diorex
Dedas

Mutluluğun Sakıncaları - Elizabeth Farrelly Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mutluluğun Sakıncaları kimin eseri? Mutluluğun Sakıncaları kitabının yazarı kimdir? Mutluluğun Sakıncaları konusu ve anafikri nedir? Mutluluğun Sakıncaları kitabı ne anlatıyor? Mutluluğun Sakıncaları PDF indirme linki var mı? Mutluluğun Sakıncaları kitabının yazarı Elizabeth Farrelly kimdir? İşte Mutluluğun Sakıncaları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 19.10.2022 09:00
Mutluluğun Sakıncaları - Elizabeth Farrelly Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Elizabeth Farrelly

Çevirmen: Ertem Gökyaran

Yayın Evi:

İSBN: 9789750831225

Sayfa Sayısı:

Mutluluğun Sakıncaları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Mutluluğun Sakıncaları Alıntıları - Sözleri

  • Filozof John Armstrong, yirminci yüzyılı “tek çıkar yolu hissizleşmek ve zekiymiş gibi davranmak olan, travma geçirmiş bir çocuğa" benzetiyor.
  • Giyim, bedeni gizleyerek ifşa etme sanatıdır. Bu çelişki çok önemli. Giysiler, tıpkı maskeler gibi, bağlantı kurmamıza yardım etmek üzere bizi korurlar.
  • Şehirlerin doğaya faydası, bizzat bizi doğanın dışında tutmalarıdır.
  • Eğitimin ve zenginliğin birbirinden o denli ayrıştığı bir toplum hâline geldik ki denize nazır bir yer satın almaya ya da bir mimar tutmaya -özellikle de ikisini birden yapmaya- parası yetenlerin herhangi bir kültür belirtisi göstermeleri pek muhtemel değil.
  • Göz kamaştıran parlaklıkları ve sundukları her türlü modern konforla, yüksek bir mevkinin siyasetçilere fısıldadığı o sahte vaatte bulunuyorlar: Her türlü doğal zorunluluktan muaf olmak. Yalan söylüyorlar ve biz de bu yüzden onları seviyoruz.
  • (...) iyi eğitimli, azimli kadınlar. Ve çocuk sahibi oldukları ya da egolarını yarıştıramadıkları için kariyerlerinin sekteye uğramasına ses çıkarmıyorlar. Yani kadınlar, eskiden olduğu gibi , ayrımcılığı içselleştirerek kabahati yine kendilerinde arıyorlar. Bunun neresi eşitlik? Bir erkeğin çocuk sahibi oldu diye kariyerinin engellendiğini gördünüz mü hiç? Hatta böyle bir şeyi kabullenebileceğini düşünebilir misiniz?
  • Nietzsche'den büyük ölçüde etkilenmiş olan D. H. Lawrence, erkekleri “yapmak”la, kadınları ise “olmak”la ilişkilendirir; hareketsiz bir odağı temsil eden kadın, geceye aittir ve erkeğin gün bitip de dönmesini beklemektedir.
  • Güzel olanla temas etmek, benliğinden özgürleşen kişinin kendi dışında durması demektir.
  • Başarılı olmanız yetmez. Diğer herkesin başarısız olması gerekir.
  • Nietzsche, "Hakikat çirkindir," der ve ekler: "Sanat, hakikat karşısında helak olmayalım diye var."

Mutluluğun Sakıncaları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Mutluluğun Sakıncaları, adından anlaşılmayacağı(!) üzere, bir "mutluluk sakıncalıdır" kitabı değil. Yazarın temel savı şu: özgürlükler dünyasında isteğin, arzunun sonu gelmiyor. Bu sonsuz arzular denizinde, herhangi bir şeye sahip olarak mutlu olacağımızı sanıyoruz ama durum hiç de öyle değil. Mutlu olmak üzere istediğimiz şeylere sahip olduğumuzda sandığımızdan az mutlu oluyor hatta mutlu dahi olmuyoruz. Ne yapıyoruz peki? Bu kez mutluluğu daha çok istemek de arıyoruz. Bu da dünyaya daha fazla tüketim, daha fazla bina, daha fazla "kötü sanat" ve daha az tatminle dönüyor. Kitapta yazarın sanat, mimari, sinema, psikoloji, pazarlama ve diğer pek çok konuda fikirlerine yer verdiği kişilerin yanında, kendi özgün fikirleri de mevcut. Esprili dili olan kitap, son bölümünde yazarın "Bir Hayalim Var" adını verdiği ve gelecekte Avustralya özelinde bir dünya hayali de okunmaya değer. Özellikle mimari ile ilgilenenlerin pek çok gözlem ve değerlendirmeyi bulabileceği kitap, okumaya ve üzerinde zarif kırmızı kalem hamleleri yapmaya değer. (Ferdi Bişkin)

