diorex
Dedas

Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım - İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım kimin eseri? Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım kitabının yazarı kimdir? Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım konusu ve anafikri nedir? Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım kitabı ne anlatıyor? Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım PDF indirme linki var mı? Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım kitabının yazarı İsmail Hakkı Uzunçarşılı kimdir? İşte Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.10.2022 01:00
Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım - İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İsmail Hakkı Uzunçarşılı

Yayın Evi: Türk Tarih Kurumu Yayınları

İSBN: 9789751600158

Sayfa Sayısı: 687

Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım Alıntıları - Sözleri

  • "Kaynarca Muahedesi'yle Rus devleti Türkiye'de istediği yerde konsoloshane açabilecekti; fakat açtıkları konsoloshaneleri Osmanlı Devleti aleyhine tahrikât yapmak istedikleri yerlerde açıyorlardı "
  • "Saltanatının ilk senesinde (1774) Kaynarca muahedesini kabule mecbur olan I.Abdülhamid hayatının elli senesini sarayda kapalı olarak geçirmesine rağmen vaziyeti gözönüne alarak askerî bir ıslâhatın lüzumunu şiddetle takdir etmişti."
  • "1768 seferi Osmanlı Devleti'nin artık nizam ve intizamdan mahrum toplama kuvvetlerle talim ve terbiyesi mükemmel kuvvetlere karşı duramayacağını kat'i surette gösterip Avrupa devletleri tarzında askerî ıslahat yapılması zaruretini ortaya koymuştur."
  • "Ruslar Çeşme harbinden sonra Osmanlı sahillerini abluka ettiklerini ilân ettilerse de mevcut donanmalariyle bunun temini mümkün olmamakla beraber Ege sahillerinde ticarî faaliyete kısmen halel verdiler."
  • "[III.Osman] çıkık karınlı, çok şişman olup tenasübten mahrum bir vücudu vardı; tebdil gezerken çarşıda satılan gözleme, kebab, leblebi, muhallebi gibi şeyleri satın alır ve açıkta yerdi."
  • "III.Osman sarayda gezerken cariyelerden hiç kimsenin karşısına çıkmasını istemediği için ayağına ökçeleri gümüş çivili ayakkabı giyerek mermerler üzerinde yürürken ayak sesini duyan cariyeler birer köşeye saklanırlarmış. (...) Haftada üç gün kendi gezdiği günlerde kadınların sokağa çıkmalarını menettiği gibi kadınların süslenmesini de yasak etmişti."
  • "Askerî ıslahata taraftar olan I.Mahmud buna dair İtalyanca bir eseri Usul-ül-hikem fî nizam-il-ümem ismiyle Türkçe'ye çevirttirmiştir."
  • "III.Sultan Ahmed, birisini Yeni Saray (Topkapı Sarayı)'da Enderunlular için ve diğeri Valide Camii (Yeni Cami) muvakkithanesi karşısında halk için kütüphane tesis etmiştir."
  • "III.Ahmed ince ruhlu, hassas, açık fikirli, tenperver, zevk-u safaya düşkündü. Nefis sanatlardan olan yazıda fevkalâde muvaffak olan III.Ahmed'in Necib mahlasiyle bazı manzumeleri vardır."
  • "Sadareti müddetince, fikir, sanat ve eğlence devri açan Nevşehirli Damad İbrahim Paşa, eski adı Muşkara olup kendisi tarafından îmar edilerek Nevşehir adı verilen köyde doğmuştur."

Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım İncelemesi - Şahsi Yorumlar

