matesis
dedas

Ölü Deniz - Jorge Amado Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ölü Deniz kimin eseri? Ölü Deniz kitabının yazarı kimdir? Ölü Deniz konusu ve anafikri nedir? Ölü Deniz kitabı ne anlatıyor? Ölü Deniz PDF indirme linki var mı? Ölü Deniz kitabının yazarı Jorge Amado kimdir? İşte Ölü Deniz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 23.06.2022 16:00
Ölü Deniz - Jorge Amado Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jorge Amado

Çevirmen: Özdemir İnce

Orijinal Adı: Mar Morto

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789755105024

Sayfa Sayısı: 247

Ölü Deniz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Ölü Deniz" 'Mar Morto', Latin Amerika'nın en büyük romancısı sayılan Jorge Amado'nun en ilginç romanlarından biri. Yazar, bu romanıyla ilk romanlarından çok daha değişik, şiir dolu bir anlatıma yönelmiştir. Bu ünlü Brezilyalı romancı, 'Mar Morto'da amansız savunucusu olduğu Bahia halkının değişik bir görünümünü yansıtır. Bahia'nın Salvator körfezinde tekneleriyle taşımacılık yapan denizcilerin şiir dolu, efsane dolu, yoksul ve küçük dünyalarını olağanüstü bir ustalıkla anlatır. Yöresel inançlara göre, deniz insanlarının hem eşi, hem de anaları olan Denizler Tanrıçası Iemanja, o yoksul insanların bütün yazgılarını elinde tutan en büyük güçtür. Denizcilerin en korkusuzu, en yakışıklısı, en cömerti olan, romanın başkişisi Guma, genç ve güzel karısı Livia'nın bütün çabalarına karşın, yeşil gözlü Denizler Tanrıçası'nın çekiciliğine ve cinselliğine karşı koyamayacaktır. Mar Morto, sözlü edebiyatın ve halk efsanelerinin, yazılı bir anlatıma, büyük bir romana dönüştüğü doruk noktasıdır.

(Arka Kapak)

Ölü Deniz Alıntıları - Sözleri

  • Müzik gelir denizden, aşk gelir, ölüm gelir. Ve ay, en güzel, denizin üzerinde değil midir?
  • ...aşk bir öpücükten doğar ve hıçkırıkla sona erer.
  • Geceler aşk için yaratıldı,aşk da Guma ve Livia için.
  • Güzeldir denizde ölmek.....
  • ''Müzik gelir denizden, aşk gelir, ölüm gelir. Ve ay, en güzel, denizin üzerinde değil midir? ''

Ölü Deniz İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İyi akşamlar dostlar size Jorge Amado’nun kendisinden ve Ölüdeniz isimli eserinden bahsetmek istiyorum. Jorge Amado’da Bahia’da bir kahve plantasyonunda büyümüş ve bir Cizvit okulunda okumuştur. Bu yüzden eserlerinin tamamına yakınında göçmen siyahlar,melezler ve yoksul beyazların yaşadığı sefalet dolu ancak aynı zamanda efsanelerle harmanlanmış yaşamlarını konu alır. Bu yüzden kitapta yoğun bir şekilde Yeni Dünya’daki Afrika tadını,Afrika kokusunu ve Afrikanın dinsel ritüelleri ile dolu danslarını ve müziklerini, batıl efsanelerle süslü inanışlarını görürsünüz. Kitap, küçük,basit, yoksul ve sıradan insanların küçük dünyalarının destansı ve şiir dolu büyüklüğünü,yüzyıllardan beri süregelen destansı inanışlarını,halk söylencelerini,efsanelerini,yiğitlik öykülerini şiirsel,yalın , lirik bir anlatımla kayda geçip ölümsüzleştirmiştir. Kitapta yoksul halkın yaşadığı sıkıntılar, romanın kahramanı Guma ve onun aşkı Livia üzerinden anlatılmaktadır.Roman da ayrıca; Latin kültürü, Bahia halkının inandıkları efsaneler, yaşam tarzlarına ilişkin bolca bilgi edinebiliyorsunuz.Yazardan okuduğum ilk kitaptı.Okunması oldukça basit.Vakti zamanı gelirse diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.Kitapla kalın.. (Dark Reader)

