diorex
Dedas

Psikanaliz ve Sonrası - Engin Geçtan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Psikanaliz ve Sonrası kimin eseri? Psikanaliz ve Sonrası kitabının yazarı kimdir? Psikanaliz ve Sonrası konusu ve anafikri nedir? Psikanaliz ve Sonrası kitabı ne anlatıyor? Psikanaliz ve Sonrası PDF indirme linki var mı? Psikanaliz ve Sonrası kitabının yazarı Engin Geçtan kimdir? İşte Psikanaliz ve Sonrası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.05.2022 17:00
Psikanaliz ve Sonrası - Engin Geçtan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Engin Geçtan

Yayın Evi: Metis Yayınları

İSBN: 9789753424639

Sayfa Sayısı: 326

Psikanaliz ve Sonrası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsanın görünür davranışlarının ardındaki duygusal dünyasının araştırılması, kuşkusuz Freud'la başlamadı. Ancak insanın kendini anlaması yönünde, tarihin çok eski dönemlerinde başlamış olan çabalara, yirminci yüzyılın başında yeni bir nitelik ve hız kazandırarak, bugün bile etkililiğini sürdüren psikanalitik düşüncenin yolunu açan Freud oldu. Yirminci yüzyıl boyunca psikanalizden hareket eden çeşitli ekoller oluştu; bu ekoller psikanalitik kuramı tartıştılar, irdelediler, yeni kavrayış tarzları ortaya koydular -bugün bir psikanaliz sonrasından söz edebiliyorsak, bunu böyle canlı bir tartışmayı hayata geçirebilen insanlara borçluyuz.

Diğer bir deyişle, psikanaliz Freud'la başlıyor başlamasına, ama onunla bitmiyor. Bu nedenle Engin Geçtan'ın, Freud'un ortaya koyduğu başlangıç ve temellerle, başta Adler, Jung, Rank, Horney ve Sullivan olmak üzere daha sonraki birçok kuramın sürekliliğini kuran bu kitabının, çok güzel ve anlaşılır yazılmış, temel bir giriş niteliği taşıdığını düşünüyoruz. Üstelik bugünün Türkiyeli okuru, Psikanaliz ve Sonrası'nın ilk kez yayımlandığı 1988 yılına göre çok daha şanslı; psikanaliz tarihinin o dönemde henüz Türkçede olmayan birçok temel yapıtının bugün çevirisi var. Bu girişi, bu heyecan verici okuma ve araştırmayı onlarla sürdürmek mümkün.

(Arka Kapak)

