diorex

Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri - Bediüzzaman Said Nursî Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri kimin eseri? Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri kitabının yazarı kimdir? Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri konusu ve anafikri nedir? Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri kitabı ne anlatıyor? Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri kitabının yazarı Bediüzzaman Said Nursî kimdir? İşte Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 06.02.2022 15:03
Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri - Bediüzzaman Said Nursî Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Bediüzzaman Said Nursî

Yayın Evi: Söz Basım Yayın

İSBN: 9799756438304

Sayfa Sayısı: 128

Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hâlık-ı Rahîm, nev-i beşere verdiği nimetlerin mukabilinde şükür istiyor. İsraf ise şükre zıttır, nimete karşı hasâretli bir istihfaftır. İktisat ise, nimete karşı ticaretli bir ihtiramdır.

Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri Alıntıları - Sözleri

  • "İktisâd eden, ma'îşetçe âile belasını çekmez."
  • Hırs, sebeb-i mahrûmiyettir; tevekkül ve kanaat ise, vesile-i rahmettir.
  • Hâlık-ı Rahîm, nev'-i beşere verdiği nîmetlerin mukabilinde şükür istiyor. İsraf ise, şükre zıttır, nîmete karşı hasaretli bir istihfaftır. İktisat ise, nîmete karşı ticaretli bir ihtiramdır.
  • "Hayırda ve ihsanda (fakat müstehak olanlara) israf olmadığı gibi, israfta da hiçbir hayır yoktur..."
  • "İlm-i Tıbb'ı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört-beş saat kadar daha yeme. Şifa, hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin mikdarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir."
  • "Hayırda ve ihsanda (fakat müstehak olanlara) israf olmadığı gibi, israfta da hiçbir hayır yoktur."
  • Şükürsüzlüğün mîzânı; hırstır ve isrâftır, hürmetsizliktir, haram helâl demeyip rast geleni yemektir.
  • Şükrün mikyası; kanaattır ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir... Şükürsüzlüğün mîzanı; hırstır ve israftır, hürmetsizliktir, haram helâl demeyip rastgeleni yemektir.
  • Beşerin saadet-i hayatiyesi, ■ İktisad ve sa'ye gayrette olduğunu Ve onunla beşerin havas ve avam tabakası birbiriyle barışabilir.
  • Hırs ihlâsı kırar, amel-i uhreviyeyi zedeler.
  • Nimet içindeki lezzeti hissetmesine ve zahiren lezzetsiz görünen nimetlerdeki lezzeti tatmasına kuvvetli bir sebebdir...

Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çok şükür ki bir ramazan ayına daha kavuştum ve bu muazzam eseri bu güzel ayda tekrar okuma nimetinden istifade ettim. Ramazan ayı yenilenmenin her şeye bir kez daha yeniden başlamanın ve farkına vardığımız varamadığımız gafletlerimizden uyanış ayı. Ne kadar büyük nimetlere mazhar olduğumuzu daha derinden hissetme ve daha halis bir şükür duygusuyla şükretme ayı. Ruhun cesede, kalbin nefse, aklın mideye kaçınılmaz olarak galip olduğu ve Allah’ın sunduğu lezzetleri şükür için istememiz gerektiğini kavradığımız ay. Çok sevdiğim bir dua var. “Allahım beni bana bırakma” diye. Hatta ben o duayı Allahım beni bana bizleri bize bırakma diye söylüyorum çoğu zaman. Ve bu ayda bunu derinden hissediyorum.Her şeye rağmen Allah bizleri bırakmıyor. Hem kendi nefsimizle kurduğumuz bağdaki eksik ve yanlışları, hem de birbirimizle kurduğumuz bağdaki eksik ve yanlışları ve tabi ki Cenab-ı Hak ile kurduğumuz bağdaki eksik ve yanlışları, ayrıca bu bağlardaki olumlu yönlerimizide alenen gösteriyor bize bu mubarek ayda. Ve böyle bir iklimde insan doğal olarak her gün tuttuğu orucuyla, Kur’an talimiyle, teravih namazları ve diğer ibadetleriyle nurlanarak gönlündeki karanlıkları ferahlatıyor. Ben de karanlıklarımı yokladığımda yine kendimle bir muhasebem oldu. Her ramazanda okuduğum bu risale ile tekrar vakit geçirince anladım ki maalesef şükür konusunda yine yetersizim. Ki geçmiş zamanlarda şükrünü eda edemediğim nimetlerin şükrünü de eda etmem gerektiğini de öğrenince bu kitaptan kendimi fazlasıyla yetersiz hissettim. Yani tabi ki imtihanlarımla yüzleştiğim ve yaşantımdaki güzellikleri hissettiğim her an şükür diyebililiyorum kalben ama bunu halen ve fiilen yeterli düzeyde dediğimi hissedemiyorum. “Hayat ise, eğer iman olmazsa veyahut isyan ile o iman tesir etmezse; hayat, zahirî ve kısacık bir zevk ve lezzetle beraber, binler derece o zevk ve lezzetten ziyade elemler, hüzünler, kederler verir.” diyordu Bediüzzaman hz. gençlik rehberinde. Sanırım tecdidi iman hususunda yani imanımı tazeleme ve güçlendirme hususunda ve bazen küçük şeyleri dert ederek farkında olmadan isyan eden bir kul konumuna düşme gafletine girebiliyorum. İnşalllah bunları sürekli göz önünde bulundurarak önümüzdeki ramazan ayına daha olgun bir şekilde kavuşmak nasip olur. Ramazanın tüm insanlık ve müslümanlar adına hayırlı olması duasıyla. Guncellenmis 2019 incelemem... Ramazan ayında olumlu bir dönüşümden etkilenmeye açık olan en önemli alışkanlıklarımızdan biri yeme içme alışkanlığımız.Normal şartlarda vucudumuzun ve ruhumuzun ihtiyacını gidererek bizi manen ve maddeten olgunlaştırması gereken bu alışkanlığımız bir çok sui istimale uğrayarak körü körüne nefsani bir lezzetlenme ve keyiflenme haline dönüşebiliyor. Peki bu olumsuz döngüye girmemek için nasıl bir tutum içerisinde olmalıyız ki yeme içme halimiz de bir ibadet ve sünneti seniye şeklini alsın. Ramazan İktisat Şükür Risalesi ile Bediüzzaman bu meselenin en ince noktalarını