Şimdiye kadar okuduğum en ilginç ve güzel kitaplardan biriydi. Amado'nun şiirsel dili ve kitabın akıcılığı alıp götürdü beni Bahia kıyılarına. Bahia kıyılarında fakir denizci halkın yaşadığı aşklar, acılar ve sefaletler oldukça ustaca yansıtılmıştı. Ben çok beğendim. Amado dan okuduğum ilk eserdi ve bayağı çok beğendim diyebilirim. Tavsiye ederim. (Edebi Hayat)

Büyülü gerçekçilik tarzıyla yazılmış bir roman. Hikaye Brezilya’nın Bahia bölgesinde geçiyor. Burada yaşayan yoksul halk tekneleriyle taşımacılık yaparak geçimlerini sağlamaktadır. Ancak; doğa koşulları nedeniyle bu iş belirli zamanlarda özellikle çok zor olmaktadır ve bu yüzden hayatını kaybeden birçok denizci bulunmaktadır. Kitapta yoksul halkın yaşadığı sıkıntılar, romanın kahramanı Guma ve onun aşkı Livia üzerinden anlatılmaktadır. Roman da ayrıca; Latin kültürü, Bahia halkının inandıkları efsaneler, yaşam tarzlarına ilişkin bolca bilgi edinebiliyorsunuz. Benim Amado’dan okuduğum ilk kitaptı. Amado’ya başlamak için iyi bir başlangıç kitabı olduğunu düşünüyorum. Sadece baskısı yok. Ben sahaftan aldım ve severek okudum. Tavsiye ediyorum. (Eser BABA)

Ölü Deniz PDF indirme linki var mı?

Jorge Amado - Ölü Deniz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ölü Deniz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jorge Amado Kimdir?

Jorge Amado Brezilyalı romancı (Pirangi, Bahia 1912). Başlangıçta kakao tarım işletmeleri sahipleri döneminde Bahia'daki yaşamı işleyen, toplumsal yergili romanlar yazdı. Daha sonra lirik, düşünce ve mizah yüklü bir üslupla kaleme aldığı Dona Flor e Seus Dois Maridos (Dona Flor ve İki Kocası, 1966) gibi romanlarıyla ün kazandı. Amado, 2001’de Brezilya’nın Salvador kentinde öldü.

Jorge Amado Kitapları - Eserleri

  • Kızıl Tarlalar
  • Dona Flor ve İki Kocası
  • Tarçın Kokulu Kız
  • Mucizeler Dükkanı
  • Kızgın Toprak
  • Tereza Batista
  • Jubiaba
  • Gecenin Çobanları
  • Ölü Deniz
  • Kırlangıç ile Tekir Kedi
  • Su Kinkasının Qeyri-Adi Ölümü
  • Boksör
  • Amerika'nın Türkler Tarafından Keşfi
  • Pusu
  • İhtiyar Denizciler
  • Möcüzələr Dükanı
  • Top ve Kaleci

