Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet - Halil İnalcık Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet kimin eseri? Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet kitabının yazarı kimdir? Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet konusu ve anafikri nedir? Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet kitabı ne anlatıyor? Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet PDF indirme linki var mı? Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet kitabının yazarı Halil İnalcık kimdir? İşte Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Halil İnalcık
Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053327868
Sayfa Sayısı: 256
Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İslâmiyetle 9. yüzyılda tanışan Türkler, kendi devlet anlayışlarını İslam dünyasına taşıdı. Böylece devlet ve hukuk kavramlarında, bağımsız sivil otorite ve onun kanun koyucu gücü lehine büyük bir değişiklik ortaya çıktı. Şerîat ile yan yana bir sivil hukuk alanı gelişti. 11. yüzyılda El-Mâverdî ve Ebu Mansur el-Bağdadî başta, büyük fakihler İslâm toplumlarında bu ayrımın gerekliliği üzerine yazdılar, tartıştılar.
Osmanlı Devleti bu geleneğin bir parçasıydı. Yaygın popüler kanının aksine, her devlet gibi başlangıçta belli bir kalıpla kurulmuş, çöküşüne dek de bu kalıba harfiyen uymuş değildi. Halil İnalcık, Osmanlı tarihinin geçmişe uzanan köklerini de göz ardı etmeden, 600 yıl boyunca devlet ve İslamiyet arasındaki değişken ilişkinin bir dökümünü bu kitapta sunuyor. Kutadgu Bilig'deki devlet anlayışından başlayarak, Uc'larda bir yanda gâzî beylerle, bir yanda dervişlerle başlayan kuruluş öyküsünü anlatıyor. Devlet kurumsallaştıkça Uc'ların, gâzîlerin ve dervişlerin önemlerini kaybedişini, bu arada yeni kurumların ve anlayışların yükselişini gözler önüne seriyor. Fatih Kanûnnamesi'yle örfün hukuk alanına resmen girişinin, ulemanın devlet yapısındaki diğer unsurlardan giderek ayrışmasının uzun zamana yayılmış öyküsünü ayrıntılarıyla sunuyor. 17. Yüzyılda Avrupa'daki tasfiyeci akımlarla aynı sıralarda ortaya çıkan selefî Kadızâdelilerin hem toplum hem de devlet ve İslâmiyet üzerindeki etkilerini mercek altına alıyor.18. yüzyılda başlayan Batılılaşma eksenli modernleşme hareketinin Cumhuriyet'in kuruluşuna dek uzanan seyrini takip ediyor. Osmanlıların kuruluş yıllarından beri süren Hıristiyanlık İslâm tartışmalarını da bu çerçevede ele alıyor. Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet kadim bir meseleyi, usta bir Osmanlı tarihçisinin kaleminden okumak isteyenler için.
Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet Alıntıları - Sözleri
- İstanbul'un fethinden sonra Akşemseddin, fethin evliyanın eseri olduğunu söylediği zaman Fatih “Bu şehir kılıcımla alınmıştır.” yanıtını vermiştir.
- "Sultanlar ,halk üzerinde nüfuzlarını devam ettirmek için tarikatlarla özdeşleşmeyi gerekli görmekteydiler ."
- "Hükümdarın gücü askeri güce ,askeri güç hazineye , hazine reayanın ödediği vergilere ,vergilerin artışı adalete bağlıdır .Bu nedenle akıllı hükümdar ,kendi egemenliğini korumak ve gücünü arttırmak istiyorsa ,reayaya adaletle muammele etmeli ,zulümden kaçınmalıdır :"Adalet mülkün temelidir." ."
- "Tanrıya eristiren yol, sırf bilgi değil ,mistik aşktır ."
- "Osmanlı ordusunda bir Hiristiyan askerin esnafla tartışmasında ki Hz. Muhammed hakkında uygunsuz sözleri yüzünden Edirne'de yakılarak idamına karar verildiği de bilinir .(1439) "
- "Büyük varlık içinde yok olmak ,kendini unutup Tanrıyla birlik haline gelmek ,vahdet-i vücûd tasavvuf felsefesine özgüdür ."
