Neşeli Öyküler 1 - Selim Gündüzalp Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Neşeli Öyküler 1 kimin eseri? Neşeli Öyküler 1 kitabının yazarı kimdir? Neşeli Öyküler 1 konusu ve anafikri nedir? Neşeli Öyküler 1 kitabı ne anlatıyor? Neşeli Öyküler 1 PDF indirme linki var mı? Neşeli Öyküler 1 kitabının yazarı Selim Gündüzalp kimdir? İşte Neşeli Öyküler 1 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Selim Gündüzalp
Yazar: İsmail Örgen
Yayın Evi: Zafer Yayınları
İSBN: 9789756836453
Sayfa Sayısı: 166
Neşeli Öyküler 1 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gece treniyle yolculuk yapıyordum. Yataklı vagonda zayıf, yaşlıca, kibar tavırlı bir yol arkadaşım vardı. Kendimi takdim ettim. Adam da kendisini tanıttı, felsefe doktoru olduğunu söyledi. İsmi aklımda kalmadı. Yatmak için yukarı tırmandım. Yukarıdaki yatak benimdi.
Dedim ki:
"Sayın doktor, meseleyi şimdi söyleyeyim de sonunda bir tatsızlık olmasın. Ben, gece biraz horlarım. Eğer siz hafifçe bir ıslık çalarsanız ben derhal uyanır, öte tarafa dönerim ve horlamam da geçer."
O:
"Zararı yok, merak etmeyin" dedi.
Her zaman olduğu gibi yataklı vagonda çok güzel uyudum ve ineceğim yere yarım saat kala uyandım. Yatağımdan indiğim zaman yol arkadaşımın çıkmış olduğunu gördüm. Yatağı bomboştu. Giyindim ve koridora çıktım. Orada da yoktu.
Yataklı vagon memurunu gördüm. Ona sordum:
"Acaba alt tarafımda yatan bey nerede kaldı?"
Memur:
"Ha, o mu?" dedi. "Onun pek aklı başında olmasa gerek. Sabaha kadar ıslık çalarak yataklı vagonda kimseyi uyutmadı. Bunun için yolda onu trenden indirdik!
Neşeli Öyküler, mizahı, olması gereken çizgide sunuyor... Keyifle, neşeyle, hatta yer yer derin derin düşünerek okuyacağınız öyküleriyle, mizahta 'çıtayı' olması gereken yere koyuyor. Hayatın sevimli ve sevgili bir parçası olarak mizahın, asla hakarete, yalana, kaba söze, kandırmacaya başvurmadan da yapılabileceğini örnekleriyle gösteriyor.
Neşeli Öyküler 1 Alıntıları - Sözleri
- POLDEVİ FELAKETZEDELERİNE YARDIM Bir gün o sırada Fransa’da görev başında olan tüm politikacılara postacı tarafından bir mektup getirildi. Bu mektubun başında kocaman bir antet basılıydı ve antette şunlar yazmaktaydı: ‘POLDEVİ FELAKETZEDELERİNE YARDIM DERNEĞİ’ Bakanlara, milletvekillerine ve diğer tüm politikacılara gönderilen yazıda, felaketzedeler için sadece manevi destek talebinde bulunuluyordu. Sadece manevi olmak şartıyla desteğin her türlüsüne hazır durumdaki ünlü kişiler, derhal cevap vermekte sakınca görmediler. Derneğe mektup ve telgraf yağmaya başladı. Gelen cevapların her biri başlı başına bir alemdi. ‘Poldevi felaketzedelerinin bütün ıstırabını paylaştığımdan emin olabilirsiniz. Onların durumu düzelinceye kadar sizinle beraberim’ ‘Poldevi felaketzedelerinin feci durumu toplum için bir yüz karasıdır. Aynı şeyi aynı vesilelerle bundan önce de kaç kere söyledim. Derdin devası bulununcaya kadar da söylemeye devam edeceğim’ ‘Poldevi felaketzedelerinin davası bizim davamız demektir. Onların bu duruma düşmesinden bütün cemiyet sorumludur. Ben kendi payıma düşen sorumluluğu kabul ediyor ve vicdan azabı çekiyorum’ Poldevi felaketzedelerini manen destekleyen bütün meşhurların göndermek zahmetine katlandıkları mektup ve telgraflar Action ve Franchaise’de yayımlandı. Fakat yeryüzünde ne Poldevi diye bir yer vardı ne de Poldevi felaketzedeleri. Bütün Fransa şimdi ülkelerini idare eden en basit coğrafya ve tarih bilgisinden yoksun büyük adamların haline gülüyordu. Hem de kahkahalarla.
