diorex
sampiyon

Mutluluk - Judith McNaught Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mutluluk kimin eseri? Mutluluk kitabının yazarı kimdir? Mutluluk konusu ve anafikri nedir? Mutluluk kitabı ne anlatıyor? Mutluluk PDF indirme linki var mı? Mutluluk kitabının yazarı Judith McNaught kimdir? İşte Mutluluk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 01.05.2022 12:00
Mutluluk - Judith McNaught Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Judith McNaught

Çevirmen: Mine Atafırat

Orijinal Adı: Almost Heaven

Yayın Evi: Epsilon Yayınları

İSBN: 9789753316958

Sayfa Sayısı: 572

Mutluluk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sosyeteye takdim edilmek üzere Londra'ya gelen ve kumarbaz olduğu söylenen Ian Thornton'ın büyüsüne kapılarak kendini onun kollarında bulan Elizabeth Cameron, dedikodular yüzünden acımasızca dışlanarak kötü bir duruma düşmüş, adı lekelenmiştir. Üvey ağabeyi Robert, onun onurunu korumak için düelloya davet ettiği lan'ı yaralayarak kayıplara karışanca, anne babası olmayan genç kız yapayalnız kalır. Skandaldan sonraki iki yıl boyunca, Londra dışındaki bakıma muhtaç malikânesini ayakta tutabilmek için, son derece kısıtlı koşullarda mücadele veren Elizabeth'e parasal destek sağlamak istemeyen cimri amcası, onu evlenmeye zorlamaktadır. Sonunda genç kızı adeta bir meta gibi açık artırmayla pazarlayarak en fazla para veren soyluyla evlendirmeye karar verir. Daha önce yeğeniyle evlenme talebinde bulunmuş olan lordlara mektup yazar. çoğundan cevap bile gelmez. Sadece üç kişi genç kızı bir hafta misafir ederek durum değerlendirmesi yapmaya razı olur. Bunlardan biri de Ian Thornton'dır.

Ancak Elizabeth genç adamın av köşküne gittiğinde hiç beklemediği bir tepkiyle karş:laşır. Thornton'la aralarındaki aşk kıvılcımı aleve dönüştüğü halde, yanlış anlamalar yüzünden birbirlerini incitip yaralamak zorunda kalırlar.

Mutluluk Alıntıları - Sözleri

  • "Çok istediğin bir şey, yanı başında olduğu halde, elini uzatıp almaktan korktuğun oldu mu?"
  • Yutkunmaya çalıştı. Üzülerek, "korkunç anılar hep canlı kalıp insana acı vermeye devam ederken, güzel anılar niçin solup gidiyor ve bir süre sonra hatırlanamaz oluyor," diye düşündü.
  • "Birini, istediğiniz zaman kalbinizden çıkaramazsınız. Bana inan, biliyorum."
  • Ian ona gülümsüyordu. Onunla şakalaşır gibiydi. Ama gözleri bomboş bakıyordu. Birlikte oldukları zamanlar genç kız, bu altın rengi bakışlarda öfke hatta yabancılık görmüştü. Ama ilk kez boşlukla karşılaşıyordu. Elizabeth, onun kendisine karşı neler hissetmesini istediğini bilmiyordu. Ancak bildiği bir şey vardı; lan 'ın kendisine hoşuna giden bir yabancıya bakar gibi bakmasını istemiyordu.
  • "İnsanın bu kadar çok sevildiğini hissetmesinin nasıl bir duygu olduğunu biliyor muydunuz?"
  • Korkunç anılar hep canlı kalıp insana acı vermeye devam ederken güzel anılar niçin solup gidiyor ve bir süre sonra hatırlanamaz oluyor?
  • "Yaygın bir deyişle Kibarlar arasında, sizin hakkınızdaki konular, asla sizinle konuşulmaz. Sizden başka herkesle mümkünse hemen arkanızdan konuşulur."
  • Elizabeth, "Ne düşünüyorsun?" diye sordu Ian elini uzatıp onun çenesine dokunarak başını kendisine doğru kaldırdı; yanağına düşmüş olan altın rengi bir bukeyi kenara doğru itti. "Çok akıllı bir adam olduğum için, seni görür görmez, ne kadar harika bir kadın olduğunu anladığımı düşünüyordum."
  • Genç adam muzip bir yüz ifadesiyle, "Gözleriniz düellolarda kullanılan tabancalardan daha öldürücü, tatlım," dedi. "O gözler, bir azize bile amacını unutturabilir."
  • Birbirine yakın olan ruhlar, yıllarca ayrı kalsalar da, bir araya geldiklerinde kolayca anlaşırlar.

