diorex
life

Pişmanlık ve Yeniden Doğuş - Max Scheler Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Pişmanlık ve Yeniden Doğuş kimin eseri? Pişmanlık ve Yeniden Doğuş kitabının yazarı kimdir? Pişmanlık ve Yeniden Doğuş konusu ve anafikri nedir? Pişmanlık ve Yeniden Doğuş kitabı ne anlatıyor? Pişmanlık ve Yeniden Doğuş PDF indirme linki var mı? Pişmanlık ve Yeniden Doğuş kitabının yazarı Max Scheler kimdir? İşte Pişmanlık ve Yeniden Doğuş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.06.2023 00:00
Pişmanlık ve Yeniden Doğuş - Max Scheler Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Max Scheler

Çevirmen: Sinan Oruç

Editör: Adem Beyaz

Orijinal Adı: Reue und Wiedergeburt

Yayın Evi: Pinhan Yayıncılık

İSBN: 9786057768278

Sayfa Sayısı: 48

Pişmanlık ve Yeniden Doğuş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Pişmanlık ruhun yeraltındaki karanlık boyutlarına, suçun karanlık dehlizlerine inmeli, yokuş aşağı bu inişte karanlığın ve gizli varoluşun yeni bir farkındalığına varmalıdır. Dolayısıyla eğer biri derse ki, “Hiçbir suçumun farkında değilim, dolayısıyla pişman olacak hiçbir şeyim yok,” bu kişi ya bir tanrıdır ya da bir hayvan. Eğer bu kişi bir insan ise suçun doğasına dair henüz hiçbir şeyi kavrayamamıştır."

Utanma, hınç, aşk ve sempati duygusu gibi temel insani duygular üzerine yaptığı fenomenolojik çalışmalarla tanınan Max Scheler bu metninde pişmanlık gibi bir başka temel insani edimi ele alır. Fenomenolojik yöntemin temel ilkelerine sadık kalan Scheler pişmanlığı psikolojize etmeden ona insan deneyiminin sonsuz çeşitliliğinde ortaya çıktığı biçimleriyle, kendisi de pişman olan bir insan olarak yönelir. Scheler’in felsefi antropolojisi insanı anlarken bilimsel bulguları kullanır fakat bu bulgularda ortaya çıkarılamayan deneyimsel içeriği kendi deneyimine yönelerek keşfetmeye çalışır. Pişmanlığın bir zayıflık ve mağlubiyet değil, aksine bireyin kimliği ve ahlaki gelişimi için zorunlu olduğunu iddia eder.

Pişmanlık ve Yeniden Doğuş Alıntıları - Sözleri

  • Pişmanlık fenomeni de bu genel düşünceler şemasında bir yere oturur. Pişmanlık geçmiş yaşamımızın bir yeniden ele alınması ve ona yepyeni bir anlam ve değer verilmesidir. Pişmanlığın "değiştirilemez" olanı manasızca bir değiştirme çabası olduğu söylenir. Fakat bizim argümarumiza göre yaşamda "değiştirilemez" hiçbir şey yoktur. Hatta sırf bu "manasız" çaba bile "değiştirilemeyeni" değiştirir ve pişman olunmuş eylem ya da davranışı bir yaşamın bütünlüğü içinde yeni bir yere oturtur, ona yeni bir yön verir. Çokları pişmanlığın absürt olduğunu söyler. Onlara göre pişmanken özgür olamayız zira her şey olması gerektiği gibi olmuştur. Ama bilmezler ki eğer pişman olamıyorsak özgür de olamayız. Eğer pişman olursak görürüz ki başlangıçta ahmakça eylemin koşulu sandığımız şeye, yani özgürlüğe, asıl şimdi gerçek anlamıyla kavuşuyoruz. Pişman olmadan önce bizi usanmadan kahreden o suç ve kötülük seli ve onun yarattığı karşı konulamayan, çığ gibi büyüyerek suçu hep artıran ve bizi sürekli baskılayan etkiler zincirinden işte asıl şimdi azade oluyoruz.
  • Nietzsche'nin yaklaşımı pişmanlığın bir tür kendini kandırma biçimi olduğu şeklindeki "psikolojik" görüşe iyi bir örnektir. Nietzsche'ye göre yasayı ihlal edip pişman olan kişi "eyleminin imgesi"ne artık katlanamaz hâldedir ve bu imge üzerinden eylemini "suçlar". Pişmanlık, aynen "vicdan azabı" gibi, bir zamanlar serbestçe başkalarına yöneltilebilen nefret, intikam, gaddarlık ve hinç gibi duyguların zaman içerisinde devlet, hukuk ve diğer medeni kurumlar tarafından baskılanması ve bu baskı sonucunda da tatmin edilemeyerek onları hissedenlere geri dönmesi sonucu ortaya çıkmıştır. "Barış geldiğinde," der Nietzsche, "savaşçı kendiyle savaşmaya başlar."
  • Vicdanın heyecanlarında, onun tembihleri, tavsiyeleri ve suçlamalarında inancın manevi gözü her daim görünmez, ebedi bir yargıcın varlığının farkındadır.
  • Ahlaki dünyada en devrimci kuvvet ütopyacılık değil pişmanlıktır.
  • Hatta insanın bizzat kendi varlığı kendini şoke edebilir.
  • Geleceğimiz sadece başımıza geleceklerden ibaret değildir. Benzer şekilde tabii ki maddesel gerçekliği gelecek kadar kolay değiştirilebilir olmasa da geçmişimizin hiçbir parçası anlam ve değer bakımından hakiki manasıyla değiştirilemez değildir. Bu anlam ve değer yaşamımızın bir bütün olarak kıymetiyle ilgilidir ve kendini yenilemeye her zaman açıktır.
  • İnsan, arzularından doğan cezalandırma korkusundan çok gurur ve kibir tarafından katılaşır.

