Paralel Yaşamlar - Plutarkhos Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Paralel Yaşamlar kimin eseri? Paralel Yaşamlar kitabının yazarı kimdir? Paralel Yaşamlar konusu ve anafikri nedir? Paralel Yaşamlar kitabı ne anlatıyor? Paralel Yaşamlar PDF indirme linki var mı? Paralel Yaşamlar kitabının yazarı Plutarkhos kimdir? İşte Paralel Yaşamlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Plutarkhos
Yayın Evi: Alfa Yayınları
İSBN: 9789752977044
Sayfa Sayısı: 116
Paralel Yaşamlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Plutarkhos'un Paralel Yaşamlar'ı Eskiçağ Edebiyatı'nın belki de biçem olarak en estetik eserlerinden biridir. Bu ölümsüz klasik eser binlerce yıldır Eskiçağ'ın en çok okunan ve beğenilen eserlerinden biri olagelmiştir.
Biri Yunan bir Romalı dünyaca ünlü iki hatibin karşılaştırmalı yaşamalarını aktaran yazar, bize binlerce yıl öncesinin özel yaşamaları, aile ve akrabalık ilişkileri hakkında da bilgi vermektedir.
Roma ve Helen dünyalarının artık birleşmeye başladığı bir dönemin yazarı olan Plutarkhos bir anlamda "medeniyetler çatışmasının" bu ilk entelektüel örneğini yaşarken yumuşak bir geçişte edebiyatın da katkıda bulunabileceğine inanmıştır.
Paralel Yaşamlar Alıntıları - Sözleri
- En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle arzu ettiği şeyin gerçek olduğuna inanır.”
- 'Arzu ettiklerini yerine getirme fırsatı bulunca insandan daha yırtıcı bir hayvan bulunmaz.’
- En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle arzu ettiği şeyin gerçek olduğuna inanır.
- Ben küçük bir şehirde doğdum, ama daha da küçülmemesi için orada kalmaya karar verdim.
- İktidardan daha zengin değil, daha şerefli ayrılmak gerek.
- Ben küçük bir şehirde doğdum, ama daha da küçülmemesi için orada kalmaya karar verdim.
- şehirlerin azabı büyük gücün erdem ve adaletle şans eseri bir araya gelmesiyle sona erecektir.
- ...çünkü benim yağ lambamla senin yağ lamban aynı şeyleri aydınlatmıyor.
- İki beden düşün. Birinin bünyesi zayıf ama başı var, diğerinin bedeni kocaman ve sıhhatli ama başı yok. Çalışan başı alıp sağlam vücuda yerleştirsem kötü mü yapmış olurum?
- Cicero adını ilk kullananın çok değerli biri olduğu anlaşılıyor, zira ondan sonraki kuşak alay konusu olmasına karşın bu adı gururla kullanmaya devam etti. Latincede nohuda cicer denir. Ailenin bu ilk ferdinin burnunun ucu nohudu anımsattığı için bu lakap takılmıştı.
- "İktidardan daha zengil değil, daha şerefli ayrılmak gerek."
- Şayet yaşam ya da düşünme tarzında yüksek standartlara ulaşamıyorsak, bu vatanımızın küçüklüğüyle değil, kişisel yetersizlikle alakalıdır.
- Hatta Apollonios’un Latincesi zayıf olduğundan Cicero’ya nutuk çalışmalarını Yunanca yapmasını önerdiği söylenir. Cicero da bu şekilde hatalarının daha kolay tespit edilip düzeltilebileceğini düşünerek seve seve kabul etmiş. Çalışma dönemi bitince Cicero Yunanca bir konuşma yapmış ve herkesi yeteneğiyle şaşırtmış. Dinleyiciler onu tebrik etmek için yarışırken Apollonios uzun bir süre sessiz kalmış. Bunu fark eden Cicero üzülmüş ve suskunluğunun nedenini sormuş. Apollonios, “Sana büyük bir hayranlık duyuyorum Cicero ve tebrik ediyorum, ancak Yunanlar için üzülüyorum. Şimdiye kadar elimizde kalan tek sermaye eğitim ve söz hâkimiyetiydi. Ne yazık ki artık senin sayende bunlar Romalılara geçecek,” diye cevap vermiş.
