Osmanlı'nın Hayaleti - Erhan Afyoncu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Osmanlı'nın Hayaleti kimin eseri? Osmanlı'nın Hayaleti kitabının yazarı kimdir? Osmanlı'nın Hayaleti konusu ve anafikri nedir? Osmanlı'nın Hayaleti kitabı ne anlatıyor? Osmanlı'nın Hayaleti PDF indirme linki var mı? Osmanlı'nın Hayaleti kitabının yazarı Erhan Afyoncu kimdir? İşte Osmanlı'nın Hayaleti kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Erhan Afyoncu
Yayın Evi: Yeditepe Yayınevi
İSBN: 9789756480408
Sayfa Sayısı: 248
Osmanlı'nın Hayaleti Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Osmanlı İmparatorluğu, tarihin gördüğü üç büyük imparatorluktan birisiydi. Tarih sahnesinden kalkmalarına rağmen Roma ve İngiltere imparatorlukları gibi Osmanlı İmparatorluğu’nun da, tesirleri devam ediyor. Basra’dan Budin’e kadar olan bölgelerde asırlarca süren Osmanlı hakimiyeti günümüz dünya politikasına da tesir eden derin izler bıraktı.
Günümüzde, özellikle son 15 yılda Balkanlar’da, Kafkasya’da ve Ortadoğu’da kaldırılan her taşın altından Osmanlı İmparatorluğu’nun izleri çıkıyor. David Fromkin’in, New York Times’teki 9 Mart 2003 tarihli yazısı da bu gerçeği ifade etmekteydi: "Bir hayalet ABD’yi pençelerine almış, rahat bırakmıyor. Bu Osmanlı İmparatorluğu’nun hayaleti. Irak’ta, Sırbistan’da, Bosna’da, Kosova’da, Körfez Savaşı’nda, 11 Eylül saldırılarında bu hayalet bizimleydi.Osmanlı hayaletleri asla uzaklaşmadı!"
Osmanlı'nın Hayaleti Alıntıları - Sözleri
- Altı asır süren Osmanlı İmparatorluğu, son dünya düzeniydi ve yenisi kurulamadı.
- Osmanlılar gayri müslim halkının yanı sıra, Ortodoks kilisesini ve manastırlarını da himaye ederek, vergilerden muaf tuttular ve dini vakıflarına dokunmadılar.
- "Osmanlılar fethettikleri yerleri birer vatan parçası olarak görmüşlerdi. Bu yüzden de Osmanlı İmparatorluğu her karış toprağını binlerce şehidin kanı ile sulamadan terketmedi."
- Türk ismi Avrupalılar için şeytan, dinsiz ve barbar manasına gelmekteydi. Avrupalılar bu düşüncelerini kitaptan resme herşeye yansıttılar. Türk askerlerinin şeytana benzetildiği veya şeyhülislâm şeytanın kafasını okşarken gösterilen resimlere rastlanılır. Türkler Avrupa’da “Korkunç Türk”, “Müthiş Türk”, “dinsiz Türk”, “hain Türk”, “çağımızda Avrupa’nın karabasanı” gibi sıfatlarla da nitelendirildiler.
- Fatih, İstanbul’un fethini müteakip Veziriazam Çandarlı Halil Paşa’yı idam ettirdi. Halil Paşa İstanbul kuşatmasının başından beri bu işe karşı olup Bizanslılarla iyi geçinme taraftarıydı. Çandarlı’nın bu siyaseti, ona karşı olan diğer vezirler tarafından Bizans İmparatoru’ndan rüşvet aldığı şeklinde propaganda edilmişti. Ancak onun İstanbul kuşatmasına karşı olmasının asıl sebebi, Osmanlıya karşı haçlı kuvvetlerinin harekete geçme ihtimalidir. Çandarlı, II. Murad’ın barış siyasetini devam ettirmek istiyordu ve İstanbul’un fethedilemediği takdirde, Osmanlı Devleti’nin başına gelebilecek büyük tehlikelerin farkındaydı. Ayrıca Fatih’le arasındaki husumet sebebiyle İstanbul‘un fethinin ona sağlayacağı sonsuz kudretin kendi sonunu getireceğini de biliyordu. İstanbul kuşatmasına karşı çıkmasının asıl sebebi bunlardır. Bizanslılar’dan rüşvet aldığı yolundaki iddialar onu yıpratmak için çıkarılmıştır ve asılsızdır.
