diorex
life
Dedas

Paylaşmasak Olmazdı - Yalın Alpay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Paylaşmasak Olmazdı kimin eseri? Paylaşmasak Olmazdı kitabının yazarı kimdir? Paylaşmasak Olmazdı konusu ve anafikri nedir? Paylaşmasak Olmazdı kitabı ne anlatıyor? Paylaşmasak Olmazdı PDF indirme linki var mı? Paylaşmasak Olmazdı kitabının yazarı Yalın Alpay kimdir? İşte Paylaşmasak Olmazdı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 16.01.2023 02:00
Paylaşmasak Olmazdı - Yalın Alpay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Yalın Alpay

Yazar: Emre Alkin

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050926446

Sayfa Sayısı: 252 Sayfa, 8 İllüstrasyon

Paylaşmasak Olmazdı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

2000’li yılların ekonomik, politik ve sosyolojik bir panoraması…

İlk kitaplarında “Her şey ekonomi değil” diyen Prof. Dr. Emre Alkin ve

Yalın Alpay bu kez de “Paylaşmasak olmazdı” diyerek okur karşısındalar. Yazarlarımız bu kez filmi 2015’ten geriye doğru sararak, 2000’li yılların ekonomik, politik ve sosyolojik bir panoramasını sunuyorlar bize.

Emre Alkin’in film kareleri… Futbol, passolig, e-bilet, kur savaşları, Merkez Bankası, Soma faciası, terör, Gezi Parkı, bir döneme damgasını vuran politikacılar, memleketin kırılma noktaları… Tabii ki duygular da var işin içinde; babalık, sevgi, gurur, korku…

Yalın Alpay ise… Türk vergi sistemi tarihinden modernizme, kentsel dönüşümden Süleyman Şah Türbesi’nin tarihçesine, söylentinin tarihinden sanatta avangard akımlara kadar pek çok konuyu kaynakları tarayarak derliyor.

Paylaşmasak Olmazdı, okuru eğlenceli ve ufuk açıcı bir okumaya davet ediyor.

Paylaşmasak Olmazdı Alıntıları - Sözleri

  • Demokrasilerde, azınlık görüşlerinin öneminin büyüklüğü, azınlık görüşlerinin ortadan kaldırılması ya da hiçe sayılması yoluyla yaratılan insan hakları ihlalinin yanı sıra, bu görüşlerin üretebileceği yararlardan ve dahası bu görüşlerin ileride çoğunluğu ikna edebilme olanağını yok etmek anlamına gelmektedir. Zira tarihin her döneminde bir gün yaygın şekilde benimsenmiş olan her görüş, bir zamanlar bir azınlık görüşü olarak ortaya konmuş ve daha sonra diyalektik bir süreç içerisinde yaygınlığa yani çoğunluk düşüncesi olmaya erişmiştir. Dolayısıyla bugünün azınlık olan görüşlerinin de, yarının çoğunluk görüşlerine dönüşebilme ihtimalleri bulunmaktadır ve bugünün azınlık görüşlerinin yok edilmesi, tamamıyla ortadan kaldırılması, evrimsel dönüşüm sürecine sekte vurmaktadır.(M.G.Roskin &R.L.Cord&J.A.Medeiros&W.S.Jones)
  • Gençken vaktini boşa harcayanın, yaşlanınca aynı şekilde davrandığını gördüm hep. Babam, “Hayat iksiri ne tıpta, ne içtiğin suda... Her şey kafada bitiyor kafada” derdi.
  • Diğer taraftan, gelişen ülkelerde kamu bir türlü ekonomik hayattan çekilmek istemez. Yatırım yapmasa bile harcama yapmak ister. Kendini “devlet” gibi hissetmek için elinden geleni yapar. Durum böyle olunca da bu harcamaları finanse etmek için vergiler yükselir vergiler sık tüketilen malların üzerine konur ve giderek yükselir. Çünkü bu şekilde tahsil etmek daha kolaydır.
  • Sanayi Devrimi’nin 19. yüzyılda dünya çapındaki etkileri doğrudan Osmanlı İmparatorluğu üzerinde de hissedilmiştir. Ancak bu etki Osmanlı İmparatorluğu’nun sanayileşmesi şeklinde değil, sanayi ürünlerinin pazarı olması biçiminde gerçekleşmiştir. İmparatorluğun klasik döneminde oluşturulan merkeziyetçi yapısı, özel kişilerin elinde servet birikmesini bilinçli olarak engelleyerek özel sektörün gelişmesine mani olmuştur. Özel sektörün gelişmesi için uygun şartların oluşturulmadığı bu ortamda İmparatorluk imalat sanayisi geleneksel üretim biçimlerinden ayrılamamıştır ve üretim çoğunlukla el ile veya basit aletlerle küçük ölçekli imalathanelerde eskisi gibi sürdürülmüştür.
  • Bir lider kendi iktidarı değil, toplumun ilerlemesi için çalışıyorsa eğitime, sanata ve spora mutlaka dengeli bir şekilde eğilmesi gerekir. Çünkü bu unsurlar halkı birleştirici unsurlardır. Ters şekilde kullanılırsa halk ayrışır, birbirine düşman hale gelir.
  • Hayat, sizin planladıklarınıza rağmen yaşadıklarınızdır.
  • "Bir gemi yanlış yöne gidiyorsa, yolculardan bazılarının doğru yöne koşması bir şey değiştirmez. Kaptanı ikna etmek gerekir."
  • ...Easterlin'in bu çalışmasına göre tüm topluluklarda, ekonomik bakımdan daha zengin olan kişiler, yaşamlarından daha tatminkar olma eğilimi taşımakla birlikte, ekonomik açıdan daha zengin olan toplumlar, göreceli olarak yoksul olan toplumlara göre daha mutlu olma eğilimi göstermemektedirler. İşte Easterlin Paradoksu da burada ortaya çıkmaktadır: para bir topluluk içerisinde mutluluk satın alabilmekte fakat bir toplumun tümünü birden mutlu etmemektedir.
  • ...Sartori'ye göre demokrasinin işletilmesi son derece güçtür ve ancak demokrasiye inanan seçkin liderlerin iktidarda kalmalarıyla korunabilir. Zira halk seçim zamanları dışında, yönetime sanıldığının aksine hiç de doğrudan katılın sağlayanamaktadır.
  • ...Çincede risk sözcüğünü karşılamak için kullanılan iki sembol , finans alanındaki risk algısını çok iyi anlatmaktadır. Çince risk anlamına gelen bu iki sembolden ilki "tehlike" anlamına gelen sembol iken, ikinci sembol de "fırsat" anlamına gelmektedir.

