diorex
sampiyon

Öldüren Öpücük - Hüseyin Rahmi Gürpınar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Öldüren Öpücük kimin eseri? Öldüren Öpücük kitabının yazarı kimdir? Öldüren Öpücük konusu ve anafikri nedir? Öldüren Öpücük kitabı ne anlatıyor? Öldüren Öpücük PDF indirme linki var mı? Öldüren Öpücük kitabının yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar kimdir? İşte Öldüren Öpücük kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 10.05.2022 08:00
Öldüren Öpücük - Hüseyin Rahmi Gürpınar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Hüseyin Rahmi Gürpınar

Yayın Evi: Özgür Yayınları

İSBN: 9789754473384

Sayfa Sayısı: 96

Öldüren Öpücük Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Katil Buse, ikinci basımından sonra konulan adıyla Öldüren Öpücük, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın çeşitli öykülerini, yazılarını ve bir kaç çevirisini derleyen kitabıdır. "Öldüren Öpücük" metni, yazarın uzun sayılabilecek bir duygusal öyküdür. İçinde "Nasıl Dolandırıcı oldum?" gibi toplumsal, "İstanbul'un Esirliği Günlerinden Bir Anı" ve "Kanlı Eldiven" gibi tarihsel olayları öyküleyen metinler, Gürpınar'ın öyküde de romandaki kadar usta olduğunu göstermektedir.

(Tanıtım Bülteninden)

Öldüren Öpücük Alıntıları - Sözleri

  • Aşk, bohem bir çocuktur. Kural, kanun tanımaz.
  • O namussuzluktan aldığı saygınlık, haysiyet, itibar içinde geniş bir hayat yaşıyor. Biz namusun üzerimize yüklettiği kıpırdanılmaz ağırlıkları altında eziliyoruz. Bu da züğürt tesellisi gibi bir şey değil mi azizim?
  • Adem babanın yaratılışından beri aynı maceralarda en kültürlü insanla en kaba hamalın tutuldukları içgüdüsel hayvanlık hep budur. Gözlere kan bürüttüren kıskançlık ve intikam hırsı... Öldürüp ölmek.
  • Acı bir tecrübenin verdiği uğursuz bir netice ile söylüyorum ki güzellikle zekânın birleşmiş olduğu bir kadınla evlenmeye kimse özenmesin.
  • “Sevmek hayatın en büyük lezzetidir.”
  • Acı bir tecrübenin verdiği uğursuz bir netice ile söylüyorum ki güzellikle zekânın birleşmiş olduğu bir kadınla evlenmeye kimse özenmesin.
  • Kadının yüzünde bir prizmanın güneşten süzdüğü yedi renkten hiçbiri eksik değil. Bu renkler de ahlakı gibi çabuk uçar. Bir düziye tamirle uğraşılır. Belediye bu badanacılıktan vergi alsa ihya olur. Yüzünü bandıra gibi ala, mora kısım kısım boyar. İnceltmek için kaşlarını yolar. Topuk tarafından boyuna sekiz santim ekler. Tabiatın verdiği sima ve endamla görünmeye razı olamaz. Renk kendi rengi değil. Boy kendi boyu değil. Yaş kendi yaşı değil. Acaba bütün şahsiyetinde kadının tamamen kendinin olarak bulabileceğimiz nesi vardır? Yani içten, dıştan tam ayar hilesiz kadını nerede bulacağız? Boynundaki inci kendi gibi ekseriyetle yalancıdır. Çorapları yapma ipektir. Göstermeye uğraştığı ruhi ve mali bütün varlıkları da hep birer balondur. Böyle kadının hâli sahte etiketle boyalı yağ satan bakkalın hilekârlığına benzemiyor mu? Bu yapmacıklar arasında onda sahici bir yürek bulunur mu?
  • "Hayalimizde devleştirmiş olduğumuz şeylerin asıl realiteleriyle karşılaşınca ekseriya bu hayal kırıklığına uğrarız."
  • "Yasak meyve lezzetlidir. Ama bundan önünüze tepsi tepsi çıkarırlarsa tadı kalmaz."
  • "Bana dokunma Nedim, insanlardan kaçıyorum." "Ben, kocandan da mı?" "Evet... Sen de insan değil misin?" "Sen kendin de insansın, kendi kendinden kaçabilir misin?" "Onun çaresini de düşünüyorum."
  • “Hayvana gem aldırdığımız kolaylıkta insana nasihat aldıramayız.”
  • "Dünyadaki insanların yüzde ellisi vicdanlarının sesine kulak verseydi; şimdiye kadar bu dünyanın keşmekeşi biraz düzelir; insanları adalet ve insafa davet için jandarmalar, mahkemeler, hapishaneler icat olunmaz; hakimler akıl fikir sahipleri, ahlakçılar, avukatlar ve yazarlar kimseye söz anlatamamak aczi içinde bu kadar velvele etmezler, bağırıp çağırmazlardı."
  • "Bize acı veren hakikati gerçek saymayız. Bütün istırapları karşımızdakine yükleyerek dava önünden zararsız bir şekilde sıvışmak isteriz."
  • İnsan kumru tabiatında bir monogram değildir. Erkek ve kadın çiftlerin hercailiğe esaretleri yaradılıştan beri mevcuttu. Bazı evliler arasında dumanı gizli tütüyordu. Şimdi açığa vurdu. İki yüzlülük kalkıyor. Bu daha doğru, belki de daha ahlaklı değil mi? Kul yapısı kanun, tabiat kanunlarına üstün gelebilir mi?