Psikanaliz ve Sonrası Alıntıları - Sözleri

  • ''Eğer her şey çocukluk dönemiyle açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de küçümsenmiş olur.''
  • Reddedilmekten korkan insan, en açık ve sıcak bir kabul gösterildiğinde bile reddedildiğini kanıtlayacak belirtiler arar, bulamazsa da yaratır.
  • ''Aşık olmak kolaydır. Oysa gerçek sevgi, yaşam boyu sürdürülen ve birbirini giderek daha iyi anlamayı, yaşam sorunlarını giderek artan bir biçimde paylaşmayı ve birlikte çözümler aramayı içeren bir olgudur.''
  • İnsan kökenini arar, dünyanın tamamlayıcı bir parçası olmak ve bir yere ait olduğunu hissetmek ister.
  • Aşık olmak kolaydır. Oysa gerçek sevgi, yaşam boyu sürdürülen ve birbirini giderek daha iyi anlamayı, yaşam sorunlarını giderek artan bir biçimde paylaşmayı ve birlikte çözümler aramayı içeren bir olgudur.
  • Çocuğun gelişimi üzerinde, eğitimciler de ebeveyni kadar, hatta bazen onlardan daha çok etkili olurlar. Jung, öğretmenlerin, çocuğun kendisini tanımasını ve bilinçdışını bilinçlendirebilmesini sağlayabilecek bir biçimde eğitilmeleri gereğini savunmuştur. Bunun için, çocuğun yeni deneyimlere girişmesine ve içgüdüsel enerjilerini harekete geçirebilecek simgeler edinmesine imkân sağlamak gerekir.
  • ''İnsan kökenini arar, dünyanın tamamlayıcı bir parçası olmak ve bir yere ait olduğunu hissetmek ister.''
  • Eğer her şey çocukluk dönemiyle açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de küçümsenmiş olur.
  • Jung, bir insanın, karşılaşabileceği her duruma karşı hazırlıklı olabileceğini düşünmenin çılgınlık olduğunu söyler. Yeni yaşantılar sürekli olarak psişeye dolar ve dengesini bozar. Bundan ötürü Jung, insanın arada bir dünyadan çekilerek dengesini toplamaya çalışmasını önermiştir.
  • ''Diğer insanlarla çatışmalarımız, çoğu kez kendi benliğimizin içindeki çatışmaların dışa yansıtılmasıdır. Karısıyla kavga eden bir adam gerçekte kendi animasıyla savaşmaktadır. Namus konusunda bağnaz tutumlar geliştiren biri, kendi gölgesinin ahlak dışı eğilimlerine karşı çıkmaktadır.''
  • Fromm'a göre sevgi, sahip olunacak bir şey değildir. Çünkü sevgi bir obje değildir, soyut bir olgudur. Sevgi üretken bir etkinlik olarak yaşanir. Sevgi sahip olmak biçiminde yasandığında, sevilen kişinin kapatilmasını ve denetim altinda tutulmasini içerir.
  • Birey için yaşam, Freud'un dediği gibi, ölüme giden dolaylı bir yol olarak kalmıştır.
  • Çağdaş toplum öylesi bir düzendir ki, yetişkin bir insanın davranışları çevresin­deki diğer kişilerin davranışlarıyla iç içe geçişmiş bir durumda­dır. Kimse kendisini bu düzenden soyutlayamaz ve düzen, her insanın öğrenmesi gereken ve "hangisini oynayacağı önceden be­lirlenen oyunun kuralları"na göre işler. Dolayısıyla, insan davra­nışları ancak toplumsal içeriğiyle birlikte incelenebilir.
  • Kişilik içi çatışmaları insan ilişkilerindeki çatışmalarla kıyasla­mak, basit bir benzetmeden öte bir anlam taşır. Diğer insanlarla çatışmalarımız, çoğu kez kendi benliğimizin içindeki çatışmaların dışa yansıtılmasıdır. Karısıyla kavga eden bir adam gerçekte ken­di animasıyla savaşmaktadır. Namus konusunda bağnaz tutum­lar geliştiren biri, kendi gölgesinin ahlak dışı eğilimlerine karşı çıkmaktadır.
  • ''İnsanları diğer insanlar hasta ettiğinden yine insanlar iyi edebilir.''

Psikanaliz ve Sonrası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

‘’Psikanalizi okumadım durumum yoktu’’ diyorsanız, Engin Gençtan, öyle donanımlı ve dolu dolu bir içerik hazırlamış ki, Psikanaliz’i genel hatlarıyla kolayca anlaşılabilir kılarak, kurama giriş noktasında muazzam bir kaynak işlevi görmesini sağlamış. Kitabı okuyunca ‘’Ben uzun yolu tercih etmişim.’’ dedim. Çünkü, Adler’in bireysel psikoloji kuramından, Jung’un analitik psikoloji kuramına, Fromm’un varoluşçu psikiyatri kuramından, Otto Rank’ın tamamlayıcı psikanalitik yaklaşımına kadar bir çok alt kuramı çok sade ve akıcı bir dille anlatmış. Kitabın geniş bir bölümü Freud’un Psikanaliz’i üstüne kurulu. Ancak bu kurulum ağırlıklı olarak Freud’un ego çözümlemelerine dayanıyor. Keza Freud ardılı düşünür ve kuramcıların da merkez noktası ego olması Gençtan’ı haklı olarak buraya itmiş olduğunu düşünüyorum. Tam anlamıyla Psikanaliz kuramını detaylandırmasa da başlangıç için gerçekten çok ideal bir kitap yazmış. Eğer kuramla ilgili bir girizgah arıyorsanız bundan faydalanın derim. Keyifli okumalar. (Uğur De Molinari)