- ... günümüzde, özellikle son 15 yılda Balkanlar’da, Kafkasya’da ve Ortadoğu’da kaldırılan her taşın altından Osmanlı İmparatorluğu’nun izleri çıkıyor. David Fromkin’in, New York Times’teki 9 Mart 2003 tarihli yazısı da bu gerçeği ifade etmekteydi: “Bir hayalet ABD’yi pençelerine almış, rahat bırakmıyor. Bu, Osmanlı İmparatorluğu’nun hayaleti. Irak’ta, Sırbistan’da, Bosna’da, Kosova’da, Körfez Savaşı’nda, 11 Eylül saldırılarında bu hayalet bizimleydi. Osmanlı hayaletleri asla uzaklaşmadı”.
- Celali isyanları genellikle Haçova savaşından sonra askerden kaçanların cezalandırılmasına bağlanırsa da, bu doğru değildir. XVI. yüzyılın sonlarında İran (1578-1590) ve Avusturya (1593-1606) ile girişilen ve uzun süren harpler Osmanlı düzenini iyice yıpratmıştı. Ayrıca XVI. yüzyıldaki aşırı nüfus artışı ve enflasyon Osmanlı düzenini tamamıyla alt üst etti. XVI. yüzyıl sonlarında bu bahsettiğimiz sebeplerden meydana gelen buhran ortamı celaliliği ortaya çıkardı. İşsiz sekban ve leventler, timarını kaybetmiş sipahiler, geçinemediğinden köyünü terk eden gençler ve sistem çöktüğünden okullarını bırakmak zorunda kalan medrese öğrencileri (suhteler) celali oldular. Celali isyanlarının genişlemesinin önemli bir sebebi de tüfeğin yaygınlaşmasıdır. Osmanlı tarihlerinde “tüfeng eşkiya eline düşüp, celaliliğin meydana gelmesine ve memleket ihtilaline sebep oldu” ifadeleri sık sık geçer. Bu isyanlar, yalnız Osmanlı’ya mahsus değildir. XVI. yüzyıl sonlarında Avrupa’nın birçok yerinde geleneksel düzenin ve ekonomik yapının bozulmasıyla bu tür isyanlar görülmüştür. Ayrıca dünya ikliminde meydana gelen değişiklikler, uzun süreli kuraklıklar yaşanması bu isyanların çıkmasında önemli rol oynamıştır.
- ''Bir hayalet ABD'yi pençelerine almış, rahat bırakmıyor. Bu Osmanlı İmparatorluğu'nun hayaleti. Irak'ta, Sırbistan'da, Bosna'da, Kosova'da, Körfez Savaşı'nda, 11 Eylül saldırılarında bu hayalet bizimleydi. Osmanlı hayaletleri asla uzaklaşmadı.'' David Fromkin New York Times 9 Mart 2003
- 7 Ekim 1571, başta Venedik olmak üzere birçok Hristiyan ülkesinde bayram günü olarak ilân edildi... Yenilmez denilen Türk yenilmiş, Osmanlı’nın yenilmezlik efsanesi bitmişti. İstanbul’un fethinden sonra bir türlü durdurulamayan Osmanlı İmparatorluğu’na ilk defa büyük bir darbe vurulmuştu. İnebahtı’nın galipleri, muharebede elegeçirdikleri Türk silahlarını, bayraklarını ve eşyalarını Venedik, Roma, Cenova ve Madrit’te sokak ve dükkânlarda sergilediler. “Türkler’e karşı Tanrı’nın yardımıyla kazanılan büyük zaferin anısına” yazısını taşıyan paralar bastırıldı. Ressamlar, İnebahtı Deniz Muharebesi’nin birçok tablosunu yaptılar. Avrupa’daki kilise ve saraylar, “İnebahtı” resimleri ve freskleriyle süslendi. Tablolarda Tanrı’nın ve meleklerin Hristiyanlar’a yardımı resmedildi. Heykeltıraş Andrea Clamec, Messina’da savaşın anısına Don Juan’ın heykelini yaptı. Avrupa’da İnebahtı üzerine yüzlerce destan, şiir ve kitap kaleme alındı. İnebahtı, İngiliz edebiyatının en önemli ismi Shakespeare’i de etkiledi. Shakespeare, eserlerinde İnebahtı Muharebesi’ne katılan İtalyan asillerinden hareket edip, Dük Prospero ve Kıbrıs’ı müdafaa eden Othello karakterlerini kullandı.