- "Türkiye bağımsız ulus devleti varlık ve gelişimini ,devlet ve toplumu tam olarak Batılılaştırma idealini benimseyen seçkin bir zümrenin liderliğine borçludur ."
- "Kutadgu Bilig sık sık hükümdarlığın törü üzerinde oturduğunu belirtir . Hükümdar ,saltanatını ve halkını iki temele göre örgütler . Ona göre , "Bir saltanati iki şey oluşturur :Hikmet ve törü ." Başka bir yerde Yusuf ,"Hükümdarlık iyidir ,fakat törü daha iyidir ."der. "
- "1330'larda ibn Battuta Kastamonu beyliğinde şöyle tasvir etmiştir :"Her gün ikindi namazından sonra sultanın kabul resminde bulunması âdettir .O zaman yemek getirilir ,kapılar açılır ; şehirli ,göçebe ,yabancı misafir kim olursa yemeğe oturmaktan men edilmez ." ."
- Almanya’da “Türk korkusu” (Türkenfurcht) bir gerçekti; bir Osmanlı istilası, yakın bir tehlike olarak hissediliyordu. Öyle ki tehlikeye karşı Türk çanı (Türckenglocken) ve Türk vergisi ihdas olundu. İlk gazete de (Newe Zeitung) 1502’de Türklere ait haberler için çıktı.
- "Köyer ot turur küç Yagusa küyer Törü suv turur aksa nimet öner ." (Zulüm yanan ateştir ,yaklasani yakar Kanun sudur akarsa nimet yetişir .)
- İstanbul’un fethinden sonra Akşemseddin, fethin evliyanın eseri olduğunu söylediği zaman Fatih, “Bu şehir kılıcımla alınmıştır.” Yanıtını vermiştir.
- Mustafa Kemal, son kertede, amaçlarına ulaşmak için tehdide başvurmaktan da çekinmezdi.
- Kutadgu Bilig'de adalet, geleneksel İran-İslam devletlerinde olduğu şekliyle ve aynı önem derecesiyle belirtilir. Beg der ki: "Taht üç ayak üzerindedir, hiçbir tarafa eğilmez." "Hareketim ve sözüm bütün halk için aynıdır." "Ben işleri doğruluk ile hallederim; insanları bey veya kul olarak ayırmam... ben işleri bıçak gibi keser atarım, hak arayan kimsenin işini uzatmam." "Zulme uğrayarak kapıma gelen ve adeti bulan kimse benden tatlı tatlı ayrılır." Benim sertliğim zalimler içindir. " " KANUN KARŞISINDA HERKES EŞİTTİR."
- Arat'a göre Kutadgu Bilig " İnsana her iki dünyada tam manası ile kutlu olmak için lazım olan yolu göstermek maksadıyla kaleme alınmış bir eserdir.
Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Tarih okumayı çok seviyorum. Özellikle önemli bir tarihçi olan Halil İnalcık okumayı daha çok seviyorum. Bu kitap da hocamızın Osmanlı tarihi ile yaptığı araştırmaların bir kısmı olan İslamiyet ve Devlet kısmını incelemiş. Bu kitap da İslamiyeti önce Osmanlının kuruluşu döneminden başlıyor. Kuruluş döneminde devlet ve din işleri nasıldı. Daha sonra Fatih Sultan Mehmet döneminde ülke imparatorluğa dönüşürken İslamiyete nasıl baklıyordu. Fatih Sultan Mehmet'in hoşgörünü okuyoruz. İlerleyen bölümlerde ise bazı padişahların tutumu ile islamiyetten insanları nasıl uzaklaştırdığını ve en sonda Atatürkçü düşünceyi okuyoruz. Severek okudum. (Banu Cerit)
Halil İnalcık Hocanın ezberleri bozan harika eseri. Kitap okuyanı sıkmadan her bölümde bu sefer ne öğreneceğim acaba ? Sorusu ile insanı kendisine çekmeyi başarıyor. Kitapta eski Türk Devletlerinden Osmanlı’ya kalan örfi hukuk geniş biçimde açıklanıyor. Aslında bu girişle kitabın zeminini oluşturan Halil hoca, Osmanlı Devleti’nin sadece Şeriat devleti olmadığını gerçekten iyi bir şekilde açıklıyor. Osmanıdan Cumhuriyete hukuki sürecin nasıl geldiği, hangi değişimlere maruz kaldığı, ne gibi kırılmaların yaşandığı anlatıldıktan sonra İslamiyet-Hristiyanlık tartışmalarına geliyoruz ve bence kitabın en ilgi çekici bölümü olmuş. Bizzat Padişahların, Vezirlerin bu tartışmaları yaptırmaları çok daha ilginç geldi. Papa’nın Fatih Sultan Mehmed’i Hristiyanlığa davet eden mektubu, Molla Kabız, Kadızadeliler, Sivasiler, Martin Luther ve Kanuni vs. Gibi birçok nadide konusuyla 10/10 bir eser olmuş. (Ali Yavuz Sandıkçı)
Halil İnalcık’a ait Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet adlı bu eser Türkiye İş Bankası Yayınlarının hazırladığı seçme eserler dizesinden biri .Hocamızın başat çalışmalarından hareketle derlenmiş ve nakil alınarak özetlenmiş birkaç konu başlığı var .Her başlığın üzerinde dikkate değer bazı özel noktalar tespit etmek mümkün bunların birkaçına değinmek istiyorum.İlk ana başlık ve alt başlık hemen her eserinde bulabileceğiniz bir yazısı .İkinci ana ve alt başlıklar hocanın Osmanlı Kuruluş Tarihini anlatan eserlerinde sıklıkla üzerinde durduğu ,tekrar tekrar ayrıntıyla anlattığı bir mesele. Üçüncü ana ve alt başlıkta Kanunname konusu en kapsamlı yine kendisine ait “Fatih Sultan Mehmemmed Han” kitabında inceleniyor, burada konuyu biraz yüzeysel anlatmış ve temel noktalardan yola çıkarak özetlemiş .Otman Baba hadisesi ise az evvel adını zikrettiğim eserinde (FSMH) olayın bizzat Fatih döneminde yaşanmış olmasına rağmen az çok bahşedilmiş bir konu ancak Bu kitapta detaylıca incelenmiş olduğunu göreceksiniz dolayısıyla eserde benim en özgün bulduğum bölüm burası.. Dördüncü bölümü takiben geri kalan tüm bölümler anlatmak için seçilen konuların özeti şeklinde şayet burada bahsedilen meseleleri yakından ve daha derin bir biçimde incelemek öğrenmek isterseniz “Ahmet Yaşar Ocak ‘a ait “Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhitler” kitabını okumanızı öneririm zira Halil Hocamız kitabın giriş bölümünde Ahmet Yaşar Ocak Hocadan yardımları için kendisine teşekkür sunuyor buda bölümleri yazarken Ocak’ın anlatısını kısaca özetlediği yolundaki kanaatimi doğrular nitelikte . Son olarak düşüncelerimi bir noktada toplamak gerekirse bahsettiğim hususları dikkate almanızı tavsiye ederim.Bundan başka ,şayet Halil İnalcık külliyatının belli başlı eserlerini okuduysanız bu kitabı okumanızı zaruri olarak görmediğimi belirtmeliyim .Eğer ki okuduklarınızı özet geçmek hatırlamak isterseniz ek okuma olarak araya alabileceğiniz bir kitap . (Asi)
Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet PDF indirme linki var mı?
