diorex
Dedas

Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı - Pierre Hadot Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı kimin eseri? Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı kitabının yazarı kimdir? Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı konusu ve anafikri nedir? Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı kitabı ne anlatıyor? Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı PDF indirme linki var mı? Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı kitabının yazarı Pierre Hadot kimdir? İşte Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 01.12.2022 13:00
Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı - Pierre Hadot Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Pierre Hadot

Çevirmen: Özcan Doğan

Yayın Evi: Doğu Batı Yayınları

İSBN: 9786059328135

Sayfa Sayısı: 147

Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Kendi heykelini yontmaya devam et!"

Bu sözler, eski dünya bilgelerinden, Yeni Platonculuğun kurucusu Plotinos'un tüm zamanlara hitap eden çağrısıdır. Elimizdeki kitap, Plotinos'un yaşam hikâyesini çeşitli veçheleriyle izleyerek, onun aşkın bir varoluşa yönelik bireysel deneyimini betimliyor. Kendini bulmak için bakacağın ilk yer sensin, diyor Plotinos. İyiyi, güzeli, saf aşkı ve erdemi yaşamak için kendini yontmalı, üzerindeki kabukları atmalı ve içindeki varlığı keşfetmelisin. Bu ancak bütün görünümlerin ötesine geçen saf bir bakışla mümkündür. Ne var ki dünya, nesneleri, suretleri, sıfatları ve renkleriyle araya girer ve bakışımızı bulandırır. İnsan aklını ve ruhunu bunlardan kurtarmalıdır; tefekkür ve temaşa yoluyla aşkın olana yönelmelidir. Plotinos insanın bunu nasıl başaracağını, hangi merhalelerden geçeceğini ve mutlak âlemin neye benzediğini anlatır. Ona göre insan ruhunu yüceltebilmelidir ama bedenini de yok saymamalıdır. Tefekkür ve temaşa için sağlıklı bir beden gerekli. Plotinos'un reddettiği şey ise bedenin dünyevî arzularıdır. Tensel âleme mahkûm olan insan, tinsel âleme erişemez.

Antikçağ felsefesi uzmanı Pierre Hadot bu kitabında Plotinos'un felsefesine dair etkileyici bir özet sunuyor. Yalın ve akıcı diliyle, Plotinos düşüncesinin temel öğretilerini geçmişteki ve bugünkü anlamlarıyla aktarıyor. Ben'in mertebeleri, Mevcudiyet, Aşk, Erdemler, Tatlılık ve Yalnızlık gibi anahtar temalardan hareketle, Antik düşüncenin temel meseleleri olan Tin, Ben, Bir, İyi, Güzel ve Erdem kavramlarının Plotinosçu yorumlarına odaklanıyor. Hadot'ya göre Plotinos felsefesi öncelikle bir yaşam bilgeliğidir ve sonrasında bu bilgeliğin hedefi tinsel bir varoluşa ulaşmaktır.

(Tanıtım Bülteninden)

Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı Alıntıları - Sözleri

  • Her ruh bizzat temaşa ettiği şeydir ve temaşa ettiği şeye dönüşür. (IV 3, 8, 15)
  • Burada özgünlük bir kusur, yenilik şüpheli bir şey ve geleneğe bağlılık ise bir ödevdir.
  • Kendine gel ve bak! Hâlâ kendini güzel bulmuyorsan, o zaman, güzel olmaya yazgılı heykeli yaratan sanatçı gibi ol; o sanatçı ki yontar, fazla olanı atar, perdahlar ve temizler, ta ki o heykelde güzel bir yüz yaratana dek. İşte sen de fazla olan ne varsa at, eğri büğrü olanı düzelt, karanlık olan her şeyi temizle ve parlat; erdemin ilâhi ışıltısı senin için ışıldayana dek, "Bilgeliği kendi kaidesine kurulmuş" bulana dek, "kendi heykelini yontmaya" devam et. O heykele dönüşebildin mi? Onu görebildin mi?... Eğer o heykele dönüştüğünü görüyorsan, o zaman, bizzat bir görüye dönüşerek, kendine güvenerek, bir yandan burada kalırken bir yandan yükselerek, hiçbir kılavuza muhtaç olmadan, gözlerini iyice aç ve bak! (1 6, 9, 7)
  • Plotinos'taki tinsel yaşam dingin bir güvenden ve tatlı bir huzurdan ibarettir Gnostiklerin korkuları Plotinos'un gözünde gülünç bir şeydir:
  • İşte sen de fazla olan ne varsa at, eğri büğrü olanı düzelt, karanlık olan her şeyi temizle ve parlat; erdemin ilâhi ışıltısı senin için ışıldayana dek, "Bilgeliği kendi kaidesine kurulmuş" bulana dek, "kendi heykelini yontmaya" devam et. O heykele dönüşebildin mi? Onu görebildin mi?... Eğer o heykele dönüştüğünü görüyorsan, o zaman, bizzat bir görüye dönüşerek, kendine güvenerek, bir yandan burada kalırken bir yandan yükselerek, hiçbir kılavuza muhtaç olmadan, gözlerini iyice aç ve bak!
  • Nitekim, ruh tüm hakikatleri tekrâren tetkik etse de, bize onları açıklamasını ve yargılamalı bir biçimde anlatmasını istesek de, ruh bizim bildiğimiz hakikatlerden kaçar; zira yargılamalı düşünce bir şeyi açıklamak istediğinde, önce bir şeyi sonra başka bir şeyi kavraması gerekir. İşte bu, yolun bizzat kendisidir. Peki, sonsuz derecede saf bir şeyde nasıl bir "yol" olabilir?
  • "Kendi heykelini yontmaya devam et."
  • “Demek ki sanat gerçekliği birebir taklit etmemelidir; duyularımızla algıladığımız bir nesne olan taklidin kötü bir taklidinden başka bir bir şey olamaz. Sanatın asıl işlevi “keşfettirici” olmasıdır; sanat aracılığıyla, ezeli ve ebedi modeli, İde’yi taklit etmeye çalışan sanat eserinin kalbinde, o ezeli modeli, İde’yi keşfederiz, “buluruz”, ki İde’nin duyumsanabilir gerçekliği yalnızca bir imgedir. Dolayısıyla, gerçek portre gerçek ben’i yakalar, “ kendi içinde olduğu haliyle, Ebediyet onu değiştirir. Bu bakımdan, sanatçının çalışması gerçek ben’e yönelik arayışın sembolü olabilir. Nasıl ki heykeltıraş bir taş kütlesinin içinde ideal Güzelliği duyumsanır kılacak formu yakalamaya çalışıyorsa, aynı şekilde, ruh da kendisi olmayan her şeyi kenara iterek kendisine tinsel bir biçim vermelidir.” s. 17-18
  • “Bir cellattan daha korkunç ne olabilir? Onunkinden daha vahşi ve acımasız bir ruh olabilir mi? Ancak, yasalar cellata zorunlu bir yer tayin ettikleri zaman, cellat iyi yönetilen bir kentin düzenine dâhil olur; cellat kendi içinde kötü biridir, ancak kentteki düzenin bozulmaması için kente bir cellat lazımdır; cellatın kentte bulunması ve yerli yerinde olması iyi bir şeydir.” s 118-119

Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Plotinos'un düşünce biçimi, Antik Yunan, o dönemin felsefi bakış açısını öğrenmek için anlatımı keyifli ve dopdolu bir kitap. Ben Hadot'un felsefeyi anlatış biçimini çok seviyorum. Hem derin hem akıcı bir tarzı var. Plotinos ise farklı bir zihin ve ilginç bir karakter. Kitapta filozofun yaşamına dair de ilginç anekdotlar bulacaksınız. (Çağla Özden)

Plotinus ile ilğili güzel bir kitap. Bu filozofu anlatmak ve hakkında yazmak oldukça zor ama yazar oldukça güzel bir şekilde ifade etmiş. Kitap anlatımında yer alan anektotlar da gözden kaçmamalı. Anektotlarda geçen kitaplar yeni okumalara açılan kapılar gibi. Mesela Bergson un ahlakın ve dinin iki kaynağı kitabı gibi. İyi okumalar. (Süleyman)

Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı PDF indirme linki var mı?

Pierre Hadot - Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Pierre Hadot Kimdir?

