diorex
Dedas

Öylesine Bir Hikaye - Anton Çehov Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Öylesine Bir Hikaye kimin eseri? Öylesine Bir Hikaye kitabının yazarı kimdir? Öylesine Bir Hikaye konusu ve anafikri nedir? Öylesine Bir Hikaye kitabı ne anlatıyor? Öylesine Bir Hikaye PDF indirme linki var mı? Öylesine Bir Hikaye kitabının yazarı Anton Çehov kimdir? İşte Öylesine Bir Hikaye kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 13.03.2022 02:00
Öylesine Bir Hikaye - Anton Çehov Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Anton Çehov

Çevirmen: Nihal Yalaza Taluy

Orijinal Adı: Skuçnaya İstoriya

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750740084

Sayfa Sayısı: 80

Öylesine Bir Hikaye Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Öylesine Bir Hikâye, yaşlı ve güçten düşmüş biri olduğunu düşünen tıp profesörü Nikolay Stepanoviç’le artık hayatta olmayan bir dostunun ona emanet ettiği manevi kızının, Katya’nın hikâyesi. Huysuz karısı, gönlünü bir sahtekâra kaptırdığını düşündüğü kızı ve ekonomik sorunları nedeniyle aile hayatında da mutsuz olan bu başarılı akademisyenin kaleminden okuduğumuz bir günlüğün parçası aslında. 19. yüzyıl Moskova’sının sanat çevresinde bir türlü tutunamayan genç oyuncu Katya’nın ve artık ölümün pusuda beklediğini düşünen profesörün, umudunu yitirmiş bu iki insanın yaşamın yüzeysel gerçeklerinin ötesine geçen öyküsü, türün ustası Çehov’un olgunluk çağı yapıtlarından biri.

Öylesine Bir Hikaye Alıntıları - Sözleri

  • Ancak tatlı hatıralar hafızada sadakatle saklanabilir.
  • Kayıtsızlık bir ruh felci, zamansız ölümdür.
  • Ayrıntılarda ilerleme yoksa esasta aramak boşuna zahmettir.
  • Ümitsiz insan yaşar mı?
  • İnsanın kulaklarını çınlatan bir sessizlik var.
  • Kayıtsızlık bir ruh felci,zamansız ölümdür.
  • İnsanın kulaklarını çınlatan bir sessizlik var.
  • "Dünyada bütün yaxşı şeylərin pis cəhəti var, özü də pis yaxşıdan çoxdur". Yəni hər şey iyrəncdir, elə bir şey yoxdur ki,ondan ötrü yaşamağa dəysin.
  • Ayrıntılarda ilerleme yoksa esasta aramak boşuna zahmettir.
  • Şairin dediği gibi: “Hüzünle bakıyorum şu yeni nesle…”
  • İkisi de başkasının aleyhinde konuşmak gibi masum bir eğlencenin onları nasıl derin bir uçuruma sürüklediğinin farkında değiller. basit bir konuşmanın yavaş yavaş çirkin bir alay şeklini aldığından, ikisinin de yerine göre yalana, iftiraya başvurduklarından haberi yok.

Öylesine Bir Hikaye İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ruhu Ölü Bilgeler: “Filozoflarla,gerçek alimlerin her şeye kayıtsız olduğunu söylerler.Yalan;kayıtsızlık bir ruh felci,zamansız ölümdür.” Kitapta başarılı olmasına karşın,mutsuz,yaşlı bir adam var ve sempati duyduğu tek insan da ''Kendine benzer biri''. Burada konuşmak istediğim şey,akademisyenlerin,alimlerin soğukluğu,ölülüğü,melankolisi. Her biri sanki kitapları tarafından lanetlenmişçesine,yavaşlamakta,hayata karşı ilgisini yitirmekte ve yaşam enerjisi tükenmekte. Bu ilim yolunda çalışan herkeste görülen bir durum,bunun nedenlerinin başında ise baştaki alıntıda da Çehov'un resmetmek istediği şey olan insanların alimler hakkında basmakalıplaştıran kanıları. Gerçek bilgenin karakterinin nasıl olduğuna dair bir tanımlama var,arzulardan arınmış,İsa gibi bir tip olması beklenmekte alimlerin. Aynı zamanda dış dünyayla ilgili tutkulardan da arınmış olmaları gerek onlara göre. ''Kayıtsızlık,bir ruh felci,zamansız ölümdür.'' Mutlu olmayı en çok hak eden kimseler olan alimlerin,hortlağa dönmesini istemekte toplum. Alim bu şekilde olmamalıdır,toplumda kötü olma hakkına sahip olan yegane kimseler onlardır,toplumun lanetlediği tutkulara en çok yakışacak olan da onlardır. Bilge kişi tutkulu olmalıdır,Tutku yaşamdır. Yaşam ise en çok bilgelik gerektiren şey. (Polycephaly)

