Mutlak Mutluluk Bakanlığı - Arundhati Roy Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Mutlak Mutluluk Bakanlığı kimin eseri? Mutlak Mutluluk Bakanlığı kitabının yazarı kimdir? Mutlak Mutluluk Bakanlığı konusu ve anafikri nedir? Mutlak Mutluluk Bakanlığı kitabı ne anlatıyor? Mutlak Mutluluk Bakanlığı PDF indirme linki var mı? Mutlak Mutluluk Bakanlığı kitabının yazarı Arundhati Roy kimdir? İşte Mutlak Mutluluk Bakanlığı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Arundhati Roy
Çevirmen: Suat Ertüzün
Orijinal Adı: The Ministry of Utmost Happiness
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750735059
Sayfa Sayısı: 480
Mutlak Mutluluk Bakanlığı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Parçalanmış bir hikâye nasıl anlatılır?
Yavaş yavaş hikâyedeki herkese,
Hayır,
hikâyedeki her şeye dönüştürerek.
Mutlak Mutluluk Bakanlığı Alıntıları - Sözleri
- “Onu gördüğüm an ruhumdan bir parça benden çıkıp ona sarılmıştı. Hâlâ da oradadır.”
- İhtiyaç denen şeyin hatırı sayılır miktarda zalimliği içine alabilen bir ambar olduğunu da tecrübe ederek öğrenmişti.
- Kapitalizm zehirli bal gibidir. İnsanlar arı gibi başına üşüşüyor.
- Ayrıca, İhtiyaç denen şeyin hatırı sayılır miktarda zalimliği içine alabilen bir ambar olduğunu da tecrübe ederek öğrenmişti.
- Uzun zaman önce Musa’yı düşünürdü “kendi halkı” olarak. Birlikte bir süre garip bir ülke olmuşlardı; dünyanın bütününden kopmuş bir ada cumhuriyeti. Yollarını ayırmaya karar verdikleri günden beri de Tilo “halksız” sürdürmüştü hayatını.
- Dünyanın bu bölümünde normallik biraz haşlanmış yumurtaya benzer;her zaman dış kabuğu aslında yaman bir şiddetten oluşan sarı özünü gizler.
- "Yolsuzluğun olmadığı bir ülke hayali, en büyük yolsuzlar dahil, herkesin bir süre mutlu mutlu otlayabileceği bir çayır gibiydi."
- Maskaralıkları ne kadar çapraşık olursa olsun, yalnızlığı gördüğü yerde tanırdı
- Tanrı'nın şahdamarı Hindistan'la Pakistan arasındaki yeni sınırda patlayıverdi ve bir milyon insan nefrete kurban gitti. Komşular birbirlerini hiç tanımamışlar, birbirlerinin düğünlerine hiç gitmemişler, şarkılarını hiç söylememişler gibi düşman kesildiler.
- Kalplerimiz kırıkken bile nasıl içten gülümseyebildiğimizi bilemezsiniz.
- "Bugün talihsizdik. Ama unutmayın ki, bir kerelik talih bize yeter. Sizinse her seferinde talihli olmanız gerekiyor."
- ''Bizim için en zorunun ne olduğunu biliyor musun? Savaşması en zor şeyin? Acıma. Kendimize acımamız o kadar kolay ki... insanlarımızın başına korkunç şeyler geldi...her evde korkunç şeyler yaşandı... ama yine de kendine acımak... insanda takat bırakmıyor.İnsanı alçaltıyor.Bu Azadi(özgürlük)'den çok bir haysiyet savaşı.Ve haysiyetimize tutunmanın tek yolu savaşarak karşı koymak. Kaybetsek bile.Ölsek bile. Ama bunun için bir halk olarak-sıradan insanlar olarak- savaşan bir güç olmamız, bir ordu olmamız gerekiyor. Bunun için de kendimizi basitleştirmemiz , standartlaştırmamız , indirgememiz gerekiyor... herkes aynı şekilde düşünmeli , aynı şeyi istemeli...karmaşıklığımızdan i farklılıklarımızdan , saçmalıklarımızdan , nüanslarımızdan kurtulmalıyız.. tek bir hedefe kilitlenmeliyiz.. karşımızdaki ordu kadar yekpare olarak...ve aptal olarak. Ama onlar profesyonel , bizse alt tarafı bir halkız. İşgal'in en kötü tarafı da bu... kendi elimizle bize yaptırdıkları. Bu indirgeme , standartlaşma , moronlaşma... Bu moronlaşma... bu salaklaşma... başarırsak eğer... kurtuluşumuz olacak . Bizi yenilmesi imkansız hale getirecek. Önce kurtuluşumuz olacak , sonra... zaferden sonra... düşmanımız haline gelecek. Önce Azadi. Sonra yok oluş. Şablon bu.''