18. Yüzyıl Osmanlı Devletine dair: 1699'da imzalanan Osmanlı Devleti'nin toprak kaybetmeye başladığı Karlofça Anlaşması ile 1800 yılı arasındaki dönemin ele alındığı kitapta ağırlıklı olarak askeri bir tarih anlatılmıştır. Kitabın askeri tarihi anlatmasını karşın dönemin siyasi, ekonomik şartları da hep gözönünde bulundurulmuştur. Bu dönemde Osmanlı Devleti'nin İran, Rusya ve Avusturya ile savaşları olmuştur. İran ile olan savaşlar, İran'ın içinde bulunduğu şartlar ve devletin bölünmesi sebebiyle fazla sürmezken Osmanlı Devleti, Rusya ve Avusturya ile uzun ve devleti oldukça zora sokan savaşlara girişmiştir. Bu dönemde Fransa ile İngiltere kendi aralarında sahibi oldukları sömürgeler üzerinde savaşta olduklarından bu savaşta ancak taraflara küçük şekilde etkileri olmuştur. 1718'de başlayıp 1730 yılında Patrona Halil İsyanı ve Padişah III.Ahmet'in tahttan indirilmesiyle başlayan Lale Devri'nde devlet ilk defa Avrupa ile tanışmıştır. Bazı devlet adamları sayesinde Avrupa yenilikleri ülkeye gelmeye başlanmış ancak yenilikten ihtiyaç için gerekli olanlar anlalışmadığından zevk ile sefa döneme damga vurmuştur. Yine de bu dönemin en önemli kazanımı ne şekilde olursa olsun Avrupa'nın tanınması ve matbaada kitap basılmasına izin verilmesi olmuştur. Karlofça Anlaşmasıyla başlayan ordunun yeni bir düzen üzerine oturtulması dillendirilmesine rağmen eksik kalmış ve üzerine çok az düşülmüş bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı Devleti, Rusya ve Avusturya üzerine sefere çıktığında bile yeniçeriler ulufe alma derdine düşerek orduya büyük zararlar vermiştir. Bu dönemde ordu ile Osmanlı maliyesi de bitik bir durumdaydı. Bu dönemin önemli bir başka konusu da Kırım'ın Rusya tarafından işgal edilmesidir. Osmanlı Devletine bağlı olarak özerk bir yapıda varlığını sürdüren Kırım Hanları, Rusya'nın bazı hanlar kendi yanına çekmesi ve kendisine yandaş Kırım beyleri bulması sebebiyle Kırım'daki Tatarları ikiye bölmüş, bir kısım Tatarlar Osmanlı Devletinden yana tavır alırken Rusya kendisini destekleyen Tatarlar ile Kırım'ı işgal etmiştir. Osmanlı Devleti ordusunun perişanlığı hazinesinin boş olması sebebiyle Kırım'ın işgaline sessiz kalmıştır. Ayrı bir devlet olmak umuduyla Rusya'ya güvenen Tatarlar kısa sürede Rusya'nın gerçek yüzünü görmüşse de artık iş işten geçmiştir. Osmanlı Devleti Rusya ve Avusturya ile savaş halinde iken hazinede para olmaması sebebiyle para arayışına girmiş ancak bir netice elde edememiştir. Bunun sonucu olarak da ülkede kimin ne kadar altını, altın takısı veya altından yapılma eşyası varsa ferman çıkartılarak toplatılmış darphanede eritilerek bakır içine karıştırılmak süretiyle ayarı düşük para elde edilmiştir. Bu şekilde ordunun para ihtiyacı elde edilmiştir. Bu durum Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu şartları en iyi şekilde özetlemektedir. (Mustafa BAKIRHAN)

Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım PDF indirme linki var mı?

İsmail Hakkı Uzunçarşılı - Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kimdir?

1912’de Darülfünun’un edebiyat bölümünü bitirerek Kütahya İdadisi tarih öğretmenliğine atandı. 1921’de gittiği Ankara’da, ulusal hükümetçe önce Trabzon Lisesi’nde, sonra Kastamonu İdadisi’nde görevlendirildi. Öğretmenliği çeşitli okullarda sürdüren Uzunçarşılı 1926’da ilköğretim müdürü, 1927’de Balıkesir milletvekili oldu.

Meclis çalışmalarının yanı sıra 1932-1938 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde dersler verdi; Türk Tarih Kurumu’nda görev yaptı. 1950’de milletvekilliğinden ayrılarak yalnızca tarih çalışmalarına devam etti. Kastamonu’da çıkan Açık Söz gazetesine çıkan yazılarla adını duyurdu.

İlk çalışmalarını Kastamonu tarihi, Balıkesir tarihi, Kütahya Şehri (1932) gibi yerel tarih araştırmalarına ayırdı. Daha sonra Anadolu Beylikleri’ni inceleme konusu edindiyse de Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasal tarihine ve devlet örgütüne ilişkin kitaplarıyla tanındı. 89 yaşında arşivde çalışırken hayata gözlerini yumdu.

İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kitapları - Eserleri

  • Osmanlı Tarihi 1. Cilt
  • Osmanlı Tarihi
  • Osmanlı Devleti'nin Saray Teşkilatı
  • Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri
  • Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 1. Kısım
  • Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım
  • Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 2. Kısım
  • Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilâtı
  • Çandarlı Vezir Ailesi
  • Osmanlı Devleti Teşkilatında Kapukulu Ocakları 1
  • Osmanlı Devleti Teşkilâtından Kapukulu Ocakları - II
  • Büyük Osmanlı Tarihi
  • Osmanlı Tarihi (4.cilt, 2.kısım)
  • Osmanlı Devleti Teşkilatına Medhal
  • Midhat Paşa ve Yıldız Mahkemesi
  • Meşhur Rumeli Ayanlarından Tirsinikli İsmail, Yılık Oğlu Süleyman Ağalar ve Alemdar Mustafa Paşa
  • Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı
  • Midhat Paşa ve Taif Mahkumları
  • Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt
  • Osmanlı Hanedanı Üstüne İncelemeler - Seçme Makaleler 2
  • Sivas Şehri
  • Osmanlı Devleti Teşkilatına Medhal
  • Midhat ve Rüştü Paşaların Tevkiflerine Dair Vesikalar
  • Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi Hatıratı
  • Kütahya Şehri
  • Topkapı Sarayı Müzesi Osmanlı Saray Arşivi Katoloğu FERMÂNLAR, HÜKÜMLER, BERATLAR , I - II
  • Mekke-i Mükerreme Emirleri
  • Meşhur Rumeli Ayanlarından Tirsinikli İsmail, Yıllık Oğlu Süleyman Ağalar ve Alemdar Mustafa Paşa

