Perili Ev - Charles Dickens Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Perili Ev kimin eseri? Perili Ev kitabının yazarı kimdir? Perili Ev konusu ve anafikri nedir? Perili Ev kitabı ne anlatıyor? Perili Ev kitabının yazarı Charles Dickens kimdir? İşte Perili Ev kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Charles Dickens
Çevirmen: Zeynep Yazıcıoğlu
Orijinal Adı: The Haunted House
Yayın Evi: Bordo Siyah Yayınları
İSBN: 9786053541707
Sayfa Sayısı: 80
Perili Ev Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gothic roman, 'aklın kısa devresinin yazınsal ürünü' diye tanımlanabilir. Sanayi devriminin ortasında, romantik kaçışla birlikte, doğaüstü, denetlenemez, tekinsiz güçlerle dolu olan bu türe ilgi duyan Dickens, Bir Noel Şarkısı'nın yanı sıra her Noel'de birini yayınladığı "hayalet öyküleri" de yazmıştır. Perili ev hem eğlendirici olma hem de doğaüstüne duyulan çığrından çıkmış merakın saçmalığını gösterme kaygısını taşıyan bir solukta okunacak bir uzun öykü.
(Tanıtım Bülteninden)
Perili Ev Alıntıları - Sözleri
- "Kötü arkadaş iyi huyu bozar"...
- Siz tamamen sıradan biri değilseniz her hangi bir şeyin size sıradan görünebileceğini pek sanmam
- “Tekrar söylüyorum, şüphe ve korku bulaşıcı bir hastalık gibi aramızda dolaşıyordu ve yeryüzünde bunun kadar bulaşıcı başka hiçbir şey yoktur.”
- Tekrar söylüyorum, şüphe ve korku bulaşıcı bir hastalık gibi dolaşıyordu ve yeryüzünde bunun kadar bulaşıcı başka hiç bir şey yoktur..
- "İnsan ancak bir evde zil çalacak kimse yokken zilin çalmasını, kapıları çarpacak kimse yokken kapıların çarpmasını ve ortalıkta kimse yokken ayak sesleri duymak istiyorsa, işte o zaman ", dedi han sahibi," o evde uyuyabilir".
- "Eldeki bir kuş, saldaki iki kuştan daha değerlidir"..
- Kötü arkadaş iyi huyu bozar.
- "Her şeyin tamamen sıradan olduğunu söylemeyeceğim, çünkü siz tamamen sıradan biri değilseniz herhangi bir şeyin size sıradan görünebileceğini pek sanmam."
- Birçok şeyin adını haksız yere kötüye çıkartmıyor muyduk, bir şey hakkında ortaya kötü sözler yaymak ne kadar kolaydı.
- "kötü arkadaş iyi huyu bozar."
- Eğer sıradan insanlar gibi basit davranmıyorsam, beni bağışlayın.
- Kötü arkadaş iyi huyu bozar.
- "– askıya alınmış yaşamlar, dünle kopan bağlar, terk edilmiş koltuk, kapanmış kitap, ya da yarıda bırakılmış bir iş, hepsi ölümü çağrıştırır bize."
- Birçok şeyin adını haksız yere kötüye çıkartmıyor muyduk, bir şey hakkında ortaya kötü sözler yaymak ne kadar kolaydı?
- Her şeyin tamamen sıradan olduğunu söyleyemeyeceğim, çünkü siz tamamen sıradan biri değilseniz herhangi bir şeyin size sıradan görünebileceğini pek sanmam.
