diorex
Dedas

Orphee - Nazlı Eray Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Orphee kimin eseri? Orphee kitabının yazarı kimdir? Orphee konusu ve anafikri nedir? Orphee kitabı ne anlatıyor? Orphee kitabının yazarı Nazlı Eray kimdir? İşte Orphee kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 28.02.2022 20:00
Orphee - Nazlı Eray Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Nazlı Eray

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789755102368

Sayfa Sayısı: 136

Orphee Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sıcak bir kıyı kentine yarı hasta ulaşan romanın başkişisi, her an peşinde olan 'ölüm'e karşı koymaya çalışmakta ve Orphee'nin evini, yardımcısı Bay Gece ile bulmaya çalışmaktadır. Olayların akışına beklenmedik bir biçimde karışan Roma İmparatoru Hadrian'ın mermerden heykeli ve 'Paris'te Son Tango' filminin kişileri, bu kıyı kentinde, bizleri düş ve gerçeğin ayrıldığı o incecik sınırda acaba nerelere kadar sürükleyecekler? Nazlı Eray'ın ilk yayımlandığında yankılar uyandıran bu romanında 'yitmiş gitmiş' bir dünyayı yakalamaya çalışan roman kişileri ile, hem bunalımı, hem mutluluğu soluk soluğa yaşayacaksınız.

Orphee Alıntıları - Sözleri

  • Bunca uzaklığın eşliğinde;böylesine çırpınan, nasıl bir geçmiş duruyordu karşımda? Nasıl bir gelecek? Ya da nasıl bir uzaklığın kıskacında çırpınıyorduk ki, böylesine yakın bir çatışmanın kapanına sığınmıştık? İşte, her şeyin kanıtı... Ona bakmalıydım. Bir tuzağa bakar gibi ona bakmalıydım.
  • Yatıp okumaktan başka pek yapacak bir şey yoktu bu saatte.
  • Bu gece her bir şey sanki başka türlüydü.
  • Ölüm her zaman, her yerde.
  • Seni öpersem bu bir film olabilir.
  • Taş üzerinde bir gerçek... Bu, olsa olsa bir mezarın tanımıydı.
  • Günlerdir ne yapacağını bilmeyen bir insanın sıkıntısı içindeyim.
  • Benim ve benim gibilerin istediği dünya, kimsenin kimseyi öldürmediği bir dünya değil; adam öldürmenin haklı olamayacağı bir dünyadır. Burada çelişme içindeyiz. Çünkü yaşadığımız dünya, öldürmenin haklı sayıldığı bir dünyadır. Değiştirmek isteyince de öldürmeyi gözönüne almak gerekecek gibi görünüyor...
  • "...Hiçbir zaman sizin yalnızca bir heykel, benim de yalnızca bir insan olduğumu kabul etmek istemiyorum."
  • Dünü elinden alınmış, yarını olmayan bir insandım. Biliyordum bunu. Ama düşlerim olağanüstüydü..
  • "Bugünün insanı, önce bedenin kurtulması gerektiğini sanıyor. Bu uğurda ruhun bir süre için ölmesine bile razı oluyor. Ama ruh, bir süre için ölebilir mi?"
  • "Bugünün insanı, önce bedenin kurtulması gerektiğini sanıyor. Bu uğurda ruhun bir süre için ölmesine bile razı oluyor. Ama ruh, bir süre için ölebilir mi?"
  • "Uygarlıklar, onun bunun kulağını çekmekle kurulmaz. Uygarlıklar, düşüncelerin çatışması, düşüncenin kanaması ile acı ve yürek ile kurulur."
  • Yaşam, Yeniden Kurulamaz; Yakalanır
  • Aklın sınırlarında bir yerde, düş ile gerçek arasında oynadığımı biliyordu

Orphee İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bir ara ileti paylaşmıştım burada, "Edebiyata acıktım." diyerek. Yine öyle bir buhran anında bir kitapçıya girdim ve kitabın arkasında yazan 'fantastik edebiyat', 'popüler mit', ve yazar hakkında söylenen 'büyülü gerçeklik yazarı' tanımlamalarına kanıp aldığımı söylemek zorundayım. Sade, çeğreği diyebileceğim bir kısmı tekrarlanan cümlelerden oluşan, hem "Acaba ne olacak?" dedirten hem de durağanşığına şaşırtan bir kitaptı. Ne Eurydice, ne Orphee, ne de Bay Gece'nin sanki en ufak bir iletişimi yoktu. Tüm anlamları sizin söylemeniz, sizin yüklemeniz gerekiyormuşçasına yazılmış gibiydi. (Sahra)