Öldüren Öpücük İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Daha önce ayrı birer kitap olarak alıp okuduğum hikâyelerin de içinde yer aldığı güzel bir derleme gibi olmuş daha çok. Kitaba ismini veren Katil Buse de bu hikâyelerden biri. Hikâyelerin her biri muhteşemdi. Hüseyin Rahmi okumak kankanızla en gizli sırlarınızı paylaşmak, yargılanmaktan korkmadan keyif aldığınız kötülüklerden söz etmek gibi bir şey :) çünkü Hüseyin Rahmi ahlâksızları cezalandırmıyor :)) Hüseyin Rahmi için genel ahlâksızlığın yegane savunucu yazarı diyebilirim hatta :)) öğrencilik yıllarım boyunca ne zaman bir Hüseyin Rahmi eseri okusam değindiği konuya ve bu konunun günümüzde de hâlâ geçerli oluşuna hayret eder, büyük bir heyecanla kötünün belasını bulacağı o mutlak sonu beklerdim. E tabii gelmezdi. Artık bu beklenti içinde olmadan okuyorum :) “Bu hayata bir kere geliyoruz” ve “beşer şaşar n’palım?” bakış açısıyla yazdığı karakterlere kendince son hazırlayan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı alanında eşsiz bir kalem yapan da bu özelliği bence. Çok büyük keyifle okudum. (Mutlu Küf)

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın türk edebiyatı klasiklerinden okuduğum bir çok kitabı var. Çok severek , çok gülerek okumuştum ve yazara karşı bir hayranlığım oluştu. Yazıldığı döneme göre çok cüretkar, çok açık bölümleri var yazdığı kitaplarda. Kimse ayıplamamış mı? Hüseyin bey siz neler yazıyorsunuz öyle ? dememiş mi diye hep aklımda kaldı. Bu kitapta ithaki yayınlarından çıkan yeni bir eser. İçinde bir çok öykü var tabiki kadın - erkek ilişkilerini , metresler , imkansız aşklar Bazı okurlara belki itici geliyordur, ama ben gerçekten çok gülüyorum okurken Ayrıca kitabın ön sözü de kitap kadar güzeldi. Bir kere de olsa hüseyin rahmi gürpınar eserleriyle tanışmanızı öneririm. (Şeyma Öztürk)

Hikayeler!*!: 10 kısa hikayeyi içeren kitap bana göre çok güzeldi :) Güçlü kalemini bu sefer hikayeden yana kullanan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ ı okuyarak eskiden insanların nasıl da naif olduklarını ve şimdiki yozlaşma ile kıyasını da fark edersiniz :( (Atiye Atiye)

Öldüren Öpücük PDF indirme linki var mı?

