Neveser - Cengiz Özakıncı Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Neveser kimin eseri? Neveser kitabının yazarı kimdir? Neveser konusu ve anafikri nedir? Neveser kitabı ne anlatıyor? Neveser PDF indirme linki var mı? Neveser kitabının yazarı Cengiz Özakıncı kimdir? İşte Neveser kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Cengiz Özakıncı
Yayın Evi: Filika Yayınları
İSBN: 9789758410613
Sayfa Sayısı: 160
Neveser Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Kadehlerimizi kaldırıyoruz. Ud sesi geliyor öteden. Bir kız, incecik sesiyle hem çalıp hem söylüyor:
"Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime.."
- "Tanışmamıza," diyor Neveser Hanım gülümseyerek.
Gözleri okyanus ve derin; teni toprak ve belki de sıcak.
Ekliyor:
- "Ve yazdıklarınıza.."
- "Ve burada yatmışlara.." diyorum.
Duralıyor:
"Evet, Gorbaçov, Toscani gibi ünlüler kalmış bu otelin kral dairesinde, Forbes'te yazıyor; ama ben onların şerefine içmem."
Kral dairesinin, eskiden hapishane müdürünün odası olduğunu nereden bilsin?
Neveser Alıntıları - Sözleri
- Günay İlgar bir alıntı ekledi. Gunayilgar·04 Oca 17:24·Kitabı okudu Belki bir şarkının her sesinde Belki bir sahil meyhanesinde Belki de içtiğim sigaranın Dumanısın Bir yıldız gökte kayıp giderken Islak bir yolda yalnız yürürken Bambaşka bir şeyi düşünürken Aklımdasın Sanki hiç gitmemiş hep var gibi Bir sırrı herkesten saklar gibi Sessizce sokulup ağlar gibi Yanımdasın Beni bir şeylerden aklar gibi Koparmadan çiçek koklar gibi Hiç bozulmamış yasaklar gibi Aklımdasın Geçmiş değil bugün gibi Yaşıyorum hala seni Sen hep benim yanımdasın Gündüzümde gecemdesin Çalınmasın söylenmesin Sen benim şarkılarımsın... Devamını Göster
- Belki bir şarkının her sesinde Belki bir sahil meyhanesinde Belki de içtiğim sigaranın Dumanısın Bir yıldız gökte kayıp giderken Islak bir yolda yalnız yürürken Bambaşka bir şeyi düşünürken Aklımdasın Sanki hiç gitmemiş hep var gibi Bir sırrı herkesten saklar gibi Sessizce sokulup ağlar gibi Yanımdasın Beni bir şeylerden aklar gibi Koparmadan çiçek koklar gibi Hiç bozulmamış yasaklar gibi Aklımdasın Geçmiş değil bugün gibi Yaşıyorum hala seni Sen hep benim yanımdasın Gündüzümde gecemdesin Çalınmasın söylenmesin Sen benim şarkılarımsın...
- Yaredir sinede eski sevgili Eski sevgili eski günler Hayata baksana takmıyor kimseyi Hiçbir şey diriltmez artık geçmişi Yaredir yine de Yaktım gemilerimi Dönüş yok artık geri Tak etti canıma bu maskeli balo Bu maskeli balo Ve onun sahte yüzleri Yaredir sinede eski sevgili Ne yapsan kolay unutulmaz Ağlama geçmişe yaşadık bitti Anılar bizi yalnız bırakmaz Yalnızız yine de
- Öyle karanlık geceki ruhum, olmuyor sabah...
- 1934'te "Türkler, yabancı devlet nişanları taşıyamazlar," diye bir yasa çıkmıştı. Atatürk'tü bu yasayı çıkartan. 1988'de bunu kaldırıp "Türk vatandaşlarının başka devletler tarafından verilen madalya ve nişanları kabul etmeleri izne tabi değildir," dediler. Bu, Türk vatandaşları yabancı devletler yararına, onların madalya verecekleri türden işler yapmakta özgürdür, anlamına geliyor. Peki, bir yabancı devlet bir Türk vatandaşına durup dururken madalya takar mı? Amerika, Fransa, Almanya, İngiltere, falan filan, sana, bana durup dururken niye madalya versin? Atatürk'ün yasasını değiştirenler, yabancı devletlerle işbirlikçiliğin siyasetçiden aydına, aydından halka, tepeden tırnağa tüm topluma yayılmasını istediler. Öyle de oldu. Göğsünde emperyalist devlet madalyalarını taşıyan aydınlar, emperyalist devletlerle işbirliği yapan politikacıları, iş adamlarını suçlayabilir mi?
