Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat - Nazım Hikmet Ran Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat kimin eseri? Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat kitabının yazarı kimdir? Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat konusu ve anafikri nedir? Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat kitabı ne anlatıyor? Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat kitabının yazarı Nazım Hikmet Ran kimdir? İşte Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Nazım Hikmet Ran
Yayın Evi: Bilgi Basımevi
İSBN: 9789754940558
Sayfa Sayısı: 219
Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dünyadan, memleketinden, insandan
Umudum kesik değil diye ipe çekilmeyi de
Atılırsan içeriye, yatarsan on yıl, onbeş yıl
Daha da yatacağından başka
Sallansaydım ipin ucunda bir bayrak gibi keşke demiyeceksin
Yaşamakta ayak direteceksin
Belki bahtiyarlık değildir artık
Boynunun borcudur fakat düşmana inat bir gün fazla yaşamak. (Hapishanede Yatacak Olana Bazı Öğütler Şiirinden)
Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat Alıntıları - Sözleri
- Benim oğlan benim yaşıma bastığı zaman, ben bu dünyada olmayacağım, ama harikulade bir beşik olacak dünya, siyah, beyaz, sarı, bütün çocukları sallayan mavi atlas döşekli bir beşik.
- Yumulu gözkapaklarımın içindesin sevdiceğim, Yumulu gözkapaklarımın içinde şarkılar. Şimdi orda her şey seninle başlıyor, Şimdi orda hiçbir şey yok senden önceme ait ve sana ait olmayan.
- Ufak iş bizimkisi. Asıl en kötüsü: bilerek bilmeyerek hapishaneyi insanın kendi içinde taşıması. ..
- Biliyorsunuz verdim ömrümü en güzel en olacak en olması lazım şey için.
- Diyelim ki hastayız hem de ağır hem de ameliyatlık, yani beyaz masadan kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına, Hava yağmurlu mu? diye bakacağız pencereden, yahut ta yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz ajans haberlerini. ..
- kalkamaz oldum, gidemez oldum, konuşamaz oldum, çıkamaz oldum çarşıya. Zulüm ettiler bana, zulüm ettiler, zulüm...
- Bizi esir ettiler, bizi hapse attılar: beni duvarların içinde, seni duvarların dışında
- Biz hiç dünyada yaşamış değiliz. Geldik gidiyoruz öylesine ...
- Çok adam çok adam asıldı Hürriyette ...
- Bir Acem şairi, «Ölüm adildir, diyor." ... Biliyorum ölümün adil olması için hayatın adil olması lazım, diyorsunuz.
- Biz içerde susuyoruz, susuyor zindan kanı içine akan yaralı bir hayvan gibi .
- Bizi esir ettiler, Bizi hapse attılar: Beni duvarların içinde, Seni duvarların dışında.
- Kalbimi bunaltan Bu dört duvar mı? Ölümden öteye köy var mı?
- Bana kendimden başkasıyla konuşmak yasak ... Ben de kendi kendimle konuşuyorum. Fakat çok can sıkıcı bulduğumdan sohbetimi şarkı söylüyorum o berbat ayarsız sesim öyle bir dokunuyor ki içime yüreğim parçalanıyor.
- İyi insanları aptal sandığımız yerde yitirdik insanlığımızı.
Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Hapishane şiirlerinin olduğu kitapta Nazım Hikmet, kendisini Halil olarak vermiş. Marangozluğundan, karısından ve çocuğundan bahsettiği gibi mahkumlara dair gözlemlerini de aktarmış. Nazım Hikmet okurken biraz boğaz düğümlenir, biraz göz sulanır..keşke dersiniz, keşke... (Hüsamettin Çalışkan)
Elimdeki kitap 1987 basımıydı. Bazı şiirleri sansürleyip kısaltmışlardı keşke orijinaline sadık kalsalarmış. (Nurcan)
Kitabın Yazarı Nazım Hikmet Ran Kimdir?
Nâzım Hikmet Ran ya da Türkiye'den ayrıldıktan sonraki soyadı ile Nâzım Hikmet Borzecki (15 Ocak 1902; Selanik, Osmanlı İmparatorluğu - 3 Haziran 1963; Moskova, SSCB), Türk şair ve yazardır.
Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.
