Özgürlük Yolu - Bertrand Russell Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Özgürlük Yolu kimin eseri? Özgürlük Yolu kitabının yazarı kimdir? Özgürlük Yolu konusu ve anafikri nedir? Özgürlük Yolu kitabı ne anlatıyor? Özgürlük Yolu kitabının yazarı Bertrand Russell kimdir? İşte Özgürlük Yolu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Bertrand Russell
Çevirmen: Şebnem Duran
Yayın Evi: İlya Yayınevi
İSBN: 9789756070604
Sayfa Sayısı: 206
Özgürlük Yolu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bertrand Russell, 1917 yılı sonlarında Amerika savaşa katılmadan önce, bir yayıncının ricası üzerine anarşizm ve sendikacılık hakkında bilgi vermek amacıyla bu kitabı yazmaya başladı. 1918 yılında, Birinci Dünya Savaşı sırasındaki pasifist etkinliklerinden dolayı çarptırıldığı 6 aylık hapis cezasını çekmeden önce tamamladığı Özgürlük Yolu adlı bu eserinde; siyasi ideolojisini, Büyük Savaş sırasında yazdığı bütün kitaplardan daha açık bir şekilde dile getirmiştir. Russell''ın Özgürlük Yolu adlı bu kitabı yazdığı dönem, özellikle de Rusya''daki Mart Devrimi açısından, kişisel hayal kırıklıkları ile doludur. Özgürlük Yolu adlı bu eserini okumadan, Russell''ın anarşizme ve sendikacılığa neden bu kadar sıcak baktığını, bu ideolojileri yaşamının diğer dönemlerinden çok daha fazla benimsediğini ve sadece Marksçı düşüncenin değişik biçimlerini değil, Fabian Sosyalizmi''ni de neden eleştirdiğini anlamak zordur.
Özgürlük Yolu Alıntıları - Sözleri
- Bir insanın yetersiz miktarda kanıta dayanarak inandığı şey, onun arzularının çoğu zaman bilincinde olmadığı azularının göstergesidir.
- Tüm modern emperyalist gelişmenin başlıca itici gücü, iktisadi ana kökü; kapitalist endüstrinin, öncelikle yatırım yapabilecek yeni pazarlar, ikinci olarak da kendi vatanlarındaki endüstrinin artık ürünlerinin değerlendirilebileceği yeni pazarlar bulma yönündeki baskısıdır.
- İnsanın maddi koşullarında, toplumsal ilişkilerinde ve toplumsal yaşamındaki her değişikliğin, insanın dünya görüşünde, fikirlerinde ve algısında, yani kısacası onun bilincinde de değişikliklere yol açacağını anlamak için derin bir sezgi gücüne ihtiyaç var mı?
- Burjuvazinin feodalizmi alt etmek için kullandığı silahlar bugün burjuvazinin kendisini yönetmiş durumda. Burjuvazi sadece kendi sonunu hazırlayacak silahları yapmakla kalmadı, ayrıca o silahları kullanacak insanları da yarattı.
- . Bir erkeğe içgüdülerine aykırı bir gerçek sunulursa, onu yakından inceleyecek ve kanıtlar çok büyük olmadıkça buna inanmayı reddedecektir. Öte yandan, kendisine içgüdülerine göre hareket etmesi için bir neden sunan bir şey teklif edilirse, onu en küçük delille bile kabul edecektir. Mitlerin kökeni bu şekilde açıklanır. ...
- . Gerçek engeller insanın kalbindedir. ...
- Sıradan insanların çoğu yaşamlarını, kendi koşulları ya da genel olarak dünyanın düzeni hakkında hiç düşünmeden ya da eleştiride bulunmadan sürdürür. Toplumda belli bir yerleri vardır ve günlerin getirdiğini hiç sorgulamadan kabullenir, ötesini hiç düşünmezler. Neredeyse içgüdüsel olarak, hiç kafa yormadan ve içinde yaşadıkları koşulların yeterli çabayla değiştirilebileceğini hiç akıllarına bile getirmeden, sadece anlık ihtiyaçlarının tatmini için uğraşırlar.