Neveser İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Çok seviyorum....: Ben Cengiz ÖZAKINCI'yı çok seviyorum.. Hikaye arasında ülkemizde nelerin yaşandığını o kadar güzel serperek anlatıyor ki sıkılmadan boğulmadan güzel bir akıcılıkla seriyor önümüze farklı bakış açılarını. Neveser,Münevver ve Zelda muhakak okunması gereken 3 leme. Bazen tekrar tekrar açıp okuduğum oluyor. Umarım bir gün kendisi ile tanışma fırsatı bulurum... Sıra 4. kitabında..Düet ve Düello da. Hadi sizde başlayın okumaya.. (Mehmet İlker BOZLAR)
Neveser & Cengiz Özakıncı Sanırım askerden yeni geldiğimde bir arkadaşımın tavsiyesi ile bu kitabı almıştım. Okuduktan sonra yazarın diğer kitaplarını da hemen almıştım. Roman yöntemi ile anlatılan en iyi tarih kitaplarından biri "Neveser". Uğur Mumcu cinayeti ve dönemin diğer yaşanan siyasi olaylarına değinirken geçmiş tarihi bilgileri ve yazarın yaptığı araştırmaları delilleri ile birlikte romandaki karakterlerin sohbetleri üzerinden anlatması muhteşem. Akılda kalıcı bilgileri teyit etmek için birden siz de araştırmacı kimliğine bürünüyorsunuz. O halde, hadi okuyun! #neveser #cengizözakıncı #kitap #kitapokumakgüzeldir #kitapönerisi #kitaponerisi #hadiokuyun #otopsiyayınları (Nuri Bülent Aytemiz)
Neveser PDF indirme linki var mı?
Cengiz Özakıncı - Neveser kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Neveser PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Cengiz Özakıncı Kimdir?
1954 yılında doğdu. 1979 yılında yazdığı, yayımlamasına izin verilmeyen ve basılmadan önce el konulan ilk kitabı; Marksist Açıdan Kemalist Devrim, ardından yayımladığı Yeni Demokratik İşçi Birliği, imzalı bildiriler nedeniyle yargılanarak, 5 yıl hapse mahkum edildi. Beş yıllık tutukluluğun ardından serbest kaldı. Yazmaya devam etmekte.
Cengiz Özakıncı Kitapları - Eserleri
- Türkiye'nin Siyasi İntiharı & Yeni Osmanlı Tuzağı
- İblisin Kıblesi
- Dünden Bugüne Türklerde Dil ve Din
- İslam'da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü
- Euro Dolar Savaşı
- Derin Yahudi - Siyon Türk Zelda
- Neveser
- Münevver
- Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi
- Dolmakalem Savaşları
- Türk Savun Kendini - Kalemin Namusu 1
- İrtica 1945-1999
- Siyon - Türk Zelda
- İletişim Çağında Aydın Kirlenmesi: Nomos ve Aydın 3
Cengiz Özakıncı Alıntıları - Sözleri
- Petrol dünyada hangi ülkenin parasıyla satılıyorsa, o ülke tüm dünya ticaretine egemen oluyor. (Euro Dolar Savaşı)
- 1914’te Amerikan basınında ‘Ermeni Soykırımcılığı’yla suçlanan Türklerin böyle bir suç işlemediklerini en yüksek sesle haykırdığı için ölüm tehditleri altında Amerika’dan ayrılan Osmanlı’nın Washington Büyükelçisi Ahmet Rüstem Bey, ilk adı Alfred de Bilinski olan bir Polonya’lıydı. Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal’in yanında yer alan ve Birinci Meclis’te Milletvekili olan Ahmet Rüstem Bey, Ermeni Soykırımı suçlamalarına karşı 1918’de Bern’de Fransızca olarak yayımladığı, "La Guerre Mondiale et la Question Armenienne” (“Cihan Harbi ve Türk-Ermeni Meselesi) adlı kitabının önsözünde şöyle diyordu: “Ermeni meselesinde, dünya kamuoyuna karşı Türkiye’yi savunmayı amaçlayan bu kitabı yazarken, her şeyden önce, doğduğum, pek çok iyiliğini ve nimetlerini gördüğüm bu ülkeye bağlılık duygularımı sürdürmeyi düşündüm... Bu ülkenin ve Türk halkının onurunu korumak için iki kez düelloda bile