Öncelikle bu kutlu anı tarihe not düşmek istiyorum. :) 8 Şubat 2014’te üniversite ikinci sınıftayken aldığım kitabı üniversiteden mezun olalı 4 yıl olmuşken üzerine bir de yüksek lisans yapmışken yeni okudum. Sanırım kitaba 4.kez baştan başladım ve bu kez başardım. :) Kitap isminden de anlaşılacağı üzere Freud’un klasik psikanalizinden başlayarak psikanaliz doğrultusunda hareket eden diğer kuramları ele alıyor. Kitap Freud, Adler, Jung, Otto Rank, Karen Horney, Erich Fromm ve Sullivan gibi önemli kuramcıların kuramları hakkında temel bilgi edinmemizi sağlayan bir kitap. Benim bu kadar süredir kitabı okumayı bırakmam ve birçok kez baştan başlamam kesinlikle kitabın diliyle ilgili değil. Aksine Engin Geçtan’ın dili oldukça akıcı ve anlaşılır. Karmaşık olan birçok kuram bile gayet güzel ele alınmış. Her psikolojik danışmanda olması gereken bir kitap. Bu kitabı ve Engin Geçtan’ın birçok kitabını her defasında öneren Marmara Üniversitesi’nden hocam Nilgün Canel’i de sevgiyle anıyorum. Kesinlikle güzel bir kitap. (Ayşenur SEVİM)

Şu anda psikoloji bölümü hazırlık öğrencisiyim. Nereden başlayacağımı sorduğum bir hocamın önerisi üzerine aldığım ve okuduğum bir kitap. Eğer psikoloji alanına dair bir bilginiz yoksa ve nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız bu kitap doğru bir tercih olur. Freud'un psikoloji alanına katmış olduğu psikanaliz ve psikanalizin etkilemiş olduğu 6 büyük kuramcının çalışmalarını en ince ayrıntısına kadar işleyen, bir o kadar da akıcı ve net bir şekilde aktaran muhteşem bir kitap. Her psikolog ve psikolojik danışmanın elinde bulunması gereken bir kitap. Öyle ki bu isimleri okuduğunuz esnada -özellikle Freud için- bir insanın hayatına bu kadar çalışmayı nasıl sığdırabildiğini düşünüyorsunuz. (Serbest)

Psikanaliz ve Sonrası PDF indirme linki var mı?

Engin Geçtan - Psikanaliz ve Sonrası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Psikanaliz ve Sonrası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Engin Geçtan Kimdir?

Engin Geçtan 12 Ocak 1932'de İzmir'de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1956 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan Geçtan, psikoloji ve nöroloji dallarında ABD'de New York ve Columbia üniversitelerinde beş yıl süreyle uzmanlık eğitimi gördü.

1974'te profesörlüğe yükselen Geçtan, ODTÜ, Ankara, Boğaziçi ve Marmara üniversitelerinde öğretim üyeliğinde bulundu. Ayrıca, bir yandan psikiyatr olarak mesleğini icra ederken, bir yandan da sürekli yazıyordu. Geçtan’ın, Dersaadet'te Dans, Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?, Kırmızı Kitap ve Kızarmış Palamutun Kokusu ve Tren adlı romanları bulunuyor.

Uzmanlık alanı psikiyatri olan Engin Geçtan 1975-1987 yılları arasında meslek dışı okuyucular tarafından da ilgiyle karşılanan dört kitap yazdı. Çok sayıda basım yapmış ve yapmakta olan ve kendi bilimsel disipliniyle ilgili bu dörtlünün ardından, (İnsan Olmak, Varoluşçu Psikiyatri, Normaldışı Davranışlar ve Psikanaliz ve Sonrası, Metis) psikiyatri alanının çerçevesinden çıkma isteği doğrultusunda roman-senaryo çalışmalarına başladı. Ankara ve İstanbul’daki dört üniversitede öğretim üyeliği yapmış olan Engin Geçtan halihazırda üniversitedeki part-time görevi dışında klinik çalışmalarını psikoterapist olarak sürdürmektedir. Dersaadet’te Dans, Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?, Kırmızı Kitap ve Kızarmış Palamutun Kokusu romanlarına 2004 yılında Tren’i de ekledi. Kırk yıllık bir deneyimin ardından psikiyatriye, ülkemiz insanına ve bugün kaosun kenarında yaşanan süreçlere bakışını dile getiren Kimbilir? ve Hayat adlı kitapları yayımlandı.

Geçtan’ın Kırk yıllık bir deneyimin ardından psikiyatriye, ülkemiz insanına ve bugün kaosun kenarında yaşanan süreçlere bakışını dile getiren Kimbilir? ve Hayat adlı kitapları da bulunuyor. Psikiyatri uzmanı, romancı ve yazar Prof. Dr. Engin Geçtan 86 yaşında yaşamını yitirdi.

