Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam - Muhammed Emin Yıldırım Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam kimin eseri? Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam kitabının yazarı kimdir? Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam konusu ve anafikri nedir? Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam kitabı ne anlatıyor? Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam kitabının yazarı Muhammed Emin Yıldırım kimdir? İşte Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Muhammed Emin Yıldırım
Yayın Evi: Siyer Yayınları
İSBN: 9786054620067
Sayfa Sayısı: 221
Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Eğer bir ev imar etmeyi konuşuyorsa, eğer bir ev nasıl acaba insanlığı risaletin mesajı ile tanıştırabiliriz? Nasıl insanları koştukları cehennem ateşinden çevirebiliriz? Nasıl insanları kula kul olmaktan kurtarıp, Allaha kul etmeye vardırabiliriz?" diye inliyorsa bilin ki, o ev Erkam yürekli adamların evleridir. Bu evin silahları; Kur'an'dır, ilimdir, irfandır, hikmettir, kitaptır, kalemdir, seccadedir, gözyaşıdır, merhamettir, sevgidir, müsamahadır ve duadır. Bu ev adı ve yapısı ne olursa olsun DARÜ'L ERKAM'dır.
Eğer bir ev imha etmeyi konuşuyorsa, eğer bir ev: "Nasıl acaba hak ve hakikat adına mücadele veren şu sesi kısabiliriz? Nasıl insanların nezdinde itibar sağlayan şu adamların güvenlerini sarsabiliriz? Nasıl hakkın yükselen değerlerini alçaltıp, bize sorgusuz sualsiz akan muslukların devamını sağlayabiliriz? Nasıl ceplerimizi dolduran meşru yada gayri meşru ayrımı yapmadan elde ettiğimiz bu imkanları çoğaltabiliriz? diye kıvranıp duruyorsa bilin ki, o ev Ebu cehil ve Ebu Leheb ruhlarının yaşatıldığı evlerdir. Bu evin silahları; yalandır, iftiradır, şantajdır, kılıçtır, güçtür, nefrettir, öfkedir, hırstır, tamahkarlıktır, kanaatsizliktir, tahammülsüzlüktür ve kavgadır. Bu evin adı ve yapısı ne olursa olsun Darun-Nedvedir.
(Tanıtım Bülteninden)
Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam Alıntıları - Sözleri
- "Eddebeni rabbi fe ahsene te'dibi" yani "Beni Rabbim terbiye etti terbiyemi en güzel şekilde düzenledi."
- Allah Rasûlü'nün zihin dünyasında işin başında cevabı verilmemiş hiçbir soru yoktu.
- "Hiçbir anın Allah'sız olmamalı, her an O'nun (cc) zimmetinde olduğunun farkında olmalı ve O'na teslim olup O'nun terbiyesi ile gelişmelisin."
- Bu evin silahı; Kur'an'dır, ilimdir, irfandır, hikmettir, kitaptır, kâlemdir, seccadedir, gözyaşıdır, merhamettir, sevgidir, müsamahadır, duadır.. Bu ev; adı ve yapısı ne olursa olsun Dârü'l-Erkam'dır.
- *Allah Rasulü(sav) o gün yük olacakları değil, yük alacak insanları seçiyordu. *Efendimiz (sav) çekirdek kadronun inşasında, bulundukları sosyal çevrede nesne değil, aktif öznelerin üzerine hesaplar yapıyordu. *Mekke'nin sosyal yapısını çok iyi bilen Efendimiz Erkam'ın evinin asla herhangi bir kabilenin ve ailenin denetimine girme zeminini oluşturmuyor, tüm aileleri kuşatarak ve özellikle her aileden en az bir bireyi alarak, toplumun tamamında mesajın etki etki etmesine özen gösteriyordu. *Efendimiz(sav) Erkam'ın evine alacağı talebelerin yaşları konusunda da ciddi bir sınırlama getirmiyor ama özellikle gençler üzerinde yoğunlaşıyordu.
- "Başka saf yok ki! Ya Erkam'ın safındayızdır ya Nedve'nin."
- Allah Resûlü (sas) dedi ki "Ey Erkam! Benim şu mescidimdeki bir namaz, Kabe hariç, yeryüzünün tüm mescitlerinden bin kat daha hayırlıdır."