- "1558-1560 yılları arasında Macaristan'dan 6 milyon akçe vergi toplayan Osmanlılar aynı dönemde bu ülkeye 23 milyon akçe harcamışlardır."
Osmanlı'nın Hayaleti İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Osmanlı Devleti ile ilgili merak ettiğiniz ne varsa hepsi bu kitabın içinde. Sıkılmadan okuyabileceğiniz Osmanlı ile ilgili yanlış bilinen gerçekler bu kitapta. Kitap elimde değildi uygulamadan okudum o yüzden kitabın fotoğrafını çekme şansım olmadı bende internetten buldum maksat okumak olsun Keyifli okumalar (Nazmiye aydın)
Bazı tarihi meselelere dair kısa malumat: Hocanın kitabına, tarihe ilgi duyan, akademik ve teknik konulardan uzak kitaplar arayanlar bakmalıdırlar. Kitapta popüler konular Erhan hoca tarafından bölüm bölüm incelenmiştir. Bu okuyacaklarınızda kitabın tamamıyla ilgili olmayıp dikkat çekici bazı bölümlerin özeti mahiyetindedir. Keyifli okumalar. Kitapta Osmanlının insanlar üzerindeki tesiri ortaya konmuş, Osmanlının hakim olduğu sahalar sıralanmış. Osmanlının cihan şümul bir devlet olduğu anlatılmıştır. Osmanlının Avrupaya üstünlüğünün ana sebepleri tarihi hadiselere istinaden ortaya konmuştur. Osmanlı sömürgeci değildir, fethettiği toprakları vatan bilmiştir. Fetihlerin sadece kılıçla olmamıştır. Diğer dinlere müsamaha gösterilmiştir. Bilimsel yayınların hiçbirinde Osmanlı sömürgeceliği uydurması yer almaz. (örneklerden bir tanesini vereyim) 1558-1560 tarihinde Macaristan Osmanlı idaresindedir. Bu dönemde 6 milyon akçe toplanmış, 23 milyon akçe macaristana harcanmıştır. Sömürgeci devlet böyle yapmaz. Kitapta, Protestanların dilinden Osmanlıdaki özgürlük aktarılmıştır. Osmanlı, yavuz selim devrinde Mekke ve medineyi tehdit eden Portekiz hakimiyetini kaldırmıştır. 16. Asırdan itibaren Osmanlı kuzey afrikayı hakimiyeti altına almıştır. Afrikadaki ufak Müslüman devletler kurtarılmış. Bu topraklarda İspanyol ve Portekiz zülmüne engel olunmuştur. Osmanlı ve Türklük Osmanlı türk değildir yaklaşımı tutarsızdır. Osmanlıda kötülünen türkler devlete karşı gelen türklerdir. Osmanlı ve Selçuklu tarihlerinde devlete karşı gelen türkler olumsuz ifadelerle anılmışlardır. Araplar ve diğer milletler içinde bu tür ifadeler kullanılmıştır. Türkler hakkında olumsuz ifadelerin olduğu kitapta türkler hakkında olumlu ifadeler de vardır. Osmanlı türk olduğunu biliyor kabul ediyor, hatta kendisini oğuz hana bağlıyordu. Fatihten sonra yönetimde hiç türk olmadığı söylenir ki bu uydurmadır. Türk kökenli yöneticiler vardı. Ulemanın neredeyse tamamı türktü. 1680’lerden sonrada Türk görevlilerin sayısı oldukça arttı. Osmanlı ve Türkçe Selçuklunun resmi dili farsçaydı. Bu sonraki beyliklerde de devam etti. Osmanlı ise daha ilk zamanlarında Türkçeyi resmi dil kabul etmiş kullanmıştır. İlerleyen devirlerde Arapça-farsça hakimiyeti kademe kademe azalmıştır. Araştırmaya göre Osmanlıda 2000 küsur astronomi eseri yazılmış bunların yarısı Türkçedir. 