- ancak kalabalığın fikri doğru sözü bir boya gibi gönüllerden silebilir.
- Cicero Caelius'un savunmasını üstlendiğinde, onun kötü bir şey yapmadığını, bu kadar zengin bir insanın zevk ve şehvete düşkün olma sında şaşılacak bir şey olmadığını, en büyük filozofların bile mutluluğu zevk ve şehvette bulduklarını söylemişti.
Paralel Yaşamlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Antik dünyanın en iyi hatipleri arasında gösterilen Demosthenes in hayati alınabilecek dersler ile doludur. Diksiyonu icin ağzına çakıl taşı koymasından saatlerce aynada konuşmalarıni tekrar etmesi yazarından da gözünden kaçmamış. Büyük İskender dönemi ,Platon ve Aristo dönemi ile cagdastir. Hayatı hep mücadele ile geçmiştir. Birde Cicero ( nohut) Antik Romanın milat yıllarında yetiştirdiği en tanınmış filozodur. Paralel hayatların ilk fikir babası Plutarkhos iki filozofun birçok ortak noktası var. (Sezar Agustus Romulus)
Pratik insanı mükemmelleştirir...: Bilgi her zaman eskir, bugün öğrendiğiniz bilginin bir hafta sonra yükümlülüğü ortadan kalkmış olabilir. Günümüz eğitim sisteminin de yara aldığı bu bilgiye dayalı öğrenme şekli geleceğe yönelik değildir. Çağ değişti, artık bilgi bir tık ötemizde ve milyonca veriye saniyesinde ulaşabilmekteyiz. Şunu samimi bir şekilde söylemek isterim ki on sene sonra üç kişiden ikisi şu anki mesleklerden hariç bir başka meslekte iş görür olacaktır. Çünkü çok hızlı bir şekilde büyüyor ve büyümeye devam ediyoruz. Özellikle bilgeliğin bir mantalitesi kalmayacaktır. Robotların dahi artık işe alındığı ve yapay zekânın artık insan gücünün karşılığı olduğu bir zamanda kişi neyle hayatı idame edebilmeli? Cevap: İnsani yeteneklerle; peki nedir bunlar, gelecekte bizi bekleyen ve bizden istenen insani yetenekler nelerdir? Hiç sorguladınız mı? İletişim, işbirliği, yaratıcık ve kritik düşünebilme. Bu dört insani yetenek, iş gücünü makinelere devrettikten sonra bizlerin imdadına yetişecek iş koludur. İnsan olarak yapmamız gereken ise girişimci olmak, global bir vizyona hitap etmek ve inovasyon. Bunların hepsini içeriğinde barındıran ise pozitif eğitim anlayışıdır. “Ben küçük bir şehirde doğdum, ama daha da küçülmemesi için orada kalmaya karar verdim.” (Alıntı) Yazar hakkında… İskender – Sezar incelemesinden… Yazarımız Plutarkhos MS I yüzyılda yaşamış Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarıdır. Kendisini günümüze devreden “Paralel Hayatlar” yazı serisiyle tanırız. Asıl olanı ise kendisinin ciltler dolusu bir yazım hayatı olduğudur. Kaynağın ilk elden sahibidir. Plutark’ın tarihte önemli olması sayısız eserler vermesinden ziyade kitaplarında 151 tane yazarın ve Aristoteles’in günümüze ulaşamayan 70 ve Theophrastos'tan ise 50 alıntı yapmıştır. Bunlar bile yazarın ne kadar değerli olduğunun birer kanıtı olmaktadır. “Şayet yaşam ya da düşünme tarzında yüksek standartlara ulaşamıyorsak, bu vatanımızın küçüklüğüyle değil, kişisel yetersizlikle alakalıdır.” (Alıntı) Eser içeriği yazarın dediği gibi bir tarih araştırması değildir. Konu edilen iki adam, iki hatip, iki yaptığı işlerle kendilerine ölüme götüren kişi ve yazarla beraber üç kızını kaybetmiş baba… Bunların kişilikleri, olaylar karşısında duruşları ve olaylara verilen cevaplarını içeren, kişilerin karakter analizleri ile dönemine damga vuran liderlik vasıfları konu edilmektedir. (İlk paragraftaki iletişime değinme amacım beraberinde getirdiği