl Bana)
- ....sevdiğini sadece ve sadece Allah için sevene kadar bekleyecekti. (Aziz Sultan)
- ''sen okyanusta bir damla değilsin.bir damlanın içindeki okyanussun". (Aziz Sultan)
- Mutluluk başarı ile elde edilebilecek bir şey değildi. (Şimdi Hayal Et)
- Sevgi, hayatın her alanında vardı. (Şimdi Hayal Et)
- Keyif, bir şezlongun üstüne uzanıp elinde bir kokteyl ile güneşlenmek değildir. Ya da bir yatın püfür püfür esen güvertesinde koy koy dolaşmak. Gerçek keyif, göğsünde genişlik, kalbinde sakinlik hissetmektir. (Rumi'nin Bildiği Aşk)