dövüştüm ve Türk-Yunan savaşına gönüllü olarak katıldım. Bu kitabı yazarken beni harekete geçiren itici gücün, yalnız ve yalnız ülkeme olan sevgim ve saygım olduğunu söylemek istiyorum.” Bugün, "Canım, Batıklar öyle söylüyorlarsa, öyledir; demek ki Ermeni soykırımı yapmışız; kabul edelim, ne var bunda, özür dileyelim,olsun bitsin, ” diyen bir takım Türk kökenli “mankurt”ların sayısının hızla çoğaldığını gördükçe, Türkleri aşağılayanları düelloya davet edecek denli gözüpek bir Türksever olan Polonya kökenli Ahmet Rüstem Bey’in, gömütünde doğrulup "Bre namussuzlar! Siz ne biçim Türksünüz! ” diye haykırdığını düşlüyorum. (Dolmakalem Savaşları)
- Barışsever bilginlerin insanlık yararına yaptıkları hiçbir bilimsel buluş yoktur ki, dünya egemenliği için yarışan devletler, o buluşu alıp insanlığı köleleştirmekte bir araç olarak kullanmasınlar. Bu kısır döngüyü kırmadıkça, insanlık isterse havayla çalışan araçlar yapsın, birbirini boğazlamaktan kurtulamayacak. (Dolmakalem Savaşları)
- Bir çok kuşaklardan süregelmiş en yüksek bir kültüre ve olağanüstü ciddi bir ulusal niteliğe sahip olması,Türkiye'nin en belirgin niteliklerinden biridir... Sir Granville Ryrie(Avusturalya delegesi) (Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi)
- Evet, işte acı gerçek: Türkiye’de Müslüman kitleler, pek çoğu Kur’an’a aykırı yargılar sanki Kur’an'a uygunmuş gibi belletilerek, güdülmektedir. Kimse çıkıp da güdücülerin Kur’an’a aykırı sözlerini, davranışlarını eleştiri konusu etmemektedir. Birkaç cılız ses dışında, Müslüman kitleler ‘kılavuz kargalar’ın ardına takılmış gitmektedir. Nereye? Bu gidişi susarak izleyemeyiz. Yaradana sığınarak, savlarını Kur’an’a uygunluk bakımından tartarak uyaracağız. Kınayıcıların kınamalarından korkmayacağız. Saçmalıkları gördüğümüzde gülüp geçmeyeceğiz. Elimizle düzeltmeye gücümüz yetmiyor ise, dilimizle düzelteceğiz. Kur’an’da (Sad suresi / 44. ayet) Tanrı der ki: “Lâ tahnes!” (Sinmeyin!). Sinmeyeceğiz. (Dolmakalem Savaşları)
- "... kurulan Cumhuriyet, ancak çağcıl yurttaşlığa dayanmakla, hangi soy, din ve mezhepten olursa olsun tüm uyruklanna eşit insan ve yurttaş hakları sağlayarak var kalabilirdi." (Türk Savun Kendini - Kalemin Namusu 1)
- “İspanya Musevilerine Sefarod deniyor, Doğu Avrupa Musevilerine Aşkenaz deniyor. Sefarod Musevileri İspanyolcaya benzer bir dil konuşuyorlar; Ladino. Aşkenazlar ise içinde tek sözcük İbranice bulunmayan Yiddiş diye kendi geliştirdikleri bir dil kullanıyorlar. Aynı ırklardan geldikleri bile söylenir bunların. (Derin Yahudi - Siyon Türk Zelda)
- “Kişiyi kirleten ağzından girenler değil, ağzından çıkanlardır” ( Meryemoğlu İsa ) Ağzından çıkan sözler, kişinin kirlenmesine neden olabiliyor. (Dünden Bugüne Türklerde Dil ve Din)
- Batılıların Algorism, Algorithm, Algoritma, Logaritma diye kullandıkları terimler Al-Horezmi (Harezmi) adının Latince söylenişlerinden başka bir şey değildir. (İslam'da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü)
- Jean Paul Satre; “ Konuşmanın amacı gördürmektir” der. Bu, sözcükler kulağa gözde görüntüye dönüştürülsünler diye iletilir, demektir. Çünkü, sözcükler görüntü yüklenmiş ses dalgalarıdır. (Dünden Bugüne Türklerde Dil ve Din)
- Arkadaşlar abartmaz, sevgililer abartır, diyor göz kırparak. (Münevver)