Paylaşmasak Olmazdı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Her şey ekonomi değil" adlı kitabı henüz bulamadığım için okumaya bundan başladım, malumunuz bir silsile sayılabilir :) Başlangıcı "garip" geldi okurken lakin devam ettikçe bilinmesi gerekenleri içerdiğini gördüm. Okudukça da ekonomiden siyasetin bazı parçalarına, kurumlardan kişilik reflekslerine ilginç değinmelerle keyifli bir yolculuk olduğunu kendim adına kesinlikle söyleyebilirim. Kitabın en sevdiğim yanı yazıldığı bunların söylendiği tarih oldu. Şunu demek istiyorum; bir şeyler yaşandıktan sonra geçmişe dönük "biz söylemiştik"ler oldukça klişeleşiyor, anlamını ciddiyetini yitiriyor (elbette herkes tarafından telaffuz edildiğinden). Öte yandan bu kitapta belki halk tarafından algılanması zor olan hataların aslında gören gözler için orada olduğunu ve devam ederse sonuçlarının ağır olabileceği de vurgulanmış. Bugün yaşadıklarımızın sürpriz gelişmeler olmadığını o tarihte yazmış olduklarıyla ispatlamış da sayılırlar bir yere kadar. Çarşambanın gelişi perşembeden belli olsa da malumunuz biz her sabah perşembeye şaşıran bir toplumuz. Deyim yerindeyse bu kitap tarihin çarşambasında yazılmış bir kitap. Kitap ile ilgili bahsedebileceğim tek "kusur" sonlarına doğru Emre Hoca'nın (tahminimce bir akademisyen refleksiyle) kıssalardan çıkarılması gereken hisseleri de biraz uzunca dile getirmiş (öğüt vermiş) olması sayılabilir. Kusur'u tırnak içinde yazdım zira bu bir kusur değil elbette. Akışı biraz yavaşlatmış sadece. Öte yandan toplumumuzun öğütlere ne kadar ihtiyacı olduğunu ve kitabın erişeceği kitlenin genişliği de göz önünde bulundurulduğunda gayet yerinde demek mümkün. Yalın Alpay'ın katkıları da kesinlikle çok yerinde ve çok şık idi. (Mustafa ARSLAN)

Emre Alkin'in hayat yolculuğunda çıkardığı dersleri anlattığı, Yalın Alpay'ın da teorik bilgiler ile konuları desteklediği anı, kişisel gelişim karışımı bir kitap. Yakın tarihi sohbet tadında keyifle okuyabilirsiniz. (Selim İspirlioğlu)