nazara vererek bizleri eşsiz bir tefekkür dünyasına davet ediyor. Bir kaç örnekle kendi nefsime çıkardığım nasihatleri paylaşmak istiyorum. Çoğumuz tarafından malum olan acıkmadan yemek yememek ve mümkün mertebe hazmedebileceğimiz kadar yani az yemek, yedikten sonrada üç dört saat ara verebilmek, o boşlukta abur cubur yememek en önemli noktalardan ve başlangıçlardan birisi. Bir diğeriyse, bizi beslenmeye sürükleyen tek neden açlık olmamalı.Yani eğer tek neden buysa tek sonuçta kaçınılmaz olarak fiziksel bir doyum, lezzetlenme hali olacak. Ama acıktığımızda şöyle bir an durup, şimdi Rabbimin bana sunduğu en önemli anahtar bir nimet olan dilimdeki tat alma duyusuyla, onun rahmetinin iltifatını, kereminin zerafetini deneyimlemeye gidiyorum.O nimetlerdeki lezzetlerin çeşitliliğini tadarak mideme ve ruhuma bu zevk ve keyifleri iletip daha samimi ve içten bir şükran duygusuna sahip olabilirim diyebilirsek... Sanırım bu ruh haline erişebilmek için en önemli bir fırsat ramazan ayı. Ve tabi bu risaledeki buna benzer tefekkürlere ortak olup onları anlayıp anlanlandırma zamanları. Hayırlı ve bereketli bir Ramazan ayı diliyorum. 2018 incelemesi... İsmindende anlaşılacağı üzere toplam üç bölümden oluşan bu mucizevi eseri ilk olarak bundan beş yıl önce okumuştum. Sonrasında her Ramazan ve Ramazan dışında da şükür duygusundan uzaklaştığımı hissettiğim her dönemde tekrar okuma ihtiyacı hissettiğim, dolayısıyla da her okuduğumda bana bir eksikliğimi hissettiren, derinden bir Elhamdülillah dedirten bu esere mucizevi deyişimin sebebi bu olsa gerek. Eserde beni en çok etkileyen kısım Şükür risalesi bölümü. Bu eserin girişinde Bediüzzaman’ın: “Netice-i hilkat-i âlemin en mühimmi, şükürdür.” diyerek konuya girişi ne kadar ciddi bir meseleyle karşı karşıya olduğumuzu anlamamıza yetiyor. Ardından benim için kitabın en etkileyici sözü olan, yaptığı bir benzetmeyle şükürün ehemmiyetini tekrar zihinlerimize nakşeden... “Güya şu şecere-i hilkatin en mühim meyvesi, şükürdür. Ve şu kâinat fabrikasının çıkardığı mahsulâtın en a'lâsı, şükürdür.” dediği veciz sözü geliyor. Anladığım kadarıyla Şecere-i hilkat demekle Allah’ın yaratma fiilini bir ağaca benzetiyor Üstad. Onsekizbin alemin yaradılışı, her bir alemin yaradılışı ağacın resminden bir parça, yaradılış ağacı. Ve bu ağaçta yer alan canlı, cansız tüm yaratılanlar şükür meyvesinin oluşumunda hizmetkarlar. Dolayısıyla bu hizmetkarların oluşturduğu fabrikanın verdiği en önemli mahsulatı yine şükür.. Aslında uzun uzadıya bu eserle ilgili yazmak isterim ama sanırım en güzeli bu eserdeki azevel bahsettiğim tarzdaki orjinal cümlelerin meyvesini kişinin kendi okuyuş ve tefekkürüyle kazanmasıdır. Dolayısıyla anlayarak, hissederek okumak şartıyla bu eserin, hele ki böyle güzel bir ayda sizi eşsiz bir iç huzura gark edeceğini umarak mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Şükrettiğimizi derinden hissedebildiğimiz bir ay olması umuduyla hayırlı Ramazanlar, bol feyizli okumalar diliyorum. (Hakan Can)