- "... Efendiler, açık ve kat’î (kesin) söylemeliyim ki, ehli İslâmî (dünyadaki bütün Müslümanları) bir halife heyulâsile hâlâ işgal (uğraştırma) ve iğfal (kandırma) gayretinde bulunanlar, yalnız ve ancak ehli islâmın (dünyadaki bütün müslümanların) ve bilhassa (özellikle) TÜRKİYE’NİN DÜŞMANLARIDIR! Böyle bir oyuna raptı hayal eylemek de (umut bağlamak da), ancak ve ancak cehil (bilgisizlik) ve gaflet (bilinçsizlik) eseri olabilir.’’ (Türk Savun Kendini - Kalemin Namusu 1)
- "İletişim Çağı'ndan önce, gerçekler gizlenmek yoluyla uyutulan toplumlar, İletişim Çağı'nda gerçekler gizlenemez olduğundan, artık gerçekler çarpıtarak uyutulur oldular. Gizlenemeyen gerçekler, çarpıtılarak kullanılıyor, bu karanlıktan da tiksinç bir durumdur." (İletişim Çağında Aydın Kirlenmesi: Nomos ve Aydın 3)
- "... Orgeneral Kenan Evren’in Mart 1978’de Genelkurmay Başkanı olmasıyla birlikte ağır basacak ve Türkiye’nin federasyon sözü vermesi karşılığında Amerika, Türkiye’ye uyguladığı ambargoyu 25 Eylül 1978’de kaldıracaktı." (Türk Savun Kendini - Kalemin Namusu 1)
- Mustafa Kemal,yalnızca bir ordu komutanı değil aynı zamanda devletler arası güçler dengesini,güçler arasındaki ilişkileri ve çelişkileri an be an izleyip,hangi zamanda ne yapılması gerektiği konusunda en doğru kararları veren bir "stratejist"ti. (Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi)
- "ABD’de “Tek Resmi Dil: İngilizcedir”, “Vatandaş İngilizce Konuş!” demek, Demokratik Cumhuriyetçiliktir; buna karşılık Türkiye’de “Tek Resmi Dil Türkçedir”, “Vatandaş Türkçe Konuş!” derseniz, “bilileri” sizi anında “Irkçı Faşist” olarak damgalayacaktır." (Türk Savun Kendini - Kalemin Namusu 1)
- Din alaninda Reform, dinin ilk, düzgün, bozulmamış biçimine geri dönüş anlamına gelir, 'dini bozmak' anlamına gelmez. Bir takım İslamcılar, "İslam’da Reform olmaz, İslam’da Reform isteyen kafirdir, dinden çıkmıştır," derler. Oysa; Kur'an'da Reform olmaz, Kur'an ilk biçimdedir, bozulmamıştır; fakat Müslümanların İslam’ı yaşayışlarında Reform olur, çünkü bu alanda bozulma vardır. (İslam'da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü)
- Irak, 2000 yılı Kasım'ında ürettiği petrolü Amerikan dolarıyla satmayı bırakıp euroya geçmekle, Amerikan dolarının dünya egemenliğine, dolayısıyla dünya üzerindeki Amerikan üstünlüğüne son verecek kertede önemli, çok akıllıca bir saldırı gerçekleştirmiş. 11 Eylül'de ikiz kulelerin vurulmasından bir yıl önce gerçekleşen ve Amerikan egemenliğine ikiz kuleler saldırısından çok daha büyük zararlar verecek türden bir eylem bu. (Euro Dolar Savaşı)
- Bir devletle yurttaşları arasındaki duygusal, manevi ve tarihi bağlar, emperyalistlerin gerçekleştirdiği psikolojik savaş yayınlarıyla, kafalar karıştırılarak, beyinler zehirlenerek kopartılabilir; fakat yurttaşla devlet arasındaki maddi, tapu ve mülkiyet bağları, ülke askeri işgale uğrayıncaya, yani tapu daireleri yabancı devletlerin eline geçinceye dek asla koparılamaz. Amerika Irak'ı işgal ettiği zaman yaptığı ilk iş tapu kayıtlarını yakmak olmuştu. İşte Irak devleti ile Irak ulusu arasındaki maddi, mülkiyet bağı o anda kopartılmıştır. Iraklılar ellerindeki tapular Amerikalılarca onaylanmadıkça kendi mülklerine yeniden sahip olamayacak artık. (Derin Yahudi - Siyon Türk Zelda)
- Terörün kökeninde Kur’an ve İslam yoktur; kimi İslamcıları satın alarak kendi çıkarları doğrultusunda paralı asker gibi kullanan bir takım devletler vardır. (Derin Yahudi - Siyon Türk Zelda)