Prof. Dr. Engin Geçtan, Psikiyatri alanıyla ilgili çok sayıda basım yapmış “İnsan Olmak”, “Varoluşçu Psikiyatri”, “Normaldışı Davranışlar” ve “Psikanaliz ve Sonrası” kitaplarını kaleme aldı. Engin Geçtan ardından, roman-senaryo çalışmalarına başlamıştı.

“Dersaadet'te Dans”, “Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?”, “Kırmızı Kitap” ve “Kızarmış Palamutun Kokusu” romanlarına 2004 yılında “Tren”i de ekleyen Geçtan, kırk yıllık bir deneyimin ardından psikiyatriye, Türkiye insanına ve bugün kaosun kenarında yaşanan süreçlere bakışını dile getiren “Kimbilir?” ve “Hayat” adlı kitapları yayımlamıştı.

Prof. Dr. Engin Geçtan, ayrıca ODTÜ, Ankara, Boğaziçi ve Marmara üniversitelerinde öğretim üyeliğinde bulunmuştu.

Engin Geçtan Kitapları - Eserleri

  • Varoluş ve Psikiyatri
  • Mesela Saat Onda
  • Zamane
  • Kuru Su
  • Seyyar
  • Psikanaliz ve Sonrası
  • Tren
  • Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar
  • İnsan Olmak
  • Hayat
  • Kızarmış Palamutun Kokusu
  • Kırmızı Kitap
  • Kimbilir?
  • Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?
  • Dersaadet'te Dans
  • Rastgele Ben
  • Orada Bir Arada
  • Çağdaş Yaşam ve Normal Dışı Davranışlar
  • Dünya Hali