Mutluluk İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Judith McNaught 'ın bütün kitaplarını gözü kapalı içinizin rahatlığı ile okumanızı tavsiye ediyorum. Judiht McNaugt'tan bahsediyoruz....Bütün kitapları muhteşemdir.. Mutluluk Kitabına gelince Lan Elizabeth baş kahramanlarımız.... Sosyeteye takdim edilmek üzere Londra'ya gelen ve kumarbaz olduğu söylenen Lan'ın büyüsüne kapılarak kendini onun kollarında bulan Elizabeth dedikodular yüzünden acımasızca dışlanarak kötü bir duruma düşmüş, adı lekelen miştir. Üvey ağabeyi Robert, onun onurunu korumak için düelloya davet ettiği Lan'ı yaralayarak kayıplara karışınca, anne babası olmayan genç kız yapayalnız kalır. Skandaldan sonraki iki yıl boyunca, Londra dışındaki bakıma muhtaç malikanesini ayakta tutabilmek için, son derece kısıtlı koşullarda mücadele veren Elizabeth'e parasal destek sağlamak istemeyen cimri amcası, onu evlenmeye zorlamaktadır. Sonunda genç kızı açık artırmayla pazarlayarak en fazla para veren soyluyla evlendirmeye karar verir. Daha önce yeğeniyle evlenme talebinde bulunmuş olan lordlara mektup yazar. Çoğundan cevap bile gelmez. Sadece üç kişi genç kızı bir hafta misafir ederek durum değerlendirmesi yapmaya razı olur. Bunlardan biri de Lan Thornton'dır. Ancak Elizabeth genç adamın av köşküne gittiğinde hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaşır. Çünkü Lan'ın katibi mektupları karıştırmıştır aslında Lan Elizabeth'i davet etmemiştir. Ve Lan kızı istemez kovar ama sonra pişman olup arkadaşını arkasından gönderir ve Elizabeth'in bir hafta orada kalmasına razı olur. İki yıl önce birbirlerine aşık olan iki genç birbirinden uzak duramaz. Lan nişanlıdır ve Elizabeth'den uzak durmak için çok uğraşır ama yapamaz. Sonra Eliazbet'e amcasından mektup gelir ve mektupta hemen ELizabeth'in hemen geri dönmesi gerektiği yazan mektupta bir de Onu evlendirmek için bir talip bulduğunu öğrenir. Ve Elizabeth hemen yola koyulur. Lan ise avdan döndüğünde Elizabeth'i evde bulamayınca çok şaşırır ve Elizabeth'in hayatını iki yıl önceki kaçamaklarından dolayı ne kadar karıştığını ve ne zorluklar geçirdiğini dayısı olan papaz dan öğrenir ve tüm yaptıkları için çok pişman olur ama bu işi düzeltmesi için Elizabeth'in amcasını ikna etmesi gerektiğini biliyordur bunun için de affetmediği dedesi ile barışmak zorunda olduğunu anlar ve dedesinden Ona kalacak olan Düklük ünvanını almaya karar verir Ve hemen yola düşer ilk önce nişanını atar ve dedesinin yanına gidip ünvanı kabul ettiğini söyler... Olay burada da bitmez esas olaylar bundan sonra başlıyor. Elizabeth'i ikna etmek ve tekrardan soylular arasında zedelenmiş olan adını kurtarması gerekmektedir .. Ve başarılı da olur hem Elizabeth'i soylular arasında ki gururunu kurtarır ve Elizabeth ile evlenirler çok mutlulardır. Hem de çooook. Yalnız işler biraz karışır Elizabeth'in ağabeyinin ortadan kaybolmasında Lan 'ın parmağı olması ve bunu Elizabeth'e söyleyememesi ve bir den Robert'ın ortaya çıkması işler çok karışıyor.... Kitabın bazı yerlerinde çok güldüm. Elizabeth'in pazarlık yapması muhteşem... Bence 10 numara bir kitap bu kitabı bulmak için çok uğraştım yıllar önce basımı durdurulmuştu. İyi ki buldum.... (Persephone)