- Biz hep Sümeyye ve Yasir’i İslamın ilk şehitleri olarak bilirdik ama derinlemesine araştırınca Haris b.Ebi Hale’nin İslamın ilk şehidi olduğunu görmekteyiz.(İbn Hacer,el-isabe)
- “Geceleri kalkın, herkes uykudayken sizler uyanık olun! Çünkü sizler çok ağır bir yükümlülük ile karşı karşıyasınız. Risâlet davâsı öyle ucuz bir davâ değildir. Bu işin içerisinde sözlü ve fiili saldırırlara uğramak var; evden, aştan, işten, eşten hattâ candan olmak var. Bu kadar sıkıntılı hâllerin üstesinden ancak iradesi güçlü ve iyi bir rûhi eğitim almış olanlar gelebilir. Bunun için geceleri kalkın! Davâ adamı geceleri yetişir. Gecenin ruhbanı olmazsanız, gündüzün fursanı/ atlısı olamazsınız. Gecelerinizi ihyâ edemezseniz, gündüzlerinizi inşâ edemezsiniz. Kalk ve yere sağlam bas!”
- Onlar emeli yüreklerinde bir çocuk gibi taşıdıkları için büyük hedefleri, hak namına çırpındıkları bir hırsları ve gecelerini süsleyen hülyaları ve rüyaları vardı.
- Ama bu genç müminlerin namazlarından rahatsız olanlar vardı. Dün vardı, bugün de var, yarın da olmaya devam edecek.
- "Hiçbir anın Allah'sız olmamalı, her an O'nun (c.c.) zimmetinde olduğunun farkında olmalı ve O'na teslim olup O'nun terbiyesi ile gelişmelisin."
Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sadece eğitimci arkadaşlara tavsiye dersek hata etmiş oluruz, ki ben ilk başta sadece öğretmenlere yönelik eğitim sistemiyle alakalı bir kitap görerek almıştım. Okudukça her yuvanın bir eğitim kurumu olduğu ve kendi yuvalarımızı da Darul Erkam yapmanın yollarını gösterdiğini anladım. Darül Erkamla ilgili bildiğimiz tek bilginin Mekkede Müslümanların gittiği ev olmasının çok üstüne bir şeyler koyan kitap,Erkam bin Ebil Erkam'ın nasıl Müslüman olduğu,evini nasıl herkese açtığı, bir okul yaptığı ve bunun Mekke'de bilinmemesi. Yani bilmediğimiz çok bilgi var. Bunlarla ilgili çok güzel bir araştırma kitabı ilk başta. Sonra İslamın ilk yıllarında Peygamberimiz(sav)in ince eleyip sık dokuyup sanılanın aksine her önüne geleni bu medreseye almadığı,az zamanda çok şey öğrenip kaliteli bir ashab oluşturduğunu. Gelen ayetlerin,öğrencileri gerek eski milletlerden örnekler vererek geliştirdiği,bir nevi daha zor günlere onları alıştırdığı ve bu yolda sabit kalanın mutlaka feraha ereceğini gösterdiği, ilk yıllarda özellikle namaz abdest dışında belli bir ibadet istenmediği ama tevhit inancının sağlama alınmaya çalışıldığı. Ordaki her öğrencinin başka birisinin hocası olduğu bu şekilde bir anlayışla 10 kişiyken belki 100lere ulaşıldığını ve bir sürü bilgiyi bize veriyor. En önemlisi de bu işin sevgi,bağlılık,yürek işi olduğunu söylüyor. Sahabe "iste canımı vereyim sana ya resulullah" derken bunda sonuna kadar ciddi olduğu ve yeri zamanı geldiğinde de canını hiç çekinmeden öne sürdüğünü gösteriyor. Yanisi bizim de evlerimizi Darül Erkamdan bir hane yapmamız,en azından onlara layık olmaya çalışmamız,o kurumun bir ferdi olmak için şu zamanda çabalamamızı öneriyor. (Sebhoca)
Benim umduğum ve beklediğim gibi bir kitap değildi. Ben daha ziyade eğitim metoduna dair örnekler bulacağımı ummuştum. Ama bu kitap daha ziyade darül Erkam’ın talabelerinin demografik özelliklerini, o dönem gelen vahyin içeriğini ve toplumun sosyolojik yapısını değerlendirmiş. Bu bilgilere ulaşmak isteyenler için istifade edilecek zengin bir kaynak. Ancak dediğim gibi benim beklentim daha farklıydı. (Pervin Demir Çetin)
