diorex
life

Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale - Osman Balcıgil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale kimin eseri? Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale kitabının yazarı kimdir? Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale konusu ve anafikri nedir? Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale kitabı ne anlatıyor? Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale PDF indirme linki var mı? Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale kitabının yazarı Osman Balcıgil kimdir? İşte Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 31.07.2022 08:00
Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale - Osman Balcıgil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Osman Balcıgil

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786053114673

Sayfa Sayısı: 488

Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Osmanlı’nın ilk Müslüman kadın oyuncusuydu Afife Jale. Babasından Şeyhülislam’a, Dahiliye Nazırı’ndan Şehremini’ne kadar kimler uğraşmadı ki onunla, yılmadı.

Teyzesinin oğlu çok âşıktı güzel kıza. O da seviyordu dünya yakışıklısı delikanlıyı. Aralarına önce sahne, sonra Afife’nin “beyninde taşıdığı hançer” girdi.

“Bir Bahar Akşamı” ikinci aşkı Selahattin’e (Pınar) rastladı Afife. Büyük bir aşkla sarıldı ünlü sanatçı güzel Afife’ye.

Paşa dedesinin de tutkusu olan tiyatroya beşikten mezara ve ölümüne bağlı kaldı Afife. Son nefesini Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde verirken, “gözlere yıldız tozu serpmeyi” sürdürüyordu kuşkusuz.

Osman Balcıgil, satış rekorları kıran CELİLE, YEŞİL MÜREKKEP ve İPEK SABAHLIK’ta olduğu gibi, NEFESİ TUTKU OLAN KADIN AFİFE JALE’de de yaşadığımız coğrafyanın tarihsel ve toplumsal derinliklerine büyük bir ustalıkla iniyor.

Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale Alıntıları - Sözleri

  • Biliyor musun, ben hayatta en çok seni görmeyi seviyorum.
  • Bak sevgilim, ben mutsuz olmak için yaratılmış bir kadınım. Seni de mutsuz ederim...
  • Aşk galip gelince, akla perde iner..!
  • Kendin olmak demek, kendini imha etmek demektir.
  • O çok önemli anda, kazandığı bu büyük başarının kendisine ne büyük külfetler yükleyebileceğine dair hiçbir fikri yoktu.
  • Çünkü savaş sadece silah ve askerle değil, cephe gerisindekilerin maneviyatını yüksek tutmak suretiyle de yapılır.
  • Çok sevdiği tiyatroyu layıkıyla yapamıyor olmak şöyle dursun, cinayet işlemiş bir suçlu gibi muamele görmekten de bıkıp usanmıştı Afife.
  • Geçmek bilmez ki ama şimdi o kadar saat.
  • Dünyada yaşanan gelişmelere gözlerimizi kapatamaz, yok sayamayız.
  • Bizim sahnemize bir sanat fedaisi lazımdı. Sen işte o fedaisin..!
  • Günün sonunda her koyun kendi bacağından asılır...
  • Günün günü var. İnsanın ihtiyacı olduğunda, kendi parası gibisi yoktur.
  • Gülerken ağlamak ya da ağlarken gülmek. Üstelik ağladığında ya da güldüğünde karşındakileri yüzde yüz inandırmak kaydıyla.
  • Kalubeladan itibaren değilse de Müslümanlığın başlangıcından, bir başka deyişle 130üi0 yıldır, Müslüman kadınlar sahneye çıkmıyordu. Bir tek Afife anlamıyordu bunu!
  • Gözlere yıldız tozu serpmek.

Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Nerden başlasam kiiii, Uzun süredir ağlayamayan ben kitabın son sayfalarına geldiğimde yanağımdan süzülen yaşlarla hayrete düştüm. Demek ki duygularım hala ölmemiş... Afife.. Sadece Nefesi Tutku değil, aşkı, hayalleri, mesleği, ahlakı... Her şeyi tutku bu kadının. Paşa dedesinin teşvikiyle çocuk yaşlarda tiyatroya duyduğu ilgi hayatına mal olmuş bir tutkuya dönüşüyor.Tutucu bir babanın kızı olarak küçük yaşta bir tören havasına kapanmaya zorlanan Afife için, Osmanlı'nın hükmünün kalmadığı ve Yeni Türkiye' nin temellerinin atılmaya başlandığı dönemde "SAHNEYE ÇIKAN İLK MÜSLÜMAN TÜRK KADINI " olmanın bedeli ağır olmuş. Afife zamana, insana hep yenik düşmüş güzel bir kadın. Aşkını, aşkı için gömmebilecek incelikte, yürekte, ahlaki yanı zirve yapmış naif bir kadın. Başına gelen en büyük talihsizliği ise adi bir doktor müsvettesinin kendisinden faydalanarak onu bir morfinmana dönüştürmesi. Ahhh Afife Jale... Kadın olmak her dönemde zor fakat senin döneminde o kadar zormuş ki. Böylesi gururlu, onurlu kadınların varlığını devam ettirmesini o kadar çok isterim kii.Söylemek, anlatmak istediğim o kadar çok var fakat kitabın içeriği hakkında bilgi vermekten kaçınıyorum.Okuyun istiyorum. Özellikle de hemcinslerim, lütfen okuyun bu kitabı ... Seni tanımak, seni anlamak çok güzeldi Afife Jale. Bir Türk Kadını olarak seni ve özgürleşme yolundaki emeğini hiç unutmayacağım. Sevgili yazarımız Osman Balcıgil. İYİKİ iyikiiii beni tanıştırdınız. Hem kendinizle hem Afife Jale gibi büyük bir tiyatro sanatçısı ile..Çok ama çok Teşekkürler... (Moriliçe)

Ömrünü Tiyatroya Feda Eden Kadın: Ahh bee! Nasıl ifade etsem ki içimden dolup taşan hisleri? Hep "İlk Türk Müslüman Kadın Tiyatrocu Afife Jale'dir" diye ezberlediğimiz cümle! Hiç bu cümleden öteye geçmemişti bildiklerim. Çok sevdiğim bir hocamın tavsiyesiyle Afife Jale'yle tanıştım. Neler yaşamışsın be kadın! Ne dertler, ne çileler, ne haksızlıklar içinde kaybolmuşsun. Yaşadığı dönemin aptal zihniyeti, düşürüldüğü haksızlıklar ve daha bir sürü dayanılmaz sıkıntılar sonunu getirmiş o kutsal kadının ve hiç hak etmediği kötü bir son :( En çok da bu üzdü beni. Ahhh, çok kızgınım, çok üzgünüm. Hayatına dokunacağım her insanla tanıştıracağım seni Kutsal Kadın! (M)

Afife Jale nin de tasvir ettiği gibi yanlış zamanda yanlış yerde ilk kadın Müslüman tiyatrocu olmanın avantajlarını kullanmak bir yana dursun, sadece zorluklarına katlanmıştı ilk andan itibaren..Önce babası tarafından dışlandı sonra toplum tarafından öyle ki.... İlk kez sahneden indirildiğinde emniyet müdürü "Afife Jale yi sahnede gördüğümde, avradımı şanoda görmüş kadar fena oluyorum. Hepinizi mahvederim" deyip indirilmişti... Bu insanlar zamanla ayak uydurmuştu değişen Cumhuriyete ama geri gelmiyordu işte kaybedilen umutlar, hayatlar.. .. Öyle ki efendim Afife Ziya'ya anlatamadığı için morfinman olduğunu geri çevirmişti evlenme teklifini ama ne ki ileri zamanlarda büyük aşkı Selahattin Pınar'la aşabileceğini düşünmüştü bu durumu olmadı besteler yazdı Selahattin yine olmadı oysa diyordu ki; Delisin deli gönlüm Binbir bereli gönlüm. Güldüğünü kim gördü Sevdin sevmel gönlüm.... Tiyatronun o sahne tozunu yutan o alkışın heyecanını yüreğinde hisseden kopamaz o siyah perdeden...Büyülüdür tiyatro perdesi de izleyicisi de oyuncusuda Afife Jale bu anlamda iyi anlıyor olmanın hissiyatını sizle paylaşmak istedim bir dönem bu tadı tatmış bir insan olarak.... Bizler uğruna emek verilmiş, kan dökülmüş, can verilmiş bu vatanın o eziyeti görmemiş sadece okuyarak öğrenebilecek insanlarıyız efendim çok okuyalım en azından yüreğimizde bu emek vermiş insanlara bir yer açıp az da olsa onları anlamaya çalışalım derim ben takdir sizin.... #okudumbitti #afifejale @osmanbalcigil #destekyayınları #kitapyorumu #kitap (Duygu korkmaz)

Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale PDF indirme linki var mı?