Komünist siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş; Türkiye'de 11 ayrı davadan yargılanarak İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre hapis yatmıştır. 1951 yılında Türkiye'den ayrılması sonrasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmış; bu karar ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihinde iptal edilmiştir.
1963 yılında Moskova'da kalp krizinden hayatını kaybetmiştir. Mezarı Moskova'dadır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Nâzım_Hikmet
Nazım Hikmet Ran Kitapları - Eserleri
- Büyük İnsanlık
- Nazım İle Piraye
- 835 Satır
- Benerci Kendini Niçin Öldürdü?
- Yatar Bursa Kalesinde
- Kuvâyi Milliye
- Memleketimden İnsan Manzaraları
- Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar
- Piraye'ye Mektuplar
- Bütün Şiirleri
- Yazılar 1
- Yazılar 3
- Kan Konuşmaz
- Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni
- Yeşil Elmalar
- Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim
- Henüz Vakit Varken Gülüm
- İlk Şiirler
- Son Şiirleri
- Demokles'in Kılıcı
- Bir Ölü Evi & Ocak Başında
- Enayi
- Sanat Ve Edebiyat Üstüne
- Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar
- Şehrime Ulaşamadan Bitirirken Yolumu...
- Bu Şehir Güzelse Senin Yüzünden
- Yazılar 2
- Sevdalı Bulut Masalı
- Ferhad ile Şirin
- Kuvayi Milliye (Çizgi Roman)
- Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat
- Yaşamak Seni Sevmek Gibi
- Nazım Hikmet Şiirleri 4: Gurbet Ölümden Beter
- Nazım Hikmet Şiirleri 3: Sevda Ateşten Gömlek
- Nazım Hikmet Şiirleri 6 : Herkes Kendi Payına Ölür
- Nazım Hikmet Şiirleri 5: Bir Hazin Hürriyet
- Sana Tütün ve Tespih Yolluyorum
- Yazılar 4
- Yazılar 5
- Hikayeler
- Kadınların İsyanı
- Yusuf İle Menofis
- Masallar
- La Fontaine'den Masallar
- Çeviri Hikayeler
- Yazılar 6
- Yeni Şiirler (1951 - 1959)
- Tavı Gelmişti Demirin
- Fatma, Ali ve Diğerleri
- Üç Şiir
- İt Ürür Kervan Yürür
- Seçme Şiirler
- Sarayda
- Şeyh Bedrettin Destanı
- Sabahat
- Das schönste Meer ist das noch nicht befahrene Liebesgedichte
- Kuvayi Milliye: Abidin Dino'nun Desenleriyle
- Taranta Babu'ya Mektuplar
- Öteki Defterler
- Beyazıt Meydanındaki Ölü
- Unutulan Adam
- Sonuna Kadar Kavga
- Nazım Hikmet ve Tosca'sı Semiha Berksoy
- Tüm Eserleri 1 - Şiirler 1
- Tüm Eserleri 2 - Şiirler 2
- Tüm Eserleri 3 - Şiirler 3
- Tüm Eserleri 4 - Şiirler 4
- Tüm Eserleri 5 - Şiirler 5
- Tüm Eserleri 6 - Şiirler 6
- Kuvayi Milliye Destanı
- Keloğlan
- Tüm Eserleri 7 - Şiirler 7
- Hasretle - Nazım Hikmet Mektupları
- Memleketimden İnsan Manzaraları 1
- Memleketimden İnsan Manzaraları 2
- Memleketimden İnsan Manzaraları 3
- Memleketimden İnsan Manzaraları 4
- Kurtuluş Savaşı Destanı
- Memleketimden İnsan Manzaraları 5
- Dört Hapishaneden
- Rubailer
- Sürekli Bir Bahar
- Güzel Günler Göreceğiz
- Kafatası
- Yel Üfürdü Su Götürdü
- Bursa Cezaevinden Va-Nu'lara Mektuplar
- Yaylamıza Kiraz Vakti
- Kuvayi Milliye
- İnek
- Kerem Gibi
- Nazım Hikmet’in Açlık Grevi (Tıpkı Basım İçerikler)
- El Yazmalarında ve Basılı Kitaplarda Saman Sarısı
- Sovyet Demokrasisi
- Jokond ile Si - Ya - U
- Alman Faşizmi ve Irkçılığı
- Gece Gelen Telgraf
- 1 + 1= Bir
- Nazım Hikmet Şiirleri: 1
- Şu 1941 Yılında
- Yaşamaya Dair
- Saat 21-22 Şiirleri
- Orman Cücelerinin Sergüzeşti
- Büyük Taarruz