Herkese iyi bayramlar! Çehov’dan okuduğum üçüncü kitap bir kısa klasik. Tek bir öyküden oluşuyor ve adını yansıtan bir hikaye çünkü “öylesine” kaleme alınmış da yazılmış tadı verdi bana. 80 sayfalık bu öyküyle çıktığım yolculuğu akıcı ve harika buldum. Ayrıca okunması da kolay bir öyküydü. 19. yy Moskova’sının yoğun kasvetini hissetmemek de mümkün değildi. Yaşamdan bir kesitti ve gerçekçi olmasına rağmen derin ruh halini, iç çatışmayı yansıtan bir eser olduğunu düşünüyorum. İki ana karakterin ruhu bu öykünün temelini oluşturmuş; hayatının son demlerini yaşamaya çalışan ve bir tıp profesörü olan Nikolay Stepanoviç ile sanata düşkün, hayat dolu bir genç kız olan Katya. Tiyatroyu her şeyden çok seven Katya, ölen babası tarafından Nikolay’a emanet edilmiş. Yaşlı adam ise kızımıza çok düşkün; çünkü kendi karısı tam bir sonradan görmeye dönüşmüş, öz kızı ise bir düzenbaza aşık ya da aşıkmış gibi görünüyor. Samimi ve doğal olmayan hiçbir şeyi kaldıramayan Nikolay ise soluğu Katya’nın yanında alıyor. Bu iki karakterin insan iletişimlerinin ve yaşayışlarının çıkmazlarında, çatışmalarında boğulmasını okuyoruz aslında. Sanki bu iki insan diğer insanlar arasındayken boğuluyor ve biri batıp çıkarken diğerinin elinden tutuyor gibiydi. Kısacası Rus edebiyatının ilginç hikayelerinden biri olmuş ve severek, keyifle okudum. Kısa klasikler için öneri isteyen herkese de tavsiyemdir bu güzel kitap. (Sultan)

Yazık ki, en iyi insanlar bile kötülüğe karşı sadece uzaktan seyirci kalarak biraz olsun yakına gelmek istemezler. Merhabalar. Can Yayınları'nın bu kısa klasiklerini yeni okumaya başladım ve okuduğum ikinci kitap 'Öylesine Bir Hikâye' oldu. Çehov daha önce okuduğum ve kalemini sevdiğim yazarlardan biri. Bu kitap da bu görüşümü destekledi. Kitapta yaşlanmış tıp profesörü olan Nikolay Stepanoviç ve ona emanet edilen manevi kızı Katya'nın hikâyesini okuyoruz. Nikolay'ın sonradan görme karısı Varya ve sahtekâr bir erkeğe aşık kızı Liza kitapta yer alan diğer karakterlerden. Ama profesörümüz kendi ailesine o kadar yabancı ki Katya'yı diğerlerinden daha önde tutuyor. Onları birbirine bağlayan şey ikisinin de umudunu yitirmiş insanlar olmaları. Öyle ki profesörün yaptığı tek şey ölümü beklemek oluyor... Kitap 19. yy Rusyasının kasvetli havasını içine doldurmuş. Okurken o karamsarlığa şahit olmamak mümkün değil. Ama yine de Çehov'un kalemi kitabı yeterince akıcı hâle getirdiği için severek okursunuz. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum. :) (•Sema Okay)

Öylesine Bir Hikaye PDF indirme linki var mı?