- Bir gece, kadının biri havaalanında bekliyordu.Uçağının kalkmasına daha epeyce zaman vardı. Havaalanındaki dükkandan bir kitap ve bir paket kurabiye alıp kendisine oturacak bir yer buldu. Kendisini kitabına kaptırmış olmasına rağmen, yanında oturan adamın olabildiğince cüretkar bir şekilde ararlarında duran paketten birer kurabiye aldığını fark etti; ne kadar görmezden gelse de. Bir taraftan kitabını okuyup kurabiyesini yerken, bir taraftan da gözü saatteydi. Kurabiye hırsızı kurabiyeleri yavaş tüketirken, kadının kulağı da saat tiktaklarındaydı; ama tiktaklar sinirlenmesini yine de engellemiyordu. Kendi kendine düşünüyordu; Kibar bir insan olmasaydım, şu adamın gözünü morartırdım! Her kurabiyeye uzandığında, adam da elini uzatıyordu. Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca, Bakalım şimdi ne yapacak? dedi kendi kendineAdam yüzünden asabi bir gülümsemeyle son kurabiyeye uzandı ve kurabiyeyi ikiye böldü. Kadın kurabiyeyi adamın elinden kapar gibi aldı ve, Aman Tanrım, ne cüretkar ve ne kaba adam; üstelik bir teşekkür bile etmiyor! diye düşündü. Hayatında bu kadar sinirlendiğini anımsamıyordu. Uçağın kalkacağı anons edilince, derin bir nefes aldı ve rahatladı. Eşyalarını topladı ve çıkış kapısına yürüdü. Kurabiye hırsızına dönüp bakmadı bile. Uçağa bindi ve rahat koltuğuna oturdu. Daha sonra kitabını alBirden gözleri şaşkınlıkla açıldı. Gözlerinin önünde bir paket kurabiye duruyordu! Çaresizlik içinde inledi;Bunlar benim kurabiyelimse eğer; ötekiler de onundu ve benimle her bir kurabiyesini paylaştı! Üzüntüyle, özür dilemek için çok geç kaldığını anladı. Kaba ve cüretkar olan kurabiye hırsızı kendisiydimak üzere çantasına uzandı.
Neşeli Öyküler 1 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Dünyada neşeli olmak en büyük hediyedir diyelim bir doğum günü siz çok neşeli siniz ve hediye bekliyorsunuz zaten sizin en büyük hediyeniz neşeli olmaktır kitap çok güzel ve eğlenceli tavsiye ederim (Nisanur Korucu)
Gece treniyle yolculuk yapıyordum. Yataklı vagonda zayıf, yaşlıca, kibar tavırlı bir yol arkadaşım vardı. Kendimi takdim ettim. Adam da kendisini tanıttı, felsefe doktoru olduğunu söyledi. İsmi aklımda kalmadı. Yatmak için yukarı tırmandım. Yukarıdaki yatak benimdi.Dedim ki:"Sayın doktor, meseleyi şimdi söyleyeyim de sonunda bir tatsızlık olmasın. Ben, gece biraz horlarım. Eğer siz hafifçe bir ıslık çalarsanız ben derhal uyanır, öte tarafa dönerim ve horlamam da geçer."O:"Zararı yok, merak etmeyin" dedi.Her zaman olduğu gibi yataklı vagonda çok güzel uyudum ve ineceğim yere yarım saat kala uyandım. Yatağımdan indiğim zaman yol arkadaşımın çıkmış olduğunu gördüm. Yatağı bomboştu. Giyindim ve koridora çıktım. Orada da yoktu.Yataklı vagon memurunu gördüm. Ona sordum:"Acaba alt tarafımda yatan bey nerede kaldı?"Memur:"Ha, o mu?" dedi. "Onun pek aklı başında olmasa gerek. Sabaha kadar ıslık çalarak yataklı vagonda kimseyi uyutmadı. Bunun için yolda onu trenden indirdik!Neşeli Öyküler, mizahı, olması gereken çizgide sunuyor... Keyifle, neşeyle, hatta yer yer derin derin düşünerek okuyacağınız öyküleriyle, mizahta 'çıtayı' olması gereken yere koyuyor. Hayatın sevimli ve sevgili bir parçası olarak mizahın, asla hakarete, yalana, kaba söze, kandırmacaya başvurmadan da yapılabileceğini örnekleriyle gösteriyor. (furkan yılmaz)
Neşeli Öyküler 1 PDF indirme linki var mı?
Selim Gündüzalp - Neşeli Öyküler 1 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Neşeli Öyküler 1 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Selim Gündüzalp Kimdir?