- "Bir insan evladının bir başkasını bu kadar çok ve bu kadar karşılıksız sevmesinin mümkün olduğu gerçeğine hazırlıksız yakalandı."
- Dünyanın bu bölümünde normallik biraz haşlanmış yumurtaya benzer;her zamanki dış kabuğu aslında yaman bir şiddetten oluşan sarı özünü gizler.
Mutlak Mutluluk Bakanlığı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitaba ikinciye başlayışım ve bu sefer tam olarak bitirebildim. Ama maalesef ki yine kitaba yükselemedim. İçerisinde çok fazla zaman geçişi, fazla karakter, fazla yer unsuru barındırdığı için okuması bir hayli zor. Özellikle bu tarz savaş,zulüm vb. konuları okumaktan keyif almayan biriyseniz okurken zorlanırsınız. Kitabı okumayın demiyorum ama kitap yarı yarıya okutturuyor kendini öyle diyim. Su gibi akmıyor yani. (Buse Oktar)
Daha önceden Küçük Şeylerin Tanrısı kitabını okuyup pek de dilini sevemediğim yazarın bu romanından daha çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Mutlak Mutluluk Bakanlığı, bir hicra olan Encüm üzerinden ağır ve vurucu bir öykü anlatıyor. Kitabın çok katmanlı bir yapısı var. Türlü acılar ve sıkıntılar çekmiş, yine de renklerini yitirmemeye çalışan karakterlerin hayatları, iç içe geçiyor. Olay akışı içerisinde bir yandan da Hindistan’ın sancılı doğasına şahit oluyorsunuz. Yazar, din savaşları, etnik ayrımcılık, Pakistan ve Afganistan ile yaşanan sorunlar, kast sistemi, gelir dağılımındaki uçurum gibi toplumsal meselelere parmak basıyor. Hindistan’ı gerçek yüzüyle tanımak isteyenlere tavsiye ederim. (zeliha akgündüz)
Bazı kitaplar vardır.... Hissetiğiniz duyguyu anlatması zor olur...iyi bir kitaptı, okuyun demek yetmez... İşte! Bu kitap benim için öyleydi.... Yazarın ilk "Küçük Şeylerin Tanrısı" kitabı ile tanıdım. Biraz karışık gelmişti hikâye lakin anlatımını çok sevmiştim. bu kitabında ise tam bir hikâye anlatıcı niteliğinde anlatmış gerçekleri... Kurgu ile tarihi iç içe geçirmiş. Arka kapak yazısında soruyor; Parçalanmış bir hikâye nasıl anlatılır? Yavaş yavaş hikâyedeki herkese, Hayır, hikâyedeki her şeye dönüşerek.... #mutlakmutlulukbakanlığı Eski Delhi, Hindistan, Pakistan arasınsa yaşananlaeı, bir aşkı, kimlik savaşını, mahalle baskısını, umutları, umutla yeşeren, hayata tutunma çabasını anlatıyor..... (Gülşah)
Mutlak Mutluluk Bakanlığı PDF indirme linki var mı?
Arundhati Roy - Mutlak Mutluluk Bakanlığı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Mutlak Mutluluk Bakanlığı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Arundhati Roy Kimdir?
Suzanna Arundhati Roy, (d. 24 Kasım 1961, ) The God of Small Things ("Küçük Şeylerin Tanrısı") adlı romanıyla dünya çapında ün yapan Hintli yazar, savaş karşıtı eylemci.