Anton Çehov - Öylesine Bir Hikaye kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Öylesine Bir Hikaye PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Anton Çehov Kimdir?

Anton Pavloviç Çehov (29 Ocak 1860, Taganrog Rusya - 15 Temmuz 1904, Badenweiler, Almanya), Rus tiyatro yazarı ve modern kısa öykülerin kurucularındandır.

Rusya'nın güneyinde Azak Denizi kıyılarındaki Taganrog'da bakkal bir babanın oğlu olarak Dünya'ya geldi. Dört çocuklu bir ailenin ortanca çocuğudur. Babası, ticaretten çok dini konulara eğilimleri olan sert ve otoriter bir adamdı. Babasının baskısıyla kilise korosunda ilahi söyleyen Çehov, ticarette başarı sağlayamayan babasının yerine dükkân işleriyle de ilgilendiğinden lise eğitimi uzadıkça uzadı.

Çehov, bir süre Yunanlı çocukların devam ettiği yerel bir okulda okudu. Daha sonra on yıl boyunca lisede Yunan ve Latin klasikleriyle temel bir eğitim gördü. Düş gücüne fazlasıyla olanak tanıyan bu eğitim Çehov'un yaşamı boyunca klasiklerden hoşnut olamamasına yol açacaktı. "Edebiyat Öğretmeni" adlı hikâyesi üniversite yıllarına aittir.

1876'da babasının iflas etmesi üzerine ailesi Moskova'ya göçtüğünde, kendisi bir ağabeyi ile birlikte Tagangrog'da kalarak liseye devam etti. Üç yıl boyunca, henüz çok genç olmasına karşın kendi hayatını kendi kazandı. Zor koşullar altında geçen çocukluk yılları, hikâyelerinde çocuklara geniş yer vermesine ve hep hüzünlü, incinmiş çocukları anlatmasına neden oldu.

1879'da liseyi bitirdi ve Moskova'ya giderek tıp fakültesine girdi; 1884'te doktor oldu. Tıp öğrenimi sırasında ailenin geçimine katkıda bulunmak için çeşitli dergilerde yazılar yazdı. Bu dönemde yazdığı yazılarını "Melbourne'ün Masalları" adlı kitapta toplayarak üniversiteyi bitirdiği yıl ilk kitabını yayınladı.

Çehov, üniversiteyi bitirir bitirmez hekimliğe başladı. "Cerrahlık", "Cansız Ceset", "Kaçak" adlı hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hekimlik çok vaktini aldığından yazmasına engel olmaya başlayınca hekimlikten vazgeçip yazarlığa yöneldi. Yazarlığına hekimliğinin izleri görülür. Pek çok kimse onun Çarlık Rusyası'nı anlatışını, bir doktorun hastalığı teşhis edişine benzetir.

1887'de "Alacakaranlıkta" adlı öykü kitabıyla Rus Akademisi tarafından verilen Puşkin ödülü nü kazandı. Aynı yıl ilk büyük tiyatro oyunu "İvanov", Moskova'daki Korsch Tiyatrosunda sergilendi.

Ünlü öyküsü "6. Koğuş" 1892'da yayınlandı. Aynı yıl kolera salgını olan bölgelerde doktor olarak aktif rol oynadı. Merkez Rusya'da bir Melikhov adını verdiği bir malikane satın alarak taşındı ve yaşamında "Melihova dönemi" denilen yeni bir dönem başladı. Bu dönemde yaratıcılığının zirvesine ulaştı. Sürekli kendisini ziyaret gelen dostlarını malikanede ağırladı.

1894 yılının bir bölümünü yurtdışında geçirdi. Bu arada vereme yakalandı, tedavi için Kırım'a geçti.

1895'te "Martı" oyununun ilk versiyonunu yazdı. "Sakhalin Adası"nı yayınladı. Tolstoy ile tanıştı. Oyunun St. Petersburg'daki ilk gösterimi başarısızlıkla sonuçlandı.