1000 küsur matematik eseri var yarısı Türkçedir. Diğerlerinde ise 3 dil ortak kullanılmıştır. Coğrafya eserleri 1600 küsurdur, %95’i Türkçedir. Tarihçilikte de durum aynıdır. Türkçe bilim dili olarak yaşamıştır. Osmanlılarda milliyetçilik ve avrupada imajları Modern zamandaki gibi bir milliyetçilik Osmanlıda yoktur. kaldı ki Osmanlı impartorluktur, milli bir devlet gibi davranması beklenilemez. Türkiye ismi Avrupalılar tarafından 11. Asırdan beri kullanılır. Bunlara göre Osmanlı türk imparatorluğudur. Hükümdarlara Gran turco(büyük türk) denilmiştir. Avrupalılar gözünde Osmanlı tam bir türk devletidir. Kanuniden itibaren Osmanlı Avrupa için tehlikeli hale geldi. I. Viyana kuşatması ile de tehlikenin boyutu anlaşıldı. İstanbul da fethedilince Avrupada büyük bir korku hakim olmuştu. Ancak (1571) inebahtı mağlubiyeti bunlara biraz nefes aldırdı. Osmanlının bu mağlubiyetini bayram olarak kutladılar. IV. murad devrinde imparatorluk tekrar canlandı. Fakat fetihler için uygun zaman kaçırılmıştı. Fakat ilerleyen senelerde polonya, ukranya fetihleri, viyana kuşatması ile avrupada türk korkusu tekrar başladı. Türklerin yenilmez olduğu inancı yaygındı. Avusturya, viyana kuşatmasından önce barış için her yolu denemişti. Venedik Avusturya polonya rusya birleşmiş osmanlıya saldırmıştır. Neticede Osmanlı kaybetmiştir. Böylelikle türk korkusu 18. Asır sonlarına doğru kaybolmuştur. Türkler şeytan ve barbar olarak anlatılmıştır. Avrupalı aydınlar koyu türk düşmanıdırlar. Osmanlının nasıl yıkılması gerektiğine dair eserler yazmışlardır. (kitapta çeşitli yabancı kitaplardan türk düşmanlığına örnekler verilmiştir) Osmanlının kuruluşu Söğüt ve çevresinde kurulmuştur. Yayılma alanı rumelidir, burası merkez haline getirilmiştir. Rumelide güç toplanmış Anadoluya geçilmiştir. Anadoluda hakimiyet sağlanmış pek çok eser bırakılmıştır. Osmanlının anadoluyu ihmal ettiği yalandır. Geleneksel tarihçiler kuruluş için 1299 tarihini verir. Halil İnalcık bu tarihi 1302 olarak verir. Bu tarihi kuruluş tarihi olarak kabul etmek daha doğru olacaktır. kuruluş hakkında tarihçiler çeşitli sebepler ileri sürmüştür. Osmanlının kuruluşunda islamdan gelen gaza fikrinin ağır olduğu söylenmiştir. Gaza ruhu ve neticesinde yapılan savaşlarla Osmanlı kısa sürede büyümüştür. Rumeliye 1322 senelerinden itibaren geçilmiştir. (geceleyin salla geçildiği efsaneden ibarettir. Rumeli fethedildikten sonra zenginleşmiştir. (Mehdi KARA)