Mübarek Ramazan ayına girmeden önce risalenin ilk kısmı olan Ramazan kısmını okudum. Bu risale adından da anlaşılacağı üzere Ramazan- iktisad ve şükür olarak üç bölümdür. Ramazan bölümü 9 nükteden oluşuyor ve en fazla 1 saatte okunabilir. Ramazan kısmı çok kısa olduğu için detaylara girmeyeceğim ki merakı olanın merakı gitmesin:) Risale-i Nur uygulamasını indirerek siz de okuyabilirsiniz :) Risale-i Nur mobil uygulama bağlantı linki(android telefonlar için); https://play.google.com/store/apps/details?id=com.rnknesriyat.risaleinur (Re edrî)

Daha fazla Risale-i Nur okuyup bu yazım dilini geliştirmek gerek. Anlayabilmek lazım bunun için daha çok okumak lazım. Kitaplara yorum vermek bizim haddimize değil biz sadece idrak edebildiğimiz kararını dile getirmek istiyoruz. (Volkan Ş.)

Kitabın Yazarı Bediüzzaman Said Nursî Kimdir?

Bediüzzaman Said Nursî (Mart 1878, Bitlis - 23 Mart 1960, Şanlıurfa), İslam alimi, düşünürü.

1892'de Bitlis'te Şeyh Emin Efendi ve diğer İslam alimlerinin de bulunduğu ilim meclisinde yapılan imtihan ve münazara sonunda Molla Fethullah tarafından Bediüzzaman unvanı verilmiş; diğer alimler tarafından da kabul görmüş ve bu isimle anılmaya başlanmıştır.

I. Dünya Savaşı'nda gönüllü alay komutanı olarak Kafkas Cephesi'nde mücadele etti. Savaş sırasında birçok öğrencisi ölmüş, kendisi ise gazi olmuştur. Başarılarından dolayı kendisine Harp madalyası verildi. Ordu-yu Hümâyun'un tavsiyesi ile Dar'ül-Hikmet'ül İslamiye azası olarak atandı. 1922'ye kadar görevini yerine getirdi.

1923 yılında TBMM'nin daveti üzerine Ankara'ya gelen Nursî, Ankara'da aradığı atmosferi bulamaz. Van'a dönerek inzivaya çekilir ve daha sonraları bu dönüşünü Yeni Said'in başlangıcı olarak nitelendirir. Bu dönemde sosyal ve siyasi meselelerden uzaklaşır. En önemli vazifenin imanı kuvvetlendirmek olduğunu söyler. Şiddetle karşı çıktığı ama silah çekmediği Cumhuriyet idaresi tarafından bu dönem zarfında uzun yıllar sürgün, gözetim ve yer yer hapis hayatı yaşatılacak ve zorunlu ikamete tabi tutulacaktır. Büyük çoğunluğunun Isparta Barla'da yazıldığı Risale-i Nur külliyatının yazımı ve Nur Cemaati'nin oluşumu bu dönemde yaşanmıştır.

23 Mart 1960'ta Şanlıurfa’da vefat etti.

Detaylı bilgi: https://tr.wikipedia.org/wiki/Said_Nursî

Bediüzzaman Said Nursî Kitapları - Eserleri

  • Sözler
  • Gençlik Rehberi
  • Lem'alar
  • Namaz Risalesi
  • Hanımlar Rehberi
  • Asa-yı Musa (Büyük Boy)

  • İman ve Küfür Muvazeneleri
  • Hizmet Rehberi
  • Mektubat
  • Şualar
  • Barla Lahikası
  • Kastamonu Lahikası
  • Emirdağ Lahikası

  • İşaratü'l-İ'caz
  • Mesnevi-i Nuriye
  • Sikke-i Tasdik-i Gaybi
  • Zülfikar
  • Tılsımlar Mecmuası
  • Tarihçe-i Hayat (Büyük Boy-Ciltli)
  • Muhakemat

  • Münazarat
  • Hutbe-i Şamiye
  • Divan-ı Harb-i Örfî
  • Sünnet-i Seniyye Risalesi
  • Mu'cizât-i Ahmediye Risalesi
  • Tabiat Risalesi
  • Münacat

  • Namaz ve Hikmetleri Risalesi
  • Miftahü'l İman
  • El-hüccetüz Zehra
  • Tiryak
  • Beyanat ve Tenvirler
  • Nur'un İlk Kapısı
  • Nur Aleminin Bir Anahtarı

  • Latif Nükteler
  • Ayet'ül Kübra
  • Otuz Üç Pencere
  • İman Hakikatleri
  • Haşir Risalesi
  • Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri
  • İhtiyarlar Risalesi

  • Meyve Risalesi
  • Sünuhat
  • Hastalar Risalesi
  • İhlâs Risaleleri
  • Uhuvvet Risalesi
  • Küçük Sözler
  • Vesvese Risalesi

  • Risale-i Nur'dan Dualar
  • Kader Risalesi
  • Yirmiüçüncü Söz
  • Risale-i Nura Giriş
  • Bediüzzaman Cevap Veriyor
  • Müdafaalar
  • İçtimai Dersler