Halil İnalcık - Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Halil İnalcık Kimdir?
İnalcık, aslen Kırım Tatarı'dır. Balıkesir Muallim Mektebi'ni tamamladı. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi bölümünde yükseköğrenimine başladı. 1942 yılında "Tanzimat ve Bulgar Meselesi" adlı doktora tezini verdi. Uzun yıllar aynı Fakültede Osmanlı ve Avrupa tarihi üzerine dersler verdikten sonra 1972 yılında Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü'ne "Osmanlı Tarihi Üniversite Profesörü" olarak davet edildi.
1973 yılında meşhur kitabı The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600 yayımlandı. Yurtiçi ve dışında çeşitli üniversitelerden fahri doktora payeleri aldı. 1993 yılında Bilkent Üniversitesi'ne davet edildi ve burada Tarih bölümünü kurdu. Yazdığı makale ve kitaplarla Osmanlı İmparatorluğu tarihi üzerinde tartışılmaz bir otorite haline gelen Prof. Dr. Halil İnalcık Bilkent Üniversitesi Osmanlı Tarihi Bölümü'nde yüksek lisans ve doktora ögrencilerine seminerler verdi.
Hayatı ve tarihçiliğini anlattığı Tarihçilerin Kutbu Halil İnalcık Kitabı adlı söyleşi kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından 2005 yılında yayımlanmıştır.
Halil İnalcık Kitapları - Eserleri
- Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606)
- Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler
- Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
- Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600)
- Atatürk ve Demokratik Türkiye
- Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet
- Şâir ve Patron
- Devlet-i Aliyye - Köprülüler Devri
- Devlet-i Aliyye - Âyânlar, Tanzimat, Meşrutiyet
- Osmanlılar
- Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı
- Rönesans Avrupası
- Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet
- Osmanlı ve Modern Türkiye
- Osmanlı ve Avrupa
- İmparatorluktan Cumhuriyete
- Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481)
- Kuruluş - Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak
- Tarihçilerin Kutbu
- Fatih Sultan Mehemmed Han
- Halil İnalcık'ın Merceğinden Osmanlı
- Has-Bağçede Ayş u Tarab
- Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci
- Osmanlılar ve Haçlılar
- Tarihe Düşülen Notlar
- Tanzimat ve Bulgar Meselesi
- Osmanlı İmparatorluğu
- Tanzimat
- Türklük Müslümanlık ve Osmanlı Mirası
- Doğu Batı-Makaleler 1
- Osmanlı İmparatorluğu: Toplum ve Ekonomi
- Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1
- Akademik Ders Notları
- Söyleşiler ve Konuşmalar
- Adalet Kitabı
- Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
- Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar
- Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700
- Doğu Batı-Makaleler 2
- Osmanlı İdare ve Ekonomi Tarihi
- The Ottoman Empire and Europe
- İstanbul Tarihi Araştırmaları
- Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 2
- Devlet-i ‘Aliyye
- Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân
- Halil İnalcık Seti
- Türkiye Tekstil Tarihi Üzerine Araştırmalar
- Bursa Araştırmaları
- Kemal Atatürk Değişim ve Uluslaşma Süreci
- The Ottoman Empire
- Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
- The Survey of Istanbul 1455
- Osmanlı İmparatorluğu (2CİLT)
- Tarih ve Akademi
- Osmanistik Bilimi’ne Katkılar
Halil İnalcık Alıntıları - Sözleri