Perili Ev İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sıkıldığım ve zorla bitirdiğim sayılı kitaplardan.Çünkü pek tarzım değildi gibi,sevemedim,odaklanamadım.Sonlara doğru dinimizden falan bahsetmeye başladı.Orda bir ilgimi yakaladı.Ama genel olarak kopuktum.Kitaplığımda vardı,tavsiye üzerine verilmiş olarak bende okumak ve okunmamışların sayısını azaltmak istedim. Okunamaz değil,bu haksızlık olur.Çok sayfalı kitaplar okuyup,araya bir az sayfalı sokayım derseniz bu kitap iyidir.Iyi okumalar dilerim. (Sevgi)
Öncelikle kitabı ismine aldanıp okumaya karar verecek olursanız çokta ilginç bir konu beklemeyin. Okumaya başlarken konu akıcı bir şekilde giderken birden bire "acaba düşünerek okumadım mı, konuyu mu kaçırdım?" şüphesine düştüm. Çünkü olay kitabın ana karakteri ile arkadaşları arasında geçerken birden John hayaletiyle yüzleşir ve Harun El Reşid dönemine gider. Yani konudan uzaklaşır gibi oluyorsunuz. Açıklamaların olduğu kısmı da sıkıldığım için okumaktan vazgeçmiştim. Daha sonra anlatılmak istenildiği şeyi neden tam anlayamadığımı düşünüp kitabın incelemelerine göz attım. Aslında son kısımlarını okumam gerektiğini, incelemeler sayesinde konuda asıl anlatılmak istenilen şeyi anlamış oldum. Yani kısaca olay, insanın korkularına esir olduğunu John karakterinin geçmişine inip olayı yaşadıkları üzerinden öykü tarzında kısa olacak şekilde bizlere sunuyor. Kitap bir oturuşta okunabilecek kadar kısa. İyi okumalar :)) (anka)
Hayalet Hikayeleri koleksiyonunda kendine yer edinen, elimdeki son Dickens romanı. İlginç bir roman oldu aslında. Korkudan ziyade bir yüzleşme öyküsü gibiydi bilemedim. Korkmadım, gerilmedim ama epey merakla okudum. İşin sonu nereye varacak diye. John adında birinin başından geçen bu öykü, onun sağlık sorunları nedeniyle başka bir eve taşınması, o evin sorunlu olduğunu öğrenmesi ama kız kardeşi Patty ikna edince evde kalması ve Noel zamanında arkadaşlarının gelişiyle de korkudan ziyade zaman geçirmek için ideal ortamın oluşturulduğu bir ortam sunuyor bizlere. Garip ve kafamda soru işaretleri olan bir romanla bitirmek istemezdim ama Dickens işte çocukluğumdan aşina olduğum pek çok karakter ve hikayesini yeniden, daha rahat ve hatırlayarak okumanın zevkini verdi bana. İngilizce baskısının da eklenmesi olayını çok beğendim. Sadece İngilizce olanı olsa bu kitaptan çok daha pahalıya satarlardı, eminim buna da. Hepimize iyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)
Kitabın Yazarı Charles Dickens Kimdir?
Charles Dickens (7 Şubat 1812 – 9 Haziran 1870), İngiliz yazar.
Memur bir babanın oğlu olarak 1812 yılında doğan Dickens'ın ilk yılları refah içinde geçse de babasının borçları yüzünden hapse girmesiyle sefaletle tanıştı. Henüz 11 yaşında iken bir boya fabrikasında çalışmak zorunda kaldı. 15 yaşında bir avukatın yanına giren genç Dickens, öğrenmeye meraklı olduğu için boş zamanlarında stenografi öğrendi. 1835 yılında Morning Chronicle gazetesine stenograf olarak girdi ve 1835'te 'Boz' takma adıylaBoz'un Karalamaları başlığında notlar yayımlamaya başladı.
1837'de ise esas onu ünlendirecek olan Bay Pikvik'in Serüvenleri adlı kitabını yayımladı. Aynı yıl içinde Catherine Hogarth ile evlendi. 1840 yılında ölen baldızı Mary'e ithaf ettiği Antikacı Dükkanı romanını yayımladı.
1840'ta Amerika'ya gitti ve burada büyük bir coşkuyla karşılandı, ama Genel Okur İçin Amerika Notları kendisini o kadar içtenlikle ağırlamış olanlarda şiddetli tepkilere yol açtı. 1843 ile 1846 arasında bol bol seyahat eden Dickens, bu seyahatlerde dönemin ünlü yazarlarıyla tanışma fırsatı buldu. Bu dönemde yine Daily News gazetesini ve Household Words dergisini çıkardı.
1858 yılında karısından ayrılan Dickens, bu dönemden itibaren yine sık sık seyahate çıktı, konferanslar verdi. Ama sonunda çok yoruldu ve Gadshill'deki evinde istirahate çekilmek zorunda kaldı. 1870'te de şöhretinin zirvesindeyken öldü. Mezarı Londra'daki Westminster Kilisesi'nde bulunmaktadır.