  • Fihrist Risalesi
  • Asar-ı Bediiyye
  • Said Nursi'nin Kendi Dilinden Nesebi
  • Dersên Civakî
  • Telvihat-ı Tis’a
  • Mucizat-ı Kur`âniye Risalesi
  • İsm-i Âzam Risalesi

  • Mirac Ve Şakk-ı Kamer Risaleleri
  • Hakikat Nurları
  • Rahmet Ve Şefkat İlâçları
  • İçtihad Risalesi
  • Ene Ve Zerre Risalesi
  • Risale-i Nur Hakkında verilen Bir Konferans
  • Zühretünnur

  • Açıklamalı Cevşenü'l Kebir
  • Siracü'n-Nur
  • Hakkı Müdafaa Cephesi
  • Hutuvat-ı Sitte
  • Sevgi Risalesi
  • Hizmet Düsturları
  • Beş Risale

  • Mektubat Mecmuası-1 (Osmanlıca)
  • Mektubat Mecmuası 2 (Osmanlıca)
  • Eski Said Dönemi Eserleri
  • Mirkat-üs Sünnet
  • Mektubat (Osmanlıca - Orta Boy)
  • Ezkar-ı Nuriye
  • Hizbul Kur'âni Ekber ve Virdül Kur'âni Elazım

  • Bediüzzaman Said Nursi'nin İlk Dönem Eserleri
  • Tefekkürname
  • Mektubat Mecmuası 1. Kısım
  • Mektubat Mecmuası 2. Kısım
  • Şualar Mecmuası 2. Kısım
  • Tasavvuf Risalesi
  • Otuzuncu Lem'a Esma-i Sitte

  • Hikmetü'l-İstiaze Risalesi
  • Yirmi Dördüncü Söz
  • İçtihad Sahabe ve Cennet Risalesi
  • Münacat ve Hasbiye Risaleleri
  • Mi'rac Risalesi
  • Otuzikinci Söz
  • Nurlardan Seçmeler - 2

  • Beka-yı Ruh Melaike ve Haşr Risalesi
  • İkinci Şua - Tevhide Dair
  • Peyven Biçuk Peyva Bistu Seyemin Mektubata Bistemin
  • Medrese-i Yusufiye Risalesi
  • Sünuhat - Tuluat - İşarat
  • Emirdağ Lahikası Mecmuası Cilt -1
  • Nur Çeşmesi

  • Emirdağ Lahikası 2.cilt
  • Risale Günlüğüm
  • Keşfü'l-Envar Külliyatından Arabi İşaratü'l-İcaz Meal ve Şerhi 4
  • Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinden Hulusi Ağabey'e Gönderilen ve Neşredilmeyen Mektuplardan 
  • Usko ja Ihminen
  • Viisaita Sanoja
  • Totuus Luonnosta

  • Yirmi Dördüncü Mektup
  • Risalei Nur Külliyatından Namaz
  • Fatiha Tefsiri
  • Mu'cizat-ı Ahmediye Risalesi - Ondokuzuncu Mektup
  • Risale-i Nur
  • İhlas ve Kardeşlik
  • On Birinci Söz'ün Şerhi

  • Ene Risalesi'nin Şerhi
  • Tesettür Risalesi
  • Hüve Nüktesi
  • Dua Risalesi
  •  Vesvese ve Hikmetü'l İstiâze Risâleleri
  • Sabır Risalesi
  • Risale-i Nur Külliyatından Misbahu'l-İman

  • Ehl-i Beyt Risalesi
  • Hastalar Risalesi ve Çocuk Taziyenamesi Risale-i Nur Külliyatından (Cep Boy)
  • Emirdağ Lahikası Mecmuası-3
  • Hukuk-u Valideyn (mini boy)
  • Makalât-ı Hulûsiyye - 2
  • İkinci Şua
  • Rîsaleya Lem'eyan