- Bahar geldi, bahar geldi Sevinelim sevinelim Dallarda hep bülbüller çağlar Gelincikler, papatyalar Uçuşur nazlı kelebekler Sevinelim sevinelim Neşe ile bu baharı yad edelim. (Tarihçilerin Kutbu)
- Leibnitz'in planı şu şekilde hazırlanmıştı: Osmanlı tehdidi karşında geleneksel Avrupa Hıristiyan birliğinin sağlanması, Doğu'da savaşın devamı. (Osmanlılar)
- In Mustafa Nuri Pasha's view, during the third stage (that is, broadly speaking, the 16th century), the love of luxury increased, moral qualities were lost, and the first signs of decline appeared. But if the real decline set is after the repulse before Vienna in 1683, the stage from 1595 to 1683 must be counted as belonging to the period of maturity. (The Ottoman Empire)
- Cizye artışları ve tahsilatının, on altıncı yüzyıl sonlarından itibaren Hıristiyan nüfusun Osmanlı rejimin den soğumasının temel nedenleri arasında yer aldığını; daha sonraki yüzyıllarda Balkanların çeşitli bölgelerinde görülen kitlesel ihtida(dininden dönerek Müslüman olma.)olaylarının da ardında cizye artışlarının yattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. (Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1)
- "Fatih ,tahta ciktiğinda henüz memede olan kardesi Ahmed'i "nizâm-ı âlem " uğruna bogdurmustur ." (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
- İstanbul’un fethinden sonra Akşemseddin, fethin evliyanın eseri olduğunu söylediği zaman Fatih, “Bu şehir kılıcımla alınmıştır.” Yanıtını vermiştir. (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
- "Hükümdarın gücü askeri güce ,askeri güç hazineye , hazine reayanın ödediği vergilere ,vergilerin artışı adalete bağlıdır .Bu nedenle akıllı hükümdar ,kendi egemenliğini korumak ve gücünü arttırmak istiyorsa ,reayaya adaletle muammele etmeli ,zulümden kaçınmalıdır :"Adalet mülkün temelidir." ." (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
- Ulug-kent beyi der ki " halk mutlu olmalıdır, halkın mutlu olması için karnının doyması lâzımdır " ( b. 5353-55 ). Zira " Kara budunun kaygısı hep karnıdır...Onların yiyecek ve içeceklerini eksik etme " ( b. 4330, 4327 ). (Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar)
- Alp Arslan'ın Malazgird meydan muharebesine başlamadan evvel beyazlar giyinmesi ve atının kuyruğunu bağlaması,eski Şâmanî ananelerinin devamını kat'iyetle göstermektedir. (Adalet Kitabı)
- Bugün bilim toplumunda hükümet adamları, siyasiler, herhangi bir meseleyi ele almadan önce, bir hüküm vermeden önce tarihe bakarlar, bu meselenin evveliyatını araştırırlar. Bu ileri devletlerde siyasete yardım eden, siyasileri aydınlatan ve atacakları adımda en emin yürümelerini temin eden bir kurumdur. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
- Osmanlı Devleti,kocası ölen kadının erkek evladı yoksa,elinden tarla arazisini alır ve başka bir köylüye aktarır. Eğer dul kadın, oğulları çalışma çağına gelinceye kadar,ırgatla idare edebilirse, onu "bive"adıyla işletmenin sahibi tanıyabilir. (Osmanlı İmparatorluğu)
- Savurganlık ve irrasyonellik maalesef halkımız arasında da caridir. Türkiye'de devlet, sonsuz tüketim imkanlarına kavuşan bir azınlık, hatta sıradan halk, kredi kartı zihniyeti ile yaşamaktadır. Hiç kimse giderlerini kaynaklarına göre ayarlamıyor, harcamalarını bitmez tükenmez sandığı kredi kartına göre yapıyor, böylece devlet de, birey de borç, faiz, kısır döngüsü içine düşmüş bulunuyor. (Söyleşiler ve Konuşmalar)
