diorex
Dedas

Piruze - Sinan Akyüz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Piruze kimin eseri? Piruze kitabının yazarı kimdir? Piruze konusu ve anafikri nedir? Piruze kitabı ne anlatıyor? Piruze kitabının yazarı Sinan Akyüz kimdir? İşte Piruze kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 15.02.2022 04:00
Piruze - Sinan Akyüz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sinan Akyüz

Tasarımcı: Gökhan Burhan

Yayın Evi: Alfa Yayınları

İSBN: 9786051063058

Sayfa Sayısı: 453

Piruze Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çok Satan Kitaplarıyla Tanınan Sinan Akyüz’den Şam’a Gelin Giden Piruze’nin Gerçek Yaşam Öyküsü… Yeni ‘Bir Kızım Olmadan Asla’ Romanı!

"Erkeklere 'Bu evde eksik oları sensin' dediğimizde, adamların yüzleri asılıyor. Biz kadınları, çok film izlemekle suçluyorlar. Keşke evlendikten sonra da ellerimizi tutabilselerdi. Başımızı dizlerinin üzerine yatırıp saçlarımızı okşasalardı. Erkekler evlendikten sonra bunları neden yapmıyorlar? Sahi, bunlar hep filmlerde mi yaşanıyor?"

Derlermiş ki, bazı hayatlar zaman içinde bağlıdır birbirine. Çağlar içinde yankı bulan, eski bir çare ile zincirlidir ötekine.

Yaşadığı acı gerçeklerden kurtulmak için Şamlı bir kocanın elinden Türkiye'ye kaçan genç bir kadının oğullarına kavuşmak için verdiği mücadelenin hüzün dolu hikâyesi, hafızalarınızdan kolay kolay silinmeyeceğe benziyor.

İki Kişilik Yalnzılık, Sevmek Zorunda Değilsin Beni, Yatağımdaki Yabancı gibi çok okunan kitapalrın yazarı Sinan Akyüz’ün kaleminden genç yaşta Şam’da gelin olan Piruze’nin gerçek yaşam öyküsünü soluk soluğa okuyacaksınız....

Piruze Alıntıları - Sözleri

  • “Vesselam kadın olmanın kendisi zor.”
  • Vesselam kadın olmanın kendisi zor.
  • “Aşk; nefsi sarhoş eden, duyguları azdıran kötülük şarabı gibidir. Ne yazık ki o korkunç aşk açlığı bizleri duygularımıza yenik düşürüyor. Sonra da gözümüzü yaşlı kılıyor."
  • "Vesselam kadın olmanın kendisi zor."
  • " İnsan tanımadığı birine nasıl âşık olur ki."
  • "Aşk, doğası gereği bir körlüktü.Ben de kör olmuştum."
  • "Erkeklere, bu evde eksik olan sensin dediğimizde, adamların yüzleri asılıyor.Biz kadınları, çok film izlemekle suçluyorlar. Keşke evlendikten sonra da ellerimizi tutabilselerdi.Başımızı dizlerinin üzerine yatırıp saçlarımızı okşasalardı.Erkekler evlendikten sonra bunları neden yapmıyorlar? Sahi, bunlar hep filmlerde mi yaşanıyor?"
  • "Ah, şu erkekler yok mu?Başka bir kadına gideceklerini bildikleri halde neden evleniyorlar?Ya günahkâr aşk kızlarına ne demeli?Bugünlerde her taraf onlarla dolup taştı."
  • "Güya sevenle sevilenin arasına hiç kimse giremezmiş.Külliyen yalan!"
  • " Belki de kendi kabuğuma çekildim . Yaşamımın eski kalıbı kırıldı artık . Olayların gidişatına bıraktım kendimi . Bundan sonra ne olacaksa o olsun. "
  • Su, susuzluktan deli olmuş bir kişinin gözü önünde ve kendisi de su içinde, fakat akıp giden sudan haberi bile yok.
  • Kötü kitap, kötü kadın gibidir. Erkeğin başına bela açar …
  • "Aşk, doğası gereği bir körlüktü.Ben de kör olmuştum.
  • "Derlermiş ki, bazı hayatlar zaman içinde bağlıdır birbirine.Çağlar içinde yankı bulan, eski bir çare ile zincirlidir ötekine."
  • "Çünkü biz insanlar, yaşamın akışı içinde geleceği öngöremiyoruz. Sadece geçmişi hayallerimizde canlandırıyoruz. Geçmişle, bazen de geçmişe saplanıp kalan kendimizle hesaplaşıp duruyoruz."