Kitap çoğunlukla Emre Alkin in hayat hikayesinden kesitler sunduğu kişisel gelişim kitabı havasında. Ekonomiye dair söylenenler daha zayıf kalmış. Öyle ki bazı kısımlarını hızlı hızlı okuyup atlamak zorunda kaldım. Yalın Alpay'ın yazdığı konular daha dikkat çekici ve bilgilendirici. 2000'li yılların sosyolojik, ekonomik ve politik konularından çok Emre hocanın başından geçenleri kişisel gelişim kitabı üslubunda okuyoruz. (Burak)

Paylaşmasak Olmazdı PDF indirme linki var mı?

Yalın Alpay - Paylaşmasak Olmazdı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Paylaşmasak Olmazdı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yalın Alpay Kimdir?

İstanbul'da 1980 yılında doğdu. Okumayı ve yazmayı 2,5 yaşında öğrendi. İlkokula birinci ve ikinci sınıfı atlayarak üçüncü sınıftan başladı.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun oldu, yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden aldı. Doktora çalışmasına İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde devam etmektedir.

TRT'de Danışman, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde (TİM) Ekonomist ve Afrika Çalışmaları Koordinatörü olarak görev yaptı. TİM'in resmi yayın organı olan Timreport'da köşe yazıları, Virgül Dergisi, Akşam Kitap ve Radikal Kitap'ta kitap eleştirileri yazdı. Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Crowe Horwath'ta Danışmanlık yapmaktadır.

"Türkiye Ekonomi Tarihi"; "Türkiye'nin Zenginleşme Projesi: Afrika", "Genç Mustafa", (2010 En İyi Türk Yazar Ödülü), "Her Şey Ekonomi Değil"(Prof. Dr. Emre Alkin'le birlikte) ve "Paylaşmasak Olmazdı" (Prof. Dr. Emre Alkin'le birlikte) adlarını taşıyan beş kitabı bulunmaktadır. Tarih, siyaset ve ekonomi konularında çeşitli akademik dergi ve kitaplarda pek çok makalesi vardır.

Yalın Alpay Kitapları - Eserleri

  • Yalanın Siyaseti
  • Yapı(t)söküm
  • Olaylarla Türkiye Ekonomisi
  • Genç Mustafa
  • Paylaşmasak Olmazdı
  • Her Şey Ekonomi Değil
  • Moualla'nın Sanatı
  • Devrim Erbil'de Öz'ün Ritmi T-Öz
  • Türkiye Ekonomi Tarihi
  • Türkiyenin Zenginleşme Projesi: Afrika