Bazı kitaplar vardır insan okuduktan sonra o son sayfasında ben neden geç kalmışım diye kendine sorar ya.. Darü'l Erkam Vahyin Nüzul Sürecinde Şahsiyet Eğitimi Kitabı ilk görünce isminden dolayı biraz cekindim açıkcası ama kitabın dili çok akıcı ve gayet sade. Içeriği ise bir o kadar dolu. Peygamberimize vahyin gelmesinden itibaren tabir caizse İslamın çatısı Darü'l Erkam da oluşturulmuş. Neresi mi burası ? Burası, Allah Resulü'nün " Ya Rabbi! Ben bittim, sen bana yetiş" dediği noktada Ebu Cehil'in yeğenlerinden birini Allah Resulü'nün ayaklarına gönderdiği kişinin evi. 18 yaşında Erkâm b. Ebi'l-Erkâm ' ın evi...Bu evde nice sahabeler yetişmiş ve yetiştirilmiş, Allah yolunda hangi büyük adımlar atılmış, bizler bu yolda hangi aşamadayız ve Eğer evlerimiz bizim de Dar-ül-Erkâm olmaz ise şayet Darün Nedve mi olacak ?(Allah muhafaza) Allah Resulü o zor yıllarında insanları İslam'a Allah yoluna çağırırken nasıl bir yöntem izlemiş, bir eğitmen ve öğrenen olarak nelere dikkat etmiş? Bizler, kendi aklımıza bile gelmeyen birçok sorunun cevabını bulacağız bu kitapta.Kendimizi yetiştirirken,egitirken ve ögretirken nasıl akıllıca metotlar kullanabilirizin yolunu en iyi örnek Hz.Muhammed'den (s.a.v) öğreneceğiz İnşaAllah... Kesinlikle tavsiye ederim,okuyun,okutturun... Keyifli okumalar :)) (Meliha)
Kitabın Yazarı Muhammed Emin Yıldırım Kimdir?
Muhammed Emin Yıldırım, 8 Mart 1973 yılında Erzurum’un Horasan ilçesinde dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Erzurum'da tamamlayıp 1989 yılında İstanbul'a geldi.
Örgün eğitiminin yanında medreselerde Arapça ve Temel İslami İlimler alanlarında çeşitli dersler aldı.
M. Emin Yıldırım, 1999 yılından sonra 5 yıl Mısır’da İslami İlimler alanında çalışmalarda bulundu.
Muhammed Emin Yıldırım, Ekim 2010 yılında Siyer Vakfı’nı kurdu. Yıldırım, kuruluşunu 10 temel ilke üzerine oturttuğu Siyer Vakfı ile Hz. Muhammed’in (S.A.V) daha iyi bilinmesi, anlaşılması, tanınması, kavranması ve yaşanması için çalışmalarda bulunuyor.
Siyer alanında yapılan hizmetleri bir basamak daha yukarıya taşımak için Uluslararası Siyer Eğitim ve Araştırma Enstitüsünü kurdu.
Türkiye başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında siyer ve sahabilere özel programlara konuşmacı olarak katıldı.
İhtisas alanı ile ilgili 200'ü aşkın TV ve Radyo programına katıldı ve sohbetleri yayınlandı.
Siyer Vakfı’nın, Siyer Dersleri, Siyer Mektebi, 82 İl 82 Sahabi, Samed Medresesi, Suffa Meclisleri, Âlemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması projelerine katkılarda bulundu.
Siyer Vakfı’nın 2020 yılını (Hicri 1441) “Aile Yılı” olarak ilan etmesiyle “En Büyük Nimet Aile” serlevhası altında halka açık konferanslarına devam etmektedir.
15 yıl olarak planlanan siyer derslerinin ikinci bölümü Sîret-i Enbiyâ dersleri başlığı altında 100 ders boyunca Hz. Âdem’den Hz. İsa’ya kadar gelen tüm peygamberlerin hayatlarını anlatmaktadır.
“Cennet Bizim Evimizde” programları ile aile kurumunu bilinçlendirici programlara konuşmacı olarak katıldı.
Muhammed Emin Yıldırım’ın bugüne kadar Siyer Yayınları’ndan çıkan 60’a yakın kitabı bulunmaktadır.
Siyer, Siyer Araştırmaları ve Siyer Çocuk dergilerinde yazıları yayımlandı.
Halen kurucusu olduğu Siyer Vakfı'nda ve çeşitli televizyon, radyo programlarında muhtelif başlıklarda sohbetleri devam etmektedir.
Muhammed Emin Yıldırım, Nezahat Hanım ile evli olup 3 çocuk babasıdır.
Muhammed Emin Yıldırım Kitapları - Eserleri
- Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam
- Efendimiz'i Sahabe Gibi Sevmek
- Sahabeyi Nasıl Anlamalıyız?