- Sahiplik olmadan üretim Kendini dayatma olmadan eylem Tahakküm olmadan gelişme LAO-TZU
- Hayvanlara uzun uzun bakıyorum da Ben de hayvanlaşıp onlar gibi yaşayabilirim diyorum , hepsi kendi aleminde, öyle huzur içinde ... Hallerinde sızlanmazlar, kan-ter dökmemekteler, Karanlıkta gözleri açık uzanmıyorlar ve ağlamıyorlar günahlarına, Tanrıya olan borçlarını konuşup midemi bulandırmıyorlar, Hepsi hoşnut, hiçbirinin mal, manat hırsıyla gözü dönmüş değildir, Hiçbiri ne öbürünün, ne de binlerce yıl önce yaşamış kendi türünden birinin önünde diz çökmüyor, - Hiçbiri ne dünyanın en mutsuzu, ne de en saygı değeridir.
- Bağımsız inançları oluşturmanın tek yolu da, kimi toplumlarda var olmayan hoşgörü, savaşa karşı duyulan nefret ve maddiyattan hoşlanmama gibi özellikleri insanlara aşılayarak, yaratıcı çalışma için insanların hayal güçlerini özgür kılan bir eğitim sistemi yaratmaktan geçer.
- Daha gelişmiş hareketlerin liderleri genelde kariyerlerine bakılınca da görülebileceği gibi adil davranmaya yatkın kimselerdir.
- Sabırsız bir idealist, dünyaya mutluluk getirmek için çabalarken karşılaştığı muhalefet ve yaşadığı hayal kırıklıkları ile nefrete sürüklenecektir.
- Fakat onların zulmü sonsuza dek devam etmeyecektir, zira bu zulüm onu sona erdirecek olan güçlerin oluşmasına da yol açmaktadır.
- “Bırakın egemen sınıflar komünist devrimi korkusuyla tir tir titresin. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Ama kazanacakları bir dünya var. Tüm ülkelerin işçileri, birleşin!”
- Kapitalizm çalışmayı tamamen ruhsuz ve zevksiz bir faaliyet haline getirmiştir.
Özgürlük Yolu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabın Yazarı Bertrand Russell Kimdir?
Hayatının çeşitli dönemlerinde kendisini liberal, sosyalist ve barışsever olarak tanıtmış ayrıca hiçbirine derinden bağlı olmadığını itiraf etmiştir. Monmouthshire'de İngiltere'nin önde gelen aristokrat ailelerinden birinin ferdi olarak dünyaya gelmiştir.
Russell 1900 lerin başında İnglizlerin "idealizme karşı isyanı" na öncülük etmiştir. Gottlob Frege ve Ludwig Wittgenstein ile birlikte analitlik felsefenin kurucusu kabul edilir. A. N. Whitehead ile birlikte Principia Mathematica adlı kitabı yayınlamıştır. Felsefi denemesi ''On Denoting''(İfade Üzerine) adlı eseri felsefinin paradigması olarak kabul görür. Aynı zamanda geniş bir çevrece 20. Yüzyılın önde gelen mantıkçılarından biri olarak kabul görür. Çalışmaları mantık, matematik, dilbilim, bilgisayar teknolojisi ve filozofiyi, özelliklede dil felsefesi, epistemoloji ve metafiziği önemli ölçüde etkilemiştir.
Russell önde gelen savaş karşıtlarındandır. Serbest ticareti ve anti emperyalizmi desteklemiştir ve barışsever tutumundan dolayı Birinci Dünya Savaşı sırasında hapishanede yatmıştır. Daha sonra Adolf Hitler'e karşı kampanyalar düzenlemiş, Stalinci totalitarizm'i eleştirmiş, Vietnam Savaşı'ındaki tutumu nedeniyle Amerikan hükümetini suçlamıştır. Aynı zamanda nükleer silahsızlanmanın dobra savunucularındandır. Son eylemlerinden bir tanesi İsrail'in Orta Doğu'daki ülkelere karşı izlediği tutumu eleştirdiği bir bildiri yayınlamasıdır.