1951 yılında Adapazarı’nda dünyaya geldi. Sırasıyla Adapazarı Kurtuluş İlkokulu’nu, Adapazarı Merkez Ortaokulu’nu ve Adapazarı Lisesi’ni okudu. 1979 yılında, Marmara Üniversitesi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nden mezun oldu. 1968 yılında, ortaokul öğrencisiyken, günlük bir gazetenin tertip ettiği, bir şiir yarışmasıyla yazı hayatına başladı. Bir müddet basketbol ile ilgilendi. Zafer Dergisi’nin kurucuları arasında yer aldı. 1977 yılının ilk aylarında ilk sayısı çıkan Zafer Dergisi’nde çalıştı.
“Ölüm ve Ötesi” adlı ilk kitabı 1985’de Cihan Yayınları’nda neşroldu. 1986’da Zafer Yayınları’nda, aile serisinde “Ölüm Son Değildir” adlı kitabı çıktı. 1991 yılında “Ölüm Son Değildir” adlı kitabı, küçük cep kitabı olarak basıldı. Ölüm Son Değildir 1, 2 ve 3 adlı kitapları, sırasıyla 1999, 2001 ve 2002 yıllarında basıldı. 1991 yılında Zafer Yayınları’nın da kurucusu olan Selim Gündüzalp, 2002’den itibaren toplamı 15 adet olan öykü dizisi kitaplarını çıkarmaya başladı.
2003 yılında “Deyimler ve Öyküleri” dizisini oluşturmaya başladı. 2003 yılında Zafer Yayınları’nın bir alt kuruluşu olan Uğurböceği Yayınları’nın kuruculuğunda da bulundu. Uğurböceği Yayınları’nda birçok kitabın yayına hazırlanmasında katkıda bulunmuştur. Ayrıca bu yayınevinde başka bir müstear isimle, çocuklara yönelik çalışmalar da yapmıştır. “Allah ve Dua”, “Allah ve Ümit” ve “Allah ve Aşk” isimli tefekkür kitaplarının, “Serap” isimli bir romanın da yazarıdır. Ayrıca “Asr-ı Saadetten Öyküler” adıyla bilinen bir diğer öykü dizisine ve daha birçok telif ve derleme kitaba da imza atmıştır.
Selim Gündüzalp Kitapları - Eserleri
- Başarı Öyküleri
- Sevgi Öyküleri 1
- Her Gün Özetidir Ömrün
- Deyimler ve Öyküleri 1
- Akıl Öyküleri
- Neşeli Öyküler 1
- Deyimler ve Öyküleri 2
- Düşündüren Öyküler
- Ümit Öyküleri
- Aile Öyküleri
- Sevgi Öyküleri 2
- Serap
- Deyimler ve Öyküleri 3
- Deyimler ve Öyküleri 4
- Neşeli Öyküler 2
- Dostluk Öyküleri
- Deyimler ve Öyküleri 5
- Yaşanmış Öyküler
- Tarih Öyküleri
- Peygamberimizin Hayatından Seçilmiş Öyküler
- Okul Öyküleri
- Deyimler ve Öyküleri 6
- Ölüm Son Değildir 1
- Allah ve Aşk
- Deyimler ve Öyküleri 7
- Adalet Öyküleri
- Kur'an Ayetlerinden Vahiy Öyküleri 1
- Sultan Fatih
- Şifa Öyküleri
- Sahabelerin Hayatlarından Hidayet Öyküleri -1
- Allah ve Ümit
- Ölüm Son Değildir 2
- Allah ve Sen
- Mehmet Akif Ersoy
- Allah ve Dua
- Peygamberimizin Hayatından Seçilmiş Öyküler 3
- Sahabelerin Hayatlarından Hidayet Öyküleri -2
- Peygamberimizin Hayatından Seçilmiş Öyküler 2
- Ölüm Son Değildir 3
- Allah ve Hayat
- Kur'an Ayetlerinden Vahiy Öyküleri - 3
- Muzlu Çikolata ve Kargalar
- Bir Gül Demeti
- Seni Seviyorum Anne
- Kur'an Ayetlerinden Vahiy Öyküleri - 2
- Kudsi Hadisler
- Peygamberimizin Hayatından Seçilmiş Öyküler 4
- Sahabelerin Hayatlarından Hidayet Öyküleri -3
- Sahabelerin Hayatlarından Hidayet Öyküleri 4
- Sahabelerin Hayatlarından Hidayet Öyküleri-5
- Kur'an Ayetlerinden Vahiy Öyküleri - 5
- Kur'an Ayetlerinden Vahiy Öyküleri - 4
- Çağları Aşan Sözler
- Allah'a Dair Sözler
- Fıkralı Atasözleri
- Her Güne Bir Öykü
Selim Gündüzalp Alıntıları - Sözleri
- Bu dalgalar, bizi bir ummana ulaştırır. Biz gibi bir damlayı, yok eder, varlık denizine taşır. Aşkın gücü de burada. Bir günde bitiyorsa sevgiler, olmaz olsun. Hesaba, kitaba, yarın kaygısına dayanan tüccar kalplerle işimiz yok. Böylesi sevgiler, asla yer etmesin, girmesin hiç dünyamıza. Kalplerimiz, kapalı dursun onlara karşı. Ucuz sevgilerin peşinden koşanlar, kendilerine âşıktırlar aslında (Allah ve Aşk)
