Ölüm Daha Güzeldi - Mehmed Niyazi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ölüm Daha Güzeldi kimin eseri? Ölüm Daha Güzeldi kitabının yazarı kimdir? Ölüm Daha Güzeldi konusu ve anafikri nedir? Ölüm Daha Güzeldi kitabı ne anlatıyor? Ölüm Daha Güzeldi kitabının yazarı Mehmed Niyazi kimdir? İşte Ölüm Daha Güzeldi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Mehmed Niyazi
Yayın Evi: Ötüken Neşriyat
İSBN: 9789754370058
Sayfa Sayısı: 184
Ölüm Daha Güzeldi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Adı Zeynep olan bir Ana... Bir oğul ve bir kız... Bu bir hikaye değil, bir çığlık... Dün Azerbaycan, Türkistan, Kırım ve Bosna'da; bugün dünyanın başka mazlum milletlerinin yaşadıkları coğrafyalarda, yüz binlerce kez tekrar edilen bir trajedi... Nerede "Tebaana iyi muamele et. Onlar ya din kardeşin ya da yaradılışta bir eşin" diyen Hazreti Ali, nerede günümüzün acımasızlıkta ve vahşette süper güçleri? İnsan bütün boyutlarıyla kavranmadıkça insanlığa mutluluk ve adalet gelmeyecek. Ve onu getirecek olan da elbette bizim kültür havzamızdan yükselecek bir medeniyettir. Mihmandarlı ailesinin yaşanmış öyküsü işte buna işarettir.
Ölüm Daha Güzeldi Alıntıları - Sözleri
- Eyni taleyi paylaşmaq qısa müddətdə ölümsüz dostluqlar meydana gətirir.
- Dəyişdirməyə gücü çatmayacağı hadisələr qarşısında səbir etməyi bacaranlar yaşamağa haqq qazanır.
- Təhlükədən çıxana qədər hamısı bir-birinə möhtac idi, çiyin-çiyinə gedəcəkdilər. Daha sonra yenə güclülərin sözü hakim olacaqdı!...
- Değiştiremeyeceği olaylar karşısında sabretmesini bilen, yaşamaya hak kazanır.
- Yüreğimiz zayıfladıkça beynimiz şişti.
- Kaş insan hər şeydən əvvəl özünü anlamağa çalışsaydı!...
- Ürəyimiz bizi başqalarına bağlayır, çünki o özümüzə yox, başqalarına aiddir. Beynimiz isə mənfəətlərimizin meymunudur: mədəmiz bizi beynimizə pərçimlədi. Ürəyimiz də bioloji orqan olmaqdan başqa bir şeyə yaramadı! Artıq o, sonsuzluğun güzgüsü deyil- ahların, göz yaşlarının sığınacağı, ümumiyyətlə,deyil! Həkimlərin nəzarət edə biləcəyi bir ət parçasıdır! Ürəyimiz zəiflədikcə beynimiz şişdi. Mənfəətlərimiz bazu sümüklərimizin vacibliyini bizə başa saldı: onları gücləndirdik. Xərcini qanla ödədiyimiz bir mənfəət dünyası qurduq.
- İnsanoğlunun başına her şey gelir. Metaneti yitirmemek gerekli. Hayat, darbelerle yoğruldukça uzar. Değiştiremeyeceği olaylar karşısında sabretmesini bilen yaşamaya hak kazanır.
- Önemli olan zaman mı? Zaman bizim tanımlamamız değil mi? Çocuklar gibi kuralını koyup, oynuyoruz ve arkasından ağlaşıyoruz.
- Zülum her yerde saltanatını kurmuş; ama hiçbir yerde uzun ömürlü olamamıştır!...
- "Yüreğimiz bizi başkalarına bağlar; çünkü o kendimize değil, başkalarına aittir."
- Yüreğimiz artık sonsuzluğun aynası değil ; ahları, gözyaşların sığınağı hiç değil. Doktorların kontrol edebileceği bir et parçası!
- Heeey gidi dünya Heeey! Ne cilvelerin varmış senin! Kader bir küsmeyegörsün...!
- ... Ama bu dünya hepimizin meçhulüydü; geldik, gitmek istemiyoruz!...
- "Zulüm her yerde saltanatını kurmuş; ama hiçbir yerde uzun ömürlü olmamıştır."