hitabet ve daha fazlasının ana konusu olduğundandır. İletişim varolduğu sürece diğer her şey varolmaya devam edecektir.) Demosthenes; dil dönmeyen, ürkek, hastalıklı ve görenlerin bundan bir şey olmaz dedirtecek ön yargıları. Bütün olumsuzluklara rağmen kendisini geliştirmiş, dönemin en büyük hitabet ustası olmuş, siyasete yön vermiş muazzam bir akıl… Gerisi kitap içerisinde mevcuttur “İktidardan daha zengin değil, daha şerefli ayrılmak gerek. #İsokrates” (Alıntı) Cicero; Latince’de nohut ismimin karşılığı olan ve burnu nohuta benzediğinden dolayı bu ismi taşıyan ve ismini değiştir diyenlere ise gerek yok ben ismimi yaptıklarımla zaten arşa taşıyacağım diyen, gösterişi seven, kendini öven, döneminin en büyük hatibi ve siyaset adamı olan, engin akıl… Gerisi yine kitap içerisinde mevcuttur Neden bu kitabı okumalıyım? Bu tarz kitapların gerçekten okurların bakışını ve akıllarını geliştirdiğine, görünenden ziyade görünmeyeni düşünmeye zevk ettikleri kanısındayım. İki tane birbirinden çarpıcı hayat; bir tanesi sert ve aksi, diğeri ise alaycı ve küfürbaz. Lakin birçok yönleri de ortak. Kitap İş Bankası Kültür Yayınları’ndan harika bir çeviri ile okurlara sunulmaktadır. Gayet yalın, sade ve anlaşılırdır. İlk önce bir önsöz arkasından ise yazar hayatı ile devam edip, önce Demosthenes bölümü devamında ise Cicero bölümü gelmektedir. İki kişiliği bitirdikten sonra kısa bir karşılaştırma yazısı ve en sonunda ise notlar başlığı altında okura yardımcı olacak bilgiler verilip, kitap sonlanmaktadır. “...çünkü benim yağ lambamla senin yağ lamban aynı şeyleri aydınlatmıyor.” (Alıntı) Sözün özü; benim için muazzam kalitede harika bir kitaptı. Kendi türünde gerçekten mükemmel denecek kadar sade yalın bir dilde, anlaşılır, okunulası ve tavsiye edilesidir. Sevgi ile kalın. (Tayfun)
Demosthenes Ve Cicero: İki hatip. Biri Yunan, diğeri Romalı. Yunan'ın iki önemli gücü -Atina ve Sparta- Peloponez Savaşı'nın ardından güçlerini kaybediyor. Yenen Sparta da yenilen Atina da bedbin. Bir ara Thebai kafasını kaldırıyor, bir ara Corinth. Derken Asia Minor'de Persler daima altını kazıyor Yunan'ın. Yunan, içten içe kemiredursun kendini, barbar dedikleri Makedonlar yükselişe geçiyor. Philippos, güçlü ve cesur bir kral, İskender'in babası. Perslere saldıracak; ama ilk önce Yunan anakarasını ve Dalmaçya'yı sağlama almalı. Demosthenes, Makedon hegemonyasını kabul etmeyen bir Yunan, etkileyici konuşuyor, kitle onun peşinde; ama bir kusuru var: yeterince cesur değil. Krala kafa tutan bir elit. Birleşmiş bir Yunan istiyor. İstiyor; ama sonu ölüm. Cicero... Roma, dönemin en güçlü devleti. Neredeyse ona kafa tutacak bir devlet kalmamış, varsa yoksa yerel ya da bölgesel isyanlar -sonu veni, vidi, vici ile bitecek denli etkisiz. İç çekişmelerse had safhada. Patrici/pleb ayrılığı. Cicero, siyaseten çok güçlü bir hatip; ama bir lider değil. Aydın, döneminin her sorununa el atıyor; ama biraz ürkek ve kararsız. Arkasında ordu yok. Halk var. Var mı? Halk da kararsız, ne yapacağı belli olmaz. Kime tutanacak peki Cicero? Cato (genç olan) Cumhuriyet'e tutundu, peki ya Cicero? Sürgün: kalben, fikren, bedenen sürgün. Neşeli çocuk, küskün. Caesar, Antonius, Pompeius, Catilina, Crassus... Bu adamlara kafa tutmak kolay değil. Sonu mu? İdam. Plutarch, var olsun. Harika iki biyografi. Nur içinde yatsınlar. (tolgahan çaptuğman)
Paralel Yaşamlar PDF indirme linki var mı?