Osman Balcıgil - Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Osman Balcıgil Kimdir?

Ulusal gazete, dergi ve televizyonların haber bölümlerinde muhabir, editör ve yönetici olarak uzun yıllar çalıştı (1977-2000). Bu dönemde yaptığı araştırma, yazdığı yazı ve televizyon programlarıyla pek çok ödüle layık görüldü. Latin Amerika’da yaptığı çalışması 1988 yılında Gazeteciler Cemiyeti tarafından yılın röportajı olarak seçilmesini sağladı. Haberciliğini, siyasal ve sosyal konularda yazdığı araştırma türünde kitaplarına da yansıtan Balcıgil, Sürekli Basın Kartı sahibi.

2000 yılında gazetecilik yaşamını noktalayan Osman Balcıgil’in roman formundaki son çalışması Zerdüşt’ün Sırrı Destek Yayınevi tarafından 2012 Temmuz’unda yayınlandı. 2011’de aynı yayınevinden yayınlanan Bilginin Efendisi, üç hafta gibi kısa bir süre içinde ikinci baskısını yaparak önemli bir başarıya imza atmıştı.

Osman Balcıgil Kitapları - Eserleri

  • Pisagor Tepkisi
  • Dante'nin İstanbul Cehennemi
  • Zerdüşt'ün Sırrı
  • Bilginin Efendisi
  • Mason Locasında Aşk ve Kılıç
  • 53. Risale
  • Ters Kanatlı Şahin
  • Celile
  • Yeşil Mürekkep
  • İdamın Günlüğü
  • İpek Sabahlık
  • Ben Celile Nazım Hikmet'in Annesi
  • Ben Sabahattin Ali
  • Karanlık Oda
  • Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale
  • Ben Suat Derviş
  • Latin Amerika'nın Atardamarları
  • Putlar Yıkılırken
  • 50 Maddede Ezoterizm
  • En Hüzünlü Eylül
  • Kara İblis Firarda
  • Toplum: Her Şeye Müstehak Toplum: Layığı Bu Değil
  • Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var