İnsan Haklarını ve düşünce özgürlüğünü savunduğu yazıları dolayısıyla 1950 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Bertrand_Russell
Bertrand Russell Kitapları - Eserleri
- Mutlu Olma Sanatı
- İnsanlığın Geleceği
- Aylaklığa Övgü
- Evlilik ve Ahlak
- Neden Hıristiyan Değilim
- Bolşevizm
- Sorgulayan Denemeler
- Russell'dan Seçme Yazılar
- Rölativitenin A B C'si
- Politik İdealler
- Anlam ve Doğruluk Üzerine
- Din ile Bilim
- Mantıksal Atomculuk Felsefesi
- Dış Dünya Üzerine Bilgimiz
- İktidar
- Felsefe Yazıları
- Neye İnanıyorum
- Batı Felsefesi Tarihi 3 Cilt Takım
- Eğitim Üzerine
- Özgürlük Yolu
- Etik, Toplum, Siyaset
- Bilimsel Bakış
- Eğitim ve Toplum Düzeni
- Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri
- Felsefe Yapma Sanatı
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 1
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3
- Sosyalizm
- Varoluşçunun Bunalımı
- Ana Hatlarıyla Felsefe
- İkarus ya da Bilimin Geleceği
- Dünya Görüşüm
- Şeytan Banliyöde
- Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları
- Bolşevizmin Pratiği ve Teorisi
- Cinsel İlişkilerin Tarihsel Evrimi
- Vietnam'da Savaş Suçları
- Felsefe Meseleleri
- Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri
- Düşünceler - Yetke ile Birey
- Bilimden Beklediğimiz
- Anılar
- Yaşantım
- Free Thought and Official Propaganda
- Felsefe Sorunları
- Mistisizm ve Mantık
- Felsefede İlmi Metod
- Hikayeler
- The Basic Writings of Bertrand Russell
- Bilimin Toplumsal İşlevi
- Düşünceler
- Bertrand Russel'dan Seçmeler
- Denemeler
- Human Knowledge: Its Scope and Limits
- Felsefi Gelişimim
- Dünyamızın Sorunları
- Terbiyeye Dair
- Yetke ve Birey
- Endüstri Toplumunun Geleceği
- An Outline Of Intellectual Rubbish
- Mən Niyə Xristian Deyiləm
- Human Society in Ethics and Politics
Bertrand Russell Alıntıları - Sözleri
- We cannot enter into the minds of others to observe the thoughts and emotions which we infer from their behaviour. We must therefore accept analogy—in the sense in which it goes beyond experience—as an independent premiss of scientific knowledge, or else we must find some other equally effective principle. (Human Knowledge: Its Scope and Limits)
- Ne kadar akıllıca olursa olsun, hiçbir kural, şefkatin ve düşünceli davranışın yerini tutamaz. (Aylaklığa Övgü)
- Yemek yemeleri için zorlanan çocuklar yemekten tiksinir; öğrenmeleri için zorlanan çocuklar da bilgiden tiksinir. (Eğitim ve Toplum Düzeni)
- "Kamuoyu, etkileyici nutuklarla ve basının etkisiyle büyük ölçüde devlet tarafından yaratılır. Zalim bir kamuoyu ise en az zalim yasalar kadar özgürlüğün düşmanıdır. Savaşmayı kabul etmeyen genç bir adam işten çıkarılırsa sokaklarda hakarete uğrar, dostları ona sırt çevirir ve önceleri ondan hoşlanan bir kadın tarafından küçümsenerek terk edilirse bunu ölüm cezası kadar katlanılmaz bulur." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
- "...aslında en fazla eğitim görmüş olanlar çoğunlukla, zihinsel ve ruhsal yaşamları dumura uğramış, dürtüleri körelmiş ve yaşayan düşüncenin yerine sadece belirli mekanik beceriler edinmiş olanlardır." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
- Başarı kazanan her devrim,otoriteyi sarsar ve toplumsal kohezyonu güçleştirir. (İktidar)