Plutarkhos - Paralel Yaşamlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Paralel Yaşamlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Plutarkhos Kimdir?
Mestrius Plutarchus (MS. 46 - 120?) Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarı. Ayrıca orta dönem Platonculardandır. Plutarkhos Delfi'nin yaklaşık 35 km doğusunda bulunan Chaeronea, Boeotia Yunanistan'da iyi bir ailede dünyaya gelmiştir. Plutarkhos ciltlerce eser yazmış olduğu belirtilmektedir. Lampria Katalogu adlı bir antik katalog listesinde 227 eseri olduğu bildirilmiştir. Elimize geçen eserleri Paralel Yaşamlar ve Moralia adlı iki toplanmış eserdir.
Plutarkhos MS46 yılında Delfi'nin yaklaşık 35 km doğusundan bulunan Chaeronea şehrinde doğmuştur. Bu şehir Yunanistan'ın Beotia bölgesindedir; Hesiodos ve Pindaros'un doğum bölgesi ve bu şehir Makadonyalı II. Filip'in Yunanlıları yenmiş olduğu mevkii olarak ün yapmıştır. Ailesi bu şehrin ileri gelen yerli zenginlerinden biri idi.
Plutarkhos'un yaşamı hakkında bilgiler yazmış olduğu denemelerden doğrudan doğruya veya onları yorumlamayla çıkartılmıştır. Örneğin Plutarkhos'un yazmış olduğu otobiyografik bir deneme (De sollertia animalium) yorumlanarak babasıyla pek arasının iyi olmadığı ama bu denemede isimleri anılan kardeşi (Lampria) ve büyükbabası (Nikardo) iyi geçindiğini sonucuna varılmıştır.
MS 60 yıllarında Atina'ya gidip oradaki Akademia'da "Ammonio"'nun derslerine devam ettiği ve onun çok iyi bir talebesi ve müridi olduğu ve retorik, matematik ve Platoncu felsefe derslerinde başarı kazandığı bildirilir.
Plutarkhos Kitapları - Eserleri
- İskender - Sezar
- Lykurgos'un Hayatı
- Gevezeler ve Meraklılar
- Theseus - Romulus
- Demosthenes - Cicero
- Marcus Antonius
- Yaşamlar XXI
- Marcus Antonius
- Gracchus Kardeşler
- İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler
- İsis ve Osiris
- Likurgus - Numa
- Solon - Poplicola
- Aristides - Cato Maior
- Themistokles - Camillus
- Antonius ve Kleopatra
- Kimon - Lucullus
- Alkibiades - Coriolanus
- Paralel Yaşamlar
- Yaşamlar 1
- Müzik Üzerine
- Perikles - Fabius
- The Fall of the Roman Republic
- The Rise of Rome
- On Sparta
- Thesus, Romulus, Lykurgus ve Numa’nın Hayatları
Plutarkhos Alıntıları - Sözleri
- Kader kaçınılmaz olmaktan ziyade beklenmediktir... (İskender - Sezar)
- Tanrı Hermes’in barış simgesi olan asasıdır. Latince “Caduceus” olarak anılır. Zeytin ya da defne ağacından yapılmış bir değnek üzerine sarılmış iki yılan figüründen oluşur. Apollon‘un pan kavalı karşılığında Hermes‘e verdiği efsanevi değnektir. (Theseus - Romulus)
- “Theseus Girit’e ulaşınca, Ariadne’den ünlü keten yumağını aldı. Ona aşık olan kız, Labirent’in karmaşık dehlizlerinde kaybolmamasının sırlarını öğretti.” (Theseus - Romulus)
- There is no difference between a friend and a mercenary except that the former is kept by the way he is treated and addressed, and the latter by money. (On Sparta)
- şehirlerin azabı büyük gücün erdem ve adaletle şans eseri bir araya gelmesiyle sona erecektir. (Paralel Yaşamlar)
- "Onu ne Boiler ne de Keltlerin sayısız kabileleri yok etti Kimse onu Po Nehri'nin kudurmuş sularına atmadı. Yiğit erler kollarından çıkarıp üstüne fırlattı silahlarını Bunlar oldu sefil kız için ölüm yorganı." (Theseus - Romulus)