Nazlı Eray, düşsel bir şölen yaratmış Orphée eserinde. "Orpheus" mitini kendi fantastik kurgusuyla birleştirip sunmuş okuyucusuna. Yaratıcılığına hayran bırakan Eray'ın kendi deyimiyle de bu roman, ilk basıldığında (1981) olay yaratmıştır. * Macera, aşk, tarih, sinema gibi birçok konuyu da içinde barındıran bu romanda, zaman bakımından da mekan bakımından da eski ve yeni bir arada işlenmiştir. Yazar, Roma imparatoru Hadrian ve Paris'te Son Tango filmine de değinmiş, okuyucuya tarihi bilgiler de sunmuştur. * Fantastik kurgusu, düşsel yaratıcılığı ve akıcı dili de birleşince okuyucuda hem merak uyandırıyor hem de bir çırpıda bitiyor. (KitapKadın)

Kitap çok akıcı ve sürükleyici idi ama hiçbir şey hiçbir şeye bağlanmadı sürekli neden sorusuna cevap aradım hiçbir soruma cevap bulamadım eğer birkaç soru bile cevaplansa çok daha iyi bir kitap olabilirdi. Orphee ve eurydice'in kim olduğunu bilmeyen iyice çıldırır kitabın amacı neydi kime neyi anlattı bilmiyorum sırf akıcı sürükleyici okurken sıkmadığı için beğendim. (Kürşat Akpınar)

Kitabın Yazarı Nazlı Eray Kimdir?

Nazlı Eray, Ankara’da doğdu. İngiliz Kız Ortaokulu, İstanbul Arnavutköy Amerikan Kız Koleji ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuduktan sonra Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’nda tercüman olarak çalışmaya başladı. Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Edebiyatçılar Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Eray, Türkiye Yazarlar Sendikası ile Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) üyesi ve 1977 ve 1978 yıllarında Yaratıcı Yazın dersleri verdiği ABD Iowa Üniversitesi’nin Onursal Üye’sidir. Yazmaya 1959’da henüz ortaokuldayken kaleme aldığı öyküsü “Mösyö Hristo” ile başlayan Eray’ın ilk öykü kitabı Ah Bayım Ah 1975’te çıktı. Nazlı Eray’ın öykü, roman ve oyunları pek çok dile çevrildi. Erostratus (1977) adlı oyunu, Sartre, Montaigne, Camus, Unamuno, Pessoa ve Bauer’in Erostratos yorumlarıyla birlikte Blood and Ink’te (“Kan ve Mürekkep”) yer aldı. Nazlı Eray, anılarının bir bölümünü Tozlu Altın Kafes (DK, Ocak 2011) adıyla kitaplaştırdı.

 

Nazlı Eray Kitapları - Eserleri

  • İmparator Çay Bahçesi
  • Aydaki Adam Tanpınar
  • Aşık Papağan Barı
  • Aşk Artık Burada Oturmuyor
  • Orphee
  • Ömür Uzatma Kahvehanesi

  • Arzu Sapağında İnecek Var
  • Pasifik Günleri
  • Ayışığı Sofrası
  • Kız Öpme Kuyruğu
  • Sis Kelebekleri
  • Kayıp Gölgeler Kenti
  • Ah Bayım Ah

  • Aşkı Giyinen Adam
  • Farklı Rüyalar Sokağı
  • Marilyn Venüs'ün Son Gecesi Marilyn Monroe Ankara'da: Cursum Perficio!
  • Beyoğlu'nda Gezersin
  • Halfeti'nin Siyah Gülü
  • Uyku İstasyonu
  • Ay Falcısı

  • Deniz Kenarında Pazartesi
  • Frej Apartmanı'nın Esrarı
  • Ölüm Limuzini
  • Uyku İstasyonu
  • Tozlu Altın Kafes
  • Elyazması Rüyalar
  • Gece Çiçeği İstanbul

  • Aşk Yeniden İcat Edilmeli
  • Eski Gece Parçaları
  • Yoldan Geçen Öyküler
  • Rüya Yolcusu
  • Yıldızlar Mektup Yazar
  • Büyülü Beyoğlu
  • Karga Feramuz'un Aşkı

  • Geceyi Tanıdım
  • Kalbin Güney Batısı
  • Sinek Valesi Nizamettin
  • İki Kafalı Topaç Villy
  • Örümceğin Kitabı
  • Bir Böcek Sevdim
  • Bir Rüya Gibi Hatırlıyorum Seni