Eski zamanlarda yaşamak gerçekten zormuş. Tarihi romanlar bana bunu öğretti:) Hele kadınların kendi hayatlarında söz hakkının bile olmaması:( Skandala karışan kızımız herkes tarafından dışlanıyor ve sonrasında amcası tarafından evlendirilmek üzere taliplerine bir süreliğine misafirliğe yollanıyor. Ki skandaldan dolayı talipleri garip ve itici insanlar. Başrol erkek ise adının skandala karışmasına neden olan kişi. Yanlış anlaşılmalar, inatlaşmalar ve aşk. Sadece bazı noktalar tekrar etti ve benim için sıkıcı oldu. Bazı yerlerde de kadının daha gururlu olmasını bekledim. Iyi okumalar... (Hayriye Dev)

Kitap güzeldi yalnız yazar 572 sayfa yazacağına 372 sayfa yazsa yetermiş. Ian yazarın şu ana kadar yarattığı en iyi üçüncü karakter. Diğerleri Sonsuza Kadar romanından (ne kadar beş para etmez bir roman olsa da) Andrew ve Dorothy. Yalnız kadın karakterde kesinlikle bir zeka sorunu var. Adam sana aşkla geliyor sen milletin adam için yaptığı dedikodulara inanıp ona olmayacak tripler yapıyorsun. Ben adamın yerinde olsam kıza hiç acımam, boşardım. Kimin kimden etkilendiğini bilmiyorum ya Julie Garwood, Judith'ten veya tam tersi. Maşallah ikisi de sürekli romanı bölerek kendi düşüncelerini yazıyor. Şimdi size yazarın romanda yazdığı çok komik, çok aptalca bir düşüncesini yazacağım: Jake'in kendisi hakkında düşündükleri Atilla'yı (Ian'in atının ismi) ilgilendiriyorduysa bile bunu hiç belli etmedi ve bu Jake'i hayal kırıklığına uğrattı. Daha çok kızdı ve eve fırtına gibi girdi. Bu ne Allah aşkına yahu? Bize ne atın adam hakkında ne düşündüğünden. (Maggie)

Mutluluk PDF indirme linki var mı?

Judith McNaught - Mutluluk kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Mutluluk PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Judith McNaught Kimdir?

People dergisinin “Yüreğin Kraliçesi” adını verdiği, New York Times’ın Çok Satanlar listesinin değişmez yazarı Judith McNaught, 1944 yılında Amerika’da doğdu. Daha önce radyoda program yapımcılığı yapan ünlü yazar, 1978 yılında yazmaya başladığı aşk romanlarıyla büyük bir hayran kitlesi oluşturdu. Öykü kurmada, masalsı atmosferler yaratmada ve aşkı anlatmadaki ustalığıyla tüm eleştirmenlerden tam not alan McNaught vazgeçilmez eserlerini Houston’daki evinde yazmaya devam etmektedir.

Judith McNaught ülkemizde de en çok sevilen yabancı yazarlardandır ve çok geniş bir okuyucu kitlesine sahiptir.

Judith McNaught Kitapları - Eserleri

  • Düşler Krallığı
  • İçinde Aşk Saklı
  • Sonsuza Kadar
  • Seni Beklerken
  • Sen Gelmeden Önce
  • Kalbim Sende Kaldı
  • Kusursuz
  • Cennet
  • Mutluluk
  • Sana İhtiyacım Var
  • Aldığım Her Nefeste
  • Gece Fısıltıları
  • Koru Beni
  • Mucize (Miracles)
  • Sənsizlik
  • O Anı Xatırla
  • Zərif qələbə
  • Cənnət kimi
  • Sənə qovuşanadək