Charles Dickens Kitapları - Eserleri
- İki Şehrin Hikâyesi
- Antikacı Dükkanı
- Oliver Twist
- Yedi Yoksul Gezgin
- Perili Ev
- Gelin Odasındaki Hayalet
- Zor Zamanlar
- Mister Pickwick'in Serüvenleri
- Bir Noel Şarkısı
- Büyük Umutlar
- David Copperfield
- Edwin Drood'un Gizemi
- Martin Chuzzlewit
- Gizemli Öyküler
- Kasvetli Ev (2 cilt)
- Müşterek Dostumuz
- Büyük Macera
- Gece Yürüyüşü
- Doktor Marigold
- Oliver Twist - Define Adası
- Denizden Gelen Haber
- Dedektifler
- Barnaby Rudge
- Nicholas Nickleby
- Küçük Dorrit
- Antikacı Dükkanı - 2. Cilt
- The Haunted Man and the Ghost's Bargain
- İşaret Memuru
- Dickens at Christmas
- Gulyabani
- Çaydanlık ile Cırcır Böceği
- Classic Detective Stories
- The Trial of William Tinkling
- Çanlar
- Christmas Books
- Dombey and Son
- Pictures from Italy
- Mugby Junction
- The Life of Our Lord
- The Mudfog Papers
- Supernatural Short Stories
- Sketches of Young Ladies, Young Gentlemen and Young Couples
- Poems
Charles Dickens Alıntıları - Sözleri
- "Her şey uçup gitti, bir hüzün baki." (Müşterek Dostumuz)
- Bütün suskun adamların bir ağırlığı olur. Bütün suskun, ağzı bağlanmış adamlara inanılır. Bağları çözmenin saklanmış ve asla kullanılmamış gücü mü insanlığı büyüler, yoksa bilginin eli kolu bağlandığı zaman yoğunlaşıp artar mı ya da çözüldüğü zaman buharlaşır mı bilinmez: Ama şurası kesindir ki önem, ağzı bağlı kişiye atfedilir. (Küçük Dorrit )
- Aklı başında insanlar yaşadıkları sıradan olayları değerlendirirken tesadüfleri yeterince hesaba katmıyorlar.. (İşaret Memuru)
- Ve ne büyük mutluluktu uyanıp bunların kaybolan gölgeler olduğunu görmek. (Martin Chuzzlewit)
- ..."Onun yaşamı 1ölünün arkasından sonsuza dek yas tutanların yaşamı gibiydi. Ölen kendisiydi."... (Gizemli Öyküler)
- Fielding der ki, erkek ateş, kadın kavdır; Şeytan onları tutuşturur. (Mister Pickwick'in Serüvenleri)
- Ben münzevi hayatı yaşayan bir adamım. Kendimden başka güvenebileceğim kimse yok. (Müşterek Dostumuz)
- Eğer hırsızlık sanatsa, hırsız yakalama bir bilimdir. (Dedektifler)
- Biz yoksullar neden dünyaya gelmişiz; bilmiyorum. (Çanlar)
- "Özel bağlar olmadan toplum hayatının ne anlamı var?" (Kasvetli Ev (2 cilt))
- "Birçok fiziksel hastalık gibi insanların kötülüğünde yetişen, sonra da cehaletleriyle yayılan bu salgınlar bir zaman sonra ne cahil ne de kötü olan birçok mağdura bulaşır. " (Küçük Dorrit )
- "Şu suyun akışını durdurmak nasıl elimizde değilse (...) bu saatlerin akışını durdurmakta elimizde değil." (Büyük Umutlar)
- Bize biner, arabaya koşarlar. Döver, söver, kendi zevkleri için sakatlarlar bizi, ama ölüyorlar, yaşasın ölüyorlar! (Martin Chuzzlewit)
- "Ama insan yemek yemeden önce parasını kazanmak zorundadır!" (Dedektifler)
- Ahlaksal bir hastalığın fiziksel olan kadar engellemesi zor bir şey olduğu; böyle bir hastalığın veba kadar habis ve hızlı bir şekilde yayılacağı, bir kere ilerlemiş olan salgının sınır tanımadan, en sağlıklı insanları bile ele geçirebileceği ve en olmadık bünyelerde gelişeceği insan denen mahlukun bir atmosferde nefes alması kadar tecrübeyle sabittir. Bu ölümcül bozuklukların zayıflık ya da kötülükleriyle beslendiği lekeliler, zehrin bulaşmasına fırsat vermeden anında yakalanıp tecrit edilebilse ( hatta fazla uzatmadan boğazlansa), insanlık takdir ötesi bir hayır duası alırdı. (Küçük Dorrit )
- Sahnede ışık ve müzik neyse, hayatta şiir odur. (Mister Pickwick'in Serüvenleri)
- "Talihsiz bir kadını dünyaya getirmekten tek çıkarlarının bunu onun burnundan getirme özgürlüğü olduğunu sanıyorlar." (David Copperfield)
- Zararsız bir neşe ve iyi huyun cennette gömlek yakasından daha büyük bir günah olduğuna inanmıyorum. Takan da bir, takmıyan da... (Antikacı Dükkanı - 2. Cilt)
- Hiçbir sözcük duygularımı tam anlatamaz. (Gizemli Öyküler)
- Fakat her saadetin bir sonu vardır, ikinci bir saadetin zevki da burada değil midir? (Antikacı Dükkanı - 2. Cilt)