  • Rumuzat-ı Semaniye
  • Namaz Tesbihatı
  • Nurlardan Seçmeler -1
  • Hakikat Çekirdekleri
  • Türkçe Açıklamalı Kaside-i Celcelutiye ve Hizbü’l-Ekberi’n-Nuri
  • Namaz Risalesi
  • Mu'cizât-ı Ahmediye (asm) Risalesi

  • Sırr-ı İnna A'tayna Risalesi
  • Hastalar Risalesi
  • Hutuvat-ı Sitte Risalesi
  • Risale-i Nur Külliyatından Aile Risalesi
  • Çekirdekler Çiçekleri
  • Müsbet Hareket
  • Risale-i Nur Külliyatı

  • Vesvese Bahsi

Bediüzzaman Said Nursî Alıntıları - Sözleri

  • Kelâmullah olan Kur'an o kadar hayatdar ve kıymetdardır ki, onu dinleyen, işiten kulakların adedini ve o kulaklara giren o kudsî kelimelerin sayısını, bütün denizler mürekkep ve melaikeler kâtib ve zerreler, nutfeler ve nebatlar ve kıllar kalemler olsa bitiremezler. (Latif Nükteler)
  • Mahlukatın en zalimi insandır. (Mesnevi-i Nuriye)
  • Hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. (Hizmet Rehberi)
  • Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku... Yoksa hayvan ve taş-toprak hükmünde cansız bir insan olma ihtimalin var! (Otuz Üç Pencere)
  • Bununla beraber, meşâgil-i dünyeviye dediğin, çoğu sana ait olmayan ve fuzulî bir surette karıştığın ve karıştırdığın malâyani meşgalelerdir. En elzemini bırakıp, güya binler sene ömrün var gibi en lüzumsuz ve malûmat ile vakit geçiriyorsun. (Namaz ve Hikmetleri Risalesi)
  • Evet, Kur'an der ki: "Eğer yerdeki ağaçlar kalem olup denizler mürekkep olsa Cenab-ı Hakk'ın kelimatını yazsalar, bitiremezler." (Zülfikar)

  • Bedevîlikte beşer üç dört şeye muhtaç oluyordu. O üç dört hâcâtını tedarik etmeyen, on adette ancak ikisiydi. Şimdiki garp medeniyet-i zâlime-i hâzırası, su-i istimâlât ve israfat ve hevesatı tehyiç ve havâic-i gayr-ı zaruriyeyi, zarurî hâcatlar hükmüne getirip görenek ve tiryakilik cihetiyle, şimdiki o medenî insanın tam muhtaç olduğu dört hâcâtı yerine, yirmi şeye bu zamanda muhtaç oluyor. O yirmi hâcâtı tam helâl bir tarzda tedarik edecek, yirmiden ancak ikisi olabilir; on sekizi muhtaç hükmünde kalır. Demek, bu medeniyet-i hâzıra insanı çok fakir ediyor. O ihtiyaç cihetinde beşeri zulme, başka haram kazanmaya sevk etmiş. (Hizmet Düsturları)
  • Kardeşlerimden rica ederim ki: Sıkıntı veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan arkadaşlardan sudûr eden fena ve çirkin sözleriyle birbirine küsmesinler ve "Haysiyetime dokundu" demesinler. Ben, o fena sözleri kendime alıyorum. Damarınıza dokunmasın. Bin haysiyetim olsa, kardeşlerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete feda ederim. (Medrese-i Yusufiye Risalesi)
  • Her gün yirmi dört saat sermaye-i hayatı Hâlık'ımız bize ihsan ediyor; tâ ki, iki hayatımıza lâzım şeyler o sermaye ile alınsın. Biz kısacık hayat-ı dünyeviyeye yirmi üç saatı sarfedip, beş farz namaza kâfi gelen bir saati, pek çok uzun olan hayat-ı uhreviyemize sarfetmezsek; ne kadar hilâf-ı akıl bir hata ve o hatanın cezası olarak hem kalbî, hem ruhî sıkıntıları çekmek ve o sıkıntılar yüzünden ahlâkını bozmak ve meyûsane hayatını geçirmek sebebiyle, değil terbiye almak, belki terbiyenin aksine gitmekle ne derece hasâret ederiz, kıyâs edilsin. (Meyve Risalesi)
  • . Ey göz, güzel bak! (Küçük Sözler)
  • Bir sinek, elime kondu. Emanetullah olan gözünü, yüzünü, kanatlarını güzelce temizlemeye başladı. Bir neferin mîrî silâhını, elbisesini güzelce temizlediği gibi, sinek de temizliyordu. Nefsime dedim: "Bak!" Baktı, tam ders aldı. O sinek ise, mağrur ve tenbel nefsime hoca ve muallim oldu. (Latif Nükteler)
  • ...mahlûkatın sıkıntılı gürültüsünden sıyrılıp huzûr-u Rahmân'a gitmek; bin can ile arzu edilir bir seyahattir, belki bir saadettir. (Tiryak)
  • حَسْبُنَا اللَّهُ وَ نِعْمَ الْوَ كِيلُ Onun bekası bize yeter" dedim. (Şualar)