- Hz. Hatice (Radiyallahu Anha)
- Arslan Pençesi / Hamaset Kahramanı Sa'd b. Ebi Vakkas
- Talha b. Ubeydullah; Şehidü'l Hayy / Yaşayan Şehit
- Efendimiz'in Havarisi ve İhlas
- Asr-ı Saadet'te Ticaret ve Tüccar Sahabiler
- İnsani İlişkilerde İlahi Ölçü
- Eminü'l-Ümme/Ümmetin emini Ebu Ubeyde b. Cerrah (r.a.)
- İbadetin Beyni Dua
- Suffa Meclisleri - Kur'an Dersleri
- İnsanlığın Kurtuluşu Hac Ömrün Bereketi Umre
- Hazreti Peygamber'in Albümü
- En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 1
- En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 2
- Siyer Dersleri
- Neden ve Nasıl Siyer Öğrenmeliyiz?
- Tarihi ve Sosyal Yapısıyla Siyer Coğrafyası
- Görev ve Yetkileri Açısından Hz. Peygamber
- Peygamberimin Arkadaşları
- Sahâbe Dersleri
- 101 Cevapla Kur'an Nedir?
- İlk Ev İlk Mabed İlk Mescid
- Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed
- Evlilik Ahlakı
- En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 4
- En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 3
- Aile Ahlakı
- Abdullah Olmak
- Sa'd B. Ebi Vakkas
- O'nu Tanımak Hayatı Tanımaktır
- Çocuk Yetiştirme Ahlakı
- Herkes İçin Siyer
- Herkes İçin Siyer
- Resullulah’ın Hutbeleri
- Sahabe İklimi
Muhammed Emin Yıldırım Alıntıları - Sözleri
- 1. Öğren ki inanabilesin. 2. İnan ki inandırabilesin. 3. Yaşa ki yaşatabilesin. 4. Karşılık bekleme ki karşılık bulasın. 5. Neticeyi Allah'a bırak ki haddi aşmayasın. (Görev ve Yetkileri Açısından Hz. Peygamber)
- Müslüman bir tüccarın her daim aklında, zihnin de, kalbinde olması gereken ilkeler. 1- Sağlam bir akidenin inşası 2- Ticari hukukun derinlemesine öğrenilmesi 3- Sadık ve salih dostların edinilmesi 4- Allah'ın, yapılan ticarete ortak edilmesi 5- Bir hakikat olan ölümün sürekli hatırda tutulması. (Asr-ı Saadet'te Ticaret ve Tüccar Sahabiler)
- “Biz kendi Peygamberimizin karşısında bile eğilmeyiz... O bize Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmemeyi öğretti!” (Herkes İçin Siyer)
- "Hak geldi batıl zail oldu. Muhakkak ki batıl zail olmaya, yok olup kaybolmaya mahkumdur. " (Sa'd B. Ebi Vakkas)
- Allah'ın değişmez yasaları vardır. Sünnetullah'ı vardır. Allah ancak o yasalara göre yardım ederdi. O yasaların başında gelen ilke şu idi: Önce siz bir beşer olarak, bir kul olarak elinizdeki tüm imkanları kullanarak Allah yolunda bir şeyler yapın. Siz size düşeni yapın ki, Allah’ın rahmet ve yardımı üzerinize yağsın. Siz bir Musa olun, Firavun'un saraylarını zorlayın, göreceksiniz ki Allah Kızıldeniz'i size yol yapacaktır. (Talha b. Ubeydullah; Şehidü'l Hayy / Yaşayan Şehit)
- Bilen sadece haberdar olur, tanıyan ise tanıdığını sevmeye başlar. Bilen sadece malumat sahibi olur, tanıyan ise o malumatları marifete, dolayısı ile bir sevdaya taşımış olur. Bilen sadece bilgisi ile yetinir, tanıyan o bildiği değerler yolunda elimden gelen her türlü gayreti ortaya koyar. (Görev ve Yetkileri Açısından Hz. Peygamber)
- Zihin dünyasındaki ölçü birimi yanlış olan, elbetteki önüne gelen her şeyi yanlış ölçüp,biçecektir. (Tarihi ve Sosyal Yapısıyla Siyer Coğrafyası)