  • Geceyi Tanıdım - Yoldan Geçen Öyküler
  • Hazır Dünya
  • Düş İşleri Bülteni
  • Nazlı Eray: Ömür Uzatma Kahvehanesi Seçme Öyküler
  • Ekmek Arası Rüya
  • Kuş Kafesindeki Tenor
  • Sihirli Saray

  • Naz ve Köşkteki Vampir
  • Çığlık Atan Mumya
  • Gören Gözler Duyan Kulaklar
  • Naz ve Büyülü Bahçe
  • Mırmır Osman
  • Billur Ahtapot ile Mor İnci
  • Aşk Artık Burada Oturmuyor

  • Kapıyı Vurmadan Gir
  • Kalbinde Kadın Taşıyan Erkekler Birahanesi
  • Geceyi Tanıdım Erostratus

Nazlı Eray Alıntıları - Sözleri

  • Meze tabaklarında anılar ve eski aşklar var. (Ayışığı Sofrası)
  • Arada gerçeği yitirmek ne güzel. (Düş İşleri Bülteni)
  • “İnsan her şeyi hatırlasa çok yorulur. Unutmak... Unutmak bazen bir ilaç.” (Elyazması Rüyalar)
  • Anlatacak o kadar çok şey var ki... İçimde birikmiş şeyler, belleğime hücum eden anılar. (Halfeti'nin Siyah Gülü)
  • "... Üstümde çok ağır bir yük hissediyorum. Bu yük bazen o kadar ağırlaşıyor ki; sırmalı kadife ceketime dev bir mezartaşı çimentolanmış sandığım oluyor. Sırtıma... Çimentolanmış bir mezartaşı. Aynaya gidip bakıyorum, görüyorum onu. Tersten, üstündeki yazıyı okuyorum. 'Rudolf von Hapsburg' yazıyor. Üstünde doğum tarihim var. Ölüm tarihinin olduğu yer boş. O anda bembeyaz bir el bana bir divit kalem uzatıyor. Ucu kana batırılmış. Onu yavaşça alıp, kanla, ölüm tarihimi mezar taşımın üstüne ben yazıyorum." (Yıldızlar Mektup Yazar)
  • “Ceviz kabuğunun içindeydim. Şimdi Tanrı beni fındık kabuğunun içine soktu.” (Ayışığı Sofrası)

  • Ben, Bekleme Ustası olurken, her bir şeyin çok usul usul ve sabırla bekleneceğini sanıyordum. Oysa beklenmedik olaylar peş peşe geliyordu! (Kız Öpme Kuyruğu)
  • " Evet. Dikkat edilmezse en çabuk eskiyen duygu aşktır" (İmparator Çay Bahçesi)
  • "İnsan her şeyi hatırlasa çok yorulur. Unutmak... Unutmak bazen bir ilaç." (Elyazması Rüyalar)
  • "Tarihte daima gizemli bir şey kalmalıdır." (Yıldızlar Mektup Yazar)
  • Yüzümde, çok sevdiği birini yitirmiş olan bir insanın acısı ile dolaşıyordum. (Deniz Kenarında Pazartesi)
  • Ölüm, üstünde uçan bir kuş. Ama, kanadı sana henüz değmedi. (Uyku İstasyonu)
  • Uçsuz bucaksız, sonsuz ve yarınsız bir yolculuğa çıkıyordu. (Kayıp Gölgeler Kenti)

  • "Yapayalnız bir insanım. Beni ancak ağaçlar, bitkiler, kapıların ve pencerelerin dışları, sokaklar ve o sonsuz yıldızlı gece sever." (Uyku İstasyonu)
  • Kavanozdaki ölüyle baş başa kalmıştım. (Kayıp Gölgeler Kenti)
  • Yoldaki büfenin birinden bir şişe vişne suyu alıp oracıkta hepsini içivermek dünyanın en güzel şeyiymiş gibi geliyor bana. (Ah Bayım Ah)
  • Neden korkuyorsun? Ölümden mi? Yok olmaktan, belleğini yirirmekten, ya da bedenine bir nüzul inmesinden mi? Neden korkuyorsun? (Ayışığı Sofrası)
  • ''Sevgi tılsımlı bir şey... Onu en iyi, yitirdiğin zaman anlayabilirsin.'' (Uyku İstasyonu)
  • "Para bir bıçak gibidir," dedi Sibil. "Keser ve yaralar kimi zaman." (Ayışığı Sofrası)
  • İpi kopmuş bir uçurtma gibiyim. Ama gökyüzünde değilim. Başka bir yerlerde kaybolmuş gitmişim. (Kalbin Güney Batısı)

Yorum Yaz