tatlidede

Posta Kutusundaki Mızıka Kitap Özeti - Posta Kutusundaki Mızıka İnceleme

Posta Kutusundaki Mızıka öğrenciler ve okuyucular tarafından araştırılıyor. Posta Kutusundaki Mızıka -kitabının konusu, ve özetini sizin için derledik...
  • 31.01.2022 14:26
Posta Kutusundaki Mızıka Kitap Özeti - Posta Kutusundaki Mızıka İnceleme

Arka Kapak Bilgisi

Sevgili Dost!

Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi.

Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?


Posta Kutusundaki Mızıka Özet

Ali Ural 1959 Samsun doğumlu, birçok ödüle ve başarıya sahip bir yazardır. Aynı zamanda editörlük yapmış ve kendi yayın evini kurmuştur. Posta Kutusundaki Mızıka ise yazarın deneme türünde ki yaklaşık dokuz eserinden ilkidir. 1999 yılında yayımlanmıştır. Ayrıca yazarın deneme türündeki son eseri 2016 yılında yayımlanmıştır.

Posta Kutusundaki Mızıka unutulan mektubun kefaretidir.

Daha önce hiç mektup aldınız mı? İçi burum buram anlam kokan… Posta Kutusundaki Mızıka kitabını elinizde ise almışsınız demektir. Hem de 61 tane ve hepsi “Sevgili Dost” ile başlayan.

Zaten bakıldığında Ali Ural’ın tüm kitaplarının ya şiir ya da deneme olduğunu görüyoruz. Posta Kutusundaki Mızıka da tamamen mektuplardan oluşuyor. Ali Ural bazen bir vapurdan, bazen sonbahardan bazen de sonbaharı kıskanıp gelen kıştan yazmış mektuplarını. Sadece kendi dediklerini değil, başka üstatlarında dediklerini katmış yazılarına. İmam Şafiî’den tutun da Aristo’ya kadar herkesin sözüne değer verircesine size ulaşmaya çalışmış.

Sevgili Dost,

Kuyumcu bir arkadaşın var mı, mizanını ve mihenk taşını ödünç alabileceğin? Cesaretin var mı sözlerini ve yazdıklarını tartıp ölçmeye? Mürekkebin var mı; neden durakladın? Valery, “Her şey bir duraklama ile başlar” der, demek başladın.

Sevgili Dost,
Özledim seni. Özlem yazdırıyor; ödeyerek telifimi. Schumann, “Çalarken seni kimin dinlediğini umursama” diyor.
Bende umursamıyorum, kimin dinlediğini. (Posta Kutusundaki Mızıka-A.Ali Ural)

Bu sözlerinde de bahsini geçirdiği gibi kimin dinlediğini umursamadan, özgürce yazılmış mektupları. Kimseyi kayırmadan içinden geçenleri bir kâğıda dökmüş ve okuyucuya sunmuş. Aslında hayatı sorgulamaktan ziyade insanları sorguluyor. Bir bilge gibi kullanmış kelimelerini de. İnsanı ister istemez bir derinliğe itiyor.

İlk mektubunda, mektup yazmaya karar verdiğinden ve bunun postacılar tarafından heyecanla karşılandığından, sonraki mektupta ise hayattan bahsediyor. Attığın bir adıma bile derin anlamlar yüklüyor. Her mektubunda sanki okuyucuyla gerçekten dostmuş gibi konuşuyor, nasihat vermekten ziyade sorular sorarak o nasihatleri okuyucunun kendi kendine bulmasına olanak sağlıyor. Mesela soruyor bir mektubunda;

Sevgili dost, Sevgi nedir? Nedir seni uykularından vazgeçirecek şeyler? (Posta Kutusundaki Mızıka- A.Ali Ural)

Bu soruyu sorarak bitirdiği mektubunda ise televizyon izlemeyi uykularından daha çok sevenler ile balık tutmayı uykularından daha çok sevenleri örnek gösteriyor. Başka bir mektubunda insanların çizdiği sınırlardan bahsediyor esefle. İnsan yoktu ve sınır yoktu diyor. Başka bir mektubundan mucizeden ve sahibinden bahsediyor.

Daha başka bir mektubuna birisinden bahsederek başlıyor. Bu bahsettiği kişinin krallarla arasının iyi olmadığını söylüyor. Ölüm diyor adına da. Sevgili Dost, Ölüm alkışlanıyordu (Posta Kutusundaki Mızıka- A.Ali Ural) diye bitiriyor en sonunda. Sayfaları ileriye doğru çevirdikçe Ali Ural’ın uhrevi dünyasında buluyoruz kendini. Kimi ayetlerden örnekler veriyor dediklerine. Ve hatta bir mektubunda izlendiğini düşünmek bir delilik belirtisi de, izlenmediğini düşünmek ne diyerek Allah’ı işaret ediyor. Sözün özünü Allah her şeyi bilir demeye getiriyor.

Üstelik mektuplarında anlattığı küçük hikâyeler sayesinde insanın yüzü gülüyor. Okuduktan sonra mektup yazmak isteyeceğiniz bir kitap ancak Ali Ural kadar iyi yazabilir miyiz, bilmem.

Ama şu denilebilir ki; ateist olan birisi dahi bu kitapta kendisi için bir yer bulabilir. Çünkü Ali Ural bu mektupları dost için yazmış. Kendisini dost olarak gören herkes bu kitabı alıp okuduğunda kendisi için yazıldığını gerçekten hissedebileceği bir mektup bulabilir. Öyle ki kitap elimde iken, Ali Ural’ın sorularına kendi kendime cevap verdiğimi fark ettim. Başucunuzda duracak ve her gece okuyacağınız bir kitap olabilir. 61 gününüze 61 güzel mektup…

Yazan: Senagül YILDIZ

Kaynak: https://kitap.yazarokur.com/posta-kutusundaki-mizika

Yorum Yaz