- O; ilklerden, öncülerdendir. O, islam uğruna attığı ilk ok ile ilk kan akıtan ve kendisine atılan ok ile ilk kanı akıtılandır. O, cennetle müjdelenmiş aşere-i mübaşeredendir. O, uhud günü Efendimizin: " at sa'd! Anam babam sana feda olsun." Dediği aslan parçasıdır. O , dört ayrı ayetin sebebi nüzuluna vesile olandır. Hepsinden öte o, medine sokaklarında efendimizin kendisine hayranlıkla bakarak: "kimin böyle dayısı var , gösterin bakalım!" Diye gururlandığı hamiyet kahramanıdır. Allah ebeden razı olsun (aminnn) (Sa'd B. Ebi Vakkas)
- "Vallahi! Muhammed ancak sizi hayra ve iyiliğe götürür." (Hz. Hatice (Radiyallahu Anha))
- Allah (cc) eş-Şehid' tir. Görünen ve görülmeyen, aleni olan veya sırlarla perdelenmiş olan, açık ya da gizli olan;her ne var ise hepsini bilendir. Şehid; şahit kelimesinin mübalağa ile ifade edilen bir ismidir. (Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed)
- "Ey İman edenler! Kendinizi ve Ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında acımasız, güçlü, ALLAH'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren Melekleri vardır." (Tahrîm, 66/6) (Çocuk Yetiştirme Ahlakı)
- "Allah'ım! Biraz sonra harp başlayacak, ben de Sad'ın istediği gibi güçlü bir düşman askeri karşıma istiyorum. Onunla savaşayım, o da benimle savaşsın ama en sonunda o beni öldürsün ve yıllardır hasretini çektiğim şehadete beni kavuştursun. Sonra gelip bedenime müsle yapsın; kulağımı, burnumu, gözlerimi kessin, oysun. Sonra sen bana: "Ey Abdullah! Ne yaptın benim sana verdiğim azaları?" diye sorduğunda, ben sana diyeyim ki: "Ya Rabbi! Sen verdin ama ben kullanamadım. Ben onları kirlettim, günahlarla kararttım. O halde senin huzuruna gelmeye hayâ ettim. Ve günahlarımın bir kefareti olarak Uhud'da senin Peygamberinin sancağının selameti uğruna feda ettim." Sen de bana: "Doğru söyledin" diyerek beni affedip, katına alasın." (Arslan Pençesi / Hamaset Kahramanı Sa'd b. Ebi Vakkas)
- Allah'ım! Huşu duymayan kalpten, kabul edilmeyen duadan, doymak bilmeyen nefisten,fayda vermeyen ilimden sana sığınırım. (İbadetin Beyni Dua)
- İmanın değer ve kıymetini bilmeyenler, iman davası uğrunda harcanan emek ve ömürleri de anlamazlardı. (Hz. Hatice (Radiyallahu Anha))
- Çünkü bir eylemin sonucunun yanlış olduğu ne kadar bilinirse onun yapıp yapmama konusundaki hassasiyet de o kadar gelişmiş olacaktır. (Sahabeyi Nasıl Anlamalıyız?)
- Abdullah b. Amr ilmi sadece insanlara aktarmak için ögrenmedi,Onu yaşamak için öğrendi.Bugünun dünyasında ki insanlar olarak en ciddi sıkıntılarımızdan biri de bu. Çok biliyor, az yaşıyoruz. (Abdullah Olmak)
- "Siz Rahiplerinizin helal kıldığını helal, haram kıldığını ise haram kabul etmiyor musunuz? İşte Allah'tan başka kime bu yetkiyi verirseniz o sizin rabbinizdir." (Taberi, Câmiu'l-Beyan an Tevili'l Kur'ân, VI, 146-149) (Tarihi ve Sosyal Yapısıyla Siyer Coğrafyası)
- İstikamet,Allah'ın (cc) bir emridir. Hz.Peygamber'in (sas) saçlarını ağırtan,belini büken bir emirdir. "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol" [Hud 11/112] yani istikamet üzere ol!Savrulma,nokta kadar menfaatin için virgül kadar eğilme!İşte Muaz b.Cebel (ra) tam da böyle biriydi.Hiç kimseye eyvallah etmedi.Yeri geldi, Hz.Ömer gibi birisiyle tartıştı,hak bildiği şeyi savundu.Onun tek derdi: "Hakkın hatrı alîdir,hiçbir hatıra feda edilmez" ilkesini korumaktı. (En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 4)
- "Doğrusu insan hem çok zalim hem de çok cahildir." (Ahzab 33/72) (İnsani İlişkilerde İlahi Ölçü)
- Allah bizi kul olarak yarattı. Bundan daha büyük bir şeref de vazife de yok. (Abdullah Olmak)