Pişmanlık ve Yeniden Doğuş İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Pişmanlık ve Yeniden Doğuş: Yeniden doğuş sürecinin başı olan pişmanlığı Max Scheler'in kaleminden inceleyelim. Scheler’e göre modern felsefe, pişmanlığı; Olumsuz, faydasız ve fuzûlî bir edim, düşüncesizlik, sağlıksız ya da türlü yanılsamalardan kaynaklanan zihinsel bir bunalım olarak görür. Lakin Scheler'e göre pişmanlık kötü olmayan ruhsal bir yargılanmadır. Kişinin vicdan denilen yargıcı ile yüzleşmesidir ve bu Tanrının insana armağanıdır. Pişmanlık birçok insan tarafından yanlış anlaşılmış ve gerekilen değere ulaşamamıştır. Basit bir titreme bile yalnızca üşümenin bir semptomu değil, aynı zamanda ısınmanın bir aracıysa; pişmanlık doğru eylemlerden önce insanın ders alma sürecidir. Nasıl ki kusursuz bir insan yok, aynı şekilde pişmanlık doğruyu yapma sürecinde insanlığa Tanrı tarafından verilmiş manevi bir yargıçtır ve temizlenme şansıdır. Pişmanlık bir bakıma özgür olmaktır. Pişman olmadan önce bizi kahreden suç, kötülük ve onun devamı olan ve bizi baskılayan etkiler zincirinden pişman olduktan sonra azad oluyoruz. Pişmanlık geçmiş yaşamımızın yeniden ele alınması ve yepyeni bir anlam katılarak tekrar yaşanma sürecidir. Pişmanlık doğru bakış açısına sahip herkes için yeniden doğuş şansıdır, ruhen yargılanmak ve temizlenmektir. 9/10 (Gölge)

Pişmanlık üzerine çok fazla bakış açısı ekliyor. Hem okurken bu sayede yeni görüşler keşfediyor hem de kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlıyor. %80 Felsefe %20 kişisel gelişim denebilir. (just hear the screams)

Pişmanlık ve Yeniden Doğuş PDF indirme linki var mı?

Max Scheler - Pişmanlık ve Yeniden Doğuş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Pişmanlık ve Yeniden Doğuş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Max Scheler Kimdir?

Max Ferdinand Scheler (22 Ağustos 1874, Münih - 19 Mayıs 1928, Frankfurt), Alman filozoftur. Görüngübilim, etik ve felsefi antropoloji konularında yaptığı çalışmalarla tanınır.

Fenomenlerle ilk ilgilenen kişi olan Edmund Husserl'in görüşlerini geliştirmiştir. Daha sonra Papa II. Ioannes Paulus olacak olan Karol Wojtyla, 1954 yılında verdiği doktora tezinde, Max Scheler'in kuramını Hristiyan etiğine uyarlamıştır.

Kitapları

Etikte Biçimcilik ve Maddi Değer Etiği, 1921

Bilgi Biçimleri ve Toplum, 1926 (Die Wissensformen und die Gesellschaft)

İnsanın Kosmostaki Yeri, 1928 (Die Stellung des Menschen im Kosmos, tr. Ayraç y. 1998)

Hınç (Ressentiment, tr. Kanat y. 2004)

Max Scheler Kitapları - Eserleri

  • Pişmanlık ve Yeniden Doğuş
  • İnsanın Kosmostaki Yeri
  • Hınç
  • Utanç ve Tevazu Duyguları