Hüseyin Rahmi Gürpınar - Öldüren Öpücük kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Öldüren Öpücük PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar Kimdir?

17 Ağustos 1864 tarihinde İstanbul'da doğdu. Hünkâr yaveri Mehmet Sait Paşa'nın oğlu olan Hüseyin Rahmi, üç yaşında iken annesinin ölümü üzerine, Girit'te bulunan babasının yanına gönderildi. İlkokula başladı ancak babasının evlenmesi üzerine altı yaşında tekrar İstanbul'a anneannesinin yanına gönderildi ve eğitimine burada devam etti. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve idadide okuyan Hüseyin Rahmi, tarihçi Abdurrahman Şeref Bey'in himayesiyle Mekteb-i Mülkiye'ye girdi (1878). Okulun ikinci sınıfında iken ciddi bir hastalık geçiren Hüseyin Rahmi buradaki öğrenimini yarıda bıraktı (1880). Kısa bir süre, Adliye Nezareti Ceza Kalemi'nde memur, Ticaret Mahkemesi'nde Azâ Mülazımı olarak çalışan Hüseyin Rahmi hayatını kalemiyle kazanmaya çalıştı.

1887'de Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi, ardından İkdam ve Sabah gazetelerinde mütercim ve muharrir olarak çalıştı. II. Meşrutiyet döneminde 37 sayı süren Boşboğaz ve Güllâbi adlı bir gazete çıkardı. İbrahim Hilmi Bey ile birlikte çıkardığı Millet gazetesi de uzun ömürlü olmadı. 1925-1927 yılları arasında yayımlanan Türk Kadın Yolu adlı derginin yazarları arasındaydı. Sonraki çalışmalarını İkdam, Söz, Zaman, Vakit, Son Posta, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerine neşretti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 5. ve 6. dönemlerde Kütahya milletvekili olan Hüseyin Rahmi, ömrünün son otuz bir yılını geçirdiği Heybeliada'daki köşkünde 8 Mart 1944 tarihinde öldü ve oradaki Abbas Paşa Mezarlığı'na defnedildi.

Edebiyat hayatı

Hüseyin Rahmi Gürpınar; İstanbul halkının toplumsal, töresel yaşantılarını, aile geçimsizliklerini, batıl inançlarını, yaşadığı çağdaki Türk toplumunun geçirmekte olduğu krizleri hümuristik bir mizah dehasıyla anlatır. Servet-i Fünûncuların yaşıtı olduğu halde, ayrı bir sanat görüşünü sürdürür. Romanlarındaki kahramanların çoğu 19. yy sonu İstanbul'un canlı, renkli insan, hayat manzaralarıdır. Eserlerinde Anadolu yoktur. Mizahı, güldürücü olduğu kadar, gülünç yönlerimizin yansıtılması, hicvedilmesi için gerekli bir araçtır. Hüseyin Rahmi, seçtiği tipleri seviyelerine uygun, ustaca konuşturur ve olayları gülünçlü, acıklı yönleriyle belirtir. Kuvvetli bir gözlem gücü vardır. Realist, natüralist bir görüşle "toplum için sanat" yapar. Ertem Eğilmez tarafından 1976 yılında çekilen Süt Kardeşler sinema filminin konusu Hüseyin Rahmi'nin Gulyabani (1913) isimli romanından uyarlanmıştır. Bağımsız sanatçılardan biri olarak da anılır.