- Âşığın ruhu bir başka birinin bedenindedir. (Marcus Antonius)
- Bütün bu zafer kutlamaları ve şenliklerden sonra bir nüfus sayımı yapıldı, sonuç da herkesin nefesini kesti. Üç yüz yirmi bin kişinin yaşadığı şehirde artık yüz elli bin kişi yaşamaktaydı. Bu acımasız iç savaşta o kadar insan hayatını kaybetmişti. Ayrıca İtalya'nın diğer bölgelerindeki kayıplar bu hesaba dahil edilmemişti. (İskender - Sezar)
- Görmeyenler için körlük nasıl kötü bir şeyse, eğitimsizler için de bilgisizlik o kadar kötüdür... (Yaşamlar XXI)
- Unutmayın Bu dünyada yaşamıyoruz, bu dünyadan geçiyoruz. (İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler)
- Az konuşanların çok yasaya ihtiyacı olmaz. (Lykurgos'un Hayatı)
- "Eğer gerçekten sahip olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz an ise ve sahip olmadığımız bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına göre, birinin elimizden alabileceği tek şey yaşadığımız andır. " (Marcus Antonius)
- The ordinary mind will see in his plight an example of the fickleness of fortune, but to the wise it will seem rather an example of reckless ambition. (The Fall of the Roman Republic)
- The tribune Sulpicius, a man so thoroughly bad as to be quite exceptional; one tended to inquire not what others he surpassed, but on what occasions he surpassed himself in wickedness. (The Fall of the Roman Republic)
- "Şurası bir gerçektir ki, kendi yaşamlarıyla yüzleşmeyi katlanılmaz bulan insanlar vardır; Bu insanların akılları, bir fener gibi ışık tutamaz onlara, kusurlarla dolu ruhları, kendi içlerine bakmaktan korktuğundan, dışarıya yönelip başkalarının dertleri etrafında tur atar, kötü niyetlerini besleyerek şişmanlatırlar. Kümesinde yiyeceği emrine amade olan tavuğun, "gübrenin altında nerede bir arpa tanesi bulabilse" ona çöplenmesi gibi, meraklılar da, kimsenin onlara öğrenmelerini yasaklamadığı ortada duran konular yerine, her evde gizli tutulan ve görünmeyen kusurları araştırırlar." (Gevezeler ve Meraklılar)
- Sözün özü: "Sulla'nın başarıları daha çoktu, ama Lysandros'un yanlışları daha azdı; biri isteklerine egemen olabilen, soğukkanlı, ölçülü bir kişiydi; diğeri askerdi, kahramandı" demekle gerçekten pek de ayrılmış olmayız. (Yaşamlar XXI)
- It appears that there was an ancient oracle about Hannibal’s death: ‘Libyssan earth will hide the body of Hannibal.’ Hannibal himself took this as a reference to Libya and burial in Carthage, and inferred that he would end his days there. But there is in Bithynia a sandy place by the sea, and a small village nearby called Libyssa. (The Rise of Rome)
- Nasıl iyi adam olabilir ki, kötüler bile korkuyor ondan (Lykurgos'un Hayatı)
- There was another occasion when the enemy had given him an opportunity to attack but the Romans had shrunk from going into action and both sides had withdrawn. Marius then called an assembly of the soldiers and said: ‘I don’t know whom I should call the greater cowards, you or the enemy. You couldn’t stand up to the sight of their backs, and they were frightened by the napes of your necks.’ (The Fall of the Roman Republic)
- He also ordered the night-watchmen to stand guard without spears, believing that his men would be more attentive and do a better job of staying awake if they were unable to defend themselves from an enemy attack. (The Rise of Rome)