Farrelly'in Mutluluğun Sakıncaları kitabında daha çok mutluluk üzerine incelemeler ve araştırmalar beklentim vardı açıkçası. Sonlarına doğru sıkılsam da bitirdim. Dilimize çevrilen, özellikle araştırma inceleme kitaplarında çoğunlukla din olgusunu ustalıkla empoze ettiklerinin farkına vardım, bu sıkıcı bir konu bana göre -her din için geçerli -. Araştırmalarını Amerika-Avustralya arasında sürdürmüş yazar. Kitabın ismi mutlulukla ilgili ama mimarlık ve inşaat mühendisliği alanlarında okunmasını tavsiye ederim içtenlikle. Kitabın başından sonuna kadar insanların yaşamını sürdürdüğü yerler hakkında incelemede bulunmuş çünkü. Yazarın kadınları rencide etmesini de bir türlü anlamlandıramadım. Alışveriş tutkunu, alışveriş merkezlerinden çıkamayan kadınları genelleme olarak değerlendirmiş. Erkeğin aile kurma hakkı olduğunu, aileyi erkeğin kurduğunu ve kadının erkeğe bu konuda muhtaçlığından da bahsetmiş. Feminizmi yermiş. Siyaset-çirkinlik konusunu da işlemiş. Günlük hayatta yaşadığımız olumsuz durumları yazmış ama ÇÖZÜMÜ YOK. Bu noktada her bölümü okuyup okuyup "Peki sonuç nerde?" dedim her bölüm sonunda. Kitabın son bölümü hayaller kısmı üzgünüm ama bana tam bir fiyasko geldi. Kim okyanusların kıyıları doldurup, bunların eridiği, benzinin litresinin 20$ olduğu bir dünya ister ki? Hayallerin hakkını vermiş bu konuda. (Ö҉Z҉G҉E҉)

Kitap bittiginde mitoloji siyaset demokrasi din mimari psikoloji guzellik tuketim gibi konularla ilgili bi dunya yeni bakisiniz olacak. Okumaya fazlasiyla deger (B. Görgün)

Mutluluğun Sakıncaları PDF indirme linki var mı?

Elizabeth Farrelly - Mutluluğun Sakıncaları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Mutluluğun Sakıncaları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Elizabeth Farrelly Kimdir?

Elizabeth Farrelly 1957 yılında Yeni Zelanda’da doğan mimar, yazar, eleştirmen, köşe yazarı. Aynı zamanda Sidney Üniversitesi’nde Mimarlık bölümünde misafir doçenttir. Bir önceki kitabı “Glenn Murcutt: Three Houses” 1993’de yayımlanmıştır.

Elizabeth Farrelly Kitapları - Eserleri

  • Mutluluğun Sakıncaları

Elizabeth Farrelly Alıntıları - Sözleri

  • Göz kamaştıran parlaklıkları ve sundukları her türlü modern konforla, yüksek bir mevkinin siyasetçilere fısıldadığı o sahte vaatte bulunuyorlar: Her türlü doğal zorunluluktan muaf olmak. Yalan söylüyorlar ve biz de bu yüzden onları seviyoruz. (Mutluluğun Sakıncaları)
  • Güzel olanla temas etmek, benliğinden özgürleşen kişinin kendi dışında durması demektir. (Mutluluğun Sakıncaları)
  • (...) iyi eğitimli, azimli kadınlar. Ve çocuk sahibi oldukları ya da egolarını yarıştıramadıkları için kariyerlerinin sekteye uğramasına ses çıkarmıyorlar. Yani kadınlar, eskiden olduğu gibi , ayrımcılığı içselleştirerek kabahati yine kendilerinde arıyorlar. Bunun neresi eşitlik? Bir erkeğin çocuk sahibi oldu diye kariyerinin engellendiğini gördünüz mü hiç? Hatta böyle bir şeyi kabullenebileceğini düşünebilir misiniz? (Mutluluğun Sakıncaları)
  • Nietzsche'den büyük ölçüde etkilenmiş olan D. H. Lawrence, erkekleri “yapmak”la, kadınları ise “olmak”la ilişkilendirir; hareketsiz bir odağı temsil eden kadın, geceye aittir ve erkeğin gün bitip de dönmesini beklemektedir. (Mutluluğun Sakıncaları)
  • Nietzsche, "Hakikat çirkindir," der ve ekler: "Sanat, hakikat karşısında helak olmayalım diye var." (Mutluluğun Sakıncaları)
  • Şehirlerin doğaya faydası, bizzat bizi doğanın dışında tutmalarıdır. (Mutluluğun Sakıncaları)
  • Eğitimin ve zenginliğin birbirinden o denli ayrıştığı bir toplum hâline geldik ki denize nazır bir yer satın almaya ya da bir mimar tutmaya -özellikle de ikisini birden yapmaya- parası yetenlerin herhangi bir kültür belirtisi göstermeleri pek muhtemel değil. (Mutluluğun Sakıncaları)
  • Başarılı olmanız yetmez. Diğer herkesin başarısız olması gerekir. (Mutluluğun Sakıncaları)
  • Filozof John Armstrong, yirminci yüzyılı “tek çıkar yolu hissizleşmek ve zekiymiş gibi davranmak olan, travma geçirmiş bir çocuğa" benzetiyor. (Mutluluğun Sakıncaları)
  • Giyim, bedeni gizleyerek ifşa etme sanatıdır. Bu çelişki çok önemli. Giysiler, tıpkı maskeler gibi, bağlantı kurmamıza yardım etmek üzere bizi korurlar. (Mutluluğun Sakıncaları)

Yorum Yaz