Max Scheler Alıntıları - Sözleri

  • Utanç ya da tevazu güzelliğin bir vaadi olduklarından “güzeldirler”. (Utanç ve Tevazu Duyguları)
  • Ahlaki dünyada en devrimci kuvvet ütopyacılık değil pişmanlıktır. (Pişmanlık ve Yeniden Doğuş)
  • Zihin her zaman uzak diyarlara gitme eğilimindedir. (Hınç)
  • Hayat kendi başına artık orijinal bir fenomen değil, yalnızca mekanik ve zihinsel süreçlerin bir karmaşasıdır. (Hınç)
  • - "Utanç duygusunun biraz kaybolması ya da azalması, insan tipinin dejenerasyonu ile eşdeğerdir..." (Utanç ve Tevazu Duyguları)
  • …yine iftira ve karalama olaylarında da hınç sıklıkla büyük bir rol oynar. (Hınç)
  • "İnsan ya bir Tanrı'ya sahiptir ya da bir puta." (Hınç)
  • Soru, insanın kendini bilme, kendi varlığının ya da türünün temel ıralayıcılarını belirleme çabasının bir sonucu. (İnsanın Kosmostaki Yeri)
  • Hatta insanın bizzat kendi varlığı kendini şoke edebilir. (Pişmanlık ve Yeniden Doğuş)
  • Geleceğimiz sadece başımıza geleceklerden ibaret değildir. Benzer şekilde tabii ki maddesel gerçekliği gelecek kadar kolay değiştirilebilir olmasa da geçmişimizin hiçbir parçası anlam ve değer bakımından hakiki manasıyla değiştirilemez değildir. Bu anlam ve değer yaşamımızın bir bütün olarak kıymetiyle ilgilidir ve kendini yenilemeye her zaman açıktır. (Pişmanlık ve Yeniden Doğuş)
  • Pişmanlık fenomeni de bu genel düşünceler şemasında bir yere oturur. Pişmanlık geçmiş yaşamımızın bir yeniden ele alınması ve ona yepyeni bir anlam ve değer verilmesidir. Pişmanlığın "değiştirilemez" olanı manasızca bir değiştirme çabası olduğu söylenir. Fakat bizim argümarumiza göre yaşamda "değiştirilemez" hiçbir şey yoktur. Hatta sırf bu "manasız" çaba bile "değiştirilemeyeni" değiştirir ve pişman olunmuş eylem ya da davranışı bir yaşamın bütünlüğü içinde yeni bir yere oturtur, ona yeni bir yön verir. Çokları pişmanlığın absürt olduğunu söyler. Onlara göre pişmanken özgür olamayız zira her şey olması gerektiği gibi olmuştur. Ama bilmezler ki eğer pişman olamıyorsak özgür de olamayız. Eğer pişman olursak görürüz ki başlangıçta ahmakça eylemin koşulu sandığımız şeye, yani özgürlüğe, asıl şimdi gerçek anlamıyla kavuşuyoruz. Pişman olmadan önce bizi usanmadan kahreden o suç ve kötülük seli ve onun yarattığı karşı konulamayan, çığ gibi büyüyerek suçu hep artıran ve bizi sürekli baskılayan etkiler zincirinden işte asıl şimdi azade oluyoruz. (Pişmanlık ve Yeniden Doğuş)
  • “Utanç ya da tevazu güzelliğin bir vaadi olduklarından “güzeldirler” (Utanç ve Tevazu Duyguları)
  • Vicdanın heyecanlarında, onun tembihleri, tavsiyeleri ve suçlamalarında inancın manevi gözü her daim görünmez, ebedi bir yargıcın varlığının farkındadır. (Pişmanlık ve Yeniden Doğuş)
  • Kendisini doğanın dışına çıkarıp, "Ben neredeyim?", "Benim yerim neresidir?" diye soran bir varlık, artık "Ben, beni çevreleyen dünyanın bir parçasıyım" diyemez; çünkü onun tininin ve kişiliğinin o andaki varlığı, bu dünyanın üstündedir. (İnsanın Kosmostaki Yeri)
  • Utanç ya da tevazu güzelliğin bir vaadi olduklarından “güzeldirler”. (Utanç ve Tevazu Duyguları)
  • Platon siyasal toplumu (Politeiayı) oluşturan üç yana -yöneticiler, besleyiciler ve koruyuculara- koşut olarak, insandaki üç yanı a) bilen, hesaplayan yan, b) arzulayan yan ve c) bu ikisi arasında dengeyi sağlayan irade, isteme yanı olarak dile getirir (Platon, Devlet, 439d-442a). (İnsanın Kosmostaki Yeri)
  • İnsan, arzularından doğan cezalandırma korkusundan çok gurur ve kibir tarafından katılaşır. (Pişmanlık ve Yeniden Doğuş)
  • Kendisini doğanın dışına çıkarıp, "Ben neredeyim?", "Benim yerim neresidir?" diye soran bir varlık, artık "Ben, beni çevreleyen dünyanın bir parçasıyım" diyemez; çünkü onun tininin ve kişiliğinin o andaki varlığı, bu dünyanın üstündedir. (İnsanın Kosmostaki Yeri)
  • - "Kısaca: Utanç “sevginin vicdanıdır"..." (Utanç ve Tevazu Duyguları)
  • Böylece, haklı olarak denebi­lir ki, insan hayvandan daha eksik ya da daha fazla olabilir ama asla bir hayvan olamaz. (İnsanın Kosmostaki Yeri)

Yorum Yaz