Piruze İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Piruze.. Şam’da bir Türk gelin.. Üç çocuk annesi.. Aşkla başlayan bir evliliğin hüsranla sonuçlanmasını konu edinen roman, hayatın gerçeklerine dair bizlere bir çok mesaj vermektedir. Babasının tayini yüzünden İstanbul’dan Şam’a giden Piruze, orada Wassim adlı yakışıklı bir gence aşık olur. Güzel sözler ve şiirlerle Piruze’nin kalbini çalan Wassim, onu kaybetme korkusundan bir gün evlenme teklifi eder fakat Piruze’nin ailesi bu duruma şiddetle karşı çıkar. Arap ailelerinin yaşam tarzlarından ve Şam’ın şeriatla yönetilmesinden dolayı uyum sağlayamayacağını söyleyen herkese rağmen Piruze Wassim’le evlenir. İlk başlarda her şey güzel gider ve bir oğulları olur. Erkek çocuk doğurduğu için üstünlüğü artan Piruze’nin gözleri büyülenmiştir adeta. Aradan çok zaman geçmeden de ikinci oğulları dünyaya gelir. İki oğlu ve ona aşık bir eşle mutluluktan havalara uçarken üzücü bir olayla hayatının tamamen değişeceğinden habersizdir Piruze. Kayınpederinin vefatından sonra kayınvalidesinin yanına taşınırlar. Düzenini asla bozmak istemeyen Piruze ile Wassim arasında daha taşınmadan tartışmalar başlamıştır. Taşındıktan sonra kayınvalidesinin eziyetleri de eklenince Piruze iyice çıkmaza girmiştir. Annesinin bu tavrından destek alan Wassim, Piruze’yi iyice boşlar ve önemsememeye başlar. Piruze her şeyin farkına varsa da çocukları için Wassim’e hep inanır. Derken üçüncü oğulları da dünyaya gelir, Piruze’nin omuzlarına iyice yük biner. Sürekli iş bahanesiyle evden uzaklaşan Wassim ise başka bir kadınla evlenme planları yapar. Şeriat kurallarına göre Arap erkekleri dört evlilik yapabilmektedirler. Buna dayanarak ikinci evliliğini yapacakken Piruze gerçekleri öğrenir, Wassim evlenemez. Piruze çocuklarının hatırına Wassim’i affeder fakat Wassim bununla kalmaz. Piruze’ye uyguladığı şiddet artık son damla olmuştur ve kaçma kararı verilmiştir. Çocuklarıyla birlikte kaçma planları yaparken, Wassim’in evin hizmetçisiyle olan münasebeti de ortaya çıkar. Artık Piruze’nin kaçmaktan başka şansı yoktur. Eşinin izin kağıdı olmadan Türkiye’ye gelemeyen Piruze, yasal olmayan yollarla kaçmaya çalışır. Havalimanına kadar ulaşır fakat orada Wassim onları bulur. Çocuklarını bırakıp tek başına kaçar Piruze. Zaten sonrada bir daha yüzü hiç gülmez. Türkiye’ye geldiğinde kendine yeni bir hayat kurar. Wassim’den boşanır ama çocuklarını alamaz. Hatta birkaç kez Şam’a gitmesine rağmen onları göremeden döner. Yıllarca çocuklarının hasretiyle yanıp tutuşur. Zaman geçer, oğulları büyür, kocaman adam olurlar. Sonra bir gün hayat onları hiç beklemedikleri şekilde karşılaştırır. Biraz da olsa Piruze’nin içindeki yangın söner. Sinan Akyüz’ün okuduğum üçüncü kitabıydı. Yazarın dili, anlatım tarzı ve olay geçişleri biraz basit olsada verilmek istenen mesaj gayet açık oluyor. Birçok insanın yaşadığı olaylar göz önüne getiriliyor. Ve maalesef birçok kadın bunlara benzer olaylar yaşasa da katlanmaya devam ediyor. https://youtu.be/BPV6offncbM (Hayata Gülümse)