Ölüm Daha Güzeldi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bu eser ile tanışmam yıllar önce 11. Sınıftayken oldu. Bir öğretmenim bana hediye etmişti. Ve o zamanlar başlamıştım lâkin bir yerden sonra sıkılıp okumayı bırakmıştım. Şimdi kızıyorum kendime daha önce bu güzel kitabı okumadığım için. Eser, sovyet rusyanın etkili olduğu zamanlarda azerbaycanda yaşayan bir ailenin dramını anlatıyor bizlere. Herkesten ve her şeyden kuşkulanılan bu dönemde bu ailemiz Türkiyeye kaçmayı planlar lâkin başarılı olamazlar ve asıl olaylar bundan sonra başlar. Aslında yaşanan ve gerçek hayattan uyarlanan bu hikâyeyi daha 15 yaşlarında bir delikanlı olan Tahirin gözünden aktarılıyor biz okurlara. Tutuklamalar, hücreler,sorgular ve işkencelerin her türlüsüne maruz kalfıktan sonra uzun bir yolculuğa çıkartılır ve bir sabah kendisini sibirya'da sürgünde bulur. Buradaki hapishanede en ağır şartlarda çalıştırılıp açlık ve dayanılmaz daha nice şeylere maruz bıraktırırlar. Tabii ki bu gibi izbe ve soğuk yerlerde ölüm kol gezer ve nitekim bir sürü haksız ve işkence dolu ölüm birbiri ardından gelir. Böylesine yaşanmış bir olay insanın kanını donduracak cinsten. Annesinden ve kardeşinden ayrı kalan kahraman bir yolunu bulur ve kaçmayı başarır lakin talihsizlik asla peşini bırakmaz. Hikaye baştan sona bir dram ve acı yüklüydü. Sonu ise pek de güzel oldu diyemem. Okumanızı tavsiye ederim. Esenle kalınız ♡ (Edebi Hayat)
"İki Devlet, Tek Millet" anlayışıyla yaklaştığımız, Azerbaycan'da yaşayan kardeşlerimizin maruz kaldığı SSCB, dolayısıyla Komünizm, baskısını okudukça düşünmek, düşündükçe anlamak, anladıkça hissetmemiz adına ortaya konmuş fevkalade başarılı bir eser... "Azim vurdular seni, Azim!" cümlesi ise; bütün ümitleri temsil eden Azim Dayı'nın öldürülmesi üzerine söylenmiş ve can dostu Hasan Dede'nin mecnûnane yaşarken söylediği tek cümle olmuş... Eser boyunca yaşanan bütün ümitsizlikleri, kahroluşları, yıkılmışlıkları bu cümlede görmek mümkün zannımca. Velhasıl, geçmişi görmek adına okuyun, okutturun..! (Caner Cüce)
Roman,Sovyetlerin yaptığı zulümü, esaret altındaki Azerbaycan soydaşlarımızın çektikleri çileleri bir nebze gözler önüne sermiş. İsimler farklı olsalar da bazı kahramların gerçek olduğu bu baş yapıtı okumanızı tavsiye ederim. (Bilgehan Soner)
Ölüm Daha Güzeldi PDF indirme linki var mı?
Mehmed Niyazi - Ölüm Daha Güzeldi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ölüm Daha Güzeldi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mehmed Niyazi Kimdir?
İlk ve orta okulu Akyazı'da okudu. Liseyi İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde bitirdi. Sonra Hukuk Fakültesi'ne girdi; 1967de oradan mezun oldu. O zamanlar da hukuk fakültesinde takıntısız olarak üçüncü sınıfa geçenler, dekanlığa müracaat edip, izin alarak edebiyat fakültesinin herhangi bir bölümüne devam edebiliyorlardı. Bu imkândan faydalanarak Edebiyat Fakültesinin Felsefe bölümünden de sertifika aldı. Mezuniyetini takiben devlet felsefesi sahasında doktora yapmak için Almanya'ya gitti. Brilon'daki Goethe Enstitüsü'nde Almanca öğrendi. Marburg Üniversitesi'ne intisap ederek burada Prof. Dr. Ditrich Pirson'un yanında "Türk Devletlerinde Temel Hürriyetler"konulu doktorasına başladı. Uzun yıllar Almanyada oturdu. 1988 yılından beri Türkiyede ikamet etmektedir. Tercüman ve Zaman gazetelerinde yazdı. 1987'den beri de ilk başta haftada üç gün, sonraları haftada bir gün Zaman gazetesinde yazmaktadır. Ayrıca; Genç Akademi, Nizâm-ı Âlem, Türk Yurdu, Ufuk Çizgisi gibi dergilerde makalelerini de zaman zaman Batı dergilerinde yayınlatmaya çalışıyor. Mehmet Niyazi Özdemir, tezli romanlarıyla tanınan bir yazar ve düşünürdür. Eserlerinde millî konuları işlemeyi şiar edinmiştir. Fikrî eserlerinde ise Türkiye`nin sosyal yapısı üzerine görüşlerini açıklar.
Mehmed Niyazi Kitapları - Eserleri
- Çanakkale Mahşeri
- Yemen! Ah Yemen!