Yalın Alpay Alıntıları - Sözleri

  • Gelecekteki kaderini sen belirleyeceksin... (Genç Mustafa)
  • Amerikan müzik efsanelerinden rahmetli Ahmet Ertegün'ün babası Münir Bey'in vefatı, bu ilişkide bir dönüm noktasıdır. ABD Yönetimi'nin cenazesini Missouri Zırhlısı ile Türkiye'ye göndermesi, Sovyetler Birliği tarafından bir göz dağı olarak görülmüş ve toprak talebi bir kere daha değerlendirilmişti. (Olaylarla Türkiye Ekonomisi)
  • Kusursuzluğun sıkıcı belirlenimciliği, kusurlunun cazip, kışkırtıcı belirsizliğine yenilir. (Yapı(t)söküm)
  • Demokrasilerde, azınlık görüşlerinin öneminin büyüklüğü, azınlık görüşlerinin ortadan kaldırılması ya da hiçe sayılması yoluyla yaratılan insan hakları ihlalinin yanı sıra, bu görüşlerin üretebileceği yararlardan ve dahası bu görüşlerin ileride çoğunluğu ikna edebilme olanağını yok etmek anlamına gelmektedir. Zira tarihin her döneminde bir gün yaygın şekilde benimsenmiş olan her görüş, bir zamanlar bir azınlık görüşü olarak ortaya konmuş ve daha sonra diyalektik bir süreç içerisinde yaygınlığa yani çoğunluk düşüncesi olmaya erişmiştir. Dolayısıyla bugünün azınlık olan görüşlerinin de, yarının çoğunluk görüşlerine dönüşebilme ihtimalleri bulunmaktadır ve bugünün azınlık görüşlerinin yok edilmesi, tamamıyla ortadan kaldırılması, evrimsel dönüşüm sürecine sekte vurmaktadır.(M.G.Roskin &R.L.Cord&J.A.Medeiros&W.S.Jones) (Paylaşmasak Olmazdı)
  • Ölüm düşünüldüğünde, geriye kalan her şey saçmalıktır (Yapı(t)söküm)
  • “Doğanın gereğidir bu, insanın gereğidir. Aynı taşı her heykeltraş farklı yontar.” (Genç Mustafa)
  • “Hakikatin önemsizleşmesi siyasetinin savunduğunun aksine , bir yanlışa 5 milyar kişi bile inanıyor olsa , yanlış yine yanlıştır.” (Yalanın Siyaseti)
  • "Yerli" ya da "Milli" ürünlere sahip olmak hâlâ Türkiye'nin aklına taktığı bir durumdur. Ancak bugün önemli olan, kaynakları ve enerjiyi "küresel çözümler" üretmeye ve "küresel markalar" yaratmaya ayırmak daha akılcı bir davranış olacaktır. (Olaylarla Türkiye Ekonomisi)
  • Bunlar da topluma tam entegre ol(a)mamış, gündelik yaşamdan dışlanmış, göçebe kimselerdir. Ancak bir işleri vardır, gelir elde ederler ve kalabalık bir sirkin parçası olarak bütünüyle yalıtılmış kimseler olmaktan kurtulurlar. (Yapı(t)söküm)
  • İnanç dediğin Fuat bir tutamak aslında. İnsanı yaşama bağlayan bir ip. Bir şeylere inanmasaydım, yaşamın anlamı kayar giderdi ellerimden. (Genç Mustafa)
  • Bir lider kendi iktidarı değil, toplumun ilerlemesi için çalışıyorsa eğitime, sanata ve spora mutlaka dengeli bir şekilde eğilmesi gerekir. Çünkü bu unsurlar halkı birleştirici unsurlardır. Ters şekilde kullanılırsa halk ayrışır, birbirine düşman hale gelir. (Paylaşmasak Olmazdı)
  • İnsan için en büyük felaket , başka bir insanın insafına teslim edilmiş olmaktır. (Genç Mustafa)
  • Türkiye'nin modern sanatta uluslararası tanınırlığı olan başlıca ressamı Fikret Mualla'dır. (Moualla'nın Sanatı)
  • Gerçeklik yoktur, yorumlar vardır; yorumlar ise güvenilmez ve sonsuzdur (Yapı(t)söküm)
  • “İnsan için en büyük felaket başka bir insanın insafına teslim edilmiş olmaktır. Zira orantısız güç çoğu zaman sahibini keyfi davranışlara ve egemenliğe yöneltir.” (Genç Mustafa)
  • Bilinçdışının olanca derinliği ve karanlığı karşısında iyimser kalabilmek için ya bilinçdışından köşe bucak kaçmak ve bunun için gündelik olana sıkı sıkıya sarılmak, sığlarda veya yüzeyde tutunmak, ya da yaşamı tüm getirdikleri ile bir bütün olarak, hiçbir yanını ayırt etmeden olumlamak: "Amor Fati" seçenekleri öne çıkar. (Devrim Erbil'de Öz'ün Ritmi T-Öz)
  • ...Easterlin'in bu çalışmasına göre tüm topluluklarda, ekonomik bakımdan daha zengin olan kişiler, yaşamlarından daha tatminkar olma eğilimi taşımakla birlikte, ekonomik açıdan daha zengin olan toplumlar, göreceli olarak yoksul olan toplumlara göre daha mutlu olma eğilimi göstermemektedirler. İşte Easterlin Paradoksu da burada ortaya çıkmaktadır: para bir topluluk içerisinde mutluluk satın alabilmekte fakat bir toplumun tümünü birden mutlu etmemektedir. (Paylaşmasak Olmazdı)
  • ...Sartori'ye göre demokrasinin işletilmesi son derece güçtür ve ancak demokrasiye inanan seçkin liderlerin iktidarda kalmalarıyla korunabilir. Zira halk seçim zamanları dışında, yönetime sanıldığının aksine hiç de doğrudan katılın sağlayanamaktadır. (Paylaşmasak Olmazdı)
  • Resim, dış yaşamın boyanmış bir temsili iken, resme ilişkin görüşler ileri sürmek de, boyayla inşa edilmiş bir temsilin, harflerle temsil edilme çabasıdır. (Devrim Erbil'de Öz'ün Ritmi T-Öz)
  • Bir şeyler mi gizliyorum kendimden? Yoksa ben de kendime başkalarının gözleriyle mi bakıyorum ya da kendimi başkalarının görmesini istediğim adamla mı değiştiriyorum? (Genç Mustafa)

Yorum Yaz