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanları ve öyküleri yeni nesiller tarafından da kolayca anlaşılabilmesi için 1960 sonrasında içinde Mustafa Nihat Özön'ün de yer aldığı bir edebî kurulca sadeleştirilmişti. Bu sadeleştirme kimilerince yerinde bulunurken kimileri de özgün dilin dokunulmadan bırakılması gerektiğini savunmuşlardı.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Hüseyin_Rahmi_Gürpınar

Hüseyin Rahmi Gürpınar Kitapları - Eserleri

  • Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
  • Gulyabani
  • Efsuncu Baba
  • Mürebbiye
  • Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür
  • Şık
  • Şıpsevdi
  • Hazan Bülbülü
  • Melek Sanmıştım Şeytanı
  • Hakka Sığındık
  • Gulyabani - Gönül Ticareti
  • İki Hödüğün Seyahati
  • Evlere Şenlik Kaynanam Nasıl Kudurdu?
  • Ben Deli miyim?
  • Cadı
  • Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç - Melek Sanmıştım Şeytanı
  • Kadınlar Vaizi
  • Gönül Ticareti
  • İffet
  • Sevda Peşinde
  • Kesik Baş
  • Mürebbiye - Şeytan İşi
  • Şeytan İşi
  • Deli Filozof
  • Meyhanede Kadınlar
  • Dirilen İskelet
  • Kaderin Cilvesi
  • Utanmaz Adam
  • Nimetşinas
  • Tesadüf
  • Boşanmış Kadın
  • Hayattan Sayfalar
  • Öldüren Öpücük
  • Kokotlar Mektebi
  • Kaynanam Nasıl Kudurdu? - Muhabbet Tılsımı
  • Mezarından Kalkan Şehit
  • Cehennemlik
  • Ölüm Bir Kurtuluş Mudur?
  • İnsan Önce Maymun muydu?
  • Acı Gülüş
  • Ölüler Yaşıyorlar mı?
  • Can Pazarı
  • Toraman
  • Metres
  • Mezarından Kalkan Şehit - Mutallaka
  • Billur Kalp
  • Eşkıya İninde
  • Bir Sevda Denklemi
  • Gulyabani / Gönül Ticareti / Melek Sanmıştım Şeytanı
  • Son Arzu - Evlere Şenlik Kaynanam Nasıl Kudurdu?
  • Dünyanın Mihveri Kadın mı, Para mı?
  • Tünelden İlk Çıkış
  • Nimetşinas - Toraman
  • İmrenilecek Bir Ölüm
  • Namuslu Kokotlar
  • Kesik Baş - Utanmaz Adam
  • Kesik Baş - Ölüm Bir Kurtuluş mudur?
  • Efsuncu Baba - Gönül Bir Yeldeğirmenidir Sevda Öğütür
  • Tesadüf - Muhabbet Tılsımı
  • Eşkiya İninde / İki Damla Yaş
  • Kadın Erkekleşince
  • Aşk Batağı
  • Namusla Açlık Meselesi
  • Cadı Çarpıyor - Şakavet-i Edebiyye
  • Gulyabani
  • Eti Senin Kemiği Benim
  • Son Arzu - Tokuşan Kafalar
  • Gazetecilikte İlk Yazılarım
  • Tesadüf / Şeytan İşi
  • Gazetecilikte Son Yazılarım 3
  • Gazetecilikte Son Yazılarım 2
  • Şehirde Bir Şekavet
  • Tutuşmuş Gönüller
  • Son Arzu
  • Gazetecilikte Son Yazılarım 1
  • Muhabbet Tılsımı
  • Gazetecilikte Son Yazılarım 4
  • Mezarından Kalkan Şehit
  • Nimetşinas - Hakk'a Sığındık - Meyhanede Kadınlar
  • Salgından Allah'a Sığındık
  • Çocuk Yüreklerde Seçme Öyküler
  • Çocuk Yüreklerde Gulyabani
  • Sanat ve Edebiyat