İstanbullu bir Türk kızı olan Piruze'nin Şamlı biriyle evlenmesinden bahsediyor. Ah kahrolası aşk insana neler yaptırıyor. Göz göre göre kendi celladıyla evleniyor. Ve birçok sıkıntı çekiyor... burası herkesin romandan çıkaracağı sonuç. Şimdi gelelim benim kendi bakış açıma. Bu kitapta bir Türk kızının yaşadığı dramdan bahsediyor. Ve ona hayatı zulmeden bir kocası kaynanası ve daha nicesi ama yazara göre bunların tek suçlusu Şeriat! Neden efendim erkeklerin şeriata göre 4 kadınla evlenme hakkı varmış kabul. Amaa bu romanda erkekler başka kadınlarla evlenmiyorki eşlerini aldatıyor ve şeriatın buna izin verdiğini kim söylemiş ??? Yazarımız aldatmayı evlenme gibi empoze ederek sanki şeriat aldatmaya izin veriyor bu yüzden erkekler eşlerini aldatıyor demeye getirmiş. Kitapta arap erkeklerinin ne kadar çapkın olduğundan söz edilmiş ama karısını aldatan Türk'ten de ingilizden de bahsetmesine rağmen sanki sadece araplar bu suçu işliyor gibi gösterilmiş. Malesef dünyanın her yerinde hangi ırk olursa olsun aldatma gibi suçlar işleniyor Şeriatın insanın özgürlüğünü kısıtladığı söylenir. Peki öyleyse şamlı kadınlar nasıl açık saçık mini etekli gezebiliyor?? Suriye gibi bir yerde romandaki karakter Raina koşup eniştesine sarılıyor . Hangi şeriatın uygulandığı yerde namahremler böyle açık saçık giyinip sarılıp birbirini öpebiliyorlar? Onuda geçtim bu saçmalıkları empoze etmeye çalışan yazara çok şaşırıyorum, çok hayalperest, belliki güzel uyduruyor (Nazende Mihman)

Kitabın Yazarı Sinan Akyüz Kimdir?

Nisan 1972de Iğdır’da doğdu. Orta ve lise öğrenimini çeşitli okullarda tamamladı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Yirmi üç yaşında gazeteciliğe başladı. Gazeteciliğin hemen hemen her kademesinde çalıştı. Daha sonra gazeteciliğe ara verip Almanya’ya gitti. Bir süre sonra tekrar İstanbul’a döndü. 1996da Sabah Gazetesi’nin dergi grubunda çalışmaya başladı. O dönem fotoğrafla tanıştı. Birçok yayın organına moda ve portre fotoğrafları çekti. 1999da Sabah Gazetesi’nin hafta sonu eklerinde çalışmaya başladı. 2001de fotoğrafçılık mesleğine ara verip ağırlıklı olarak kitap yazdı. 2006 yılında ise Takvim Gazetesi’nde köşe yazarlığına başladı. Şu anda Takvim Gazetesi’nde köşe yazılarına devam ediyor. Ayşen Akyüz ile evli olan yazar, ikiz erkek çocuk babası.

Sinan Akyüz Kitapları - Eserleri

  • İncir Kuşları
  • Piruze
  • Meyra
  • Kavuşma - Piruze ve Oğulları
  • Şahika & Feraye
  • Yağmurun Gelini

  • Solgun Karanfil
  • İki Kişilik Yalnızlık
  • Sevmek Zorunda Değilsin Beni
  • Aşk Başka Evde
  • Yatağımdaki Yabancı
  • Bana Sırtını Dönme
  • Bir Evlilik Komedisi

  • Aşk Meclisi
  • Etekli İktidar
  • Elveda Aşk
  • Kendini Arayan Domates
  • Kendini Arayan Domates 2 - Domates Festivali
  • Kendini Arayan Domates 3 - Nerede O Eski Domatesler?