1897'de Köylüler adlı uzun öyküsünü yayınlattı. 1898'de Sanat tiyatrosunu Stanslavski ile birlikte kuran Nemiroviç-Dantçenko Martı'yı sahnelemek için Çehov'dan izin istedi, bu arada Çehov, ilerde evleneceği aktris Olga Knipper'le tanıştı. Martı oyunu büyük başarı elde etti. Çehov'un babası öldü.

1899'da Vanya Dayı'nın ilk gösterimi yapıldı, Toplu Yapıtlarının ilk cildi yayımlandı.

1901'de Üç Kızkardeş sahnelendi; Çehov, Kafkasya seyahatinden sonra bir ev yaptırdığı Yalta'ya döndü ve Olga Knipper ile evlendi.

1904'te "Vişne Bahçesi" Moskova'da sahnelendi. Sağlığı bozulan Çehov, eşi ile birlikte Almanya'ya gitti ve Badenwiller'da öldü.

Çehov'un bütün yapıtları ölümünden 40 yıl sonra 20 cilt halinde yayımlandı. Bu yayının 8. cildinde Çehov'un sayısı birkaç bine ulaşan mektupları yer alır.

Çehov'un tiyatro sevgisi çocukluk yaşlarında izleyici olarak başladı. Vodvil olarak adlandırdığı birer perdelik oyunlarıyla, dörder perdelik oyunlarından ilk ikisi olan İvanov ve Orman Cini'ni 1887-1890 yıllarında yazdı. En ünlü eseri [Çalıkuşu] idi.

Vodvilleri taşra tiyatrosunda büyük başarı kazandı. Bir Moskova tiyatrosunda sahnelenen İvanov da çok büyük başarı sağladı. Orman Cini'nin aynı başarıyı sağlamaması üzerine Çehov oyun yazmaya uzun süre ara verdi. Martı'yla yeniden oyun yazmaya başlaması ikinci başarısızlığı beraberinde getirdi. Bunun üzerine Çehov tiyatroyla ilgisini kesmeye karar verdi. Bir mektubunda şöyle diyordu: "700 yıl yaşasam bir piyes yazmam. Nesine isterseniz bahse girerim." Bunları yazarken tiyatro sevgisini hesaba katmamıştır. Bu sırada Vanya Dayı büyük övgülere layık görülüyordu. Martı'nın ikinci sahnelenişinde kazandığı büyük başarı da Üç Kız Kardeş ve Vişne Bahçesi'ni yazmasını sağladı