Osman Balcıgil Alıntıları - Sözleri

  • Erdal Eren, gerçekleştirdiği iddaa edilen Zekeriya Önge'nin öldürülmesi olayının üzerinden henüz sadece kırksekiz gün geçmişti ki, idama mahkum edildi. Eren'in davası bir dönemin yargılanmaları hakkında fikir sahibi olmak isteyenler için son derece "iyi" bir örnek kuşkusuz. Daha da önemlisi, genel olarak idamların geri alınmaz bir cezalandırma biçimi olduğunu ifade etmeye imkan vermesi... Onsekiz yaşında olduğu da kuşkulu olan bu genç idamından bir kaç saat önce yazdığı mektupta, annesi ve babasına, kendisine bu cezanın işlemediği bir suçtan dolayı verildiğini anlatıyor, onlara " Bununla amaçlanan insanlara gözdağı vermektir." diye sesleniyordu. (İdamın Günlüğü)
  • Kendini bırakma Suat... Bırakmayacağım abla. Kendim beni bırakana kadar bırakmayacağım. (Ben Suat Derviş)
  • Günün günü var. İnsanın ihtiyacı olduğunda, kendi parası gibisi yoktur. (Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale)
  • 'Bakin Bay Sebottendorf, önceki konuşmalarımda da size bunu anlatmaya çalıştım. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Milliyetçi bir dalganın Turkiye'yi teslim alması, bu dalganın giderek Almanya ve oteli Avrupa ülkeleriyle bütünleşmesi kuşkusuz Türkiye için de iyi olur. Bunun için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz, gösteriyoruz. Yalnız, sizin de anlamanız gereken bir şey var, Anadolu toprakları Avrupadan farklı. Burada yaşayan insanlar, dünyevî ve uhrevî meselelerden, Avrupalilarin anladıklarını anlamıyor. (Ters Kanatlı Şahin)
  • Bir ara sol koltuğunun altındaki revolveri, sağ iç cebindeki Enam-ı Şerif'i yokladı... Sonra mottosu haline getirdiği cümleyi yüksek sesle tekrarladı: "Tıpkı eski günlerde olduğu gibi ha! Şeytan da zaten. (Ters Kanatlı Şahin)
  • Güz sabahı üzüm bağında Sıra sıra, büklüm büklüm Salkımlarda tanelerin, Tanelerde aydınlığın, Aydınlıkta yüreğimin. Tekrardaki mucize gülüm, Tekrarın tekrarsızlığı! (Putlar Yıkılırken)
  • “Aslanım Beşiktaş!” dedi içinden. Facebook’ta dolaşan “Takımım Fenerbahçe –ya da Galatasaray– yükselenim Çarşı” mesajları da gösteriyordu ki Çarşı grubu sadece Beşiktaşlıların değil tüm sporseverlerin gözünde devleşmişti. (Pisagor Tepkisi)
  • "Ama..." dedi kendi kendine."Susmak, susmayı kabullenmek, gerçekleri görüp de susarak bir hayat geçirmek de onursuzluk olurdu." (Yeşil Mürekkep)
  • "Özlemi çıkart geriye bir şey kalnaz..." (53. Risale)
  • "Aradan yaklaşık on ay geçtikten sonra, 12 Ocak 1949 tarihli gazetelerde 'Sabahattin Ali Bulgar sınırında öldürüldü' şeklinde bir haber yer aldı. Değerli yazarın cesedini bir çoban bulmuştu." (Ben Sabahattin Ali)
  • "Hayat korkakları affetmez.Kaybettigin tek savaş uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir." Che Gueavera (Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var)
  • Bırakın bir rüyayı anlatmayı, gözle görülüp elle tutulan olayları anlatmak bile sanıldığı kadar kolay değildir. (Dante'nin İstanbul Cehennemi)
  • Geçmek bilmez ki ama şimdi o kadar saat. (Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale)
  • Ya ben umutsuz bir vakayım yada felsefeler kifayetsiz. (Mason Locasında Aşk ve Kılıç)
  • “İnsanlarda tek zorlu kanun Savaşlarda yoksulluğa karşı Kendilerini ayakta tutmaları Ölüme karşı yaşamalarıdır…. “ #Eluard (Ters Kanatlı Şahin)
  • Çünkü savaş sadece silah ve askerle değil, cephe gerisindekilerin maneviyatını yüksek tutmak suretiyle de yapılır. (Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale)
  • Boylarımız uzadı ama karakter kıtlığı çekiyoruz. Para üzerine para koyuyoruz ama ilişkilerde sıfıra sıfır elde var sıfır. Pencerelerinin içinde çok şeye sahip olduğumuz, boş odalarımızda yaşama zamanındayız. (Mason Locasında Aşk ve Kılıç)
  • Nasıl yaşayacağına, toplumun kendisi karar vermeli. Birileri değil. (Karanlık Oda)
  • İbn-i Heysem " Gün ,güneş ufkun ondokuz derece altında ağarmaya başlıyor günün agarma olayı güneş ondokuz dereceye çıktığında bitiyor" o zaman ki şartlarda bu bulgulara ulaşmak müthiş gerçekten (53. Risale)
  • "Çünkü yapılmış olan,yapılan ve eğer mudahele edilmezse binlerce yıl daha yapılmaya devam edilecek olan, bilgelerin bilgeliklerinin yok edilmesi ve akıllıların akıllarının boşa çıkartılmasından başka birşey değil.Demek istediğim, birileri tanrı rolüne soyunmuş,ötekilerde bunu kabullenmiş durumda.Tanrinin bundan haberi olduğunu hiç sanmıyorum. (Pisagor Tepkisi)

Yorum Yaz