Jorge Amado Alıntıları - Sözleri

  • Benim hiç kimsem yok. (Jubiaba)
  • Asla bitmeyen bir yolculuktu bu, bir bardak suyun bir başka bardaktakine benzediği gibi birbirine benzeyen adamlarca tekrar tekrar başlayan bir yolculuk. … İsimler değişse de göçmenler hep aynıydı. Yüzleri birbirinin aynıydı, açlık aynıydı, kadercilik aynıydı, yürüyüşlerindeki azim aynıydı. Taşların, dikenleri, yılanların, kertenkelelerin üstesinden gelip Caatinga’yı aşarak taşı toprağı altın olan Sao Paulo’ya gidenler ve ne toprak ne de altın bulabilmiş olarak Sao Paulo’dan dönenler… (Kızıl Tarlalar)
  • Durmaksızın büsbütün hayallerini gerçekleştirmek için Yola koyulan ve o yolda hayallerini gerçekleştiren durmaksızın durmaksızın.. (Tarçın Kokulu Kız)
  • Bana söyleyebilir misin neden hep iki aşka ihtiyaç duyulur, neden gönül bir taneyle yetinmez? (Dona Flor ve İki Kocası)
  • Ne beyazlar ne de siyahlar var, para beyazlatıyor, burada siyah olan yoksulluktur. (Mucizeler Dükkanı)
  • Bu diyarda, bir kakao plantasyonu bir piskopos bile yetiştirebilir. Kakao plantasyonu tren, katiller, mala el koymalar, şehirde evler, kahveler, okullar, tiyatrolar, barlar ve hatta bir piskopos bile verir. Evet, bu diyarda yalnız kakao değil, her şey, ne istersen yetiştirir. (Kızgın Toprak)
  • Ah! Arkanjo. Sen insanların ışığıydın, görmek için gözlerimiz, konuşmak için ağızlarımızdın. Sen bizim gücümüzdün, aklımızdın. Geçmişi, geleceği sen biliyordun, başka kim bilebilir? (Mucizeler Dükkanı)
  • Kocanın onuru , suçluların kanıyla temizlenir. (Tarçın Kokulu Kız)
  • Ezilenlerin savunucusu sayın önder acaba biliyor mudur ki, hiçbir sınıftan olmayan, bütün sınıflarca hor görülen, yaşamın dürüst savaşımlarına sokulmayan, alınlarına kara vurulmuş milyonlarca kadın vardır? Haklarını koruyan yasaları yoktur, örgütleri yoktur, emeklilikleri yoktur, manifestoları, bayrakları yoktur, hastalanırlar, doktorları, hastaneleri yoktur, aç susuz kalırlar, işsizlik ödenekleri yoktur, çocuk doğurmaya, ev kurmaya, sevmeye hakları yoktur, yalnızca orospuluk etmeye hakları vardır, bunları biliyor muydunuz? (Tereza Batista)
  • İyi ya da kötü her şeyin sonu vardır. (Tarçın Kokulu Kız)
  • Her şey için bir yer ve her şey kendi yerinde (Dona Flor ve İki Kocası)
  • Ölüyə təzə kostyum geyindirmək axmaqlıqdır. Bu paltar qurdlara yaxşı yem olacaq! Amma gör nə qədər adam geyinməyə şey tapmır... (Su Kinkasının Qeyri-Adi Ölümü)
  • Çiftliklerde ırgatların ayaklarına yapışan yapış yapış kakao, çanuru hiçbir su ile yıkanıp temizlenemeyecek kalın bir kabuk haline getirdi. Herkesin ırgat, katil, albay, hukuçu, doktor, tacir, ihracatçı; herkesin ruhuna, içine, yüreğine bu çamur yapışmıştır. Bunu oradan sökecek ne eğitim ne kültür ne de duygu inceliği vardır. Çünkü kakao zenginlikti, kakao güçtü, kakao hayatta her şeydi. Sadece kara toprağa dikilmiş, usaresi bol bir şey değil, onların içine işlemiş bir şeydi de. Onların içinde bitiyor, yüreklerine her cömertçe hamleyi boğan uğursuz bir gölge serpiyordu. (Kızgın Toprak)