Fransız filozof ve felsefe tarihçisidir. Özellikle neoplatonizm konusu üzerinde çalışmaktadır. Antik Yunan hakkında çalışmalar yapmış ve Fransa'da Ludwig Wittgenstein konusunda ilk söylemlere sahip kişidir. Bazı kitapları: İlkçağ Felsefesi Nedir? (Dost Kitabevi, 2010), Wittgenstein ve Dilin Sınırları (Doğu-Batı Yayınları, 2009)

Pierre Hadot Kitapları - Eserleri

  • Wittgenstein ve Dilin Sınırları
  • Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı
  • Felsefe Tarihi - Cilt 1
  • Yaşam İçin Felsefe
  • İlkçağ Felsefesi Nedir?
  • Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe
  • İçsel Kale Marcus Aurelius Üzerine Düşünceler

Pierre Hadot Alıntıları - Sözleri

  • "Temellendirmek mirasçılara sahip olduklan şeyi aktarmak, vasiyet yoluyla aktarılanlara da anlam yüklemektir. " (Felsefe Tarihi - Cilt 1)
  • ... şöyle bir akıl yürütmenin neticesi: Tanrı'nın ölümüyle birlikte artık varoluşu gerekçelendirmek mümkün değildir o halde varoluş saçmadır. Ben şahsen varoluşu saçma olarak algılamıyorum. Daha çok Marleau-Ponty'nin konumunu tercih ediyorum: Dünya ve akıl, der Marleau-Ponty Algının Fenomenolojisi'nin önsözünde, "dünya ve akıl problem çıkarmaz; isterseniz onlara gizemli diyelim ama bu gizem onları tanımlar, bu gizemi herhangi bir çözümle dağıtmak söz konusu değildir; o, her türlü çözümün berisinde kalır. Gerçek felsefe dünyayı görmeyi yeniden öğrenmektir." Açıklanamazın fışkırması karşısında hayret ve hayranlık duymaya varım, ama neden bulantı duyayım? (Yaşam İçin Felsefe)
  • Gelenek -seçen ve adlandıran, aktaran ve muhafaza eden, hazinelerin nerede olduğunu gösteren ve değerlerini bildiren gelenek- olmazsa, zamanda süreklilik mümkün olmaz. Dolayısıyla, insan için ne geçmiş ne de gelecek var olacaktır; bu durumda ise geriye sadece dünyanın ebedi oluşumu ve canlı varlıkların bu oluşum içindeki biyolojik çevrimi kalır. (Felsefe Tarihi - Cilt 1)
  • Ksenokrates bir defasında "yalnızca bilge iyi bir komutandır" savı üzerine ders vermişti. Sparta krallarından Eudamidas da o gün Ksenokrates'i dinlemek için Akademia'daydı ve dersin ardından son derece sağduyulu şu sözleri söylemişti: "Hayranlık verici bir söylem, fakat konuşmacı pek inandırıcı değil, çünkü borazanların sesini hiç işitmemiş." (İlkçağ Felsefesi Nedir?)
  • Diogenes sitesinin duvarlarına Epikurosçu metinleri kocaman yazıtlar halinde oydurmuştu. Bunları, hemşerilerini Epikurosçu doktrine kazanmak için yaptırmıştı. Bu yazıtların bir kısmı Türkiye'de bulundu. (Yaşam İçin Felsefe)
  • “Demek ki sanat gerçekliği birebir taklit etmemelidir; duyularımızla algıladığımız bir nesne olan taklidin kötü bir taklidinden başka bir bir şey olamaz. Sanatın asıl işlevi “keşfettirici” olmasıdır; sanat aracılığıyla, ezeli ve ebedi modeli, İde’yi taklit etmeye çalışan sanat eserinin kalbinde, o ezeli modeli, İde’yi keşfederiz, “buluruz”, ki İde’nin duyumsanabilir gerçekliği yalnızca bir imgedir. Dolayısıyla, gerçek portre gerçek ben’i yakalar, “ kendi içinde olduğu haliyle, Ebediyet onu değiştirir. Bu bakımdan, sanatçının çalışması gerçek ben’e yönelik arayışın sembolü olabilir. Nasıl ki heykeltıraş bir taş kütlesinin içinde ideal Güzelliği duyumsanır kılacak formu yakalamaya çalışıyorsa, aynı şekilde, ruh da kendisi olmayan her şeyi kenara iterek kendisine tinsel bir biçim vermelidir.” s. 17-18 (Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı)