- Tanrı’nın beni yarattığından ötürü neden övülmesi gerektiğini bir türlü anlayamıyorum. (Şeytan Banliyöde)
- Gerçekten de, bir şeyin hep belirli bir yerde olması kavramı, yeryüzündeki büyük nesnelerin çoğunun bereket ki hareketsiz oluşlarından gelmektedir. "Yer" fikri, sadece kaba bir pratik yaklaşıklıktır: mantıksal gereklilik değildir ve kesinleştirilemez. (Rölativitenin A B C'si)
- "Başarı mutluluğun sadece bir öğesidir, diğer öğelerin tamamının feda edilmesi pahasına elde edilmişse çok pahalıya mal olmuş demektir." (Anlam ve Doğruluk Üzerine)
- Sadece fizikçilerin değil, ilahiyatçıların da modern fiziğin öne sürdüğü savlarda yeni bir şey bulmuş gibi görünmeleri de oldukça gariptir. Fizikçilerden ilahiyat tarihini bilmeleri belki de beklenemez ama ilahiyatçılar modern savların daha önceki zamanlarda da emsallerinin olduğunun farkında olmak zorundadır. Eddington'un özgür irade ve beyin ile ilgili savı, gördüğümüz üzere Descartes'ınkini andırmaktadır. Jeans'ın savı ise Platon ile Berkeley'inkinin bir bileşimidir ve fizik alanında adı geçen her iki filozofun da yaşadığı dönemde sahip olduğundan daha fazla geçerliliğe sahip değildir. (Bilimsel Bakış)
- Tanıdığımız özellikte ya da nitelikte bir nesne olduğunu bildiğimizde, nesne üzerine betimsel bilgimiz vardır; başka bir deyişle sözkonusu özelliklerin ya da niteliklerin başkası değil, bir nesneye ilişkin olduğunu bildiğimizde, nesneyi tanıyalım tanımayalım, bu nesne üzerine betim ile bilgimiz vardır denilir. Fiziksel nesnelerle öteki akıl’lara ilişkin bilgimiz, salt betim ile bilgidir; ilgili betimler genellikle duyu verilerini ilgilendirenler türündedir. (Mistisizm ve Mantık)
- Zihnin gelişmesi için de disipline ihtiyaç vardır; disiplinsiz zihin incelik kazanamaz. (Aylaklığa Övgü)
- ''Sezgi sadece bir içgüdüden ibarettir.'' (Mistisizm ve Mantık)
- Bir süre yabancı bir ülkede yaşamak kendi ülkemizin yoksun kaldığı kimi değerleri, üstünlükleri öğretir bize; ülkemiz hangi ülke olursa olsun bu bir gerçektir. (Düşünceler - Yetke ile Birey)
- . Hayatın bir kısmı belki de en önemli kısmı bireysel dürtünün kendiliğinden eylemine bırakılmalıdır, çünkü her şeyin sistem olduğu yerde zihinsel ve ruhsal ölüm olacaktır. ... (Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri)
- Yaşamla, şunsuz ya da bunsuz savaşamazsınız demek korkaklıktır. (Düşünceler)
- İnsanoğlunu cinayetten, kundakçılıktan, yağmacılıktan ve dolandırıcılıktan ne alıkoyuyor sanıyorsun? Mantığın çelimsiz gücü bu derece büyük bir şeyi etkileyebilir mi zannediyorsun? Heyhat, korunaklı hayatında insan doğasının karanlık tarafını öğrenmedin. Nezaket ve iyiliğin insan yüreğinde doğal olarak geliştiğine inanıyorsun. (Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları)
- Bizim doğru dürüst bir toplum düzenimiz yok. Çünkü, olsaydı, kadın erkek herkes yararlı yetilerini ortaya koyabilirdi. Günümüzün iyi okumuş kadınlar evlendikten sonra yetilerini geliştirmiyorlar. Ama bu, toplumsal düzenimizin bir sonucudur. (Düşünceler)
- “Bırakın egemen sınıflar komünist devrimi korkusuyla tir tir titresin. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Ama kazanacakları bir dünya var. Tüm ülkelerin işçileri, birleşin!” (Özgürlük Yolu)
- Tanrı, diyor, adil değil, adalettir. (Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2)