OSMANLI’NIN HAYALETİ: Osmanlı İmparatorluğu, tarihin gördüğü üç büyük imparatorluktan birisiydi. Roma ve İngiltere imparatorlukları gibi Osmanlı İmparatorluğu da, tarih sahnesinden kalkmasına rağmen tesirleri devam ediyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun hakim olduğu sahada Arnavutluk, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Etiyopya, Filistin, Hırvatistan, Irak, İsrail, Karadağ, Katar, Kıbrıs, Lübnan, Libya, Macaristan, Makedonya, Mısır, Moldavya, Romanya, Sırbistan, Suudi Arabistan, Suriye, Tunus, Umman, Ürdün, Yemen ve Yunanistan kurulmuştur. Ayrıca bugünkü Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Polonya, ÇekCumhuriyeti, Slovakya, Sudan ve Ukrayna’nın da bazı kısımları Osmanlı toprağı olmuşlardı. Bütün bu bölgelerde asırlarca süren Osmanlı hakimiyeti günümüz dünya politikasına da etki eden derin izler bıraktı... (Dilek Hayta)
Osmanlı'nın Hayaleti PDF indirme linki var mı?
Erhan Afyoncu - Osmanlı'nın Hayaleti kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Osmanlı'nın Hayaleti PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Erhan Afyoncu Kimdir?
İlk ve ortaöğrenimini doğum yeri de olan Tokat'ta gördü. Gazi Osman Paşa Lisesini tamamladıktan sonra 1984 yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümüne başladı.[1] 1988 yılında mezun olup bir yıl sonra aynı bölümde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. Yüksek lisansını Necati Efendi Tarih-i Kırım (Rusya Sefaratnamesi) tezi ile yapıp, 1997 yılında Osmanlı Devlet Teşkilatında Defterhâne-i Âmire (XVI-XVIII. Yüzyıllar) tezi ile doktorasını tamamladı. 2000 yılında yardımcı doçentliğe, 2008 yılında doçentliğe, 2014 yılında ise profesörlüğe yükseldi.[1] 2001 yılında Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne geçiş yaptı. 2010 yılında Marmara Üniversitesi-Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü başkan yardımcısı oldu. 2016 yılı itibarıyla Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi dekanıdır.
2007 yılında 24 televizyonunda Geçmiş Zaman Olur ki adlı haftalık bir tarih programına katılmaktaydı. Habertürk televizyonunda Murat Bardakçı ve Pelin Batu ile birlikte Tarihin Arka Odası adlı bir tarih programı yaptı. Ayrıca ilk sayısı 30 Mayıs 2010'da çıkan ancak 22 Mayıs 2011'de yayın hayatı son bulan Habertürk Tarih dergisinde de pazar günleri yazdı. Ayrıca derginin akademik koordinasyonu görevini üstlenmişti. 2011 yılında Show TV'de yayınlanan Muhteşem Yüzyıl adlı dizinin ilk sezonunda tarih danışmanlığını yapan Afyoncu, dizinin ikinci sezonunda tarih danışmanlığını bıraktı. 11 Nisan 2012 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi.
Bugün gazetesinde 2008 yılından Nisan 2014 tarihine kadar köşe yazıları yazdı. 17/25 Aralık olaylarından sonra bu gazetedeki görevinden ayrıldı. 2016 yılında Sabah gazetesinde köşe yazarlığına başladı.
4 Ekim 2016 tarihinde, 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 130. ve 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5. maddeleri uyarınca, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın önerdiği ve Başbakan Binali Yıldırım'ın uygun gördüğü adaylar arasından Afyoncu'yu Millî Savunma Üniversitesi Rektörlüğü'ne atadı.