  • "vasatlık," der nietzsche, "üstün zihnin taşıyabileceği en mutlu maskedir." (Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe)
  • Uygarlığın temel kavramlarını Yunan düşüncesi doğurmuştur. Mitten rasyonelliğe geçişi sağlayan bu düşünce, düzenli ve rasyonel söylemi yaratmıştır -ve bunu sadece o başarmıştır! (Felsefe Tarihi - Cilt 1)
  • Çocukça öfkeler çocukça oyunlar! Cesetler giymiş ruhlar! Sırf ölülerden söz edilen sahne gözlerinin önünde daha da çarpıcı hale gelsin diye. (İçsel Kale Marcus Aurelius Üzerine Düşünceler)
  • “Vasatlık,” der Nietzsche, “üstün zihnin taşıyabileceği en mutlu maskedir. (Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe)
  • Sokrates sık sık İsa'yla karşılaştırılmıştır. Bu iki kişiliğin, diğer benzerlerine oranla, son derece sınırlı bir zamanda ve mekanda etkinlik göstermiş olsalar da dünya üzerinde tarihi anlamda etkileri olmuştur. Sokrates minicik bir kentte, İsa ise minicik bir ülkede yaşamıştır, her ikisinin bir avuç öğrencisi olmuştu. Her ikisi de hiçbir şey kaleme almamıştır, ama elimizde haklarında yazılmış "göz" tanıklıkları vardır: Sokrates hakkında, Ksenophon'un Memorabilia (Anılar) başlıklı eseri ve Platon'un diyalogları; İsa hakkında değişik yazarların elinde çıkmış İnciller. Oysa Sokrates'in ve İsa'nın tarihsel anlamda nasıl birer kişilik oldukları üzerinde elimizde hemen hiç bilgi bulunmaz. Her ikisinin de ölümünden sonra öğrencileri ustalarının mesajlarını yaymak için okullar kurmuştur. Oysa Sokratesçilerin kurdukları okullar birbiriyle büyük farklılıklar gösterirken Hırıstiyanlığın ilksel biçimleri arasında o kadar çok fark olmamıştır, buradan da Sokrates'e özgü tavrın ne denli karmaşık olduğunu anlıyoruz. (İlkçağ Felsefesi Nedir?)
  • Başına gelenin senin istediği gibi gelmesini bekleme, başına gelenin geldiği gibi gelmesini iste, böylece mutlu olursun. (İlkçağ Felsefesi Nedir?)
  • Aslına bakılırsa, ruhun merkezinin çevresini saran her şeyden ayrılması gerektiği teması, bu kitabın başlıca motiflerinden biridir. (İçsel Kale Marcus Aurelius Üzerine Düşünceler)
  • Tüm felsefi ekollere göre, insan için ıstırabın, düzensizliğin, bilinçsizliğin başlıca sebebi tutkulardır; düzensiz arzular, abartılı korkular. Kaygının hâkimiyeti gerçekten yaşamaktan alıkoyar insanı. Bu yüzden felsefe, öncelikle tutkuların bir tedavi bilimi olarak belirecektir (Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe)
  • O zaman zihin ne ileriye ne de geriye bakar. Yalnızca şimdi bizim mutluluğumuzdur. (Yaşam İçin Felsefe)
  • “Salatalık acı mı? At. Yolun üstünde engeller mi var? Yanlarından geç.” (VIII, 50) —Marcus Aurelius— (İçsel Kale Marcus Aurelius Üzerine Düşünceler)
  • "Sokrates bir bilge değil, bir “filozof’tur, yani bilgeliğin, ideal ve aşkın normun bir aşığıdır." (Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe)
  • Lichtenberg'i de eklemeliyim, zira eserlerini tekrar tekrar okurum, aforizmaları bazen eğlendirici de ola bilir ama her zaman derindir. (Yaşam İçin Felsefe)
  • "Akıl yürütme insandan başka hiçbir varlıkta yoktur" (Felsefe Tarihi - Cilt 1)
  • Öte yandan, cahiller de ne felsefe yapar ne de bilge olmak isterler, çünkü cehalet kendini güzel, iyi ve bilge sanır ki bu da onun acısıdır. Bir şeyden yoksun olduğunun bilincinde olmayan kişi o şeyi arzu da etmez. (İlkçağ Felsefesi Nedir?)

Yorum Yaz