- Aydınlıkçı şair, aydınlıkçı yazar Nazım Hikmet
- Faşizm Sınıflar ve Emperyalizm
- Seçilmiş Əsərləri
- Güneşi İçenlerin Türküsü
Nazım Hikmet Ran Alıntıları - Sözleri
- Bizim İstiklal Marşın'da aksayan bir taraf var, Bilmem ki, nasıl anlatsam, Akif inanmış adam, Fakat onun, ben, İnandıklarının hepsine inanmıyorum. Mesela, bakın: "Gelecektir sana vadettiği günler Hakk'ın" Hayır, Gelecek günler için Gökten ayet inmedi bize. Bir şarkı istiyorum Zaferden sonrasına dair. Kim bilir belki yarın (Kuvayi Milliye Destanı)
- Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne, allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar.. (Güzel Günler Göreceğiz)
- "Kim bilir ; Masalınızın kahramanı, başka bir hikayenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. (Yaşamak Seni Sevmek Gibi)
- Yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim... (Kuvayi Milliye: Abidin Dino'nun Desenleriyle)
- Büyümez ölü çocuklar... (Henüz Vakit Varken Gülüm)
- "Sen daha çok hikâyeler dinlersin ama, artık sana hikâye anlatacak bulursan!.." (Ferhad ile Şirin)
- " Bırak ay gitsin sen kal bu gece... " (Bu Şehir Güzelse Senin Yüzünden)
- Yolunda pusuya yattıklarını arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek… Yürümek yürekten gülerek yürümek… (Yazılar 6)
- ...yolsuzluğun da türlü türlüsü vardır. (Yazılar 3)
- İnsanların başlarında kalpak, yüreklerinde keder, yüreklerinde müthiş bir ümit vardı. (Kuvayi Milliye Destanı)
- Bir insan bir vazife alırsa, bu vazife küçük ve ehemmiyetsiz de olsa, onunla öteki vazifeler arasındaki bağı unutmamalı ve ben işimi yapıyorum ya, işimden gayrisi beni alakadar etmez, banane dememelidir. Çünkü her iş, başka işle bağlıdır. (Hikayeler)
- Bulut mu olsam, gemi mi yoksa, balık mı olsam, yosun mu yoksa? .. Ne o, ne o, ne o. Deniz olunmalı, oğlum, bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla. (Büyük İnsanlık)
- Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin (demeğe de dilim varmıyor ama) kabahatın çoğu senin canım kardeşim. (Nazım Hikmet Şiirleri: 1)
- Fotoğrafınızı pek yakında beklerim. Sıhhatiniz nasıldır ? Ateşiniz devam ediyor mu ? Oraları çok mu soğuk ? Herhalde odanızda soba vardır. Burada havalar birkaç gündür lodos. Denizde beyaz köpükler... ağaçlarda beyaz çiçekler... (S. Berksoy) (Nazım Hikmet ve Tosca'sı Semiha Berksoy)
- Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz ölümün önünde sigaramızı. (Nazım Hikmet Şiirleri 5: Bir Hazin Hürriyet)
- Hem anlatsana bana: nasıl oluyor da çıldırmıyoruz öleceğimizi bildiğimiz halde? Yoksa ben ölmem gibi mi geliyor insana. (Yatar Bursa Kalesinde)
- -Mayakovski’nin kitaplarından en çok hoşunuza gidenler hangileridir? + Sevgilinin gözlerini mi, yoksa burnunu mu seviyorsun sorusunu nasıl yanıtlamalı? Mayakovski’yi tepeden tırnağa severim ben. (Yazılar 6)
- “Onlar paranın sahibi değil, para onların sahibi. “ (Memleketimden İnsan Manzaraları)
- "Yaşamak güzel şey be kardeşim." (Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim)
- Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme. Bakış açım belli oldu yine. Geride kalan, ardından bakar gidenlerin. Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim. Dağlara çarptım her esişimde. Yollara küfrettim her gidişinde. (Tüm Eserleri 2 - Şiirler 2)