Erhan Afyoncu Kitapları - Eserleri
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu
- Osmanlı'nın Hayaleti
- Muhteşem Süleyman
- Herkes İçin Kısa Osmanlı Tarihi
- Truva'nın İntikamı
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 1
- Yavuz'un Küpesi
- Osmanlı Padişahları
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 2
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 3
- Bir Cihan Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed
- Sahte Mesih
- Son Dünya Düzeni
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 5
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 4
- Baltacı ve Katerina
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 6
- Kanuni ve Pargalı İbrahim Paşa
- Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi
- Muhteşem Valide Kösem Sultan
- Geleceği Anlamak İçin Yakın Tarih Dersleri
- Osmanlı Devlet Teşkilatında Defterhane-i Amire
- Dünden Bugüne Kıbrıs Meselesi
- Fatih ve Fetih Albümü
- Süleyman Şah Türbesi
- Teravih-i Gazavat-ı Sultan Murad-ı Salis
Erhan Afyoncu Alıntıları - Sözleri
- Meşhur Olmak İçin Hakaret Et!!! Tarih boyunca Avrupa'da Türkler'e, İslamiyet'e ve Peygamberimiz'eﷺ saldırmak, meşhur bir yazar olmak için ilk adımdı. Fransız yazar Henri de Bornier (1825-1901), Fransız Bilimler Akademisi'ne üye olmak istiyordu. Daha önce yazdığı “Roland'ın Kızı" isimli oyunda İslam düşmanlığı yapmış ama fazla ses getirememişti. Bornier, 1888'de "Muhammed" isimli Peygamberimiz'e hakaret eden oyununu yazmayı bitirdi. Comedie Français'de sahnelenecek oyunun provaları yapılırken piyesin Peygamberimiz'e karşı hakaret içerdiği haberleri gazetelerde çıktı. Oyun Yasaklandı ________________ Sultan Abdülhamid, Avrupa basınından durumu öğrenince oyunun engellenmesi için diplomatlara emir verdi. Osmanlı Hariciye Nazırı, yani Dışişleri Bakanı Said Paşa, Paris Elçisi Esad Paşa'ya telgraf çekerek harekete geçmesini istedi. Osmanlı yönetimi, Fransa'nın İstanbul elçisini defalarca uyardı. Osmanlılar'ın Paris ve Fransızlar'ın İstanbul elçilerinin teşebbüsleriyle oyunun sahnelenmesi engellendi. Henri de Bornier, Fransa'da yasaklatılınca oyununu İngiltere, italya ve ABD'de sahneletmek için harekete geçti. Ancak Osmanlı yönetimi yaptığı diplomatik teşebbüslerle oyunun sahnelenmesini engelledi. Oyunun yasaklanması ise bütün dünya Müslümanları arasında sevinç gösterilerine sahne oldu. (Geleceği Anlamak İçin Yakın Tarih Dersleri)
- Osmanlı Beyliği'nin yayılma alanı uygun fırsatlar çıkmadığı takdirde Rumeli olmuştur.Osmanlı Beyliği'nin Rumeli'de kuvvetlendikten sonra Anadolu'yu içine aldığına dikkat etmek gerekir.Devletin ana siyasi organizasyonunu sağladığı bölge de Rumeli'dir. (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 2)
- “Halil İnalcık, Osmanlı tarihinin ilk devirlerindeki dönüm noktasını, 27 Temmuz 1302’de Bizans’la, Osman Gazi komutasındaki Türkmenler arasında meydana gelen Bapheus (Koyunhisar) Savaşı olarak kabul eder. Bu savaştan önce Osman Bey, Bursa ve Kocaeli bölgesindeki Türkmen beyleri arasında primus inter pares (benzerleri/eşitler arasında birinci) konumundaydı. Ancak Koyunhisar savaşında Bizans kuvvetlerine karşı kazandığı zafer, Osman Gazi’yi bölgede karizmatik bir bey durumuna getirip, ona hanedan kurucusu karizması kazandırdı. Bu yüzden 27 Temmuz 1302 tarihini Osmanlı hanedanının, dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun kesin kuruluş tarihi olarak kabul etmek, 1299’a göre çok daha doğru olacaktır.” (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 1)