Anton Çehov Kitapları - Eserleri

  • Korkunç Bir Gece
  • Kime Anlatsam Kederimi
  • Sayfiyede
  • Doktor Çehov'dan Öyküler
  • Kaştanka
  • Düello
  • Martı
  • Kadın Öyküleri
  • Köpeğiyle Dolaşan Kadın
  • Büyük Oyunlar
  • Kabuğuna Sinmiş Adam
  • Altıncı Koğuş
  • Vanya Dayı
  • Üç Kız Kardeş
  • Düşünür
  • Seçme Hikayeler
  • Sahalin Adası
  • Üç Kedi Yavrusu
  • Ateşler / Çukurda
  • Memurun Ölümü - Bütün Öyküleri 1
  • Entipüften Bir Adam - Bütün Öyküleri 2
  • Eczacının Karısı - Bütün Öyküleri 3
  • Kırlarda Bir Gün - Bütün Öyküleri 4
  • Düello - Bütün Öyküler 6
  • Kara Keşiş - Bütün Öyküleri 7
  • Söğüt Ağacı
  • Sevgili Doktor
  • Ayı
  • Besleme
  • Vişne Bahçesi
  • Asma Katlı Ev
  • Parti
  • Hikayelerden Bir Demet
  • Yazışmalar
  • Hayat Yoldaşı
  • Toplu Eserleri - Hikayeler 1
  • Yeni Bulunmuş Hikayeler
  • Albion’un Kızı
  • İvanov
  • Bütün Oyunlar
  • Teklif
  • Önemli Bir Olay
  • Kül Altında Kor
  • Not Defteri
  • Taşralı
  • Üç Ürpertici Öykü
  • Belalı Misafir
  • Bukalemun Hikayeler
  • Kadın Kalbi
  • Kuşçu
  • Kısa Oyunları
  • Kısa Oyunları (9 Oyun)
  • Köylüler
  • Seçme Öyküler 1
  • Seçme Öyküler 2
  • Tek Perdelik 9 Oyun
  • Kırlarda Bir Gün
  • Üç Yıl
  • Doxsanıncı İllərdə
  • Bir Ressamın Hikayesi
  • Briç Oyunu
  • Bütün Öyküler 1 (1880-1884)
  • Bütün Öyküler 2 (1885-1886)
  • Bütün Öyküler 3 (1886)
  • Bütün Öyküler 4 (1887)
  • Bütün Öyküler 6 (1891-1893)
  • Bütün Öyküler 7 (1893-1895)
  • Bütün Öyküler 8 (1895-1900)
  • Küçük Köpekli Kadın
  • Martı ve Vişne Bahçesi
  • Çehov'dan Seçme Öyküler
  • Gooseberries
  • Bir İhtiyarın Not Defterinden
  • Çehov Toplu Eserler
  • Sıra Dışı Bir Adam ve Diğer Öyküleri
  • Yaşayan Tarihler
  • Düğün Jübile
  • Seçme Oyunlar: Üç Kızkardeş - Vişne Bahçesi
  • Bozkır
  • Öyküler 2
  • İşler Tıkırında Gidiyor
  • Seçme Öyküler 3 (Kısa Hikâyeler)
  • Seçme Öyküler 4 (Uzun Hikâyeler)
  • Hayatım
  • Bütün Oyunları 1
  • Bütün Oyunları 2
  • Kunduracı ile İblis
  • Bir Devlet Memurunun Ölümü
  • Öylesine Bir Hikaye
  • Hikayeler IV
  • Hikayeler V
  • Çukurda
  • Toplu Eserleri: Hikayeler III
  • Hikayeler 1
  • Hikayeler 3
  • Hikayeler II
  • Bir Av Dramı
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Kuğunun Şarkısı
  • Anton Çehov'dan Hikayeler
  • Bütün Eserleri 2
  • Kara Keşiş
  • Toplu Eserleri
  • Toplu Eserleri
  • Avda Trajedi
  • Ayna
  • Aşk Üzerine
  • Ward No: 6 Stage 4
  • Düşmanlar
  • Step
  • A Nightmare - Stage 5
  • Bütün Eserleri 4
  • Bütün eserleri 5
  • Pahalı Dersler
  • Maske
  • Mujikler
  • The Story of a Nobody
  • Bütün Oyunları 3: Üç Kız Kardeş / Vişne Bahçesi
  • Toplu Eserleri Oyunlar
  • Süs Köpekli Leydi
  • Yazlıkçılar
  • Anton Çehov - Bütün Eserleri 6
  • Şehir Dışında Bir Gün Öyküler
  • A Nervous Breakdown
  • Hayata ve Edebiyata Dair Notlar
  • Tütünün Zararları
  • Kimliğini Saklayan Adamın Öyküsü
  • Seçilmiş əsərləri
  • Anton Çehov - Bütün Eserleri 7
  • Vişne Bahçesi
  • Sakhalin Island
  • The Woman in the Case
  • The Death of a Civil Servant
  • The Kiss
  • In the Twilight