- “Azrail Azrail Azrail, Sen âdilsin cellât değil.” Sefâ Kaplan (Ölüm Son Değildir 3)
- İman varsa, her şey var. (Allah ve Sen)
- ''Çoğu insan, kör bir hiddet yüzünden, yanından kolayca geçebileceği engellere çarpıp kalıyor.'' (Ümit Öyküleri)
- "En cüz'i hadisat dahi vukua gelmeden evvel hem mukayyeddir, hem yazılmıştır. Demek tesadüf yok, hadisat başıboş gelmiyor, intizamsız değillerdir." (Ölüm Son Değildir 1)
- Belki de seni bugünlere getiren, geç kaldığına yandığın o günlerindir. (Serap)
- İnsan misafirdir, her yerde misafirdir. Evinde de, dünyada da, hayatta da... (Her Gün Özetidir Ömrün)
- ARAPÇA'DA ekmeğin adı, 'nan'dır. Osmanlıca'da "nan-ı aziz" diye geçer. Üç beş medrese talebesi, Ramazan'da köylere teravih kıldırmaya gidiyorlarmış. Köyün birinde muhtardan nan-ı aziz istemişler. Muhtar: "O dediğiniz naneden bizim köyde bulunmaz" demiş . Kamımız aç. bize nan gerek" diyen talebelere; "Açsanız ekmek getireyim, biz öyle nan e yemeyiz" deyince, mollalar gülüşmüşler ve nan ın anlamını açık lamışlar . ••• Bu deyim, hiç olmadık yerde yanlış bir söz söylemek ya da yanlış bir iş yapmak manasında kullanılır. (Deyimler ve Öyküleri 1)
- ''Genç kalmanın,mutlu olmanın ve başarıya ulaşmanın üç sırrı vardır.Her gün gülmek,yaşama katacak mizah bulmak ve bir de rüyalarınız.İnsanın bir rüyası muhakkak olmalı.Rüyalarınızı kaybettiniz mi, ölürsünüz.'' (Başarı Öyküleri)
- Anladım ki; insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor görünse de, hakikatte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse, Allah'a yaklaşır, Allah da ona yaklaşır. Çünkü O, sevgiyi yaratandır! — Tolstoy (Ölüm Son Değildir 2)
- "O, ismi kitaplarda yazılı olan peygamberdir!" (Sahabelerin Hayatlarından Hidayet Öyküleri 4)
- Ya bu deveyi gütmeli Ya bu diyardan gitmeli (Deyimler ve Öyküleri 1)
- Hayat nasıl bir şey ki, çekirdekte yok ama ondan çıkan ağaçta var; yumurtada yok ama ondan çıkan civcivde var; bedenimizin inşasında kullanılan yapıtaşlarında eseri yok; ama biz canlıyız!.. (Allah ve Hayat)
- İnsan kalbi kadar çabuk değişen ne var ki. (Ölüm Son Değildir 2)
- "Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta." (Serap)
- Kişi eşyasını taşıyabiliyorsa, kendi taşımalıdır. (Bir Gül Demeti)
- “Kalbi imanla dolu olduğu halde inkara zorlananlar müstesna, kim iman ettiksen sonra tekrar kafir olur ve gönül rızasıyla küfrü kabul ederse, öylelerinin üzerine Allah’tan bir gazap vardır. Onların hakkı pek büyük bir azaptır.” ( Nahl Suresi 106. Ayet ) (Kur'an Ayetlerinden Vahiy Öyküleri 1)
- İşte dünyanın vaziyeti, programı böyledir: "Giden gelmez, gelen gider." (Ölüm Son Değildir 1)
- Çünkü asıl zehir sizin kafalarınızın içindeydi.. (Sevgi Öyküleri 1)
- SERAP NEDİR BİLMEYEN bir delikanlı, kervana katılmış. Sıcak mı sıcak Konya Ovası'nda giderlerken, çöldeki gibi serap görünmeye başlamış. Delikanlı , ırmaklar, göller, ağaçlar görür olmuş. Oğlancık, bu gördüklerini sahici sanarak, suda ıslanmasın diye paçalarını sıvamaya başlamış . Onu gören ihtiyardan biri: "Oğlum, o gördükleri n seraptır, insanı böyle aldatır. Dereye varmadan, paçaları sıvama demiş." ••• Bu deyim, "Acele etme, hele bir bekle. İş tam olarak ortaya çıksın, ondan sonra harekete geç" manasında kullanılır. (Deyimler ve Öyküleri 3)