- "Aklın gücü daima kılıçtan üstündür. " Sultan II. Murad Han (Bir Cihan Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed)
- " Osmanlı ordusu bazen yılda iki defa sefere çıkıyordu. Sadece yazları değil, çoğu zaman askeri harekãt için elverişsiz kış aylarında da seferler düzenlenmişti. Bu durum ise en başta yeniçerileri bıktırmıştı. Cepheden cepheye koşmaktan yorulan yeniçeriler Fatih Sultan Mehmed' den memnun değillerdi. Bu yüzden yeniçeriler, Fatih'in ölümünden sonra, babasına benzeyen Cem Sultan'ı değil, daha yumuşak huylu ve savaşla fazla arası olmayan II.Bãyezid'i desteklediler. " (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu)
- Emperyalist devletlerin kışkırtması sonucu Ermeniler, devlet kurmaya kalkıp, Anadolu'yu yakıp, yıktılar. Osmanlı ordusunun lojistik sistemini zaafa uğrattılar. Osmanlı yönetimi, fiili isyan karşısında başka çaresi kalmayınca 27 Mayıs 1915'te Talât Paşa'nın tutturduğu ve Murat Bardakçı tarafından yayınlanan kayıtlara göre 924.158 Ermeni'yi kademeli olarak Suriye'ye sevk ve iskâna tâbi tuttu. Sevk işlemi yaklaşık 10 ay sürdü. Osmanlı yönetimi, Ermeniler'in Suriye'ye güven içerisin de sevkedilmesi için bölgedeki idarecilere emirler göndermişti. Ancak Ermeniler'in sevki sırasında Erzurum ile Erzincan arasında bir kafileye bölgedeki aşiretler saldırdı. Durum haber alınınca Dahiliye Nezareti'nden, yani İçişleri Bakanlığı'ndan bölgedeki vilayetlere 14 Haziran 1915'te bir talimat gönderildi. Tehcire tâbi tutulan Ermeniler'in korunması, halkın kafilelerden uzak tutulması, mukateleye izin verilmemesi ve suçluların en ağır şekilde cezalandırılması emredildi. 12 Temmuz 1915'te tehcir sırasında kimsesiz kalmış Ermeni çocuklara sahip çıkılması istendi. Ancak istenmeyen hadiseler yaşanmaya devam ediyordu. 26 Haziran'da Elazığ'a, 28 Ağustos'ta Trabzon'a, 29 Ağustos'ta Ankara'ya tehcir esnasın da yaşanan problemlerin önlenmesine ve suçluların cezalandırılmasına dair emirler gönderilip, daha sert önlemler alındı. Tokat jandarma komutanına soruşturma açıldı. Pınarbaşı Kaymakamı Hamid Bey görevden alınıp Divan-ı Harb'e sevke dildi; Şarkışla kaymakamı görevden alındı; Urfa civarındaki kafileleri korumakla görevli jandarmalar ihmallerinden dolayı Divan-ı Harb'e sevk edildi. Saldırı olma ihtimali olan yerlerde Ermeni kafilelerinin yol güzergâhları değiştirildi. (Geleceği Anlamak İçin Yakın Tarih Dersleri)
- Kitaplara ve okumaya düşkün bir padişahtı Saray kütüphanesindeki bir çok kıymetli kitap onun dönemine aittir. (Osmanlı Padişahları)
- Osmanlı sultanı fetihlerine devam ederken bütün Avrupa korku içerisinde, çaresizce bekliyor, birçok ülkede "acaba bu yıl Türkler ülkemize gelirler mi?" diye düşünülüyordu. (Herkes İçin Kısa Osmanlı Tarihi)
- Venedik'in ticari çıkarları her şeyin üstündeydi. Venedik balyosları Levant ticaretinin korunması ve geliştirilmesi için çaba sarfetmişlerdir. (Kanuni ve Pargalı İbrahim Paşa)