24 Kasım 1961'de Hindistan'ın Kerela eyaletinden Hristiyan bir anne ile Hindu bir babanın kızı olarak dünyaya geldi. Aymanam Köyü'nde annesinin işlettiği okulda okudu. 16 yaşında evi terketti. Delhi Mimarlık Okulu'nda okudu, ama mimarlığı hiçbir zaman sevmedi. Dört yıl süren ilk evliliğini bir okul arkadaşı ile yaptı ve bir süre eşiyle birlikte çiçek çocuk olarak yaşadı. Daha sonra bu hayatı bırakarak Ulusal Şehir İşleri Dairesi'nde çalışmaya başladı. Bir bursla İtalya'ya giderek anıt restorasyonu üzerinde çalışırken yazarlık yönünü keşfetti. İkinci eşi ile birlikte bir televizyon kanalı için dizi film, Hindistan'da üniversite öğrencilerinin yaşamına ilişkin bir film senaryosu, Hindistan'ın kırsal kesiminde eşleri tarafından istismar edilen kadınların kahramanı haline gelen Phoolan Devi hakkında tartışmalı bir film senaryasu yazdı. Son filmi mahkemelik olunca aerobik öğretmenliği yapmaya ve romanını yazmaya başladı. Kendi çocukluğundan esinlenerek beş yılda yazdığı romanını 1996'da tamamladı.
1997'de ilk ve tek romanı Küçük Şeylerin Tanrısı romanı ile İngiltere'nin en saygın edebiyat ödülü olan Booker ödülü'nü aldı. Bu ödülü alan ilk Hintli kadın oldu.
"Sokaktaki İnsanın İmparatorluk Rehberi" , "Ya çek defteri ya Cruise Füzesi" adlı kitapların da yazarı olan Roy, artık edebi eserler değil, siyasi konularda kitaplar yazıyor ve küreselleşme karşıtı görüşleri ile tanınıyor.
2002'de Lanan Kültürel Özgürlük Ödülü, 2004 yılında Sydney Barış Ödülü'nü kazanan Roy, 2005'de Irak Dünya Mahkemesi adlı küresel girişim nedeniyle İstanbul'da bulunmuştur.
Arundhati Roy Kitapları - Eserleri
- Küçük Şeylerin Tanrısı
- Mutlak Mutluluk Bakanlığı
- Kapitalizm - Bir Hayalet Hikayesi
- Çekirgeleri Dinlemek
- Sokaktaki İnsanın İmparatorluk Rehberi
- Yoldaşlarla Omuz Omuza Yürümek
- Sonsuz Adaletin Muhasebesi
- Azadi
- Dağılmış Cumhuriyet
Arundhati Roy Alıntıları - Sözleri
- İhtiyaç denen şeyin hatırı sayılır miktarda zalimliği içine alabilen bir ambar olduğunu da tecrübe ederek öğrenmişti. (Mutlak Mutluluk Bakanlığı)
- Kapitalizm gezegeni mahvediyor. (Kapitalizm - Bir Hayalet Hikayesi)
- Bu, birine kollarını açmak, ama onun bir başkasının kollarına atılmak için yanından geçip gitmesi gibi bir şeydi. (Küçük Şeylerin Tanrısı)
- . Bir rüyada mutluysan bu sayılır mı? Mutluluk sayılır mı ? ... (Küçük Şeylerin Tanrısı)
- Ayrıca, İhtiyaç denen şeyin hatırı sayılır miktarda zalimliği içine alabilen bir ambar olduğunu da tecrübe ederek öğrenmişti. (Mutlak Mutluluk Bakanlığı)
- "Belki her şeyin bir günde değişebileceği de doğrudur; birkaç saatin koca bir ömrün gidişini etkileyebileceği de." (Küçük Şeylerin Tanrısı)
- "Bugün talihsizdik. Ama unutmayın ki, bir kerelik talih bize yeter. Sizinse her seferinde talihli olmanız gerekiyor." (Mutlak Mutluluk Bakanlığı)
- Bir manşet ülkedeki anlayışı çok güzel şekilde özetliyor: "İmha et, Öldür, Teslim Olmaya Zorla!" Bir diğeri: "Demoktasi anlaşarak çözüm bulmaya her zaman hazırdır." (Yoldaşlarla Omuz Omuza Yürümek)
- Kendi oğlu söz konusu olduğunda hoş gördüğü “Erkeklerin İhtiyacı”, kızına duyduğu zaptedilmez öfkenin yakıtı oldu. (Küçük Şeylerin Tanrısı)
- In the India of today, to belong to a minority is a crime. To be murdered is a crime. To be lynched is a crime. To be poor is a crime. To defend the poor is to plot to overthrow the government. (Azadi)