- Tüm hayatımı arşivlerde, kütüphanelerde milletimin belgelere dayanan doğru bir tarihini anlatmak için harcadım. Buy benim için yerine getirilmesi gerekli bir şükran borcu idi. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
- "İnsan akıl ile yükselir, bilgi ile büyür. Her ikisi ile insan itibar görür." Yusuf Hâs Hâcib (Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet)
- Yaşamını yalnız bir bilgi dalına adayan kişi, ilahi gerçeğin uzağına düşer. (Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600))
- Herhangi bir tarih döneminin yorumunda, kurum ve davranışları, günümüz üslup ve kavramlarına indirgeyerek anlatmak, ileri modern kurum tarihçilik gibi algılanır olmuştur. Meselâ; gazâ (ganimet akını), sipahi timarı (fief sahibi atli), ayanlık (feodal düzen) gibi. Modernist yazarlara göre mesela gaza, gazi, fetih gibi tarihi terimlerin kullanılması ulusalcılık, bağnazlıktır. Unutuluyor ki tarih, müşahhasın, (actual/somut olanın) bilgisidir. Osmanlı savaşçısı, savaşırken İslam'ın belli bir inanç ve zihniyetiyle savaşmaktadır; o gelişigüzel bir akıncı değil bir gazidir, aldığı ganimet onun için, dinin kutsallık verdiği bir kazançtır Cami yaptırmaya niyet eden sultanlar, gazâ seferi düzenler ve ganimet malıyla camisini yapardı; reâyâ vergisinin haram içerdiğine inanilirdi. Tarihçi, bu inancı, bu ruh haletini, bu zihniyeti görmezlikden gelirse, tarihî müşahhas olanı göz ardı etmiş olur; o zaman yaptığı şey tarih değildir. (Doğu Batı-Makaleler 2)
- Herhalde ilk Kırım Hanı sayılan Hacı Giray'dan evvel, atalarının 15. yüzyıl başlarında Kırım'da hâkim oldukları muhakkaktır. (Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700)
- Osmanlılar, kendilerini Allah'ı kılıcı saymakta idiler ve bu görüş Palamas'a ait kayıtların ortaya koyduğu cici, yalnız arasında değil, Bizanslılar arasında da yayılmıştı. İleride Martin Luther de, Osmanlılar hakkında aynı şeyi düşünecek, Allah'ın onları, Hıristiyanları günahlarından dolayı cezalandırmak için gönderdiğini söyleyecektir. (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
- Azerbaycan'ın işgal ettikten sonra Şâhruh, I.Mehmed'i uyararak Kara Yusuf'un oğlu İskender'in Osmanlı topraklarına sığınması halinde ona yardım etmemesini istedi (Aralık 1420). Uyarıya cevabında I.Mehmed tam bir teslimiyet ifade etti. Bu sırada Osmanlılar, büyük endişe ile doğu cephesindeki gelişmeleri izliyordu. Akkoyunlu Kara Osman'ın İskender tarafından mağlup edilmesi üzerine (Nisan 1421) Şâhruh, Doğu Anadolu'ya girmiş ve İskender'e karşı ezici bir zafer kazanmıştı (Temmuz 1421). Bu ortamda I.Mehmed, Şâhruh tarafından tehdit edilen Memlükler'le dostane ilişkilerini sürdürmeye çalışıyordu. (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))
- Kosova savaşı Osmanlı kuvvetlerinin kesin galibiyetiyle sonuçlandı. Başlangıçta Osmanlı sol kolu çöktü, fakat sağ koldaki Yıldırım Bayezid'in büyük gayreti sayesinde zafer kazanıldı. Gazânâme'ye göre I.Murad, birkaç hasekisiyle gelip cesetler arasında dolaşırken, kendisini cesetler arasına saklamış bulunan Miloş Kobilovic tarafından hançerle yaralandı ve az sonra öldü. İç organları çıkarıldıktan sonra şehid düştüğü yerde gömüldü; daha sonra, Yıldırım Bayezid'in tahta çıktığı sırada idam ettiği oğlu Yakub Bey'in cesediyle Bursa'ya götürülüp Çekirge'deki türbesine defnedildi. Yaralandığı ve öldüğü yere Hudâvendigâr Meşhedi denilen bir türbe yapıldı. (Yakub Bey : I.Murad'ın oğlu) (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))