- İstanbul’un hâlâ en parlak, dünyanında da ilk kapalı büyük alışveriş merkezi olan Kapalıçarşı’da bize Fatih’in hediyesidir. (Truva'nın İntikamı)
- Fatih'ten sonra da Osmanlı tarihinde cihangir hükümdarlar çıkmıştır.Ancak Fatih kadar bilime,düşünceye önem veren bir padişah daha gelmemiştir.Fatih,bir Rönesans hükümdarıydı.Devrin ileri gelen alimlerini sık sık huzurunda tartıştırırdı.Fatih'in huzurundaki tartışmalarda başarılı olan mükâfatlandırılır,kaybeden ise bulunduğu görevi bırakmak zorunda kalırdı.Bu tartışmaların günlerce sürdüğü de olurdu. (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 4)
- Şeyh uçmaz, müridi uçurur. (Sahte Mesih)
- Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş yılları 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşından sonra başlar.Osmanlılar, ilk defa bu savaşta tek bir ülkeye karşı ağır bir mağlubiyete uğramış ve bundan sonra bir daha belini doğrultamamıştır. Bunda da en önemli sebeplerden birisi 1739'daki başarıdan sonra tehlike geçti diye yapılmakta olan askeri yeniliklerin terk edilmesi ve rehavet ortamına girilmesidir. XVIII.yüzyılın sonlarından itibaren sanayi inkılabının meydana getirdiği gelişmeler sebebiyle Avrupalı devletlerle ara gittikçe açılmış ve olaylar tamamıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun aleyhine gelişmiştir. (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 2)
- Sevi de 31 Mayıs 1665'ten itibaren artık kendisinin "Yakub'un Tanrısı'nın kutsal yağla yağladığı Mesih" olduğunu halka resmen ilan etti. (Sahte Mesih)
- Türk ismi Avrupalılar için şeytan, dinsiz ve barbar manasına gelmekteydi. Avrupalılar bu düşüncelerini kitaptan resme herşeye yansıttılar. Türk askerlerinin şeytana benzetildiği veya şeyhülislâm şeytanın kafasını okşarken gösterilen resimlere rastlanılır. Türkler Avrupa’da “Korkunç Türk”, “Müthiş Türk”, “dinsiz Türk”, “hain Türk”, “çağımızda Avrupa’nın karabasanı” gibi sıfatlarla da nitelendirildiler. (Osmanlı'nın Hayaleti)
- Aklın gücü daima kılıçtan üstündür. Ben nice yiğitlerin akıllarını kullanamadıkları, sırf kılıçlarına güvendikleri için yok olduklarını gördüm. Güçlü kuvvetli olmak iyidir. Ancak kuvvet aklın emrine verilmelidir. (Bir Cihan Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed)
- II.Mustafa, Veziriazamı Sürmeli Ali Paşa'ya şöyle demişti:" Bana ağırlık ve hazine lazım değil ,yeri geldiğinde kuru ekmek yerim, kendimi din uğruna feda ederim. Her ne denli zorluk olur ise sabr ve tahammül edebilirim. Halka hizmet görevim tamamlanıncaya kadar bu işten dönmem ."şeklinde cevap verdi. (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu)
- "Tanzimat sürecini, kendisinden önceki yenilik fikir ve uygulamalarından ayıran ve onlara nispetle daha başarılı kılan en önemli faktör, bu dönemde yenilik fikrinin kişilerin iyi niyetine bağlı bir faaliyet olmaktan çıkartıp, sistemleştirip, kurumsallaştırmasıydı." (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu)
- Altı asır süren Osmanlı İmparatorluğu, son dünya düzeniydi ve yenisi kurulamadı. (Osmanlı'nın Hayaleti)
- Fatih'in Papanın kendisini Hristiyanlığa davet mektubuna cevabı, Müslümanlığı kabül edip, sünnet ol seni şeyhülislam yapayım olmuştu. (Son Dünya Düzeni)