- İki Dünya Arasında
- Dahiler Ve Deliler
- Plevne
- Varolmak Kavgası
- Ölüm Daha Güzeldi
- Kanije
- Yazılamamış Destanlar
- Türk Devlet Felsefesi
- Doğunun Ölümsüz Çocuğu
- Medeniyetimizin Analizi ve Geleceği
- Millet ve Türk Milliyetçiliği
- Bayram Hediyesi
- İslam Devlet Felsefesi
- Türk Tarih Felsefesi
- Daha Dün Yaşadılar
- Türk Tarih Felsefesi
- Dahiler Ve Deliler
- Plevne
- Bayram Hediyesi
- İki Dünya Arasında
- Türkiye'nin Meseleleri
Mehmed Niyazi Alıntıları - Sözleri
- "Sevgililerin gömüldüğü, acı ve tatlı anıların yaşandığı, emeklerin döküldüğü toprak parçası ayaklar altında çiğnenen bir nesne olmaktan çıkıp, uğruna şehadet şerbetleri içilen "vatan" olmaya başlıyor ve onda doğup batan kanlı, hıçkırıklı günlerde toplum ortak bir bilince varıyordu." (Millet ve Türk Milliyetçiliği)
- Bir milletin medeniyeti sarsıldı mı, bu sarsıntının ilk görüleceği yer devletidir; çünkü medeniyetin sarsılması demek, medeniyetin taşıyıcısı olan insanın bazı değerlerini yitirmesi demektir. Bilindiği gibi devlet çarkını döndüren, devlete ruh veren insandır. O yara aldı mı, milletin bünyesinde en uygun sistemler işlemez olurlar, en adil kanunlar kağıt üzerinde kalırlar. (Türk Devlet Felsefesi)
- Hayat bir rüyadır, ölürsen uyanırsın. (Kanije)
- "Türk hakan çadırlarının kubbeli olması göğün yerdeki sembolü kabul edilmiştir. Eski Türklerde gök kubbesi devletin, çadır ise ailelerin örtüsü olarak düşünülmüştür. Birinin altında devlet diğerinin altında aile kurulmuştur.” (Türk Devlet Felsefesi)
- Yorgunluk dinlenince geçer. Fakat insanın canı sıkkın olunca, pişmanlık duyabileceği işler yapıyor. (Bayram Hediyesi)
- Servet yüktür; omuzlarımın onu taşıyacak kudreti yok. (Kanije)
- Deha çok şey kader her şey. Dünyaya, insanın sözü ve niyeti yön verir (Dahiler Ve Deliler)
- Süper güç olmayan diktatörlükler, dış güçlere dayanırlar. dolayısıyla onların menfaatini korumak durumunda kalırlar. kitlelere mal olmayan fikirler, iktidara gelseler bile,ancak diktatörlükle orada kalabilirler. (Dahiler Ve Deliler)
- Ne çare ki her zaman insanın beyni yüreğine hakim olamıyor. (Yazılamamış Destanlar)
- Diğer milletlerin teslim oldukları noktada Türklerin savunması başlar. Helmuth Karl Bernhard von Moltke (Plevne)
- İmansızlığı ilim sanan beyinsizler, ilme gözlerini kapamış hurafeciler silinip gidecektir. (Varolmak Kavgası)
- “ Kadınlara yalan söylemekten çekinme; yeterki onlar için söylediklerini bilsinler. “ (Doğunun Ölümsüz Çocuğu)
- Türkler'in yılmaması ise dikkat çekiciydi; darbeler onları saracağı yerde sanki sağlamlaştırıyordu. (Çanakkale Mahşeri)
- Ah para ve menfaat! İnsanları nasıl da değiştiriyor; onlarda ne din, ne millet, ne de vatan sevgisi bırakıyor.. (Kanije)
- Eğer insan yaşanabilir bir dünyada ömür sürmek istiyorsa, mutlaka ilahi denetime tabi olduğunun şuurunu taşımalıdır. (Medeniyetimizin Analizi ve Geleceği)
- Halbuki hayat ırmağı çok değişik kıvrımlarla akar; bir merceğe sığabilecek cinsten değildir. (Türk Tarih Felsefesi)
- Billahi Tuna, sen de biliyorsun ki, böyle onurlu bir savaş dünyanın bir başka yeri için verilmedi.İdrakler sınırlı, sevgiler sınırsız olduğundan Plevne'de yaşananları hiçbir milletin hayali almadı çünkü hiçbir millet seni bizim kadar sevmedi, sana türküler yakmadı, çocuklarına adını vermedi, onları yoluna kurban etmedi. (Plevne)
- Sanat ancak millî bir ruhla yoğrulur, insanlığa da millî ruhla açılır. (Medeniyetimizin Analizi ve Geleceği)
- "Zulüm her yerde saltanatını kurmuş; ama hiçbir yerde uzun ömürlü olmamıştır." (Ölüm Daha Güzeldi)
- Her şeye ad takıyoruz; fakat hiçbir şeyin aslını öğrenemiyoruz. (Yemen! Ah Yemen!)
Editör: Nasrettin Güneş