Sinan Akyüz Alıntıları - Sözleri

  • Düşlerimizi izleriz. Düşlerdir bizi bir yerlere taşıyan. Biziz düşlerimizi arkamızda bırakan. Bir savaşçı gibi düşlerimiz ile savaşan. Ama nedense ihanete uğrayan düşlerimiz değildir. Düşlerimizdir bize ihanet eden. Daha doğrusu düşlerimizi kâbusa çeviren hayatın kendisidir. İçinde nefes alıp veren canlılardır. (Yatağımdaki Yabancı)
  • Sanki bir boşluk düştü içime yada ben bir boşluğun içene düştüm. Bilmiyorum. (Kavuşma - Piruze ve Oğulları)
  • Büyük dertler dilsizdir... (Yağmurun Gelini)
  • “Beni ben gibi seveni istiyorum Beni ben gibi göreni Beni benden öte bileni istiyorum Çünkü ben böyle sevdim…” (Bir Evlilik Komedisi)
  • "Aşk, doğası gereği bir körlüktü.Ben de kör olmuştum." (Piruze)
  • Hiç olmazsan, hep olamazsın. (Bir Evlilik Komedisi)

  • Ama hiçbir gerçek de hayallerimizi yok etmemeli Vızvız! Yoksa bizde büyükler gibi oluruz, doğru mu? (Kendini Arayan Domates)
  • Fahişenin bile namuslusu vardır. Sen esas dışarıda namuslu geçinen fahişe ruhlulara bak. (Sevmek Zorunda Değilsin Beni)
  • Seni anlıyorum oğlum. Hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Birimizin acısı, aslında hepimizin acısıdır. Direniş iyileştiricidir, birleştiricidir, hatta umut vericidir... (Solgun Karanfil)
  • "Çünkü biz insanlar, yaşamın akışı içinde geleceği öngöremiyoruz. Sadece geçmişi hayallerimizde canlandırıyoruz. Geçmişle, bazen de geçmişe saplanıp kalan kendimizle hesaplaşıp duruyoruz." (Piruze)
  • Bir incir kuşu penceremin pervazına konmuş bana bakıyordu “ Ne olur , tutsak düşmüşlügüm yüzünden beni hor görme “ diye kendi kendime söylendim. (İncir Kuşları)
  • " Aşk abdest gibidir. Şüpheye düşersen bozulur. " (Şahika & Feraye)
  • Erkeklerin merhametine sığındığımız bir dünyada inşallah acınacak bir hayat hikayen olmaz senin... (Aşk Başka Evde)

  • '' Gittin, şimdi farklı şehirler değil, koca bir ömrün yalnızlığı girdi aramıza,'' (Kavuşma - Piruze ve Oğulları)
  • "Unutmak ve alışmak üzerine kurulu bir dünyada yaşıyoruz." (Şahika & Feraye)
  • Çok iyi biliyorum Seninle biz olmanın imkanı yok Yine çok iyi biliyorum Sensiz ben olmanın da anlamı yok (Aşk Başka Evde)
  • Bir kadının zekâsından daha üstün olan tek şey, başka bir kadının zekasıdır. (Etekli İktidar)
  • "Korkunç bir duygudur. Ansızın gelen bir ölüm, yüreğe çöken sessiz bir çığlık gibidir. (Kavuşma - Piruze ve Oğulları)
  • Seni aldatan kadını bu kadar çok sevmen, doğrusu beni yaraladı. Ama gel gör ki; biz kadınlar da en çok bizi yaralayan kişiyi sevmek için yaratılmışız. (Yatağımdaki Yabancı)
  • çok iyi biliyorum seninle biz olmanın imkanı yok yine çok iyi biliyorum sensiz ben olmanın da anlamı yok (Aşk Başka Evde)

Yorum Yaz