İsmail Hakkı Uzunçarşılı Alıntıları - Sözleri

  • "Karlofça muahedesi, Osmanlıların askerî kudretinin mühim surette za'fa uğradığını meydana koymuş ve asırlarca süren düşman üzerindeki Türk kudret ve satvetini silmiştir." (Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 1. Kısım)
  • "Padişah Haliç'teki düşman donanmasını batırmak için top makinesi yaptırarak bununla yüksekten taş gülleler atmağa karar verdi; Beyoğlu sırtında koydurduğu bu makineler ile Haliç'teki gemilerden bazılarını batırmıştı." (Osmanlı Tarihi 1. Cilt)
  • "Osmanlıların ilk devirlerinde en yüksek ilmiye derecesi kazaskerlik idi. Fatih Sultan Mehmed zamanındaki kanunnâmeye göre şeyhü'l-islâm diye isim verilen müftü ulemânın reisi yani müderrislerin arasında en yüksek derecede idi." (Osmanlı Tarihi)
  • "Hayreddin Paşa unvaniyle vezir olan Kara Halil Efendi ilk defa vezirlikle beraber beylerbeyliği, yani ordu kumandanlığını da nefsinde toplamış ve kendisinden sonra gelen vezir-i azamlar da aynı suretle her iki vazifeyi de ellerinde bulundurmuşlardır." (Çandarlı Vezir Ailesi)
  • "Avrupa kısmında muharebe olduğu zaman Eflâk ve Boğdan voyvodalarının yaya ve atlı tüfenkendaz kuvvetler ile sefere gelmeleri kanundu. Eflâk ve Boğdan voyvodalıklarının bir tecavüze karşı müdafaası devlete aitti." (Osmanlı Tarihi (4.cilt, 2.kısım))
  • XV. yüzyılın ilk yarisi içinde (II. Murad Zamaninda) Rumeli'yi gezerek Türklerle diğer Balkan hıristiyanlarının içtimaî vaziyetleri hakkında bir mukayese yapmış olan ve Türklerin her hususta Balkanlılardan üstün olduklarını gösteren Bertrandon de la Broquière şunları söylüyor: Büyük bir refah içinde bulunan Türk köylüleri, hıristiyan köylülerin çoğunun aksine olarak hiçbir zaman yalın ayak gezmezler, dizlerine kadar çıkan sarı çizme giyerler; Türkler erken kalkar ve işlerine erken giderler; sükûnet ve büyük bir gayretle iş görürler; Rumlar, Sırplar ve Bulgarların aksine olarak Türkler, evlerinin kendilerine mahsus olan kısmında ehlî hayvan bulundurmazlar; hiçbir Türk temizce yıkanmadan evinden çıkmaz; bir hayvanın yediği yemeği bir Türk yemez; bir tavuk kes- mek istediği takdirde bile onu bir müddet temiz yiyecekle besler; merhamet sahibi olan Türk, harpte mecburiyet altında insan öldürür; tabiaten sükûtî olmasına ve çalışmakla sertleşmiş bulunmasına rağmen şiir kabiliyeti yüksek, ilme meyil ve istidadı çoktur..." (Büyük Osmanlı Tarihi)
  • "Ahîlerin nüfuzundan istifade eden Osman Gazi, plânlı ve programlı faaliyetiyle hududunu genişletmiş, yaşadığı müddetçe Anadolu Selçuklulariyle İlhanlılara tabi bir uç beyi olarak kalmıştır." (Osmanlı Tarihi 1. Cilt)
  • "Biz sizden bir krallık yer alarak kolunuzu kestik; siz ise donanmamızı mağlup etmekle sakalımızı tıraş etmiş oldunuz; kesilmiş kol yerine gelmez, lâkin tıraş edilmiş sakal daha gür olarak çıkar." (Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt)
  • "[III.Osman] çıkık karınlı, çok şişman olup tenasübten mahrum bir vücudu vardı; tebdil gezerken çarşıda satılan gözleme, kebab, leblebi, muhallebi gibi şeyleri satın alır ve açıkta yerdi." (Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım)
  • "Ordusu üzerinde hiçbir Osmanlı hükümdarı Sultan Süleyman kadar sevgi ve saygı uyandırmamıştır." (Osmanlı Tarihi)
  • "Fatih'in ölümü ancak onbir gün askerden saklanabilmiştir. Fatih'in ölümünün saklanması ve heyecanlı durum nedeniyle cesedin ihmal edilerek kokduğu ve İstanbul muhafızı İshak Paşa'nın emriyle üzerine mum yakılarak cesedin tahnit edildiğine dair mühim bir vesika görülmektedir." (Osmanlı Tarihi)