  • "İhtiyarın cüz'î ise; kendi mâlikinin irâde-i külliyesine işini bırak. İktidarın küçük ise, Kadîr-i Mutlak'ın kudretine itimad et. Hayatın az ise, hayât-ı bâkiyeyi düşün. Ömrün kısa ise; ebedî bir ömrün var, merak etme. Fikrin sönük ise; Kur'ân'ın güneşi altına gir, îmanın nuruyla bak ki; yıldız böceği olan fikrin yerine herbir âyet-i Kur'ân, birer yıldız misillû sana ışık verir. Hem hadsiz emellerin, elemlerin varsa, nihayetsiz bir sevap ve hadsiz bir rahmet seni bekliyor. Hem hadsiz arzuların, makasıdın varsa, onları düşünüp muztarip olma. Onlar bu dünyaya sığışmaz. Onların yerleri başka diyardır ve onları veren de başkadır." (Ayet'ül Kübra)
  • Ey rahmet ve keremi, sonsuzluğa uzanan bütün ümitlere tükenmez bir hazine olan ve her ne halde olunursa olunsun Kendisinden asla ümit kesilmeyen yüce Recâ (Açıklamalı Cevşenü'l Kebir)
  • Tevafuk birkaç cihette bir şeyi gösterse, delalet derecesinde bir işarettir. Bazan bir tek tevafuk, bazı karainle delalet hükmüne geçer. (Latif Nükteler)
  • İşte enva-ı dalalet derecatına göre az çok kâinatın yaratılmasındaki hikmet-i Rabbaniyeye ve dünyanın bekasındaki makasıd-ı Sübhaniyeye zarar verdiği için ehl-i isyana ve ehl-i dalalete karşı kâinat hiddete geliyor, mevcudat kızıyor, mahlukat öfkeleniyor. (İman Hakikatleri)
  • Hem kat'iyyen biliniz ki; bu hayat-ı dünyeviyede hakikî lezzet, iman dairesindedir ve imandadır. (Hanımlar Rehberi)
  • Artık bütün insanları kardeş yaparak yemyeşil cennetlerin nurlu ufuklarından esen refah ve saadet, huzur ve asayiş rüzgârıyla dalgalanan âlemşümul bir bayrak altında toplayacak olan yegâne kuvvet, İslâmdır. Zira beşeriyetin bugünkü hali, tıpkı İslâmdan evvelki insan cem'iyetlerinin acıklı halidir. Bunun için insanlığı o günkü ebedî felâketten kurtaran İslâm, bugün de kurtarabilir... (Nur Aleminin Bir Anahtarı)
  • Zira bir müslimin herbir sıfatı İslâmiyetten neş'et etmek lâzım gelmez. (Muhakemat)

Yorum Yaz