Judith McNaught Alıntıları - Sözleri

  • Bir insanın mutlu olması için ailesinin hayır duasını alması şarttır. Ailenin senden nefret etmesi, lanetlemek gibi bir şeydir. (Kusursuz)
  • "İnsanın bu kadar çok sevildiğini hissetmesinin nasıl bir duygu olduğunu biliyor muydunuz?" (Mutluluk)
  • "Ted, inşaat işiyle uğraşan ağabeyin mi?" Julie neşeyle, "Hayır," dedi. "O Keaton'ın şerifi olan ağabeyim." "Şerif mi?!" Bu acı haberi unutmak ister gibi, şarabından bir  yudum aldı ve alaycı bir sesle, "Allah bilir ya, baban da yargıçtır," dedi. "Hayır, babam bir papaz." "Tanrım!" "Bak anladın işte. O babamın işvereni. Tanrı, yani." (Kusursuz)
  • Zaten karanlık bir geçmişim ve gri bir geleceğim vardı. (Koru Beni)
  • Tanrı bana diğer insanlarda pek bulunmayan bir armağan vermiş aynı anda iki şeye birden odaklanabiliyorum. Kate,Sanırım bana da vermiş diye takıldı ona b (Aldığım Her Nefeste)
  • Cesur olmak hiç korkmamak anlamına gelmez. Cesur olmak, korktuğumuz halde yapılması gerekeni yapmamız demektir. Örneğin, başımızın derde gireceğini bile bile doğruyu söylemek, cesarettir. İşte bu gerçek anlamda cesur olmak demektir. (Gece Fısıltıları)
  • “Camdan bir ayakkabıya ayağı uyan bir kadını arayan erkekle ilgili bir masal mı vardı?” diye sordu. Lauren başını salladı, “ Külkedisi.” “Bu ayakkabı ayağına uyarsa bana ne olacak peki?” “Seni yakışıklı bir kurbağaya çevireceğim.” (Kalbim Sende Kaldı)
  • biz aciz kullar doğru yolu bulamayız. Ancak Allah bir vesile kılar, bizi kendine götürür. (Kalbim Sende Kaldı)
  • "Çok istediğin bir şey, yanı başında olduğu halde, elini uzatıp almaktan korktuğun oldu mu?" (Mutluluk)
  • Seni sevmeyen birini sevmek cehennem azabının ta kendisi! Sana seni sevmeyen biriyle mutlu olabileceğini söyleyen olursa sakın inanma. (Sonsuza Kadar)
  • "Ancak kaybetmeye razı olan insanlar,işi şansa bırakır.Kazanma hırsı olan kişiler ise kendi becerilerine güvenir." (Gece Fısıltıları)
  • Yalnız geçen bir ay diğerini takip ederken, tekdüze hayatındaki tek kıymetli şey yazmaktı. (Mucize (Miracles))
  • "Kim olmamı isterdin küçüğüm," diye sordu adam. "Kadınlar asil unvanlara hayranlık duyarlar; bir Dük olduğumu söylesem hoşuna gider miydi?" Whitney adamın sözlerini duyunca kahkahalara boğuldu. "Bir eşkiya ya da korsan bile olabilirsiniz," dedi gözlerini kırpıştırarak. "Fakat Dük unvanı bana bile sizden daha çok yakışır." (İçinde Aşk Saklı)
  • "İki yüzlülükten nefret ederim; özellikle din kisvesi altında yapılıyorsa," (Düşler Krallığı)
  • Korkunç anılar hep canlı kalıp insana acı vermeye devam ederken güzel anılar niçin solup gidiyor ve bir süre sonra hatırlanamaz oluyor? (Mutluluk)
  • Pişmanlıklar insana sıkıntı verir. (Cennet)
  • Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz! (Cennet)
  • "Bazı kadınların parlamak için mücevhere ihtiyacı yoktur. Sen de onlardan birisin." (Düşler Krallığı)
  • "Cesur olmak hiç korkmamak anlamına gelmez. Cesur olmak, korktuğumuz halde yapılması gerekeni yapmamız demektir. Örneğin, başımızın derde gireceğini bile bile doğruyu söylemek, cesarettir. İşte bu gerçek anlamda cesur olmak demektir." (Gece Fısıltıları)
  • Yeryüzüne düşmüş bir meleğin yüzü ve şeytani mavi gözleriyle Nicholas DuVille, günah kadar tehlikeli ve çekiciydi. (Mucize (Miracles))

Yorum Yaz