  • Aşk, yaralı bir yüreğin kapısına dayandığı zaman içeri girmek için izin beklemez. (Tereza Batista)
  • Jesuino'nun dediği doğruydu: fakir fukara için yaşamak çok şeydi zaten. Bunca yoksulluğa, sonsuz güçlüklere, hastalıklara göğüs gererek hiçbir yardım görmeden, yalnızca ölmek gelirken ellerinden, yaşamak. İnatçı insanlardı bunlar, kolayca süpürülüp yok edilmeye boyun eğmiyorlardı. Yoksulluğu, açlığı, hastalıkları, göğüsleme yetenekleri ta eskilerden geliyordu. Onlardaki bu güç, Zenci taşıyan gemilerde, kölelik günlerinde doğmuş, gelişmişti. Vücutları zahmete alışmış, yoksullukla yoğurulmuşlardı. Dahası var, yaşamakla yetinmiyor, yaşamanın zevkini çıkartıyorlardı ayrıca. Karşılaştıkları zorluklar arttıkça, gitara, armonika çalarak gülüp eğleniyorlardı. Kedi Öldüren tepesinden Liberdade yoluna, Retiro'ya ve Bahia'nın bütün yoksul mahallelerine, çalgı sesleri ve şarkılar yayılıyordu dalga dalga. Güler yüzle göğüslüyorlardı sefaletlerini, yoksulluklarıyla alay ediyor ve yaşayıp gidiyorlardı. Doğdukları zaman, beşiklerinin çevresine gökten melekler inmiyordu. Tanrı'nın olduğu kadar dizanterinin, açlığın, bakımsızlığın da sevgilisi olan bu çocuklar, bu çetin ve neşeli hayat okulunda yetişiyorlardı. Analarından babalarından alıyorlardı dayanma gücünü ve gülüp eğlenerek yaşama yeteneğini. Yazgıya boyun eğmiyor, teslim olmuyorlardı yenik ve düşkün olarak. Hayır, her şeye karşı duruyor, hayatı göğüslüyor, yaşantılarının bütün çıplaklığını ve acılığını kahkahalara, müziğe, kardeşlik sevgisine ve Bahia halkının uygarca inceliğine bürüyorlardı. İşte böyle yaşıyordu bu sade insanlar, bu çetin cevizler. İşte biz böyleyizdir halk adamları, neşeli ve inatçı. Asıl gevşek olanlar yüksektekiler. Sinirleri yatıştırıcı bir sürü ilaçları tıkınarak yaşar bunlar. Bunalım, psikanaliz baskıları içinde çırpınırlar, Oedip ve Elektra komplekslerinin etkisiyle içlerinde, analarıyla yatmak, babalarıyla sevişmek isteğini duymanın sıkıntısı içindedirler. Serserilik etmeyi ve buna benzer abuk sabuk şeyler yapmayı pek hoş bulurlar. (Gecenin Çobanları)
  • On yıllık bitmez tükenmez konferanslar, bir günlük savaştan daha değerlidir ve daha ucuza mal olur; tutukevleri ve polisler bütün düzenlerde aynıdır ve hiç ayrımsız hepsi aynı derecede rezildir. Üniformalar sadece müzelik bir nesne oldukları zaman dünya gerçekten uygarlaşmış olacaktır. (Mucizeler Dükkanı)
  • Bir orospu soyunup bir adamın altına yattığı ve ona ufak bir ücret karşılığında yaşamın en yüce zevkini verdiği zaman, bu paradan kaç kişi pay alır, sosyal adaletin ateşli savunucusu sayın bay bunu biliyor mu? (Tereza Batista)
  • “Bu kadar çok şey bildiğiniz halde neden hala bu kadar çok okuyorsunuz üstat Pedro?” “Ah arkadaşım ,gördüklerimi ve bana söylenenleri anlamak için okuyorum.” (Mucizeler Dükkanı)
  • Zaten bu dünyada kim beklenmedik bir ihtiyaçla karşılaşma tehlikesinden azadeydi ki? (Dona Flor ve İki Kocası)
  • zaman daima geçmişin özlemini çekmekteydi. (Kırlangıç ile Tekir Kedi)

Yorum Yaz