Anton Çehov Alıntıları - Sözleri

  • Sevmek, sevilmek, ne büyük bir mutluluk; bu yüksek kuleden düşmeye başladığını anlamak, insan için ne kadar korkunç! (Hikayeler V)
  • İçimi bilmiyorlar, benim de onlar gibi sevinçli, neşeli olduğumu sanıyorlardı. (Köpeğiyle Dolaşan Kadın)
  • "Şu kocalar öyle can sıkıcı yaratıklar ki, durmadan uyusalar iyi ederlerdi." (Eczacının Karısı - Bütün Öyküleri 3)
  • Her şeyi bilmek kabil değil elbet... Zihin ne kadar geniş olursa olsun, her şeyi alacak diye bir kaide yok. (Kara Keşiş)
  • Yalnız insanlar çok okurlar, ama az konuşur, az duyarlar. Yaşam bir sırdır onlar için. (Köpeğiyle Dolaşan Kadın)
  • Ahh! Hayatımı boşa harcamışım gibi geliyor.. (Hikayelerden Bir Demet)
  • “Gerçek, niteliği ne olursa olsun, belirsizlik kadar korkunç değildir.” (Vanya Dayı)
  • “…herkes kutsal kitapları severdi; şefkatle, derin bir saygıyla severdi, ama kitap yoktu, okuyacak, anlatacak kimse yoktu.” (Mujikler)
  • Hepiniz domuz sürüsünden farksız bir yaşam sürüyorsunuz. Gece-gündüz burada toplanıp çene çalmaktan başka ne işiniz var? Topunuz cahilsiniz, uygarca yaşamakla bir ilişkinizi görmüyorum. Mişka hep dama oynuyor. Matriona fındık çıtırdatıyor. Nikifor gerekli-gereksiz yerde sırıtıp duruyor. Bunlar aklı başında insanların işi mi? Hayır, budalalığın daniskası! Hiçbirinizde düşünme yeteneği kalmamış.. (Bütün Öyküler 1 (1880-1884))
  • bize 20 rubleye ekin biçmeye gelmezlerdi, ama yarım kova içkisine bu işe dünden razıydılar. oysa 20 rubleye tam 4 kova içki alınabilirlerdi.(rus köylüleri için) (Taşralı)
  • Gözleriniz sürekli ateş ediyor, bam bum...tebrik ederim kazandınız,biz yenildik... (Toplu Eserleri)
  • Herkese fazla güveniyorsun. Dünyayı anla artık. Bu gidişle harcanır gidersin. (Sevgili Doktor)
  • Bırakın uygarlığı ve insanlığı doğru düzgün bir iklimimiz bile yok. Burası da memleket! Avrupa da! (Memurun Ölümü - Bütün Öyküleri 1)
  • Şehirden, mücadeleden, hayatın günlük hırgüründen kaçmak ve çiftliğine sığınmak... Bu hayat değil bencillik, tembellik ve kendine özgü bir tür keşişliktir. Yararlıktan yoksun bir keşişlik! İnsana üç arşın toprak ya da bir çiftlik değil bütün bir yerküre, bütün doğa gereklidir; insana, sahip olduğu bütün yetenekleri, özgür ruhunda saklı özgünlüğü açığa çıkarabileceği kadar geniş bir dünya gereklidir. (Seçme Öyküler 3 (Kısa Hikâyeler))
  • İstediğim: Hiçbir şey istememek. (Hayata ve Edebiyata Dair Notlar)
  • Zapoykin, birçok okurumuzun da bildiği gibi, eşi bulunmaz bir söylevcidir. Uyku sersemiyken, karnı açken, fitil gibi sarhoşken, sıtma nöbetleri geçirirken; kısacası, aklınıza gelen her durumda; evlenme, doğum, cenaze gibi her türlü tö­rende kusursuz söylevler verir. Söylevleri yağmur oluklarından güldür güldür akan sular gibi kesintisiz, coşkuludur; dağarcığındaki acıklı sözler kimi meyhanelerdeki hamamböceklerinden daha boldur. Esnaf düğünlerinde yaptığı, sonu gelmez, güzel konuşmalarda onu susturmak için hazan polise baş­vurmak gerekir. (Bütün Öyküler 3 (1886))
  • "Bu dünyada pek çok görüş ileri sürülür, ancak bunların en az yarısından çoğu başı derde girmemişlerce söylenir." (Söğüt Ağacı)
  • Eğer bir insanı gerçekten unutmak istiyorsan onunla yaşadıklarını değil, onun sana yaşattıklarını hatırla... (Düello)
  • "Siz şaşırdınız, doğru yoldan gitmiyorsunuz. Yalanları gerçek, çirkini güzel diye kabul ediyorsunuz." (Pahalı Dersler)
  • Öyküler de sık sık rastlanır "derken, birdenbire" sözüne. Yazarların hakkı var, yaşam beklenmedik şeylerle öylesine dopdolu ki! (Albion’un Kızı)

Yorum Yaz