- Leaving aside the business of electoral politics and the question of who will win the next elections, Modi’s actions are unforgivable. He has jeopardized the lives of more than a billion people and brought the war in Kashmir to the doorsteps of ordinary Indians. The madness on television, fed to people like an IV drip morning, noon, and night, asks people to lay aside their woes, their joblessness, their hunger, the closing down of their small businesses, the looming threat of eviction from their homes, their demands that there be an inquiry into the mysterious deaths of judges, as well as into what looks like the biggest, most corrupt Ministry of Defense deal in the history of India, their worries that if they are Muslim, Dalit, or Christian they could be attacked or killed—and instead vote, in the name of national pride, for the very people who have brought about this devastation. (Azadi)
- what is literature’s place? What counts as literature? Who decides? Obviously, there is no single, edifying answer to these questions. So, if you will forgive me, I’m going to talk about my own experience of being a writer during these times—of grappling with the question of how to be a writer during these times. The place for literature is built by writers and readers. It’s a fragile place in some ways, but an indestructible one. When it’s broken, we rebuild it. Because we need shelter. I very much like the idea of literature that is needed. Literature that provides shelter. Shelter of all kinds. (Azadi)
- Onunkisi eskiden, yılların ötesinden gelen bir korkuydu. Malından mülkünden olma korkusu. (Küçük Şeylerin Tanrısı)
- Capitalism’s gratuitous wars and sanctioned greed have jeopardized the planet and filled it with refugees. Much of the blame for this rests squarely on the shoulders of the government of the United States. Seventeen years after invading Afghanistan, after bombing it “into the Stone Age” with the sole aim of toppling the Taliban, the US government is back in talks with the very same Taliban. In the interim it has destroyed Iraq, Libya, and Syria. Hundreds of thousands have lost their lives to war and sanctions, a whole region has descended into chaos—ancient cities, pounded into dust. Amid the desolation and the rubble, a monstrosity called Daesh (ISIS) has been spawned. It has spread across the world, indiscriminately murdering ordinary people who had absolutely nothing to do with America’s wars. Over these last few years, given the wars it has waged, and the international treaties it has arbitrarily reneged on, the US government perfectly fits its own definition of a rogue state. And now, resorting to the same old scare tactics, the same tired falsehoods, and the same old fake news about nuclear weapons, it is gearing up to bomb Iran. That will be the biggest mistake it has ever made. (Azadi)
- "Dünyanın en kapalı, en hesap vermez örgütü olarak gidip yoksul ülkelerin hükümetlerinden şeffaflık ve hesap verebilirlik talep etmeye başladılar." (Kapitalizm - Bir Hayalet Hikayesi)
- "Lal Salaam Kaamraid" (Kızıl Selamlar Yoldaş) (Yoldaşlarla Omuz Omuza Yürümek)
- Kalplerimiz kırıkken bile nasıl içten gülümseyebildiğimizi bilemezsiniz. (Mutlak Mutluluk Bakanlığı)
- Kapitalizm zehirli bal gibidir. İnsanlar arı gibi başına üşüşüyor. (Mutlak Mutluluk Bakanlığı)
- "İnsanların temiz içecek suyu, kanalizasyonu, yemeği, parası olmayabilir, fakat seçmen kartları ve UID numaraları olacak." (Kapitalizm - Bir Hayalet Hikayesi)
- Siyasi menfaatler uğruna dini duyguları ateşleyerek sömürmek de, hükümetlerin ya da politikacıların kendi halkları da dahil her halka bırakabileceği en tehlikeli mirastır. (Sonsuz Adaletin Muhasebesi)