Hüseyin Rahmi Gürpınar Alıntıları - Sözleri

  • - Kocasını şiddetle seven bir kadın için mutlu olmasın? - Bir taraflı muhabbetlerden çoğunlukla felaketler doğar. Oğlan onu sevmedikten sonra geçim olur mu? (Kadın Erkekleşince)
  • Saçı uzun aklı kısa hükmüyle alnımıza birer ahmaklık damgası vurmuşlar, bu uğursuz etiketin altında insanlığımız unutulup gidiyor. (Kadınlar Vaizi)
  • "Zaten aileler içinde ne kadar fasit ve münasebetsiz olursa olsun hep kadının dediği olur. Erkeğin amirliği laftan ibarettir." (Son Arzu - Evlere Şenlik Kaynanam Nasıl Kudurdu?)
  • İnsan insanın aynasıdır derler. (Hazan Bülbülü)
  • Acı bir tecrübenin verdiği uğursuz bir netice ile söylüyorum ki güzellikle zekânın birleşmiş olduğu bir kadınla evlenmeye kimse özenmesin. (Öldüren Öpücük)
  • Zaman her şeyin foyasını meydana çıkarmak kuvvetini haizdir. Haiz: sahip, malik (Şıpsevdi)
  • Bir kadının gönlüne cidden sahip ve hakim olamadıktan sonra onu zorla,baskıyla kendinize boyun eğdirmiş görünmekte ne lezzet bulunur? (Sevda Peşinde)
  • - "Bana bir kelime yalan söylemenin ne büyük bir cinayet olduğunu anlayabilsen." (Tesadüf)
  • insan yasak edildiği şeye şiddetle düşkün oluyor .. (Melek Sanmıştım Şeytanı)
  • Hayriye hanım:"Zaman pek tuhaf oldu.Doğru söyledin mi adama sinirli diyorlar.Biraz daha ileri vardın mı deli diyorlar.Bu vakitte sinir herkeste var.Akıllısında da delisinde de.Ne işitirsen,ne görürsen ha evet efendim pekâlâ diyeceksin.Âlâ âlâ,hep aliyülâlâ.Fakat insaf ediniz.Âlâ denecek ortada ne var? Bu kıtlık mı âlâ.Evlatlar analarını babalarını öldürüyorlar o mu âlâ ?" (Mürebbiye - Şeytan İşi)
  • Kadın ölümle susturuluyor. Ne olduğu anlaşılmaya kalkışılmayan yara toprakla örtülüyor. Bu irinin binlerce benzeri toplum hayatında cerahatlerini saçıp duruyor. Kadın niçin gönlünü kocasından alıp da başkasına veriyor? Bu «fantazya» hercailiği midir? Yoksa bünyenin, ruhun yenilmez bir sempati, antipati zorlaması mıdır? (Gulyabani / Gönül Ticareti / Melek Sanmıştım Şeytanı)
  • "Köpek yestehlemekle deniz mundar olmaz." (Son Arzu - Evlere Şenlik Kaynanam Nasıl Kudurdu?)
  • — Tayfur, yolumdan çekil... — Hangi yolundan ulan? Yollar belediyenindir. (İnsan Önce Maymun muydu?)
  • Kanın temizleyemeyeceği hiçbir leke yoktur (Kaynanam Nasıl Kudurdu? - Muhabbet Tılsımı)
  • Vücudu yıprandıran şeylerin başlıcası gam, keder, üzüntü... (Cehennemlik)
  • Her zaman bela bize gelmez, bazı bazı gidip onu buluruz. (Can Pazarı)
  • Ziyade kabzedemem rızkımı mukadderden "Rızkımı kaderimin bana verdiğinden fazla alamam." (Gazetecilikte Son Yazılarım 2)
  • her ferdin ölümü kendi için bir kıyamet demektir (Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç)
  • "Ömür denilen şey sürekli değişimden ibaret. İhtiyarlık bir kere insanın yakasına çökerse artık geçmiş ola..." (Hazan Bülbülü)
  • Hiçbir hususta gerçekleri gizlemekle mutluluğu temin etmek mümkün olamaz. (Sevda Peşinde)

Yorum Yaz