Engin Geçtan Alıntıları - Sözleri

  • Kim ki kendini geride tutar, o her zaman ön plandadır. Kim ki kenarda durur, o her zaman bir yerdedir. Kim ki kendini göstermeye çalışmaz, o her yerde görünür. Kim ki kendini tanımlamaz, o her zaman seçkin kalır. Kim ki yaptıklarıyla böbürlenmez, ortaya çıkardıklarının değe­ ri kalıcı olur. (Varoluş ve Psikiyatri)
  • Kedilerde son nefeslerini gözden uzakta verirler. Onlar bizden daha iyi biliyorlar, ölümün kimseyle paylaşılamayacağını. (Tren)
  • O reddetmeden ben reddedeyim kaygısı sonucu yalnız kalan insanların sayısı o kadar çoktur ki ! (İnsan Olmak)
  • Her insan hayatında en az bir kez mucizeyle karşılaşır, eğer onu fark edebilirse. (Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?)
  • İnsanın ancak, ana-babasını kendi dünyaları olan ayrı varlıklar olarak görmeyi başarabildiğinde gerçek anlamda yetişkin sayılabileceğini düşünüyorum. (Kimbilir?)
  • Çocuğun gelişimi üzerinde, eğitimciler de ebeveyni kadar, hatta bazen onlardan daha çok etkili olurlar. Jung, öğretmenlerin, çocuğun kendisini tanımasını ve bilinçdışını bilinçlendirebilmesini sağlayabilecek bir biçimde eğitilmeleri gereğini savunmuştur. Bunun için, çocuğun yeni deneyimlere girişmesine ve içgüdüsel enerjilerini harekete geçirebilecek simgeler edinmesine imkân sağlamak gerekir. (Psikanaliz ve Sonrası)
  • Kendini tanımak "dıştan içe" sessiz bir yolculuktur, anlatılması ve paylaşılması zor, bazen sadece kokusu alınabilir. Akmakta olan bir ırmağın, aynı zamanda kaynağına doğru yolculuk edebilmesini çağrıştıran bir süreç, kaynağa ulaşılamasa da yolculuğun kendisine değer. (Zamane)
  • Aşık olmak kolaydır. Oysa gerçek sevgi, yaşam boyu sürdürülen ve birbirini giderek daha iyi anlamayı, yaşam sorunlarını giderek artan bir biçimde paylaşmayı ve birlikte çözümler aramayı içeren bir olgudur. (Psikanaliz ve Sonrası)
  • ''Eğer her şey çocukluk dönemiyle açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de küçümsenmiş olur.'' (Psikanaliz ve Sonrası)
  • Bir şeylere inanmak insanı rahatlatıyor olmalı. Kadının yüzündeki huzuru fark ettin mi? (Kırmızı Kitap)
  • Sevgiye ve kabul edilmeye duyulan ihtiyaç arttıkça, red­dedilmeye duyarlık ve alınganlık tepkileri de o denli yoğun olur. Bazı insanlarda bu duygu öyle yoğundur ki, diğer insanlar tara­ fından kendilerine verilen değeri ve gösterilen yakınlığı kabulle­nemez ya da psikoz sınırlarını zorlayan, mantık dışı bir duyarlık gösterirler. Bu tür tepkileri sürekli olarak gösteren kişilerde para­noid eğilimlerin varlığından söz edilir. Örneğin, yoğun eksiklik duyguları içinde yaşayan bir kişi, olumlu bir niteliğinden ötürü takdir edildiğinde kendisiyle alay ediliyormuş duygusuna kapılır ve ezikliğinin yarattığı düşmanlık duygularını, çevreden kendisi­ne yönelmiş gibi yaşar. Bu nedenle, paranoid kişi çevresindeki in­sanların davranışlarını ve sözlerini yanlış yorumlama eğiliminde­dir. (Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar)
  • Toplu kişilik çözülmeleri; Jung'un tanımladığı kişilik bölümlerinden "gölge arketipi"nin kişiliğin geri kalanını egemenliğine almasi; gelişimin narsisistik dönemine gerileme özelliği gösteren davranışlar ve bu olguya eşlik eden kendine özgü mantık biçimleri; insan ilişkilerinin yerini imgelerle ilişkilerin alması; toplumsal yapıların yerini Baudrillard'ın tanımladığı sessiz yığınlara bırakması; "kaosun kenanı"ndaki kaygan zeminde sürdürülmeye çalışılan köhnemeye yüz tutmuş modeller; isimsizlik ve kimliksizliğe mantar gibi üreyen yeni inanç sistemlerinde çözüm aranması; Descartes düşüncesinin ve getirdiği alışılmış kavramların yaşanmakta olan fenomenleri açıklamada yetersiz kalması, kozmik dans dinamikleriyle ortaya çıkan olayların, Batı kültürünė egemen olan çizgisel (linear) zaman doğrultusunda bakıldığında, anlaşılmaz ve izlenemez hale gelmesi; pozitif bilimin temel araç olarak kullanma alışkanlığında olduğu "belirleyici" kavramının, yerini "karmaşalık" (complexity)* denilen dinamiklere bırakması ve alışılagelindiğin ötesinde daha birçok diğer dinamiklerle belirlenen yeni bir çağ. Çizgisel zamanda düşünmeye alışmış olanların, başlangıç kavramına takılıp kaldıkları için, ne zaman başladığını saptamaya çalışırken inandırıcı olamadıkları bir çağ. (Kimbilir?)
  • … Kendini siyahından uzak tutmaya çalışan beyaz, zamanla bunun bedelini kirlenerek öder. Siyahın karşı konulması zor cazibesine kapılarak. (Seyyar)
  • ''İnsan kökenini arar, dünyanın tamamlayıcı bir parçası olmak ve bir yere ait olduğunu hissetmek ister.'' (Psikanaliz ve Sonrası)
  • Onun doğasıydı bu, zorlukları yalnızlığında yaşamak. (Kuru Su)
  • ''İnsanları diğer insanlar hasta ettiğinden yine insanlar iyi edebilir.'' (Psikanaliz ve Sonrası)
  • ...varolmayarak yaşamak. (Varoluş ve Psikiyatri)
  • Normal insan, yaşamına bir anlam katmak ve kendini geliştirmek amacıyla sürekli çaba gösterir ve toplumun da isteklendirmesiyle çeşitli alanlarda kendini yüceltir. Bu çabasında kendi hakkındaki varsayımları oldukça gerçekçidir, kendisini zorlamaz. (Çağdaş Yaşam ve Normal Dışı Davranışlar)
  • "Kendimi arıyorum." "Umarım tümden kaybetmezsiniz." (Kızarmış Palamutun Kokusu)
  • Evrende her şeyin ömrü olduğunu bilmek bizleri zamanın ölçülebilir bir şey olduğu yanılsamasına yöneltiyor. (Seyyar)

Yorum Yaz