  • "Sultan Mustafa'yı en kuvvetlisi istesin, Bayezid Han'ı ana ve babası talep etsin, Selim fakire de mevlâsı rağbet etsin." (Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt)
  • "IV.Mehmed'in çocukluğu dolayısiyle bütün işler ilk devirde ocak ağalarının elinde olup, üç dört ayda bir vezir-i âzam değişmesi hükümet mekanizmasını bozmuştur." (Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 1. Kısım)
  • "En buhranlı ve tehlikeli zamanlarda dahi devlet işlerini ihmal ederek av peşinde koşan ve Avusturya cephesinden felâketli haberler gelmesine rağmen bu îtiyadından vazgeçmeyen Dördüncü Mehmed'e bu ibtilâsından dolayı Avcı lakabı verilmiştir." (Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 2. Kısım)
  • "Acemi Ocağı ile Yeniçeri Ocağı teşkilâtları I.Sultan Murad zamanında Kazasker Cendereli Kara Halil ile Konyalı Molla Rüstem'in tavsiyeleriyle ortaya konmuştur." (Osmanlı Tarihi 1. Cilt)
  • "Sadareti müddetince, fikir, sanat ve eğlence devri açan Nevşehirli Damad İbrahim Paşa, eski adı Muşkara olup kendisi tarafından îmar edilerek Nevşehir adı verilen köyde doğmuştur." (Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım)
  • "1768 seferi Osmanlı Devleti'nin artık nizam ve intizamdan mahrum toplama kuvvetlerle talim ve terbiyesi mükemmel kuvvetlere karşı duramayacağını kat'i surette gösterip Avrupa devletleri tarzında askerî ıslahat yapılması zaruretini ortaya koymuştur." (Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım)
  • "Bu devlet ol devlettir ki murad edinirse cümle donanmanın lengerlerini gümüşten, iplerini ipekten, yelkenlerini atlastan etmekte suûbet çekmez..." (Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt)
  • Eğer Abdülaziz’in hiyn-i vefatında vakanın intihar olmayıp katil olduğuna şüphe iras edecek bir nevi esbab yok idiyse üç sene sonra kurulan ve bu vesile ile bazı mühim ve vatanperver zevatın def ve mahvı murad olunan yalancı muhakemede nazar-ı dikkate şayan hiç bir delil irae eylemediği her ehl-i vukufun malûmudur. Mezkûr zevat aleyhinde isnad olunan cürmün hile ve hud’asız isbatı gayr-ı mümkün idüğinden ve eğer kanuna karşı hareket ederek şahitleri istintak hakkı müttehemlerden diriğ edilmemiş olsa idi, işbu isnadın kizbden ibaret olduğunun meydana çıkacağı dahi zarurî bulunduğundan kanun hilâfında hareket etmek ve yalancı şahit istihdam eylemek gibi deni vasıtalara müracaat edilerek ol veçhile müttehemler cürümlü çıkarılmış idi. İşbu muhakemenin Abdülhamid tarafından tertip edilmiş bir tuzak olduğu çoğunun malûmu olup, hattâ müttehemlerin düşmanlan tarafından bile itiraf edildiği cihetle ol babta tafsilâta giriş­meğe hacet yoktur. Zulm ile olsun kizb ile olsun, iftira ve rüşvet ve denaet ile olsun Abdülhamid maksadım kuvveden fiile çıkararak her istediğini icradan kendini men edecek tehlikeli, fakat müstakim, muteber ve âlicenap zevatı def ve mahvedip Abdülaziz zamanında cari olan sû-i istimalât ve tazyikat devrini evvelkinden daha eşnâbir surette tekrar tazelendirdi (Midhat Paşa ve Yıldız Mahkemesi)
  • "Damad İbrahim Paşa sadaretinde başını Batı'ya çeviren Osmanlı hükümeti, Avrupa'nın sanat ve kültüründen istifade etmek üzere kendisine küçük de olsa bir pencere açmağa muvaffak olmuştur." (Osmanlı Tarihi (4.cilt, 2.kısım))

Yorum Yaz